Üsteğmen
Üyelik tarihi: Mar 2008
Mesajlar: 212
Tesekkür: 1,412
221 Mesajinıza toplam 1,573 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| masajın büyüsü Masaj; sağlığa ulaşmanın ve sağlıklı kalmanın en kolay yollarından biridir ve hepimiz bunu
doğallıkla yaparız. Ağrıyan bir omzu ovmak, endişeden kırışmış bir alın üzerinde elimizi
gezdirmek hepimizde doğuştan var olan iyileştirici bir güçtür. Baş ağrısı, ağrı-sızı, uykusuzluk
ve stres tek bir basit araçla dindirilebilir: Ellerimiz.
Masajın temeli dokunuştur ve bunun değerini gösteren tıbbi kanıtlar da giderek artmaktadır.
Harvard Tıp Fakültesi'nde yapılan bir araştırmada, benzeri ameliyatlara girmeye hazırlanan
hastalar iki gruba ayrıldı. Anestezi uzmanı, tüm hastaları ameliyattan önceki gece ziyaret
ederek gruplardan birine ertesi gün yapılacaklar hakkında her zamanki bilgileri verdi, ama her
hastayla beş dakika daha fazla ilgilendi, yanlarına oturup ellerini tutarak sıcak ve cana yakın
davrandı. Ameliyat sonrasında kendilerine dostça yaklaşılmış olan hastalar, diğer grubun
aldığı ilaç miktarının yalnızca yarısını aldılar ve hastaneden yaklaşık üç gün daha önce
taburcu edildiler. Bu olay sıcaklık, cana yakınlık ve dokunuşla birleşen dostça davranışın
genel sağlık üzerinde sahip olabileceği güçlü etkiyi göstermektir.
Dokunuş bizim için öyle doğaldır ki, o olmadığında insanlar canları sıkkın çabuk kızar hale
gelebilirler. Gözlemlerin de ortaya koyduğu gibi, ana-baba ve çocukların birbirlerine rahatça
dokunabildikleri ailede büyüyen çocuklar, dokunuştan yoksun bırakılanlara oranla daha
sağlıklı, ağrı ve enfeksiyona karşı daha dayanıklıdırlar. Daha rahat uyurlar, daha çok arkadaş
canlısıdırlar ve genellikle daha mutludurlar.
Ancak, dokunuş ihtiyacımız çocukluğumuzda son bulmaz; hepimiz sevgi, sıcaklık ve güven
duygusu verdiği için ona ihtiyaç duyarız. Gerçekten de Evlilik Rehberliği Kurulu evli çiftlere
birbirlerine daha fazla dokunmalarını salık vermektedir. Hatta Kurul, boşanma oranlarının
giderek artmasında ailedeki fiziksel temas yoksunluğunun rol oynadığını ileri sürmektedir.
Birbirine masaj yaparak geçirilen birkaç dakika, belki de, fiziksel ve ruhsal bir çok hastalığı
önleyebilmektedir.
Toplumsal Engeller
Dokunuşun yararlarını gösteren tüm bu kanıtlara rağmen birbirimize dokunmaktan kaçınırız.
Bunun, bedensel duyularla ilgili haz ile cinselliği birbirine karıştırmaktan kaynaklandığını
düşünüyorum. Cinsellik ve dokunuş arasındaki bağlantıdan öylesine korkmuşuz ki, dokunmayı
resmileştirmişiz. Yetişkinlerin birbirine dokunabildiği ancak belli birkaç durum vardır. Masaj, bu
tabuları ortadan kaldırır ve insanların birbirlerine rahatlıkla dokunabilmelerini sağlar.
Dokunma İsteğimiz
Birbirimize serbestçe dokunamadığımız zamanlarda, çocuklarımız yada hayvanlarımıza
yöneltiriz kendimizi. Annelerin bebeklerini kucaklayıp sallamaları çok doğaldır. Arkadaşların ve
diğer yetişkinlerin de bebekleri ve küçük çocukları kucaklayıp öpmesi, yalnızca çocuğu
rahatlatmakla kalmayıp yetişkini de memnun eden bir şey olarak hoş karşılanır. Kedilerimizi
sever kucaklarız, atlarımıza sarılırız, köpeklerimizi okşarız. Dokunmanın daha çok kabul
gördüğü kültürlerde insanlar birbirlerini çok daha fazla dokunurlar, ama bizlerden farklı olarak
hayvanlarını okşamaya fazla zaman ayırmazlar.
Dokunma isteğimiz, müze sanat galerindeki "Lütfen Dokunmayınız" uyarılarına gerek
duyulmasından da bellidir. Dokunmak ve gördüğümüzü doğrulamak içgüdüsüne sahibiz.
Dokunma duyumuz belki de en temel algılama biçimimizdir. Rahimdeki bir bebek ilk izlenimlerini
dokunarak edinir, belki de dokunmanın güven ve rahatlık sağlamasının nedeni budur.
Masajın Rolü
Birbirimize daha çok dokunmak için yüreklendirilmeye ihtiyaç duyarız ve masaj bunu saldırgan
ve cinsek amaçlı olmayan bir şekilde yapmanın kusursuz bir yoludur. En basit bir masaj bile
olağanüstü bir rahatlama sağlayabilir. Sadece beş dakika sonra elleri tutulduktan sonra
hastalar daha çabuk iyileşiyor ve daha az ilaca ihtiyaç duyuyorlarsa, masajın ne kadar etkili
olabileceğini bir düşünün. Masaj yaparak, bir insana önem verdiğinizi gösterir, paylaşma ve
sezgisel bir anlayış, güven ve haz duygusu iletirsiniz.
Masajın Yararları
Masaj, masaj yapılan insanın sağlığı üzerinde pek çok yararlı etkide bulunur; kan dolaşımını
düzenler, kasları gevşetir, sindirime yardımcı olur ve lenf sistemini harekete geçirerek atık
maddelerin boşaltımını hızlandırır. Bunlar, ilgi ve şefkat gösterildiğini hissetmenin getirdiği
etkilerle birleştiğinde günümüz ilaçlarınınkiyle kıyaslanamayacak kadar olağanüstü bir iyileşme
sağlar çabucak.
Masajın yararları yalnızca masaj yapılan tarafından hissedilmez: Masör de aynı şekilde
etkilenir.bunlardan. Bazı ilginç gözlemler de bunu desteklemektedir : Hayvan dostlarımızı
okşarken kendimizi de sakinleştirdiğimiz ve kan basıncımızın yavaşladığı keşfedilmiştir. Masaj
yapmanın da aynı etkiyi sağladığını savunuyorum. Ellerimizi bir insanın üzerinde gezdirmek
hem masaj yapan hem de yapılan için rahatlatıcı etkiye sahiptir.
Aktif Meditasyon
Masaj yapmak, bence aktif meditasyon gibidir. İyi bir masaj için sakin ve kendinizi tamamen
yaptığınız işe vermiş olmanız gerekir. Hareketlerin ritmine yoğunlaşarak kısa zamanda
tümüyle gevşersiniz ve bu gevşeme masaj yaptığınız insana da yansır. Bu durumunuzu
korudukça, yalnızca daha iyi masaj yaptığınızı görmekle kalmaz, masaj bittiğinde de enerjiyle
dolduğunuzu, dirençleştiğinizi ve canlandığınızı fark edersiniz. Siniriniz bozuk yada canınız
sıkkınken, daha masaj yapmaya başladığınızda bile; sakinleştirici ve telkin edici hareketlerle
bozuk bir moralden neredeyse hiçbir eser kalmadığını görürsünüz.
Masajın Tarihçesi
Masajın tarihi muhtemelen insanın ortaya çıkmasıyla başlar. Bu, hepimizin içgüdüyle yaptığı
bir şeydir: Maymunların birbirlerinin tüylerini temizlemesi, hayvanların yaralarını yalaması ve
insanların ağrıyan bir eklemi ovması birer masajdır. Masaj belki de en eski sağaltım yöntemidir
ve tarih boyunca tüm kültürlerce kullanılmıştır. Yunanlı hekim Hipokrat tarafından 'anatripsis'
olarak adlandırılmış ve diğer yazarlarca tripsis, ovuşturma, elle tedavi ya da ovma olarak
anılmıştır. Bizim masaj sözcüğünü kullanmamız nispeten yenidir ve bu sözcük Arapça'da elle
sıvazlama anlamında gelen masah'tan türemiştir.
Eski Çin, Hindistan ve Mısır elyazmalarında masajın hastalıkları önlemek, sağaltmak ve
yaraları iyileştirmek için kullanıldığı yazmaktadır. Masaj, ilk olarak yaklaşık MÖ 2700'lerden
kalma Çince bir kitapta geçer : "Gece uykusundan sonra, kan dinlenmiş ve gevşemişken
sabah erkenden avucun içiyle tüm vücudun sıvazlanması insanı soğuk algınlığından korur,
organları esnek tutar ve ufak tefek rahatsızlıkları önler."
Eski Yunanistan ve Roma'dan kalma eserlerde de, masaja sayısız göndermelerde
bulunulmuştur. Spordan önce ve sonra, nekahet döneminde egzersiz yerine, banyodan sonra
yada ruhsal çöküntü, astım, sindirim problemleri ve hatta kısırlık gibi çeşitli durumlar için tıbbi
tedavi olarak önerilmiştir. Romalı imparatorluk hekimi Galen (MS 131 - 210), masaj ve
egzersizle ilgili en az on altı kitap yazmıştır ve fikirlerinin çoğu bugün hala pratik değerini
korumaktadır. Galen, masajı sert, hafif ve orta olarak sınıflandırmış ve şöyle yazmıştır: "Çok
çeşitli el darbeleri ve hareketleri yapılmalıdır; Öyle ki tüm kas lifleri mümkün olduğunca her
yönde ovulabilsin." Gladyatörlere ise oyun öncesi ve sonrasında yapılan masajı şöyle
açıklamıştır: "Vücutlarına yağ sürüldü ve kızarana kadar ovuldular. "Jül Sezar da şiddetli sinir
ağrılarının hafiflemesi için her gün masaj yaptırırdı. Romalı yazar Plinius yabancı masarüne
öylesine çok borçlanmıştı ki sonunda imparatordan, masöre en yüksek şeref payesi olan
Roma yurttaşlığını bahsetmesini dilemişti.
Hindistan'da, masaja her zaman için büyük değer verilmiştir; hemen herkes nasıl masaj
yapılacağını çok iyi bilir. Anneler çocuklarına masaj yapa, sonrada bu çocuklara ana-
babalarına aynısını yapmaları öğretilir. Masaj, tarihi MÖ 1800 'e kadar uzanan bir Hint tıp
sistemi olan Ayurveda sağaltım yöntemlerinin bir parçasıdır; otlar, baharatlar ve aromalı
yağlar ovularak deriye yedirilir.Diğer kültürlerde de sağlıklı kalmak için her zamana masaja
başvurulmuştur. Sir George Simpson "Dünya Çevresinde Yolculuk" (1889) adlı
seyahatnamesinde, Sandwich adaları halkı hakkında şunları yazmıştır: "Her gün, hatta her
saat kendilerine mükellef ziyaretler çeker çok az egzersiz yaparlar ya da hiç yapmazlar ama
her yemekten sonra ve istenirse ya da uygunsa daha sık olmak üzere sürekli masaj
yaptırarak yorgunluk ya da bitkinliğe mahal vermeden kan dolaşımı ve sindirimi düzenlerler."
Kaptan Cook, 1779 'da on iki Tahitili kadının kendisine baştan ayağa masaj yaptığında ağrılı
siyatiğinin nasıl geçtiğini anlatmıştır.
18 ve 19. yüzyıllarda bir İsveçlinin, Per Henrik Ling 'in (1776-1839) etkisiyle Avrupa da
masaja rağbet artmış ve İsveç masaj sistemi Avrupa çapında yayılmıştır. Ling, tıbbi jimnastik
ve masaja büyük önem vermiş; hareketleri pasif ya da jimnastik hareketler, basınç, ovma,
titretme, vurma ve döndürme olarak sınıflandırmıştır. Eseri kraliyet ailesi tarafından
ödüllendirilmiş Stockholm 'de bir enstitü kurularak 1838 'de Londra 'da bir İsveç masajı olarak
anılmaktadır. Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir? Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz. Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım? Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.
25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz.
__________________ insanın tüm evrende kesin düzeltebileceği tek bir şey vardır;kendisi |