Geri git   Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri > Kişisel Gelişim Klubü > Alternatif Kişisel Gelişim

Uyarılar

Alternatif Kişisel Gelişim kişisel gelişim konuşma, kişisel gelişim, kişisel gelişim ve kişisel başarı, mesleki gelişim kişisel gelişim, kişisel gelişim başarı, kişisel gelişim özgüven, kişisel gelişim makaleler, çocuk kişisel gelişim,

İçimizdeki Çocuk ve Hayallerimiz

Kişisel Gelişim Klubü ve Alternatif Kişisel Gelişim İçimizdeki Çocuk ve Hayallerimiz Konusunu hayatimdegisti.com Konuğumuz olarak inceliyorsunuz hayatimdegisti.com sitemizde yaşamınızı hemen degistirecek bir cok telkinli hipnoz mp3 vardir tesaduf eseri de buradaysanız mutlaka inceleyiniz üst link TelkinCD tıklayınız Çocukken hayaller kurar, oyunlarımıza hayallerimizi katar, hayallerimizi oyunlarımızla birleştirirdik. Gün nasıl geçer, ne zaman akşam olur bilmeden, bazen eğlenerek bazen arkadaşlarımızla kavga ederek, küserek, düşe kalka, yara bere içinde her günü doyasıya yaşardık. Sokaklarda oynarken akşam olup eve gireceğimiz saatler ...

ayrıca bu konularda arama yapan konuklarımız var Alternatif Kişisel Gelişim telkin cd indir izle İstanbul Alternatif Kişisel Gelişim nerededir kimdir Alternatif Kişisel Gelişim çekirdek inanç temizliği İzmir bursa Alternatif Kişisel Gelişim hipnoz Alternatif Kişisel Gelişim olumlama seminerleri eğitimi çaresi tedavisi Alternatif Kişisel Gelişim hakkında bilgi bilinçaltı telkin cd telkin mp3 Alternatif Kişisel Gelişim kuantum düşünce kitap haberi

İçimizdeki Çocuk ve Hayallerimiz

Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 04-08-2010, 05:03 PM   #1 (permalink)
Yüzbaşı
 
RenaC - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Apr 2010
Mesajlar: 996
Tesekkür: 1,234
980 Mesajinıza toplam 4,011 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
RenaC is just really niceRenaC is just really niceRenaC is just really niceRenaC is just really niceRenaC is just really nice
Standart İçimizdeki Çocuk ve Hayallerimiz



Çocukken hayaller kurar, oyunlarımıza hayallerimizi katar, hayallerimizi oyunlarımızla birleştirirdik. Gün nasıl geçer, ne zaman akşam olur bilmeden, bazen eğlenerek bazen arkadaşlarımızla kavga ederek, küserek, düşe kalka, yara bere içinde her günü doyasıya yaşardık. Sokaklarda oynarken akşam olup eve gireceğimiz saatler sanki hayallerimizle kurmuş olduğumuz oyunlar bitmiş gibi gelir, üzülür, bir an evvel sabah olsun yine arkadaşlarımızla, oyunlarımızla buluşalım diye heyecan duyardık.. Eve girdiğimizde ise bütün gün yaşadıklarımız sanki unutulur bu sefer başka hayaller kurar başka oyun alanları yaratırdık kendimize..Sabaha kadar uykumuzda bile sürecek olan farklı hayallerle kurulan farklı oyunlar olurdu bunlar. Bazen hayal kahramanları yaratır, bazen hayal kahramanları bizler olurduk.

Evcilikler,tiyatrolar oynar,oyuncuları seçerdik..Yarışlar yapardık, hayali oyunlar yaratırdık. Annelerimizin, babalarımızın eşyalarından, kıyafetlerinden, oyunlarımız ve hayallerimiz için kostümler oyun alanları yaratırdık kendimize. Hangi oyun, hangi hayal olursa olsun bir çok arkadaşımız bazen verilen rolleri beğenmez hayır ben doktor olacağım, ben anne, ben baba olacağım, ben çocuk olmam,hasta sen ol ben olmayacağım gibi bir çok tartışmalar bile yaşardık kendi aramızda..



Ölümü bile oynardık bazen oyunlarımız içinde. Hiç sınırımız yoktu, bir gün iyiyi bir gün kötüyü oynardık oyunlarımızda. Krallar, kraliçeler, zenginler, fakirler, mahkumlar, mutlu aileler, mutsuz aileler, senin annen benim annem, senin baban benim babam olsa, ben patron sende benim yanımda çalışan ol ya da sen zor durumda mağarada kalan ben seni kurtaran beyaz atlı prensin olayım, çingeneler, dilenciler, polisler vs vs bizim zamanımızda olabilecek olan hayaller nasıl olabilirse işte öyle hikayeler, oyunlar kurardık kendi iç dünyamızda.




İşin en güzel yanı, istediğimiz anda oyunu keser, sıkıldım oynamıyorum veya duruma göre sevmedim bu oyunu siz devam edin ben yemek yiyip gelirim diyebilirdik özgürce, sonra hemen başka bir oyun kurulurdu. Oyun içindeçocuklar sokaklardan alınıp evlerin içinde bir yaşama mahkum edilse de, bir çocuk nerede yaşarsa yaşasın muhakkak hayalleri vardır.
kavgada etsek ertesi gün yepyeni bir oyunda yine mutlulukla yer alırdık..Çocuktuk ve onlar bizim hayallerimizdi, bizim oyunumuz bizim hikayemizdi ve çok mutluyduk. Bazen kurduğumuz birçok hayale büyüklerimiz, ailemiz gülerdi ya da saçmalama derdi, kızardı. Onlar tepki verirse kendimize saklardık hayallerimizi, bize gülmesinler ya da azarlamasınlar diye. Dönemler ne kadar farklı olsa da, şu anki dönemde de işin içine ne kadar teknoloji girse de,


Her çocuk hayal kurar. Bu hayaliyle yaşar ve bundan çok büyük bir keyif alır, mutluluk duyar. Çünkü devamlı yaratır çocuk. Taa ki hayallerine birileri müdahale edip, engel oluncaya kadar. İşte hayatın bir noktasında sanırım kendi iç dünyamıza ait hayal kurmayı bıraktık. Belki birilerinin müdahale etmesiyle yada “artık büyüdün okula başlayacaksın” gibi bazı sözlerle, hayallerimizle kurduğumuz kendimize ait oyunlara son verildi. Özgürce yaratmış olduğumuz bahçeden, o oyun alanından alınmıştık. Bence üstüne aldığı her rolü mükemmel bir şekilde oynayan o küçük çocukta hayalleriyle birlikte sanki içimizde bir odaya kapatıldı. Üstüne kilitler vuruldu. Bize seslendi hep hadi oyunlar oynayalım diye, ona sus demeye başladık sanki hayal kurmak bir suçmuş gibi ..


Çünkü artık büyümüştük ve ailemizin bizler için hayalleri vardı, hayat ciddi ve zordu. Oyunlara ve hayallere yer olamazdı. Bunun için çok çalışmak, çok çalışmak ve çok çalışmak gerekliydi. Yine hayaller kuruyorduk ama bu sefer hayallerimiz, oyunlarımız, duruşumuz, hatta konuşmalarımız ailemizin, öğretmenlerimizin, çevremizin onaylayacağı, bizleri daha çok seveceği, azarlamayacağı onların izinleri dahilinde kurulan hayaller ve oyunlar olmuştu.





Çocukların kendi hayalleri hayal dünyaları zapt edilmişti.
Sorun şuydu ki kendi hayallerimiz gibi bu hayaller ve oyunlar bizi heyecanlandırmıyordu. Yaşamın içindeydik artık. Büyüklerin yaşamı ve onların oyunları onların kuralları ve sınırları vardı. Zorunluluklar dolu bir yaşam başlamıştı. Büyükler neden mutsuzdu, halbuki onlarda oyun oynuyordu ama onların oyunları bizimkisi gibi hiç eğlenceli değildi.
Daha çok sevilmek, onaylanmak, güven duygusu içinde yaşamak, desteklenmek, yalnız kalmamak adına bedel olarak kendi hayallerimizi, heyecanımızı, özgürlüğümüzü verdik.




En büyük bedel olarak aslında kendimizden vazgeçtik. Büyüklerin oyun alanı içinde İçimizdeki çocuğu kaybettik..
Başkalarının hayallerini, kendi hayalimiz sandık bu yüzden hep arayış halinde yaşadık durduk. Oyun içindeki heyecanımız mutluluğumuz neden kısa sürüyor diye sorguladık..sonra anladık başkasının amacını kendi amacın sanırsan, onun duymuş olduğu heyecanı kendi içinden hissetmeden hissediyormuş gibi yaşarsan kısa süreli olurmuş..



Yaşadığımız an, rol yada oyunumuz bize ait olmayan bir duyguyla yaşanıyorsa, bizim amacımız değilse sonuçta mutsuz oluyoruz ve arayışlarımız hiç bitmiyor..
Arayışları maddi-manevi farklı yerlerde ve farklı şekillerde tamamlamaya çalışıyoruz.. Büyüdükçe kendimiz olmaktan, kendimizle buluşmaktan korkuyoruz belki de ..Çünkü bu yaşamdaki ezberimiz bozulacak..



Dur demediğimiz müddetçe, zamanın bir noktasında belki 3, belki 5 yaşlarında hayallerimizle birlikte odaya kapatmış olduğumuz o çocuğu dışarı çıkartmadığımız, onunla buluşmadığımız müddetçe, başkalarının hayatlarını, vermiş oldukları o rolleri ve çevremize göre yaşamaya devam edeceğiz. Sevilmek adına ve daha bir çok maddi- manevi duyguya sahip olabilmek için kendimizden vermeye aslında kendimiz olmamaya devam edeceğiz.


Aslında şu anki hayatlarınıza bakarsanız çocukken oynamış olduğunuz bir çok oyunu ve bu oyunlardaki rolleri şimdi sizlerde yaşıyorsunuz. Anne- baba oluyorsunuz, evlilikler kuruyorsunuz, patron, çalışan oluyorsunuz vs vs tek fark çocukluktaki gibi özgür değilsiniz yada mutlu bir şekilde oyunlarınızı oynamıyorsunuz. Çocuk ruhunuzu kayetmişsiniz..Çünkü kurallarınız var, sınırlarınız var, oyunlardan, yaşamdan zevk almayı bırakıp zorunluluklar listesinde yaşıyorsunuz, korkularla, endişelerle hareket ediyorsunuz, değişimlerden korkuyor, panik yapıyor kontrol edemediğiniz anda hayallerinizden vazgeçiyorsunuz.


Başkalarının hayallerinize, oyunlarınıza müdahale etmesine, karışmasına, izin veriyorsunuz. Statünüz, maddi manevi gücünüz ve daha bir çok şeyi kaybetmemek adına devamlı kendinizden veriyor ve çevrenize göre yaşıyorsunuz.
Kendinizden verdikçe içten içe hep kendinize kızıyor ve öfkeleniyorsunuz..
İçimizdeki o çocuk dışarı çıktığında ise hayaller kuran, hayalleriyle heyecanlanan hiç yılmadan bu heyecanla yepyeni oyunlar kuran, tüm yaratıcılığını en güzel şekilde kullanan, her gün yeniden hayata başlamaktan zevk alan mutlu çocuk bizimle olacak.Sadece bu da değil..Bütün bunlarla birlikte dışarı çıkan ve bizimle buluşan çocuk, gerçeğimiz olacak aynı zamanda.



Özgür, rahat, kendine güvenen, ne kadar değerli olduğunun farkında olan, ne olursa olsun sevildiğini bilen, kendini en güzel şekilde ifade eden, düşse de kalksa da yaralansa da cesaretle yürümeye, oyunlarını en güzel şekilde oynamaya devam eden, anda yaşayan o en mükemmel halimizle var olduğumuz tamamen kendimiz olduğumuz çocukla buluşacağız.
Çocuklar oyun oynamaktan zevk alır, her şey onları çok mutlu eder, hesapkitap yapmazlar, sorun nedir bilmezler, çünkü hiçbir şeyi sorun olaraksahip olduklarını bilirler. Arzuları nasıl olacak diye düşünmezler tüm iyi niyetliliğiyle isterler ve onların hayatında her şey en güzel haliyle olur.
görmezler o kadar saftırlar o kadar iyi niyetlidirler ki her istedikleri de bir şekilde olur onlar hep hayallerini gerçekleştirecek güce Kendi içimizdeki çocuğu serbest bırakıp onunla birlikte hareket edersek başkalarının değil onun ne istediğine kulak verirsek bir çocuğu nasıl mutlu edecek bir şey yaptığınızda yüzü gülerse mutlu olursa, sizinde yüzünüz aynı şekilde keyifle gülecektir. Bu gülücük sahte değil içinizdeki çocuğun gülümsemesi, gerçeğiniz, size huzur ve keyif veren bir gülümseme olacaktır. İçimizdeki çocukla buluştuğumuzda kendimiz olma armağanını tekrar elde etmiş olacağız..


Şimdi size bu buluşma için danışanlarıma da uyguladığım küçük bir meditasyon önerebilirim.
İsterseniz bunu bir kayıt cihazına okuyarak kaydedin ve oradan dinleyerek yapın.
(Her cümleyi hissederek ve yavaşça okuyun… nokta işaretlerinde biraz durun ve öyle yeni cümleye geçin)



Gözlerinizi kapatın..Bütün dikkatiniz bedeninizde…Oturduğunuz yeri hissedin…Derin birkaç nefes alın ve verin..Şimdi kalbinize odaklanın..O büyük sevgiyi hissedin..Şimdi kendinizi küçültün ve kalbinizin içine girin..Kalbinizin içinde bir yerde –içinizde var olan çocuğun yaşadığı-bir odaya açılan bir kapı var.Kalbinizin duvarlarında bu kapıyı aramaya başlayın ve onu bulduğunuz zaman kapının önünde durun.Şimdi altın renkli bir kapının önünde duruyorsunuz..Bu kapının arkasında sizin içinizdeki çocukÇocuk
yaşıyor.Şimdi siz onunla yüzleşmeye hazırsınız. Derin bir nefes alın ve kapıyı açın, içeri girin..Odayı inceleyin..Nasıl bir oda? Küçük mü büyük mü? nerede?


Çocuğu bulun ve ona bakın..Belki çocuk biraz kızgın..Belki kendini terk edilmiş hissediyor yada ondan vazgeçilmiş..Belki yalnız..Onun yanına yaklaşın eğilin ve gözlerine bakın.Onu kucağınıza alın..Sımsıkı sarılın ona..Ona neye ihtiyacı olduğunu sorun..Belki daha çok sevilmeye, ilgiye, değerli hissedilmeye, mutlu olmaya, dinlenilmeye ihtiyacı var. Tüm sevginizle kucaklayın onu ve kendiniz olduğunu hissedin..Onu dinleyin çünkü o sürekli sizinle konuşuyor, size sesleniyor..


Bugüne kadar onu yok saydınız onu duymadınız.. şimdi Neye ihtiyacı olduğunu iyice dinleyin..Odada onun için en güzel değişiklikleri yapın onun rahat etmesini sağlayın…Bu odayı sevgiyle doldurun.. eğer oda karanlıksa kocaman bir cam açın.. bir bahçesi,bahçeye açılan bir kapısı olsun.. oyun
alanı olsun, ağaçları, çiçekleri hayvanları yerleştirin bu alana..ne istiyorsa odayı onun için düzenleyin..ışıl ışıl parlasın odası..


Bu oda mutluluk alanı olsun ..bu küçük çocuk tekrar gülümseyinceye kadar devam edin..ona yeterince zaman ayırın, onunla oyunlar oynayın..dans edin ,eğlenin.. hayallerini anlatmasına sizinle vakit geçirmesine izin verin..Keyif alın onunla olmaktan..Onu iyice gözlemleyin..
Şimdi çocuk belki daha mutlu .. Belki hala problemleri var ama onu tekrar ziyaret edeceğinizi söyleyin..



Ondan özür dileyin.Bugüne kadar onu dinlemediğiniz için onu yok saydığınız için özür dileyin..Ona onun yalnız olmadığını, çok değerli olduğunu, yeterli olduğunu,güçlü olduğunu, çok sevdiğinizi,özgür olduğunu ve artık birlikte hareket edeceğinizi söyleyin..tekrar sımsıkı sarılın,öpün koklayın onu…. ve şimdi onunla vedalaşın..
Yavaşça onu yere bırakın ve kapıdan çıkın..Kapıyı kapatın..Odanın sevginizle dolu olduğunu bilerek şimdi yavaşça tekrar kendiniz olun..
Şimdi onunla tekrar buluşmanın keyfiyle ve artık birlikte hareket edeceğinizin bilinciyle,
Derin bir nefes alın ve verin.. şimdi gözlerinizi açabilirsiniz..





Bu küçük ama benim en çok sevdiğim meditasyonlardan biridir..çok rahatlatır insanı..siz bu meditasyonu yapmaya devam ettikçe içinizdeki o çocukla buluşup, onunla birleştikçe, yaralarınızı sardıkça sizde bu yaşam içinde çok daha huzurlu ve mutlu olmaya başlayacaksınız.Onun karanlığı aydınlandıkça sizin yaşamınızda aydınlanacak.



Tıpkı çocukluğunuzdaki gibi sadece kendinizden sorumlu olmanın bilinciyle özgürce hareket etmeye başlayacak ve atmış olduğunuz her adımda nasıl keyifli ve mutlu olabilirim diye düşüneceksiniz..Yaşamdaki oyunlarınız çocuklukta oynanan oyunlar gibi keyifli olacak yada zevk keyif ve mutluluk yoksa bu oyun oynanmaz diyerek sizde yaşamda sizi mutsuz eden oyunlarınızı bitirme cesaretini göstereceksiniz..



Kendi içinizdeki çocukla buluşup onunla birlikte hareket etmeye başladıkça kendiniz olmaya başlayacak bu yaşam içinde gerçekten ne istediğinizi, hayalinizin amacınızın tam olarak ne olduğunu da biliyor olacaksınız..
Bu yüzden çok gecikmeden içimizdeki çocuğu kucaklayalım..Onu özgürleştirelim..Onunla birlikte hareket edelim..Bize kendimizi özümüzü hatırlatan İçimizdeki çocuk ne kadar cesaretli olduğumuzu, hayattan ne kadar zevk alarak eğlenerek kendimiz olarak her anı doyasıya yaşayabileceğimizi bize tekrar göstersin.



Düşünsenize her gün yataktan keyif alarak heyecanla uyanıyorsunuz çünkü yaşamda tam olarak ne yapmak istediğinizi bildiğiniz bir amacınız var ve bu amaç size büyük bir heyecan ve keyif veriyor..Çünkü amacınızda korku ve endişe yok. Çünkü o sizin gerçek hedefiniz.. Şimdi bir çocuk kadar rahat olmanın keyfini hayal edin.. Hayal edemiyorsanız parklara gidin çocuklarız izleyin, onlara müdahale edilmediği müddetçe ne kadar özgür oynuyorlar..Utanç duyman ayıplanacaklarını alay edileceğini düşünmeden sadece oldukları andan keyif alıyorlar..




Çocuklar gibi mutlu olmayı özlemediniz mi?



Her gün heyecanla uyanmak ve hedefinize doğru neşeyle gitmek istemez misiniz?
Şimdi kendinize sorun, beni heyecanlandıran, tutkuyla ilerlediğim bir amacım var mı?
Bu gerçekten benim mi bana ait bir amaç mı?
Şu an yoksa bile bilmeye niyet edin.. Bunu bir şekilde biliyor olacaksınız..
Şunu hatırlayın,



Hayaliniz, amacınız size heyecan duygusu vermeli ve bu heyecan her geçen gün artmalı ..
İşte bu heyecan her an artarak büyüyorsa, size huzur veriyorsa zor bir anda bile vazgeçmeyi hiç düşünmeden cesaretle amacınıza doğru yürüyorsanız bu sizin gerçek hayalinizdir..Sadece size ait bir hayaldir..Bu sizin amacınızdır.Başkasını mutlu etmek ve onay almak adına yaşanan bir hayal değildir.. Bu size coşku ve sevinç duygusu verir..Bunun için hayallerinizi besleyin ve heyecanla ilerleyin.



Kendinizden vazgeçmeyin!!



Yaşamınızın sorumluluğunu alarak yüzünüzü yaşama dönün..
Hayallerinize sahip çıkın!! Hayallerinizle yeni oyunlar kurun, hikayenizi oluşturun..
Ne yaşamı, Ne de Hayallerinizi ertelemeyin!! Şimdi yapın.



Hayalleriniz sizi heyecanlandırsın, coştursun..
Belki bugün kendiniz olmak için son şansınız..Belki o gün bugün..Belki yarın çok geç..
Başkalarının değil kendi hayatınızı yaşayın..
İçinizdeki coşku sizi en güzel şekilde yönlendirecek.



Mutlu olmak en doğal hakkınız..Mutlu olmak için kendinize izin verin.
Yaza doğru ilerlerken yazın parlak ışığı ve doğanın tüm heyecanı, cıvıltısı esin kaynağınız olsun.
Hayalinizdeki işi, hayalinizdeki evliliği, hayalinizdeki yaşamı içinizdeki çocukla birlikte neşe dolu kahkahalar içinde yaşamanızı dilerim..

Sevgiyle ve mutlulukla kalın..

 

 

Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın

Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu

Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir?

Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz.

Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım?

Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.

25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz.

RenaC isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bookmarks


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


İçimizdeki Çocuk ve Hayallerimiz

Kişisel Gelişim Klubü ve Alternatif Kişisel Gelişim İçimizdeki Çocuk ve Hayallerimiz Konusunu hayatimdegisti.com Konuğumuz olarak inceliyorsunuz hayatimdegisti.com sitemizde yaşamınızı hemen degistirecek bir cok telkinli hipnoz mp3 vardir tesaduf eseri de buradaysanız mutlaka inceleyiniz üst link TelkinCD tıklayınız Çocukken hayaller kurar, oyunlarımıza hayallerimizi katar, hayallerimizi oyunlarımızla birleştirirdik. Gün nasıl geçer, ne zaman akşam olur bilmeden, bazen eğlenerek bazen arkadaşlarımızla kavga ederek, küserek, düşe kalka, yara bere içinde her günü doyasıya yaşardık. Sokaklarda oynarken akşam olup eve gireceğimiz saatler ...

ayrıca bu konularda arama yapan konuklarımız var Alternatif Kişisel Gelişim telkin cd indir izle İstanbul Alternatif Kişisel Gelişim nerededir kimdir Alternatif Kişisel Gelişim çekirdek inanç temizliği İzmir bursa Alternatif Kişisel Gelişim hipnoz Alternatif Kişisel Gelişim olumlama seminerleri eğitimi çaresi tedavisi Alternatif Kişisel Gelişim hakkında bilgi bilinçaltı telkin cd telkin mp3 Alternatif Kişisel Gelişim kuantum düşünce kitap haberi


WEZ Format +3. Şuan Saat: 07:34 AM.


Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.