BAĞIMLILIKLARDA EN SON TRENDLER!Alışkanlıklar ve Bozukluklar ve Bağımlılıklar'dan Kurtulma Klubü ve Bağımlılıklar BAĞIMLILIKLARDA EN SON TRENDLER! Konusunu hayatimdegisti.com Konuğumuz olarak inceliyorsunuz hayatimdegisti.com sitemizde yaşamınızı hemen degistirecek bir cok telkinli hipnoz mp3 vardir tesaduf eseri de buradaysanız mutlaka inceleyiniz üst link TelkinCD tıklayınız Alkol, uyuşturucu, sigara, kumar gibi klasik bağımlılıklar hayatımızdaki yerini koruyor. Onların teşhisini koymak kolay. Ama bir de günümüzün bağımlılıkları var: Alışveriş, spor, İddaa oyunu, cep telefonu, iş, chat, bilgisayar oyunları... Bağımlılar durumlarını ne yazık ki çok geç fark ediyor. Dibe ... ayrıca bu konularda arama yapan konuklarımız var Bağımlılıklar telkin cd indir izle İstanbul Bağımlılıklar nerededir kimdir Bağımlılıklar çekirdek inanç temizliği İzmir bursa Bağımlılıklar hipnoz Bağımlılıklar olumlama seminerleri eğitimi çaresi tedavisi Bağımlılıklar hakkında bilgi bilinçaltı telkin cd telkin mp3 Bağımlılıklar kuantum düşünce kitap haberi |
|
06-04-2008, 04:30 PM
|
#1 (permalink)
| Üsteğmen
Üyelik tarihi: Mar 2008
Mesajlar: 173
Tesekkür: 0
87 Mesajinıza toplam 233 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| BAĞIMLILIKLARDA EN SON TRENDLER! Alkol, uyuşturucu, sigara, kumar gibi klasik bağımlılıklar hayatımızdaki yerini koruyor. Onların teşhisini koymak kolay. Ama bir de günümüzün bağımlılıkları var: Alışveriş, spor, İddaa oyunu, cep telefonu, iş, chat, bilgisayar oyunları... Bağımlılar durumlarını ne yazık ki çok geç fark ediyor. Dibe vurunca psikiyatrların yolunu tutuyorlar. Aslında yeni bağımlılıklar az veya çok yaşamımızın içinde.
Ancak bağımlı sayılanların farkı bu tutkularının tüm hayatlarına hakim hale gelmesi, yaşamlarını rayından çıkarması, sadece kendilerinin değil, yakın çevrelerinin de zarar görmesi. İşte tedavi olmak için kliniklere başvuran bazı bağımlıların hikayesi.
PENİSİNDEKİ YARALAR HIZINI KESMEDİ
Evli, işi-gücü yerinde bir adamdı. Sorunu sekse düşkünlük değil, düpedüz bağımlılıktı. Ne yapıp edip günde 4-5 kez ilişkiye giriyordu. Penisinde, sürekli cinsel ilişkiye girmesinden ötürü gelişen yaralar bile onu engelleyemiyordu. Pomat sürüp seks için önüne çıkan her türlü fırsatı değerlendiriyor ya da yaratıyordu. Çalışmakta, sosyal yaşamını sürdürmekte zorlanıyordu. "Zevk almıyorum, ama yapmadan duramıyorum" diyordu. Sorununun bir bağımlılık halini aldığını anladığında yardım istedi. Halen tedavisi sürüyor.
MUHAFAZAKAR KADIN CHAT BAĞIMLILIĞINDAN KURTULDU ALKOL BAĞIMLISI OLDU
İki çocuk annesi bir ev kadınıydı. Kendini bildi bileli muhafazakar bir çevrede yaşamıştı. Chat giderek daha çok zamanını almaya başladı. Gündüz, gece, internette dakikalık sohbet fırsatlarını bile kaçırmıyordu. Kocasının tuvalete girdiği anlarda dahi bilgisayarın başına koşuyordu. Her hafta 2-3 yeni adamla tanışıyor, ardından yenilerinin peşine düşüyordu. Bir yandan yaşadığı heyecan, bir yandan eşinin fark etmesi korkusu günlük rutin halini almıştı. Sonunda tedavi gördü. Bundan kurtuldu ancak bu kez içki içmeye başladı. Muhafazakar ailesi anlamasın diye az kokan votkayı tercih ediyordu. Üstüne de turşu yiyordu ki içkinin kokusunu iyice bastırsın. Şimdi yeni bağımlılığıyla baş etmeye çalışıyor.
İŞKOLİĞİ TEDAVİYE İNSAN KAYNAKLARI GÖNDERDİ
40 yaşındaki adam bir işyerinde orta kademede yöneticiydi. Sadece akşam değil, hafta sonları da işyerindeydi. Aslında evinden kaçmıyor, eşini ve çocuklarını seviyordu ama işi olmasa bile yaratıyor, onlarla geçireceği zamanı çalışarak harcıyordu. Sadece kendisinin ve ailesinin yaşamını zorlaştırmakla kalmıyordu. Yanında çalışanlar da eziyet çekiyordu çünkü onlardan da sürekli daha fazla mesai yapmalarını bekliyordu. Üstelik hiçbir zaman da mutlu hissetmiyordu kendini. Nihayet şirketin insan kaynakları departmanı, terfi edebilmesi için iş bağımlılığı tedavisi görmesini şart koştu. Doktoru onu spora yönlendirdi. Artık halı sahada futbol oynuyor.
AŞK BAĞIMLISI
Eğitimli, iş güç sahibi, 27 yaşındaki genç kadın, aşırı değer veriyordu sevgilisine. Kendi deyimiyle zilzurna aşıktı. Ama sevgilisi ona çok kötü davranıyordu. Dayak, hakaret, küfrün de bini bir paraydı. Hareket halindeki arabadan onu yola atmak isteyince son anda tutundu nasıl olduysa. Ama bir türlü kurtulamıyordu ilişkiden. Eroin nasıl bağımlının hayatını mahvediyorsa, sevgilisi de onunkini mahvediyordu. Düpedüz aşk bağımlısıydı... Şimdi tedavi görüyor.
ARKADAŞLARININ KREDİ KARTLARI BİLE YETMEDİ
33 yaşındaki kadın haftada 2-3 kez alışverişe gidiyordu. İhtiyacı olsun olmasın, kazak, pantolon, ayakkabı, gömlek ve etekleri taşıdığı koca paketlerle eve dönerken mutluydu. Her seferinde aynı mağazaya gidiyordu. Orada kapıda karşılanmak, ağırlanmak hoşuna gidiyordu. Maaşı yetmemeye başladı. Kısa bir süre frenledi tutkusunu. "Artık yeter" diyen arkadaşlarına kulak verdi. Söz verdi kendi kendine, artık deli gibi alışveriş yoktu. Ama açıklayamadığı dürtü yine devreye girdi. İmdadına kredi kartları yetişti. Üstelik taksit yapıyorlardı. Kredi kartlarının asgari tutarını bile ödemekte zorlanınca işyerinden avans aldı, borcunun bir miktarını kapadı. Kendini durdurmada zorlandığının farkındaydı. Kredi kartlarının borçlarını kapatınca hepsini iade etti, kartsız yaşamaya başladı. Ama kendini durduramıyordu, yine nakitle alışverişe döndü. Aynı kısırdöngüye girmişti. Maaşı yetmiyordu. Arkadaşlarının kredi kartlarını istemeye başladı bu kez. Başkalarının kartlarıyla doldurdu poşetlerini. Ancak ekstreler arkadaşlarıyla arasını bozdu. Alışveriş bağımlısı olduğunu çok sonra kabullendi. Şimdi tedavi görüyor...
CEP TELEFONUYLA YATIP KALKIYOR
20 yaşındaki gencin tek tutkusu cep telefonlarıydı. Telefonuyla yatıp kalkıyor, telefonla konuşmaktan işini yapamıyordu. En yeni, en gelişmiş, en fazla özelliğe sahip telefonu satın almalıydı. Uzun konuşmaların faturası çok yüklüydü. Bütçesi zorlansa da, bazen mantığıyla üstesinden gelmeye çalışsa da tatmin edilmesi zorunlu bir ihtiyaçtı artık. Psikiyatra gittiğinde bile iki arada bir derede mesaj göndermeye çalışıyordu bir yerlere. Şimdi tedavi görüyor.
İDDAA BAĞIMLISI, BABASINA EV SATTIRDI
33 yaşındaki adam bahis oyunu İddaa’yı ilk kez oynadığında müthiş heyecanlandı, tahmini tutmuş bir miktar para kazanmıştı. Haftalık heyecanlar yaşamının bir rutini haline geldi. Ancak her kumar türündeki gibi İddaa’da da her zaman kazanılmıyordu. Yatırdığı tutar sürekli büyüdü, maaşı yetmemeye başladı. İddaa büfesine borçlandı. Bir süre sonra borçlarını ödeyemez oldu. Eşine bile söyleyemedi, annesine açtı konuyu. Annesi, babasından gizli para vermeye başladı. Kısa süre sonra o da tükendi. Mecburen babasına itiraf etti. Borç o kadar büyümüştü ki babası evini satmak zorunda kaldı.
SPORA DAHA FAZLA ZAMAN AYIRMAK İÇİN SPOR SALONU AÇTI
Ecstasy bağımlısıydı genç adam. Ailesi de öğrenince, ciddi bir tedaviden geçerek kurtulmayı başardı. İşe girdi, yeni bir meşgale edindi kendine: Spor. Haftanın yedi günü, saatlerce egzersiz yapmak bile doyurmuyordu içindeki spor yapma isteğini. Daha fazla zaman ayırabilmek için spor salonu işletmeye başladı. O da yetmedi daha kaslı bir vücut için bazı ilaçlar aldı. Bu defa da steroid (doping) bağımlısı oldu. Şimdi spor bağımlılığı tedavisi görüyor.
Dibe vurmadan yardım için başvurmazlar
Doç. Dr. Kültegin Ögel (BATEM- Bağımlılık Tanı ve Tedavi Merkezi): Yeni görmeye başladığımız bağımlılık türleriyle, alkol, uyuşturucu, sigara gibi bağımlılıklarının temeli aynı. Kişi, bu alışkanlığın zararlı, hatalı olduğunu bile bile yapıyor. Yapmadığında huzursuzluk hissediyor. Yoksunluk yaşıyor. Hayatındaki başka yapması gereken işleri aksatıyor. Aynen alkol ve uyuşturucu bağımlıları gibi sık sık bırakmaya karar veriyor, ama başarısız oluyor. Son araştırmalara göre, bağımlı olduğu şeyden zevk alması gerekmiyor. Kentleşmeyle birlikte yalnızlaşıyoruz. Büyük bir boşluk yaşıyor insanlar. Kentte alışveriş, teknoloji vs. gibi faktörlere ulaşmak daha kolay. Erkeklerde bilgisayar oyunları, kadınlarda chat bağımlılığını daha sık görüyoruz. İş bağımlılığı erkeklerde daha çok. Seks-aşk bağımlığı her iki cinste eşit sıklıkta. Alışveriş her iki cinste de görülüyor. İddaa oyununun bağımlıları çok sayıda. Bağımlılar dibe vurmadan yardım için başvurmuyor. Bağımlılıkta kişinin o nesne üzerindeki kontrolü kaybolur. Biz de o nesneyi kontrol etmelerini öğretmeye çalışıyoruz. Bir davranışın değişmesi en erken üç ay, ortalama altı aydan önce olmaz.
Mini bağımlılık testi
Aşağıdaki maddelerden üçü bir araya geldiyse bağımlı olabilirsiniz. Madde kelimesinin yerine, bağımlılık konusunu (internet, seks, alışveriş, spor vs.) koyabilirsiniz:
Tolerans geliştiyse (Aynı etkiyi sağlamak için artış varsa),
Madde kesildiğinde ya da azaltıldığında yoksunluk belirtileri ortaya çıkıyorsa,
Madde kullanımını denetlemek, bırakmak için yapılan tüm çabalar boşa çıkıyorsa,
Maddeyi sağlamak, kullanmak ya da bırakmak için büyük zaman harcanıyorsa,
Madde kullanımı nedeniyle sosyal, mesleki ve kişisel etkinlikler azalıyor ya da tamamen bırakılıyorsa,
Madde tasarlandığından daha uzun ve yüksek miktarlarda alınıyorsa,
Fiziksel ya da ruhsal sorunların ortaya çıkmasına ya da artmasına rağmen kullanım sürdürülüyorsa. Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir? Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz. Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım? Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.
25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz. | Offline
| |
29-10-2010, 02:12 AM
|
#2 (permalink)
| Yüzbaşı
Üyelik tarihi: Jul 2009 Bulunduğu yer: İstAnbul
Mesajlar: 501
Tesekkür: 9,013
553 Mesajinıza toplam 1,445 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Cevap: BAĞIMLILIKLARDA EN SON TRENDLER! kitap (buna okuma da denebilir) krizim var benim şu sıralar okadar sık olmasa (ki bunu netten makale okumaya baglıyorum) hergün her saniye kitap okumak istiyorum :/ aynı anda o kitabıda okumak istiyorum bu kitabıdaaa. bazen o kadar ki yatarken ayrı kitap, çantama dışarıda okumak için ayrı kitap, pcde ayrı e-kitap okudugum oluyor. gazete ve dergileri saymıyorum bile. öyle krize giriyorum ki kitabı resmen parçalayıp yiyip yutasım var o şekilde. mideme dokunacak kafama girmeyecek diye yapamıyorum tabii. ama kitapları kemirmediğimi söyleyemem:/ kitabı okurken kapagını ısırasım gelio. sanki diş izim çıkınca daha çok aklıma girecek silcem süpürcem kitabı gibi gelio:( yemek gibi bişi bu kitabını okumaya acıkırmı insan? günde üç öğün bazen 3dende fazla, işim yoksa bütün güüünn bile olabilir. ilaç gibi almadımmı krizim tutuo. okumadımmı başlıom delirmeye. o dereceki birin elinde kitap görmeyeyim.. hem merak ediyorum ne okuyor acaba diye. hele de otobüslerde çatlarım:( kalabalıkta soramamda. bütün gün içmi kemirir. kıyıdan köşeden kitabın ismine bakar aklıma yazarım. evde gelince araştırırım konusu ne filan die :/ ama bu yeme işi fena :/ okurken gözüm doyuyor, sesli okursam kulagımın pasıda siliniyor, ee güzel kitaplarla ruhum kalbimde doyuyor ama midem kazınıyor ısırmak istiyorum kitaplarımı. tadını almazsam eksik kalıo sanki bişiler :/ inancımı ve ruhsal gücümü geliştirmek için Muhammed Bozdağ'ın Ruhsal Zeka isimli kitabını okuyorum. kitaba bayıldım va kütüphanede buldugum ve geri vermek zorunda oldugum bir kitap olmasa kitabın okudum sayfaları kırıştırıp yutasım varrr :S biri beni durdursun. birde okuduğum kitapta yazılanları çabuk unutuyorum.. oturup yazasım var okuduğum tüm kitapları her kağıda yazdığım kelimede beynime yazılıyor sanki yada not tutuyorum bazen sevdiğim bölümleri onlar elimin altında olunca okuyabiliyorum ya o zaman derdim olmuyor. hepsini yazasım var herşeyi yazasım var:( vede kitapların tadı bana bitter çikolata gibi geliyorlar ki en sevdiğim şeydir bitter çikolata:( zarı zoruna kendimi tutup frenliyebiliyorum ama zarı zoruna işte :( önerileri olanları seve seve dinlerimmm. | Offline
| |
29-10-2010, 09:44 AM
|
#3 (permalink)
| Teğmen
Üyelik tarihi: Mar 2010
Mesajlar: 136
Tesekkür: 1,961
146 Mesajinıza toplam 545 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Cevap: BAĞIMLILIKLARDA EN SON TRENDLER! Bende de oluyor bu durum, zaman zaman ben de kitap açlığı hissediyorum, bu olmaya başladığı zaman 2 yıl mı 3 yıl mı devam ediyor sonra geçiyor. Aradan birkaç yıl geçtikten sonra tekrar 2-3 yıllık açlık periyoduna giriyorum. Bu arada kitabın ne olduğu pek önemli değil ama elime hep araştırmalar geliyor. İlginç olansa kitabın yazarı ve ismi aklımda kalmıyor, birisi içerikten az birşey bahsetse kitabın hemen hemen tüm içeriğini söylüyorum.
Bu konuda ben kendimde gariplik var diyordum, yalnız olmadığıma sevinsem mi üzülsem mi bilemedim şimdi. | Offline
| |
29-10-2010, 09:55 AM
|
#4 (permalink)
| Moderator
Üyelik tarihi: Jun 2007
Mesajlar: 1,110
Tesekkür: 8,580
1,263 Mesajinıza toplam 4,348 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Cevap: BAĞIMLILIKLARDA EN SON TRENDLER! Alıntı: birAsiAksAçlıkız Nickli Üyeden Alıntı
kitap (buna okuma da denebilir) krizim var benim şu sıralar okadar sık olmasa (ki bunu netten makale okumaya baglıyorum) hergün her saniye kitap okumak istiyorum :/ aynı anda o kitabıda okumak istiyorum bu kitabıdaaa. bazen o kadar ki yatarken ayrı kitap, çantama dışarıda okumak için ayrı kitap, pcde ayrı e-kitap okudugum oluyor. gazete ve dergileri saymıyorum bile. öyle krize giriyorum ki kitabı resmen parçalayıp yiyip yutasım var o şekilde. mideme dokunacak kafama girmeyecek diye yapamıyorum tabii. ama kitapları kemirmediğimi söyleyemem:/ kitabı okurken kapagını ısırasım gelio. sanki diş izim çıkınca daha çok aklıma girecek silcem süpürcem kitabı gibi gelio:( yemek gibi bişi bu kitabını okumaya acıkırmı insan? günde üç öğün bazen 3dende fazla, işim yoksa bütün güüünn bile olabilir. ilaç gibi almadımmı krizim tutuo. okumadımmı başlıom delirmeye. o dereceki birin elinde kitap görmeyeyim.. hem merak ediyorum ne okuyor acaba diye. hele de otobüslerde çatlarım:( kalabalıkta soramamda. bütün gün içmi kemirir. kıyıdan köşeden kitabın ismine bakar aklıma yazarım. evde gelince araştırırım konusu ne filan die :/ ama bu yeme işi fena :/ okurken gözüm doyuyor, sesli okursam kulagımın pasıda siliniyor, ee güzel kitaplarla ruhum kalbimde doyuyor ama midem kazınıyor ısırmak istiyorum kitaplarımı. tadını almazsam eksik kalıo sanki bişiler :/ inancımı ve ruhsal gücümü geliştirmek için Muhammed Bozdağ'ın Ruhsal Zeka isimli kitabını okuyorum. kitaba bayıldım va kütüphanede buldugum ve geri vermek zorunda oldugum bir kitap olmasa kitabın okudum sayfaları kırıştırıp yutasım varrr :S biri beni durdursun. birde okuduğum kitapta yazılanları çabuk unutuyorum.. oturup yazasım var okuduğum tüm kitapları her kağıda yazdığım kelimede beynime yazılıyor sanki yada not tutuyorum bazen sevdiğim bölümleri onlar elimin altında olunca okuyabiliyorum ya o zaman derdim olmuyor. hepsini yazasım var herşeyi yazasım var:( vede kitapların tadı bana bitter çikolata gibi geliyorlar ki en sevdiğim şeydir bitter çikolata:( zarı zoruna kendimi tutup frenliyebiliyorum ama zarı zoruna işte :( önerileri olanları seve seve dinlerimmm. | Yeme arzusu kısmı dışında anlattıkların bana çok aşina geldi. Galiba bende de var. Senin anlattığın gibi birçok şeyi ben de yapıyorum. Sen yazınca fark ettim. Her durumda ayrı kitap okuyorum. Her duruma ayrı yazılar vs. Bir insan bir günde birden fazla konuyla ilgilenebilir değil mi? Unutma konusuna bir şey diyemiycem.
Ama bu yeme işi gerçekten garip geldi bana. Benim de bazen sarılasım geliyor. Sanki kitabın içinden iki tane yazıdan kol çıkacakmış da sarılacakmışız gibi. Ama hiç yemek istemedim kitabı.
__________________ Kendimi seviyor ve onaylıyorum. | Offline
| |
29-10-2010, 11:10 AM
|
#5 (permalink)
| Yüzbaşı
Üyelik tarihi: Jul 2009 Bulunduğu yer: İstAnbul
Mesajlar: 501
Tesekkür: 9,013
553 Mesajinıza toplam 1,445 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Cevap: BAĞIMLILIKLARDA EN SON TRENDLER! Alıntı: bartun06 Nickli Üyeden Alıntı
Bende de oluyor bu durum, zaman zaman ben de kitap açlığı hissediyorum, bu olmaya başladığı zaman 2 yıl mı 3 yıl mı devam ediyor sonra geçiyor. Aradan birkaç yıl geçtikten sonra tekrar 2-3 yıllık açlık periyoduna giriyorum. Bu arada kitabın ne olduğu pek önemli değil ama elime hep araştırmalar geliyor. İlginç olansa kitabın yazarı ve ismi aklımda kalmıyor, birisi içerikten az birşey bahsetse kitabın hemen hemen tüm içeriğini söylüyorum.
Bu konuda ben kendimde gariplik var diyordum, yalnız olmadığıma sevinsem mi üzülsem mi bilemedim şimdi. |
unutmak hiç iyi bişi değil en sevdiğim kitap oldugunu biliyorsun ama içindekini hiç hatırlamıyorsun üzücü:( ama herşeyin olumlu yönünden bakıyorum manayla kitabı tekrar okuyorum:))) Alıntı: cliviaf Nickli Üyeden Alıntı
Yeme arzusu kısmı dışında anlattıkların bana çok aşina geldi. Galiba bende de var. Senin anlattığın gibi birçok şeyi ben de yapıyorum. Sen yazınca fark ettim. Her durumda ayrı kitap okuyorum. Her duruma ayrı yazılar vs. Bir insan bir günde birden fazla konuyla ilgilenebilir değil mi? Unutma konusuna bir şey diyemiycem.
Ama bu yeme işi gerçekten garip geldi bana. Benim de bazen sarılasım geliyor. Sanki kitabın içinden iki tane yazıdan kol çıkacakmış da sarılacakmışız gibi. Ama hiç yemek istemedim kitabı. |
:)) yeme hissinin garipliğini kabul ederim:) kagıt helva bile yiyemezken ben kagıt yemek iğrenç olsa gerek:)) hiç yemedim ama yeme hisside hissetmiyorum değil:))
o sarılma dürtüsü banada geliyor hatta ben direk sarılıyorummm :)))) öpüp kokluyorum :) ama bir süre sonra ısırasım gelio:( tam olarak yutma isteği değil ama sanki o kitaba diş izim çıkarsa Yayınevlerinin damgaları gibi kitabın bana ait olduguna dair mühür olcak kitaba o diş izlerim:)) benim kitabım okudup bitirdim yuttum içindeki bilgileri gibiiii:) yinede pek iyi bi takıntı değil. kitap ve diş izi ısırmak filan hakkatten tuhaf yaa :( | Offline
| |
29-10-2010, 11:59 AM
|
#6 (permalink)
| Moderator
Üyelik tarihi: Jun 2007
Mesajlar: 1,110
Tesekkür: 8,580
1,263 Mesajinıza toplam 4,348 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Cevap: BAĞIMLILIKLARDA EN SON TRENDLER! Diş izi bırakma duygunu anlayabilirim. Ben de yapardım sert kartonlara diş izimi çıkarmayı :) bir de tek kullanımlık bardaklar var hani, plastik ama hafif de sünger gibi. Onu ısırmak çok keyifli yaaa
__________________ Kendimi seviyor ve onaylıyorum. | Offline
| |
29-10-2010, 12:09 PM
|
#7 (permalink)
| Yüzbaşı
Üyelik tarihi: Jul 2009 Bulunduğu yer: İstAnbul
Mesajlar: 501
Tesekkür: 9,013
553 Mesajinıza toplam 1,445 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Cevap: BAĞIMLILIKLARDA EN SON TRENDLER! Alıntı: cliviaf Nickli Üyeden Alıntı
Diş izi bırakma duygunu anlayabilirim. Ben de yapardım sert kartonlara diş izimi çıkarmayı :) bir de tek kullanımlık bardaklar var hani, plastik ama hafif de sünger gibi. Onu ısırmak çok keyifli yaaa |
ay onlar pamukk gibiii içtiğimden hiç bişicik anlayamıyorum benn :)) | Offline
| | |
Yetkileriniz
| Konu Acma Yetkiniz Yok Cevap Yazma Yetkiniz Yok Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok HTML-Kodu Kapalı | | | BAĞIMLILIKLARDA EN SON TRENDLER!Alışkanlıklar ve Bozukluklar ve Bağımlılıklar'dan Kurtulma Klubü ve Bağımlılıklar BAĞIMLILIKLARDA EN SON TRENDLER! Konusunu hayatimdegisti.com Konuğumuz olarak inceliyorsunuz hayatimdegisti.com sitemizde yaşamınızı hemen degistirecek bir cok telkinli hipnoz mp3 vardir tesaduf eseri de buradaysanız mutlaka inceleyiniz üst link TelkinCD tıklayınız Alkol, uyuşturucu, sigara, kumar gibi klasik bağımlılıklar hayatımızdaki yerini koruyor. Onların teşhisini koymak kolay. Ama bir de günümüzün bağımlılıkları var: Alışveriş, spor, İddaa oyunu, cep telefonu, iş, chat, bilgisayar oyunları... Bağımlılar durumlarını ne yazık ki çok geç fark ediyor. Dibe ... ayrıca bu konularda arama yapan konuklarımız var Bağımlılıklar telkin cd indir izle İstanbul Bağımlılıklar nerededir kimdir Bağımlılıklar çekirdek inanç temizliği İzmir bursa Bağımlılıklar hipnoz Bağımlılıklar olumlama seminerleri eğitimi çaresi tedavisi Bağımlılıklar hakkında bilgi bilinçaltı telkin cd telkin mp3 Bağımlılıklar kuantum düşünce kitap haberi WEZ Format +3. Şuan Saat: 02:52 PM.
|