Neno otuuu
Bugün çok hüzünlüyüm. Canım kardeşimi Türkiye'ye yolcu ettim. Aile, arkadaş, vatan hasretinin tavana vurduğu noktada, Deniz'in gelişi bana ‘ilaç gibi' geldi.Gurbette yaşayanlar ne demek istediğimi iyi bilirler.Gelişlerine çok sevinilir.Gidiş günü yaklaşmaya başladığında ise, içini hüzün kaplar.Hele havaalanında kapıdan geçerlerken arkalarından el sallamak yok mu, gözyaşları sicim olur akar gider, tutamazsın.(Sırf bu anı yaşamamak için havalanına gitmeyip, evde kalmayı tercih ediyorum)Arkalarından ev bomboş kalır; geçirilen günler ise yanına kar...İki hafta kardeşimle buraların tozunu attırdık.Hasret giderdik.Geleceğini söylediği günden itibaren ‘Deno burayı kesin görmeli, bunu kesin tatmalı, şuraya kesin gitmeliyiz ‘ gibi şeylerin listesini kafamda oluşturdum.Ve kardeşimle hepsine, tek tek çizik attık.Efe ise , yaklaşık bir yıldır , bilgisayar ekranında gördüğü sanal teyze Neno'nun keyfini çıkardı.Muhteşem ikili, ayrı geçirilen zamanın acısını çıkartırcasına, alt alta üst üste oyunlar oynayıp, parklarda kaydıraktan kayıp, top peşinde koşturup, şarkı söyleyip , uçurtma uçurup, film seyredip, beraber uyudular.Diğer bir deyişle, birlikte kudurdular, şımardılar. Bu geliş bizim aileyi çok mutlu etti. ‘Gurbette yaşayanlar, umarım en kısa zamanda sevdikleriniz sizi de ziyarete gelir' diyerek, sizi Efe ve teyzuş diyaloglarıyla başbaşa bırakıyorum.-Neno, otuuuu.-Efe'cim ben senin
ine sığmam.-No, Neno otuuuu.( Eliyle de
in selesine vurur)-Efecim bu
çocuklar için, büyükler binerse kırılabilir.-Noooo, otu.Zafer Efe'nin. Deniz
e tü-ne-di.( Boşuna bodur tavuk her daim piliç kalır dememişler, hakikaten seleye sığdı ve üç tekerlekli
i kullandı)-Tiyzi, fiistman, fiistman jump! ( ‘spiderman' demeye çalışıyor)-Efe'cim sehpadan atlamayalım. Hadi gel merdivenin orda örümcek adam olalım.-No, Neno jump, jump! Deniz ısrara dayanamaz ve sehpadan koltuğa atlayan ‘örümcek adam' olur.Efe elinde Ratatouille çizgi filminin DVD'si ile Deno'nun yanına gelir.-Neno popcorn!-Efe, çizgi film mi seyredeceğiz?Efe kafayı sallar.-İpek bizi elleme.Teyze-yeğen popcorn yiyip, ahçı fare çizgi filmini seyredeceğiz.-Kağan bu fırsat kaçmaz, hadi gidelim.Biz, vın turizm yolcuları, soluğu arkadaşlarımızın yanında alıyoruz. Efe'yi evde aileden birine bırakıp gezme duygusu ne güzelmiş. -Ready, set, goooo!( Hazır, yerleş, başla)Deniz Efe'nin arabasını hızla sürmeye, hatta koşmaya başlar.-Freezeeeeeeee (Donup kalma eylemi)Deniz durur.-Neno, ready, set, goooo!Deniz koşmaya başlar.-Efe dur desene, karşıda kapı var.-No, gooo Neno goooo.Paşamızın canı kapıya toslamak istiyor. Efe heyecanla avaz avaz bağrınır:-Neno, Neno bu that way! (Bu tarafa gidelim demek istiyor. Bizimki artık iki dili karıştırıp, konuşmaya çalışıyor)-Efecim neden o tarafa gitmek istiyorsun?-Starbucks.-????-Anni, Neno Starbucks! Milk, süt. Bize ‘kal geldi'. Çocuk çağa ayak uydurmuş. Piyasacı Efe artık Starbucks'in amblemini uzaktan tanıyor ve oraya gidip süt içmek istiyor.
Kaynak: Bebek