05-05-2010, 01:49 AM
|
#1 (permalink)
|
Albay
Üyelik tarihi: Dec 2008
Mesajlar: 145,988
Tesekkür: 45
92 Mesajinıza toplam 143 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Oltanın ucundaki uçurtma
Oltanın ucundaki balık vuruşlarını hissederek unutuyordum zamanı, dünyayı. Hava da güzeldi. Sahilden oltamı savurup, dalıp gitmiştim.
Bir süre sonra denizin üzerindeki uçurtmaya gözüm takıldı. Büyük kısmı ıslanmıştı. Batmamaya çabalıyordu. Uçurtmanın ipini elinden bırakmayan gözü yaşlı esmer çocuğun ağlaması duyuluyordu, az ötede. Az önce gökyüzünde özgürce salınan kırmızı, mavi renkli uçurtmanın kısa süre içinde denize düşerek yitip gitmesini kabullenememişti, belli ki. Oltalarını denize savurup balık tutma sevdasındaki insanların arasında uçurtmasını denizden toplamaya çabalayan çocuğun hıçkırıkları herkesin dikkatini çekmişti. Bir yandan ağlıyor bir yandan da kısmen düğümlenmiş ipi sarıyordu. Konuşmalarından anladığım kadarıyla beraberindeki kır saçlı bey de dedesiydi. Oltamı denizden çıkarmadan sessizce dede ile torunun konuşmalarını dinliyordum. Çocuk, uçurtmasının yine gök yüzünde salınmasını istiyor dedesi ise artık mümkün olmadığını anlatmaya çabalıyordu.
-Uçurtman artık uçamayacak çünkü suya düştü, zarar gördü.
-Ama neden? Hem ne güzel süzülüyordu havada biraz önce. Niye düştü sanki?
-Onu havada tutan, yükselmesini sağlayan neydi peki?
-Bilmem, ipinden tutup koşturunca yükselmiş gökyüzüne çıkmıştı işte.
-Uçurtmanı uçuran rüzgardır, oğlum. Biraz önce rüzgar aniden durdu ve uçurtman hızla denize düştü. Yani senin, benim hatamız yok. Rüzgar kesilince uçurtma uçamadı.
-Ama ip benim elimdeydi, ben uçuruyordum onu.
-Sen onun rüzgara kapılıp gitmemesini sağlıyordun. Uçurtma havadayken ipin elini acıttığından söz ediyordun ya. İşte o da uçurtmanın değil rüzgarın marifetiydi.
Ağlaması kesilmişti ancak henüz ikna olmadığı hissediliyordu.
Kovamın içinde yüzen canlı balıklardan birini çıkarıp çocuğa verdim. Balığı denize bırakmasını istedim. Sevinçle gözleri parladı. Bir süre avucundaki balığın çırpınışlarına baktı, sonra usulca denize bırakıp gözden kayboluncaya kadar izledi. Teşekkür etti. Bu arada dedesi torununa çevredeki balık tutanları gösterip konuşmayı sürdürdü.
-Bak onların elinde de ip var ve balık avlamaya çabalıyorlar. Balık yakaladıkları zaman oltanın ağırlaşması, ipin gerilmesi ve kıyıya çekilirken direnç göstermesi biraz uçurtmaya benziyor sanki ne dersin?
Çocuk burnunu çekip ağlamaklı ifadeyle;
-Balıklar da, tutulup karaya çekildiği zaman suya düşen uçurtmam gibi yüzemez oluyor değil mi?
-Evet. Uçurtmanın uçması için rüzgar, balığın yaşayabilmesi için ise deniz gerekiyor öyleyse.
-Ama ben uçurtmamı havaya olta sallayıp yakalamadım ki? Onu birlikte yaptık. Birlikte bağladık ipin ucuna ve birlikte uçurduk. Halbuki balıkçılar boş ipi suya bırakıp, balığın takılmasını bekleyip çekiyorlar.
Dede içini çekti. Uzaklara baktı. Sonra torununa döndü.
-Sana bir soru soracağım. Seçme şansın olsaydı uçurtma mı, yoksa balık mı olmak isterdin?
Çocuk kısa bir süre durdu. Sonra parlayan gözlerle cevap verdi;
-Uçurtma olmak, gökyüzünde kuş gibi özgürce uçan uçurtma olmak isterdim.
-Ama hep seni tutan ip ve o ipi tutan birileri olacak. Yani tam özgür olmayacaksın.
-Olsun. İpi tutanların sen ya da annem ve babam olması yeterli. İpi tutan ama gökyüzünde özgürce uçmama izin veren birilerinin olması bence çok güzel. Balık olsaydım korkardım koca denizde tek başıma yüzmekten.
Dede yine derin nefes çekti. Sustu. Açıklara doğru bakarken torun seslendi.
-Peki sen hangisi olmak isterdin dedecim?
Dedenin yüzüne aydınlık bir gülümseme yayıldı.
-Eskiden olsa balık olmak, denizlerde özgürce dolaşmak isterdim.
-Şimdi öyle düşünmüyor musun?
-Şimdilerde ne istediğimden çok emin değilim. Uçurtmanın uçabilmesi rüzgara, balığın yaşayabilmesi denize bağlı. Özgürlük ise zaten yok. İster gökyüzünde uçurtma, ister oltanın ucunda balık ol hiç fark etmiyor. Olta yada seni tutan ip hep oluyor. Ya oltaya takılıyorsun günün birinde yada en başından beri ipini tutan birileri oluyor. Torununa bir kez daha sevgi ile baktı. Ağlaması kesilmişti. Uçurtmanın ipini toplayıp kuruması için ağacın dalına astılar. Torunun gözleri gülüyordu artık.
-Üzülme dedecim birlikte daha büyük ve daha uzun kuyruklusunu yaparız, uçurtmanın.
-Yaparız, hem de alasını yaparız. Haydi gel. Uçurtmamız kuruyana kadar denizde taş sektirelim. Bakalım hangimiz daha çok taş sektirecek.
Dede sevgiyle sarıldı, torununa. Sahil boyunca yürüyüp, çakıl taşı aramaya, bulduklarını denizde sektirmeye verdiler, kendilerini. Onlar uzaklaşırken sesleri, rüzgarın uğultusuna ve dalgaların sahille kucaklaşma seslerine karışıyordu.
Mehmet Uhri
mehmetuhri
Kaynak: Ekolay Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir? Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz. Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım? Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.
25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz. |
Offline
| |