05-05-2010, 01:56 AM
|
#1 (permalink)
|
Albay
Üyelik tarihi: Dec 2008
Mesajlar: 145,988
Tesekkür: 45
92 Mesajinıza toplam 143 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Çorabı delikti
Yağışlı ve soğuk kış akşamında hastane bahçesinde güvenlik görevlileri tarafından bankta yarı baygın bulunmuş ve acil servise taşımıştık. Islanmış ve üşümüştü. Dikkatli bakılınca kılığı kıyafeti yerinde bir adam olduğu anlaşılıyordu. Üzerinde darp izi yoktu. Çorabının biri delikti ve bunun görünmemesi için doğrulup ayakkabılarını tekrar giymek istedi. Bilincinin hafif bulanık olması ilaç veya alkol almış olduğunu düşündürüyordu. Sorularımıza yanıt vermiyor, konuşmuyor boş gözlerle bakınıyordu. Üzerinden kimliğini öğrenebileceğimiz belge çıkmamış olması adli olayla karşı karşıya olduğumuz kuşkusunu uyandırıyordu. Durumu hastane polisine bildirip tedavisini düzenleyip yatış yaparak gözetim altına aldık.
Acil servisin yoğun saatleriydi. Gelen acil hastalar yüzünden servisin çalışma temposu artmış, hastadan hastaya koşturmaktan çalışanlar biri birinin yüzünü göremez olmuştu. Benzer durumda birkaç hastanın aynı anda giriş yapması hasta yakınlarının öncelik talepleri yüzünden tartışma yaşanmasına yol açıyordu. Herkes kendi hastasının daha acil olduğunu anlatıp ikna çabasına girişiyordu. Deneyimlerimiz hasta yakınlarını ikna etmeye çalışmaktansa onlara hastaları ile ilgili bir iki küçük iş vermenin ekibe rahat çalışma ortamı sağladığı yönündeydi. Bir istek kağıdı veya reçetenin peşinde hastane içinde koşuşturmak hasta yakınlarının o olağanüstü saatleri ve telaşı unutması için çoğu kez işe yarıyordu.
Birkaç saat sonra ortalık yatışmış acil serviste gecenin görece daha dingin saatleri başlamıştı. Bahçeden aldığımız hastanın durumunu sordum. Bilinci açılıp kendine gelince hiçbir şey söylemeden serumları çıkarıp gitmek istemiş, hastane polisinin kimlik tespitini bitirememiş olması ve ajite davranışları nedeniyle hastamızı yatağa bağlamak zorunda kalmıştık. Hastane polisinin gece vardiya değişimiyle gelen emektar polis memuru hastayı tanıdığını söyleyinceye kadar kuşkularımız devam etti. Polis memuru beni odadan dışarı çıkarıp "Doktor bey, bu adama felek vurmuş bir de biz hırpalamayalım bırakın gitsin. Tanıyorum onu, zararsız biridir. Bakmayın siz onun bu sefil görüntüsüne. Bu acılı babayı hastanede tanıyan çoktur" dedi.
Bizim isimsiz hastamızın yedi sekiz ay önce ailecek geçirdikleri trafik kazasında eşini ve 7 yaşındaki oğlunu kaybettiğini. Arabayı kendi kullandığı ve kazayı yara almadan atlattığı için kendini affedemediğini anlatıp kaza sonrasında eşinin ve oğlunun son saatlerini hastanemizde geçirdiği için buradan ayrılamadığını söyledi. Ara sıra gelip hastane bahçesinde banklarda sabahladığını, kuşkulu görüntüsüne aldanmamak gerektiğini, değil alkol almak sigara dahi kullanmadığını vurguladı.
Biraz sonra hastamızın yanına gittim. Sakinleşmişti. Gözlerindeki bakışı anlamlandırmak yine mümkün değildi. Sanki boşluğa bakıyordu. Nabzını sayarken elimi tuttu;
-Doktor bey, ne olur çözün beni. Ben iyiyim. Bırakın gideyim.
-Bahçede hayli ıslanmış ve üşümüştünüz. Bilinciniz de bulanık görününce gözetim altına almaktan başka şansımız yoktu. Kimliğiniz de olmayınca daha da şüphelendik. Hastane polisimiz sizi tanıyıp eski hastalarımızdan olduğunuzu söylemese iş büyüyecek karakola kadar gidecekti.
Ellerini ve ayaklarını bağlayan sargı bezlerini çözdüm. Yatakta doğrulup çorabındaki deliği gizlemek için hemen ayakkabılarını giydi. Bileklerini ovalarken kafasını kaldırıp yüzüme baktı, yine aynı o boş bakışı gördüm.
-Ben mevsimlerimi yitirdim, doktor bey. Eşimi ve oğlumu yitirdiğim gün mevsimler de çıkıp gitti hayatımdan. Soğukmuş, yağmurmuş vız geliyor. Yazı kışı baharı hissetmiyorum artık. Geçen zamanla birlikte bedenim yaşlanıyor ama içimdeki başka biri için zaman duruyor. İçimde öfke dolu biri var doktor bey, o günden beri orada duruyor. Hiç yaşlanmıyor, değişmiyor. Susup öylece duruyor.
-Yaşadığınız trajik olaydan haberim var. Keşke sizi teselli edebilecek bir şeyler söyleyebilseydim. Yaşıyorsunuz. Her şeye rağmen yaşıyor onları da beraberinizde bir şekilde yaşatıyorsunuz.
Kolundaki serumu çektim. Teşekkür etti. Başını önüne eğdi sessizce başlayan ağlaması giderek hıçkırığa dönüştü.
-Yedi yaşındaydı oğlum. İlk okula yeni başlamıştı. Kitapları, içinde yazılanları merak ettiğini söyler dururdu. Okumayı söktüğü , okuyabildiği için çok sevinçliydi. Her akşam birlikte kitap okurduk. Televizyonda maça yetişelim diye yağmura rağmen hızlı kullanıyordum. Benim yüzümden oldu. Onlar öldü, ben ölemedim.
Bağırmak istiyor gibiydi. Elimi omzuna koyup sakinleştirmeye çalıştım. Elimi eliyle ittirip ayağa kalktı. Kendini toparlamaya çalıştı.
-İnsanların bana acıması daha çok acı veriyor doktor bey. Unutmak için kendimi işime vermeye çalıştım. Olmadı, yapamadım. Eve de gidemiyorum. Gündüz neyse de gece olunca dönüp dolaşıp kendimi burada hastane bahçesinde buluyorum. Oğlum yatmadan önce yanında olmamı isterdi. Bir keresinde beni yanına getirebilmek için "birlikte uyursak belki aynı rüyayı görürüz" diye kandırmaya çalışmıştı. Onlardan burada ayrıldım, burada banklarda uyurken belki rüyalarda biri birimizi buluruz diye umut ediyorum. Bazen de acil servisin önünde kendim gibi acı çeken birini görür, ona onu anladığımı söylerim diye bakınıyorum.
Birlikte hasta odasından çıkıp acil servisin dış kapısına kadar yürüdük. Üstündekilerin ıslak olduğunu söyleyip üşümemesi için pelerinimi verdim. Almak istemedi. Ödünç verdiğimi, daha sonra geri getirmesi gerektiğini söyleyince omzuna attığım pelerine ses etmedi. İç çekerek "Evini yitirmiş kedi gibiyim. Buradan başka altında bir umut bekleyecek pencerem bile yok. Sevdiklerinizin kıymetini bilin. İnsan mevsimlerini yitirince yaz olmuş kış olmuş üşümüş fark etmiyor. Hayat devam ediyor acıkıyorsun, uykun geliyor ama içinde başka biri hep orada öylece duruyor. Öfkesi ile kendini kavuran yavaşça suyu çekilen ağaç gibi kurumayı bekliyor" dedi. Çıkarken servis çalışanlarına selam verip eliyle pelerini gösterdi. "Yine geleceğim. Sizleri yordum, beni affedin" dedi ve bahçeye çıkıp gecenin karanlığında kayboldu. Dr. Mehmet Uhri mehmetuhri
Kaynak: Ekolay Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir? Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz. Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım? Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.
25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz. |
Offline
| |