05-05-2010, 01:57 AM
|
#1 (permalink)
|
Albay
Üyelik tarihi: Dec 2008
Mesajlar: 145,988
Tesekkür: 45
92 Mesajinıza toplam 143 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Başka ve rağmen
Hastanemizin güvenlik görevlisinin uyarısıyla dikkatimizi çekmişti. İyi giyimli saçları hafif kırlaşmış orta yaşlı bir bey, poliklinik banklarında oturup muayene olmaksızın gün bitimine kadar hastanede kalıyor, ara sıra elindeki deftere notlar alıyordu. Ertesi gün onu, poliklinik binasının bir başka katında yine hastaların arasında gün boyu beklerken görüyorduk.
Böyle garip durumları kötüye yormak gibi eğilim çoğumuzda olduğu için önce güvenlik sorunu yaratabileceğinden endişe edilip izlemeye alındı. Güvenlik için tehdit oluşturmadığı kanısına varınca bu kez bakanlık müfettişi olabileceği fısıltısı yayıldı hastaneye. Muayene için sıra bekleyen hastaların arasında sabahtan akşama sessizce oturup notlar alması, onlarla konuşması boşa değildi elbet. Üstelik aynı nedenle kimse bir şey sormaya da cesaret edemiyor önünden geçerken kılığına kıyafetine düzen veriyordu. Bir süre sonra varlığına alıştık. Rahatsızlık yaratmadığı için dokunmuyorduk. Öylece hasta ve hasta yakınları ile birlikte gün boyu banklarda oturup not tutuyordu. Gelmediği günler merak ettiğimiz bile oluyordu.
O sabah güvenlik görevlimizin bizimkine çay ikram ettiğini görünce yanlarına gittim. Beyefendiye uzun süredir dikkatimizi çektiğini, önceleri hastane güvenliği açısından izlemeye alındığını sonraları ise bakanlık müfettişi olma olasılığının gündeme gelmesiyle çalışanlar arasında tedirginlik yarattığını söyleyip açıklama istedim. Sözlerime uzun süre gülde. Not defterine yeni notlar aldı. Kalemi defterin arasına yerleştirip elimi sıktı. Kendini tanıttı.
-Fazla merak edilecek bir durum yok, doktor bey. Öyle sıradan biriyim. Hatta bakanlık müfettişi olmadığımı söyleyerek umarım sizleri hayal kırıklığına uğratmam.
-İyi de burada ne işiniz var? Sağlıklı görünüyorsunuz. Bunca hastanın arasında bütün gün ne yapıyorsunuz?
Elindeki not defterini gösterip senarist olduğunu, televizyon dizileri ve sinema filmleri için senaryo yazdığını, kullanacağı karakterleri belirlemek amacıyla insanları izlemeye hastaneye gelip gün boyu koridorları arşınladığından söz etti. Şaşırmıştım.
-İyi de niye hastane koridorları? Sokaklar, kahvehaneler işinizi görmüyor mu?
-Oluşturacağım karakterlerimin gerçeğe yakın olmasını istiyorum. İnsanlar en çok hasta veya hasta yakını oldukları zaman kendilerini gizlemiyor oldukları gibi davranıyorlar. Geçenlerde bir yakınımı hastaneye getirdiğimde fark ettim bu durumu. Senaryolarım için en gerçek insanları buralarda buluyorum. Sizler kapının öte yanında durduğunuz için farkında değilsiniz ama en gerçek en samimi halleriyle insanlar bu koridorlarda bekleşiyorlar.
Not defterini açıp tuttuğu notları gösterdi. Defter hayli kabarık görünüyordu. Koridorlarda tanıştığı bazı tiplerden söz etti. Özellikle iki gün önce tanıdığı Hasan dayıyı ve hasta eşini unutamadığını bir gün mutlaka senaryoda yer vereceğini anlattı, heyecanla. Doğrusu şaşkınlığım geçmemişti. Beyefendi bakanlık müfettişi olsa işimiz daha kolaydı diye düşünüyordum. Bu arada güvenlik görevlimiz çayları tazeledi. Bekleme koridoru giderek kalabalıklaşıyor uğultu artıyordu. Elimle not defterini işaret edip senaryoların hayal edilerek yazıldığını düşünürdüm. Böylesine gerçek karakterlere oturtulduğunu bilmiyordum doğrusu. İyi de kahramanlarınız hayali olsa ne olur? Gerçeğe yakın olması çok mu önemli? diye sordum. Çayını karıştırırken cevap verip vermeme arasında tereddüt etti.
-Anlatması biraz zor. Günümüzde ayakları yere basan, filme çevrilebilme olasılığı yüksek senaryo için gerçeğe kenetlenmek yetmiyor. İnsanların o gerçeği içinde hissetmesi sanki kendi yaşamış sanması gerekiyor. Hayaller eskisi kadar iş yapmıyor sanırım.
-Ama bu ülkede benim bildiğim en çok roman okunuyor. Filmleri dizileri seyreden insanlar da aynı insanlar olduğuna göre roman gibi hayali kurguların rağbet gördüğünden söz edebiliriz. Bu durum düşüncelerinizle çelişmiyor mu?
-Çelişiyor gibi görünse de bence romanlarda da seçicilik arttı. Sadece hayaller üzerine kurgular taşıyan hayata kenetlenmeyen romanlardansa tarihi gerçeklere dayanan romanların daha çok tutmasının da anlamı olmalı. Bana kalırsa insanlar gerçeği arıyor. Kendi gerçekliklerini hissetmek istiyor. Hayatların bunca benzeştiği gerçeğin hayallere bulanıp tümden bulanıklaştığı şehir ortamlarında kendi gerçeğini hissetme çabası içinde insanlar. Bakma sen kafaların karışık olduğuna kendi varlıklarını hissetmek istiyor, onu kovalıyorlar.
-Peki bu nasıl olacak? İnsan kendi gerçeğini nasıl hissedecek?
-İşte onun için buradayım ya. Bilirsiniz. İnsan duygulandığı anlarda var hisseder kendini. En yalın ve savunmasız haldeyken kendi gerçeğini hisseder. Genellikle üzüldüğü sıkıldığı, ağladığı veya öfkelendiği anlardır bu anlar.
-İyi de, gülüp neşelendiği anlarda da kendimizi gerçek hissedemez miyiz?
-Eskiden hissederdik. Onu da aldılar elimizden. Televizyon dizilerinde arkadan gelen kahkaha sesleri ile gülme de sahiciliğini yitirdi. Ancak acıları hüzünleri veya öfkeleri ile kendi varlıklarını hissedebiliyor, insanlar. Kadınların hüznü bol duygulu dizilerin tutkunu olması, beylerin ise çabuk öfkelenme eğilimiyle futbol maçlarında öfke ve coşkuyu kovalaması bundandır diye düşünüyorum. Bu yüzden buralarda, o gerçek insanların arasında bulunup senaryolarım için gerçek kahramanlar üretmeye çabalıyorum. Bazen aynı amaçla maçlara gittiğim de olmuyor değil hani.
Çayını bitirip teşekkür ederek bardağını güvenlik görevlimize uzattı. Ayağa kalkıp not defterini ceketinin iç cebine koydu.
İnsanları en doğal ve gerçek halleriyle görebilmek için kendi gibi hasta veya hasta yakını sanması gerektiğini, tanınıp deşifre olduğuna göre kendine bir başka hastane bulması gerektiğini söyleyip merdivenlere yöneldi. Merdivenlerin başında el sıkışıp ayrılırken eliyle koridordaki insanları gösterip Belki siz hekimler için benzer hastalık adlarından ibaret ama onlar aslında hep başka başka. Üstelik hayat bambaşka bir yerlerde onlara rağmen akıyor görünse de emin ol hepimizden geriye onların, o başka başka insanların gerçekleri kalacak. Gerisi fasa fiso… dedi. Hızlı adımlarla merdivenlerdeki hasta kalabalığı içinde gözden kayboldu. Dr. Mehmet Uhri mehmetuhri
Kaynak: Ekolay Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir? Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz. Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım? Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.
25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz. |
Offline
| |