05-05-2010, 11:38 AM
|
#1 (permalink)
|
Albay
Üyelik tarihi: Dec 2008
Mesajlar: 145,988
Tesekkür: 45
92 Mesajinıza toplam 143 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| "Annem bize çok kızacak"
Bir süre sonra hastane yakınlarında denizde yüzmekte olan çocuklardan birinin boğulduğu haberi gelir. Telaş ve bağırış arasında çocuk acil servise getirilir. Boğulan çocuk şehrin kenar mahallelerinde yaşayan şimdilerde tinerci diye dışladığımız gariban gruptan 9 yaşlarında erkek çocuğudur. Sarışın, beyaz tenli yeşil gözlü çocuk kalbi ve solunumu durmuş halde adı sanı duyulmuş özel hastanenin acil servisine alınır. Normal zamanda böyle bir hasta ile ücret sorunu yaşanacağı için genellikle bu tür hastaları kabul etmeyip devlet hastanelerine gönderen hastane yönetimi, acil şartlar nedeniyle hastayı kabul etmek zorunda kalmıştır.
Derhal yoğun bakıma alınan çocuğa dahiliye uzmanı arkadaşım ve nöbetçi anestezi uzmanı birlikte müdahale eder. Kalp masajı ve yapay solunum uygulaması başlatılır. Durum ümitsizdir. Ne kadar süre ile kalbi ve solunumunun durmuş olduğu bilinmemekte çocuk, yaşasa bile büyük olasılıkla kalıcı beyin hasarı oluşacağı düşünülmektedir. Kalp masajı ve yapay solunumu dönüşümlü olarak sürdürürler.
Ümitsizce canlandırma işlemi yapan dahiliye ve anestezi uzmanları için tek ümit verici nokta çocuğun soğuk su içinde beklemiş olmasının olası beyin hasarını azaltabileceğidir. Bu ümitle canlandırma işleminde ısrarcı olmaya karar verirler.
Durumu haber alan hastane sahibi ekibin yanına gelir. Hastane sahibi sonuçta bir iş adamıdır. Durumu kendince değerlendirdikten sonra;
- Arkadaşlar kolay gelsin.
- Sağ olun.
- Arkadaşlar. Araştırdım. Bu çocuğun kimi kimsesi yok. Muhtemelen gecekondu semtlerinden buraya denize girmeye gelmiş.
- Eeeeee...
- Yani, solunumu ve dolaşımı durmuş durumda. Yaşatırsanız büyük ihtimalle yoğun bakımda ve belki de günlerce bitkisel hayatta kalacak. Bu hastadan bırakın yoğun bakım maliyetini beş kuruş para alma şansımız bile yok gibi görünüyor.
- Yani, ne yapmamızı istiyorsunuz?
- Siz görevinizi yapın, yapın da. Yanıt alamıyorsanız çok fazla uğraşmayın. 20 dakika daha geç gelseydi zaten doğrudan morga alacaktık.
- Emredersiniz efendim.
Adam para alamayacağı hasta için yoğun bakımın işgal edilmesinden ve hatta bitkisel hayat nedeniyle bu işgalin daha da sürebileceğinden rahatsızdı. Hastane sahibi ile tartışmanın, karşı gelmenin mantığı yoktur. Dahası ağız dalaşına girecek zaman da yoktur. Çocuk ellerinin altında can çekişmektedir.
Hastane sahibinin sözleri bizimkileri daha da hırslandırır. Öyleyse hastaneyi inadına zarara uğratmak için bu çocuğu yaşatmaya çabalayacaklardır. Bitkisel hayatta bile yaşasa çocuğu yaşatıp hastane sahibinin canını sıkmak fikri cazip gelmiştir. Canlandırma işlemine bir süre daha devam edip bırakmak yerine inadına devam ederler. Normalde bir saat içinde kalp atımı yada solunum fonksiyonları geri gelmezse canlandırma işlemine genellikle son verilirken hastanenin gelişmiş yoğun bakım olanaklarını da sonuna kadar kullanarak işlerine devam ederler. Çocuğu bırakmazlar...
Arada birkaç kez ümitsizliğe kapılıp bırakmayı düşünmüşler ancak hastane sahibine olan öfkeleri onlara engel olmuştur. Bir saat kadar sonra zayıf da olsa kalp çalışmaya başlar. Giderek kalp atımı güçlenir. Bir saat boyunca uyguladıkları kalp masajı nedeniyle ter içinde kalmışlar, inatla işleme devam etmişlerdir. Ancak solunum halen yerine gelmemiştir. Yapay solunum ile çocuğu yaşatmaya uğraşırlar. İki buçuk saat sonra solunum fonksiyonları da zayıf da olsa belirir.
Bu arada adı pek bilinen hastaneye başvuran hastalar nöbetçi dahiliye uzmanının yokluğu nedeniyle söylenmeye başlamış, konu hastane yönetimine yansımıştır. Nöbetçi hekim parasını ödeyip muayeneyi bekleyen hastalar ile ilgileneceğine gariban bir çocuğu yaşatmaya zaman harcamaktadır. Yönetim de bu durumdan rahatsızdır. Dahiliye uzmanı saatlerdir boğulan çocuk ile ilgilenmekte bu arada hastaneye başvuran hastalar beklemek zorunda kalmaktadır. Üstelik ne kadar bekleyecekleri de bilinmemektedir.
Üç saat sonra Solunum ve kalp fonksiyonları geri gelen çocuk bilinci kapalı halde yoğun bakıma alınır. Bizimkiler yorgunluktan ve terden bitkin halde biraz soluklanıp hastane sahibinin de ısrarı ile hastalarının başına dönerler.
Çocuk altı yedi saat sonra gözlerini açar bir süre anlamsız gözlerle çevresine bakar, şaşkındır. Sonra ağlamaya başlar. İlk sözleri "kardeşim, kardeşimi gördünüz mü? Annem bize çok kızacak" olur. Bu sözler üzerine dahiliye uzmanı arkadaşımın çocuğa sarılıp bir süre ağladığını anlattı yoğun bakım çalışanları.
Ciddi beyin hasarı beklenebilmesine karşın çocukta her hangi bir hasar görünmemektedir. Bir süre daha yoğun bakımda tutulan çocuk iki gün sonra ayakları ile yürüyerek ve hiçbir sekel kalmaksızın taburcu olur. Üstelik hastaneye tek kuruş ödemezler. Yoktur paraları.
Hastane yönetimi de boş durmamıştır. Konuyu basına yansıtıp ölüyü bile diriltebilecekleri konusunu bir güzel işleyerek olayı hastane için bulunmaz reklam malzemesine dönüştürür.
Fatura ise nöbetçi hekime çıkar. Kısa bir süre sonra dahiliye uzmanı arkadaşım sudan bir nedenle hastanedeki işinden olur. Gerçi meslektaşım hekimliğinden taviz vermediği için huzurludur. Ancak uğradığı maddi kaybı kimseyle paylaşmaz. Kızgındır hastane yönetimine.
Yine de, "Hastane sahibinin yaptığı olumsuz etki olmasaydı biz belki de kendimizi ikna edip canlandırma işlemine bu kadar hırsla devam etmeyecektik. Adını bile hala bilmediğim güzelim çocuğu kendi ellerimizle toprağa gönderecektik." diyordu arkadaşım.
Aradan yıllar geçti. Meslektaşım yine bir özel hastanede çalışıyor. Arada ahbaplık için yanına uğruyorum. Son görüşmemizde artık hastane yönetimleri ile dalaşmamaya dikkat ettiğini, evlenip çocuk sahibi olduğunu, geçindirmesi gereken ailesine karşı kendini sorumlu hissettiğinden söz edip "gençlik işte, o zamanlar isyankardık. Hayat kendi gerçeğini nasıl da dayatıyor insanlara" dediğini duyup üzülmüştüm.
Çocuğu ise o günden sonra bir daha görmedik. Açıkçası haber de almadık. Umarım hayattadır ve umarım gönlünce yaşayabileceği bir hayatı verebilmiştir arkadaşım ona. Dr. Mehmet Uhri
mehmetuhri Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir? Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz. Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım? Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.
25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz. |
Offline
| |