07-05-2010, 04:45 PM
|
#1 (permalink)
|
Albay
Üyelik tarihi: Dec 2008
Mesajlar: 145,988
Tesekkür: 45
92 Mesajinıza toplam 143 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Yumurtalık Kistleri Genç olsun,
yaşlı olsun pekçok kadının sıklıkla yaşadığı
korkulardan birisi yumurtalıklarında kist
olmasıdır.Gerçekten de düzenli kontrollere gidildiği
taktirde hemen hemen her kadında hayatının bir döneminde
yumurtalıklarında kist saptanabilir. Çoğu zaman herhangi bir
tedavi dahi gerektirmeyen bu lezyonlar büyük olasılıkla
hiçbir belirti de vermezler. Genelde masum olmalarına rağmen
halk arasında çok korkulacak bir hastalık olarak bilinen over
kistleri hep aynı türde değildir.
Yumurtalık organı doku olarak çok değişik türde hücreleri
bünyesinde barındırır. Kişinin embryonik döneminden
başlayarak var olan ve değişim gösteren hücrelerde dahil
olmak üzere birçok hormonun etkisi altında olan hücre
türleri, yumurtalıkları diğer organlardan farklı kılar. Bu
değişik türde hücreler çeşitli faktörlerin etkisi ile
büyüyebilir ve kistleşebilirler. Kistler içerdikleri hücre
türüne bağlı olarak hormon ya da benzeri maddeler
salgılayabilirler.
Kist Nedir ?
Kabaca ifade etmek gerekirse kist etrafı kist duvarı adı
verilen ve etrafındaki dokulardan farklı bir doku ile çevrili,
sıvı içeren kitlelerdir. İnsan vücüdunda hiçbir madde
statik değildir. Bütün hücreler sürekli ölür ve yerlerine
aynı türde yenileri yapılır. Yine bütün hücreler değişik
miktar ve yapılarda sıvı salgılarlar. Hücreler arasında
bulunan sıvıların bir kısmı kan dolaşımından gelirken bir
kısmı da hücrelerin kendileri tarafından yapılır. Bu
sıvılar sürekli absorbe edilir ve yeniden yapılır. Bu
absorbsiyon ve üretim aşamalarındaki bir dengesizlik ya da
başka bir nedenden dolayı sıvının aşırı birikmesine ödem
denir. Eğer sıvılar farklı bir doku tarafından çevrelenir
ve sıvı alışverişi engellenirse ortaya çıkan lezyonun adı
kist olur. Vücutta bulunan hemen hemen bütün dokularda kist
ortaya çıkabilir ancak yumurtalık dışındaki organların
kistleri çok daha çabuk ve kolay belirti verebilir. Bunun
nedeni diğer organlarda meydana gelen kistlerin bu organların
fonksiyonlarını bozmalarıdır. Yumurtalık kistlerinin bir
kısmı da bu şekilde fonksiyon bozukluğu yaratarak belirti
verirken çok büyük bir bölümü de ne fonksiyonlarda bir
kayba neden olur ne de uzunca bir süre belirti verir.
Over kistleri oluş biçimine göre de neoplastik yani
tümorla ya da fonksiyonel olarak da iki bölümde incelenir.
Belirtileri
Over yani yumurtalık kistleri kabaca habis ve selim basliklari
altinda incelenebilirler. En sık görülen iyi huylu over
kistleridir.Yumurtalıklar diğer organlara göre belirti verme
açısından daha fakirdirler. Çoğu kez bir şikayet
yaratmazlar ve rutin kontroller esnasında fark edilirler. En
sık verdikleri belirti adet düzensizlikleri, karında şişlik,
karın ağısı, sindirim sitemi bozuklukları, idrar yolu
şikayetleri gibi özgün olmayan belirtilerdir. Over kisti
dışında pekçok durum da benzeri şikayetler yarattığından,
bu tür yakınmaları olan kişiler genelde durumlarını
önemsemezler. Çok fazla büyümeyen bir over kisti karın
boşluğu içerisinde kendine rahatlıkla yer bulabileceği için
şişlik yapmaz. Benzer şekilde hormon salgısı yapmayan
kistler de adet düzensizliği yaratmaz.
Ağrı over kistlerinde nadir olarak görülür. Eğer ağrı
varsa bu kitlenin iltihaplandığını ya da endometriozis
olabileceğini gösterir. Nadiren kistlerin kendi etrafında
dönmesi (torsiyon) ya da patlaması (rüptür) şidetli ağrı
ve akut karın tablosuna yol açabilir.Kistler mesaneye baskı
yaparak sık idrara çıkma, rektuma bası yaparak da
kabızlığa yada dışkı yaparken ağrıya neden
olabilirler.Zaman zaman da iştahsızlık, kilo kaybı, hafifi
bulantı gibi sindirim sistemi yakınmaları olabilir.
Akılda tutulması gereken nokta kistlerin çok farklı
türlerinin olduğu ve yarattığı şikayetlerin kistin türüne
bağlı olabileceğidir.
Teşhis
Genelde rutin muayene ya da başka bir sebepten dolayı yapılan
muayene ve ultrasonografide saptanırlar. Muayenede hastanın
yaşı, kitlenin büyüklüğü, şekli, saf kist ya da solid
yapıda oluşu, etrafa yapışık olup olmadığı, hassasiyet
olup olmadığı, Önemlidir. Ultrasonografide saf kist
görünümünde olan ve 5-6 santimden küçük çapta olan
kistlerin iyi huylu ve fonksiyonel olma olasılığı
yüksektir.Ayrıca tanıda hastanın ve kitlenin durumuna göre
tomografi, manyetik rezonan hormon tetkikleri ve kanda tümör
belirteçleri incelenir ve tedavi için bir karara varılır.
Kistler
İnklüzyon kisti
Sıklıkla rahim ameliyatı esnasında rastlanan fonksiyonel
olmayan bir kisittir.Çoğu mikroskopik boyuttadır. Hiçbir
belirti vermez ve ultrasonda da fark edilemez. Muhtemelen her
yumurtlamadan sonra yumurtalık cidarının bütünlüğünün
bozulmasını takiben iyileşme döneminde doku içerisinde
germinal epitel adı verilen hücre türünün hapsolmasından
kaynaklanmaktadır. Bazı araştırmacılar bu kistciklerin uzun
dönemde habis değişime uğrayabileceğini ve over kanserinin
öncülü olabileceğini iddia etmektedirler.
Follikül kisti
Gençlerde en sık rastlanan kistlerin başında gelir. Gelişen
yumurta hücresinin çatlamaması ve büyümeye devam etmesi
nedeni ile olduğu düşünülmektedir.. Büyüklükleri genelde
2-3 santimetredir, nadiren 4 santimetreyi aşar. Oldukça gergin
ve içinde berrak sıvı içeren kistlerdir. Herhangi bir
komplikasyon yaratmazlar.
Nedeni tam bilinmektedir ancak kabul edilen bazı teoriler
vardır. Kronik pelvik iltihabı gibi overlere giden kan
miktarının arttığı durumlarda, buna bağlı olarak
folliküllere ulaşan hormon miktarlarının normalden fazla
olması nedeni ile gelişebileceği bilim çevrelerinde en fazla
kabul gören oluş mekanizmasıdır. Yapılan deneylerde
konjesyon olarak adlandırılan bu fazla kan akımının
follükül aktivitesini arttırdığı gösterilmiştir.
Başka bir olası neden ise yüksek dozda gonadotropinlerin
varlığında (beyinden salgılanan ve overlerde yumurta hücresi
gelişimini uyaran hormonlar) overlerin olması gerekenden fazla
uyarılması neticesinde ortaya çıktıklarıdır.Bu teorinin
destekcisi kısırlık tedavisi esnasında yumurtlamayı teşvik
edici ajan kullanan kadınlarda follikül kistlerinin normalden
fazla görülmesidir.
Gonadotropin miktarı normal sınırlarda olsa dahi bunların
salgılanış şekillerinde meydana gelen dengesizlikler de
gelişmiş yumurta hücresinin çatlamasını engelleyebilir ve
follikül kistine yol açabilir. Gonadotropinlerin salgılanış
şeklini bozan pekçok etken olabilsede genelde altta yatan bir
sebep bulunamaz.
Başka bir teoriye göre de yumurtalık etrafındaki
yapışıklıklar ve herhangi bir nedenle yumurtalık duvarının
kalınlaşması yumurtlamayı engelleyerek follikül kistine yol
açmaktadır. Ancak bu görüş bilim çevrelerinde rağbet
görmemektedir.
Follikül kistleri genelde belirti vermezler. Patlaması ya da
kendi etrafında dönmesi ve akut batın tablosu yaratması yok
denebilecek kadar azdır. Bazen östrojen hormonu salgılayarak
adet düzensizliğine neden olabilir. Sıklıkla başka bir
nedenle yapılan ultrason incelemesi esnasında fark edilen
follükül kistleri, belirti verdiğinde en sık adet gecikmesine
neden olur ve hastalar bu gecikme nedeni ile jinekoloğa
müracaat ettiğinde fark edilirler.
Follikül kistleri genelde kendiliğinden kaybolur ve tedavi
gerektirmez. Üreme çağındaki kadınlarda saptanan ve 5
santimetreden küçük kistler takibe alınır.Hasta bir ay sonra
yeniden muayeneye çağırılır. Kistin 1-2 adet dönemi
sonrasında kendiliğinden kaybolması beklenir. Bazı zamanlarda
kistin küçülmesini kolaylaştırmak için doğum kontrol
hapları verilebilir. Burada amaç beyinden salgılanan
gonadotropinleri baskılayarak overler üzerindeki uyarıyı
ortadan kaldırmaktır.
Tedaviye rağmen küçülmeyen ya da büyüme gösteren
kistlerde ameliyat gerekli olabilir. Bu kistler genellikle üreme
çağındaki genç kadınlarda görüldüğü için ameliyat
esnasında yumurtalığa zarar vermeden sadece kist
çıkartılır.
Korpus luteum kisti
Normalde her yumurtlamadan sonra yumurta hücresinin atıldığı
doku farklılaşır ve korpus luteum adı verilen dokuya
dönüşür.Korpus luteumun görevi olası bir gebelikte düşük
olmadan gebeliğin rahime yerleşmesini sağlayan progesteron
adı verilen hormonun plasenta fonskiyonel hale gelene kadar
üretilmesidir. Bu doku zaman zaman içinde sıvı birikmesi
nedeni ile kistleşebilir. Genelde 3-4 cm büyüklüğündedir.
Hormon salgılaması olduğu için adet rötarına yol açabilir.
Kist içine kanama olursa kasıklarda ağrı görülebilir. Bazen
patlayıp karın içine kanamaya yol açabilir. Bu durumda dış
gebelik ile karıştırılabilir.
Herhangi bir komplikasyon gelişmediği durumlarda tedavi
gerektirmez. Kendiliğinden kaybolur.
Teka-lutein kisti
Aşırı hormon salgısına bağlı olarak ortaya çıkar. hemen
hemen her zaman çift taraflıdır ve 20 cm kadar büyük
olabilirler. Sıklıkla kısırlık tedavisi alanlarda
görülür. Tedavide yaatak istirahati ve takip gerekir. Bazı
zanamlara cerrahi tedevi gerekli olabilir.
Gebelik Luteoması
Gebelik esnasınd görülen solid yapıda bir kitledir. Bazen 20
cm kadar büyüyebilir. Hastaların 4'te birinde fazla miktarda
salınan erkeklik hormonuna bağlı olarak tüylenmede artış
saptanbilir. Gebelik sona erdiğinde kendiliğinden geriler.
Ancak diğer tümürlerden ayrımının yapılması gerekir.
Tümörler
Seröz Kistadenom
Yumurtalıkta en sık görülen tümörlerdir. En sık üreme
çağındaki kadınlarda görülürler ve kendiliğinden
kaybolmazlar. Çift taraflı olabilirler. %30 civarında habis
bir hastalığa dönebilirler.
Yumurtalığın yüzeyini oluşturan epitel hücrelerinden
köken alırlar.Tek veya birden fazla sayıda olabilirler. Berrak
bir sıvı içerirler. Büyüklükleri 5-15 santimetre arasında
değişir. Her iki overde de olması durumunda habislik
potansiyeli yüksektir. İçerisinde sıvı dışında solid
yapıların da olması habislik potansiyelini arttırır.
Oluş nedeni tam olarak bilinmeyen seröz kistadenomlara
özgü bir bulgu yoktur. Genelde yakınma yaratmaz, belirti
vermez. Jinekolojik muayene esnasında ya da ultrasonda
tesadüfen teşhis edilir. İçerisinde kalsifikasyon olur ise
röntgen filminde görülebilir. Nadiren hasta karnında yavaş
gelişen bir şişlik nedeni ile jinekoloğa müracaat edebilir.
Tedavisi cerrahidir. Cerrahi esnasında eğer kist tek
taraflı ise ve habis görüntüsü vermiyor ise yumurtalık
bırakılıp tek taraflı alınabilir. Bizim tercihimiz operasyon
esnasında alınan kistin o anda patolojik incelemeye tabi
tutulması (buna frozen adı verilir) ve sonucuna göre
operasyonun seyrine devam edilmesidir.
Müsinöz Kistadenom
İyi huylu yumurtalık tümörlerinin %25 kadarı müsinöz
kistadenomlardır. Çift taraflı olma olasılıkları seröz
kistadenomlara göre daha düşüktür ve habaset olasılığı
azdır. Oluş mekanizması tam olarak bilimemekle birlikte en
çok kabul gören teori yumurtalıkların üzerini örten epitel
hücrelerinin şekil değiştirerek rahim ağzının içini
(serviks) döşeyen epitele dönmesi ve tıpkı rahim ağzında
olduğu türde salgılamada bulunmasıdır. Başka bir teoriye
göre de embryonik dönemde barsakları oluşturan hücrelerin
kalıntılarından köken almaktadır.
İnsanda görülen en büyük kistik yapılardır. Genelde
15-30 santimetre boyutlarında olabilirler ancak 60 santimetreye
kadar büyümüş olan müsinöz kistadenomlar literatürde
mevcuttur. Kist genellikle içindeki ince zarlar ile pekçok
odacığa bölünmüştür.Bu zarlara septa ismi verilir.Kistin
içerisinde berrak ancak akışkan olmayan sümüğümsü bir
sıvı bulunur.
Klinik olarak genelde belirti vermezler.
Adet düzensizliği yaratmazlar, ancak boyutları çok büyük
olduğu için karında şişlik ve bası bulguları olur. Sık
idrara çıkma ya da kabızlık müsinöz kistadenomlarda sık
rastlanılan yakınmalardır. Çok büyük oldukları için
rüptüre olma olasılıkları (patlama) yüksektir. Böyle bir
durum söz konusu olduğunda kist içinden yayılan sıvı karın
boşluğuna yayılır ve hücreler burda da yaşamaya devam
ederek salgılarını sürdürür. Karnın içi yavaş yavaş jel
gibi bir sıvı ile dolar. Biolojik olarak habis olmamasına
rağmen davranış olarak habis bir olay olan bu tabloya
pseudomiksoma peritonei adı verilir. Karın ağrısı,
bulantı, kusma ve şiddetli karın şişliği olur. Sonuçta
hastada beslenme bozukluğu ortaya çıkar. Kronik bir
hastlıktır ve nihai tedavisi maalesef mevcut değildir.
Müsinöz kistadenomların tedavisinde tek yol cerrahidir.
Üreme çağındaki kadınlarda nadiren görüldüğü için
eğer tek taraflı ise sadece kistin ya da o taraftaki overin
çıkartılması gerekli olurken ailesini tamamlamış ileri
yaştaki kadınlarda rahim ve yumurtalıkların bir arada
çıkartılması tercih ettiğimiz yöntemdir..
Endometrioma
Rahimin içini döşeyen endometrium adı verilen zar
tabakasının yumurtalıklarda bulunması ve her adet döneminde
kanayarak kistleşmesi sonucu oluşur. Kist içi çukulata
kıvamında bir sıvı ile doludur ve bu nedenle çukulata kisti
de denir. Genelde etrafa yaışıklıklar gösterir. Hastalar
doktora kısırlık, ağrılı adet görme, ilişki esnasında
ağrı ve fazla miktarda adet görme şikayeti ile başvururlar.
Tedavisi endometriozis bölümünde anlatılmıştır.
Dermoid kist
20
yaşından küçük bayanlarda en sık görülen tümördür. %10
vakada iki taraflı olabilir. Embryonel dönemde meydana gelen
olaylardan kaynaklanır. Kitlenin içinde saç, deri, diş,
kıkırdak parçaları, kemik, sinir hücreleri gibi her türlü
doku görülebilir. Şikayet olarak karın ağrısı yapabilir.
Kendi etrafında dönüp akut batın tablossuna neden olabilir.
Bazen kısırlığa yol açabilir. Tedavisi cerrahidir. >>> Daha fazla
bilgi
[/b] Geri
10 Şubat 2008
Saat: 14:20
UYARI
Çin
Malı ürünlere dikkat !
Unutmayın!
Çalışan
anne adayları: Doğum
öncesi iznine ayrılmak için yapmanız gereken
işlemleri unutmayın
Kaynak: Dr. Mumcu Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir? Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz. Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım? Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.
25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz. |
Offline
| |