07-05-2010, 04:45 PM
|
#1 (permalink)
|
Albay
Üyelik tarihi: Dec 2008
Mesajlar: 145,988
Tesekkür: 45
92 Mesajinıza toplam 143 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| İnfertilite İnfertilite, yani istenildiği halde çocuk sahibi olamama
pekçok toplumda önemli bir sorun olarak karşımıza
çıkmaktadır. İnfertilite görülme sıklığı toplumlar
arasında büyük farklılıklar göstermez. Tüm dünyada
çiftlerin yaklaşık yüzde onbeşi infertilite nedeni yardımla
üreme tekniklerine başvurmak zorunda kalmaktadır. Bu
çiftlerin büyük bir kısmında gebe kalamamanın nedenini
açıklayacak sebepler bulunabilirken, yaklaşık yüzde
10-12'sinde herhangi bir patoloji tespit edilemez. Bu çiftler
açıklanamayan infertilite olarak adlandırılırlar.
İnfertilite düzenli ve
korunmasız olarak, haftada en az 2-3 kere olacak şekilde
girilen cinsel ilişkiye rağmen 1 yıl sonunda gebelik
olmamasıdır.
Eğer daha önceden hiç gebelik olmamışsa bu durum primer
infertilite olarak adlandırılır. Önceden geçirilmiş dış
gebelik, boş gebelik, ölü doğum, erken doğum ya da canlı
doğum gibi herhangi bir şekilde sonlanmış en az bir tane
gebelik mevcut ise bu kez sekonder
infertiliteden söz edilir.
Bazı durumlarda bireyin ya da çiftin çocuk sahibi olması
mümkün değildir. Erkekte testislerin, kadında
yumurtalıkların ya da rahmin olmaması bu durumlara örnektir.
Bu tür durumlar sterilite
olarak adlandırılır.
İnfertilitenin nedenlerini anlayabilmek ve tedavisini
planlayabilmek için önce kadında ve erkekde üreme
döngüsünün nasıl işlediğini ve gebeliğin oluş
mekanizmasını anlamak gerekir.
"Ne zaman çocuk sahibi olmayı planlıyorsunuz ?"
sorusu pek çok yeni evli çiftin en çok karşılaştığı
sorudur. Aslında bu soru yeni evlenen çiftlerin kendi
kendilerine de ilk sordukları soruların başında gelir.
Özellikle kadının çalışmadığı, geleneksel aile
yapısındaki çiftlerde balayında gebe kalma hayali kuran çok
genç çift vardır. Çocuğun ailenin geçimi ve işleri için
önemli olduğu, kırsal alanda ise sadece çocuk sahibi olmak
için evlenen kadın ve erkekler azımsanamayacak kadar çoktur.
Bizim toplumumuz gibi çocuk sahibi olmanın ayrıcalık ve
prestij olarak görüldüğü toplumlarda ise infertilite
neredeyse hayati öneme sahiptir. Bir başka grup ise, çalışma
hayatının zorlukları içinde evlenmeye zaman bulamamış ancak
yaşı ilerlediği için bir an önce evlenip çocuk sahibi
olmayı düşünen bireylerden oluşur. Tüm bu bireylerin ortak
yanılgısı istedikleri anda, hatta belki balayında gebe
kalabileceklerini düşünmeleridir. Pekçok sinema filminde ve
romanda kahraman tek bir ilişki ile ya da bebek istediği
zamanda gebe kalabilirken gerçek hayatta durum bu değildir.
Hiçbir sağlık problemi olmayan tamamen normal bir çifti
ele aldığımızda, kadının tek bir adet döneminde, her gün
ilişkide bulunsalar bile, gebe kalma olasılığı sadece
%25'dir. Çiftin fertilite potansiyelini gösteren bu durum
"fekundite" olarak
adlandırılır.
İnsan, organizma olarak üreme potansiyeli çok yüksek bir
canlı değildir. Bunun pekçok nedeni vardır. Bazı yumurtalar
döllenmez, bazıları da döllense bile embryo döneminde
gelişme gösteremez. Gebelik bir anlamda şans işidir. Bunu
kabaca Rus ruletine benzetmek mümkündür. Hangi çiftin gebe
kalabileceğini, yada hangisinin gebe kalamayacağını önceden
tahmin etmek imkansızdır!
Tamamen normal ve gebe kalma potansiyeli olan bir çift
korunmaksızın düzenli ve yeterli sayıda ilişkiye girseler
bile kadının o ay hamile kalma olasılığı sadece %25'dir.
Korunmayı bırakır bırakmaz ilk ayda hamile kalmak aslında
çok zor bir iştir ve genelde filmlerde karşılaşılan bir
senaryodur. Aradan 4-5 ay geçip de hala daha hamile kalamayan
bir kadın çoğu zaman ciddi endişeler yaşar. Özellikle
etraftan eşinden dostundan duyduğu hemen hamile kalma
öyküleri kadının moralini bozar. Oysa bu da tamamen normal
bir durumdur ve 5 aylık denemenin sonunda çiftlerin sadece
%50'sinde hamilelik oluşur. Zaman geçmeye devam etmektedir. Bu
sırada kadın etrafında ne kadar çok kısırlık sorunu
yaşayan çift olduğunu fark eder. Bu durum hemkadını hem de
eşini derinden yaralar. Artık her ikisi de kendilerinde bir
problem olduğunu düşünmektedir.Birinci yılın sonuna
ulaşıldığında artık her ikisi de kendilerinde bir problem
olduğundan emindir. Bazı çiftler bir yılı beklemeden 3-4 ay
içinde hamile kalamazlarsa doktor doktor dolaşmaya başlarlar.
Sabırlı olanlar ise bir süre daha beklemeyi yeğlerler.
Bekleyenler aslında doğru davrananlardır. Tamamen sağlıklı
ve üreme yeteneklerinde hiçbir problem olmayan 100 çiftten
85'i birinci yılın sonunda muratlarına ererler. Bu süre iki
yıla ulaştığında oran %92'ye çıkar. Geri kalan çiftlerde
ise infertilite ya da yaygın bilinen adı ile kısırlık söz
konusudur.
Tek bir adet siklusunda gebe kalma şansı pek çok faktörün
etkisi altındadır. Bu faktörleri inceleyecek olursak Kadının yaşı: Biyolojik saat ilerledikçe
kadının gebe kalma şansı giderek azalır. Bunun en
önemli nedeni yaş ile birlikte yumurtalıklardaki
yumurta sayısı ve kalitesinin azalmasıdır. 20
yaşında bir kadın ile 21 yaşındakinin gebe kalma
olasılıkları arasındaki fark çok büyük değilken
30'lu yaşlarda bu fark daha fazla anlam kazanır. Cinsel ilişki sıklığı: Cinsel ilişki
sıklığı açısından normal ya da anormal diye bir
sınıflama yapmak doğru değildir. Önemli olan ilişki
sayısının az ya da çokluğu değil yeterliliğidir.
Bunun için optimum sayı haftada 3 ilişkidir. Zamanlama : Cinsel ilişki sıklığının
yanısıra ilişkinin zamanlaması da önemlidir.
Yumurtlamanın olduğu günlerde girilecek olan ilişki,
gebelik olasılığını arttıracaktır. Süre: Çiftin ne kadar zamandır çocuk istediği
önemli bir noktadır. Gebe kalmaya uğraşan çiftlerde
aradan geçen süre uzadıkça, tıbbi yardım almadan
başarılı bir gebelik elde etme olasılığı da o
ölçüde azalmaktadır. Patoloji: İnfertiliteye neden olabilecek bir
patolojinin varlığı da gebelik şansını azaltır.
Bunlara en güzel örnek geçirilmiş ameliyatlar ya da
endometriozisdir.
Eğer bir çiftte fertilite problemi varsa bu
gebeliği nasıl etkiler?
Gebe kalma pekçok faktörün etkisi altındadır. Örneğin
sperm sayısı olması gerekenin yarısı kadar olan bir erkek ve
normal bir kadından oluşan çiftte gebelik şansı yarı
yarıya azalır. Gebeliği etkileyen her faktör için durum
böyle değildir. Örneğin kadında her iki tüpün de tıkalı
olduğu durumlarda gebelik şansı neredeyse yok gibidir. Benzer
şekilde testislerinde sperm üretimi olmayan ya da spermleri
testisden dış dünyaya taşıyan kanalların fonksiyon
görmediği erkeklerin de doğal yollardan çocuk sahibi
olmaları büyük sürpriz olur. Bu açıdan bakıldığında
çocuk isteği ile hekime müracaat eden çiftlerde hem erkek hem
de kadın detaylı olarak incelenmelidir. Çiftin her ikisinde de
problem olduğunda gebelik şansı bunların toplamı
ölçüsünde değil çarpımı ölçüsünde azalır.
Gebe kalmanın tek değil pekçok faktör tarafından
etkilendiğini belirtmiştik. Bunu bir örnekle
somutlaştıralım.
Kaynak: Dr. Mumcu Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir? Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz. Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım? Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.
25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz. |
Offline
| |