Geri git   Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri > Hayatım Değişti Klubü > Serbest Kürsü > Geliştiren Yazılar

Uyarılar

Büyük İnsanların da Günleri 24 Saattir

Serbest Kürsü ve Geliştiren Yazılar Büyük İnsanların da Günleri 24 Saattir Konusunu hayatimdegisti.com Konuğumuz olarak inceliyorsunuz hayatimdegisti.com sitemizde yaşamınızı hemen degistirecek bir cok telkinli hipnoz mp3 vardir tesaduf eseri de buradaysanız mutlaka inceleyiniz üst link TelkinCD tıklayınız "İşlerim çok. Başka hiçbir şeye bakamıyorum." Bu lafı bir kişiden daha duyarsam, büyük ihtimalle katil olacağım. Mailime iki satır bile cevap yazmayanlar "çok yoğun"; bir şey anlatmak için söz verip haftalarca sesi çıkmayanlar "çok yoğun"; benden başka herkes ama herkes ...

ayrıca bu konularda arama yapan konuklarımız var Geliştiren Yazılar telkin cd indir izle İstanbul Geliştiren Yazılar nerededir kimdir Geliştiren Yazılar çekirdek inanç temizliği İzmir bursa Geliştiren Yazılar hipnoz Geliştiren Yazılar olumlama seminerleri eğitimi çaresi tedavisi Geliştiren Yazılar hakkında bilgi bilinçaltı telkin cd telkin mp3 Geliştiren Yazılar kuantum düşünce kitap haberi

Büyük İnsanların da Günleri 24 Saattir

Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 24-06-2010, 07:41 PM   #1 (permalink)
Elektra
Guest
 
Mesajlar: n/a
Standart Büyük İnsanların da Günleri 24 Saattir

"İşlerim çok. Başka hiçbir şeye bakamıyorum."

Bu lafı bir kişiden daha duyarsam, büyük ihtimalle katil olacağım. Mailime iki satır bile cevap yazmayanlar "çok yoğun"; bir şey anlatmak için söz verip haftalarca sesi çıkmayanlar "çok yoğun"; benden başka herkes ama herkes çok yoğun.

"Aaa tabii; onun için konuşmak kolay. Evde oturup yazıyor sadece. Çalışmaktan haberi yok." İstesem ben de "çok yoğun" olabilirim. "Bugün şunu yetiştirmem lazım; yarın şuraya gidip yazı konusu bulmam lazım, birkaç ay içinde romanımı bitirme planım var, sarkmaması lazım, o lazım, bu lazım..."

Hayatı boş vermek istedikten sonra "yoğun" olmaktan kolay mazeret yok ki. Hatta sadece yemek pişirip, alışverişe çıkıp, dizi izleyip yaşayarak da "yoğun" olabilirsiniz.

"Sinemaya gidemem ki, bugün temizlik yapacağım." E yapma.

"Ay seni arayacaktım, hep aklımdasın ama işlerden başımı kaldıramıyorum ki..."

Kâinatın en saçma ve zekâ özürlü mazereti. Yani "kafama uçan daire düştü, hastanedeydim" deseniz daha inandırıcı olur. Normalde hiç kimse hayatının 24 saatini çalışarak geçirmez. En azından yemek yemek, uyumak ve tuvalete gitmek için ara vermeniz gerekir. Ve bu aralarda sevdiğiniz insanlarla en azından telefonda konuşabilirsiniz, değil mi? Ben bir insana vakit ayırmamanın mazereti olarak "çok çalışıyorum"u kesinlikle kabul etmiyorum. Eğer biriyle aylarca görüşmüyor ve "işlerim var, ondan" diyorsanız, bunun iki anlamı vardır:

a) Ben aynı anda iki işi yapamam. Doğal olarak çalışırken araya kimseyi katamam. Merdiven çıkarken çiklet de çiğneyemem. Hayatım allak bullaktır. Zaman nasıl değerlendirilir bilmiyorum.

b) Seninle görüşmek istemiyorum.

c) Ciddi anlamda işlerim yüzünden görüşemediğimizi sanıyorum. Bu mazerete gerçekten inanmışım. Kimi kandırıyorum ki?

(Son şıkkı kabul edecek babayiğit pek bulunmaz.) Ve hiç kimse beni birinci şıkka inandıramaz. Çünkü biriyle görüşmek isterseniz, mutlaka vakit ayırırsınız.

Bu aralar üst üste birkaç kişiyle bu "çok çalışıyorum da; başka bir şeye bakamıyorum" muhabbetini yaşadım; konuya o yüzden taktım. Bir insandan örnek vereceğim. Şu an için kendimi örnek veremem çünkü "evde çalışan yazar" olduğum için kimsenin beni iş konusunda ciddiye aldığı yok.
Neyse canım, bana ne? Ben yazıyor muyum? Yazıyorum. Paramı alıyor muyum? Alıyorum. Gerisi beni hiç ilgilendirmiyor. Ama şunu da belirtmem gerek. Öğrencilik hayatım boyunca hiçbir zaman derslerin, sınavların, çalışmaların, zevklerimin önüne geçmesine izin vermedim. Benim için okul her zaman ikinci plandaydı. Eğer çok sevdiğim bir film oynuyorsa, yarınki sınava çalışmayı birkaç saat sonrasına erteledim ve filmi izledim; canım ertesi günü ödev yetiştirmeye oturmadan önce gezmek istediyse çıkıp gezdim; ders çalışmayı planladığım gece bir arkadaşım "haydi sinemaya gidelim" dediyse herşeyi olduğu gibi bırakıp sinemaya gittim. Çünkü benim için "sevdiğim insanlar" ve "kendime vakit ayırdığım hayatım" herşeyden önemliydi. Hayatımda hiç kimseyi "çalışmam gerek" diye geri çevirmedim. Bir arkadaşa "hayır, eve gideceğim" dediysem, bu o anda eve gitmek istememden başka bir sebebe asla dayanmadı. En önemli işin başında da olsam, bir dostum "seninle konuşmaya ihtiyacım var" dediğinde ben tüm işleri bırakırım. Çünkü hiçbir şey, çevrenizdeki sevgi ve sahip olduğunuz yüreklerden daha önemli olamaz. Hayat kısacık, acayip bir şey. Hırslarla, kıskançlıklarla ve eşek gibi çalışmakla bitirilemeyecek kadar da değerli.

Elbette boş boş oturun demiyorum. Çünkü hayat aynı şekilde, boş boş oturulmayacak kadar da değerli. Ama iş dediğiniz şey, sevdiklerinizle, kendinizle, hobilerinizle geçireceğiniz zamanın tamamını çalıyorsa, inanın bunda büyük bir terslik vardır. Kendini çalışmaya ciddi bir biçimde adayan ve sevdiklerine zaman ayıramayacak kadar işlerine gömülmeyi kendi özgür iradesiyle seçen kişiler de var tabii. Ben böylelerinin asla evlenmemesi gerektiğini düşünüyorum. Ve bu, kesinlikle tahammül edebileceğim bir kişilik tarzı değil.


Neyse, geçeyim örnek kişime: Ben ortaokul hayatım boyunca Soma´da yaşadım.
(Oradaki hayatım da alemdi aslında. Bir ara onu da yazayım...) Anlatacağım kişi, bir arkadaşımın babası. (Ailecek de görüşüyorduk; aynı apartmandaydık.) Adam her sabah en geç altıda işe gitmek zorundaydı. (Mühendisti galiba. Maden ocaklarına çıkıp oradaki işleri yürütüyordu.) Yani haftanın beş günü, ciddi anlamda "sabahın körü" diyebileceğiniz bir saatte işinin başında olmalıydı. Bu durumda erkenden yattığını ve hafta içi başka hiçbir şeye vakit ayıramadığını düşünürsünüz, değil mi? En azından benim hayatımdaki "yoğun insanlar" için bu çalışma tarzı "işe git, eve gel, yemek ye, uyu, işe git, eve gel, yemek ye, uyu" düzenini gerektiriyor. Ve hafta sonları da "hafta içinin yorgunluğunu bir türlü atamıyorum" diye evde yatarak geçirilirdi. Aşırı yoğun çalışma temposu yüzünden bunlara laf da söylenmezdi. Çünkü "çok çalışıyorum, görmüyor musun?" demeleriyle, her türlü tartışma anında biterdi.

Peki arkadaşımın babası böyle mi yaşıyordu?
Büyük harflerle cevap veriyorum: HAYIR, ASLA... Akşam eve döndüğünde sosyal hayatı başlardı. Yemek bazen evde, bazen bizim de dahil olduğumuz dost topluluğuyla beraber dışarıda yenirdi. Sonra mutlaka birinin evinde toplanılır; eğlence gırla giderdi. Bu adam işinin dışındaki tüm vaktini
sevdikleriyle geçirir ve karısına asla yalnızlık hissettirmezdi. Hemen hemen her hafta sonu mutlaka ya Dikili´ye ya da Aliağa´ya yemeğe giderdik.

Asıl çarpıcı örneğimi daha vermedim. Haftanın her günü sabah altıda işte olan ve akşam hava kararınca eve gelen bu adam, (bazen cumartesileri de çalışıyordu galiba) evlilik yıldönümünde karısını Soma´ya iki saat uzaklıkta olan İzmir´e götürdü. Hayır, hafta sonu değil. BÜTÜN GÜN çalıştığı bir günün akşamında eğlenmek için gittiler ve gece yarısını geçe döndüler. Ertesi gün de bu adam tekrar sabahın köründe işine gitti!!!



Hiç kimse bana hiçbir şey için "çok meşgulüm, çok yoğunum, vaktim yok da ondan" gibi bir mazeret sunmasın. Ben inanmıyorum. Eğer biri beni aramıyorsa, aramak istemediği içindir. Eğer benimle görüşmüyorsa, görüşmek istemediği içindir. Ben başka HİÇBİR mazereti kabul etmiyorum. Son örneğimin ardından bu yazıyı bitirebilirdim. Çünkü gerçekten başka hiçbir lafa gerek yok. Vakit ayırmak istersen, istediğin herşeye ve herkese vakit ayırabilirsin. Ama müsaadenizle ben bu konuyla ilgili söylenmiş ve gerçekten çok hoşuma giden sözlerden de bir demet sunmak istiyorum. Bunları herkesin çerçeveleterek duvarına asması gerek. "İşim var, vaktim yok" diye saçmalamaya ve daha da korkuncu bu saçmalığa kendimiz de inanmaya başlarsak acilen okuyup kendimize geliriz:

- İşinizin çok önemli olduğunu düşünüyorsanız, bu sinirlerinizin ciddi biçimde bozulduğunun en açık göstergesidir. (Bertrand Russell)

-İşini her şeyden önemli sayarak günde sekiz saat çalışan, sonunda çalıştığı yerin başına geçer ve günde aynı hızla yirmi dört saat çalışmaya mahkum olur (Robert Frost)

-Mutluluğun formülü, gerektiğinde önemsiz şeylerle meşgul olabilmektedir. (Edward Newton)

-Bitap bırakan günlük yaşam, ancak bir aptalın karşılaşabileceği bir hayat krizidir. (Anton Çehov)

-Eğer boş zamanınız yoksa, ruhunuzu kaybediyorsunuz demektir.(L.P.Smith)

-Kalitenizin ölçüsü, boş zamanlarınızda ne yaptığınızdır. Medeniyetlerin kalitesi de insanlara sağladığı boş zaman ve bunun kalitesi ile ölçülür. (Irwin Edman)

-Babam bana çalışmayı, fakat işin esiri olmamayı öğretti. Şimdi okumanın, hikaye anlatmanın, şakalaşmanın, konuşmanın ve gülmenin iş kadar; hatta ondan da önemli olduğunu biliyorum. (Abraham Lincoln)

-Boş zamanı iyi değerlendirmek, çok ciddi bir sorumluluktur. (William Russell)

VE BENİM FAVORİM:

"Yeterli zamanım yok deme. Büyük insanların da günleri 24 saattir..."


CAN DÜNDAR

 

 

Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın

Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu

Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir?

Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz.

Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım?

Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.

25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz.

  Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bookmarks


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Büyük İnsanların da Günleri 24 Saattir

Serbest Kürsü ve Geliştiren Yazılar Büyük İnsanların da Günleri 24 Saattir Konusunu hayatimdegisti.com Konuğumuz olarak inceliyorsunuz hayatimdegisti.com sitemizde yaşamınızı hemen degistirecek bir cok telkinli hipnoz mp3 vardir tesaduf eseri de buradaysanız mutlaka inceleyiniz üst link TelkinCD tıklayınız "İşlerim çok. Başka hiçbir şeye bakamıyorum." Bu lafı bir kişiden daha duyarsam, büyük ihtimalle katil olacağım. Mailime iki satır bile cevap yazmayanlar "çok yoğun"; bir şey anlatmak için söz verip haftalarca sesi çıkmayanlar "çok yoğun"; benden başka herkes ama herkes ...

ayrıca bu konularda arama yapan konuklarımız var Geliştiren Yazılar telkin cd indir izle İstanbul Geliştiren Yazılar nerededir kimdir Geliştiren Yazılar çekirdek inanç temizliği İzmir bursa Geliştiren Yazılar hipnoz Geliştiren Yazılar olumlama seminerleri eğitimi çaresi tedavisi Geliştiren Yazılar hakkında bilgi bilinçaltı telkin cd telkin mp3 Geliştiren Yazılar kuantum düşünce kitap haberi


WEZ Format +3. Şuan Saat: 06:22 AM.


Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.