Binbaşı
Üyelik tarihi: Feb 2008
Mesajlar: 1,632
Tesekkür: 234
488 Mesajinıza toplam 2,287 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| saf bilgi yöntemi SAF BİLGİ YÖNTEMİ
Felsefi araştırmalar ve kalbin özünde olan özlem, Gerçeklik olarak Tek Mutlak Allah.cc olduğunun tespitinde aynı fikirdedir. Eğer Allah.cc Gerçekse, tüm dışsal deneyim biçimleri sadece birer görünüş olabilirler. Allah.cc uzayda erişilebilecek bir şey değildir, çünkü Allah.cc herşeyin Özbenidir, yani Özbene ikincil olan dışsal bir varlık değildir. Hatta, bilinen nesne bile değildir, çünkü sadece o ebedi Bilgi Konusudur, ve bilme süreci bir fenomen olan akıl hastalığıdır. Allah;ı bilme diye bir şey yoktur, çünkü Allahı;ı, Allah;ı bilenden ayıramazsınız. Allah.cc bir meditasyon konusu;da değildir, çünkü meditasyon bir düşüncedir, ikilikçi işlemi gerektirir, ve ikilikçi varlık Allah.cc değildir. Allah;a herhangi bir düşünme ile ulaşılamaz,ancak düşünce durdurulduğunda O odur. Allah.cc bir sevgi, adanma ya da tapınma nesneside değildir, çünkü tüm bunlar değişen dünyaya ait varoluşa dayanan, bu nedenle özsel Allah'a ait olamayan göreli kategorilerdir. Gerçek, asla hiç bir şekilde bir pazarlık konusu olamaz. Uzay-zaman dünyasında milyonlarca yıl boyunca sıkı bir çalışma yapılsa bile, O görülemez, duyulamaz, anlaşılamaz veya bilinemez. Mutlak her bir münasip ve süreç olan fonksiyonu aşar. O, düşüncenin, duygunun, iradenin, hissin, duyarlığın, saptamanın, ismin, biçimin ve fiilin ötesindedir. Birey, birey olarak asla bir birey olmayanın ne olduğunu bilemez. Biz özümüzde olmadığımız şeyi bilemeyiz. Bildiğimiz ve deneyimlediğimiz herşey potansiyel olarak ya da açıkça biz olandır. Her birey kendi deneimi içine hapsolmuştur ve kendisi dışında hiç bir şeyi bilemez. Bilme ve olma tek ve aynı şeylerdir, ve bu nedenle biz bir şey olmadan o şeyi bilemeyiz. Nihayetinde, bize dışsal olan herşey şuurumuzun yansımasıdır ve şuurumuzun olmadığı hiç bir şey varoluşsal değildir. Biz neysek, sadece bu herşeydir. Ama öznenin bu nesnelere doğru genişlemesi ise göreli bireysellik şuuru dünyasında psikolojiktir, ve metafiziksel olarak Şuur'un kendisini biçimlendirir. Göreceli özneye göre bilinen nesnenin biçimi kavrama organlarının moduna özgüyken, bu biçimin altında yatan gerçeklik, bu biçimi bilmede kullanılan öznenin kavrama organları yoluyla oluşan kategorilerce yönetilemez. Algılanan kişinin varoluşu, bu koşullara bağlı olduğu için algılayan kişinin nesnelleşmiş şuurunun durumunu içermez ve bunun tarafından yönetilmez.Bilinen nesnenin bilen özneye verdiği tüm parçalar, bilen öznenin içsel organlarının kalıbından atıldığı halde, dünya belli bir bireyin düşünme sürecinin yaratımı değildir. Psikolojik gelişim yoluyla özne tarafından biçime sahip olarak bilinen nesnel bir gerçeklik varsa bile, kabul edilmelidir ki, özne söz konusu olduğu sürece, dışsal nesneler kendi gerçeklikleri olarak yaşasalar da yaşamasalar da, bunun deneyimi kendi gerçekliğidir. Göreli bir öznenin bakış açısından baktığımızda, nesnel şuurdan ayrılmaz öznenin deneyiminin bunun özel durumları olduğu netlik kazanır, ve yine de bu bakış açısından bakıldığında, deneyimleri açıklanamaz olsalar bile, dışsal nesneler vardır. Gerçek bir nesne yoksa, gerçek bir özne de yoktur. Nesnenin bu göreceli gerçekliği, nesneyi algılayan öznenin durumu kendi içindeki derin özün yüksek bilgisi ile devrettiğinde, özne tarafından ortaya çıkarılan ve nesnenin varoluşu ile de ispatlanan gerçekliğin derecesi de devreder.
Ama bu tip şuurda, Şuur'a eş olan gerçeklik zannı biçiminde bir cehaletin bir izi bile olmadan, dünyanın tüm nesnel doğasının olmadığı kanıtlanır.Şuurda, evrene bir yücelik verilir ve evren kendini gerçekleyendir. Bilinen her neyse, o Şuurdur başka bir şey değildir. Şuur Mutlak'tır ve bu nedenle hiç bir nesnel gerçeklik buna göre konumlandırılamaz. Göreceli özneye göre gerçekliği olan nesnel bir dünya, tezahür eden gerçekliğin seviyesi ne olursa olsun, sınırlanmış ve sadece deneyimi olan kategorilere rağmen, öznenin bakış açısından var olarak bilinir. Bu tip bir dışsal dünya Saf Şuur için var olamaz, çünkü o, akıl, ya da zihin ya da duyular yoluyla algılamaz ya da kavramaz ve onun deneyimi anlık ve ilişkisizdir. Bu, Kendini-Bilme;dir, nesnenin ya da durumun varoluşunu bilme değildir. Mutlak'ta, dışsal şuur yoktur, nesnel psikolojik süreç yoktur, ikilikçi gerçeklik yoktur. Bireyin durumunda ise, öznenin durumlar ve dışsal dünyanın koşullarıyla ilgili bilgisinin ya da deneyiminin ve öznenin deneyiminden bağımsız olan dışsal dünyanın kendisinin iki katlı doğasının nesnel gerçekliğinin öznel deneyimi vardır. Bu dışsal dünya birey için geçerlidir, Mutlak için geçerli değildir. Böylece, Gerçeklik;in doğası kavramı uzay, zaman ve nedensellik sınırları içinde hareket eden içsel organın gelişimidir. Düşünce bu kategorileri geçtiği anda, o artık düşünce değildir ve kavrayan bir işleyiş yoktur. Biz Allah.cc olmadığımızı hissettiğimiz sürece, bizim için Allah.cc, onu ne olarak düşünüyorsak, o olacaktır. Bu nedenle, bizi Gerçek;in farkındalığına götüren tüm bu süreçler sınırlıdır, ve kendi içlerinde mükemmel değildir. Ebedi'ye kesinlikle ebedi-olmayan yoluyla ulaşılamaz. Doğru noktayı bilmeyenlerin saklı altın hazinenin üzerinden tekrar tekrar yürüyüp gitmeleri ve onu bulamamaları gibi, tüm bu varlıklar da gün be gün Allah.cc;ın yanına giderler ama onu bulamazlar; çünkü gerçekte, hatalı olandan dolayı kötü yola sapmışlardır. Düşünce bölgesinde yaşayanlar, Gerçekliğin yani ;O;nun varlığının derinliğini anlayamazlar. Zincirler varolan Gerçek'e olan sade cehaletten dolayı var olduğu için, özgürlük gerçeğin saf bilgisinde var olur. Bu bilgi çalışılan meditasyonda düşünme sürecini ilgilendiren düşük bilgi değildir. Bu bilgi meditasyon ile, yani Özben ile-Eş Şuur'un direkt yakınlığı olan ;O Yok Olmaz Olan'a ulaşılanın yüksek bilgisidir. Bu Saf bilgi Manaların kendisi yani Zat;ı değildir. Bu, varoluş kadar bilme değildir; bu bir şey haline gelme değildir. Kişi yanlış bilgiye hayran olarak ya da onu severek ya da onun üzerine meditasyon yaparak, yanlış bilgiyi yok edemez. Yılan olduğu sanılan ipin yanlış kavranışı yılan üzerine meditasyon yapılarak ya da yılana hürmet gösterilerek düzeltilemez. Cehaleti, korkuyu ve acıyı dindiren bilgidir. Her çeşit faliyetten arınmış nesnesiz bilgi, anında meydana gelen özgürleşmeyide, beraberinde getirir. Allah.cc hiçbir zaman sona hizmet eden araçlar yoluyla bilinemez. Saf bilgi son için bir araç değildir, sonun kendisidir. Bu,birşeyi bilme değildir, sadece Bilgi'dir. Saf Bilgi doğduğu anda, Varoluşun aydınlanması ve cehalet ile zincilerin yok oluşu eş zamanlı ve ani olarak olur. Sadece O;nu bilerek kişi Ölümsüzlüğe ulaşır; oraya gitmenin başka yolu yoktur. Yüce Allah;ı bilen yine Allah;ın kendisi olur.
Bir kişi kendine ulaşmak isterse, kendisine yürümesi ya da ilişkisel işleyiş ile kendisine yaklaşması diye bir süreç yoktur. Kendine ulaşmak, kendini bilmektir. Burada bilme, kendini ulaşmada bir araç değildir, bilmenin kendisine ulaşılır. Bu, uyuyan bir adamın kalkıp, kendini bilmesi gibidir, bu da anında kendisi olur. Bilmeye çalışanın varlığıın kendisi olan bir şeyin bilgisi durumunda, araçlar ve son aynıdır. Bu bilgi kaprisli bilgisi olan özneye bağımlı değildir, Nesnenin Doğası olan ve ebediyen gerçek olan Allah;a bağlıdır. Nesnel gelişimi içermeyen hiç bir fiil ilksel cehaleti ortadan kaldırmaz, çünkü böyle bir fiil cehalete göre muhalif değildir. Karanlığın karanlığı ortadan kaldırmaması gibi, cehalet de cehaleti ortadan kaldırmaz. Saf Bilgi;nin yöntemi Mutlak;ın farkına varmanın kesin yoludur. Burada yol ve varış yeri aynıdır. Şuur, görünüşte sınırlama durumu olsa bile, gerçek yüksek doğasının mutlak kanunu tarafından kontrol edilir ve bu da bireysel gereklilik küresinin içinde değildir. Tüm düşünce mecburen Varoluşun Şuursal Bütünselliği ilkesine dayanır. Acı, düşünceyi Mutlak Gereklilik;e karşı yönlendirmenin etkisidir. Mutlak Gereklilik;e yönlendirme, varoluşun mükemmelleşmesi kuralına göre, bireysel şuurun kendini ona göre akort etmesi durumunu gerektirir. Saf Bilgi bizi aydınlatır, ama bu aydınlanmadan sonra yapmamız istenilen bir şey yoktur. Saf Bilgi bir fiil değildir, çünkü bilinmesi gerekenden bağımsız değildir. Gerçekliğin doğasının kesinleştirilmesi, Gerçek;in-Farkındalığı sürecinin başlangıcıdır. Zihin ve sezgi birbirine muhalif değildir, sadece Gerçek;i anlama doğası ve derecesinde farklıdırlar. Gerçeklik;in direkt bilgisi, daha yüksek saflaştırılmış zihinin parlamasıyla başlayan deneyimin zirvesidir. Ama bu, Gerçeklik;in zihinsel anlayışının, hedefi olduğu anlamına gelmez, çünkü Gerçek;in peşindeki arayış burada bitmez. Ama Gerçeklik hakkındaki algılamamızın, bir şekilde, görüntü dünyasının gerçek olduğu inancından kendimizi sarsarak özgürleştirme başarısında ne kadar ileri gittiğimizle ilgili halimiz olduğu da inkar edilemez. Zihin yükseltilmiştir, sezgi içinde etkisiz hale getirilmemiştir, sadece zihinsel ayrımdır, ve yine de bu, sezgide en yüksek deneyimin yolunu açan netleştirilmiş algılamadır. Zihinsel bilgi şuur içinde erir. Gerçeklik;in zihinsel bilgisi, düşüncenin, Gerçek;in sezgisel bilgeliği içinde çözülmesinin temel gerekliliğidir. Gerçek;in doğasını kavrayan kesin sonuca ulaştıran zihin bilinmelidir;ki, kişinin yaşam ruhunu değiştirir, ve duyguları her an gittikçe, daha derin, daha geniş ve süptil olarak büyür. Zihin sezginin giriş kapısıdır. Mantık Gerçek için olan inancı haklı çıkarmak için gereklidir. Metafiziksel keskin zeka, Mutlak’ın fizik ötesi deneyiminin büyük yapısı üzerine oluşan temeldir. Gerçek Alim, kendi zihninin bir yaratığı değildir, yapılmakta olan bir ermiştir. Bu kişinin yöntemi birbirini devam ettiren bir sırada üç başlıkta sınıflandırılabilir, dördüncü durum nihai farkındalıkta var olmaktır.
1. Gerçeklik Doğasının Bütünsel Anlayışı;
2. Bütünsel Anlayışın tekrar eden iddiası;
3. Bütünsel Şuur içinde, Düşüncenin ilerleyen çözülmesi;
4. Tüm ilişkileri aşan Mutlak Deneyim.
Bu aşamalar, bir sonraki her bir aşama daha da derinleşen ve genişleyen bir önceki aşamanın etkisidir. Üçüncü aşamanın bütünsel düşünce ya da sonsuz psikozu bile, tüm cehaleti yok eden ve sonunda kendini de var olan ve olmayanın; bilgi ve cehaletin; haz ve kederin; madde, değer ve ilişkinin; uzay, zaman ve etkinin; her şeyin ötesinde olan O ;nun içinde yok eden sadece bir aşama, bir adım;dır. Sıfatsız varlığın tasdiki yoluyla ulaşılan bilgi adımıyla Saf Işık haline gelmiş kişi, onu seyreder. Allah.cc bilgisi bir fiil değildir, ve Allah.cc, bilen kişinin varlığındaki bir değişimden dolayı ortaya çıkan bir fiil ya da etkinin sonucu değildir. Cehaletten dolayı yılan olduğu hayal edilen ipin algılanması, herhangi bir fiilin sonucu değildir, bu sadece bununla ilişki içindeymiş gibi görünen cehaletin reddinden önce de olan etkilenmemiş varoluştur. Allah.cc bilgisi insani gayretten bağımsızdır, ve bu yüzden doğa ile ilişki içinde olan ve her zaman bilinen olan, bilgiye dışsal olan hiç bir fiil ile ilişkilendirilemez ve asla doğaca deneyi-aşan ve geliştirilemez olan Şuur ile ilişkilendirilemez ya da aynı değildir. Ne de Allah.cc, bilgi fiili nesnesi olan bir fiil ile ilişki içindedir. Bilgi varoluştur. Bilgi, bir fiil haline gelirse, o halde bu bilgi fiilini bilecek olan kimdir? Bu tip bir bileni bilme çabası, kişiyi sadece çıkarımı mümkün olmayan sonsuz bir gerilemeye götürür. Allah bilgisi Allah olmaktır, ve bu üretilen bir şey değildir, çünkü bu ebedidir. Allah;ın farkındalığı, anlaşılmalıdır;ki İçsel Özben;in farkındalığıdır, ve hiç bir fiil kişinin kendisini bilmesine yardım edemeyeceği için, İçsel-Farkındalık bir fiilin sonucu değildir. Fiil ya da hareket, ulaşılacak ya da etkilenecek olan şey dışarıda bir yerde anlamına gelir, ama ulaşılacak olan ulaşıcının kendisi ise ve bu da uzayda bir yerde olan ya da zamanla değişen bir şey olmadığına göre, yani Şuur hem ulaşılacak olan hem de ulaşan olunca, etkisizdir. Bilen bir bilme fiili ile bilinemez, ve bilgiyi bilen ya da bileni bilen diye bir şey yoktur. Bireysel bilgi zihinsel bir fiildir, ama kendisi Varlık olan Mutlak-Bilgi bir fiil olamaz. Dışsal bir şeyi bilmede, bilgi zihinsel ya da entellektüel bir süreç gibi gözükür ama Allah.cc dışsal bir şey değildir, ve o halde bir süreç ya da fiil yoluyla bilinemez. Allah'ı bilen Bilgi;nin kendisi ancak Allah.cc'tır; bilen, yani bilgi ve bilinen Allah.cc'ta birdir.
Tüm faaliyetler mükemmel olmayan zihnin hatalı doğasının tezahürüdür. Ulaşılmamış bir sona ulaşmak anlamına gelen fiil Yüce Tamlık olan Mükemmellik ile bağdaşmaz. Fiil bir şeyin özsel doğası değildir; bu fiil olarak adlandırılan örtülü şeylerin içindeki hayali örtülerin bir rahatsızlığıdır. Bir fiilin gidişatını değiştirmek olasıdır, ama İçsel-Bilgi asla değişmez. Fiil görecelidir; Bilgi mutlaktır. Fiil bireysel yapana bağlıdır; Bilgi bireyden bağımsızdır ve sadece aynı olduğu değişmez nesne, Allah;ta hareketsidir. Bilgi fiil gibi ve fiilin sonuçları gibi, üretme, sağlama, saflaştırma ya da geliştirmeye tabii değildir. Bir fiilden sonra, fiilin dışında bilinen ya da ulaşılan bir şey vardır; ama Bilgiye ulaştıktan sonra yapılacak ya da ulaşılacak bir şey yoktur. Fiil, kişiyi dışarıdaki bir şeye doğru yöneltir ve teşvik eder, ama içsel Bilgi, bir anda zihinsel bağlılıkların bağını kıran ve Mutlak;ın Mükemmelliğinin deneyimi olan içsel, özsel aydınlanma;nın kendisidir. Allah.cc'a, ya da Bilgi Yolu'na ulaşmak, araçların ve sonun bir olanda karışmasından dolayı, gerekli ekipman bahşedilmemiş olanlar için son derece zordur, ve bu zorluk ;bıçak sırtı, yolsuz yol; ve benzeri referanslarla anlatılır. Bilgi;nin, duyular yoluyla sağlanan materyalle çalışan akıl ve zihin için bilinen bir şey olmadığının eşsiz izlerine işaret edilir. Bilenin yolu, gökteki kuşların ve sudaki varlıkların yolunun takip edilememesi gibi takip edilemez. Gerçek;in adına tartışmada ve yanlış olanı yalanlama ve karşı koymada usta olan kişi, yukarıda bahsedilen değerler kendisine bahşedilmiş zeki ve öğrenmiş kişi, İçsel-Bilgiyi almak için uygun kişidir. Sadece gerçek olan ve olmayan arasındaki farkı bilen, şuuru gerçek olmayandan uzaklaştırılmış olan,soğukkanlılık ve diğer ruhsal erdemlere sahip olan ve özgürleşmeyi arzulayan kişi, Allah.cc'ı ve kendini araştırarak bilmeye uygun kişidir. Evet sadece nüfuz edici anlayışa sahip olan ve mükemmelce sabırlı, serinkanlı ve sadık olan kişiler Bilgi'nin Yolunda yürüyebilirler. Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir? Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz. Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım? Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.
25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz.
__________________ yokluk ,varlıgın aynasıdır. Dünyayı isterken de sus, Bir dileğe kavuşmak isterken de. Öylece seyre dal gitsin… mevlana |