Geri git   Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri > Geri Dönüşüm > Geri Dönüşüm Kutusu

Uyarılar

Kuantum birliği

Geri Dönüşüm ve Geri Dönüşüm Kutusu Kuantum birliği Konusunu hayatimdegisti.com Konuğumuz olarak inceliyorsunuz hayatimdegisti.com sitemizde yaşamınızı hemen degistirecek bir cok telkinli hipnoz mp3 vardir tesaduf eseri de buradaysanız mutlaka inceleyiniz üst link TelkinCD tıklayınız Kuantum birliği Parçacıklar ve benlikler vardır, eğer varolmamış olsalardı, kendi dünyamız hakkında tartışmasız kabul ettiğimiz birçok şey farklı olurdu. Hem parçacık hem de insan çeşitliliğinden ötürü bireyler varoluşlarıyla ilgili seçimleriyle şeylerin ve olguların varolmasını sağlarlar, sorumluluk taşırlar. Varoluşun iki ayrı ...

ayrıca bu konularda arama yapan konuklarımız var Geri Dönüşüm Kutusu telkin cd indir izle İstanbul Geri Dönüşüm Kutusu nerededir kimdir Geri Dönüşüm Kutusu çekirdek inanç temizliği İzmir bursa Geri Dönüşüm Kutusu hipnoz Geri Dönüşüm Kutusu olumlama seminerleri eğitimi çaresi tedavisi Geri Dönüşüm Kutusu hakkında bilgi bilinçaltı telkin cd telkin mp3 Geri Dönüşüm Kutusu kuantum düşünce kitap haberi

Kuantum birliği

Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 11-04-2008, 12:45 AM   #1 (permalink)
Binbaşı
 
cent - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Feb 2008
Mesajlar: 1,632
Tesekkür: 234
488 Mesajinıza toplam 2,287 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
cent is a name known to allcent is a name known to allcent is a name known to allcent is a name known to allcent is a name known to allcent is a name known to all
Standart Kuantum birliği

Kuantum birliği

Parçacıklar ve benlikler vardır, eğer varolmamış olsalardı, kendi dünyamız hakkında tartışmasız kabul ettiğimiz birçok şey farklı olurdu. Hem parçacık hem de insan çeşitliliğinden ötürü bireyler varoluşlarıyla ilgili seçimleriyle şeylerin ve olguların varolmasını sağlarlar, sorumluluk taşırlar. Varoluşun iki ayrı uç noktasında da mikroskobik ve insansal olarak bireyler, olayların ve farklılaşmanın odak noktalarıdır. Eğer kuantumun benlikle ilgili görüşünü ele alırsak, temel parçacıklar dünyasındaki kimliğin doğasının bize, kendi kişisel kimliğimizle özellikle de ikiye bölünen beyin araştırmasında olduğu gibi, benliğin ikiye bölünebilme ve şuurlu olarak anlamı olan bir benlik olabilme dinamiğiyle ilgili söyleyeceği çok fazla şey vardır. Tabii ki ikiye bölünmüş beyin olgusu benliğin ne Descartes'in iddia ettiği gibi ölümsüz ve bölünmez bir bütün olduğunu ne de Newton fiziğinin sandığı gibi ufak, katı ve bölünmez bilardo toplarına benzeyen parçacıklardan ibaret olduğunu kanıtlamıştır. Hem benlikler hem de parçacıklar bundan daha akıcı, ikisi de biraz daha kaygandır; varoluşun içine ve dışına akar, ya tek başlarına dururlar, ya diğer benlikler ya da parçacıklarla birleşirler ya da hep beraber yok olurlar.

Her an kendini yaratmaya devam eden 'Yeni Bireyin' sahip olduğu özellikler, oluşturduğu ilişkilerin "alt bireyleri"nin özelliklerinin etkisi altındadır. Her koşulda, bu, her yönden, kendi adına, kendi dalgasal yönü ve kendi şartlarında daha başka ilişkilere gebe kapasitesiyle yepyeni bir varlık olarak davranır. Bu zihin ve bedenimizin birbiriyle ilişki biçimi olan "ilişkisel holizm" kavramıdır.

Kuantum ilişkisiyle yaratılan bütün, parçalarının miktarından daha büyük ve kendi içinde yeni bir şeydir. Yeni ve daha büyük bütünlerin yaratıldığı kuantum bütünlük işlemi öyle sonsuzdur ki evrendeki her parçacık bir dereceye kadar diğer bir parçacıkla ilişki halindedir. Yeni fiziksel gerçekliğe haklı olarak bağlanabilecek bölünmez bütünlük özelliğini yaratır. Fakat bu bölünmez bütünlük, dünyanın şu anki haliyle varolmasında çok önemli bir rol oynayan "taneli" bir yapıya sahiptir. Bu, her biri kendi içindeki gözcükte kendi kimliğini taşıyan daha küçük bileşen bütünlerden oluşmuştur.

Benliklerimiz, tıpkı parçacık sistemleri gibi alt benliklerle kısmen bütünleşmiş olsalar da zaman zaman kendi kimliklerini ifade ederler. Onların sınırları da içindeki desenlerin heyecanlanım sınırlarına paralel olarak değişir ve kaybolur. Bazen daha parçalı daha çocuk ya da yetişkin, daha uzlaşımsal ya da asi, daha huzursuz ya da huzurlu bazen daha "bütün" oluruz ve daha fazla bütünleşmiş bir benlik alt benlikleri birbirine daha iyi bağlar. Kuantum kişinin benliklerinin içindeki benlikler bazen daha fazla, bazen daha az dalgalanır ve iç içe geçerler her biri kuantum dalga fonksiyonudur. Birbirleri içine geçtikleri bölge o anda "Ben" diye tanımlanır. "Ben", benim benliklerim arasında geçen diyalogların tek tanığı ve benim çok sayıda olan tüm alt-birliklerimin en yüksek birliğiyim. Şuurun kuantum mekaniksel doğası ve kuantum birliklerinin ilişkisel holizmi nedeniyle bu bir yerden bir yere kayan bileşik "Ben" ne hiçtir, ne de yanılsamadır. Bu, asla ne sadece bir ayrı benlikler ne de ayrı beyin durumları dizisine indirgenebilir. "Ben" kendimin ne asi tarafıyım, ne de uzlaşımcı tarafıyım; bunların ikisi de benim iki farklı tarafımdır."Ben" nöron hücre duvarlarımdaki moleküllerin titremesine neden olan değişik beyin dalgaları da değilim.

Kuantum benliğin birliği, kendi içinde, kendi adına varolan özlü bir birliktir. Kuantum sistemleri daima dalgalanır, sınırları kayıp değiştiğinden bütünlüklü benlik bir andan diğerine değişir. Bir şeye dikkat etme eylemi zihinsel enerjimizin odaklanmasını sağlar. Böylece seçici dikkat mekanizması yoluyla benliğin belli bazı yönlerine daha fazla enerji yöneltebiliriz. Yani diğer yönler arka plana çekilirken biz, benliğin bu yönünü aydınlatırız. Bazı zamanlarda alt-benliklerimizin etki alanına girebiliriz.

Örneğin sevdiği bir insanla kavga eden kızgın bir insanın onun hakkında hiç iyi bir şey düşünmemesi ya da bunalımda olan bir insanın sorunu yüzünden acı çekerken, mutlu olmak için hiçbir neden bulamaması gibi. Durum böyle olduğunda, kişiliğin kuantum dinamiği alanında bir tanımlama terimi olarak, bu insan 'dengesiz' deriz. Varlıkların Seçme Özgürlüğü Yasasına göre her an istediği yönü seçmekte özgür olduğunu biliyoruz. Pozitif ya da negatif, olumlu-olumsuz, ruhsal yada maddesel, katı veya dalga halinde olmak bizim seçimlerimize bağlıdır. Her gün, kozmostan aldığımız enerjilerle oluşturduğumuz enerji alanımızın şeffaf ve akışkan olması, sevgi enerjisi, coşku ve neşeyle dolması ve diğer insanların sezgilerini ve ruhsal ışıklarını aydınlatır hale gelmesi, bizim seçme özgürlüğümüzü ve irademizi kullanma gücümüze de bağlıdır.

Şuur -Madde ve Kuantum Fenomeni

Şuura bu açıdan bakmak şuurla maddenin birbirlerinin içine geçmiş olduklarını ima eder; madde şuurludur ya da şuur ve madde aynı ortak kaynaktan mı doğarlar, yani kuantum fenomeni dünyasından mı doğarlar sorusunu sormaya neden olur.
İki görüş de şuuru doğaüstü güçler dünyasına yeni bir bakış açısıyla iade etmektedir. Varoluş zaten tümüyle doğaüstüdür ama belki de varoluşa bakış açımızı yenilememiz, revize etmemiz, çağın şartlarına uydurmamız gerekmektedir. Artık tüm bilgiler holistik, birliğe ve bütünlüğe götüren bir nitelik taşıyor ve çok yaygın olan ikilikçi görüşe karşı çıkıyor. Klasik görüşe göre şuur ve madde (ruh ve beden) tamamıyla ayrı fenomenlerdir ve her biri kendi kendine oluşmuş ya da ayrı ayrı yaratılmıştır; bizim bu mükemmel olmayan dünyamızda birbirlerine kazara dokunurlar. Eğer şuurun bir kuantum işlemi ile olan bağlantıları tam olarak ispatlansaydı, uzun zamandan beri süregelen tüm ikilikçi iddialar alt edilmiş olacaktı.
Şimdilik modern fizikçilerimizin ve bilim adamlarımızın yeni teorilerini (ki çok yeni evren modelleri var, biz bunları anlamaya çalışırken daha da yenileri yolda) ispatlamalarını ve bilgiyi halka indirmelerini izlerken; zihinle bedenin nasıl bir ilişkide oldukları sorunsalını yeni bakış açılarıyla inceleyebiliriz.
Fiziksel dünya zihinsel dünyanın karşısında ayrı bir dünya olarak kuruldu ve zihinsellik hiçbir şekilde fiziksel olmayan bir şey olarak kabul edildi. Bu iki karşıt kategori dizisi, iki farklı varoluş alanı tanımlamaktan kaynaklanmıştır ve bu anlayış günümüzde de kendimizi algılayışımızı hala etkiler.
Oysa zihinlerimiz aynı anda hem her yerde hem hiçbir yerde bulunan, herhangi bir fiziksel ölçümün tesir etmediği özel olgulardır. Beyin için kullandığımız 8 inç genişliğinde ve 3 libre ağırlığında ibaresini zihin için kullanamayız. Onu kol ya da bacağımızı gördüğümüz gibi göremeyiz. Zihnimiz umutlar ve korkularla doludur, arzu ve beklentiyle güdülenmiştir ve başarı peşinde koşar, bedenimiz ise tamamıyla fiziksel bir şey olup motorlu araçlardan ya da su musluklarından pek de farklı olmaksızın mekanik olarak davranır.
Zihinlerimizde aynı anda hem her yerde hem hiçbir yerdedir
Zihnimiz hafızayla örülmüştür. Zihnimiz holistik olup "şimdilik tamolarak çözümleyemediğimiz bir yerden" tek parça olarak çıkmıştır. Oysa bedenimiz ayrı atomların fizik ve kimya yasalarına göre birleşmesinden oluşmuştur. Her bir atom yerine benzeri geçebilir durumdadır. Öyleyse herhangi bir şeyden, kitaplar, tuğlalar vs. yeterli miktarda ve oranlarda varsa bir insan bedeni yapılabilir. Thomas Nagel, “sadece bileşenleruygun bir şekilde ayarlanmalıdır” diyor. Oysa aynı şeyi şuur için söyleyemiyoruz. Çünkü henüz zihin/beden, ruh/madde ikilemine ne materyalizm ne de idealizm yeterli bir yanıt verememiştir ve her zaman için bu konunun havale edildiği üçüncü geleneksel yol spritüalizm, ezoterizm, sufizm gibi kaynaklar olmuştur. Eğer zihinsiz beden çok kabaysa ve bedensiz zihin çok uçucuysa, belki de bunların ayrılması gerçekten olanaksızdır. Belki de zihinsellik maddenin temel bir özelliğidir. Evrenin temelinde saklı duran 'töz'ya da spiritüel deyimiyle'öz'her iki yönü de içeren‘tek bir şey' neden olmasın?
Spiritüalizm bu konuda araya girer ve der ki: Bilimin zihin olarak ele aldığı bu tözün asıl adı“şuur"dur yani yaradılışın özündeki teklik ve birlik ilkesinden ötürü tüm evreni kaplayan şuur hem ruhsallığı ve hem maddeyi kendi içinde barındır. Bu nedenle de tüm evren şuurludur.


Kadim Bilgelikte, Ruhsal Öğretilerde, Ezoterik–tradisyonel bilgilerde zihinlerimizin, yani ‘şuursal yönümüzün aynı anda hem her yerde hem hiç bir yerde bulunmasının asıl nedeni bizim özde ruhsal varlıklar olmamızdan kaynaklanmaktadır’ denir. Ve ruh varlığı, ruhsal etkisini düşünce enerjisinin aracılığıyla aktarır.
Düşünce enerjisi, ruhsal bir enerjidir ve bizim şimdiki düşünme fiilimiz anlamına gelmez. Bu sık sık yanlış anlaşıldığı için düşünce gücü yani arınmamış günlük düşünceyle birçok şeyi yaratacağımızı sananlar büyük bir yanılgı içindedirler. Gerçek yaratıcılık günlük düşüncelerin ve isteklerin tümünün silindiği, bir tür meditatif noktada başlar. Kuantum fiziğinde parçacıkların sıçrama yaptıkları boşluk noktası gibi. Bu bilgileri gerçekten araştırmadan, populist akımların peşinden koşarak çekim yasasını kişisel menfaatler uğruna düşük seviyeli amaçlar için kullanmaya kalkanlar; öncelikle ilk yakın çevrelerine karşı bir türlü gerçekleşmeyen istekleri hararetle savunmaları ve "iste senin de olsun" felsefesine cahilce kapılmış olmaları yüzünden küçük düşmeye mahkumdurlar.

Aslında düşünce enerjisinin, bilgi taneciklerinin yani ruhsal elektronların aktarımına yardımcı olması da bazı yasa ve ilkelere bağlıdır. Evren ahengiyle uyum içinde olmayan eylem ve uygulamalar ve bunlardan doğan düşünceler ancak menfi egregorlar (düşünce formları) yaratır. Asla varlığın bilgi tohumuna geliştirici katkıda bulunmazlar. Aksine gezegenin ortak şuur alanına zarar verirler. Karar alma aşamasında olan insanların yanlış karar vermesine bile neden olabilirler. Bu konu ile ilgili olarak araştırma yapmak isteyenlerin Danah Zohar’ın Kuantum Benlik adlı kitabının (Sarmal Yayınevi) Dünyanın Ortak Yaratıcı Olan Bizler bölümünü dikkatlice incelemeleri faydalı olur.

Bohm’un dediği gibi, “Düşünce süreçleriyle kuantum sistemleri birbirine benzerdir. Bu yüzden onlar ayrı elementler gibi analiz edilemezler, çünkü her elementin ‘içkin’ doğası yaratılış olarak birbirlerinden ayrı olmadığı gibi diğer elementlerden de bağımsız değildir, bunun yerine diğer elementlerle kısmi bir ilişki içindedir.”

Spiritüel öğretilere göre ise, düşüncelerimiz reel, kendine göre etki alanları olan, belli bir alanda etkinliklerini gerçekleştirme gücüne sahip enerji formlarıdır. Düşüncenin şekil almış, form tutmuş haline form panse (forme-pense) denir. Her düşünce bir enerji, bir etki taşıdığı için düşüncelerimizin yarattığı düşünce formları da bizim eserimizdir ve hepimiz kendi düşünce formlarımızın sorumluluğunu bilsek de bilmesek de taşırız.

Binlerce yıldan beri bütün ruhsal eğitim sistemleri bizlere düşüncelerinizden dahi sorumlusunuz derken düşüncenin negatif ya da pozitif yönde son derece önemli bir etki gücünden söz ediyorlardı. Düşüncenin önemini kuantum dünyası açısından ele alırsak; insan olarak varoluşumuzun ruh ve beden şeklinde bir ikilem olarak ortaya çıkışı; atom altının soyut ve sanal dünyasında da varoluşumuz dalga/parçacık ikiliği şeklinde ortaya çıkar. Bütünleşmiş bir ruh-beden ilişkisinde yani pozitif düşüncenin egemen olduğu düşünce sisteminde varlıksal ve bütünsel açıdan son derece olumlu, yaratıcı bir metafor oluşturur. Bu metafor kuantum düzeyinde, bilgi tanecikleri aracılığıyla bilginin daha hızlı yayılmasına, bir tür evrensel bilgi bankasında depolanmasına ve genişlemesine neden olur.
__________________

" Şimdi, kuantum işlemleriyle kendi içsel deneyimlerimiz ve düşünce yöntemlerimiz arasındaki yakın benzerliğin yalnızca bir tesadüf olup olmadığını sorabiliriz. Düşünce süreçleriyle kuantum süreçleri arasındaki benzerlik, bu ikisini birbirine bağlayan bir hipotezin verimli olacağını düşündürebilir. Eğer böyle bir hipotez doğrulanabilirse, bu bizim düşünmemizin birçok önemli özelliğini doğal bir şekilde açıklayabilir. " David Bohm


Hayatlarımızı evrende akıp giden ortak yaşam içinde esrarlı bir şekilde yaşarız. - Martin Buber


Sürekli bilmeme durumunda kal. Eğer bir şeyi bilirsen, ondan bir inanç çıkarma. Onu bırakıp yoluna devam et. Seni kuşatmasına izin verme. Aksi halde er ya da geç üzerinde sert bir kabuk oluşturacak ve hayata ulaşamayacaksın

--- OSHO---Hiç doğmadı hiç ölmedi
sadece bu dünyayı 1931-1990 yılları arasında ziyaret etti





 

 

Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın

Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu

Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir?

Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz.

Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım?

Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.

25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz.

__________________
yokluk ,varlıgın aynasıdır.



Dünyayı isterken de sus,
Bir dileğe kavuşmak isterken de.
Öylece seyre dal gitsin…
mevlana
cent isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bookmarks


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Kuantum birliği

Geri Dönüşüm ve Geri Dönüşüm Kutusu Kuantum birliği Konusunu hayatimdegisti.com Konuğumuz olarak inceliyorsunuz hayatimdegisti.com sitemizde yaşamınızı hemen degistirecek bir cok telkinli hipnoz mp3 vardir tesaduf eseri de buradaysanız mutlaka inceleyiniz üst link TelkinCD tıklayınız Kuantum birliği Parçacıklar ve benlikler vardır, eğer varolmamış olsalardı, kendi dünyamız hakkında tartışmasız kabul ettiğimiz birçok şey farklı olurdu. Hem parçacık hem de insan çeşitliliğinden ötürü bireyler varoluşlarıyla ilgili seçimleriyle şeylerin ve olguların varolmasını sağlarlar, sorumluluk taşırlar. Varoluşun iki ayrı ...

ayrıca bu konularda arama yapan konuklarımız var Geri Dönüşüm Kutusu telkin cd indir izle İstanbul Geri Dönüşüm Kutusu nerededir kimdir Geri Dönüşüm Kutusu çekirdek inanç temizliği İzmir bursa Geri Dönüşüm Kutusu hipnoz Geri Dönüşüm Kutusu olumlama seminerleri eğitimi çaresi tedavisi Geri Dönüşüm Kutusu hakkında bilgi bilinçaltı telkin cd telkin mp3 Geri Dönüşüm Kutusu kuantum düşünce kitap haberi


WEZ Format +3. Şuan Saat: 06:38 AM.


Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.