05-01-2009, 03:22 AM
|
#1 (permalink)
|
Albay
Üyelik tarihi: Dec 2008
Mesajlar: 432,578
Tesekkür: 0
429 Mesajinıza toplam 518 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Özlem Akça nın Doğum Hikayesi Özlem Akça nın Doğum Hikayesi
31.12.2003 hayatımda yaşadığım en en en güzel gün. İsteyerek olan bir hamilelikti. Ama yine de insan öğrenince bir başka heyecanlanıyor, duygulanıyor, seviniyor. İlk annem öğrendi. O da mecburendi. Öğrendiğimde ilk o vardı yanımda. Ağzımı da tutamam zaten. Oysa önce eşimin öğrenmesini istemiştim... Mustafa'ya (eşim) ilk söylediğimde önce bir şaşkınlık, ardından sevinç ve hemen sonra duygusallaşıp ağlamaya başladı. Gözünden gelen o mutlulukla karışık gözyaşını hala dün gibi hatırlıyorum. Duygulandı çünkü o 41 yaşında baba oldu. İlk üç ay çok zor geçti diyebilirim. Aşerme dönemi derler ya. Bende o bir felaketti. Burnuma her şey kötü kokmaya başlamıştı. Kendi kokuma bile tahammül edemez olmuştum. İşten eve geldiğimde apartmana burnumu kapayarak giriyordum. Çünkü apartman olduğu gibi akşam saatlerinde yemek kokuyordu. Hatta abartıp eve girdikten sonra evin dış kapısının altına ıslak havlu yerleştiriyordum koku içeri girmesin diye. Anlayacağınız gibi evde üç ay yemek pişmedi. Zaten bende pek bir şey yiyemedim. Zavallı Mustafa... En güzel dönemim ikinci üç aylık dönemimdi. Çünkü son üç ayımı maalesef yatarak geçirdim. Kasıklarımda şiddetli kramp şikâyetiyle doktoruma danıştım. Yaptığı muayene sonucunda bebeğin doğum kanalına girdiğini ve dünyaya gelmek için acele ettiğini söylediğinde o ana kadar hayatımda hiç kötü bir an yaşamadığımı fark ettim. Hayatımın en kötü anı da o andı işte. Mustafa ile göz göze geldik. Doktorum o anda beni sakinleştirerek oradan çıkınca hemen eve giderek yatmamı söylediğinde işin ciddiyetinin iyice farkına vardım ve dünya başıma yıkıldı. Bir anne adayının yaşayabileceği en kötü anlardan biriydi. Şu anda bile yaşadıklarımı satırlara dökerken bile göz yaşları içerisindeyim.... Ve hemen eve gittim, yattım, doktorumun söylediklerinin dışına hiç çıkmadım. Sürekli doktorumla haberleştim. Çok ilgili ve huzur verici bir insandı benim doktorum. Yine de ciddiyetini bana fark ettirmedi. Ve anlayacağınız gibi son üç ayımı yatarak geçirdim. En kötüsü de neydi biliyor musunuz? Bu süre zarfında sürekli yardıma muhtaç ve genelde yalnız olmak. Annemin kardeşimin ve eşimin hakkını ödeyemem. Üç ay süresince tüm bedensel ve ruhsal kahrımı çektiler. İşte annelik böyle bir şey olsa gerek (annem için...) Bu üç aylık süre zarfında oturmam bile yasaktı. Düşünebiliyor musunuz en büyük lüksüm evimde cam kenarına kadar gidip sokaktan geçen insanları seyretmekti. O kadar seviniyordum ki o zaman başka insanlarda görüyorum diye... Eğer benim yaşadığım günleri yaşayanlar var ise hiç korkmasınlar. Aksine sakin ve stressiz olmaya çalışsınlar. Bu dönemi ancak böyle atlatabiliyoruz çünkü. Düşünebiliyor musunuz benim bebeğim üç ay boyunca kafası doğum kanalına yönelmiş bir şekilde yaşadı karnımda.VEEEEEE nihayet 20.08.2004 saat:11.27'de artık kucağımdaydı. Sezaryenle doğum yaptım ben ve hiç pişman değilim. Hatta şu an doğum izim bile kalmadı diyebilirim. Bebeğimi ilk kucakladığım an kendime hâkim olamayıp dakikalarca ağladım. İnanamadım. O gün eşimle sürekli birbirimize bakıp ağladık. Çok şükür Allah'a sağlıkla dünyaya geldi bebeğimiz. Eskiden annemi üzdüğüm zaman annen hep derdi:'anne olunca anlarsın beni diye'. Meğerse ne kadar doğru bir lafmış o. Evet annecim seni şimdi daha iyi anlıyorum. Canım Annem.Kızımız şu an 3.5 yaşında ve çok da cimcime. Onu çok seviyoruz. Biraz da şımartıyoruz galiba. Ama olsun. Baksanıza ne kadar zor geliyorlar dünyaya. O kadarcık hakları olsun. Öyle değil mi?Aslında anlatacak daha o kadar çok şey var ki.[img]/images/smilies/smile.gif[/img])Kızımı ve Eşimi çok çok çok seviyorum.Doktorum Neslihan Pakkal'a da binlerce teşekkürler...Sevgiyle,Sağlıkla,Mutlulukla kalın.......Özlem AKÇA
Kaynak: Bebek Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir? Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz. Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım? Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.
25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz. |
Offline
| |