Anı Yaşamak Anı Yaşamak hem fizyolojik hem psikolojiktir. Her insanın temel ihtiyaçları vardır; açlık, susuzluk, nefes almak, uyku gibi. İnsanlar ancak bu ihtiyaçlar giderildiğinde kendilerini güvende hissetmeye başlayabilirler. Fiziksel ihtiyaçlarımız giderildikten sonra insanlar ile ilişki kurmaya olan ihtiyacımız ön plana çıkar. Ailemiz, arkadaşlarımız ve diğer insanlar tarafından kabul edilmeye, onlardan biri olduğumuzu, grubumuz içinde değerli olduğumuzu hissetmeye ihtiyacımız vardır. Sadece bir grubun parçası olmak yeterli olmaz, aynı zamanda kendimiz olmaya, yeteneklerimizi keşfetmeye, başarılı olmaya, takdir edilmeye, potansiyelimizi tam olarak kullanabilmeye ihtiyaç duyarız. Yani özetle bir insanın mutlu olabilmesi için hem fiziksel, hem psikolojik ihtiyaçlarının giderilmesi gerekir. İnsanlar ihtiyaçlarını gideremeyince mutsuz olurlar ve acı çekerler.
İnsanların ihtiyaçlarını giderememesinin en büyük nedeni bunu nasıl yapacaklarını ailelerinden öğrenememiş olmaları ve sürekli başka insanlara bağımlı kalmalarıdır. O zaman yaşadıkları olumsuz tecrübelerin etkisinden kurtulmakta zorlanırlar. İnsanların kendileri adına ihtiyaçlarını keşfetmelerini ve çözmelerini isterler. Beklentileri gerçekleşmeyince nefret, kıskançlık, aşağılık duygusu, güven eksikliği gibi duygular yaşarlar.
Anı Yaşamak kavramı bu noktada ikiye ayrılıyor bence.
1. Geçmişte takılıp kalanlar ve anı bu geçmiş tecrübeler ile yaşayanlar
2. Geçmişten ders alarak ve geleceği planlayarak anı gerçekten yaşayanlar
Kişi geçmişte takılıp kalmış ise ve suçluluk duygusu, pişmanlık, kendine güven eksikliği, utanç, korku, nefret, intikam gibi duygularından kurtulamıyor ise hem bu günü hem geleceği bu duyguların etkisi altında yaşıyor demektir. Örneğin, geçmişte çok sevmiş ama terkedilmiş bir insanın, karşısına çıkacak herkesin onu terkedeceğine inanması ve dolayısıyla asla bir daha insanlara yaklaşmaması gibi. Bu durum kişinin ihtiyaçlarının farkına varmasına ve çözüm üretmesine engel olur. Örneğin insanlar ile ilişki kurma, sevme, sevilme, takdir edilme, başarma gibi ihtiyaçlarını farkedememesi gibi. Kişi ihtiyaçlarını göz ardı edince mutsuzluklar ve acılar yaşar. Fakat bu mutsuzluğun nereden geldiğini bilemediği için kalıcı ve sağlıklı bir çözüm üretemez ve çektiği acıdan bir şekilde kurtulmaya çalışır. Bunun için kısa vadede zevk ve keyif veren her tür yöntem kullanılabilir: Aşırı yemek, aşırı uyumak, madde bağımlılığı, aşırı çalışmak, aşırı seks, şiddet, kumar gibi.
Eğer kişi geçmişi geride bırakabilmiş, gereken dersleri alabilmiş ve anı gerçekten yaşayıp ihtiyaçlarının farkına varabiliyorsa, bu ihtiyaçları giderebilmenin yollarına bakabilir. Örneğin acıkınca beğenilmeme korkusu ve kendine güven eksikliği içinde kendisini bayılma noktasında aç bırakmak yerine, tadını çıkararak yemek yemek gibi. Yada başarısız olmak ve sevilmemek korkusu içinde 18 saat çalışmak yerine yorulduğunda dinlenmesi gerektiğini farketmek gibi. Bazı ihtiyaçlar uzun vadeli olabilir ve kişinin anlık zevklerinden vazgeçmesini gerektirebilir, mesela bir ev almak, bir meslek sahibi olmak, bir yuva kurmak gibi. Bazı ihtiyaçlar ise daha kısa vadeli olabilir, örneğin yalnızlık hisseden bir kişinin arkadaşları ile zaman geçirmeye karar vermesi gibi... Bilinçli ve anı yaşayabilen kişiler ihtiyaçlarına bakarak uzun ve kısa vadeli hedefler belirleyebilirler.
Günümüzde gerek medya, gerek politikacılar bu insanların duydukları derin boşluk hissinden, acılarından, mutsuzluklarından kaçma çabasından çıkar sağlamak, kar elde etmek, para kazanmak ve kullanmak için her yolu denerler ve denemeye devam edeceklerdir. Çünkü mutsuz bir insanın acısını dindirmek için kısa vadeli çözümlere ihtiyacı vardır, o halde bağımlılık yaratabilecek her tür ürün her zaman alıcı bulacaktır.
Sonuç olarak Anı Yaşamak var Anı Yaşamak var... İki kavramı bir birinden ayırmak gerek…
Kaynak: HamileBilgi Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir? Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz. Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım? Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.
25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz. |