Bu ay sihirli formülü kullanabileceğiniz birkaç pratik yola bakacağız:
İnanç + eylem = başarı. Tabii ki başarı kendi sözlerinizle tanımladığınız başarıdır. Siz karar verirsiniz.Her neyse, bu sabah NLP ipucunu yazmak için oturdum ve bir zorlukla karşılaştım. İnançlar hakkında yazmak istediğimi biliyordum ama ne yazacağımı düşünemiyordum. Sonra aklıma bir fikir geldi.
Gördüğünüz gibi "yapamıyorum" sınırlayıcı inancı işaret eden bir ifadedir. John Grinder bir inançla beklenti arasında hiçbir fark olmadığını söylemektedir, sanıyorum bu konuda haklı. İsterseniz "yapamıyorum"lu cümlelerinizi sınırlayıcı bir inanç, olumsuz bir beklenti, faydasız bir fikir ya da sadece bir bahane olarak kabul edin, bu size kalmış.
Sevmediğim bir işte çalışırken "kendi işime başlayamam" diye düşünüyordum. Daha sonra danışmanlık işine başladığımda "gerçekten ne yapmak istediğime karar veremiyorum" diyordum. Yıllar geçtikçe beni geride tutan sınırlayıcı inançların/beklentilerin/bahanelerin arasında:
· A´yı yapamam çünkü başaramazsam mahvolurum.
· B´yi yapamam çünkü vaktim yok.
· C´yi yapamam çünkü çok şişmanım/kırıldım/yeterince çekici değilim.
· D´yi yapamam çünkü karşılayamam.
· E´yi yapamam çünkü nasıl yapılacağını/yeterince bilmiyorum.
vardı. Neyse ki yıllar önce düşünücü ve deneyiciyle tanıştım. Zihninizin iki açısı varmış gibi düşünülebilir. Düşünücü inanılmaz derecede yaratıcıdır ve her şeyi düşünebilir. Deneyici ise daha uzmanlaşmıştır: düşünücünün düşündüğü her şeyi dener.
Düşünücünün düşündüğü her şeyi deneyici dener
Bunun için en sevdiğim örnek anahtarlardır. Çoğu insan anahtarlarını (ya da küçük bir şeyi) bir yerlere koyar sonra çılgınca arayarak "Anahtarlarımı bulamıyorum, Anahtarlarımı bulamıyorum" der durur. Beynimiz ifadelerimizle tutarlı olmamızı ister bu yüzden biri "Anahtarlarımı bulamıyorum" dediğinde ve güçlü bir duygu hissettiğinde (genellikle panik); beyin, ifadelerimizin doğrulanması için algımızı süzer ve araba anahtarları deneyimlerimizden silinir. İfadelerimizde ya da duygularımızda yapacağımız basit bir değişiklik (rahatlayıp araba anahtarlarını bulabilirim demek gibi) birkaç saniye içinde kaybettiğiniz şeyin ortaya çıkması için yeterlidir (inanmıyorsanız bir şeyi kaybettiğinizde bunu deneyin).
Tabii ki daha büyük şeylerde de kesinlikle aynı prensip işlemektedir. 1940´larda 4 dakikada bir mil koşmak insan vücudunun fiziksel sınırlarının ötesinde olarak değerlendiriliyordu. 1954 yılında Roger Bannister bunu başardı ve bu nokta şu anda profesyonel orta mesafe koşucuları için standart haline geldi.
Düşünsenize! Bir zamanlar imkansız olarak değerlendirilen bir şey şimdi standardı teşkil ediyor.
Bugünlerde bir mili üç dakikada koşmak fiziksel olarak imkansız şekilde değerlendiriliyor ve bunun gerçekten bilimsel olarak insan kapasitesinin üzerinde olduğu kanıtlandı. Gerçekten öyle mi? Hayır. Bu sadece bir inanç. Biri üç dakikada bir mil koştuğunda diğerleri de onu izleyecek. Tıpkı Bannister´ın dört dakikalık engeli aşması gibi.
1) Ucuna bir "yapamam" tutturduğunuz yapmak/başarmak/sahip olmak istediğiniz bir şey düşünün üstüme üstüme gelen çeşitli "yapamam" ifadelerim oldu (ve hala bazı durumlarda oluyor. Hatta yakın zamanda içlerinden biri büyük gruplara konuşmalar yapıyordu.)
2) Kendinize şu soruları sorun "Yapabilseniz ne olur?" ve "Yapsanız ne olur?"
Toplum önünde konuşmayı istediğimi ancak yapamayacağımı düşündüğümü fark ettiğimde olayı kaydettim. İnancımı önce kafamda değiştirmektense olay yerini kaydettim ve pazarlamaya yazdım. Olaydan önceki günlerde gerçekten çok korkmakla çok heyecanlanmak arasında gidip geliyordum. O gün harekete geçtim ve her şey harika geçti. İnancım deneyimle birlikte değişmişti.
Haftaya okul toplantısında 500 gençle 15 dakika boyunca konuşacağım.
Birazcık korkuyor muyum? EVET. Peki bunu dert ediyor muyum? HAYIR. Topluma karşı konuşma konusunda kendime olan inancımı oluşturmak için harekete geçiyorum.
3) İstediğinizi elde ettiğinizde nasıl hissedeceğinizi hissedin.
İstediğini elde ettiğinde ne hissedeceğini hissedersen rahatlık alanın, ne istediğine doğru değişmeye başlar. Elde ettiğin zaman ne göreceğini görerek, ne duyacağını duyarak elde ettiğin zaman ne hissedeceğini anlamayı deneyebilirsin. Bu da sizin için neyin mümkün olduğu konusundaki inançlarınızı değiştirmeye yardımcı olur.
4) Amacınıza doğru ilerlemek için harekete geçin.
Harekete geçmek bir inancı değiştirmenin tek yolu mudur? Hayır ancak yeni güçlenen inancınız için olumlu bir referans deneyim yaratabilmek gibi güçlü bir fayda sağlar.
Tabi ki "bu zengin, akıllı, yetenekli diğer insanlar için mümkün olabilir ancak ben x´i y´yi ya da z´yi yapamam." diyebilirsiniz.
Anlıyorum. Diğer insanlar bir şeyi yapamadıklarını söylediklerinde bu kısıtlayıcı bir inançtır ancak bizim inandığımız şeyler gerçekten doğrudur değil mi?öyle değil mi?
Arabamın anahtarlarını bulamıyorum!
Bu yüzden, kendi kendime dedim ki "Yazacak bir şey düşünemiyorum." Hemen kendime "Yapabilsen ne olur?" diye sordum. Ve o anda sözcüklerin parmak uçlarıma aktığı hissine kapıldım. Gülümsedim ve yazmaya başladım.
İnançlarınızı değiştirmek için mümkün olan en gelişmiş, güçlü teknik ve yaklaşımlardan bazılarını kullanacağız.
Bunun temelinde ne isterseniz yapabileceğiniz ve bunun sonuçlarının harika olacağı fikri vardır.
Harika bir ay geçirmenizi dilerim.
En iyi dileklerimle,
Jamie Smart
Eğitim Yöneticisi
Kaynak:
www.atlasedu.com