Albay
Üyelik tarihi: Dec 2008
Mesajlar: 145,988
Tesekkür: 45
92 Mesajinıza toplam 143 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Ata Demirer: Ton balığı kıvamına geldim! İnsanları güldürmeyi başaran birkaç isimden biri O. Söyledikleriyle insanları güldürürken, düşündürmeyi de biliyor doğrusu. O, bir komedyen. O, sevdiği, zevk aldığı işi yapan ve sevdiği işi yapmanın, büyük bir mutluluk, büyük bir keyif olduğunu farkedebilen, çoğu zaman hayata gülerek bakan, esprili bir insan: Kim mi? Ata Demirer.
‘Hacıyatmaz programıyla haftada bir ekranlara gelen Ata Demirer'in söyleşi konuğum olmasına karar verdikten sonra, ‘ Bir iki esprisine gülerim. Bu nedenle de keyifli bir röportaj yaparız diye düşündüm.
Ama yanılmışım! Çünkü bir iki tane değil, bana verdiği hemen hemen tüm cevaplar komikti. Kiminde gülümsedim, kiminde kahkahalar attım. Ata Demirer her eve lazım yani.
Karşınızdaki insan esprili olunca, bu, size de bulaşıyor! Ne yani, hep o mu espri yapacaktı? Ondan bulaşan espri yeteneğini bir an için orada kaptım ve ben de röportajı espriyle bitirdim! [img]/images/smilies/smile.gif[/img]
İşte sorularımla ben, işte yüzünüze tebessümler katacak hatta kahkahalar attıracak cevaplarıyla Ata Demirer:
Hacıyatmaz ile hoşgeldiniz ekranlara... Okan Bayülgen, program teklifiyle geldi size.
Okan Bayülgenin bana program yapmak istemesi çok etkiledi beni. Ben ona gece şovu değil de, karakterlerden oluşan bir şov yapmak istediğimi söyledim. Konuştuk ve başladık.
Siz sahnede espriler yaptınız şimdiye kadar. Ya da programınızda tiplemeler... Konuk ağırlamak...
Evet... Ben espri yapıp, karşılığını alır, diğer sahneye geçerim sahnede. Mizahta da tipleme yaparak güldürür, yoluma devam ederim. Konuk ağırlamak, konukla sohbet etmek, konuğa sabretmek, konuğu neşelendirmek, mutlu etmek Beyaz ve Okan Ağabeyin alanı. Onlar bu işi çok iyi yaptı. Bu konuda tecrübem yok. Tecrübe kazanılan bir şeydir. Bakalım...
Klasik konseptte program yapmak istemiyorsunuz.
Evet... Klasik konseptlerin içine girmek istemiyorum. Çünkü bana heyecan vermiyor. Bana heyecan veren şey, konukların hiç kimsenin bilmediği özelliklerini ortaya çıkarmak. Programa gelen konuğum; kendisi olsun, bizimle eğlensin.
Tiplemeler de yapacaksınız yine.
Evet... Programa gelen konukların, onlarla yapılan sohbetlerin paralelinde benim şarkı söyleyeceğim müzikli bölümler de olacak. Bir gün cazcı kılığında, bir gün Makedon müzisyen gibi elimde trompetle çıkacağım. Ferhat Göçere takan bir karakter de olacak mesela. Birkaç tane daha karakterimiz daha olacak.
Sizinle daha önce konuştuğumuzda küçük şeylerden mutlu olan, yaptığı işten keyif alan bir Ata vardı. Ne mutlu ki halen öyle...
Evet, aynen... Sağlığım dışında hiçbir şeyle ilgilenmiyorum. Çünkü sağlık dışında her şey boş. Önemli olan, güzel iş yapmaktır.
Hele bugünlerde gülmeye ihtiyacımız da varken...
Gülmek o kadar güzel bir ihtiyaç ki... Ağlatmak kolay ama güldürmek çok zor... İnsanları biraz güldürürsem, yeter bana.
Güldürmek deyince... İnsan, çocukluğunda daha çok gülüyor galiba. Nasıl başlamış Ata Demirerin hayatı?
1972'de Bursa'da doğdum. Herkül'ün çocukluğu gibi 6 kilo doğmuşum. Doktor'a gidip, "Doktor, bir şey doğdu" demişler. (Gülüşmeler...)
O ‘bir şeyin okul hayatı...
Ortaokul ve liseyi Bursa'da, erkek lisesinde okudum. Ardından İTÜ Devlet Konservatuar Türk Müziği Bölümü'nü kazandım. Az kalsın, müzik öğretmeni olacaktım yani.
Çocukluk yıllarınızdan aklnızda kalanlar... Yaramaz mı yoksa uysal bir çocukluk mu yaşamışsınız?
Uysal ama dikkat çekici, gizemli bir şişko. İnsanlardan soyutlanmış bir şekilde tek başıma hayvanlarla zaman geçirirdim.
Vardır ya hani, "Büyüyünce ne olacaksın" soruları. Ne tür cevap verirdiniz?
Bu tür sorulara ‘Veteriner olmak isterim diye cevap verirdim hep. Evde bir sürü hayvan vardı. Hâlâ da var.
Şöyle o yıllara geri dönüp baktığınızda o zamanlardan değişmeyen tek özelliğiniz ne, hiç düşündünüz mü?
O yıllardan beri değişmeyen tek özelliğim, hayvanları çok sevmemdir.
İstanbul'a gelişiniz nasıl oldu?
Konservatuar'ı kazanıp geldim İstanbul'a. Bursa sıkmaya başlamıştı beni.
Nasıl başladı stand up ve televizyon maceranız?
Okul yıllarında başlayan taklit ve arkadaşlarımın ayarladıkları gösteriler sonrasında bazı barlarda piyanist şantörlük devamında bazı yerlerde yaptığım gösterilerin akabinde, Tuncay Özinal'ın beğenisi ve daveti üzerine Dormen Tiyatrosu'nda bir oyunda rol alış ve o sıralarda Uğur Yücel'in röportajında, "genç komedyenler arıyorum" lafı üzerine, kapısını çaldım, beni hemen seyircilerin önüne atıverdi. Sabah kalktığımda vücudumda hala adrenalin vardı! O anda karar verdim, ben güldürü yapacaktım. Okulu bıraktım, müzik dar geldi bana. "Negatif İsmail" ve birkaç dizi sonrasında, sevdiğim işi yapmak uğruna, inatla, bir süre daha parasız çalıştım, bazı yerlerde. Sonunda Star'da "KORSAN TV" ile televizyona başlayıp, buralara kadar geldim.
Bir kaç yıl önce KORSAN TV adlı haftalık programınızda Bülent Ersoy, Fatih Terim, Müslüm Gürses, Erman Toroğlu'nun taklitlerini başarılı bir şekilde yapıyordunuz. Bu taklitleri yapabildiğinizi ne zaman farkettiniz ilk olarak?
Okul yıllarında... Daha konservatuar zamanlarımda derslerde veya kantinde arkadaşlarıma show yaparak başladı. Hocalar da çağırıyordu. İlk komedi çalışmamı ise 1994 yılında rahmetli Gökhan Semiz ve Uğur Uludağ ayarlamıştı. Hatta ilk aldığım para da 500 liraydı. Bununla birlikte radyo programları ve Dormen Tiyatrosu'nda "Komik Para" adlı bir oyunda oynadım. İlk profesyonel gösterimi, 1998 yılında Leman Kültür Merkezi'nde yaptım. Aslında taklitlerden ziyade kendi yarattığım karakterler daha önemliydi benim için.
Bu taklitler dışında en az onlar kadar ses getiren, onlar kadar popüler olan diğer karakterler nasıl ortaya çıktı?
O insanların benzeş karakterdekileriyle hayatımın bazı dilimlerinde karşılaştım sonrada kendi yorumumu kattım.
Taklit yaparken ya da stand up yaparken, o an neler düşünüyorsunuz, neler hissediyorsunuz?
Hayattan çok zevk aldığım için Tanrı'ya minnet duyuyorum.
İlk programınıza ve stand up'a çıkışınızla şimdiki çıkışınızı karşılaştırın desem.
İlk zamanlar sünnet olacakmış gibi korkardım. Şimdi sünnetçininkini kesmeye çıkıyorum. (Gülümsüyor)
İzleyicilerden programınıza gelen tepkiler nasıl?
Kaliteli olduğu için beni ayrı tuttuklarını hissettiriyorlar. Bu da çok hoş bir şey tabii ki.
Adınız duyulmaya başladıktan sonra başınıza ilginç şeyler gelmiştir. Sizi çok güldüren bir tanesini anlatır mısınız?
Olmaz mı? Çok var. Bir keresinde komşumuzun çocuğunu korkutmak için beni gösterip seni Ata'ya veririm demesi tam dumurdur. (Kahkahalar...)
Biraz da yaptığı iş dışındaki Ata Demirer'i tanıyalım.
Alkol, deniz, tekne, güzel kadınlar, sinema, kuşlarım ve annemle kardeşim. Tabii bir de yunan müziği ile jazz... Tüm bunlar benim işte. Ha bir de kısa Marlboro.
Hayatınızda annenizin ve kardeşinizin yeri ayrı. Sizin gözünüzde ne ifade ediyor "Aile" kavramı?
Annem olmasa insanları sevemezdim, babam olmasa denizi anlayamazdım, kardeşim olmasa sadakatin ne olduğunu bilmezdim. İşte aile budur!
En sevdiğiniz ve en sevmediğiniz özelliğiniz ne peki?
En sevdiğim özelliğim, hayattan zevk almasını bilmek, en sevmediğim özelliğim kafaya takılmaması gereken şeyleri abartmak.
Şişmanlığınızdan rahatsızlık duyuyor musunuz zaman zaman?
Evet. Çocukluğumdan beri balık etindeydim, ton balığı kıvamına geldim. Artık katil balinayım.
Diyet yapıyor musunuz?
8 sene önce hiç fazlalığım kalmamıştı sonra işler yüzünden bozdum kendimi, (Gülüyor) ama şimdi toparlıyorum, 17 kilo verdim.
Ya pişmanlıklarınız?
Bariz hatırladığım bir şey yok ama bazı insanlara haddinden fazla değer vermek diyebilirim.
Hani deriz ya çoğu zaman "Hayatımda "keşke" yerine "iyi ki" ler fazla olsa" diye. Var mı "keşke" ve "iyi ki" leriniz?
Ben kudur ve yapıştır kullanıyorum. (Gülüyor)
İnsanları karamsarlığa sürükleyen, zaman zaman cam kırıkları gibi kalbimize battığını düşündüğüm bir şeydir, hayalkırıklıkları. Var mı, kalbinize batan hayalkırıklıklarınız?
Bir adet. Bende kalsın o.
En büyük "lüks"ünüz ne peki?
Sevdiğim işi yapmak.
Yaşamda sizi en iyi motive edebilen şey?
Kadın ve ölümlü olmak!
Kadınlarla aranız nasıl?
Severim.
Bunu yani kadınları sevdiğinizi anlamıştım zaten. (Gülüşmeler...) Peki kadında güzellik çok önemli midir sizin için?
Melike açıkçası, beni anlayan kadınlar, güzel kadınlardan daha çok cazip gelmiştir hep.
Güldürürken düşündürmeyi, eğlendirmeyi amaçladığınız programınız, espriler yaptığınız sahne "hayat" demek sizin için. Ya da şöyle diyelim bu olgu, "nefes almak" demek sizin için. Yanılıyor muyum? Bu olgunun size kazandırdıkları ve kaybettirdikleri nedir?
Kaybettirdiği hiçbir şey yok. Ben buyum.
İnsanları güldürüyorsunuz. Komedyenlik yeteneğine sahipsiniz, bunun dışında en çok hangi yeteneğe sahip olmak isterdiniz?
Üflemeli bir saz çalmak isterdim, klarnet mesela ama sabredemeyip ud dersi almıştım.
Komedyenlik ve taklit konusunda başarıyla kendini gösteriyorsunuz. Bu alanda ve hayatta sınırları zorlamak...Nereye kadar?
Otlar üstümüzde yatana kadar.
Ata Demirer için gerçek mutluluk nedir peki?
Ölümü unuttuğumuz anlar.
Genelde herkes yalandan nefret eder. Ama nefret etse de bazı durumlarda küçük de olsa yalan söyler! Peki siz hangi koşulda yalan söylersiniz?
Ben tiyatro koşullarında yüksek meblağlar ikliminde yalan söyleyebiliyorum.
Paranın hayatınızdaki yeri ve önemini öğrenelim bir de.
Önemli vallahi, başka türlü denize gidemeyiz.
Ünlü olduktan sonra çok para kazandınız mı?
Çok değil. Diğer komedyenler gibi 1 trilyon lira vergi ödeyemedim. Şu an oyunu tamamen dolan bir tiyatrocu kadar kazanıyorum. Bu işte en çok reklamlardan para kazanırsın salondan değil.
"Seven insan kıskanır" cümlesini doğrulayıp, savunmaya çalışır, çoğu insan. Sence "kıskançlık"ın kökünde, özünde ne var? Hangi düşünce hakim kıskançlığa?
İçgüdü. Bakınız sayfa 45. Anabritanica, insan hayvanı.
Sanal alemle yani internetle aranız nasıl?
Süper.... Gelen maillere bakıyorum, cevaplıyorum. Bilgilenmek için geziniyorum.
Ya kitaplarla... Bize sizi etkileyen bir kitap tavsiye edin desem...
Okurum. Tavsiye edeceğim kitap ise Kazancakis, Zorba.
Hoşgörünün hayatınızdaki yeri ne diyecek olursam?
Bir yere kadar... Aniden parlayabilirim, Bülent (Ersoy) gibi.
Arkadaşlık ve dostluk olgularının kafanızdaki tanımı nedir?
Hayattan zevk almak için bilinç altı yapılmış sözleşmeler.
Başarının sırları nelerdir, size göre?
Başarmak istediğin şeyin sana iyi geleceğine inanmak.
Sizin başarınızın arkasındakilerini öğrenmek istersek...
Başarımda annemin ve kardeşimin büyük payı vardır. Bir de yaşadığım her türlü hayalkırıklığının.
Peki bütün bunlar bir yana başarının kriterini neye bağlıyorsunuz?
Entelektüel camiadan gerçekten yazılarını takip ettiğim kişilerin, benimle ilgili yazdığı yazılar. İkinci olarak, sokakta, giyimi, kuşamı, hareketleriyle normalde konuşmak isteyeceğin insanların yanıma gelip, "Biz seni çok beğeniyoruz, iltifat olarak değil, sadece beğendiğimiz için söylüyoruz. Ama şımarma" diyenler, bu da bir kriter. Başka bir kriter ise bilet.
Çoğu zaman, insanlardan daha duyarlı olan, hayatımızın vazgeçilmezlerinden biri olan gerçek dostlarımız "hayvanlar" için bir şeyler söylemek ister misiniz?
Şerefssizzzlerrrrr! (Gülüyor)
Benim gözümde egoizme giren "ihanet"e ne diyeceksiniz?
Olur bazen. Doğada da var.
Gelelim aşka... Ayakları yerden kesen aşkı sormazsam olmaz,değil mi?
Bence bu konuyu Ahmet Altan'a sormalısın. (Gülüyor yine)
Hayattaki en büyük aşkın kimdir veya nedir desem...
Okul yılları desem... (Bu sefer muzip bir şekilde gülümsüyor)
Aşkın çabuk tükenmemesi için ne yapmanız gerekir sence?
Calgon kullanın.
Yine bu soruya paralel bir soru daha... Evlilik aşkı öldürüyor mu? Ya da şöyle söyleyeyim, belli bir zaman sonra nedir, hangi konulardır, ‘evlilikte aşkı öldüren kavramlar?
Alışkanlık, aynı insanla sıradanlaşan seks yaşamı, aynı ev.
Aşk, sevgi, arkadaşlık,aile gibi kavramlara baktığında, hayatta nelerin gerçekten var olduğuna inanıyorsunuz?
Sevgi ve arkadaşlık.
Meleklere inanır mısınız?
Neden olmasın?
Şu anda istediğin yerde misiniz? Yoksa daha çıkacağınız basamaklar var mı?
Evet bir kat daha var. Maalesef asansör çalışmıyor da... İşte 3 oda bir salon ama... (Kahkahalar...)
Hayata geçirmek için çabaladığınız yakın vadedeki projeleriniz neler?
Filme çekeceğimiz bir senaryo yazıyorum.
Son olarak söylemek istediğiniz bir şey var mı?
Son sözüm: Melike'nin hastasıyım! (Gülüşmeler...)
Ama bu hastalığı iyi edecek doktor yok! (Kahkahalar...)
ekolay.net, Melike Birgölge
Kaynak: Alıntıdır Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir? Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz. Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım? Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.
25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz. |