Cinsel Yolla Bulaşan Hastalıklar Artıyor

[Bluesky24]

Cinsel Yolla Bulaşan Hastalıklar ArtıyorCinsel yolla bulaşan hastalıklar çoğu Avrupa ülkesinde artmakta. Bu 11.ECCMIDde sunulan, İtalyada bin adolesan ve genç erişkinle yapılan yakında çıkacak olan orjinal bir çalışmanın sonuçlarından biri. Artış çeşitli faktörlerin kombinasyonunun bir sonucu gibi görünüyor, bu faktörler arasında cinsel davranıştaki değişiklikler, göç türlerindeki değişiklikler ve mikroorganizmaların kendilerindeki değişiklikler yer alıyor.

Epidemiyolojik istatislikler alarm verici olmakla birlikte, İstanbulda tartışılan moleküler biyoloji ve genetikteki yeni teknikler, cinsel yolla bulaşan enfeksiyonların izlenmesini ve önlenmesini kolaylaştıracaktır.

Bolonyada adolesanların dokuz yıl izlenmesi

En duyarlı grup olmaları nedeniyle, adolesanlar ve genç erişkinler, CYBH (cinsel yolla bulaşan hastalıklar)ı önleme programlarının en önemli hedefidir. Ancak sözkonusu olan bu yaş grubunda yalnızca birkaç epidemiyolojik çalışma yürütülmüştür; bunun önemli bir nedeni gençlerin uzun dönem sürekli bir şekilde izlenmelerinin güç olmasından kaynaklanmaktadır.

Dolayısıyla ECCMID Kongresinde Bolonya Üniversitesinden bir ekip tarafından sunulan yayınlanmamış bu perskpektif çalışma, katılımcıların özellikle ilgisini çekti. Bu çalışmanın amacı büyük bir İtalyan şehri olan Bolonyada CYBHın insidansını incelemek, enfeksiyonun kaynağını ve ilgili grubun risk faktörlerini incelemekti. Çalışma 1991 ile 1999 yılları arasında, cinsel yolla bulaşan bir hastalık için tıbbi yardım arayan 13 ile 20 yaş arasındaki 284 adolesan ve genç erişkinde yapıldı.

İstanbulda sunulan çalışma, adolesanların CYBHa yakalanma yönünden büyük bir risk altında olduklarını göstermektedir. Ortalama olarak, ilk kez CYBHa yakalanan 4,646 hastanın %6dan fazlası 13 ile 20 yaş arasındadır.

Enfeksiyonlar geniş bir yelpazedeydi; gonokoksik olmayan CYBH ön sırayı alıyordu ve vakaların %34ünü temsil emekteydi. Herpes %26lık bir bölümü oluştururken, bir başka %6,1 ile %7,4 oranları arasında saptanan vakalar ise klamidya, molluskum veya gonore olarak tanımlandı.

Çalışma grubunda, iki tip CYBH görülen 13 genç bile mevcuttu.

Daha da endişe verici olan, çalışma boyunca hastaların ortalama yaşı 19 yaş civarında hemen hemen sabit kalmakla birlikte, cinsel yolla bulaşan bir hastalık için tedavi arayışı içinde olan gençlerin oranı dokuz yıllık dönemde neredeyse üç katına çıkmasıdır: 1991 yılında %3.6 iken, 1999 yılında %13.3e yükseldi! Hastaların yüzde onu 18 yaşın altında idi.

Ratgele Cinsel İlişkide Artış ve Düşük Eğitim Düzeyi

Çalışmanın yazarı olan Dr. Roberto Manfredinin 11. ECCMIDde açıkladığı gibi, cinsel yolla bulaşan enfeksiyonları taşıyan kadınların sayısı da belirgin biçimde artmaktadır. 1997 yılından beri, CYBH için tedavi arayışında olan kızların ve genç kadınların sayısı erkeklerden daha fazlaydı; son yıl, büyük bir çoğunluğu temsil ediyorlardı (toplam 59 hastanın 52si).

Bu artış bir ölçüye kadar, 1993 yılından beri çok sayıda yabancı genç hayat kadınının İtalyaya gelmesine atfedilebilir. Kliniğin bütün hastaları İtalyan değildi: ortalama olarak hastaların %62sini temsil etmekle birlikte, çalışmanın sonlarına doğru gelen gençlerin dörtte üçünü yabancılar oluşturuyordu.

Peki bu artışın sebebi ne? Bolonya ekibi bu soruya yalnızca klinik sonuçlarla değil aynı zamanda sosyoekonomik, demografik ve davranışsal faktörlerle ilgili verilerle de yanıt vermeye çalıştı.

Vardıkları sonuç ise şöyle: eğer hayat kadınlarının etkisi ihmal edilirse, enfeksiyonlardaki artış, herşeyin ötesinde rastgele cinsel ilişkide artışa, prezervatif kullanmamaya ve düşük eğitim düzeyine bağlıdır.

Manfredi, "Bu gençlerin hemen hemen üçte birinin son altı ay içinde iki ile dokuz arasında partneri oldu ve hatta %23den fazla bir kısmının on ve üzerinde partnerle ilişkisi oldu." diye açıkladı. "Çalışmamızdaki bireylerin %70ten fazlası prezervatif kullanmıyordu." Bu oran 18 yaş altındakiler için %96 gibi yüksek bir rakam iken, hayat kadınları için yalnızca %10 idi.

Grubun eğitim düzeyi görece düşüktü: hemen hemen üçte ikisi ilkokul düzeyinde eğitim almıştı ve bireylerin hiçbiri üniversiteye gitmemişti.

Manfredinin ECCMIDde sunduğu oldukça açıktı: "Bu çalışma CYBH taşıyan adolesanların sayısında, 21 aş üstündeki grupla kıyaslandığında, görece ve kesin bir artış olduğunu göstermektedir. Dolayısıyla, eğer bu yaş grubu için özel olarak uyarlanmış, hedefe yönelik korunma stratejilerini uygulamak istiyorsak, adolesanlarda ve genç erişkinlerde CBHnin derhal ve sürekli izlenmesine ihtiyaç vardır."