Kemoterapi-beslenme

[pisimbat]

kemoterapi ve beslenme
kemoterapinin beden üzerindeki yıkımları,nasıl başa çıkarız neler yapılmalı,önerileriniz,bildikleriniz,yaşadıklarını z,bu konu ile ilğili ciddii yayınlardan ve sitelerden bilğiler koyalım buraya derim ben .

[shamanic]

cim super güzel bir konuya değinmiş sin...

bende hepimizin ilgisini çekebilecek bir kitap örneğiyle misafir olayım sayfalarına...

''sağlıkta ve kanserde doğru beslenme''
ankara (aa)- tıbbi onkoloji derneği kurucu üyelerinden prof. dr. haluk onat ile diyetisyen çağatay demir,
kanserden korunmak için sağlıklı beslenme yöntemlerinin anlatıldığı ve kanser hastaları için
yemek tariflerinin yer aldığı ''sağlıkta ve kanserde doğru beslenme'' adlı kitap yazdı.

prof. dr. onat, say yayınlarından piyasaya çıkan kitabın önsözünde,
kanserde uygulanan tedaviler kadar, bilinçli ve doğru beslenmenin önemine işaret etti.

kitapta kanser riskini belirleyen kalıtımsal ve çevresel faktörler bulunduğu belirtilerek,
kanser oluşumunu yüzde 75-80 oranında etkileyen çevresel faktörlerin çoğunun değiştirilip,
hastalık riskinin azaltılabileceği bildirildi.

kanserin kader olarak görülmemesi gerektiği ifade edilen kitapta, ''sağlıklı beslenerek,
sağlıklı kilonuzu hayatınız boyunca sürdürerek ve düzenli fiziksel aktivite yaparak,
kanserden yüzde 35-40 oranında korunmanız mümkündür'' denildi.

kitapta, kanser riskini artıran çevresel faktörler arasında, ''sigara, aşırı alkol, radyasyona maruz kalma,
çok eşlilik ve düzensiz yaşam, yağlı besinler, tuzlanmış, tütsülenmiş, dumanlanmış ve yağda kızarmış yiyecekler'' bulunduğu belirtildi.

besinlerin ''mucizevi etkilerine'' değinilen kitapta, domates, brokoli, karnabahar, lahana ve brüksel lahanası,
sarımsak ve yeşil çayın etkilerine yer verildi.

kitapta, kanser hastaları için yemek tarifleri de yer alıyor.

hastaların kemoterapi tedavileri sırasında çok sık yaşadığı ishal, ağız kuruluğu, yutma güçlüğü,
iştahsızlık, kilo kaybı, kabızlık gibi yan etkilere karşı yüksek kalorili ve proteinli içecekler olarak kırmızı güneş, meyve kokteyli,
karışık meyve kompostosu, limonata ve milkshake tarifleri önerildi.

içecekler hazırlanırken, ''ağız/boğaz yaraları varsa limon eklenmemesi, ishalin artmaması için meyvelerin kabuklarının mutlaka soyulması,
bulantı varsa yarım yağlı veya yağsız süt tercih edilmesi'' gibi noktalara dikkat edilmesi istendi.

yayla, sebzeli kırmızı mercimek, bakliyatlı tavuk, yoğurt, düğün, tarhana, patates, brokolinin de aralarında bulunduğu
çorba tariflerine yer verilen kitapta, ishal durumunda, bazı çorbalarda yumurta, süt ve yağ kullanılmaması önerildi.

hastaların yiyebilecekleri omlet ve makarna çeşitlerine de yer verilen kitapta,
sebze ve et yemekleri olarak buharda türlü, buharda enginar, humus, mercimek köftesi, tavuk sarması,
keşkek ve sebzeli somon tarifleri yapıldı.

hastaların bulantısı varsa, yemeklere soğan ve yağ eklenmemesi istenilen kitapta,
tatlı olarak sakızlı muhallebi, krem karamel, tavuk göğsü ve aşure tarifleri verildi.

[pisimbat]

bu konuda kitap ve yaşanmışlıklardan bahsetmek en doğrusu
herkes bişi söyler ama yaşayan bilir herşeyin nasıl geliştiğini nelerle karşılaştığını
kanser çok çeşitli bir hastalık kemoterapide hastanın kanser çeşitine göre ve yaşı kilosu boyu vb diğer unsurlar hastalığı ile alakalı olarak hazırlanıyor en az 6 kür oluyor zaten
kendi yaşayanlar yada yakınlarında yaşayanar varsa lütfen yazsınlar kitap önerileriniz,linkler,tarifler partik örnekler beslenme şemaları varsa işte herşey yahu hadi bakalım çalışın biraz araştırın yazın çizin yoksa tırmalarım heee ona göre ben site resmi kedisiyim değilmi atakan

kemoterapi sırasında bulantı fazlaca olabildiği için ki buda insanların bünyelerine bağlı esasında daha çok haşlanmış yiyecekler tüketilmeli.mesela annemin bana her gün yedirdiği haşlanmış tavuk patates havuç ve soğanın midemi rahatlatmasındaki etkisini göz ardı edemem.hepsini orta boy parçalar halinde doğrayıp haşlardı aynı tencerede içine birazda kurutulmuş ısırgan atardı.
bir de ebelik denen bir ot var arkadaşlar aktarlarda kolayca bulabilirsiniz vücuttaki yaraları ve tümoral dokuları öldürmeye yardımcı oluyor tabiki bağışıklık sistemini güçlendirerek.tadıda kokusuda yok ufalayıp yemeklerinize atmanız taraftarıyım.
bu arada kemoterapi genellikle 6 kür öngörülerek başlar fakat illede altı kür alacaksın yoksa iyileşemezsin diye bir olgu söz konusu değildir.bana da doktorum 6 kür öngörmüştü.fakat 2.kür den sonra bütün değerlendirmeler olumlu olduğu için 3.kürü vermedi.ve 2 kürle sonlandırdı.herkesin bünyesi ve tümör türleri farklı olduğu için vücudun ilaca verdiği tepki farklı olduğu için değişebiliyor anlayacağınız.
unutmadan :annemin bir formülü daha varki onunda hakkı yiyemem:9 vitamin+2 mineral katkılı eticicibebe bisküvi ve süt.kahvaltı olarak başka bişey yiyemezdim sütte ezilmiş cicibebede bana çok hafif gelirdi ve vitamin değerleride yüksek olduğundan uygulanmasını tavsiye ederim.
herkese teşekkürler...

[pisimbat]

mersi sevgili ayçiçeği
ben ilk kemodan pek etkilenmedim söylenenlere göre 2. daha çok sarsıyormuş bakalım yaşayıp göreceğiz

ciğim hemen eczaneye git ısırgan otu tohumu al...gerçi bu minik tanecikleri içmek pek kolay olmuyor ama belkide hapını çıkarmışlardır..ama illa her gün bir çay kaşığı iç...istersen bir kaşık balla karıştırark iç..daha kolay içiliyor...ısırgan otu tohumuna almanlar gençlik iksiri diyorlar..yeni ve sağlıklı hücre ürettiği için...ben her altı haftada bir..dönüşümlü olarak..üzüm çekirdeği hapı..nar çekirdeği hapı ve ısırganotu tohumu içiyorum..tabii balla..benim immun sistemi bu şekilde yükselişe geçti..sevgiler...ha birde immun sistemini yükselten ekmek mayası ekstresindemn yapılan bir hap var..iki ayda toparlıyor bünyeyi..istesen özelden ismini yazabilirim..cesur im beniiiiim sana kocaman kocaman saygılı sevgiler

pisimbat Nickli Üyeden Alıntı

mersi sevgili ayçiçeği
ben ilk kemodan pek etkilenmedim söylenenlere göre 2. daha çok sarsıyormuş bakalım yaşayıp göreceğiz

sevgili kedicim evet ilk kür pek o kadar sarsmaz ama ikinci kürde ilaç tam anlamıyla vücutta birikime başladığından daha sarsıcı olabiliyor.sana verilen ilaçları bilmiyorum ama benim aldığım ilaçlar saçlarımın dökülmesine yol açmıştı.şimdiki aklım olsa asla peruk kullanmazdım.çünkü bu özellikle bir bayanın başına gelme olasılığı çok az olan bir durum.tadını çıkartamadım ama ben o andaki duygularımla ayakların yere sağlam bassın aynaya bak ve seni bitireceğim her nerede yaşanıyor ve yaşatılıyorsan de.her gün yapardım ben bunu:) emin olki yapacaksın.sevgiler ve sımsıkı kocaman sarılmalar...

[pisimbat]

hayalayaz Nickli Üyeden Alıntı

ciğim hemen eczaneye git ısırgan otu tohumu al...gerçi bu minik tanecikleri içmek pek kolay olmuyor ama belkide hapını çıkarmışlardır..ama illa her gün bir çay kaşığı iç...istersen bir kaşık balla karıştırark iç..daha kolay içiliyor...ısırgan otu tohumuna almanlar gençlik iksiri diyorlar..yeni ve sağlıklı hücre ürettiği için...ben her altı haftada bir..dönüşümlü olarak..üzüm çekirdeği hapı..nar çekirdeği hapı ve ısırganotu tohumu içiyorum..tabii balla..benim immun sistemi bu şekilde yükselişe geçti..sevgiler...ha birde immun sistemini yükselten ekmek mayası ekstresindemn yapılan bir hap var..iki ayda toparlıyor bünyeyi..istesen özelden ismini yazabilirim..cesur im beniiiiim sana kocaman kocaman saygılı sevgiler

hayal ablacım sağol özelden yada msn de karşılaştığımızda ismini veririsen sevinirim .

ayçiçeği Nickli Üyeden Alıntı

sevgili kedicim evet ilk kür pek o kadar sarsmaz ama ikinci kürde ilaç tam anlamıyla vücutta birikime başladığından daha sarsıcı olabiliyor.sana verilen ilaçları bilmiyorum ama benim aldığım ilaçlar saçlarımın dökülmesine yol açmıştı.şimdiki aklım olsa asla peruk kullanmazdım.çünkü bu özellikle bir bayanın başına gelme olasılığı çok az olan bir durum.tadını çıkartamadım ama ben o andaki duygularımla ayakların yere sağlam bassın aynaya bak ve seni bitireceğim her nerede yaşanıyor ve yaşatılıyorsan de.her gün yapardım ben bunu:) emin olki yapacaksın.sevgiler ve sımsıkı kocaman sarılmalar...

ayçiçeği ne güzeldir tarlalarda değilmi sendne onlar gibisin eminim
bakalım hayırlısı ile 2. kemo yuda alayım anlıcam neler olacak saçlarım dökülecek biliyorum zaten ben hazırlıklıyım önceden 3 numara yaytırıcam sonrada kazıtıcam ben peruk takmayı istemiyorum öle gezerim ben şapkam var beyzbolcu kepim onu takıcam bir tek oda kafayı üşütmim diye :))
zeten eserekli kedini tekiyim kafa sağlam kaşsın ama dimikızlarrr :))

[shamanic]

salata kansere karşı koruyor

zengin-fakir hemen her ailenin sofrasından eksik etmediği değişik salata menülerinde kullanılan yeşil yapraklı sebze ve bitkilerin
ve bazı meyvelerin içerdikleri vitamin, mineral ve öğelerle kanserden koruyucu etki yaptığı bildirildi.

erzurum il sağlık müdür yardımcısı ve il kanser koordinatörü dr. siyami kotan, kanser ve beslenme ilişkisi konusunda bilgiler verdi.
dr. kotan, kanserin kontrolsüz çoğalan hücrelerin normal işlevi olan hücreleri öldürmeleri sonucu ortaya çıkan ve 200'den fazla
türünün tanımlandığı bir hastalık olduğunu söyledi. vücuttaki tüm organ ve dokularda kanserin gelişebileceğini bildiren kotan,
erişkin nüfusta her yıl 100 bin kişide 150 ila 300 kişide görüldüğünü ifade etti.
kotan, kanserin kalıtımsal faktörler yanında sigara, çevre kirliliği ve beslenme gibi faktörlerin etkisinde olduğunu da kaydetti.
epidemiyolojik ve deneysel çalışmalarda beslenme ve kanser ilişkisinin ortaya konulduğunu vurgulayan kotan,
besinlerin kanser yapıcı ve kanser önleyici özellikler taşıdığını, ayrıca besinlere uygulanan pişirme,
saklama işlemlerinin de zararlı maddelerin oluşumuna yol açabileceğini hatırlattı.

"vitaminler ve salata"

kansere karşı koruyucu etkisi olan vitaminler arasında sayılan a vitamininin yeşil ve sarı renkli sebze ve meyvelerde bulunduğunu kaydeden kotan,
bu vitamini içeren sebzelerin güçlü antitoksidan özelliği bulunduğuna işaret etti.

vücuda alınan kanserojenleri etkisiz hale getirdiği kaydedilen c vitaminin de limon ve turunçgiller ile maydanoz, tere, roka ve yeşil yapraklı sebzeler
ile karnabahar, yeşil sivri biber ve domateste bulunduğunu belirten dr. kotan, e vitamini bulunan yeşil yapraklı sebzelerin debazı toksik maddelerin
etkilerini azaltarak kanserden koruyucu etki gösterdiğini, güçlü bir antitoksidan olduğu için yağların ve hücrelerin oksidasyonunu önlediğini söyledi.

"minareller ve salata"

dr. kotan , salata malzemesi olarak kullanılan sebze ve bitkilerdeki kansere karşı önleyici etki gösteren mineralleri ise şöyle sıraladı:

"molibden: vücudun bu minerale gereksinimi düşüktür. koyu yeşil sebzelerde bulunur.

demir: yeşil yapraklı sebzelerde bulunan bu minarelin fazla alınması gerekiyor. bazı kimyasal kansorejenlerin etkisini azaltıyor.

kalsiyum: kemik gelişimi ve sağlığı için önemli bir besin öğesi. yeşil yapraklı sebzelerde bulunuyor.
kemik ve kalın bağırsak kanseri riskini azaltıyor. özel koku ve tat veren lahanalar ve kükürt içeren sarımsak, soğan da bu kategoride yerini alıyor. "

dr. kotan, soğan, sarımsak, lahana, havuç, marul, kıvırcık, salatalık, şalgam, turp, maydanoz, tere, nane, roka, biber, taze fasulye, bezelye,
patlıcan, limon ve nar gibi sebze ve meyveler ile yenebilen otlar, domates ve birçok sebzenin de katılarak yapıldığı salatalardan günde
en az 2 porsiyon tüketilmesi gerektiğini, bunların yanında günlük sebze ve meyve tüketiminin 5 porsiyon olması gerektiğini bildirdi.

http://www.8sutun.com/node/46614

[pisimbat]

Kanser tedavisi mutlaka saç dökülmesine neden olur mu?
Kanser tedavisinde kullanılan ilaçların önemli bir kısmı saç dökülmesine neden olur. Ama her ilaç saçı dökmez. Bir hastanın tedavisinde kullanılacak ilaç saç dökmesine veya dökmemesine göre değil, ilacın etkinliğine göre seçilir. Önemli olan, hastayı tedavi edebilmek, en azından hastaya yararlı olabilmektir. İlaç tedavisi ile dökülen saç tedavi bitiminde tekrar çıkar. Hastanın saçı eski halini alır.

* Kemoterapi neden saç döker?
Kemoterapi, kanser hücrelerini öldürmek için yapılan ilaç tedavisidir. İlaçlar kanser hücrelerine saldırarak büyümelerine engel olmak suretiyle çalışır. Ancak, ne yazık ki kıl kökleri gibi aynı zamanda bedendeki normal hücreleri de etkileyebilir. Bu da "Alopecia" olarak bilinen saç dökülmesine neden olur. Kanser hücrelerinden farklı olarak normal hücreler kendilerini çabuk yeniler. Dolayısıyla, kemoterapi sonucunda saçlar döküldüğünde tedavinin bitiminde yeniden uzarlar.

* Bütün kemoterapi ilaçları saç dökülmesine neden olur mu?
Hayır. Kimi zaman bu dökülme o kadar az olur ki fark edilmez bile. Ancak bazı insanlar, geçici olarak kısmi ya da tam kellik yaşayabilir. Bazı kemoterapi ilaçları ise vücudun başka yerlerindeki tüylerin dökülmesine neden olur; kaşlar, kirpikler, göğüs, koltukaltı bacak ya da genital bölgedeki tüyler gibi. Dökülen tüy miktarı, kullanılan ilaca, kullanılan doza ve vücudun ilaca verdiği tepkiye bağlıdır. Kanser tedavisi gören bazı kadınlar kılların azalmasını "birkaç ay boyunca bacaklardaki, kasıklardaki ya da koltukaltlarındaki kılları almamanın yarattığı keyif" olarak da yaşayabilirler. Eğer kıl dökülmesi ortaya çıkacaksa, bu genellikle kemoterapiye başladıktan sonraki birkaç hafta içinde ortaya çıkar, ama nadiren ilk birkaç günde görüldüğü de olur. Dökülme ilk olarak tararken, yıkarken ya da sabah yastıkta bulunan saçlardan fark edilir. Bazı kişilerin saçları sadece incelir, kurur ve kolay kırılır hale gelir. Bazı insanlarınki ise birkaç hafta boyunca saç kalmayana kadar dökülmeye devam eder. Kimi zaman saç kaybı bir iki gün içinde olur ancak bu pek de sık karşılaşılan bir durum değildir.

RENK DEĞİŞİKLİĞİ OLABİLİR
* Kemoterapi ile dökülen saçlar yeniden çıkar mı?
Saçlar tedavinin tamamlanmasından önce bile yeniden çıkmaya başlayabilir. İlk başlarda saçlar çok ince olacaktır ama üçaltı ay arası bir sürede eski haline geri gelir. Saçın eskisinden daha dolgun ya da kıvırcık olması mümkündür, hatta rengi de biraz farklı olabilir.

* Işın tedavisi-radyoterapi de saç dökülmesine neden olur mu?
Radyoterapi kanser hücrelerini yüksek enerji yüklü ışınlarla yok etmeyi amaçlayan bir tedavi yöntemidir ve normal hücrelere mümkün olduğunca az zarar vermeye çalışır. Kemoterapiden farklı olarak radyoterapide sadece tedavinin uygulandığı bölgede tüy dökülmesi görülür. Örneğin, eğer radyoterapi başa uygulanmaktaysa muhtemelen saçlarda bir miktar dökülme olacaktır. Eğer meme kanseri için tedavi yapılıyorsa ve bu koltuk altını da içeriyorsa, koltuk altı kılları dökülecektir.

* Saçların dökülmesinin bu tedavi sırasında psikolojik etkisi nasıl olur?
Kadın olsun erkek olsun birçok kişi, saçlarını görünüşlerinin önemli bir parçası olarak algılar. Bazıları için saçlarının dökülmesi öfke, kızgınlık, utanç gibi duygulara neden olabilir. Tedavi süresince hastalar birçok değişiklikle baş etmek durumunda kalır. Bunların üzerine bir de saçların dökülmesi son damla gibi gelebilir. Bunun yanı sıra, saçların kaybı kişiye "kanser" olduğunu sürekli olarak hatırlatarak kendini zayıf, çaresiz ve "damgalanmış" gibi hissettirebilir. Eğer kaş ve kirpikler de döküldüyse, bu daha da rahatsızlık verebilir. Gösterilen tepkiler tamamen normaldir ve saçların dökülmesini kabullenmek zaman alacaktır. Saç, bazı kültürlerde arzulanır olmanın, doğurganlığın, sağlıklı olmanın, statünün sembolüdür. Kadınlar uzun ya da kısa olsun dolgun, sağlıklı saçları ile kendilerini "daha çok kadın" olarak hissederken, erkekler için saçlar "gençlik" ifadesidir. Bazı insanlar sadece genel anlamda kendilerini iyi hissetmeleri için sağlıklı saçları olması gerektiğini hisseder. Kişi için saçın özel bir anlamı varsa, dökülmesine alışmak daha da zor olacaktır. Saçların dökülmesine diğer kişilerin verdiği tepkiler de bununla baş etmeyi zorlaştırabilir. Bazen saçsız görünümden rahatsız olan ve aslında ne diyeceklerini de pek bilemeyen insanlarla bir aradayken, hasta tarafından bu konunun açılması faydalı olabilir. Yakınları, saçların dökülmesiyle ilgili olarak rahatça konuşulabileceğini gördüklerinde muhtemelen daha fazla yardımcı olmaya çalışacaklardır. Saçları dökülmüş başka kişilerle de konuşulabilir ve muhtemelen kişiler birbirlerine işe yarayacak önerilerde bulunabilir.