Geri git   Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri > Dövüş Sanatları Klubü > Dövüş Sanatları Cd'leri > Karate

Uyarılar

Karate Stilleri

Dövüş Sanatları Cd'leri ve Karate Karate Stilleri Konusunu hayatimdegisti.com Konuğumuz olarak inceliyorsunuz hayatimdegisti.com sitemizde yaşamınızı hemen degistirecek bir cok telkinli hipnoz mp3 vardir tesaduf eseri de buradaysanız mutlaka inceleyiniz üst link TelkinCD tıklayınız 1. Shotokan 2. Goju Ryu 3. Shito Ryu 4. Wado Ryu 5. Ashihara 6. Kyokushinkai 7. Uechi Ryu SHOTOKAN: Shotokan Japon Karate Federasyonu tarafından kabul gören dört Karate Stilinden biri. Günümüzde Japonya dışında en çok yayılmış stildir. (Ryu kelimesi Japoncada ...

ayrıca bu konularda arama yapan konuklarımız var Karate telkin cd indir izle İstanbul Karate nerededir kimdir Karate çekirdek inanç temizliği İzmir bursa Karate hipnoz Karate olumlama seminerleri eğitimi çaresi tedavisi Karate hakkında bilgi bilinçaltı telkin cd telkin mp3 Karate kuantum düşünce kitap haberi

Karate Stilleri

Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 22-05-2008, 05:04 PM   #1 (permalink)
 
Üyelik tarihi: May 2008
Mesajlar: 10
Tesekkür: 0
10 Mesajinıza toplam 15 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
bostandere is an unknown quantity at this point
Standart Karate Stilleri

1. Shotokan
2. Goju Ryu
3. Shito Ryu
4. Wado Ryu
5. Ashihara
6. Kyokushinkai
7. Uechi Ryu


SHOTOKAN:

Shotokan Japon Karate Federasyonu tarafından kabul gören dört Karate Stilinden biri. Günümüzde Japonya dışında en çok yayılmış stildir. (Ryu kelimesi Japoncada metodoloji, metod, stil anlamına gelir. Adını stilin kurucusu olan Gichin Funakoshinin şiir yazarken kullandığı mahlasının, öğrencileri tarafından çalıştıkları Dojoya verilmesinden almıştır. Shoto Çam kokulu dalgalar, Kan ise okul anlamına gelir. Doğup büyüdüğü Okinawa adasında uzun yıllar Savaş Sanatları çalışan Funokashi, geleneksel karate tekniklerinin uygulanmasının çok zor olduğuna karar verdikten sonra, sanatın yediden yetmişe herkesin uygulayabilmesi ve Japonyada okullarda beden eğitimi derslerine girmesini amaçlayarak tenikler üzerinde düzenlemeler yapmıştır. Bu yüzden Usta, Karatenin özünü bozmak ve tekniklerin gücünü azaltmak konusunda eleştirilmiştir. Ancak Ustanın yaptığı düzenlemeler sayesinde teknikler gerçekten her yaşta sporcunun uygulayabileceği ve rahatlıkla kavrayabileceği hale geldiği için tüm dünyada yayılma imkanı bulmuştur. Bir karate tekniğinin güçlü bir şekilde uygulanabilmesi, sporcunun bu tekniği doğru bir şekilde çok tekrar etmesi ile sağlanır. Ancak geleneksel karate ekollerinde daha fazla fiziksel güce ve nefes egzersizlerine önem verilmiştİR


GOJU-RYU:

Goju Ryu Dunya Karate Federasyonu WKF'nın[1] resmi olarak kabul ettiği dört Karate sitilinden biridir. Okinava kökenli Karate sitili olan Goju Ryu, Japonca Sert-Yumuşak Okul anlamına gelmektedir. Çin kökenli, 'iki karşıt ögenin birleştirilmesi" prensibinden oluşturulan wu pei chih doktrini üzerine kuruludur. Tüm Karate Stilleri içinde Çin Kökenli Savaş Sanatlarından en çok etkilenen Goju Ryu'dur. Stilin ortaya çıkışı Okinava Adasının Naha Kasabasından olan Kanryo Higashionna, (1850-1915)'ya dayanır.

Tarihçe:
Goju Ryu karate Stili, Kanryo Higashionna'nın Naha Te stilinden gelişerek meydana gelmiştir. Naha Te'nin geçmişini Kung Fu'nun beş hayvan stiline kadar takip edebiliriz. Yaklaşık 10 yıl Çinde savaş sanatları eğitimi alan Kanryo Higashionna Okinavaya döndüğünde yerel dövüş tekniğini Çinde öğrendiği prensiplerle sentezleyerek, Yardımcısı Chojun Miyagi ile birlikte öğretmeye başlamıştır.
1916 yılında Kanryo Higashionna öldüğünde, Chojun Miyagi stilin fiili yöneticisi olmuştur. Usta Miyagi, uzun yıllar Çinde kalarak ve Çinli Kung Fu ustaları ile çalışarak, tekniği geliştirmiş, Gerek Okinava gerekse Japonya'da birçok izleyici ve resmi yetkili önünde gösteriler yaparak stilinin tanınmasını sağlamıştır. Kitlelere ulaşmasını sağladığı için stilin kurucusu olarak anılır.
Okinawa Ryu Kyu adalar grubunun bir parçası olarak yüzyıllardır Çin ve Japon kültürlerinin birleştiği bir adadır. Çin etkisi, adada M.Ö. 300 yılından beri görülmektedir. Özellikle 15. asırda Sho Hanedanı sırasında doruğa çıktı ve Okinava altın devrini yaşadı. Bu etkiler sadece ticaret ve kültürde değil, yöresel savaş sanatlarında da hissedildi. Okinava halkı yıllardır oldukça sert olan "Te" (El) denen kendi tekniklerini kullanıyorlardı. Özellikle Çin'in Fukien Bölgesinde yaygın olan Shaolin Boksu "Te" yi etkileyip daha yumuşak, akıcı ve yuvarlak bir özellik kazandırmıştır. 1609’daki Japon istilasıyla altın devir bitmiş ve Japon etkisi görülmeye başlamıştır. Japonlar halkın silah taşımasını yasaklanmıştır. İşgalci Samuray'lar bu yasaktan muafdı. Ayrıca dövüş teknikleri çalışmaları da yasaklanmıştı. Bundan dolayı silahsız dövüş teknikleri gizlice çalışıldı ve sonraki üç asırda Okinava'nın özelliklerini kazandı.
Yerel silahsız savaş sanatı "Okinava Te" olarak anılmaya başlandı. Bu gizlilik yöresel ve kişisel etkilerle üç ana stilin gelişmesine neden oldu. Bunlardan Shuri Te, Shaolin Boksunun sert özelliklerinden etkilendi. Naha Te ise yumuşak olan Tao sisteminin enerjinin iç kontrölüyle birleşti. Tomari Te ise her ikisinin birleşimiydi. Buradaki önemli nokta Shuri Te saldırıya yönelik, yakalama ve fırlatma tekniklerini kapsayan Naha Te ise, savunmaya yönelik yöntemi seçti. 19. asır sonlarında Shuri Te ve Tomari Te birleşerek Shorin Ryu adını aldı. Naha Te ise Goju Ryu olarak adlandırıldı.
Bütün talebelerin iyi bilmesi gereken büyük usta Kanryo Higashionna tarafından geliştirilen Goju Ryu Karate, Gogen Yamaguchi tarafından geliştirilen Japon Goju sistemi Goju Kai haricinde orijinal stil olarak hiç bozulmadan kaldı. Goju Kai ise bir çok alt dala ayrıldı. Gogen Yamaguchi büyük usta Kanryo Higashionna'dan sonra gelen Chojun Miyagi'nin talebesiydi ve Goju Ryu'ya kendi yorumunu getirdi.
Japonya seyahati sırasında Chojun Miyagi'ye sisteminin adı sorulunca yine o an kendisi tarafından verilmiştir. Bu isim öğrencinin hem zihinsel hem de fiziksel özelliklerini ima eder. Fiziksel olarak, akıl ve vücudun doğru konsantrasyonu ile doğru nefes alıp vermenin sonucu olarak teknikler kaya gibi sert olmasına rağmen yumuşak, akıcı bir izlenim veren Taocu etkiler vardır. Zihinsel olarak hayatın basit yönlerini ve gerçeklerini takdir eden ve bunları seven mütevazı fakat aynı zamanda bir tehlike anında fiziksel ve zihinseş olarak güçlü olan bir insanın idealidir. Fiziksel ve zihinsel olarak yumuşak ve sertin mükemmel dengesini sağlamak ciddi bir Goju Ryu öğrencisinin amacı olmalıdır. Chojun Miyagi'nin idealleri ve felsefesi bugün gerçek Okinava Goju Ryu Karate’nin eğitim temelini oluşturmaktadır.

Goju-Ryu Kata Listesi:
• Geki Sai Dai Ichi
• Geki Sai Dai Ni
• Saifa
• Sanchin
• Seiyunchin
• Shisochin
• Sanseiru
• Seipai
• Tensho
• Seisan
• Kururunfa
• Suparinpei


 

 

Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın

Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu

Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir?

Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz.

Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım?

Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.

25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz.

bostandere isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla
Alt 23-08-2010, 01:24 AM   #2 (permalink)
 
Üyelik tarihi: May 2008
Mesajlar: 10
Tesekkür: 0
10 Mesajinıza toplam 15 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
bostandere is an unknown quantity at this point
Standart Cevap: Karate Stilleri

***********Ashihara Karete***********

Ashihara karete sistemi,bu sistemin kurucusu KANCHO HİDEYEKU ASHİHARA ile doğmuş ve gelişmiştir.Ashihara Ms. Oyama’nın en önemli öğrencilerinden biridir. Ashihara karete’yi kurmasıda hocası Oyama’nın kyokushın sistemini kurmasına benzer.

Ashihara karete genelde kyokushin izlerini taşır ve bir çok önemli yönleri o sistemden alınmıştır.
Ashıhara 04,12,1944 de Japonya’nın Hıroshima Ken şehrinde doğmuştur. Deniz askeri okuluna gitmiş ancak devam ettirememiştir. Haksız yere kavga etmeyi sevmeyen ancak dövüşmekten çok hoşlanan bir yapısı vardı .

BU istek onun savaşçı ruhundan geliyordu.o bu özelliğini hissediyor ve bu gücünü ortaya çıkarmak için bahaneler arıyordu. Askeri okul sıralarında uzun müddet Kendo çalıştı. Yaptığı sistemde en iyi olmak tek ideali oldu. ancak onun dövüş merakı adını bir anda çevresinde kavgacıya çıkardı. Sık sık sokak kavgalarına katılıyor bunun kendini geliştirdiğini düşünüyordu.

Okuldan ayrıldıktan sonra bir benzincide çalışmaya başladı.Sokakta kazandığı dövüş tecrübesini bir Do sanatında kullanmak istiyordu.Kenpo bir noktadan sonra ona yetersiz geldi. Çeşitli dojo lara gidiyor ve değişik sistemleri deniyordu.

Bir gün bir dojoda yedi tane siyah kuşak kareteci ile ard arda müsabaka yaptı. sokak kavgalarında kazandığı dövüş tecrübesi ile bu yedi sporcuyu da alt etmeyi başardı. Bu olaydan sonra Karateyi sorgulamaya başladı.

Ona göre karete ruhun içindeki karışıklıklarla savaşmak ve onları yenmek için bir yoldu,ancak dövüşmek ve yenmek için yetersiz bir sistemdi.
Ashıhara daima karşılaşmak için rakipler aradı. Kavgacı idi ancak sebepsiz yere kavga etmeyi sevmez kendinden güçsüz olanlara da dokunmazdı.

Ve bir gün Tokyo’da güçsüzlere yardım eden ve dövüşmeyi öğreten bir sensei olduğunu duydu bu isim Mas oyama idi.
Oyama’nın kurduğu sistemin kendisine çok uygun olduğuna karar ver kısa zamanda.Ashıhara kendi ifadesi ile “ölümün havasını hissettim demişti.”Oyama’nın derslerini izleyince doğru yere geldiğine emin olmuştu. Güzel söz yoktu,karete bale yapılır gibi yapılmıyordu. sporcular birbirlerine karşı sanki nefret ve kin duyar gibi çalışoyorlardı.Akıtılan her damla ter amaçsız değildi.Savaşcı ruhunu sporcuların gözlerinden okumak mümkündü.

Hiç vakit kaybetmeden dojo’ya üye oldu. öğrencilik zamanında hiçbir zaman siyah kemeri düşünmedi. Tek düşündüğü sadece savaşmaktı.Oyama’nın dojosuna 1961 yıllının eylül ayında 16 yaşında başlamıştı ashihara ve artık onun kaderi bu dojoda değişmeye başlamıştı.

Ashıhare kısa zamanda dojo’nuın gözdesi olmuştu.Oyama’nın ser ve disiplinli çalışmaları onun ruhunu derinden etkiliyor ve daha fazla çalışmak için kendine kuvvet veriyordu. Herkesten fazla çalışıyor ek idmanlar yapıyor özellikle güç çalışmalarına çok önem veriyordu. Sekiz ay gibi kısa bir sürede yeşil kuşağı aldı.bu süre Oyama’nın dojosunda çok kısa bir zamandı bu sürede bu kemeri alan çok az sporcu vardı,bu yüzden çevresindekiler Ashıha’rayı kıskanmaya başladılar ve ona karşı cephe aldılar.

1964 yılında siyah kemeri aldı ve öğretmenliğe başladı Ashıhara.1966 ise kyokushin sisteminde çok önemli bir rütbeye geldi. Ancak Ashıhara içindeki savaşçı ruhunu bir türlü bastıramıyor ve sanki yaptığı sistemde onu tatmin etmiyordu. Bir gün yasak olmasına karşın sokakta ufak bir kavgaya karıştı ve bunun sonucunda Oyama onu ceza olarak dojodan uzaklaştırdı.

Bu ceza Ashıhare’yi çok etkilemişti ancak bu süre içerisinde asla karete’den kopmadı. Yine ünlü hoca Karusaki nezaretinde çalışmalarına devam etti. Bir sene süren bu cezadan sonra büyük usta Oyama ,Ashıhara’yı yanına çağırdı ve ona “benim için ölürmüsün”diye bir soru sordu.Ashıhara’nı cevabı kısa ve net oldu “evet”Bunun üzerine Oyama onu Kyokushin sitilini tanıtmak ve çalıştırmak üzere Japonya’nı Shikoko shorinji bölgesine gitmesini emretti .O bölgede kyokushin hiç tanınmıyordu.Ashıhara’nın işi çok zordu ve en önemlisi cebinde çok az para vardırama zorluklar onun sevdiği değerlerdi.

Kısa zamanda çok sıkıntılar sonucu bir çok öğrenciye sahip oldu. ilk zamanlarında parasızlıktan sokak ve parklarda bile yatmıştı ama kısa zamanda o bölgenin ünlü bir sensei olmuştu. Öğrencilerini çok sert çalıştırıyor ve onlara savaşcı ruhunu aşılamaya çalışıyordu. Ama kafasından atamadığı bir çok soru işareti vardı. Ona göre kyokushin2de bazı eksikler vardı. Sokak kavgalarında kullandığı ve her zaman başarılı olduğu 3 önemli nokta step,maoı ve pozisyon. Bunlar neden kyokushinde yoktu?

O bu eleştirmelerini açıkça öğrencilerinde söylüyordu ve onların savaşcı olabilmeleri için mutlaka sokak kavgaları yapmaları gerektiğini söylüyor ve bunu teşvik ediyordu. Bu konu merkeze Oyama de söylenmişti.Ashıhare’yi geçmişten bu yana kıskananlar bunu fırsat bilerek olayları çarpıtarak Oyamaya aktardılar ve Oyama’nın emri ile o bölge başka ustalar gönderildi. Kısa bir süre sonra bir çok öğrencisi bu yüzden ondan ayrıldılar.

Ashıhare ardında kalan sadece 5 öğrencisi ile yapayalnız kalıverdi bir anda. Aslında Oyamadan ayrılma gibi bir niyeti olmayan Ashıhare,araya giren fesatçılar ve hizipçiler yüzünden Mas Oyama ile yol ayrımına geldi.
Bunu anlayan Ashıhare artık kendi sistemini kurmanın zamanı geldiğini anladı ve uzun yıllardan bu yana kendine göre geliştirdiği sistemi hayata geçirmeye karar verdi. Sabaki Michi.(sabaki yolu)Bu deyim çok eski zamanlarda gelen bir felsefe.Ashıhare bu felsefe ile kafasındaki savaş sistemini birleştirerek. kendi sistemi Ashihara karete’yi kurdu.

Ashihara karete karete sistemleri içerisinde bir reform olarak kabul gördü.Ancak Oyama aradaki fesatçılar yüzünden bu sistemi tam olarak anlama fırsatına asla erişemedi. 1980 yılında Ashihara Kai Kan kuruldu.Ashıharaya göre diğer karete sistemleri süslü kelimelerden oluşan branşlardı. ancak savaşmak ile karşı karşıya kalınınca gerçekler ortaya çıkıyordu.

Kendi sitemi Ashıhara Sabaki sisteminin karşısında gerçeklerden kaçan fantezilerle dolu bir savaş sanatının şanşı yoktu.Çünki sabaki sitemi gerçek gerçek hayatın içerisinden gelen öğretinin rehperi idi.
Sabaki sitemi Ashihara karete ile doğdu ve gelişti diyebiliriz.Üstad Ashıhare 24/04/1995 tarihinde hayata gözlerini yumarken,geleçek nesillere müthiş bir savaş sanatı ve mücadele sporu bırakmıştır. Bu sistem bir çok sıkıntı,fakirlik ve yokluğun içerisinde sadece savaşcı ruhu ile doğmuştur.
bostandere isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla
Alt 23-08-2010, 01:25 AM   #3 (permalink)
 
Üyelik tarihi: May 2008
Mesajlar: 10
Tesekkür: 0
10 Mesajinıza toplam 15 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
bostandere is an unknown quantity at this point
Standart Cevap: Karate Stilleri

WADO RYU

Wado-Ryu Karate Sensei Hironori Ohtsuka tarafından bulunmuştur. Kendisi altı yaşında Jiu-Jitsu çalışmaya başlamış ve Tokyo Wasada Universitesinde öğrenci iken çalışmalarına devam etmiştir. 1921 yılında yirmi dokuz yaşında iken Shindo Yooshin Ryu Jiu-Jitsu ödülünü Tatsusabura Nakayama tarafından almıştır. Bu sıralarda Tokyo'da ortaya çıkmaya başlamış olan Okinavan Karate stiline çalışmaya başlamış ve meşhur Gichin Funakoshi, Kenwa Mabuni ve Choki Motobu ile çalışmalarını sürdürmüştür. özetlemek gerekirse Wado-Ryu Karate, Jiu-Jitsu ve Shuri te stili karatenin birleştirilmesi ile oluşturulmuş olan dokuz temel katadan ortaya çıkmıştır.Pinan Shodan, Nidan, Sandan, Yondan, Godan Naifanchi Kushanku, Seishan, Chinto. Bu katalardan Kushanku Pinan katalarının hareket akışı gözönüne alınarak birleştirilmelerinden ibarettir. Bu katalara ilaveten Wado-Ryu süper kataları olarak Bassai, Wanshu, Niseishi, Sanchin, Loroi, Naifanchi shodan mevcuttur. Nidan, Sandan. Çalışmalarda katalara ilaveten temel teknikler (Kihon, Tsuki geri) kombinasyon teknikleri (Renkraku Waza) üçlü atak teknikleri (Sanbon Kumite) yarı serbest dövüş teknikleri (Ohya Kumite) ve temel dövüş teknikleri (Kihon Kumite) sırasıyla bedensel eğitim için uygulanmaktadır.

Temelde Wado-Ryu stil ve karatenin özellikleri Japonca karşılığından anlaşılabilecek niteliktedir. WA barış- uyum, DO, yol - metot, RYU, stil yani yumuşak stil. Wado-Ryu'da temel prensipler sıralaması şöyledir: Sakınmak, kaçmak, giriş, itiş, yüzüş, (süzlüş). Wado-Ryu'da vücut hareketleri geleneksel Budo sanatları paralelindedir ve Kendo, Aikido ve Judo'ya' benzer. Hareketler küçük, hızlı ve seridir. Bu şartlar maalesef yeni başlayanlar tarafından güçlükle adapte olunur, çünkü hızlanma ve ani duruş kısa mesafeli hareketlerde son derece zor iki ayrı adale grubunun çalışmasını gerektiren ve bilinen klasik adale kuvveti ile yapılması imkansız olan hareketlerdir.

Uzun süreli teknik eğitim şarttır. özellikle yaşlı kişiler,enerjileri daha az olduğundan gereksiz hareketlerden kaçınıp en az gerekli enerji ile tekniklere hakim olurlar. Wado-Ryu'da bedensel eğitim ile birlikte zihinsel eğitim de aynı şekilde önemlidir. Zen Budist felsefenin zihin eğitimi ile ilgili Mushin bölümünün bir parçası olan Mokuso (Boş zihin) Wado-Ryu antrenmanlarının başında yer almaktadır. Mokuso yeni doğmuş bir çocuğun zihinsel kapasitesine geri dönüşü amaçlar. Yani korku hissinin olmaması, gerilim, acı, soğuk ve benzerleri gibi sonradan öğrenilmiş hislerin farkında olunmaması durumunda kendisine atak edildiği zaman gereksiz adale kasılmalarından uzak karşı atakta başarıyı gerektirir. örneğin çok güzel bir çiçek gördüğü takdirde ki zihnini onun üstünde konsantre eder, çevresindeki diğer olayların artık farkında değildir. Mokuso'da ise kişi o çok güzel bulduğu çiçek kadar diğer şeylerin de farkındadır. Diğer bir deyişle algılama potansiyeli yeni bir obje ile kısıtlanmamıştır. Aynı şekilde dövüş esnasında atakta veya blokta ne tamamen atak tekniklerine ne de tamamen blok tekniklerine konsantre olmaktadır. Bu çok yönlü zihinsel durum kişinin hareketlerine en doğal, en tabii ve en akıcı bir şekilde tam zamanında otomatik olarak yapmasını sağlamaktadır. Gereksiz kasılmaların sebep olduğu sürat azalması ve enerji sarfiyatını bu yolla ortadan kalkmaktadır ....



OTHSUKA: WADO-RYU STILI'NIN KURUCUSU

4 ana karate ekolünün kurucuları arasında, gerçek anlamda Japon kökenli olan tek kurucu, Hironori Othsuka'dır. Kendisi Okinawa'lı olmayan tek büyük Japon stil yaratıcısıdır.

Hironori Othsuka, 1892'de Tokyo'nun hemen yanı başındaki ibaragi kasabasında, doktor bir ailenin çocuğu olarak doğdu. Annesi bir dövüşçü aileden gelmektedir. 5 yaşından itibaren Japon kılıcı ve Jiu- Jitsu'ya başlatıldı. 13 yaşında, lisede iken esas antrenmanlarına başladı. Bu çağlarda, ünlü T. Nakayama'nın dojosuna kabul edilerek Japon kılıcı ve bilhassa Yoshin-Ryu Jiu- Jitsu'ya başladı. Bu çalışmaları aralıksız 5 yıl devam etti ve nihayet 1910'da Waseda üniversitesine girmek için dojosundan ayrıldı. 4 yıl süren üniversite hayatı boyunca da Tokyo'nun tüm Jiu Jitsu dojolarında çalıştı.

Hironori Othsuka, askerlik dönüşü bir bankaya memur olarak girip çalışmaya başladı. Bu arada M. Kanaya'nın dojosunda Yoshin-Ryu Jiu- Jitsu'ya devam etti. Bir Kyoshi olan M. Nakaya sensei, aynı zamanda, eklemler ve kırıklar üzerine tradisyonel bir doktorluk becerisine sahipti (günümüzün Çıkıkçıları gibi). Iki yıl sonra Hironori Othsuka, doktorluk diplomasını (branşında) alarak, bankadan ayrıldı ve doktorluk yapmaya başladı. 1920' de ise 28 yaşında iken, Yoshin-Ryu ekolünün diplomasını kazandı. .

1922'de yakın dostu olan ito'dan, Ryu- Kyu karate Jutsu adıyla söylenen bir sanatın varlığını öğrendi. ıto ona, Jigaro Kano'nun bu sanatın temsilcisi olduğu söylenen Funakoshi diye bir adamın, bir gösteri yapmasını sağladığını anlattı. Dostu ito'nun sözlerine çok önem veren Othsuka, Funakoshi' yi ziyaret etmeye karar verdi. Ve işte 27 yıllık bir çalışma hayatından sonra, Jiu- Jitsu) ile istikbalde Karate olarak dünyaya yayılacak olan sanat, bir noktada karşı karşıya geldiler. Jiu- Jitsu, günümüzün Judo ve Aikido'sunun doğduğu çok eski bir Japon sanatıdır. Jiu- Jitsu'nun oluşumunu 8. Yüzyıllarda bulmak mümkün. Japon feodal savaşları sırasında harp alanlarındaki vücut vücuda dövüşlerde, savaşçıların kullandığı bir dövüş sanatı olan Jiu- Jitsu'nun 28 ekolü vardır.

Böylece Hironori Othsuka, G. Funakoshi'nin eğitimini takip etmeye başladı. 1,5 yıl gibi kısa bir sürede 15 katayı öğrenen Othsuka araştırmalarını daha da derinleştirip, bu kataların kökenlerine eğildi ve Funakoshi hoca tarafından gerek temel gerekse ileri katalarda yapılmış olan değişiklikleri gördü. Bu değişikliklerin, asırlardır gelen kataların dövüşte eksiklikler yarattığını , tradisyonel kataların insana verdiği gerçek dövüşte uygulanabilirlik durumunun ortadan kalkarak, danssal bir görüntüye dönüştüklerini anladı. Bundan başka, yıllarca çalıştığı Jiu- Jitsu'nun bile bir çok yönden, yakın dövüşte, Funakoshi'nin karatesinden daha etkili olabildiğini farketti. Kısa sürede Funakoshi'nin asistanlığına yükselmiş olan bu kabiliyetli genç adamın, Funakoshi'den kopması da aynı hızla oldu. Eski katalara dönüşü, gerçekliği ve bunun yanında da Jiu- Jitsu tekniklerinin karate denilen disipline ilavesi ile sanatın çok gelişeceğine inanan Hironori, hocası Funakoshi tarafından şiddetle tenkid edildi. Othsuka da, hocasının serbest kumite yapılmasına devamlı karşı çıkmasının, sanatın daha doğmadan ölmekte olan bir tiyatro eserine dönüşmekte olduğunu ileri sürerek, bazı üniversiteli grupların da desteği ile, Funakoshi'den ayrılarak, Funakoshi' nin grubunu adeta ikiye böldü. Kalanlar Funakoshi hoca ile devam ederken, gidenler, Hironori Othsuka'nın liderliğinde yeni bir oluşuma doğru ilerlediler. 1928'de Okinawa'dan gelmiş olan Shito-Ryu'nun kurucusu Kenwa Mabuni ile tanıştı ve ona problemlerinden bahsetti. Hayatında hiç Okinawa'ya gitmemiş ve araştırma yapmamış olan Othsuka için, Mabuni gibi bir hocanın sağladığı bilgi ve kataların orjinalleri üzerindeki yol göstermeler, Hironori'de yepyeni ufukların açılmasına neden oldu. Tüm bu bilgi ve bulguları, 27 yıllık engin Jiu- Jitsu teknikleri ile potaya atarak, ortaya günümüzün karatesinin çok değerli ve tek gerçek Japon karate stili olacak olan Wado-Ryu'nun temellerini kurdu ve nihayet 1934'de Tokyo'da ilk dojosunu açtı. 1938 yılında, Japon Butokukai'sinin kendisine Renshi (3.Dereceden hoca) ünvanını vermesi üzerine, yapmakta olduğu doktorluk mesleğini bırakarak, kendisini tamamen karateye adadı.

Ikinci Dünya Savaşı sonrası Tokyo'da açık hiçbir dojo kalmamıştı. 1950'lerden itibaren üniversiteler, yavaş yavaş müsabakalar organize etmeye başladılar. Bu arada Othsuko'da pek çok üniversitede ders vermeye başladı. Yine aynı tarihlerde, Shotokan'ın günümüzdeki en büyük ve etkili grubu olan J.K.A'da diplomatik bir manevra ile, Funakoshi hocanın "Ömür Boyu Başkanlığını" ilan ederek, kendi içinde ilk müsabakaları planladı. Ve zaten hocanın ölümünden hemen birkaç ay sonra ilk müsabakalarını organize etti. Goju-Ryu ve Shito-Ryu dojoları zaten birkaç yıl evvelinden bu tandansın içinde idiler. Böylece ilk etapta, adeta adı ilan edilmemiş bir Japon üniversiteler ligi doğdu. Günümüzde bu anane devam etmekte ve uygulanmaktadır.

Günümüz Wado Ryu 'sı 16 katayı çalışmaktadır. Hironori Othsuka, 1982'de 90 yaşında öldü.

Günümüz Wado-Ryu 'su Wado Academy ve Wado-Kai adı altında iki ana cereyan yürümektedir. Wado-Ryu akademinin başında Hironori Othsuka'nın oğlu, Jiro (Hironori -2) Othsuka (10.dan) vardır.ikinci akım ise, Tatsuo Suzuki Sensei tarafından geliştirilmiş olan WadoKai'dir.

Türkiye'de Wado-Ryu yıllardır mevcut olmakla beraber, içinde bazı bölümlere ve gruplaşmalara uğramıştır.
bostandere isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla
Alt 27-09-2012, 02:39 PM   #4 (permalink)
Yüzbaşı
 
ßyKuS - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: May 2011
Mesajlar: 627
Tesekkür: 865
465 Mesajinıza toplam 989 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
ßyKuS will become famous soon enough
Standart Cevap: Karate Stilleri

bostandere senin bildiğin iyi bi karate okulu var mı tavsiye edebileceğin bir yer gebze ve istanbul ?
ßyKuS isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bookmarks

« Çocuk ve Karate | - »

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Karate Stilleri

Dövüş Sanatları Cd'leri ve Karate Karate Stilleri Konusunu hayatimdegisti.com Konuğumuz olarak inceliyorsunuz hayatimdegisti.com sitemizde yaşamınızı hemen degistirecek bir cok telkinli hipnoz mp3 vardir tesaduf eseri de buradaysanız mutlaka inceleyiniz üst link TelkinCD tıklayınız 1. Shotokan 2. Goju Ryu 3. Shito Ryu 4. Wado Ryu 5. Ashihara 6. Kyokushinkai 7. Uechi Ryu SHOTOKAN: Shotokan Japon Karate Federasyonu tarafından kabul gören dört Karate Stilinden biri. Günümüzde Japonya dışında en çok yayılmış stildir. (Ryu kelimesi Japoncada ...

ayrıca bu konularda arama yapan konuklarımız var Karate telkin cd indir izle İstanbul Karate nerededir kimdir Karate çekirdek inanç temizliği İzmir bursa Karate hipnoz Karate olumlama seminerleri eğitimi çaresi tedavisi Karate hakkında bilgi bilinçaltı telkin cd telkin mp3 Karate kuantum düşünce kitap haberi


WEZ Format +3. Şuan Saat: 08:15 PM.


Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.