Üyelik tarihi: May 2008
Mesajlar: 10
Tesekkür: 0
10 Mesajinıza toplam 15 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Cevap: Karate Stilleri WADO RYU
Wado-Ryu Karate Sensei Hironori Ohtsuka tarafından bulunmuştur. Kendisi altı yaşında Jiu-Jitsu çalışmaya başlamış ve Tokyo Wasada Universitesinde öğrenci iken çalışmalarına devam etmiştir. 1921 yılında yirmi dokuz yaşında iken Shindo Yooshin Ryu Jiu-Jitsu ödülünü Tatsusabura Nakayama tarafından almıştır. Bu sıralarda Tokyo'da ortaya çıkmaya başlamış olan Okinavan Karate stiline çalışmaya başlamış ve meşhur Gichin Funakoshi, Kenwa Mabuni ve Choki Motobu ile çalışmalarını sürdürmüştür. özetlemek gerekirse Wado-Ryu Karate, Jiu-Jitsu ve Shuri te stili karatenin birleştirilmesi ile oluşturulmuş olan dokuz temel katadan ortaya çıkmıştır.Pinan Shodan, Nidan, Sandan, Yondan, Godan Naifanchi Kushanku, Seishan, Chinto. Bu katalardan Kushanku Pinan katalarının hareket akışı gözönüne alınarak birleştirilmelerinden ibarettir. Bu katalara ilaveten Wado-Ryu süper kataları olarak Bassai, Wanshu, Niseishi, Sanchin, Loroi, Naifanchi shodan mevcuttur. Nidan, Sandan. Çalışmalarda katalara ilaveten temel teknikler (Kihon, Tsuki geri) kombinasyon teknikleri (Renkraku Waza) üçlü atak teknikleri (Sanbon Kumite) yarı serbest dövüş teknikleri (Ohya Kumite) ve temel dövüş teknikleri (Kihon Kumite) sırasıyla bedensel eğitim için uygulanmaktadır.
Temelde Wado-Ryu stil ve karatenin özellikleri Japonca karşılığından anlaşılabilecek niteliktedir. WA barış- uyum, DO, yol - metot, RYU, stil yani yumuşak stil. Wado-Ryu'da temel prensipler sıralaması şöyledir: Sakınmak, kaçmak, giriş, itiş, yüzüş, (süzlüş). Wado-Ryu'da vücut hareketleri geleneksel Budo sanatları paralelindedir ve Kendo, Aikido ve Judo'ya' benzer. Hareketler küçük, hızlı ve seridir. Bu şartlar maalesef yeni başlayanlar tarafından güçlükle adapte olunur, çünkü hızlanma ve ani duruş kısa mesafeli hareketlerde son derece zor iki ayrı adale grubunun çalışmasını gerektiren ve bilinen klasik adale kuvveti ile yapılması imkansız olan hareketlerdir.
Uzun süreli teknik eğitim şarttır. özellikle yaşlı kişiler,enerjileri daha az olduğundan gereksiz hareketlerden kaçınıp en az gerekli enerji ile tekniklere hakim olurlar. Wado-Ryu'da bedensel eğitim ile birlikte zihinsel eğitim de aynı şekilde önemlidir. Zen Budist felsefenin zihin eğitimi ile ilgili Mushin bölümünün bir parçası olan Mokuso (Boş zihin) Wado-Ryu antrenmanlarının başında yer almaktadır. Mokuso yeni doğmuş bir çocuğun zihinsel kapasitesine geri dönüşü amaçlar. Yani korku hissinin olmaması, gerilim, acı, soğuk ve benzerleri gibi sonradan öğrenilmiş hislerin farkında olunmaması durumunda kendisine atak edildiği zaman gereksiz adale kasılmalarından uzak karşı atakta başarıyı gerektirir. örneğin çok güzel bir çiçek gördüğü takdirde ki zihnini onun üstünde konsantre eder, çevresindeki diğer olayların artık farkında değildir. Mokuso'da ise kişi o çok güzel bulduğu çiçek kadar diğer şeylerin de farkındadır. Diğer bir deyişle algılama potansiyeli yeni bir obje ile kısıtlanmamıştır. Aynı şekilde dövüş esnasında atakta veya blokta ne tamamen atak tekniklerine ne de tamamen blok tekniklerine konsantre olmaktadır. Bu çok yönlü zihinsel durum kişinin hareketlerine en doğal, en tabii ve en akıcı bir şekilde tam zamanında otomatik olarak yapmasını sağlamaktadır. Gereksiz kasılmaların sebep olduğu sürat azalması ve enerji sarfiyatını bu yolla ortadan kalkmaktadır ....
OTHSUKA: WADO-RYU STILI'NIN KURUCUSU
4 ana karate ekolünün kurucuları arasında, gerçek anlamda Japon kökenli olan tek kurucu, Hironori Othsuka'dır. Kendisi Okinawa'lı olmayan tek büyük Japon stil yaratıcısıdır.
Hironori Othsuka, 1892'de Tokyo'nun hemen yanı başındaki ibaragi kasabasında, doktor bir ailenin çocuğu olarak doğdu. Annesi bir dövüşçü aileden gelmektedir. 5 yaşından itibaren Japon kılıcı ve Jiu- Jitsu'ya başlatıldı. 13 yaşında, lisede iken esas antrenmanlarına başladı. Bu çağlarda, ünlü T. Nakayama'nın dojosuna kabul edilerek Japon kılıcı ve bilhassa Yoshin-Ryu Jiu- Jitsu'ya başladı. Bu çalışmaları aralıksız 5 yıl devam etti ve nihayet 1910'da Waseda üniversitesine girmek için dojosundan ayrıldı. 4 yıl süren üniversite hayatı boyunca da Tokyo'nun tüm Jiu Jitsu dojolarında çalıştı.
Hironori Othsuka, askerlik dönüşü bir bankaya memur olarak girip çalışmaya başladı. Bu arada M. Kanaya'nın dojosunda Yoshin-Ryu Jiu- Jitsu'ya devam etti. Bir Kyoshi olan M. Nakaya sensei, aynı zamanda, eklemler ve kırıklar üzerine tradisyonel bir doktorluk becerisine sahipti (günümüzün Çıkıkçıları gibi). Iki yıl sonra Hironori Othsuka, doktorluk diplomasını (branşında) alarak, bankadan ayrıldı ve doktorluk yapmaya başladı. 1920' de ise 28 yaşında iken, Yoshin-Ryu ekolünün diplomasını kazandı. .
1922'de yakın dostu olan ito'dan, Ryu- Kyu karate Jutsu adıyla söylenen bir sanatın varlığını öğrendi. ıto ona, Jigaro Kano'nun bu sanatın temsilcisi olduğu söylenen Funakoshi diye bir adamın, bir gösteri yapmasını sağladığını anlattı. Dostu ito'nun sözlerine çok önem veren Othsuka, Funakoshi' yi ziyaret etmeye karar verdi. Ve işte 27 yıllık bir çalışma hayatından sonra, Jiu- Jitsu) ile istikbalde Karate olarak dünyaya yayılacak olan sanat, bir noktada karşı karşıya geldiler. Jiu- Jitsu, günümüzün Judo ve Aikido'sunun doğduğu çok eski bir Japon sanatıdır. Jiu- Jitsu'nun oluşumunu 8. Yüzyıllarda bulmak mümkün. Japon feodal savaşları sırasında harp alanlarındaki vücut vücuda dövüşlerde, savaşçıların kullandığı bir dövüş sanatı olan Jiu- Jitsu'nun 28 ekolü vardır.
Böylece Hironori Othsuka, G. Funakoshi'nin eğitimini takip etmeye başladı. 1,5 yıl gibi kısa bir sürede 15 katayı öğrenen Othsuka araştırmalarını daha da derinleştirip, bu kataların kökenlerine eğildi ve Funakoshi hoca tarafından gerek temel gerekse ileri katalarda yapılmış olan değişiklikleri gördü. Bu değişikliklerin, asırlardır gelen kataların dövüşte eksiklikler yarattığını , tradisyonel kataların insana verdiği gerçek dövüşte uygulanabilirlik durumunun ortadan kalkarak, danssal bir görüntüye dönüştüklerini anladı. Bundan başka, yıllarca çalıştığı Jiu- Jitsu'nun bile bir çok yönden, yakın dövüşte, Funakoshi'nin karatesinden daha etkili olabildiğini farketti. Kısa sürede Funakoshi'nin asistanlığına yükselmiş olan bu kabiliyetli genç adamın, Funakoshi'den kopması da aynı hızla oldu. Eski katalara dönüşü, gerçekliği ve bunun yanında da Jiu- Jitsu tekniklerinin karate denilen disipline ilavesi ile sanatın çok gelişeceğine inanan Hironori, hocası Funakoshi tarafından şiddetle tenkid edildi. Othsuka da, hocasının serbest kumite yapılmasına devamlı karşı çıkmasının, sanatın daha doğmadan ölmekte olan bir tiyatro eserine dönüşmekte olduğunu ileri sürerek, bazı üniversiteli grupların da desteği ile, Funakoshi'den ayrılarak, Funakoshi' nin grubunu adeta ikiye böldü. Kalanlar Funakoshi hoca ile devam ederken, gidenler, Hironori Othsuka'nın liderliğinde yeni bir oluşuma doğru ilerlediler. 1928'de Okinawa'dan gelmiş olan Shito-Ryu'nun kurucusu Kenwa Mabuni ile tanıştı ve ona problemlerinden bahsetti. Hayatında hiç Okinawa'ya gitmemiş ve araştırma yapmamış olan Othsuka için, Mabuni gibi bir hocanın sağladığı bilgi ve kataların orjinalleri üzerindeki yol göstermeler, Hironori'de yepyeni ufukların açılmasına neden oldu. Tüm bu bilgi ve bulguları, 27 yıllık engin Jiu- Jitsu teknikleri ile potaya atarak, ortaya günümüzün karatesinin çok değerli ve tek gerçek Japon karate stili olacak olan Wado-Ryu'nun temellerini kurdu ve nihayet 1934'de Tokyo'da ilk dojosunu açtı. 1938 yılında, Japon Butokukai'sinin kendisine Renshi (3.Dereceden hoca) ünvanını vermesi üzerine, yapmakta olduğu doktorluk mesleğini bırakarak, kendisini tamamen karateye adadı.
Ikinci Dünya Savaşı sonrası Tokyo'da açık hiçbir dojo kalmamıştı. 1950'lerden itibaren üniversiteler, yavaş yavaş müsabakalar organize etmeye başladılar. Bu arada Othsuko'da pek çok üniversitede ders vermeye başladı. Yine aynı tarihlerde, Shotokan'ın günümüzdeki en büyük ve etkili grubu olan J.K.A'da diplomatik bir manevra ile, Funakoshi hocanın "Ömür Boyu Başkanlığını" ilan ederek, kendi içinde ilk müsabakaları planladı. Ve zaten hocanın ölümünden hemen birkaç ay sonra ilk müsabakalarını organize etti. Goju-Ryu ve Shito-Ryu dojoları zaten birkaç yıl evvelinden bu tandansın içinde idiler. Böylece ilk etapta, adeta adı ilan edilmemiş bir Japon üniversiteler ligi doğdu. Günümüzde bu anane devam etmekte ve uygulanmaktadır.
Günümüz Wado Ryu 'sı 16 katayı çalışmaktadır. Hironori Othsuka, 1982'de 90 yaşında öldü.
Günümüz Wado-Ryu 'su Wado Academy ve Wado-Kai adı altında iki ana cereyan yürümektedir. Wado-Ryu akademinin başında Hironori Othsuka'nın oğlu, Jiro (Hironori -2) Othsuka (10.dan) vardır.ikinci akım ise, Tatsuo Suzuki Sensei tarafından geliştirilmiş olan WadoKai'dir.
Türkiye'de Wado-Ryu yıllardır mevcut olmakla beraber, içinde bazı bölümlere ve gruplaşmalara uğramıştır. |