ALTIN ÇAĞ BİLGİLERİKültür ve Sosyal Aktivite ve Kitaplar ALTIN ÇAĞ BİLGİLERİ Konusunu hayatimdegisti.com Konuğumuz olarak inceliyorsunuz hayatimdegisti.com sitemizde yaşamınızı hemen degistirecek bir cok telkinli hipnoz mp3 vardir tesaduf eseri de buradaysanız mutlaka inceleyiniz üst link TelkinCD tıklayınız YENİ DÜNYAYA HOŞGELDİNİZ
2000 yılıyla ilgili kehanet senaryolarını hatırlıyor musunuz? Oysa hepimiz hala buradayız. Grup o kehanetlerin yapıldıkları tarihte geçerli olduklarını söylüyor.
İnsanlık olarak kaydettiğimiz ilerlemelerle bu sonucu değiştirdik. Başlatılan ve devam edecek olan olaylar var. Aradaki tek fark şu ... ayrıca bu konularda arama yapan konuklarımız var Kitaplar telkin cd indir izle İstanbul Kitaplar nerededir kimdir Kitaplar çekirdek inanç temizliği İzmir bursa Kitaplar hipnoz Kitaplar olumlama seminerleri eğitimi çaresi tedavisi Kitaplar hakkında bilgi bilinçaltı telkin cd telkin mp3 Kitaplar kuantum düşünce kitap haberi |
|
17-05-2009, 07:06 PM
|
#1 (permalink)
| Yüzbaşı
Üyelik tarihi: Apr 2008
Mesajlar: 820
Tesekkür: 8,267
708 Mesajinıza toplam 7,105 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| ALTIN ÇAĞ BİLGİLERİ YENİ DÜNYAYA HOŞGELDİNİZ 2000 yılıyla ilgili kehanet senaryolarını hatırlıyor musunuz? Oysa hepimiz hala buradayız. Grup o kehanetlerin yapıldıkları tarihte geçerli olduklarını söylüyor. İnsanlık olarak kaydettiğimiz ilerlemelerle bu sonucu değiştirdik. Başlatılan ve devam edecek olan olaylar var. Aradaki tek fark şu ki, onlar ilk başta planlandığı gibi yıkıcı olmayacaklar. Grup yeni bin yıla girerken 2000 yılının kristal niyet yılı olacağını söylemişti. Ne yapmış, ne düşünmüş ya da neye niyet etmişsek bu gelecek 12 yılın enerjisini, sonra da bu 12 yıl gelecek bin yılın enerjisini oluşturacaktı. Şimdi eylem yıllarındayız. 2 Nisan 2001’de Güneş’te ani bir enerji patlaması oldu. Nasa bunu bir X 20 olarak, yani şimdiye dek kaydedilmiş en büyük patlama olarak sınıflandırdı. 15 Nisan’da Güneşte X 16 ölçüsünde bir başka enerji patlaması daha oldu. Grup, Güneş’in kutuplarının tersine döndüğünü, bunun da Güneş’teki vortekslerin (girdapların) patlamasına sebep olduğunu söyledi. Başlangıçta Güneş’teki kutupların ters dönmesinin, Dünya’nın manyetik kutuplarının da ters dönmesine yol açması planlanmıştı. Grup’a göre bu ters dönüş dünya tarihinde daha evvel beş kez meydana gelmişti, önümüzdeki birkaç yıl içinde meydana gelecek kutup değişimi altıncı ve son tersine dönüş olacaktı. Uzun lafın kısası, bu olayın sonun başlangıcı olması planlanmıştı, oysa aynı patlamalar şimdi farklı bir olay dizisini başlattı. Güneş’teki patlamalardan Dünya’ya sızan enerji yeni dünyanın kristal enerjisidir. Grup, Güneş’in kutuplarının 2012 yılında tekrar değişmesinin beklendiğini söylüyor. Güneş’teki son patlamalar, öncekilere hiç benzemeyen 11 yıllık bir dönemin başlangıcını işaret ediyor. Bu 11 yıllık dönemde yapacağımız seçimler yeni oyunun nihai sonucunu belirleyecek. Grup’a göre şimdi bir dönüm noktasındayız. Kıyamet günü kehanetleri gerçekten sergilenmektedir, ama onları nasıl deneyimleyeceğimiz konusunda seçime sahibiz. Senaryoyu şimdiden, beklenen kıyamet gününün etkisini yumuşatacak biçimde değiştirdik. Grup “Kızıl Ejderhayı” (Çin) izlememizi söylüyor. Eğer Kızıl Ejderha uykuda kalırsa, bu insanlığın son dünya savaşını başlatabilecek eşiği geçtiğini gösterecek! Eğer işin içine Kızıl Ejderha karışsaydı kıyamet kehanetleri gerçekleşebilirdi. Grup, realitemizin yaratanları ve mimarları olduğumuzu anlamamızı istiyor. Buradan nereye gideceğimiz tamamen bize bağlı. Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir? Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz. Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım? Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.
25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz.
__________________ Bulutlar ağlamasa yeşillikler nasıl güler? | Offline
| |
17-05-2009, 07:18 PM
|
#2 (permalink)
| Yüzbaşı
Üyelik tarihi: Apr 2008
Mesajlar: 820
Tesekkür: 8,267
708 Mesajinıza toplam 7,105 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Cevap: ALTIN ÇAĞ BİLGİLERİ GRUP Yuvadan merhaba! Beşinci boyut henüz farkında olmadığınız olanaklar içerir. Bu boyutun başlıca özelliği, düşündüğünüz şeyle onu yaratmanız arasında geçen zaman aralığının çok kısalmış olmasıdır. Ama şimdi beşinci boyuta giren insanların çoğu bu boyuta girdiklerinin farkında değiller! Düşünceleri ve beklentileri hala üçüncü boyut realitesiyle ilgili olduğu için gördükleri şey beşinci boyutun üçüncüye indirgenmiş bir versiyonudur. Başka bir deyişle siz beşinci boyutun tarif edilemez güzelliği içinde yaşıyor, ama ona hala eski üçüncü boyut gözlükleriyle baktığınızdan önünüzde ne olduğunu göremiyorsunuz! Şimdilik tüm üçüncü boyut niteliklerini kötü diye yargılamaktan kaçınmanızı istiyoruz, çünkü yargılama bir üçüncü boyut niteliğidir. Geçişin zaman alacağını, alıştıkça bu yüksek gerçekleri daha çok özümseyeceğinizi bilerek kendinize gelişme fırsatı verin. Yakın zamana dek Yuvanın anılarına daha çok rüyalarınızda erişebiliyordunuz, şimdi titreşiminiz yükseldiği ve perde inceldiği için uyanıkken de Yuvayı hatırlıyorsunuz. İşte bu yüzden birçoğunuz Yuvaya daha büyük bir özlem duyuyorsunuz. Havadaki beklentiyi hissedebiliyor musunuz? Hiç kuşkunuz olmasın bu evrenin tarihindeki en heyecan verici zamandır, şu anda bile yeni dünyayı yaratıyorsunuz! Şimdi yeni dünyanın yaratılmasına yol açan olayları kısaca özetleyeceğiz: Oyun şöyle başladı. Tanrıyı devinim halindeki bir enerji çemberi olarak düşünün. Bu form içinde Tanrı bir şey hariç her şeyi görebilir, sadece kendini göremez. Kendini görebilmek için sonlu bir forma girmesi, yani bir başlangıç ve son yaratması gerekiyordu. Tanrı enerji çemberini sekiz rakamı oluşturacak şekilde büktü, ne ilginçtir ki sonsuz işareti dediğiniz şey de buna benzemektedir. Enerji bu şekil içinde akmayı sürdürürken birbiriyle kesişmek zorundadır. Kesişme noktasındaki sürtünmeden çıkan kıvılcımlar farklı yönlere yayıldı, kıvılcımlar sınırlı bir yaşama sahip oldukları için onlara sonsuz enerjinin sonlu ifadeleri denir. İşte bu kıvılcımlar sizin ruhlarınızdır! Kıvılcım olarak birçok oyun yarattınız, oyunların bazısında kaynağınızı ve gücünüzü biraz olsun hatırlıyordunuz. Şu anda oynadığınız oyunu yaratırken onun daha meydan okuyucu ve daha zor olmasını istediniz ve ilk kez tam bir unutma perdesi altında oynamaya karar verdiniz. Oyun gerçek kimliğinizi görmenizi engelledi ve deneyin sonuçlarının lekesiz olmasını sağladı. Bu yetmezmiş gibi her konuda özgür iradeye sahip olmakta ısrar ederek durumu daha karmaşık hale getirdiniz. Aslında sizinki tek özgür seçim gezegeni olacaktı. Oyunun tüm amacı Tanrının doğasını inceleyebilmekti. Sonlu forma girdiğinizde kendinize bir başlangıç ve son yaratarak Tanrının çemberinden ayrıldınız. Tanrının çemberi birinci boyuttur, ikinci boyuttan geçerken kutupluluk özelliklerini kazandınız, sonra üçüncü boyuta girdiniz ve Dünya denen gezegende oyunu oynamaya başladınız. Bunu epeyce uzun süredir sürdürüyorsunuz. Sonlu bir doğaya sahip olmak için oyunun son noktasını önceden belirlemeniz gerekiyordu, birçok olası son yazdınız. Siz insanlar çok güçlü bir hayal gücüne sahipsiniz! Çok uzun bir süre boyunca kendinize erişilmez hedefler koymuşsunuz gibi göründü. Önceden belirlemeye izin vermediğiniz için oyun alanını her türlü olayın vuku bulacağı şekilde açık bırakmıştınız. Olan da tam olarak buydu, yani her türlü olay meydana geldi. Başlangıçta meydana gelen olaylar, oyunu ilk başta tasarladığınızdan çok daha fazla karanlığa soktu. Önceden öngörülmeyen olayların bir sonucu olarak perde daha da kalınlaştı, bu da rüyaya dalmanıza neden oldu, rüyadan ancak şimdi uyanmaya başlıyorsunuz! Bizim boyutumuzdaki, yani Birlik boyutundaki perspektifimizden, taşıdığınız gücü bile görmeden yaşamanızı izlemek büyüleyiciydi! Realitenizdeki her şeyi yaratışınızı, ama çevrenizde olup bitenlerden sorumlu olduğunuzu fark etmeyişinizi izlerken hissettiğimiz düş kırıklığını bir düşünün! İşin en ilginç yanı, sizi oyun alanında illüzyonlarınızı destekleyecek inanç sistemlerini yaratırken izlemekti! Her şeyi sonlu olarak algılıyordunuz, kendi algılarınızı açıklamak ve haklı çıkarmak için ihtiyaç duyduğunuz paradigmaları ve inançları yarattınız. Bunun en iyi örneği yoksunluğa inanmanızdır, yoksunluk sonsuzlukta var olamaz, bu yüzden perdenin bizim bulunduğumuz tarafında mevcut değildir. Henüz anlamadığınız şey şu ki yoksunluk, ruhunuzun tıpkı bedeniniz gibi sınırlı ve sonlu olduğu inancının bir yansımasıdır. Bu inanç da sınırlı ve sonlu formla yaşamaktan kaynaklanır. Kozmik şaka şudur, siz sadece Tanrının bir kıvılcımı değilsiniz, tanrısınız! Bu tam olarak yaratma gücüne sahip olduğunuz anlamına gelir. Aslında her şeyi yaratan olduğunuz halde hiçbir şeyi kontrol edemediğinizi düşünerek dolaşmanızı izlemek bize çok komik geliyor! İnsanları izlemek eğlencelidir, oyununuzu çok ciddiye alıyorsunuz! Oyunun başlangıcında şimdiki yoğun fizik bedenlerde değil, saf ışık bedenlerde olduğunuzu söylemiştik. O zamanlar dünya çok daha yüksek bir hızla titreşiyordu ve ısısı son derece yüksekti. Yerküre soğuyup yoğunluk kazandığında onunla ilişkiniz zayıflamaya başladı. Sanki yerküre ve siz farklı hızlarda evrimleşiyor, bu yüzden de birbirinizden ayrılıyordunuz. İşte o noktada daha yoğun bir forma bürünmeye karar verdiniz. Bunu da yerkürenin unsurlarını, yani yaprakları ve filizleri yiyerek gerçekleştirdiniz. Işık bedeniniz yerküreye uyumlanmaya başladığında bu kez kabuklu yemişleri ve meyveleri yemeye başladınız. Çok geçmeden sadece bitkileri değil hayvanları da, yani çok yoğun yiyecekleri de yediniz. Bugün kendinizi hala bu şekilde köklendiriyorsunuz (besliyorsunuz). Az önce açıkladığımız olaylar, şimdi deneyimlemekte olduğunuz şeyin aynasal (ters) bir yansımasıdır. Başka bir deyişle olaylar şimdi tersine dönmüştür, yani tekrar biyolojik bedenden ışık bedene geçiyorsunuz. Başlangıçta oyunu tasarlarken planladığınız gibi sanayi devrimi oyunun sonunun başlangıcını teşkil edecekti. Ancak oyunun sonlarına doğru kımıldamaya ve uyanmaya başladınız. Biliminizin de keşfetmeye başladığı gibi yerküre canlı, duygulu ve bilinçli bir varlıktır. Bildiğiniz gibi bedeniniz birkaç düzeye sahiptir, bunların içinde en yoğunu fizik bedendir. Aynı şekilde yerküre de armonik düzeyler dediğimiz birkaç düzeye sahiptir. Bu düzeylerin birkaçı mineraller alemi, bitkiler alemi, hayvanlar alemi ve insanlardır. Farkında olmadığınız birçok armonik düzey daha vardır, çok yakında onları da fark edeceksiniz. Yaklaşık 60 yıl önce rüyadan uyanmaya başladınız, o noktada yerküre de daha yüksek bir titreşim düzeyine geçmeye karar verdi, bunu yapabilmek için ısısını yükseltmesi gerekiyordu. Bu da küresel ısınma dediğiniz şeye yol açtı, siz ısınmayı doğal çevre için zararlı ve yıkıcı bir faaliyet olarak görüyorsunuz, ama bu yerinde bir gelişmeydi, çünkü o olmadan yerküre ileri gidemezdi. Yerküreyle kopmaz bir bağa sahipsiniz, dünya şimdi ısısını yükseltirken bu bağı korumak için ona ayarlanmanız gerekecek. Ayarlanma şimdiden başlamıştır, biyolojiniz değişmekte ve DNA’nın gizli iplikleri yeniden birleşmektedir. Fizik ve eterik bedenlerinizde değişimler meydana gelmekte, algı alanınız genişlemekte ve çok iyi tasarlamış olduğunuz perde incelmektedir. Her an Yuvaya daha çok yaklaşmaktasınız. İnsanlar daha yoğun bedenlere girdikleri andan itibaren başlıca güdüleri hayatta kalabilmek oldu. Eski enerjinin düşük titreşimlerinde bu olması gerektiği gibiydi, ama şimdi daha yüksek bir gerçeğe erişiyorsunuz. Acımasız ortaçağdan büyük ekonomik bunalım dönemine ve dünya savaşlarına kadar geçen dönemde bir şey öğrendiniz. Ebedi tahtın varisi ölemez, artık sizi harekete geçiren şey hayatta kalma güdüsü değil! Şimdi daha yüksek bir gerçeğe ve birlik bilincine duyduğunuz gereksinim salt fizik beslenmeden daha önemli hale gelmekte. Sizinle neden bu kadar gurur duyduğumuzu anlıyor musunuz? Kendi seçiminizle gücünüzü kuşanıp daha yüksek titreşimlere geçiyorsunuz. 2001’in başında Güneş’in kutuplarında meydana gelen değişiklik dünyayı yıkımın eşiğine getirmek için planlanmıştı, ama siz oyunu uzattınız. Şaşırtıcı bir hızla uyanıyor ve gücünüzü kuşanıyorsunuz. Ancak yeni bir sona ulaşacak olsa da başlangıçta kararlaştırılmış bazı olaylar devam edecek. Eski senaryoya göre Güneş’teki manyetik kutup değişimi dünyada felaketlere neden olacak bir dizi olay başlattı. Yıllarca süren aşırı iklim değişimlerinden sonra dünyadaki manyetik kutuplar da değişecek, bu da dönüş eksenini eğecekti, böylece dünya altıncı ve son defa ekseninden kaymış olacaktı. Bu senaryo artık değişmiştir, oyunu bitirmesi amaçlanan enerjiler şimdi dünyayı bir sonraki düzeye yükseltmede kullanılacaktır. Kutup değişiminin sonucu olarak Güneş’te bir vorteks (girdap) oluşmuş ve patlamalar uzaya enerji yaymıştır. İlk senaryonuz, bir ay içinde dünyayı hedef alan üç büyük enerji patlamasının meydana gelmesini içeriyordu. Ama vorteks bunun yerine birçok küçük patlamaya yol açtı, patlamalar 2006’ya kadar giderek azalan bir ölçekte devam edecek. Şu anda patlamalardan hiçbirinin doğrudan dünyayı hedef almayacağı görülüyor. Bu patlamalardan gelen enerji yerkürenin tektonik tabakalarında depolanmaktadır. Depolanan enerji, dünyanın daha yüksek boyutlara yükselmesine yardımcı olmak için dışarı salınacaktır. Bu vuku bulduğunda bazı olağandışı işaretler görülecektir. Ağustos 2001’de Güneş’te, sistemi “eski muhafızı” savunmaya zorlayacak kadar aşırı elektrik yükleyen ve 11 Eylülde (İkiz Kuleler) korkusunu ıstırap verici biçimde sergilemesine yol açan bir patlama meydana geldi. Gelecek yıllarda Pasifik’teki olayları izleyin, çünkü bu bölge barometredir. Pasifikte Ateş Halkası olarak bilinen bölge dünyanın kalbinin attığı yerdir. Sismik ve volkanik faaliyette artışlar, Pasifik Okyanusunda volkanik patlamalar ve enerjinin açığa çıkışını bekleyin. Bunlar, Güneş’ten gelen kristal enerjinin yerküre tarafından özümsenmekte olduğunun kanıtı olacaktır. Şu anda Güneşin manyetik kutuplarını 2012’nin sonunda tekrar değiştirmesi beklenmektedir. Bu olay, yeni dünyayı yaratmak için alanınıza girmekte olan yeni enerjiyi alma dönemini de sona erdirecektir. Bakın, yakın zamana dek siz uyanacak gibi görünmüyordunuz! Ama uyandınız ve buradasınız, size karşı tarifsiz bir sevgi duyuyoruz. Tüm gözler üzerinizdedir, çünkü sadece kendi dünyanızı değil tüm evrenin paradigmasını da değiştiriyorsunuz. Özgür seçim gezegeni deneyi o kadar başarılı oldu ki şimdi ikinci bir özgür seçim gezegeni var. Zamanı geldiğinde bu ikinci özgür seçim gezegenini çok yakından göreceksiniz!
__________________ Bulutlar ağlamasa yeşillikler nasıl güler? | Offline
| |
18-05-2009, 09:07 AM
|
#3 (permalink)
| Teğmen
Üyelik tarihi: Feb 2009
Mesajlar: 104
Tesekkür: 197
110 Mesajinıza toplam 584 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Cevap: ALTIN ÇAĞ BİLGİLERİ Yeni bir Dünya doğurduk
Doğum sancısı bir şenlik ve kutlama oldu.
sevgiyle,olsun | Offline
| |
18-05-2009, 09:34 AM
|
#4 (permalink)
| <b>Administrators<br /> MuminOkan</b>
Üyelik tarihi: Apr 2008 Bulunduğu yer: Earth
Mesajlar: 3,640
Tesekkür: 15,880
1,898 Mesajinıza toplam 8,534 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Cevap: ALTIN ÇAĞ BİLGİLERİ kitaptan bulan olursa bana da alabilirmi?
__________________ Sana 1π gönderiyorum! Pi Stanford PhD'leri tarafından geliştirilen, dünya genelinde 47 milyondan fazla üyesi olan yeni bir dijital para birimidir. Pi elde edebilmek için https://minepi.com/MuminOkan linkini takip edin ve davetiye kodu olarak benim kullanıcı (MuminOkan) kullanın. | Offline
| |
18-05-2009, 12:42 PM
|
#5 (permalink)
| Teğmen
Üyelik tarihi: Dec 2008
Mesajlar: 10
Tesekkür: 33
11 Mesajinıza toplam 90 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Cevap: ALTIN ÇAĞ BİLGİLERİ Bu yeni dünya hakkında bilgi verebilecek olan var mı? | Offline
| |
18-05-2009, 12:47 PM
|
#6 (permalink)
| Moderator
Üyelik tarihi: Apr 2008
Mesajlar: 2,721
Tesekkür: 16,247
1,756 Mesajinıza toplam 14,576 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Cevap: ALTIN ÇAĞ BİLGİLERİ devamı olan bir paylaşımda bulunuyor sevgili Serpil.. takipte kal Sayanoralotus sevgiler | Offline
| |
20-05-2009, 02:46 AM
|
#7 (permalink)
| Yüzbaşı
Üyelik tarihi: Apr 2008
Mesajlar: 820
Tesekkür: 8,267
708 Mesajinıza toplam 7,105 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Cevap: ALTIN ÇAĞ BİLGİLERİ YENİ DÜNYA Siz dünya tarihinin çok özel bir zamanında yaşıyorsunuz. İnsanı enerji perspektifinden ifade etmek istiyoruz. İnsan ırkının yerkürenin ayrılmaz bir parçası olduğunu söylemiştik. Yakın bir gelecekte uzayda uzun mesafeler kat edebilecek, gezegeninizden birçok ışık yılı uzaklıktaki yerlere gidebileceksiniz. Ama ne kadar uzağa giderseniz gidin dünyayla aranızdaki enerji bağı asla kopmayacaktır. Uzay yolculukları gerçek doğanızı anlamanıza yardımcı olsa da, sizi bekleyen boyutlar arası harikalarla asla kıyaslanamazlar. Eğer enerji kalıplarınızı incelerseniz sadece fizik bedenden ibaret olmadığınızı, çok daha fazlası olduğunuzu görürsünüz. Enerjinin tümünü değil bir kısmını barındıran biyolojik bir bedende yaşamaktasınız. Beden gerçek varlığınızın çok küçük bir kısmını barındırır, asıl enerjiniz yüksek benliğinizdedir ve enerji kalıbınız fizik bedeninizin çok ötesine taşar. Bu enerji kalıpları enerji bedenleridir. Şimdi yerkürenin enerji kalıbını da benzer bir yapı olarak görmenizi istiyoruz, dünya da fizik bedeninin dışına uzanan birçok düzeye sahip duygulu ve bilinçli bir varlıktır. Yerkürenin fizik bedeni de tüm enerjisinin ancak bir kısmını barındırır. Dünya denen enerji akışı boyutsal titreşim düzeylerine ayrılmıştır, bu düzeylerin bazılarını görebilir ve onlarla ilişkiye girebilirsiniz. Düzeylerden birincisi gezegenin merkezini oluşturan eriyik haldeki topraktır, en yoğun olan ikinci düzey ise kayalar ve katı haldeki topraktır. Boyutsal realitenizden çok farklı bir yaşam formu olduğu için henüz bir kayayla iletişim kurabilmiş değilsiniz. Dünyanın içsel seyir sistemine güç sağlayan kristaller bu yoğun yaşam düzeyinin bir başka formudur, dolayısıyla kristaller dağlarınızı oluşturan kayalardan daha insanımsı özelliklere sahiptir. Birçok farklı titreşim içerirler, hatta realitenin boyutsal sınırlarını aşma yeteneğine sahiptirler, aynı anda birkaç boyutta bulunma ve her birinin enerjisini içerme yeteneğindedirler. Aslında yerkürenin kristalimsi enerji ağını oluşturan da bu boyutlar arası özelliklerdir. Bir başka düzey bitki yaşamıdır. Araştırmalarınız bitkilerin hissedebildiklerini ve enerji olarak insanlara benzer biçimde tepki verdiklerini göstermiştir. Duygusal hallerinizi kolayca bitkilere aktarabilirsiniz, sizin gibi duyuları olmasa da massetme duyuları çok güçlüdür. Sevgiyi, acıyı, hatta korkuyu hissederler. Bitki yaşamına daha yüksek bir titreşim düzeyinden baktığınızda, yoğun kayalarla insanın eterik ruhu arasındaki enerji uçurumu üzerinde bir köprü oluşturduklarını kolayca görebilirsiniz. Bir sonraki hayvanlar düzeyidir. Hayvan yaşamı titreşiminize o kadar yakındır ki onlarla daha yüksek var oluş düzeylerinde ilişkiye girmeniz bile mümkündür. Örneğin bir kayayla iletişim kurmanız mümkün değilken, yaşam boyunca bir hayvanla birlikte çalışmak için kontrat yapmanız pekala mümkündür. İnsan da bu boyutsal realitelerden biridir. Aslında hepiniz dünya ananın yüksek benliğinin parçalarısınız. Bedeniniz üçüncü boyut realitesiyle rahatça ilişkiye girmenizi sağlamıştır. İnsanlık daha yüksek titreşim düzeyine geçerken bedeniniz de daha yüksek boyutlarla iletişime uyumlanmaktadır. Gözlerinizi kapattığınızda alnınızın ortasından yayılan ani ışık parıltılarını görmeye başlayabilirsiniz. İşitme duyunuz da etkilenmekte, birçoğunuz kulaklarınızda düşük bir çınlama sesi ya da bir vızıltı duymaktasınız. Birçok insanın gözlerinin titreşimsel duyarlılık alanı genişlemektedir. Çok geçmeden daha evvel göremediğiniz renkleri görmeye başlayacaksınız. Birçok kişi şimdiden diğer uzay (yer) ve zaman boyutlarını kısa süreler için görmektedir, bunlar genelde göz ucuyla gördüğünüz gölge figürlerdir. O sırada orada başka varlıkların bulunduğunu hissedebilirsiniz, ancak dönüp direkt baktığınızda ortadan kaybolurlar. Bu görüntüler beşeri duyularınızın genişlemekte olduğunun kanıtıdır. Bedeniniz enerjiyi massederek içine alır, massetme duyunuz da evriminizin bu aşamasında epey değişim geçirmektedir. Başkalarının duygularını hissedebilen kişiler, yani empatik insanlar çok gelişmiş bir massetme duyusuna sahiptir. Birçok şifacı, duygusal titreşim düzeyine uyumlanan duygusal empatlardır. Psişik yetenek dediğiniz şey aslında birçok titreşim alanına uzanan keskinleşmiş massetme duyusudur. Dünya liderleri geçmişte size bir şeyler söyler sonra da başka şey yaparlardı, yeni dünyanın yüksek titreşimlerinde bu artık o kadar kolay olmayacaktır. Perde incelirken aslında birbirinizden ayrı olmadığınızı anlayacaksınız. Oyunu oynadığınız kutupluluk alanı size bir ayrılık illüzyonu sunmuştur, şunu bilin ki perde daha fazla inceldikçe hepiniz ortaklaşa paylaştığınız birliğe ulaşabileceksiniz. İşte bu yüzden medyumluk ve ilahi ilham dediğiniz şeyde bir artış var. Önünüzde uzanan yolun keyfini çıkarın, çünkü bir daha asla böyle önemli bir zamanda yaşayamayacaksınız. Seçimleriniz sayesinde insanlığın ortak titreşim düzeyi, zaman ve uzayınızın birçok realitesi arasındaki bağlantıyı destekleyecek düzeye ulaşmıştır. Göz ucuyla gördüğünüz gölge figürler sizinkiyle aynı yerde bulunan diğer boyutsal realitelere aittir. Dönüp o figürlere direkt baktığınızda hızla gözden kaybolurlar, geliştikçe bunun daha çok meydana geldiğini göreceksiniz. Gözleriniz yeni titreşim alanlarına alıştıkça bu görüntüler de artacak, daha çok alıştıkça sizinle aynı fizik uzayda bulunan diğer realiteleri de görebileceksiniz. Zaman ve uzay birbiriyle ilişkilidir, gördükleriniz aslında diğer zaman boyutlarıdır ya da bizim deyimimizle “boyutlar arası realitelerdir.” Bu realitelerin çoğu birbirinden titreşim olarak farklıdır, insanlarla birlikte orada farklı bir yaşam da sürüyor olabilir. Çok kişiliklilik sendromuna sahip olanlar, bu realiteleri birbirinden ayıran bilinçli kontrol mekanizmasıyla teması yitirmiş olanlardır. Kendi evinizde, aynı fizik yerde başka dünyaların da bulunduğunu hayal edin. Bu varlıkları genellikle sanki arkadan aydınlatılmış gibi göreceksiniz, ayrıca ince ama çok parlak auraya benzer ışık hatları da görebilirsiniz. Bu ışık aslında onları diğer zaman boyutlarına bağlayan bağlantı noktaları, sizin deyiminizle auralardır. Aslında onlar zaman boyutunuzun diğerlerine karıştığı noktalardır, siz auraları ışık ve enerji olarak algılarsınız. Kendi zaman ve uzayınız içinde birçok boyutsal realite bulunduğunu söylüyoruz. Bazıları sizinkinden daha düşük, bazıları daha yüksek titreşim frekansındadır. Lütfen şunu anlayın ki, bu realitelerin bazıları teknolojik bakımdan ve evrim açısından sizden daha ilerde olabilir, ama güce sahip olan sizsiniz, tüm var olanın paradigmasını değiştirmiş olan sizsiniz. Zaman ve uzayınız içinde daha yüksek titreşimli bir yaşamı destekleyen armonik boyut düzeyleri de vardır. Çoğunuz bu varlıkları henüz göremediniz, ancak onlar sizi görebilirler. Bu varlıkların birçoğu, şimdi oynamakta olduğunuz oyunu yaratmanıza yardımcı olmuşlardır. Bazıları ebeveyniniz olan (size DNA’larını vermiş olan) ırklardır. Gördüğünüz o uzay araçları nadiren uzayda yolculuk yaparlar, daha çok diğer zaman boyutlarına geçerler. Onları büyük hızlar yapabilen ve yerçekimi yasasına meydan okuyan araçlar olarak bilirsiniz, oysa nasıl boyut değiştireceğinizi anladığınızda mevcut teknolojinizle bunu siz de başarabilirsiniz. Bu uzay araçları ancak titreşim frekansınıza girdiklerinde tarafınızdan görülebilirler, onlardan korkmayın, çünkü izniniz olmadan sizi kontrol edemezler. Artık söz konusu varlıkları görebileceğiniz bir düzeye geçmektesiniz. Bu varlıkların bazıları bir süredir hükümetlerinizle işbirliği yapıyorlardı, bu tür temaslar dünya tarihinde birçok kez yapılmıştır. Yüksek titreşimli bu varlıklar hükümetlerinize yeni teknoloji teklifinde bulunmuşlar, ancak dünyanız sadece titreşim düzeyinize uygun teknolojiye izin verdiği için teklif ettikleri teknoloji işinize yaramamıştır. Philadelphia Deneyi ve Montauk Projesi bu tür müdahale girişimlerinin başlıca örnekleridir. Bu olaylarda hükümet yetkilileri yüksek teknolojili savaş araçları vaadiyle kandırılmışlardır, eğer yüksek teknolojinin düşük titreşimlerde işe yaramayacağını bilselerdi bu işte neden bozguna uğradıklarını anlayabilirlerdi. Yakında uzaylı dediğiniz bu varlıklarla temas kuracaksınız, onlar şimdiye kadar gelişmenizi sabırla izlediler. Evrende yalnız değilsiniz, ayrıca sizin kadar gelişmemiş birçok ırkın var olduğunu da bilmeniz gerekir, geçmişte aranızdaki farklılıklar yüzünden birbirinizle birçok kez savaştınız. Eğer dünyalı insanlar olarak birbirinizden çok farklı olduğunuzu düşünüyorsanız ilerde görecekleriniz sizi şaşkına çevirecektir. Uzaylı dediğiniz varlıklarla karşılaşmayı çok istemenize de bayılıyoruz, bu bize çok komik geliyor, çünkü aslen hiçbiriniz dünyalı değilsiniz! Titreşiminiz daha da yükseldiğinde onlarla karşılaşacaksınız. Hepiniz o düzeye aynı zamanda ulaşamayacağınız için onlar yavaş yavaş sizin realitenize sızacaklar! Bu yüzden, CNN’de uzaylıların dünyanıza kitlesel inişini görene dek aradan uzun bir sürenin geçmesi gerekebilir. Yine de önünüzdeki iki yıl içinde (bu mesaj 2002’de verildi) birçoğunuz bu varlıklarla ilişki kurmaya başlayacaksınız. Onlar ilk başta realitenize sessizce girecekler. Zamanla uzaylı dediğiniz varlıkların bazılarının aslında bir başka zaman ve uzay boyutundaki “siz” olduğunu anlayacaksınız! Her boyutlar arası realite özgün bir titreşime sahiptir, bu yüzden birbirinden ayrıdırlar. Şimdi temel titreşimini, yani özgün frekansını değiştirme yeteneğine sahip bir taşıyıcı frekans hayal edin. Biz bu değişken frekanslara “boyutlar arası realiteler” diyoruz, çünkü onlar birçok alternatif realiteyle kesişme yeteneğine sahiptirler. Bu frekanslara bir dereceye kadar uyumlanmak mümkün olsa da boyutlar arası bir realiteye direkt uyumlanmak mümkün değildir, ancak realitenin armonik bir düzeyine uyumlanılabilir. İşte bu yüzden boyutlar arası realitedeki bir varlık, bir sonraki boyutlar arası realitede ancak gölgemsi bir figür olarak görülebilir. Bu olay, gölge figürlere odaklandığınızda neden gözden kaybolduklarını da açıklar. Ölüm olayında fizik bedenden ayrıldıktan sonra gittiğiniz ilk armonik düzeyler bunlardır. Fizik kattan ayrıldığınızda karşılaştığınız ilk düzey, fizik kattaki niteliklere sahip boyutlar arası armonik bir realite düzeyidir. Bu din kitaplarında araf olarak yorumlanan aradaki düzeydir, ama yargılamayla bir ilgisi yoktur, çünkü zıtlar alanının dışında yargılama yoktur. Böylesine normal bir süreci alıp onu insanları yönetme amacıyla kullanmanızı doğrusu çok eğlendirici buluyoruz! En eğlendirici bulduğumuz konu ise cehennem dediğiniz uydurmadır. Fizik kattan ayrılıp söz konusu ilk düzeye gittiğinizde orası sanki fizik formdayken yaşadığınız düzey gibi görünür ya da öyle bir his verir. Bu yüzden bazıları hala fizik katta yaşadıklarını düşünerek oraya saplanıp kalırlar. Eğer bir sonraki düzeye geçmeye karşı güçlü bir duygusal direnç (korku ya da öfke) varsa, ruh o duygudan kurtulana dek o hal içinde kalabilir. Orada saplanıp kalanlar hayalet dediğiniz varlıklardır. Ayrıca dünyadan ayrılmış ruhları bırakmak istemeyen insanlar tarafından o hal içinde tutulmak da mümkündür. Bu durumdan kurtulan ruhlar cennet ya da Yuva olarak bildiğiniz çok daha yüksek titreşim düzeyiyle kolayca etkileşime girebilirler. Boyutlar arası realitelerin varlığını ortaya çıkardığınızda, aynı anda geçmiş, şimdi ve gelecekte birkaç realiteye sahip olduğunuzu göreceksiniz. Daha önce de söylediğimiz gibi bu boyutsal realitelerle bağlantıyı oluşturan şey auradır. Birkaç siz’in yan yana var olduğunu hayal edin, her biriniz farklı seçimlerde bulunabilir ve birbirinden biraz farklı dünyalarda ve koşullarda yaşayabilirsiniz. Her zaman bir boyutlar arası realiteden diğerine atlama yeteneğine sahiptiniz. Özgür seçim oyun alanında her şey mümkündür, sadece realitenizi seçmeniz sonra da kabul etmeniz gerekir. Hatta alternatif bir realitenin veçhelerini bir diğerine çekmek bile mümkündür, şimdiye kadar çok az kişi bunu başarabildiği halde şimdi bu olanak herbirinize sunulmaktadır. Daha önce sunduğumuz mesajlardan birinde algılama noktanızı değiştirerek bir realiteden diğerine nasıl atlayabileceğinizi söylemiştik. Bakın, bir boyuttan diğerine geçmeyi başarmada algılama noktanız çok önemlidir. Birincisi, bunun boyut değiştirme işleminin önemli bir parçası olduğunu bilin, sonra sürekli olarak yaşamınızdaki her olayı en yüksek algılama noktasından görmeyi seçin, bunu hep uygulayın. Algılama açınızı değiştirme uygulaması yapın ve önce uygun pozisyon alma alışkanlığını geliştirin. Bu sizi bir sonraki adıma, zamanı değiştirmeye hazırlayacaktır. Vorteks, (girdap) dairesel bir devinim içinde hareket eden enerjidir. Genellikle vorteksler rüzgarın bir kanyon boyunca eserek bir dağın yamacına çarpıp dairesel bir devinim içinde dönmesiyle oluşur. Hortum, yıkıcı olabilecek demirlenmemiş bir vortekstir. Vorteksler erkek ya da dişi (yukarı ya da aşağı doğru) olabilir ve saat yönünde ya da saat yönünün tersine dönebilirler. Doğal olarak oluşan veya insan niyetiyle oluşturulan vorteksler de vardır, kendi çevrenizde kişisel vorteksinizi oluşturmanız bile mümkündür. Bir vorteks, tüm boyutsal realitelerde aynı niteliklere sahip olan, ayrıca bir boyutsal realiteden diğerine geçebilen enerji formudur. Vorteks yerküreye demirlenip insan niyetiyle beslendiğinde diğer boyutlara açılan bir kapı olur. Zamanla bu giriş kapıları zaman ve uzayda boyutlar arası yolculuğun vasıtaları olacaktır. Birçok varlık özgür seçim oyun alanında oyunun nasıl oynandığını görmek için bu zaman kapılarından geçerek dünyayı ziyaret edecektir. Aranızda yıllar önce bu çağrıyı hissetmiş, niyeti ve adanışıyla yerküre üzerinde enerji kapıları oluşturmaya başlamış olanlar var. Onlar belirli bir enerji vorteksinin çekirdeğini oluşturan ve besleyen insanlardır. Sık sık yeni vortekslerin açılmasına yardımcı olmak için başka yerlere gider ya da oluşturulmuş bir vorteksi ziyaret edip evlerine geri dönerek kendi vortekslerini oluştururlar. Bu devinen enerji imzaları en sonunda boyutsal realiteleri birbirine bağlayan kapılar olacaktır.
__________________ Bulutlar ağlamasa yeşillikler nasıl güler? | Offline
| |
20-05-2009, 02:50 AM
|
#8 (permalink)
| Yüzbaşı
Üyelik tarihi: Apr 2008
Mesajlar: 820
Tesekkür: 8,267
708 Mesajinıza toplam 7,105 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Cevap: ALTIN ÇAĞ BİLGİLERİ YENİ IŞIĞIN DOĞUŞU Kaydettiğiniz ilerlemeler sayesinde dünyada çok heyecan verici bazı olaylar vuku bulmaktadır. Merkezi Güneşten gelen kristal enerji gezegeninizde bazı olayları başlatmıştır, siz bu olayların kendi güneşinizden kaynaklandığını düşündünüz. Oyun alanınız değişiyor ve tektonik tabakalarında enerji depoluyor. Bu enerji özümsenirken yeni ışığın doğuşunu görmeye başlıyorsunuz. Ama henüz ışığı tam olarak göremiyor, onun parçacık dalgaları olduğunu sanıyorsunuz, hatta parçacıklardan mı yoksa dalgalardan mı oluştuğuna bile karar vermiş değilsiniz. Oluşmakta olan yeni ışık dışardan değil içinizden geliyor, Merkezi Güneşten gelen ve içinizden dışarı yansıyan bir ışıktır o. Merkezi Güneşten gelen kristal enerji realitenize girdiğinde geri yansıtılır, onu fiziksel ve paranormal duyularınızla algılayabilirsiniz. Bu ışığı ayrıntılı olarak tarif ediyoruz, çünkü yakın gelecekte birçoğunuz yeni ışığı görmeye başlayacaksınız. O boyutlar arası zaman girişlerini (kapılarını) birbirine bağlayan ışıktır.
Görmekte olduğunuz şey daha önce asla görmediğiniz bir şeydir, zaman koridorlarının birbirine bağlanmasıdır. Önünüzdeki aylarda bu zaman girişlerine kazayla düşmeniz bile mümkündür. Böylesi sizin için çok ilginç bir deneyim olacaktır, çünkü üç saat birden yitirmiş olduğunuzu ya da saatin sandığınızdan bir saat erken olduğunu veya umduğunuzdan tamamen farklı bir yerde bulunduğunuzu görebilirsiniz. Eşyanız herhangi bir neden olmadan aniden ortadan kaybolabilir ve tekrar ortaya çıkabilir. Lütfen aşırı tepki göstermeyin, çünkü bu tür olaylar realitenizde beşinci boyut ifadesinin başlangıcıdır. Zaman ve uzay boyutları, beşinci boyut realitesi yaratmak için yükseklik, genişlik ve derinlik boyutlarına eklenmiştir. Siz zaman ve uzayla etkileşime alışık değilsiniz, sözünü ettiğimiz zaman kaymaları ya da eşyanın kaybolup tekrar ortaya çıkması zaman ve uzayla ilk etkileşiminiz olacaktır.
Beşinci boyuta dalarak zaman ve uzayla etkileşime girdiğiniz için yakında yeni fiziksel yetenekler ortaya çıkacaktır. Bunlardan biri görme alanında olacak ve daha evvel asla göremediğiniz süptil enerji alanlarını görmeye başlayacaksınız. Auraları insanların çevresindeki enerji alanları olarak görenler şimdi onu farklı biçimde görmenin mümkün olduğunu anlayacak, hiç aura görmemiş olanlar ise artık onun görünür hale geldiğini fark edeceklerdir.
Karanlığa baktığınızda daha önce orada görmediğiniz enerji alanlarını da göreceksiniz. Bu alanlar belli belirsiz ve renksiz olabilirler, ama gelmekte olan yeni ışığın ilk görüntüleridir onlar.
Yeni ışık sarı, amber (kehribar) ve altın renginin çok güzel bir karışımı olarak görünebilir. Bu renk, renklerin birleşerek tüm boyutlar arası realitelerden geçtiği on ikinci ışının rengi ve yeni dünyanın başlangıcının işaretidir.
Sarı, amber ve altın rengini içeren ve
Altın Alev olarak da bilinen ışık bandı yeni enerjinin ayırt edici özelliği olacaktır. Onu ayırt eder etmez ışık ta kalbinize yayılacaktır, söz konusu ışığı gölgede ve güneş ışığında da görebileceksiniz, çünkü o Merkezi Güneşten gelmekte, yerkürenin ta merkezinden size yansımaktadır.
DAHA YÜKSEK GERÇEĞE ULAŞMAK Gerçek eski enerjide bir standarttı. Bir kez yeterli sayıda insan bir şeyin gerçek olduğuna inandığında sorgulanmadan kabul edilir, aynen sürdürülürdü. O günlerde çocuklarınıza verebileceğiniz en büyük armağan onlara kendi gerçeğinizi öğretmekti. Bu yüzden yasalar konmuş, herkesin aynı gerçeğe inanmasını sağlamak için okullar ve dinler oluşturulmuştu. Bugün ise gerçek evrimleşen bir kavramdır. Şimdi çocuklarınıza verebileceğiniz en büyük armağan, sizinkinden farklı bile olsa onlara kendi gerçeklerine ulaşmalarını öğretmektir. Bir zamanlar gerçekleşmesi kuşaklar alan değişimler şimdi göz açıp kapayıncaya kadar meydana geliyor. Birçoğunuz daha birkaç ay önce benimsediğiniz gerçeklerin bile artık aynı anlamı taşımadığını görüyorsunuz. Asla değişmeyen tek bir gerçek vardır, her birinizin kalbinin derinliğindeki duygular sözcüklerin yetersiz kaldığı yerde bile gerçeğinizi haykıracaktır. İşte bu yüzden yargılama yerine ayırt etme gibi yüksek titreşimli araçları kullanmanızı istiyoruz. Ayırt etmek, sevgi ölçüsüne dayanan seçimlerde bulunmaktır, sevginin olduğu yerde yargıya yer yoktur.
İlerlemenin anahtarı, artık size hizmet etmeyen gerçeklerden vazgeçmektir. Bunu yapmak zor olabilir, çünkü insanlar değişime direnirler. Bunun bir örneği, her gün belli bir süre meditasyon yapmazsa ruhsallığa erişemeyeceğine inanan kişidir. Ritüellerinizin gizemine bayılırsınız, oysa uygulamalarınızın birçoğu artık size hizmet etmemekte, hatta bazıları sizi gerçek gücünüzden ayırmaktadır. Düş kırıklığınızın nedeni bu olmasına rağmen hala onları bırakıp ileri gitmeyi reddediyorsunuz. Ritüeller gücünüzü hatırlamanıza yardımcı olabilirler, ancak anahtar olduğuna inanarak gücünüzü ritüele teslim ederseniz, kendinizi yaratan olarak görmenizi engelleyen ruhsal bir ayrım yaratmış olursunuz. Başka bir deyişle ritüeller niyetinizi odaklamada kullanılabilir, ama sonuç bakımından elzem değildir.
Günlük yaşamınızdaki koşullar genelde evrensel enerji akışıyla ilişkinizin ilk göstergesidir. Eğer günlük yaşamınız doyum vericiyse, en azından asgari bir sevinç ve tutku hissedebiliyorsanız bu evrensel akışa biraz uyumlu olduğunuzu gösterir. Çabasız, eşzamanlılık içeren bir yaşam tarzı ise evrensel enerjiye tam uyumlu olduğunuzu gösterir.
Bedeniniz de evrensel enerji akışına uyumlanışınızın bir göstergesidir. Enerjiyi kısıtlama ve yanlış kullanma eninde sonunda bedeninizde ortaya çıkacaktır. Enerjinin yanlış kullanımı hastalık dediğiniz şeyin kökenini oluşturur. Şimdi daha yüksek titreşimlere geçerken bedeniniz enerji sürtüşme ve engellerine daha çabuk ve sert tepki gösterecektir.
Beşinci boyutta evrensel enerji akışına karşı koymak fiziksel olarak mümkün değildir.
Algılama da bir gerçeğin nasıl görüleceğini belirler. Eski ideallere bağlı olanlar yaşamda geriye doğru yürür, sadece arkalarındaki şeyi görebilirler. İnsanlığın düşük titreşimlerinde bu epey işe yaramıştır, ancak şimdi bu tür eylemler açıkça enerjinin yanlış kullanılmasıdır ve ilerlemeyi engeller.
Görüş açınızı değiştirmeniz realiteyi de değiştirir, bu zamanda çevre üzerinde sandığınızdan daha fazla kontrole sahipsiniz. Her şeyi en yüksek perspektiften görmeye niyet edin ve doğru algılama pozisyonuna girme alışkanlığını geliştirin. Enerjinin denge bulmasını ve doğal biçimde bütünleşmesini sağlayacak günlük bir tutum edinin.
Evrensel enerjiyi her an yaptığınız seçimlerle yönlendirirsiniz. Oyun alanında nasıl yanlış hamleler yoksa yanlış seçimler de yoktur.
Yüksek titreşimler dünyada cenneti yaratacak birçok yeni ve harika yetenek getirmektedir, onlar artık sizi beslemeyen yaşam koşullarını da desteklemeyecektir.
Kısa bir süre öncesine dek düşük titreşimli bir işe ya da tutku duymadığınız bir ilişkiye dayanmanız mümkündü. Artık böyle bir seçeneğiniz yok, yeni dünyanın yüksek titreşimlerinde başarı sağlayabilmeniz günbegün deneyimlediğiniz mutluluk ve tutkuyla doğru orantılıdır. Yaşamınıza mutluluk ve tutku katmak sizin sorumluluğunuzdadır.
En yüksek düzeyde titreşebilmek için mutlu ve tutkulu olmak, kendinize ve oyun alanındaki insanlara karşı borcunuzdur.
__________________ Bulutlar ağlamasa yeşillikler nasıl güler? | Offline
| |
20-05-2009, 08:09 PM
|
#9 (permalink)
| Yüzbaşı
Üyelik tarihi: Apr 2008
Mesajlar: 820
Tesekkür: 8,267
708 Mesajinıza toplam 7,105 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Cevap: ALTIN ÇAĞ BİLGİLERİ TRİLOJİ Hiç kimse geleceğinizi önceden bildiremez, bu mümkün değildir, çünkü henüz o geleceği yazmadınız. Sorumluluk taşıyanlar sizlersiniz, seçimlerinizle, özgür iradenizle nihai sonucu yazacak olan sizlersiniz. Bu konudaki huzursuzluğunuzu görüyoruz. Yazılı metinlerin önünüze serilmesine çok alışmışsınız, rolünüzü oynarken oyun metinlerinin önünüze serilmesini bekliyorsunuz. Eskiden kontratlarınız böyle gerçekleştirilirdi, şimdi durum çok farklıdır.
7 Mart 2001’de dünyada ilk kez bir insan kopyalanmıştır. Size Atlantis ve Mu ile ilgili öyküler anlatmamızın nedeni, özgür seçim oyun alanında kaydettiğiniz ilerlemelerin sizi o devirdeki titreşim düzeyine yükseltmiş olmasıdır. Şimdi benzer durumlarla karşılaşacaksınız ve aynı seçimlerle ilgili kararlar vermeniz istenecek.
Ancak bu kez size yardım edilmektedir. “Diğerlerini” gözleyin sevgili varlıklar, birçoğu oyun alanının dışında durmakta ve hala kendilerini buraya ait bir gözlemci gibi hissetmekteler. Birçok enkarnasyon boyunca, insandan daha aşağı bir yaratık muamelesi gördükleri o günlerin hücresel anılarını taşımayı kabul etmişlerdi.
Bu enerji damgaları tarihiniz boyunca tekrarlanan kölelik temasının kökenini oluşturur. Onlar insanlığın enerjisinin dengelenmesine yardımcı olmak, eğer fırsat doğarsa bu kez farklı davranmak için acımasız bir dünyada enkarne olmuş çok duyarlı ruhlardır.
Onların geri dönüşleri kutsal kitabınızda “Dünyanın halim olanlara miras kalacağı zaman” olarak bildirilmiştir.
İnsanlık yakında bazı zor seçimlerle karşı karşıya kalacaktır. Bizden genetik mühendisliğin ya da insan kopyalamanın doğru ya da yanlış olduğunu söylememizi beklemeyin, çünkü bu yargılar sadece oyun alanındaki zıtlık illüzyonlarıdır. Size söyleyeceğimiz şey şudur:
Bu teknolojinizin doğal gelişimidir ve ruhsal evriminiz tarafından desteklenmektedir. Aksini söylemek insanların bildiklerini unutmalarını gerektirir ki bu mümkün değildir. Bazılarınız bunun doğal bir yol olmadığı ve Tanrıyı oynamanızın uygun olmadığı inancına sıkı sıkıya sarılacaksınız.
İnsan kopyalamaktan korkmayın sevgili varlıklar, çünkü o içinizdeki yaratıcının bir yansımasıdır. Kaydedilen ilerlemeler insan biyolojisini daha iyi anlamanızı sağlayacak ve sizi Atlantis döneminde uygulanan gençleştirme işlemine götürecektir. Perde çok kalındır, bu yüzden gerçek doğanızı göremiyorsunuz.
Eğer perdeyi bir an için kenara çekebilseydik tüm sırların en büyüğünü görebilirdiniz. Tanrı vardır ve siz O’sunuz! Siz Tanrının bir parçası değil bütünüsünüz! 7 Mart 2001’de bu dünyaya ilk kez gelen varlık büyüyüp bir yetişkin olamayabilir, haber kitlelerden saklandığı için bu konuda hiçbir şey duymayabilirsiniz.
Ancak size diyoruz ki, yeni dünyada bir başka insanın kopyalanması an meselesidir. Atlantis döneminde enerjinin nasıl yanlış kullanıldığını hatırlayın, bunu tekrar deneyimlemeniz gerekmez. Bu yanlış kullanım kötü güçler tarafından yapılmamış, uygulamaya şu anda karşı karşıya olduğunuz aynı sınav ve koşullarla karşılaşan insanların seçimleri sebep olmuştu. Bu içinizdeki tohum korkudur, artık yüzleşip ebediyen onu şifalandırmanın zamanı gelmiştir.
Bu sihirli bir zamandır. Bir süredir teknolojiyle biyolojinin bütünleşmesini bekleyin diyorduk, şimdi bu gerçekleşmiştir ondan korkmayın. Bütünleşme zıt yönde de vuku bulacak, yani biyolojiyle teknoloji bütünleşecek ve çok geçmeden “insan bilgisayarlar” da göreceksiniz, onlardan da korkmayın, çünkü onlar yapmalarını istediğiniz şeyi yapacaklar.
Yıllar önce ilk kez bilgisayar gördüğünüz zamanı hatırlıyor musunuz? O zaman “bunu nerede kullanacağım?” diye sormuş olabilirsiniz. Şunu bilin ki, önünüzdeki on yıl içinde meydana gelecek teknolojik gelişmelerle kıyaslandığında bilgisayarın icadı önemsiz hale gelecektir.
Artık hiçbir sırrın gizli kalmayacağı bir zamanda yaşıyorsunuz, birbirinizin düşüncelerini okumaya başladığınızda duyacağınız sevinci hayal edebiliyor musunuz?
Medyumun açıklaması “Grup, Atlantis’in yasa koyucularının (konsey üyeleri) yaşam biçimlerini korumak için ellerinden geleni yaptıklarını söylüyor. Atlantis’te o dönemde büyük ilerlemeler kaydedilmiş, ileri teknolojiyle insan da kopyalanmıştı. İşsizlik baş gösterdiği, kaynaklar tükenmeye başladığı için Atlantis liderleri adeta halk tarafından kuşatılmıştı. Buna batan kıta Lemurya’dan göç eden bir sürü insanı da ilave ettiğimizde alt yapının nasıl çöktüğünü anlayabiliriz. Atlantis liderleri sorunu belli yasalar koyarak çözmeye çalıştılar, ancak bu yasalar üç sınıflı bir sisteme yol açtı. Atlantisliler, göçmenler ve “Diğerleri” farklı kurallarla yönetildiler. Diğerleri, kopyalama yoluyla meydana getirilmiş yarı insan yarı robot bir köle sınıfıydı. Evlenip çoğalmaları yasaklanmıştı. Uygulama Atlantis’in geleneksel yaşam tarzını koruyacak yerde bir köleler sınıfı yaratmıştı. Enerjinin bilinçsiz ve yanlış kullanılması diğer etkenlerle birleşerek sonunda Atlantis’in sulara gömülmesine yol açtı!”
__________________ Bulutlar ağlamasa yeşillikler nasıl güler? | Offline
| |
20-05-2009, 08:12 PM
|
#10 (permalink)
| Yüzbaşı
Üyelik tarihi: Apr 2008
Mesajlar: 820
Tesekkür: 8,267
708 Mesajinıza toplam 7,105 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Cevap: ALTIN ÇAĞ BİLGİLERİ MU YÖNETİMİ Mu (Lemurya) devrinde gücünü kuşanmış insanlara yer veren bir yönetim biçimi vardı. Bu sistem dünya üzerinde tekrar ortaya çıkacaktır. Dünyanın tüm hükümetlerinin tek bir hükümet gibi konuşacakları günü hayal edin. Dünyanın tüm dinlerinin uyum içinde oldukları günü hayal edin. İnsanların, aralarındaki farklılık yerine ortak yanlarını vurguladıkları günü hayal edin. Size o günün yaklaştığını söylüyoruz, yaşamınızda buna yer açın. Lemurya yönetim biçimi aslında bir yönetmeme biçimiydi, çünkü doğası gereği kendini düzenleyen bir sistemdi. İnsanı güçlendirmenin temel prensiplerini uygulayarak işe başlayın. Önce çevrenizdekileri güçlendirin ve gücünüzü kullanma cesaretini gösterin, seçtiğiniz hayatı yaşayın. Kendiniz için en iyisini yaratmaya cüret edin, ihtiyaçlarınıza öncelik vererek enerjinizi merkezlendirin. Önce kendi kabınızı doldurun, sonra dönüp diğerlerininkini doldurun, böyle yaptığınızda başkalarına verecek çok daha fazla şeyiniz olur. Sonra realitenizde ayrılık illüzyonunu yaratmış olan rekabeti yeniden yapılandırmaya başlayın. Dünyanızın ekonomistleri bile biri iyi olduğunda herkesin iyi olduğunu biliyorlar, bir ekonomi battığında diğeri yükselmez, aslında hepsi birbirini etkiler. Mu yönetiminin hiçbir yasası yoktu. Özgür seçim daima onurlandırılıyor, sebep sonuç sorumluluğuyla dengeleniyordu. Eğer biri diğerinin özgür seçim hakkını çiğnerse sonucu hızla ona da uygulanıyordu. Lemurya’da yaşarken titreşimleriniz gerçekten çok yüksekti, gücünüzü dışınızda değil içinizde taşıyordunuz, bu yüzden yasalara gerek duyulmuyordu. Yasa yerine çok saygı duyulan geleneklere güveniyordunuz, tüm gelenekler insanı güçlendirme üzerinde odaklanmıştı. Yöneticiler lider değil hizmetkar konumundaydılar, Mu ülkesindeki tüm eylemlerin evrensel enerjiye uygun olup olmadığını gözetiyorlardı. Sadece olağanüstü durumlarda suçluyu sınır dışı etmekle yetiniyorlardı, en büyük ceza buydu. Birinin özgür seçimine bir tecavüz olduğunda suçu işleyen en sonunda iyi bir uzlaşma yolu buluyordu. Mu, ruhların en yüksek düzeyde titreşmesinin bir hak değil onurlu bir ayrıcalık olduğu son derece gelişmiş spiritüel bir toplumdu. Yaşam tümüyle seçimle ilgiliydi, gücünüzü fark ederek yaşamayı ya da yaşamamayı seçebilirdiniz. Evriminizde ancak şimdi Mu’nun ideallerine yaklaşan bir düzeye ulaşıyorsunuz. İçinde bulunduğunuz zaman harika bir zaman ve havada epey sihir var! İlerde göreceğiniz gerilemeler küresel birlik anlayışını hızlandırmaya hizmet edecektir. Ortak titreşim yükseldiğinde hepiniz yükselirsiniz, dünya ekonomileri bile evrensel enerjiye öykünerek birbirine bağlanmaktadır, biri büyüdüğünde hepsi büyür, bu eylem halindeki evrensel enerjidir. Mu devrindeki organizasyon şimdi geri dönmektedir, başlangıçta onu en küçük ölçeklerde uygulayın, işinizde uygulayın, evinizde uygulayın, okullarınızda uygulayın. “Ben tek bir kişiyim bir fark yaratamam, çünkü sesim duyulmaz” demeyin, fark yaratabileceğinizi bilin, evet sesinizi duyurabilirsiniz. Siz titreşiminizden sorumlusunuz, hepsi o kadar! Gerçeğinizi seçin ve kararlı olun, bu enerjinizin merkezini belirler. Özel bir zaman gelmektedir, verilen enerjiyi de armağanı da alın ve onları kullanmaya cüret edin. Güçlendirme tohumlarıyla Lemurya dönemini bir kez daha oluşturacaksınız. Yeniden buluşanlar sadece sizler değilsiniz, dünyadaki ışık grupları birbirleriyle buluşurken aynı şey cennette de vuku bulmaktadır, çünkü aşağıda nasılsa yukarda da öyledir! Tüm baş melekler büyük bir faaliyet içindedir ve bir araya gelmektedir. Lusifer Deneyinde rol oynamış olanlar bile cennette yeniden buluşmaktadır. Bunu özgür oyun alanındaki seçiminizle mümkün kılan sizsiniz, bu yüzden önünüzde saygıyla eğiliyoruz! Lemurya döneminde dünya üzerinde büyük teknolojiler ortaya çıkmıştı, çünkü teknolojiyi dengeleyen ruhsal gelişme de büyüktü. O en mutlu olduğunuz, yüksek benliğinizle tam bağlantı içinde yaşadığınız, her adımı birlikte attığınız bir devirdi.
__________________ Bulutlar ağlamasa yeşillikler nasıl güler? | Offline
| | |
Yetkileriniz
| Konu Acma Yetkiniz Yok Cevap Yazma Yetkiniz Yok Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok HTML-Kodu Kapalı | | | ALTIN ÇAĞ BİLGİLERİKültür ve Sosyal Aktivite ve Kitaplar ALTIN ÇAĞ BİLGİLERİ Konusunu hayatimdegisti.com Konuğumuz olarak inceliyorsunuz hayatimdegisti.com sitemizde yaşamınızı hemen degistirecek bir cok telkinli hipnoz mp3 vardir tesaduf eseri de buradaysanız mutlaka inceleyiniz üst link TelkinCD tıklayınız YENİ DÜNYAYA HOŞGELDİNİZ
2000 yılıyla ilgili kehanet senaryolarını hatırlıyor musunuz? Oysa hepimiz hala buradayız. Grup o kehanetlerin yapıldıkları tarihte geçerli olduklarını söylüyor.
İnsanlık olarak kaydettiğimiz ilerlemelerle bu sonucu değiştirdik. Başlatılan ve devam edecek olan olaylar var. Aradaki tek fark şu ... ayrıca bu konularda arama yapan konuklarımız var Kitaplar telkin cd indir izle İstanbul Kitaplar nerededir kimdir Kitaplar çekirdek inanç temizliği İzmir bursa Kitaplar hipnoz Kitaplar olumlama seminerleri eğitimi çaresi tedavisi Kitaplar hakkında bilgi bilinçaltı telkin cd telkin mp3 Kitaplar kuantum düşünce kitap haberi WEZ Format +3. Şuan Saat: 03:36 AM.
|