Dün Bir E-mail Aldım...

[Işıldayan Safir]

Çok etkilendim o nedenle paylaşmak istedim.

Dün bir e-mail aldım. E-maili gönderen kişi ölmek istediğini, yurt dışında ötenazi için başvurduğunu, artık hayattan bir beklentisi kalmadığını yazmış. İsim yok, e-mail adresi sadece sayılardan oluşuyor. Bu yazı onun için yazılmıştır."

Ölmek isteyen birine ne denir?
Ölmek isteyen birine ne söylersiniz?
Yaşarken son dileği ölmek olan biri, ölmeden önce son olarak ne diler…

Bir insanın geçmişle bağları çok kuvvetliyse,
Bir insanın kuvvetli bağları olduğu geçmişindeki insanlar göçüp gitmişse,
Gelecek, geçmişle iç içe geçmişse ve geçmiş geleceği ipotek altına almış ise ölümü de düşünebilir insan. Sanırım düşünebilir.

İnsan her şeyi düşünebilir. Yaşamayı düşündüğü gibi, ölmeyi de düşünebilir. Yaşamayı seçtiği gibi, ölümü de seçebilir.

Bana mesaj atan kişi, sana nasıl hitap etmeliyim, bilmiyorum. Adını belirtmemişsin. İstersen Barış diyeyim sana.

Barış,

Anne babanı kaybetmiş olman seninde hemen ve isteyerek aynı sonu yaşamanı gerektirmiyor. Sen onların bu dünyadaki hatıralarısın. Onlar sen yaşa diye dünyaya getirdiler seni. Belki onlar kendi anne ve babalarına verdikleri sözleri tutamadılar. Belki sana verdikleri sözleri tutamadılar. Yaşayamadılar. Keşke olsaydı, ama bir şekilde olmadı.

Sen yaşamalısın.

Bazen Tanrı'nın isteklerine boyun eğmek yapılacak en doğru şeydir.

Yarının sana neler getireceğini bilemezsin. Yarını görmeden bugün gitmek niye...

Sevgili Barış,

Baban cesaretli olmanı isterdi, tüm babalar gibi...
Bildiğin bir sonu, bilmediğin bir sona tercih etmek cesaretli insanların yöntemi değildir. Bilmediğin sonu, cesaretinle bildiğin bir son haline getirebilirsin. Kimi mutluluk der buna. Ben insanın Tanrısal gücü diyorum.

Baban, güçlü olmanı isterdi, tüm babalar gibi...
Annen sen hastalandığında uykusuz geceler geçirmedi mi başucunda? Bir an önce iyileş diye onca uğraşmadı mı? Şimdi annen yanında olsa ne derdi sana? Yüzünün ifadesi nasıl olurdu? Senin bu konuşmalarını duysa ne hissederdi?

Yapma,
Bu tarz konuşmak tarzım değilse de, neresinden tutarsan tut, doğru değil yapmayı düşündüğün.

Acını anlıyorum. Acıyı biliyorum. Acı duygusunu herkes gibi bende yaşadım. Acını unut demiyorum. Acınla yaşamayı öğren diyorum. İçinde ki anne baba sevgisiyle yaşamayı öğren. Sen onların bu dünyadaki gözlerisin. Senin gözlerinle görüp, işitiyorlar. Doğrusunu istersen, daha çok yer gezmeli, daha farklı lezzetler tatmalısın. Bugüne kadar yaptığın ne varsa, daha çok yapmalısın.

1 değil; mesela 2 çocuk sahibi olmalısın en az. Onlara verebileceğin en büyük hediyelerden biri de bu değil mi?

Bugün gelecekle ilgili hayallerini yaz bir kağıda. 5, 8 10 kaç tane ise... Ve her gün hayallerini gerçekleştirmek için uğraş ve her gün yeni hayaller kur.

Hayallerin gelecekle ilgili olsun ve geçmişteki güzellikler ile...

Ve istersen,

Seninle bir gün belirleyelim. Ve her yıl nerede olursak olalım, o gün o saatte seninle oturup, kahve içelim. Yaşadıklarımızı ve yaşayacaklarımızı anlatalım birbirimize... Ben bunu çok isterim.

Sevgili Barış,

Sen de ister misin?

Not: Mesajı atan kişi, yazılarımı takip ettiğini belirtmiş. Benimle iletişime geçmesini çok isterdim, ama bir daha ulaşamadım. Dilerim bu yazıyı okuyanlardan bir de Barış’tır.

Sevgili okuyucular, sizden de bir istediğim var. Sizler de düşüncelerinizi yazarsanız çok sevinirim. Belki yazdığınız bir cümle, başka bir yaşam için çok anlamlı olabilir. Belki tek bir satır...

Sevgi ve saygılarımla...

Siran Kaleli
Psikolojik Danışman


Alıntıdır.

[roseone]

Sevgili barış öncelikle başın sağolsun arkadaşım belki bu satırları okuma fırsatı bulursun... yaşadıgın acı'ya bilirim teselli işlemez fakat Allahın verdgi canı yanlız Allah alır. ve emin ol sevgili anne ve baban seni görüyor heranına şahit...ler bu durumun onların huzurlu olmasını engelliyor sevgili barış anne ve babanın ruhlarının huzur bulmasını istiyorsan yaşama sıkı sıkı tutun. anne ve babanı yoluna ışık tut içinde sevgileriyle varlıklarıyla yaşama tutun. Allaha sığın Allah verdiği derde dayanacak derman elbet veriyor sadece acına yenilme acını çek yaşayarak Bu yazı kimbilir kaç sayfaya dagıtılacak lütfen bizler böyle üzülüp derdine ortak olabiliyorsak Anne ve babanın üzüntüsünü düşün :(