KENDI IÇINE DOGRU YOLA ÇIKMAK
Bir insanin yapacagi en büyük yolculuk, kendi içinde yapacagi yolculuktur.
Çogumuz hayata kötümser ve karamsar bakiyoruz ve ne yazik ki hayalini kurdugumuz hayati yasayabilmek, hayallerimizi gerçeklestirebilmek için çaba göstermek konusunda da pek iyimser degiliz.
“Yasamak çok zor, her sey öyle olumsuz ki, hayatta kalma mücadelesi içindeyim, bu durumda hayallerimi gerçeklestirmeyi nasil isteyebilirim ki..” diye düsünenleri ve kolayca vazgeçenleri sik sik duyuyorsunuzdur.
Sanki “biri çiksa da kurtarsa beni” diye bekliyoruz, ya da “sihirli bir degnek olsa ve bana dokunsa, her sey düzelse” diye olmayacak hayaller kuruyoruz.
Tüm sorularin cevaplari, tüm sorunlarin çözümleri ve sihirli degnekler aslinda kendi içimizde.
Peki biz ne yapiyoruz; yüregimizin sesine degil, baskalarinin sesine kulak veriyoruz.
Çogumuz birilerinin bize sunduklarina razi durumdayiz.
Bir kenara çekilip, hayallerimizin, istek ve hedeflerimizin avuçlarimizdan birer birer kayip gitmesine seyirci kaliyor, sonra da üzüntümüzden eriyip tükeniyoruz.
Çevrenize söyle bir bakin, kaç kisi istek ve hedefleri için yilmadan çaba gösterdi ve basarili oldu, kaç kisi pes edip hayallerinden vazgeçti?
Oysa hepimizin kendine özgü, ulasilabilir hayalleri, heyecanlari olmali ve onlari doyasiya yasamaliyiz.
Her seye ragmen, her durumda mutlu olmak için mutlaka yapabileceginiz bir sey, atacaginiz bir adim vardir. Her zaman hayata yeniden baslayabilir, her seye yepyeni bir bakis getirebiliriz.
Son birkaç gündür ögrencilerim, danisanlarim ve dostlarimla yaptigim terapi ve sohbetlerim sirasinda yasamimdan örnekler anlatirken yeni bir “durum tanimlamasi” yapiyorum...
“Ben 2.5 yil önce kendime yepyeni bir yasam siparis etmistim, paketler önce yavas yavas geldi, simdi ise öyle hizli geliyor ki, ellerim doldu tasiyor, tatli bir telas, keyifli bir zaman darligi yasamaya basladim…” diye durumumu özetliyorum :-))
Evet, keyifli yasiyorum.
Sevinçliyim.
Benim gülmek için, dans etmek için ve kendimi huzurlu hissetmek için birilerine veya bir seylerin iyi gitmesine hiç ihtiyacim kalmadi. Birçok tanidigimin “ben olsam altindan kalkamazdim” diye degerlendirdigi zorluklari yasamama ragmen, içimde ki sevinci ve coskuyu kelimelerle tarif etmem mümkün degil :-)
“Peki bunu nasil basardin?...” diye soranlara verdigim yanitlari sizinle de paylasmak bana keyif verecek, begenip begenmemek, inanip inanmamak ve deneyip denememek size kalmis…
* Önce; BAGIMLILIKLARIMDAN KURTULDUM…
Ve hala da kurtuluyorum, ne kadar çok bagimliligim varmis :-))
* Sonra bir amacim olup olmadigini arastirdim, YOKMUS…
Hemen amacimi belirledim, kendime bir hedef seçtim ve her gün onlarca kez bunlari hayal ettim ve yüksek sesle sürekli tekrarladim.
* Kendimi tanimak için zaman ayirmadigimi, kendim olmadigimi ve hayatimi yasamadigimi fark ettim. Tabi hemen derin bir arastirmaya girip harika seyler kesfettim, hala da kesfetmeye devam ediyorum.
* Neler istedigimi ve gerçekten isteyip istemedigimi inceledim. Dogru yanitlari içsesimin “ilk söylediklerini” dinleyerek buldum. Içsesimin ilk söyledigi seyleri hayata geçirdigimde ise hiç pismanlik duymadigimi, keskesiz bir yasamin muhtesem oldugunu anladim.
* “Keske”siz bir yasam için sabirli olmak gerektigini ögrendim.
Hiçbir sey bir anda degismiyor, her degisimin kendine özgü bir gelisim süreci varmis.
Kararli ve cesaretli olmamin her kapiyi açtigini gördüm, biz sadece kararli olmali, sabirli ve küçük adimlarla yolumuzda azimle yürümeliyiz, çünkü hedeflerimize ancak küçük ve kararli adimlarla ulasabiliriz.
* Geçmiste yasadigim her seyden ders almayi ögrenip, geçmisimi sevgiyle özgür biraktim.
Yasam yolunda ilerlerken sürekli geriye bakmak dikiz aynasina bakarak araba kullanmaya benziyormus, ben de dikiz aynasina çok gerekli oldugu zaman bakip bir yere toslamadan önümü görerek ilerlemeyi seçtim:-))
* Ne yaptigima degil, çevreme nasil yararli olduguma, herkese ne kadar iyi seyler hissettirdigime dikkat ettim. Çünkü onlar benim aynamdi, onlarin geri bildirimleri bana isik tutuyordu.
* Tüm olumsuz inançlarimi degistirdim, (hala degistiriyorum).
“Neden” leri, “Ama” lari, “Belki” leri degil, NASIL olur, NASIL yaparimlari düsünmeye basladim.
* Her saniye sükrettim ve her soruldugunda “HARIKAYIM, ÇOK IYIYIM, BOMBA GIBIYIM” demeyi tercih ettim. Her gün belki onlarca, yüzlerce kez “Her sey mükemmel, kendimi mükemmel hissediyorum” diye tekrarladim.
* Her seyin OLUMLU YANLARINI görmeyi bir oyun haline getirdim. Inanin bana bu öylesine keyifli bir oyun ki, uzun zaman oynayinca hayat çok daha keyifli, eglenceli ve kolay akiyor…:-))
* Hiç, ama hiç bahaneler ve mazeretler arkasina saklanmadim.
* Içimde heyecan ve sevinç yaratmayan her seyden ve herkesten uzak durdum…
* Yasamina dokundugum herkeste olumlu bir iz birakmaya gayret ettim.
* Korkularimdan kurtuldum, hala ariniyorum…
* Esnek olmanin, basariya ve huzurlu olmaya giden yolun yarisi demek oldugunu ögrendim.
* Kendime güvenmeyi, kendimi sevmeyi ve iç sesimi dinlemeyi ögrendim. Çünkü firsatlari yakalamami saglayan seyin görmek degil, hissettiklerim oldugunu deneyimledim.
* Aradigim her seyin kendi içimde oldugunu kesfettim. Mutlulugun içimde oldugunu anladigimdan bu yana MUTLU EDILMEYI BEKLEMIYORUM.
Artik mutlu olmak için bir neden aramiyorum, nedensiz mutlu olmak için ne çok seye sahip oldugumu gördüm, nefes alabiliyor olmak, yürüyebiliyor olmak, konusabiliyor, görebiliyor olmak, saglikli olmak bunlardan sadece birkaç tanesi…
* Pek çok degerli sey ellerimden kayip gittigi için, sahip olduklarimin degerini onlari yitirmeden bilmeyi ögrendim. Ancak sahip olduklarimla yetinmeyip, yeni basarilar aramaya ve bulmaya basladim.
* Dünü ve yarini düsünerek, bu günü iskalamiyor, hayati ertelemiyorum, yapilmasi gereken ne varsa “BU GÜN” SIMDI YAPIYORUM… Keske ve eger diyebilecegim hiçbir seyi seçmiyorum…
Evet… ben uzaktan kumandali bir oyuncak degilim, baskalarinin bana sundugu hayati yasamayi degil, kendi yarattigim ve yönettigim bir hayati yasamayi seçiyorum.
Hadi simdi siz de biraz kipirdayin, kendiniz için bir seyler yapin ve unutmayin HEYECANINIZI ve HAYALLERINIZI yok etmek isteyenlerden UZAK DURUN…
Siradisi yasayin, baskalarini sasirtacak seyler yapin, inanin bu çok keyifli, size olumlu olarak geri dönüyor, standart yasamaktan kaçinin, kimseyi taklit etmeyin, kendinize özgü bir yasam biçiminiz olsun ve kendi dogrulariniza göre yasamaktan vazgeçmeyin.
Yerine göre vazgeçmeyi ya da vazgeçmemeyi bilmelisiniz, çünkü bazen vazgeçmek, bazen de vazgeçmemek bir erdemdir… Aradaki farki anlayabilecek farkindaligi gelistirin.
Hayata, sevgiye ve iliskilere kosullar koymayin, fazla beklentiye girmeyin, kosulsuz ve beklentisiz sevin, kosulsuz ve beklentisiz yasayin.
Risk almaktan korkmayin, bizi tutsak eden sinirlamalarin ötesine geçmek ve gelismek risk almaktan korkmamayi gerektirir. Yasam boyu ögrenmeyi unutmayin, hayat her saniye bize yeni seyler sunar, ögrenin ve paylasin.
Bütün yazdiklarim yürekten koparak gelen ve yasayarak derinden ögrendiklerimdir, pek çok kitapta yazan seylerle benzerlik gösterebilir ama bunlar benim gerçekten yasadiklarim, daha önce okudugum pek çok kitabin hiç birisi ise yaramamis ve ben karanligin en koyu oldugu yere yuvarlanmistim, sonra çikis basladi ve ortaya bu deneyimlerle birlikte yeni simdi ki BEN çikti…
Her sey gönlünüzce olsun, hosçakalin…
Selma Candan
NLP & Reiki Master
15. 06 . 2005
Yazıyı Ekleyen : Selma CANDAN
http://www.candanreiki.com