Adlî Tıp Işleri artıyor
Bir senede On Beş Bine Yakın İş Görüldü
Son Posta, 7 Temmuz 1934
Adlî tıp işleri umumî müdürlüğünün işleri her sene artmaktadır. Müdürlüğün yaptığı 18 senelik bir grafik bunu göstermektedir.
1332 senesinde Osmanlı imparatorluğunun nüfusu (35) milyon iken Adlî Tıp müessesesi bir sene içinde (900) işe bakmıştır. Bunlardan (165)i Tıbbı adlî meclisinde (128)i morgda, (36) sı müşahadehanede (101) kimyahanede tetkik edilmiş (470) de idari muamelâta ait evrak gelmiş ve gitmiştir.
Buna mukabil geçen 933 senesinin meclis 1670 hastayı tetkik etmiş, morg (302) ceset üzerinde çalışmış, müşahadehaneye (707) deli gelmiş, kimyahane (640) madde tahlil etmiş. 11337 de idari muamelâta ait iş iş görülmüştür. Bu sene işler daha fazla artmıştır. Bugüne kadar meclise 1770, morg 307, müşahedehaneye 875, kimyahaneye814 iş gelmiş ve idarî muamelât için 12848 iş kaydedilmiştir.
Tıpbıadlî işlerinin artmasına sebep olarak memleket umumî irfan seviyesinin artmakta olduğu gösterilmektedir. Eskiden aileler ölülerinin morgda otopsi yapılmasına kat’iyyen müsaade etmezlerdi. Şimdi ufacok bir şüphe görülen cesedin morga nakli için bizzat aileler müracaat etmektedir.
Vereme karşı Bir zafer arefesinde miyiz?
Amerikalı bir doktor mühim bir madde keşfetmiş
Vakit, 8 Kânunusani 1930
Amerika gazetelerinin verdiği malûmata göre Amerikanın en meşhur verem mütahassısı Dr. Vilyam Çarles Vayit, Amerika fen cemiyetine hitaben irat ettiği bir nutukta verem mikrobunun vücuda gtirdiği sükkerî bir maddenin keşfolunduğunu ve bunun beşerî hücre ile basil arasında irtibat vasıtası teşkil ettiğini söylemiştir.
Doktor Vayit bu madenin, veremin inkişafında aslî bir sebep teşkil ettiğini ilâve etmiş, buna karşı şekerin kimyevi tesiratı teşevvüşe uğratılırsa veremin tedavi edileceğini iddia etmiştir.
Öpüşmeyiniz!
Verem eksilmiyor, artıyor
Emanet yeni hastane inşasını tesri edecek
Vakit, 2 Kânunusani 1930
Veremle mücadele cemiyeti faaliyetine devam etmekte, açtığı dispanserlerle müracaat eden hastaların tedavisine çalışmaktadır.
Bu meş’um hastalığın esaslı tedavisini gıda teşkil ettiğinden hastalara muntazaman yumurta, süt ve et verilmektedir.
Fakat maalesef varidatın azlığından lâzım olan muavenetin ancak onda biri yapılmaktadır. Bu kadar insanî bir gaye için çalışan cemiyetin bütün varidatı 2-3 bin lira içindedir.
Bunun içindir ki cemiyet en esaslı sâyiini veremden korumak için alınması lâzım tedbirlere neşriyata ve propogandaya vermiştir. Propoganda ve tavsiyeler afişler ve filimler vasıtasile yapılmakta ve bunların ruhunu şunlar teşkil etmektedir:
Öpüşmeyin, musafaha etmeyin, yerlere tükürmeyin, lüksün yerine gıdayı tercih edin.
Şehirde verem artıyor mu, eksiliyor mu? Cemiyetin faaaliyeti, İstanbul için ne kadar yataklı bir verem hastanesine ihtiyaç var ve bunun için ne yapılıyor?
Bu mühim suallerimize Veremle mücadele reisi şu cevapları veriyor:
-Maalesef size verem eksiliyor diyemiyeceğim. Bilâkis arttığını tahmin ediyorum. Çünkü el’an bir çok aileler gıdanın hayatta oynadığı rolü takdir etmemiş bulunuyorlar.
İyi gıda, az süs ve eğlence yerine iyi süs ve eğlence az gıda cihetini kabul ediyorlar. Elimizde nice hasta çocuklar var ki bu telâkkinin kurbanıdırlar. Gıdanın başta verem olmak üzere bir çok hastalıklar üzerinde en kısa bir zamanda ne iti tesirler bıraktığını dispanserlerimizde görünüz. Varidatımız çok az. Bunun için ancak (200) kadar hasta ile meşgul olabiliyoruz. Mesaimizin mühim bir kısmını halka korunma tedbirleri öğretmiye hasrediyor, kadınları öpüşmekten erkekleri musafahadan kurtarmıya, mikrop alma tehlikesine karşı ihtiyat göstermelerine çalışıyoruz.
Kanaatime göre İstanbula, lâakal (500) yataklı bir verem hastanesine ihtiyaç vardır. Emanetten kuvvetli vait aldık. 200 bin lira sarfederek bir hastane inşası işini tesri edecektir. Emanetin yapacağı bu hastanenin (100) yataklı olacağını tahmin ediyorum.
Beş milyon mikrop
İkdam, 7 Kanunusani 1929
Zabita bir doktorun otomobilinden milyonlarca tifo, verem ve influenza mikroplarını ihtiva eden beş tübü aşirmiş olan eşhası aramaktadir.
Genç kızlar ve kadınlar Yüzünüzdeki sivilcelerden nasıl kurtulursunuz?
Haber Akşam Postası, 29 İlkteşrin 1937
Muntazaman bir gıda tatbik etmek suretile bu dertten kurtulmak mümkündür. Çok defa genç kızların ve kadıların yüzlerine musallat olan sivilceler, gençlik hastalığından başka bir şey değildir. Bunlar, bilhassa kuru ve ince derililerde görülüyor.
Sivilceler, umumiyetle, gruplar halinde çıkar ve yüzün muhtelif yerlerine serpilir. Bunlar, kendiliklerinden kaybolur ve birkaç hafta sonra birdenbire tekrar baş gösterirler. Bu sivilceler, ayni zamanda, derinin ekzamaya müsait olduğuna da bir delildir. Bunları tedavi etmek kabildir. Evvelâ muntazam bir gıda rejimi tatbik etmek lazımdır. Eğer dikkat etmişseniz sivilceli bir kadının, içinde baharat bulunan bir yemekten sonra, sivilcelerinin daha bariz, daha kırmızı bir vaziyette meydana çıktığını görmüşsünüzdür. Tahrik edici, çok biberli, içinde azot bulunan, inhilal edici veya toksik yemeklerden vazgeçilmelidir.
Çok baharlı yemek ve içkiler şunlardır:
Biber, hardal, kahve, şarap, alkol… Çok azotlu gıdalar; et, balık, sucuk, pastırma ve sairedir. Bayat etler, kuşlar, bayat balıklar, inhilal edici gıdalardır. Tercih edilmesi lazım gelen şeyler sebze ve meyvadır.
Umumiyet itibariyle sivilceler peyda olunca, deride bir müvazenesizlik var demektir.
Deriyi normal bir vaziyette bulundurmak gayet basit bir iştir: Hafifçe asildi sabunlar, kremler ve saire kullanılır. Derinin yağlanmasına karşı da besleyici ve içinde lanolin bulunan kremlerle, çok yağlı ve asildi sabunlar kullanılmalıdır.
Sivilcelere karşı en fazla şayanı tavsiye merhemler, gayet az miktarda asid ve salisilik ve laktik ihtiva eden merhemlerdir.
İçinde (D) vitamini bulunan merhemlerle yapılan son tecrübeler çok iyi neticeler vermiştir.
Sivilcelerden şikayeti olanlar, soğuktan, rüzgarda çok kuvvetli güneşten korunmalı, bunun için de yüzlerini iyice yağlamalıdırlar.
Son yapılan tıbbi tetkikler deri sıhhatinin vücutta bulunan vitaminle sıkı sıkı münasebeti olduğunu göstermiştir. Deri üzerinde çok iyi tesir yapan vitaminler A, B ve F vitaminleridir.
Bilhassa F vitamini, güzellik ve sıhhat üzerinde büyük bir tesir icra etmektedir. Bu vitaminleri bize tereyağ temin eder. Diğer taraftan bazı güzellik kremleri de bu vitaminleri, hariçten vücudumuza vermektedir.
Hülasa sivilceler tehlikeli birşey değildir. Fakat unutulmaması icap eden nokta bu sivilcelerin, vücudun ekzamaya müstait olduğunu göstermesidir.
Lokantalarda havlu yerine ince kâğıd verilecek
Akşam, 31 Mart 1938
Lokantalarda müşteriye verilen havlılar çok pis ve bir çok hastalıkların sirayetinde âmil oldukları görülmüştür. Belediye, lokantaların havlu kullanmalarını tamamile menetmiştir. Müşteriye ince kâğıd verilecek ve bütün havlular ve peşkirler kaldırılacaktır. Bu emir, derhal tatbik edilecektir.
Evlendikten sonra Zevceniz erkek çıkarsa ne yaparsınız?
Biri kadın, biri erkek olarak birleştiler, ikisi de erkek olarak ayrıldılar
Vakit, 15 Şubat 1930
Kadınların erkek olmaları devam etmekte ve bazen garip hadiselere sebebiyet vermektedir!
İçel vilâyetinde, Silifkenin Tosmurlu köyünde de senelerce uzun saçı, dallı entarisile yaşıyan bir kızın erkek olduğu anlaşılmıştır. İşin tuhaf ve garip ciheti erkekliğin evlendikten sonra meydana çıkmasıdır!
Bu enteresan hadise hakkında aldığımız tafsılâta göre hadisenin kahramanı Emine H. (şimdi bittabi efendi!) dir. Bu kızcağızı ayni köyden birisile evlendirmişler, aradan günler geçmiş ve bir gün kocasının gördüğü lüzum üzerine Emine H. Sıhhiye müdürlüğünde muayene edilmiştir.
Kabile muayene neticesinde Emine H.ın vücudunda sezdiği tabiiliği Sıhhiye müdürüne anlatmış ve Emine H. memleket hastanesine sevkedilmiş ve burada yapılan bir ameliyat Emine Hanımı Emin Ef. yapmıştır.
Emine Hanımın sağ tarafında bir fıtık, sol kasığında bir yumurta safenin üst kısmında da iptidai bir vaziyette erkeklik uzuvları, yarık olan safenin alt kısmında da gene cildi bir safiha bulunmuş ve ameliyat vucüda tabii vaziyetini vermiştir.
Neticede kadın olarak köyünden gelen Emine, köyüne ceketi, pantolonu ve elinde bastonile dönmüştür.
Şimdi bir aylık koca, düğün için yaptığı masrafa acır ve başını iki eli arasına alarak düşünürken Emin Ef. bu işe kıs kıs gülmekte imiş.