Albay
Üyelik tarihi: Dec 2008
Mesajlar: 432,578
Tesekkür: 0
429 Mesajinıza toplam 518 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Niels Bohr Niels, Kopenhag'da
görkemli bir konakta dünyaya geldi. Babası üniversitede fizyoloji profesörüydü.
Niels çocukluk yıllarında hımbıl görünümüyle hiç de parlak bir gelecek
vaadetmiyordu. ileride seçkin bir matematikçi olan kardeşi Harald da pek farklı
değildi.İki kardeşin en çok hoşlandıkları şey anneleriyle tramvaya binip
kenti dolaşmaktı. Bir keresinde, boş tramvayda anne can sıkıntısını gidermek
için olmalı, çocuklara masal söyler. Anlamsız bakışları, sarkık yanakları ve
açık ağızlarıyla duran iki oğlanı uzaktan izleyen bir yolcu, Zavallı kadın, bu
iki şapşala bir şey anlattığını sanıyor! demekten kendini alamaz. Niels Bohr'un
bir çocukluk anısı bu.Oysa Niels'in okul yılları son derece parlak
geçer. Babasının entellektüel ilgi alanı genişti: Biri felsefeci, biri dilci ve
biri fizikçi üç arkadaşıyla her Cuma akşamı bir araya gelir, düşün dünyasında
olup bitenleri tartışırlardı. İki oğlan da bir köşede oturup uzun süren
tartışmaları sessizce izlerlerdi. Özellikle Niels'in spekülatif düşünceye yakın
bir ilgisi vardı. Nitekim, üniversitede fiziğin yanısıra ilginç bulduğu felsefe
derslerini de kaçırmazdı.Niels Bohr üniversiteyi üstün başarıyla
bitirip; yirmi iki yaşında Danimarka Bilim Akademisi'nin altın madalya ödülünü
alır. Delikanlının sonradan unutulan bir başarısı da İskandinav dünyasında
tanınmış bir futbolcu olmasıydı. Bohr 1911'de doktora çalışmasını tamamlar
tamamlamaz J.J. Thomson'la çalışmak üzere Cambridge-Cavendish Laboratuvarı'na
koşar. Ancak genç bilimadamı burada umduğunu bulamaz. Herşeyden önce, İngilizce
bilgisi yetersizdi; çevresiyle verimli iletişim kuramıyordu.Sonradan,
daha önce Rutherford'un olağanüstü yeteneğini farketmiş olan Thomson, nedense
Danimarkalı gence sıradan biri gözüyle bakıyordu. Tartışmalı bir toplantıda
Bohr'un ileri sürdüğü bir çözümü Thomson irdelemeksizin yanlış diye geri
çevirir; ama daha sonra aynı düşünceyi kendisi dile getirir. Bu olayı içine
sindiremeyen Bohr yeni bir arayış içine girer.Bu sırada bilim dünyasının
parlayan yıldızı Rutherford'dur. Katıldığı bir konferansında Rutherford'un
coşkusu ve atılım gücüyle büyülenen Bohr, Cavendish'i bırakır, Manchester'de
onun ekibine katılır. Rutherford deneyciydi, Bohr ise kuramsal araştırmaya
yönelikti. Ama iki bilimadamı arasında başlayan ilişki ömür boyu süren dostluğa
dönüşür. Öyle ki, Bohr biricik oğluna hocanın ilk adı Ernesti verir. Oysa,
bursunun tükenmesi nedeniyle Manchester'de yalnızca altı ay kalabilmişti.
Bohr'un bilimde ilgi odağı atom çekirdeğine ilişkin deney sonuçları
değil, kuramsal bir sorundu: Bir elektrik birimi olan elektronun atom
kapsamındaki davranışının bilinen fizik yasalarına ters düşmesinin nedeni ne
olabilirdi? Normal olarak, pozitif yüklü çekirdeğin çevresinde dönen negatif
yüklü elektronun, devinim sürecinde, elektromanyetik radyasyon salarak enerji
yitirmesi ve çekirdeğe gömülmesi; atomun çökmesi gerekirdi.Max Planck'ın
kara-cisim radyasyon katastrofuna benzer bir katastrof! Planck karşılaştığı
sorunu E = hf denklemiyle açıklamıştı. Bu sorun da belki kuvantum kavramına
başvurularak açıklanabilirdi. Hiç değilse Niels Bohr böyle
düşünmekteydi.Sorun, spektrum analizi ya da spektroskopi denen konu
kapsamındaydı. Bohr çizgi spektrasına ilişkin bir formülden nedense habersizdi
(Bohr, formülü bir meslekdaşının yardımıyla sonunda öğrenir. Okul ders
kitaplarına bile geçen formülün, Bohr'un gözünden kaçmış olması
ilginçtir).Bir aritmetik oyununu andıran işlemi 1885'de Balmer adında
İsviçreli bir lise öğretmeni bulmuştu. Buna göre, örneğin, hidrojen
spektrumundaki kırmızı çizginin frekansını saptamak için, 3'ün karesi alınır, l
bu sayıya bölünür, çıkan bölüm 32.903.640.000.000.000 sayısıyla çarpılır. Yeşil
çizginin frekansı için işleme 4, mor çizginin frekansı için 5'le başlanır.
Balmer, formülünü ortaya koyduğunda hidrojen spektrumunda yalnızca üç çizgi
biliniyordu. Sonra bulunan çizgiler için işleme 6, 7, 8, ... sayılarıyla
başlanır. Bohr 1912'de Kopenhag'a döndüğünde çözüm aradığı problemi
birlikte getirmişti. Atomun yapısını açıklamaya çalışan Bohr için Balmer formülü
niçin önemliydi? Yanıt basittir: Bohr, Planck sabiti h'yi kullanarak bu formülle
enerji kuvantalarından oluşan spektrumu açıklayabileceğini
görmüştü.Başka bir deyişle, formülün sağladığı ipucuyla atomların
normalde neden enerji salmadığı, elektronların neden hız kaybedip çekirdeğe
gömülmediği açıklık kazanmaktaydı. Bohr'un o zaman bilinen fizikle bağdaşmaz
görünen görüşü başlıca dört nokta içeriyordu: (1) Elektron, olası tüm
yörüngelerde değil, yalnız enerjisi Planck sabitiyle bir tam sayının çarpımına
orantılı olan yörüngelerde devinir. (2) Elektron, enerji değişimiyle
kuvantum yörüngelerinin birinden öbürüne geçebilir; ancak çekirdeğe en içteki
yörüngeden daha fazla yaklaşamaz. (3) Bir kuvantum yörüngede devinen
elektron bir iç yörüngeye düşmedikçe radyasyon salmaz. Bu düşüş belli bir
miktarda ışık enerjisi üretmekle kalır. Üretilen enerjinin frekansı iki yörünge
arasındaki enerji farkının Planck sabitine bölünmesine eşittir: (4) Bir elektronun taşıyabileceği
enerjiler sınırlıdır ve bu kesintili enerjiler atomun kesintili çizgi
spektrumunda yansır.Atom yapısının anahtarını, salınan ışığın
spektrumunda arayan bu görüşün, birtakım gözlemlere açıklık getirmekle birlikte,
doğruluğu kuşku konusuydu. Bir kez aynı gözlemler başka hipotezlerle de
açıklanabilirdi. Sonra, elektronların Bohr'un öngördüğü biçimde davrandığını
gösteren somut kanıtlar da ortada yoktu henüz. Kaldı ki, kuvantum yörüngeleri
düşüncesi olgusal dayanaktan yoksundu. Bohr'un hipotezi öncelikle
hidrojen spektrumunu açıklamaya yönelikti. Gerçi olgusal olarak henüz
yoklanmamıştı, ama hipotezin Balmer formülünde yer alan sayının anlamını
belirginleştirmesi, geçerliği açısından önemli bir avantaj sağlamaktaydı.
Ayrıca, Bohr'un değişik kuvantum yörüngelerinin enerjilerini veren formülü,
önerdiği atom kuramına istenen belirginliği kazandırır: (Formülde m elektron kütlesini, e
elektrik yükünü, h Planck sabitini göstermektedir. Bu harflerin deneysel olarak
saptanan değerleri formülde yerlerine konduğunda, bir saniyedeki titreşimi
gösteren sayı, 32.903.640.000.000.000, elde edilmektedir. Barmel'in bulduğu bu
sayıya Rydberg sabiti de denmektedir).Bohr oluşturduğu atomun kuvantum
kuramını yayımlamadan önce Rutherford'un incelemesine sunmuştu. Rutherford
herşeyde basitliği arayan titiz bir kişiydi. Bohr'un yazısı karmaşık, uzun ve
gereksiz yinelemelerle doluydu. Rutherford düzeltilmesini gerekli gördüğü
noktalara değindikten sonra, Çalışman gerçekten ilginç; kuramının atoma ilişkin
pek çok probleme çözüm getirici nitelikte olduğunu söyleyebilirim, diyerek genç
bilimadamını yüreklendirmişti.Bohr'un kuramı 1913'de ingiltere'de
yayımlanır. Ne var ki, bilimadamlarının bir bölümünün tepkisi olumsuzdur: onlara
göre, ortaya konan, bir kuram olmaktan çok rakamlarla oluşturulan bir
düzenlemeydi. Oysa, başta Einstein olmak üzere kimi bilimadamları, çalışmanın
büyük bir buluş olduğunu farketmişlerdi. Kuramın, spektroskopi biliminin atomik
temelini kurduğu çok geçmeden anlaşılır. Bir yandan da kuramı doğrulayan
deneysel kanıtlar birikmeye başlar.Kopenhag Teorik Fizik Enstitüsü
başkanlığına getirilen Bohr 1922'de Nobel Ödülü'nü alır. Artık kısaca Bohr
Enstitüsü diye anılmaya başlayan Enstitü'ye dünyanın pek çok ülkesinden genç
fizikçilerin akım başlar (Bunlar arasında Heisenberg, Pauli, Gamov, Landau gibi
sonradan ün kazanan genç araştırmacılar da vardı). Kısa sürede dünyanın en canlı
bilim merkezine dönüşen Enstitü bir grup üstün yetenekli genç için bulunmaz bir
eğitim ortamı olmuştu. Bohr hem bilgin kişiliği, hem insancıl
davranışlarıyla büyük hayaller peşinde koşan bu gençlere yetkin bir örnek, esin
kaynağı bir öncüydü. O, ne Rutherford gibi dış görünümüyle sarsıcı, ne de
Einstein gibi arabaya tek başına koşulan attı.Bohr çalışma yaşamında
sergilediği istenç gücünün yanısıra neşe ve mizahıyla gönülleri fethetmesini
biliyordu. Bir keresinde tartıştıkları bir teori üzerindeki sözlerini şöyle
bağlamıştı: Bu teorinin çılgınca bir şey olduğunu biliyoruz. Ama ayrıldığımız
nokta, teorinin, doğru olması için yeterince çılgınca olup olmadığıdır.
Danimarka baştacı ettiği bu insanla ne denli övünse yeridir.
Siyaset, Bilim Ve Tarih Bilinci (Doğan Özlem )The Benefits Of TreesEnerji TasarrufuAlternatif Ucuz Enerji KaynaklarıErozyonun Tanımı Ve ÇeşitleriDünyamızın HareketleriDoğalgazDeve KuşlarıTeknolojik CellatlarımızKüresel IsınmaÇimento İşkolu Ve SorunlarıAtmosferin Başlıca Gaz KirleticileriNükleer EnerjiYapay KristallerHyrogen Fuel The Fuel Of FutureKentiçi Ulaşımı Ve Çevre SorunlarıPrcı HakkındaÇevre Kirliliği Ve SonuçlarıSivil SavunmaUluslararası Hukuk Ve Çevre Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir? Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz. Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım? Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.
25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz. |