Albay
Üyelik tarihi: Dec 2008
Mesajlar: 432,578
Tesekkür: 0
429 Mesajinıza toplam 518 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Yeni Bir Beyin Sinirbilim uzmanları, bırakın beyin naklini akıllarından
geçirmeyi, beyin dokusu nakli yönünde ilk deneysel adımlar atmadan çok önce,
bilim adamları bu tür olası bir cerrahi girişimin sonuçlarını enine boyuna
tartıyorlar, beyin nakli ameliyatında alıcı mı, yoksa verici mi olmanın daha iyi
olduğu sorusuna bir yanıt getirmeye çalışıyorlardı. Bir başka deyişle,
Tom ile beyinlerinizi değiş tokuş ettiğinizi varsayalım. Bu durumda gerçek siz,
beyni Tom'un bedenine iliştirilmiş kişi midir yoksa Tom'un beyninin nakledildiği
kişi midir?Bu sorunun yanıtının Tom'un bedenindeki kişi olduğu
kanıtlanabilir, çünkü yaşamınızın en özel ve su yüzüne çıkmasından en çok
çekindiğiniz ayrıntıları bilen o. Bedeninizi daha önce taşıyan kişinin dizinde
bir sorun olabilir, ama o bunun nedenini bilemeyecektir. Beyin değiş
tokuşuyla ilgili kuramsal görüşlerini toparlayan Tufts Üniversitesi bilim
adamlarından Daniel Dennett, böylesi bir alışverişin hiç de adil olmadığı
sonucuna varıyor, Şimdiki bedenimle ilişkimin kesildiği açıkça ortadaydı, ama
beynimden soyutlanmam olanaksızdı. Deneyimlerim beyin naklinde kişinin
genellikle alıcıdan çok, verici olmak istediğini gösteriyor diyordu.Tüm
beyin nakli günümüzde de bilimkurgu özelliğini koruyor. Bilim adamları böylesi
bir şeyin tümden olanaksız olduğunu düşünüp bir yana atmasalar da, gerekli
bağlantıların aşırı karmaşık olmasından ötürü, bunun en azından önümüzdeki 20
yıl içinde gerçekleşemeyeceğine inanıyorlar. Öte yandan, beyin hücreleri
naklinin geleceği söz konusu olduğunda, bunun çok farklı bir şey olduğunu öne
sürüyorlar.Beyin Hücresi Nakilleri ve SonuçlarBugüne dek yapılan
beyin hücresi nakilleri farklı sonuçlar ortaya koydu. Sözgelimi, bir milyonu
aşkın Amerikalıyı giderek devinim ve konuşma yetisinden yoksun bırakan parkinson
hastalığının sağaltımına bir gözatalım. Hastalık, iletilerin beyinden bedenin
öteki bölümlerine gönderilmesinde etkili olan dopamin adlı kimyasalı üreten
beyin hücrelerinin giderek bozulmasından kaynaklanıyor. 10 yıl kadar
önce İsveçli bilim adamları insan dölütünden aldıkları dopamin üreten hücreleri
parkinsonlu hastaların beyinlerine aktarmaya başladılar. Bu işlem sonucunda
hastaların bir bölümünün devingenliğinde olumlu bir gelişme meydana geldiyse de,
bu gelişme genellikle kısmi oldu, kimilerinde de hiçbir gelişme olmadı.
Yöntem zamanla daha başarılı olsa, kürtajla alınan dölüt hücrelerinin
kullanılması yönündeki törel sorunların üstesinden gelinse bile gelecekte yaygın
biçimde uygulanması çok güç. Çünkü bu işlemde her hasta için 15 dölütten alınan
hücrelerin hiç beklemeden aktarılması gerekiyor.Durum böyle olmakla
birlikte, Başkan George Bush'un deyimiyle, Beynin On Yılı sona ererken
sinirbilim uzmanları beyin hücre nakillerinin parkinson ve lzheimer gibi
hastalıkları iyileştirmese bile en azından durduracağına giderek inanıyorlar.
Daha bir yıl öncesine dek bile böylesi birşeye saçmalık gözüyle
bakılmaktaydı. Gelgelelim, geçenlerde, dölüt aşamasındaki beyin hücrelerinin
herhangi türde beyin hücresine dönüşebilen, sinir ucu hücreleri adı verilen ana
hücreler içerdiğinin bulunmasıyla birlikte bu görüş de geçerlilik kazandı.
Harvard Tıp Fakültesi bilim adamlarından Dr. Evan Snyder, bu hücrelerden
aldığı örneklerle laboratuvarda kitle üretimine geçti. Snyder, hücrelerin
zarar gören erişkin beynine aktarılmaları durumunda ölü hücrelerin yerini
tutmalarını bekliyor.Tıp uzmanları, eğitimlerini aldıklarına kendilerine
erişkin beyninin esnek olmadığı, bir başka deyişle, sinir hücrelerinin
kendilerini yenileyemedikleri öğretildi. Bıçakla elinizi kestiğinizde, deri yeni
hücreler ürettiğinden kesiğin açtığı yara birkaç gün içinde kapanırken, beyne
kötü bir şey olduğunda böylesi bir onarıma tanık olunmuyordu. Acaba bu neden
böyleydi? Snyder, bugüne dek, beynin plastik olmadığı, yeni hücreler
üretmediği, bireyin gereksindiğinden çok daha fazla sayıda beyin hücresiyle
doğduğu, ancak yaşlandıkça bunların sayısının giderek azaldığı görüşü egemendi.
60'lı yılların başlarında dirimbilimciler erişkin fare beyninin iki yerinde yeni
hücreler üretildiğini buldular.Ne var ki söz konusu buluş kemirgenlere
özgü önemsiz bir özellik olarak yorumlanarak hemen unutuluverdi. 80'li yılların
ortalarında Rockefeller Üniversitesi'nden Fernando Nottebohm, erişkin bir
kanaryanın beyninin günde 20 bin gibi bir hızla yeni sinir hücreleri
üretebildiğini keşfederek kuşbeyinli kavramına yeni bir boyut getirdi.
Başka bilim adamları da balık ve sürüngenlerde benzer bir özelliğe
dikkat çekmelerine karşın, insanların da aynı özelliğe sahip olup olmadıkları
yönünde kesin bir kanıt elde edilemedi. İşin aslına bakarsanız, çoğu sinirbilim
uzmanı böylesi bir olasılığı aklından bile geçirmiyordu.Snyder ise bu
konuda pek emin değildi. Doğa birçok canlıya bu özelliği bağışlarken,
insanoğlunu böylesi bir nimetten yoksun bırakması anlaşılır gibi değildi.
Snyder, 1992 yılında, fare beyinlerinden sapı andıran hücreler
aldıklarını ve bunları yapay olarak yetiştirdiklerini belirten bir rapor
yayımladı. Daha sonra, sinir hücreleri beynin hücrelerin yenilenmediği bilinen
çok küçük bir bölgesinde yok olan bir dizi fare üreten Harvard Tıp
Fakültesi'nden Dr. Jeff Macklis ile birlikte çalışmaya başlayan Snyder, kendi
ürettiği hücreleri bu farelere aktardı. Hücreler hızla beynin zarar
gören bölgesini saptayarak kendilerini yenilediler. Sinir ucu hücrelerini
farelerdeki çoklu sklerozu andıran bir tür hastalığın sağaltımında kullanan
Snyder, en son çalışmasında felç gibi kitlesel beyin hastalıklarını da sinir ucu
hücreleriyle sağaltmayı başardı.Farelerle ilgili her gelişme gerçekte
insanlar için de atılmış bir adım sayılıyor. Bu tür bulgular her geçen gün
artıyor. Son üç yıl içinde bilim adamları beyin hücrelerinin insanı andıran kimi
maymun türlerinde de kendilerini yenilediklerini ortaya koydular. En önemli
bulgu ise geçen yıl elde edildi. İsveç Halk Enstitüsü'nden Fred Gage ve ekibi
sinir hücrelerinin insan beyninin bellek ve öğrenmeden sorumlu hipkampus
bölgesinde üretildiğine tanık oldu.Yeni Bir BuluşGage'nun buluşu
Snyder'in verileriyle birlikte değerlendirildiğinde sonuç çarpıcıydı. Buna bir
de Princeton Üniversitesi'nden bir ekibin geçen ay elde ettiği bir buluş
eklenince, bilim dünyasında yer yerinden oynadı. Sözkonusu ekip erişkin makak
maymunlarının beyinlerindeki en karmaşık bölge olan beyin zarında sürekli olarak
yeni hücreler üretildiğine tanık oldu. Artık bilim adamları beyin
hastalıklarının eninde sonunda iyileştirileceği konusunda son derece umutlular.
2020 yılına gelindiğinde bu tür sorunlara çözüm getirecek yöntemlerin
geliştirilmiş olacağına inanılıyor.Tüm beyin nakli denli çarpıcı olmasa
bile, beyin hücrelerinin bir başkasına aktarılması da kimi felsefik sorunları
gündeme getiriyor. Kimi bilim adamları bu tür bir uygulamanın bellekte bir
değişime neden olup olmayacağını, yeni hücrelerin eski anıları silip
silmeyeceğini sorguluyorlar.Snyder, tüm bunların metasinirbilim
olduğuna dikkat çekerek, hücrelerin geçmişte yaşananları anımsamak yerine onları
barındıran kişiden etkileneceklerine inandığını belirtiyor ve bu yüzden verici
olmaktansa alıcı olmayı yeğlediğini öne sürüyor.
Siyaset, Bilim Ve Tarih Bilinci (Doğan Özlem )The Benefits Of TreesEnerji TasarrufuAlternatif Ucuz Enerji KaynaklarıErozyonun Tanımı Ve ÇeşitleriDünyamızın HareketleriDoğalgazDeve KuşlarıTeknolojik CellatlarımızKüresel IsınmaÇimento İşkolu Ve SorunlarıAtmosferin Başlıca Gaz KirleticileriNükleer EnerjiYapay KristallerHyrogen Fuel The Fuel Of FutureKentiçi Ulaşımı Ve Çevre SorunlarıPrcı HakkındaÇevre Kirliliği Ve SonuçlarıSivil SavunmaUluslararası Hukuk Ve Çevre Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir? Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz. Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım? Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.
25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz. |