Albay
Üyelik tarihi: Dec 2008
Mesajlar: 432,578
Tesekkür: 0
429 Mesajinıza toplam 518 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| İçeriden Öğrenenler Ticareti (Insıder Tradıng) Ve Türkiye'de Muhasebenin Yatırımcılara Bilgi Sağlama
Sermaye piyasasına aktarılacak bilgiler hiç
kuşkusuz düzenli olarak çalışan bir muhasebe sisteminin varlığı sonucu
olacaktır. Muhasebe sistemi ne kadar düzenli ve sistematik olursa,
yatırımcıların bilgi edinmeleri o kadar zamanlı olacaktır. Sermaye piyasasında
esas olan "güven" ve "açıklık" ilkelerinin varlığını sürdürmesini sağlayan
koşullardan biri de bilginin taraflara eşit olarak dağılmasının sağlanmasıdır.
Çünkü bilgi sermaye piyasasının kalbidir.
İçeriden Öğrenenler, Bilgide Eşitlik, Bilgilenmiş Piyasa. GİRİŞ
Bilgi sermaye piyasasının kalbidir; bu piyasada ticaretin çoğunluğu
bilgilerin gösterdiği yollar sayesinde gerçekleştirilir. Sermaye piyasası aynı
zamanda içsel ekonominin beyni olarak kabul edilir ve bu piyasadaki herhangi bir
aksama ya da başarısızlık ekonomide önemli hasarlara yol açması anlamını taşır.
Sermaye piyasası tanımını kısa ve öz olarak aşağıdaki gibi yapabiliriz; "orta ve
uzun vadeli ödünç verilebilir fonların, menkul kıymet alım satımı suretiyle,
tasarruf sahiplerinin birikimlerini yatırımcılara aktarılmasını sağlayan diğer
bir ifade ile yatırımcılar, tasarruf sahipleri ve bunlar arasındaki fon akımını
sağlayan aracı kurum ve bankalar, yatırım ortaklıkları, yatırım fonları gibi
aracı kuruluşlardan oluşan geniş kapsamlı bir sistemdir."
Sermaye piyasasının kendisinden beklenen görevleri yerine getirebilmesi için
mevcut araç ve kurumların geliştirilmesi, koşullara göre yenilerinin eklenmesi
şarttır. Fakat bu piyasada iki temel kavram olan güven ve açıklık ilkelerinin
tam olarak işler hale getirilmesi, tüm topluma ve özellikle bu piyasada işlem
görenlere rahat bir ortam oluşturulması için bir zorunluluk olarak
algılanmalıdır. Bu tür bir çalışma sonucunda sermaye piyasasına müşterilerin
gelmeleri ve ekonomiye olan katıklarının artması sağlanacaktır.
Ülkemizde sermaye piyasasının işlerlik kazanabilmesi için 28.7.1981 tarihinde
Sermaye Piyasası Kanunu çıkarılmıştır. Bu kanunun amacı; tasarrufların menkul
kıymetlere yatırılarak halkın iktisadi kalkınmaya etkin ve yaygın olarak
katılmasını sağlamak ve sermaye piyasasının güven, açıklık ve kararlılık içinde
çalışmasını sağlamak, tasarruf sahiplerinin hak ve yararlarının korunmasını
düzenlemek ve denetlemektir.
Ekonominin yapısal olarak güçlendirilmesi ve öngörülen büyüme hedeflerine
ulaşılabilmesi için güçlü ve sağlıklı bir sermaye piyasasının olması şarttır.
Sermaye piyasasının ülke ekonomisine olan katkısının artırılması ve
yatırımcıların güven içinde bu piyasada işlemlerini sürdürebilmeleri için
kamunun sürekli aydınlatılması işleviyle "bilgide eşitlik" olgusunun göz
önünde tutulması gerekmektedir. Aksi halde piyasada işlem gören ve bir takım
şirket veya kuruluşlarla temas halinde olan, şirketlerin genel yapısının
yanısıra özel bilgilerine sahip olanlar finansal açıklamalardan daha önce
haberdar olacaklarından "bilgide eşitlik" olgusundan uzaklaşarak pazara olan
güven unsurunu zedeleyeceklerdir. Bu aşamada bilginin kamuoyuna açıklanmadan
önce şirkete yakın bazı kişilerce elde edilmesi "Insider Trading" İçeriden
Öğrenenler Ticareti'ni (İÖT)gündeme getirerek oldukça önemli
tartışmaların meydana gelmesine neden olacaktır.
Bu makalede içeriden öğrenenler ticaretinin temel felsefesinin izahının
yanında, muhasebenin yatırımcılara bilgi sunmadaki sorumluluğu da ele alınacak
ve bilginin kullanımında meydana gelebilecek olumsuzluklar üzerinde
durulacaktır. 1. İÇERİDEN ÖĞRENENLER TİCARETİ KAVRAMI
Türkçe'ye "İçeriden Öğrenenlerin Ticareti" (İÖT) terimiyle kazandırılan
"Insider Trading" 1934'lü yıllarda ABD'de Securities Act ile gündeme gelerek
yasallaşmış önemli bir kavramdır. İÖT, halka açık bir ortaklık hakkında çeşitli
vasıtalarla elde edilmiş bir bilgiyi, borsada hisse senetleri fiyatlarını
etkilemek amacıyla
-kamuoyuna açıklanmadan önce- kullanma veya kullandırma
işlemidir. İçeriden öğrenenler ticaretinin nasıl bir olay olduğunu anlayabilmek
için ABD'de 1986 yılında meydana gelen ve mahkemeye düşen bir davayı özetlememiz
konuya açıklık getirecektir.
Uzun takipler sonucunda ortaya çıkarılan Dennis Levıne, 33 yaşında bir
yatırım bankacısıdır. Mesleği gereği elde ettiği bir istihbarat sonucu; birleşme
olasılığı olan şirketleri önceden öğrenerek satın alınacak şirketin hisse
senetlerini toplayıp, satın alma gerçekleşip hisse fiyatları artınca bunları
satarak 12.6 milyon dolar kar sağlamıştır. Bu olay ABD'de şimdiye kadar tespit
edilen en fazla tutardaki Insider Trading olayı olmuştur.
Insider Trading olayını açıklamada yardımcı olacak diğer bir önemli mahkeme
kararı ise ABD'de Insider Trading kavramını hafızalara yerleşmesine neden olan
Texas Gulf Shulphur Co. davasıdır;Kanada'da zengin maden yatakları bulan bir şirket bu yatakları herkesten
gizli tutmaya çalışmış ancak şirketin idarecileri, memurları ve diğer çalışanlar
ile bunların yakın arkadaş grubu şirketin hisse senetlerinden büyük bir kısmını
satın almışlardır. Herald Trubine ve Newyork Times gazeteleri Texas Gulf Sulphur
şirketinin zengin maden yatakları bulduğunu yayınlamıştır. Fakat şirket yayının
gerçekle bağlantısı bulunmadığını bildirerek haberi tekzip ettirmiştir. Tekzip
sonucu şirketin idarecileri ile memurları ve bunların tanıdıkları kişiler
dışındaki tüm hisse sahipleri düşük fiyatla hisselerini satmışlardır. Ancak dört
gün sonra şirket zengin maden yatakları bulduğunu doğrulamıştır. Bu yayın
üzerine hisselerini satan hissedarlar şirkete karşı dava açmışlardır.
Bu ve benzeri olaylar kamunun aydınlatılması kavramının ne denli önemli
olduğunu ortaya koymaktadır. Insider kavramı Investor's Dictionary'de şu
şekilde ifade edilmektedir; "Görevleri gereği bulunduğu şirketin finansal
bilgilerinin kamuya veya hissedarlara duyulmadan önce bilgi sahibi olan kimseye
Insider denilmektedir.
Şirket içinde bulunan bu kişilerin elde ettikleri bilgiye iç bilgi,
"Inside Information"denilmektedir. İç bilgi, bir firmanın kamuya
duyurulmayan geleceğe yönelik planları veya o anki durumu olarak
açıklanmaktadır. İç bilgiyi elde edenler yani içeriden öğrenenler bu bilgi
aracılığı ile "smart money" adıyla anılan profesyonel yatırımcıların
diğer yatırımcıların zararına rağmen kar elde etmeleri durumu ortaya
çıkmaktadır.
İçeriden Öğrenenler Ticareti'nin geniş bir tanımı ise Tekinalp tarafından
yapılmıştır; bir halka açık anonim ortaklıkta, ifa ettiği görevi sebebiyle, bir
menkul kıymetin ileride teşekkül edecek kurs değeri ile ilgili bilgilere sahip
kişinin bu bilgileri, kamuya açıklamalarından önce, borsa içi veya borsa dışı
ticarette kendisi veya bir başkası için kullanarak menfaat sağlamasıdır."
Tekinalp tanımı üç ana unsura bölümleyerek İÖT'nin olabilmesi için menkul
değerin fiyatını etkileyebilecek bilgiye sahip olan kimsenin (1) bu bilgileri, (2) kamuya açıklamadan önce, (3) kullanarak kendisi veya başkasına menfaat
sağlaması halinde İÖT'nin meydana gelebileceğini belirtmiştir. 1.1. İçeriden Öğrenenler Ticaretinin Tarihsel Perspektifi
İçeriden Öğrenenler Ticaretinin son derece önemli ölçüde gündeme gelmesi
zaman süreci içinde menkul kıymetler borsasında oluşan bir takım olumsuz
faaliyetlerin sonucudur. Borsada işlem gören firmaların menkul değerlerinin
alım-satımında ortaya çıkan hileli davranışlarının önlenmesine yönelik ilk
çalışmaları İngiltere'de görmekteyiz. 1696 senesinde kurulan Ticaret Komisyonu
(The Board Of Trade) hisse senetlerinin alım-satımında meydana gelen hileli
işlemlerin önlenmesine yönelik tedbirler almıştır. Bu dönemde İngiltere'de
meydana gelen yeterli bilgi vermemeye örnek olarak South Sea Company'nin hisse
senetleriyle ilgili işlemleri görmekteyiz."1720 senesinde başında 128 sterlin'e alınıp satılan bu şirketin hisse
senetleri, temmuz ayında 1000 sterlin'e yükseltilmiştir. Bunun üzerine, şirket
idarecileri sahip oldukları hisse senetlerini 1000 sterlin'e satmışlar; fakat
kısa bir süre sonra aralık ayında fiyatlar 125 sterlin'e düşmüştür.
Hisse senetlerinin fiyatlarındaki bu anormal iniş ve çıkışlar, şirket
idarecilerinin kamuya yanıltıcı bilgi vermeleri ve yatırımcıları yeterince
aydınlatmamalarından kaynaklanmaktadır. Şirket ortakları, İngiltere'de deki iş
adamları ve asillerdi. İngiltere hükümeti, şirkete Güney Amerika ile ticaret
yapma tekelini vermişti; en önemli olanı ise, South Sea Company'nin idarecileri,
İngiltere'nin milli borçlarının tamamını yükleneceklerini bildirmeleridir.
Ayrıca devlet tahvillerine sahip olan kimselere, South Sea Company'nin hisse
senetleri ile tahvillerinin değiştirilmesi imkanı verileceği haberi de halka
yayılmıştı. Ancak daha sonra yatırımcıların bu haberlerin doğru olmadığını
öğrenmeleri ile South Sea Company'nın hisse senetlerinin fiyatı ani olarak
düşmüştür."
Yukarıdaki örnek olayda borsada olması gereken açıklık ve güvenilirlik temel
kavramları ihlal edilerek yatırımcıların güveni zedelenmiştir. Bu gibi olaylar
İngiltere'de yasal düzenlemelere zemin hazırlamıştır. İngiltere'de "Insider
Dealing" adı altında ele alınan işlemler özellikle yatırım faaliyetlerinde
hileye karşı yatırımcıyı korumaya yönelik kanun Prevention of Fraud
(Investments) Act 1958'dir. Bu kanundan sonra 1967 yılında düzenlenen
şirketler Yasası'nın (The Companies Act.1967) bir takım bilgilerin kamuoyuna
açıklanmasıyla ilgili hükümlerdir.
Bu yasa şirket yöneticileri şirketin ne kadarlık bilgisine sahip olduklarını açıklamalarını zorunlu hale getirmiştir. 1962 yılında İngiliz
Parlementosunda oluşturulan Şirketler Hukuku Komitesi (Jenkins Komitesi)
hazırladığı yasa tekliflerinin içinde yöneticilerin, şirket faaliyetleriyle
ilgili fiyat-duyarlı bilgilerin kendi çıkarları için kullandıklarını savunarak,
bu işlemden zarar görenlerin korunmalarını teklif etmiştir."....... bilginin tüm fiili ve potansiyel yatırımcılara eşit olarak
ulaşmasının ve dolayısıyla bu yatırımcıların emrinde olan kaynakların
sağlanmasının arzulanması en önemli önceliği almalıdır. Sistemin başarılı bir
şekilde işlemesi borsada ve borsaya kayıtlı olsun olmasın tüm menkul kıymetlerin
alım satımında adaletin varolduğuna dair yüksek derecede güvenin varlığına
dayanır."
Böylesine bir ortamın oluşmasını isteyen yasa'da fiyat-duyarlı bilgiyi elde
eden herkesin, bu bilginin halka açıklanana kadar kullanılmaması yönünde karar
alınması önerilmiştir. Insider Trading'in ABD'deki gelişimi içinde kanun
kapsamına alınması 1934 yılındaki Securities Exchange Act of 1934 tarihli yasada
görmekteyiz. Bir önceki yıl kabul edilen yasadaki boşlukları doldurmak amacıyla
kabul edilen bu yasada yeni bir organın kurulması sağlanmış ve SEC (The
Securities and Exchange Commission) Menkul Kıymetler Mubadele Komisyonu, bu yasa
ile kurulmuştur. Diğer önemli bir gelişme ise "Insider Trading" bu yasa ile
kriminal ve hukuki bir suç sayılmıştır. Insider Trading olayının ortaya
çıkmaması için menkul kıymetlerle ilişkili düzenlemeler de SEC'e verilmiştir.
1933 yılında yayınlanan Securities Act 1933'den önce ABD'de Blue Sky Law adıyla
bilinen "Mavi Gök Kanunları"yürürlükte idi. Kanun konulmasının
temelinde özellikle ABD'de hisse senedi piyasasında işlem görenlerin
"oturdukları yerden gökyüzüne hakim olma" düşüncelerinin önlenmesidir. Kanunun diğer bir amacı ise Genel Kabul Görmüş Muhasebe İlkelerinden "Tam
Açıklama" kavramının gerektirdiği bütün işlevleri yerine getirerek
yatırımcıları korumak ve onların sermaye piyasasına kanalize edilmeleri için
gerekli güven ortamını sağlamaktır. 1.2. Sermaye Piyasasında Bilgi ve Bilgilenmiş Piyasa Olgusu
Sermaye Piyasasında bilgi, bu piyasada işlem gören kişi kurum veya
kuruluşlara hareket sağlama gücü veren önemli bir unsurdur. Tekinalp bilgiyi
"Sermayenin azaltılması, yedeklerden yapılanlar da dahil olmak üzere sermaye
artırımları, bir diğer şirketle hakimiyet sözleşmesi veya karın kısmen veya
tamamen devredilmesi sözleşmesinin akdedilmesi, birleşme, malvarlığı devri, nevi
değiştirme, bütünleşme, tasfiye" gibi şirketle ilgili temel veriler olarak ifade
etmektedir.
Piyasada işlem gören yatırımcı veya diğer ilgililerin motive olmaları
aradıkları bilgilerin kendilerine sunulmaları halinde söz konusu olacaktır.
Ancak bu bilgilerin elbette kanunların izin verdiği ve olması gereken ölçülerde
kamuya duyurulması gerekmektedir. İktisat'ın geleneksel tanımında "kıt
kaynakların alternatif kullanım alanları arasında dağıtımının sağlanması" gibi
buna benzer olarak pazarda bilgi elde etmek ve bunu isabetli olarak kullanma
oldukça maharet gerektiren iştir. Yatırımcılar ilgilendikleri firmalara ilişkin
bilginin oldukça geniş olmasını firmanın plan proje ve yatırım gibi
faaliyetlerini de içine alınmasını isterler.Sermaye piyasasında rasyonel ekonomik davranışların en temel unsuru
"Bilgi"dir. Piyasaya bilgi akımının sağlanması halinde piyasanın sermaye tahsisi
ve güvenlik fonksiyonlarını daha iyi icra etmesi sağlanmış olacaktır.
Bilgilenmiş piyasa (Informed Market), kamuya sunulan bilgilerin doğruluk,
zamanlılık ve güvenilirlik esasları altında oluşabilecektir.
Ekonomide doğru fiyatlar bilgiyi yansıtır, daha doğru fiyatlar ise sermaye
yatırımlarına yol gösterir. Bilgilenmek isteyen yatırımcıları sürekli dikkate
alan firma veya firmalar, yatırımcı açısından daha açık ve şeffaf olarak
nitelendirilerek kendilerinin hisse senetlerine olan talebi artırıcı yönde bir
rol oynarlar. Firmaların yatırımcılar açısından belirsizlik ortamından arınması
için kendileri hakkında bilgileri az maliyetle ulaşabilecekleri fırsatlar
sağlamaları gerekir. Böylece yatırımcılar firmayı daha iyi ve objektif verilerle
-kısmen de olsa- değerlendirebilme fırsatını yakalamış olacaklardır. Bilgilenmiş
piyasada yatırımcılar elde ettikleri yeni bilgilerin etkisi altında kalırlar.
Yatırımcıların bu bilgileri doğru olarak değerlendirdikleri ve buna dayanarak
rasyonel karar verdikleri kabul edilir . Ülkemizdeki uygulamalara bakıldığında bu konuda Sermaye Piyasası Kurulu'nun
çalışmalarını görmekteyiz. Sermaye Piyasası Kurulu "içeriden öğrenenler"
kavramını gündeme getirerek Mayıs 1992'de TBMM tarafından çıkarılan SP Kanunu
47-A Maddesinde İçeriden Öğrenenler Ticareti'ne aşağıdaki şekilde açıklama
getirmiştir;1. Sermaye piyasası araçlarının değerini etkileyebilecek, henüz kamu ya
açıklanmamış bilgileri kendisine veya üçüncü kişilere menfaat sağlamak amacıyla
kullanarak, sermaye piyasasında işlem yapanlar arasındaki fırsat eşitliğini
bozacak şekilde mameleki yarar sağlamak veya bir zararı bertaraf etmek içeriden
öğrenenlerin ticaretidir. Bu fiili işleyen 11 inci madde kapsamındaki
ihraççılarla, sermaye piyasası kurumlarının veya bunlara bağlı veya bunlara
hakim işletmelerin yönetim kurulu, başkan ve üyeleri, yöneticileri, denetçileri,
diğer personeli ve bunların dışında meslekleri ve görevlerini ifa etmeleri
sırasında bilgi sahibi olabilecek durumunda olanlarla, bunlarla temasları
nedeniyle doğrudan veya dolaylı olarak bilgi sahibi olabilecek durumdaki
kişiler,
2. Yapay olarak, sermaye piyasası araçlarının, arz ve talebini etkilemek,
aktif bir piyasasının varlığı izlenimini uyandırmak, fiyatlarını aynı seviyede
tutmak, arttırmak veya azaltmak amacıyla alım ve satımını yapan gerçek
kişilerle, tüzel kişilerin yetkilileri ve bunlarla birlikte hareket
edenler,
3. Sermaye piyasası araçlarının değerini etkileyebilecek yalan, yanlış,
yanıltıcı, mesnetsiz bilgi verenler; haber yayan, yorum yapan ya da açıklamakla
yükümlü oldukları bilgileri açıklamayan gerçek kişilerle, tüzel kişilerin
yetkilileri ve bunlarla birlikte hareket edenler,
4......Sermaye piyasasında izinsiz olarak faaliyette bulunan veya yetki
belgeleri iptal olunduğu veya faaliyetleri geçici olarak durdurulduğu halde
faaliyetlerine devam eden gerçek kişilerle, tüzel kişilerin yetkilileri, fiilin
mahiyeti ve önemine göre birlikte veya ayrı ayrı hükmolunmak üzere 1 yıldan 3
yıla kadar hapis ve 500 Milyon liradan 1 Milyar liraya kadar ağır para cezası
ile cezalandırılırlar."Kanun B bendinde de defter ve belgelerin düzenli olması, bağımsız denetleme
raporunun standartlara uygunluğu, kurul tebliğlerine aykırı davranışları da 100
Milyon liradan, 500 Milyon liraya kadar para cezası ile cezalandırılacağı
belirtilmiştir.
Yukarıdaki açıklamalar kamunun bilgilendirilmesini, eşit şartlar altında
borsada işlem görülmesini ve sağlıklı veriler elde edilmesini gerekli
görmektedir. Muhasebe Hukuku'nu oluşturan birimlerin; gerek Muhasebe açısından
TTK ve VUK, gerekse Sermaye Piyasası açısından SP Kanunu birlikteliği (bütün
olarak algılanması) kaçınılmazdır. Böylece güvenli çalışan bir piyasanın oluşumu
sağlayacak ve kamu oyuna sunulan araçların güvenilir boyutlarda olması piyasaya
aktif katılımın artışına katkıda bulunacaktır. 2. YATIRIMCILARA BİLGİ SAĞLAMA AÇISINDAN MUHASEBENİN SORUMLULUĞU
Muhasebe bilgilerinin farklı kişi veya gruplara iletilmesi hedeflendiğinde,
bilgilerin kütlesel olarak çokluğundan öte kalitesinin esas alınması
gerekmektedir. Bilgilerin gereksinimleri karşılayacak nitelikte olmaları için
bir dizi nitel amaçlara (qualitative objectives) -ilgili, önemli, güvenilir,
tarafsız, anlaşılır, zamanlı, tutarlı ve karşılaştırılabilir- sahip olmaları
beklenir. Muhasebe bilgisinin değeri temel olarak toplam bilgi içerisindeki
oransal olarak yeri ve gerekli alanlarda kullanım veya ikame kabiliyeti ile
ortaya çıkar.14
Sunulan muhasebe bilgilerinin kullanıcılara yararlı olabilmesi için
anlaşılabilir nitelikte olması gerekmektedir. Muhasebe bilgilerinden yararlanan
önemli taraflardan olan yatırımcıların genel yapısı heterojen olması nedeniyle
bu bilgilerden yararlanma derecelerinde farklılıklar olacaktır. Bu nedenle
ilgili bilgilerin belirli esaslar dahilinde standardize edilmesi yani ne tür
bilgiler hangi unsurları bünyesinde toplayacağına ilişkin çalışmaların gündeme
getirilmesi gerekmektedir. Fakat çalışmalar istenildiği kadar standardize
edilirse edilsin yatırımcı grupların hepsine hitap edemeye-ceği açıktır.
Çalışmalar göstermiştir ki, muhasebe bilgilerini kullananların yoğun
bilgilerle karşılaşmaları halinde sınırlı bir bilgi alabilme sorunu ile karşı
karşıya gelinmektedir. İşte bu aşamada muhasebenin tutumu kamuya sunulacak
bilgilerin ihtiyaç gruplarının isteklerinin dikkate alınarak zaman ve içerik
açısından kategorize edilmeleri ve yeni sunum yollarının araştırılması
gerekmektedir. Bu nedenle açıklamaların belli düzeyde tutulmasına itina
gösterilerek sunulan bilgilerin kalitesinde devamlılık sağlanmalıdır.
Yatırımcılar mevcut bilgileri kapsamında finansal raporlardan faydalanırken
derinlemesine bilgi ihtiyaçlarını konunun uzmanları olan finansal analistlerden,
aracı kurumlardan ve konuyla ilgili literatürden faydalanarak elde
edebileceklerdir.
Finansal bilgilerin yeterlik düzeyleri bu bilgilerin temel amaçlardan olan
ilgililik, önemlilik, tarafsızlık ve anlaşılabilirlik karakterlerini üzerlerinde
taşımaları halinde mümkün olabilecektir. Yeterli açıklama teriminden finansal
raporlama sürecinin bütünü anlaşılması gerekmektedir. Bilanço, gelir tablosu,
dağıtılmamış karlar vd. Genel Kabul Görmüş Muhasebe İlkeleri çerçevesinde
hazırlanmış bu tablolar yayınlandıkları ülkelerin yasaları etrafında gerekli
asgari bilgiyi kapsamalıdır. Bu tabloların bağımsız denetim sürecinden
geçirilerek sunulan bilgilerin daha emniyetli bir düzeye getirilmesi de
bilgilerin yeterlik seviyesini yükseltecek önemli etkenlerden biri
olacaktır.
Finansal bilgilerin açıklanması sürecinde zamanlılık kavramı da son derece
önemlilik arz etmektedir. Bu bilgilerin yöneticiye tarihi bilgileri
yansıtmasından başka yatırımcıya firmalar hakkında alacakları kararlarda
yardımcı olmaları beklenir. Kamuoyuna duyurulan finansal bilgiler yatırımcıların
diğer firmalarla yatırım kıyaslaması yapma fırsatını ortaya koyar.
Finansal bilgilerin kamuoyuna informel biçimde açıklanması ve bunun kişi veya
gruplar tarafından kullanarak buradan menfaat sağlamaları olumsuz olarak
adlandırılabilecek bir takım aktiviteleri gündeme getirecektir. Bilgilerin
hakkaniyet ölçülerine uygun olmaksızın kullanımı yatırımcılar açısından ve
sermaye piyasasının güvenilirliği bakımından sakıncalar ortaya koymaktadır.
Bu nedenle finansal bilgilerin zamanlılık özelliklerinin de yani zamanında
taraflara aynı bilgi anda sunulması kriterine özellikle dikkat edilmesi
gerekmektedir. Bu bağlamda ülkemizdeki muhasebe sisteminin yatırımcılara
sağladığı bilgi süreci yukarıda belirtilen olumsuzlukların minimuma indirilmesi
açısından önemlidir.
Türkiye'de gerek muhasebe mesleğinin kişiliği gerekse muhasebe sistemi son
yıllarda önemli mesafeler kaydetmiştir. Bu aşamalardan özellikle yatırımcıların
aydınlatılmasında sağlıklı bilgi üretimi için gerekli standartların ortaya
konulduğunu görmekteyiz. Tasarruflarını yatırıma kanalize eden yatırımcılar
ilgilendikleri firmaların -belirlenen standartlar dahilinde oluşturulan-
finansal verilerini inceleyerek kararlarına yön vermektedirler.
Kamunun aydınlatılması aşamasında muhasebeye önemli sorumluluklar
düşmektedir. Finansal tablo ve raporların inandırılıcılık dereceleri
uluslararası standartlara uygunluğu ile doğru orantılıdır. Bu nedenle
ülkemizdeki muhasebe uygulamalarının standardize edilmesi ve özellikle 1994 yılı
itibariyle Tekdüzen Muhasebe Sistemine geçiş bunun önemli bir halkasını
oluşturmaktadır. Elbette tek başına standartların oluşturulması yetmeyecektir.
Yapılanların uygulama sırasında bağımlı ve bağımsız denetim mekanizması ile de
denetime tabi tutulması gerekmektedir. SONUÇ
Ekonomik kalkınma sürecinin temelinde tasarrufların yatırıma yönlendirilmesi
olgusu yatmaktadır. Bu sürecin çalıştırılmasında esas görev ise iyi organize
olmuş sermaye piyasasına düşmektedir. Zira tasarrufların yatırıma
dönüştürülmesinde ve yatırımcıların ihtiyaç duydukları anda yatırımlarını paraya
çevirebilme fonksiyonunu sermaye piyasası yerine getirebilecektir. Sermaye
piyasası işlevlerini yerine getirirken yatırımcıların aleyhine olabilecek tutum
ve davranış modellerinden kaçınılması gerekir.
Yatırımcıların sermaye piyasasından zarar görmemesi için piyasa mekanizması
içinde adaletli "bilgi dağılımı"nın sağlanması gerekmektedir. Bilgide
asimetrik bir dağılım söz konusu olduğunda yatırımcıların piyasa olan
güvenlerinin zedeleneceği açıktır. Bu nedenle haksız kazancın nedenlerinden biri
olan "İçeriden Öğrenenler Ticareti" özellikle ülkemizde sermaye piyasasının yeni
olması nedeniyle önlenmeli ve küçük yatırımcıların aleyhine olabilecek
durumların ortadan kaldırılmasına yönelik tedbirlerin alınması
gerekmektedir.
Yatırımcıların aydınlatılması sürecinde bir ülkede uygulanan muhasebe
sisteminin oynadığı rol hiçbir zaman göz ardı edilemez. Zira işletmelerin
oluşturduğu finansal veriler gerek mikro açıdan yatırımcıların karar alma
süreçlerinde, gerekse makro açıdan ülkenin milli ekonomisine ilişkin
değerlemelerde kullanılacağından- gün geçtikçe önemini artırmaktadır.
Bu açıdan bakıldığında finansal verilerin oluşturulmasında muhasebe
sisteminin varlığı ve işlerliğinin önemi bir kez daha karşımıza çıkmaktadır.
Ülkemizde 1994 yılında itibaren tek tip bir planın uygulanmaya başlanması hem
raporlama, hem de benzer yapıya sahip işletmelerin kıyaslamasına önemli ölçüde
katkıda bulunmaktadır.
Sonuç olarak, sermaye piyasasının işlerliğinin artırılmasında muhasebenin
oluşturacağı raporlar yatırımcı kitlelere eşzamanlı, anlaşılır ve denetlenmiş
bilgiler olarak sunulması gerekmektedir. Böyle bir yapılanma, piyasanın geleceği
açısından rasyonel adımların atılmasına katkıda bulunacaktır. KAYNAKÇA
DEMİRBİLEK Müslüm, "İngiltere'de Finansal Piyasada Özellikle
Yatırımcının Korunması Konusunda Getirilen Yenilikler", SPK/DEDA kurum içi
Seminer Çalışması
, Ankara, 1986. DURUSOY Mehmet, "Insider Trading'i Yasaklayan Düzenlemelerin
Gerekçeleri ve Insider Trading Sorumluluğunun Temelleri (III)", Vergi Dünyası
Dergisi, S. 128(Nisan 1992). ERKARAKAŞ Nalan, "Içerden Öğrenenler Ticaretinin Ekonomik Anlami
ve Sermaye Piyasalarinda Etkileri ile ABD'de Bu Bonudaki Mevcut Yasal
Düzenlemeler", SPK-DEDA- Araţtırma Raporu,
Ankara, 1986. FORKER John J., "Corporate Governance and Disclosure
Quality", Accounting and Business Research , (Spring, 1992). GRUSON Michael ve Diğerleri, United States Securities and
Investments RegulationHandbook,
USA, 1992. PARKMAN Allen M.-Barbara C. GEORGE- Maria BOSS, "Owners or
Traders: Who Are The Real Victims Of Insider Trading?", ournal of Business
Ethics , V. 7, S. 12(1988). ROSENBERG Jerry M., Investor's Dictionary, USA, 1986.
STIGLITZ Joseph E., "The Role Of The State In Financial
Markets", Proceedings of the world Bank of Annual Conferance on Development
Economies, 1993. ŞENGÜL Selami, "İnsider Trading", SPK, DEDA- Bölüm içi
Araştırma Raporu, Ankara, 1988. TEKİNALP Unal, "İçeriden Öğrenenler Ticareti Sorunu", Maliye
ve İktisat Dergisi, C. 33, S. 9(Aralık 1986). TURANBOY Asuman, Insider Muameleleri (Şirkete Ait Gizli
Bilgilerin Haksız Kullanımı)
, Banka ve Ticaret Hukuku Enstitüsü Ya., 1990. ZEGHAL Daniel, "Firm Size and Informational Content Of Financial
Statements", Journal Of Financial and Quntitative Analysis, Vol. 19, No.
3(September 1984). Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir? Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz. Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım? Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.
25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz. |