Albay
Üyelik tarihi: Dec 2008
Mesajlar: 432,578
Tesekkür: 0
429 Mesajinıza toplam 518 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| John Dalton Ondokuzuncu yüzyıla gelinceye dek
bu düşüncede belli bir ilerleme gözlenmez. İlk kez John Dalton modern atom
teorisine yol açan bir atılım içine girer. Atom, molekül, element ve bileşiklere
ilişkin kimya alanında günümüze değin süren başlıca gelişmelerin bu atılımdan
kaynaklandığı söylenebilir. Atom kavramına bilimsel kimlik kazandıran
Dalton kimdi? John Dalton, İngiltere'de geçimini el dokumacılığıyla
sağlayan yoksul bir köylünün çocuğu olarak dünyaya gelir. Küçük yaşında dinin
yanı sıra matematik, fen ve gramer derslerine de programında yer veren bir
tarikat okulunda öğrenimine başlar. Özellikle matematikte sergilediği üstün
yetenek ona yerel çevrede ün kazandırır.Oniki yaşına geldiğinde, kendi
okulunu açmak için yetkililerden izin alır. Aralıksız onbeş yıl sürdürdüğü
öğretmenliği döneminde genç adam yüzlerce köy çocuğunu eğitmekle kalmaz,
matematik ve bilime olan merak ve tutkusu doğrultusunda kendini de yetiştirir.
Onun ömür boyu süren bir yan tutkusu da hava değişimleri üzerindeki
gözlemleriydi. Çeşitli yörelerden topladığı hava örneklerini konu alan
çözümlemeleri, havanın hep aynı kompozisyonda olduğunu
gösteriyordu.Dalton'un anlamadığı bir nokta vardı: Gazlar neden tekdüze
bir karışım sergiliyordu? Karışımda, örneğin, karbondioksit gibi ağır bir gazın
dibe çökmesi niçin gerçekleşmiyordu? Sonra, gazların karışımı yalnızca esinti
veya termal akımlara mı bağlıydı, yoksa başka etkenler de var mıydı?
Dalton iyi bir deneyci değildi ama, sorusuna yanıt arayışında
laboratuvara girmekten kaçınamazdı. Deneyi basitti: Ağır gazla dolu bir şişeyi
masa üzerine yerleştirir, üstüne ağızları birleşecek şekilde hafif gazla dolu
bir şişeyi baş aşağı kor. Beklenenin tersine, ağır gaz alt şişede, hafif gaz üst
şişede kalmaz; iki gaz çok geçmeden tam bir karışım içine girer. Dalton
bu olguyu, sonradan basınçların tikel teorisi diye bilinen bir önermeyle
açıklar. Buna göre, bir gazın parçacıkları başka bir gazın parçacıklarına değil,
kendi türünden parçacıklara geri itici davranır. Bu açıklama, Dalton'u geçerliği
bugün de kabul edilen bir varsayıma götürür: Her gaz kütlesi, biribirine uzak
aralıklarda devinen parçacıklardan oluşmuştur. Bu çalışmalarıyla bilim
çevrelerinde adı duyulmaya başlayan Dalton, 1793'te Manchester Üniversitesi'ne
öğretim görevlisi olarak çağrılır. Üniversitede matematik ve fen dersleri veren
genç bilim adamı, meteorolojik gözlemlerini yayınlaması üzerine, Manchester
Yazım ve Bilim Akademisi'ne üye seçilir.Elli yıl süren üyelik döneminde
Dalton, Akademiye yüzden fazla bildiri sunar, bilimsel konferanslarda aktif rol
alır. Katıldığı son toplantılardan birinde övgü yağmuruna tutulduğunda, Beni
yaptıklarımda başarılı buluyorsanız, beğeninizi büyük ölçüde her zaman dikkat ve
özenle sürdürdüğüm çabaya borçluyum, diyerek gençlere bir mesaj ulaştırmak
ister (yaklaşık yüzyıl sonra Thomas Edison da kendi başarısını benzer
sözcüklerle dile getirmişti: Deha' dediğimiz şeyin yüzde birini esine, yüzde
doksan dokuzunu alın terine borçluyuz). Dalton'u maddenin atom
teorisine yönelten gereksinme atmosfer olaylarına ilişkin açıklama arayışından
doğmuştu. Daha önce İrlandalı bilim adamı Robert Boyle de hava kompozisyonu ve
hava basıncı üzerinde yoğun araştırmalarda bulunmuştu. Havanın bir kaç değişik
gazdan oluştuğu buluşu Boyle'a aittir.Aradan geçen zaman içinde
Cavendish, Lavoisier, Priestley gibi seçkin bilim adamları da havanın
kompozisyonunda oksijen, nitrojen, karbondioksit ve su buharının yer aldığını
saptamışlardı. Ama bunlardan hiçbirinin atom teorisinin sağladığı açıklamaya
yöneldiğini görmüyoruz. Dalton bir bakıma kimyayı ve kimyasal
çözümlemeyi tanımlayan ilk kişidir. Ona göre, kimyanın başlıca işlevi maddesel
parçacıkları biribirinden ayırmak ya da biribiriyle birleştirmektir. Onun sözünü
ettiği bu parçacıklar maddenin, o zaman bölünmez, parçalanmaz sayılan en ufak
öğeleri, yani atomlardı. Bilindiği üzere, kimya sanayiinde bir bileşiğin
istenen miktarda üretimi için her bileşen maddeden ne kadar gerekli olduğunu
belirlemek önemlidir. Dalton'a gelinceye dek bu belirleme el yordamı dediğimiz
sınama-yanılma yöntemine dayanıyordu.Dalton bu işlemin daha güvenilir
bir yöntemle yapılmasını sağlamak için bir atomik ağırlıklar tablosu hazırlar.
Deneylerinde, bileşen maddelerin ağırlıkları arasında küçük tam sayılarla
belirlenebilen basit ilişkilerin olduğunu görmüştü. Gerçi belli bir bileşim için
aynı bileşenlerin daima aynı oranda işleme girdiği, öteden beri
biliniyordu.Dalton bir adım daha ileri giderek, aynı iki madde birden
fazla şekilde birleştirildiğinde, ortaya çıkan değişik sonuçların da
biribirleriyle basit sayılarla ifade edilebilen ilişkiler içinde olduğunu
gösterir. Örneğin, bataklık gazında bulunan hidrojen, etilen gazında bulunan
hidrojenden iki kat daha fazladır. Başka bir örnek: Dört kurşun oksit'te bulunan
oksijen miktarı l, 2, 3, 4 gibi basit orantılar içindedir. Bu basit tam
sayılar, Dalton'u maddesel nesnelerin atom denen sayılabilir ama bölünmez
birimlerden oluştuğu düşüncesine götürmüştü. Her elementin değişik bir atomu
olduğu, kimyasal bileşimlerin değişik atomların katılımıyla gerçekleştiği, bu
katılımda atomların herhangi bir değişikliğe uğramadığı gibi noktaları içeren
Dalton'un atom teorisi modern kimyanın temel taşı sayılsa yeridir.
Dalton bu kadarla kalmaz, kimi değişik atomların göreceli ağırlıklarım
da belirler. En hafif madde olarak bilinen hidrojenin atomik ağırlığını l diye
belirler. Ardından, suyun ayrıştırılmasıyla ortaya çıkan her parça hidrojene
karşılık sekiz parça oksijen olacağını söyleyerek, oksijen atomlarının hidrojen
atomlarından sekiz kat daha ağır olduğunu ileri sürer. Bu yanlıştı
kuşkusuz.Dalton suyun değil, HO
olduğunu sanıyordu (Biz şimdi oksijenin atomik ağırlığının hidrojeninkinin sekiz
değil 16 katı olduğunu biliyoruz.) Ama bu yanlışlık onun düşünce düzeyindeki
büyük atılımın önemini azaltmaz elbette. Unutulmamalıdır ki, atomların nasıl bir
araya gelip şimdi molekül dediğimiz bileşik atomlar oluşturduğunu gösteren
kimyasal simgeler dizgesinde de ilk adımı ona borçluyuz. Dalton kimi
kişilik özellikleriyle de sıra dışı bir kişiydi. Yaşam boyu bekar kalmasına
karşın, karşı cinse ilgisiz değildi. 1809'da Londra'yı ziyaretinde kardeşine
yazdığı mektuptan şu satırları okuyoruz: Bond Street defilelerini kaçırmıyorum.
Beni sergilenen giysilerden çok güzellerin yüzleri çekiyor. Bazıları öylesine
dar giysilerle çıkıyorlar ki, vücut çizgileri tüm incelikleriyle ortaya
dökülüyor. Bazıları da geniş şal veya pelerinleriyle adeta uçuşarak yürüyorlar.
Nasıl oluyor bilmiyorum ama güzel kadın ne giyerse giysin fark etmiyor: Giyim
kuşam başka, güzellik başka!Büyük kent yaşamının ilginçliği onun için
gelip geçiciydi. Mektubunda büyüleyici bulduğu Londra'dan şöyle söz eder:
Gerçekten görkemli bir yer, ama ben bu görkemi bir kez seyretmekle yetineceğim.
Kendini düşün yaşamına vermiş biri için yaşanılacak belki de en son yer burası.
Görülmeye değer, ama işte o kadar!Renk körlüğü tıp dilinde daltonizm
diye geçer. Dalton renk körüydü, zamanının bir bölümünü bu hastalığı incelemekle
geçirmişti. Bir ödül töreninde kralın önüne çıkacaktı. Renkli diz bağı, tokalı
ayakkabı, elinde kılıç protokol gereğiydi. Oysa bağlı olduğu Quaker tarikatı
buna izin vermiyordu. Dalton, çözümü bir süre önce Oxford Üniversitesi'nce
kendisine giydirilen onur cübbesine bürünmekte buldu. Cübbenin yakasının kırmızı
olması başka bir sorun olabilirdi; ancak, Dalton için yaka kırmızı değil
yeşildi. Dalton'un çalışmalarıyla kimyanın matematiksel bir nitelik
kazandığı, bir bakıma fizikle birleştiği söylenebilir. Maddenin elektriksel
olduğu düşüncesini de ona borçluyuz. Çağımızda atom enerjisine ilişkin
buluşların kökeninde Dalton'un payı büyüktür. Dalton, kendi gününde olduğu gibi
günümüzde de süren etkisiyle bilim dünyasında saygın konumunu korumaktadır.
Siyaset, Bilim Ve Tarih Bilinci (Doğan Özlem )The Benefits Of TreesEnerji TasarrufuAlternatif Ucuz Enerji KaynaklarıErozyonun Tanımı Ve ÇeşitleriDünyamızın HareketleriDoğalgazDeve KuşlarıTeknolojik CellatlarımızKüresel IsınmaÇimento İşkolu Ve SorunlarıAtmosferin Başlıca Gaz KirleticileriNükleer EnerjiYapay KristallerHyrogen Fuel The Fuel Of FutureKentiçi Ulaşımı Ve Çevre SorunlarıPrcı HakkındaÇevre Kirliliği Ve SonuçlarıSivil SavunmaUluslararası Hukuk Ve Çevre Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir? Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz. Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım? Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.
25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz. |