29-12-2008, 11:39 AM
|
#1 (permalink)
|
Albay
Üyelik tarihi: Dec 2008
Mesajlar: 432,578
Tesekkür: 0
429 Mesajinıza toplam 518 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Amerikan Borsalarının İşleyişi 1990'ların sonlarına gelindiğinde NYSE'de 3.600 değişik hisse
senedi kayıtlıydı. NYSE'de 1.366 üye ya da aracı şirket tarafından büyük paralar
ödenerek satın alınan ve bireyler adına hisse senedi alıp satmak için kullanılan
yer vardır. Borsa ile aracı şirketler arasında iletişim elektronik olarak
yapılır. Fiyatları bildirebilmek ve siparişleri alabilmek için 200 mil (yaklaşık
320 kilometre) fiber-optik kablo döşenmesi ve 8.000 telefon bağlantısı kurulması
gerekmiştir.Hisse senetleri nasıl alınıp satılır?Sözgelimi
California'da bir öğretmen denizaşırı geziye çıkmak istesin. Gezi giderlerini
karşılamak için elindeki 100 adet General Motors hisse senedini satmaya karar
verir. Müşterisi olduğu aracıyı arar ve senetlerini en kısa sürede en iyi
fiyattan satmasını ister. Aynı gün Florida'daki bir mühendis, biriktirdiği
parayı 100 adet General Motors hisse senedi almak için kullanmayı düşünür ve
kendi aracısını arayıp piyasadaki fiyattan 100 senet satın alması için emir
verir. Her iki aracı bu emirleri NYSE'deki temsilcilerine ileterek gerekli
pazarlığa başlamalarını isterler. Tüm bunlar bir dakikadan daha kısa bir zaman
içinde gerçekleşir.Sonuçta öğretmen parasını mühendis de hisse
senetlerini alır ve aracılarına gereken komisyonu öderler. Söz konusu işlem
borsadaki diğer işlemler gibi açıkça yapılır ve sonuçlar ülkedeki her bir borsa
kuruluşuna elektronik ortamda duyurulur.Bu süreçte yaşamsal bir rol
oynayan borsa uzmanları alım ve satım emirlerini ustaca uyuşturup piyasanın
düzenli bir biçimde işlemesini sağlarlar. Yeterli alıcı ya da satıcı bulunmadığı
durumlarda gerekirse uzmanlar kendileri de hisse senedi alır ya da
satarlar.Enerji endüstrisine ilişkin çok sayıda hisse senedinin kayılı
bulunduğu ve daha küçük bir kuruluş olan Amerikan Menkul Kıymetler Borsası da
Wall Sokağı bölgesindedir ve aşağı yukarı NYSE gibi çalışır. Diğer bazı büyük
ABD kentlerinde de daha küçük bölgesel menkul kıymetler borsaları
vardır.En yoğun hisse senedi alışverişi Hisse Senedi Alım-Satımcıları
Otomatikleştirilmiş Fiyat Ulusal Derneği (National Association of Securities
Dealers Automated Quotation - NASDAQ) sistemi çerçevesinde yapılır. Tezgah üstü
borsası denilen ve yaklaşık 5.240 değişik hisse senedinin alım-satımını
düzenleyen bu kuruluş belirli bir mekanda faaliyet göstermez; hisse senedi ve
bono alım-satımcılarının oluşturdukları bir elektronik iletişim
ağıdır.Tezgah üstü işlemleri denetleyen Hisse Senedi Aracıları Ulusal
Derneği yasa dışı çalıştığı ya da borçlarını ödeyemez duruma geldiği anlaşılan
şirketleri ya da aracıları sistemden uzaklaştırma yetkisine sahiptir. Bahis
konusu piyasada işlem gören hisse senetlerinin çoğu daha küçük ve daha
istikrarsız şirketlere ait olduğu için NASDAQ diğer iki büyük borsadan daha
riskli bir piyasa olarak bilinir. Buna karşılık yatırımcılara pek çok fırsat
sunar. 1990'larda hızla büyüyen ileri teknoloji hisse senetlerinin çoğunluğu
NASDAQ'ta işlem görmüştür.BİR YATIRIMCILAR ÜLKESİMenkul
kıymetler borsalarında eşi görülmemiş bir yükselmeye hisse senedi sahibi
olmaktaki kolaylık da eklenince bireyler 1990'larda borsalarda büyük ölçüde
işlem yapmaya başladılar. New York Borsası'nda ya da diğer adıyla Büyük
Tabelada 1980'de bir yılda 11,4 milyar hisse el değiştirmişken bu sayı 1998'de
169 milyar oldu. 1989-1995 yılları arasında ABD'de doğrudan doğruya ya da
emeklilik fonları gibi aracılar kullanarak hisse senedi sahibi olmuş bulunan
ailelerin oranı toplamın yüzde 31'inden yüzde 41'ine yükseldi.Bireylerin
parasını alıp onlar adına çeşitli hisse senedi portföylerine yatırım yapan
karşılıklı fonlar sayesinde halkın borsa faaliyetlerine katılması çok
kolaylaştı. Karşılıklı fonlar kendilerini bu iş için yeterli bulmayan ya da
binlerce hisse senedi arasında seçim yapmaya zamanı olmayan küçük yatırımcıların
paralarını profesyoneller aracılığıyla değerlendirmelerine olanak yaratırlar.
Sözü edilen kuruluşların elinde çeşitli hisse senedi gurupları bulunduğu için
yatırımcıları bireysel hisselerin değerinde görülebilecek ani değişikliklere
karşı belirli bir ölçüde korumuş olurlar.Her biri değişik türde
yatırımcıların gereksinimlerini ve önceliklerini karşılayacak biçimde
düzenlenmiş düzinelerce karşılıklı fon vardır. Bazı fonlar kısa sürede gelir
sağlamaya yönelikken bazıları da uzun vadede sermaye değeri yükselişi yaratmaya
çalışırlar. Bazıları ihtiyatlı bir biçimde yatırım yaparlar; buna karşın,
bazıları da daha büyük kazanç elde etmek umuduyla daha büyük risklere atılırlar.
Bazılarının sadece belirli endüstrilere ya da yabancı şirketlere ait hisse
senetleriyle ilgilenmelerine karşılık bazıları da değişken piyasa stratejileri
uygularlar. Bahis konusu fonların sayısı 1980'de 524 iken 1998 sonunda 7.300'e
fırladı.Sağlıklı kazanç elde etmenin ve geniş bir seçenek alanına sahip
olmanın çekiciliği nedeniyle Amerikalılar 1980'lerde ve 1990'larda karşılıklı
fonlara büyük ölçüde yatırım yaptılar. 1990'ların sonlarında yatırımcıların
karşılıklı fonlarda 5,4 trilyon dolarları vardı; bu fonlarda parası olan aile
oranı da 1979'da yüzde 6'dan 1997'de yüzde 37'ye çıktı.HİSSE SENEDİ
FİYATLARI NASIL BELİRLENİRHisse senedi fiyatları çeşitli ögelerin hiçbir
uzman tarafından sağlıklı olarak anlaşılamayacak ya da önceden kestirilemeyecek
bir biçimde birleşmesi sonucunda belirlenir. Ekonomistlere göre fiyatlar genelde
şirketlerin gelecekteki para kazanma kapasitelerini
yansıtır.Yatırımcılar gelecekte önemli kar edineceğini bekledikleri
şirketlerin hisse senetlerine yönelirler; çok kişi bu gibi şirketlerin hisse
senetlerini almak istedikleri için de söz konusu senetlerin fiyatı yükselir.
Buna karşın, yatırımcılar geleceği pek parlak olmayan şirketlerin hisse
senetlerini almaktan kaçınırlar; az sayıda birey böyle senetleri almak
isteyeceği ve çok sayıda birey de onları elden çıkarmaya çalışacağı için
fiyatlar düşer.Yatırımcılar hisse senedi almaya ya da satmaya karar
verirlerken iş çevrelerinin genel durumunu ve geleceğini, yatırım yapmayı
düşündükleri şirketin parasal konumunu ve gelişme olasılıklarını incelerler ve
hisse senedi getirilerinin geleneksel düzeyin altında mı üstünde mi olduğuna
bakarlar. Faiz oranlarındaki eğilimler de hisse senedi fiyatlarını önemli ölçüde
etkiler.Faiz oranlarının yükselmesi genelde hisse senedi fiyatlarını
düşürür; çünkü, bu kısmen ekonomik faaliyetlerdeki genel yavaşlamanın ve şirket
karlarındaki azalmanın habercisidir, kısmen de yatırımcıların borsayı bırakıp
yüksek faiz getiren başka alanlara yönelmelerini teşvik eder. Bunun aksine, faiz
oranlarının düşmesi hem daha kolay borç alınabileceği ve daha hızlı büyüme
sağlanabileceği anlamına geldiği hem de faiz getiren yeni alanların yatırımcılar
açısından çekiciliğini yitirmesi sonucunu doğurduğu için çok kez hisse senedi
fiyatlarının yükselmesine yol açar.Buna karşılık, belirli başka ögeler
durumu karmaşıklaştırır. İlk olarak, yatırımcılar genellikle o andaki getirileri
göz önünde tutmak yerine belirsiz bir geleceğe yönelik beklentilerine uyarak
hisse senedi alırlar. Bahis konusu beklentiler de çok kez mantıklı ve doğru
olmayan çeşitli faktörlerin etkisinde kalır. Bu nedenle fiyatlar ve getiriler
arasındaki kısa vadeli bağ çok zayıf olabilir.İvme de hisse senedi
fiyatlarını etkileyebilir. Fiyatların yükselmesi doğal olarak daha çok sayıda
alıcıyı piyasaya çeker ve bunun üzerine fiyatlar daha da yükselir. Onları
ileride daha da yüksek bir fiyatla satma beklentisi içinde hisse senedi alan
spekülatörler de bu yükselme baskısını arttırırlar. Uzmanlar hisse senedi
fiyatlarının sürekli yükselişini ayı piyasası olarak tanımlarlar. Spekülasyon
humması daha fazla sürdürülemeyince fiyatlar düşmeye başlar. Fiyatların
düşmesinden endişelenen yatırımcıların sayısı çoğalınca ellerindeki hisse
senetlerini satmaya çalışırlar ve bu da düşüş eğilimini hızlandırır. Bu duruma
ise boğa piyasası denir.PİYASA STRATEJİLERİEllerindeki hisse
senetlerini uzun süre tutmaya razı olan yatırımcılar başka finansal yatırımlar
yapmak yerine menkul kıymetler borsasına yönelince XX. Yüzyıl'ın büyük bir
bölümünde daha yüksek gelir sağladılar.Hisse senedi fiyatları kısa
vadede çok oynak olabilir ve bu nedenle de borsadaki düşüş sırasında ellerindeki
senetleri satan yatırımcılar kolayca zarara uğrayabilirler. Sözgelimi,
Amerika'daki en büyük karşılıklı fon kuruluşlarından birinin ünlü bir eski
başkanı olan Peter Lynch, 1998'de, ABD hisse senetlerinin geçmiş 72 yılın
20'sinde değer yitirdiğini söyledi. Lynch'e göre, borsanın 1929'daki çöküşünde
değer yitiren hisse senetlerinin eski değerine yükselmesi için yatırımcıların 15
yıl beklemeleri gerekti.Buna karşılık, ellerindeki senetleri 20 yıl ya
da daha uzun süreyle bekleten bireylerin hiç kaybı olmadı. Federal hükümetin
Genel Muhasebe Dairesi tarafından Kongre'ye sunulmak amacıyla hazırlanan bir
incelemede, 1926'dan beri yaşanan en kötü 20 yıllık dönemde hisse senedi
fiyatlarının yüzde 3 arttığı belirtildi. En iyi 20 yıl içindeyse fiyatlar yüzde
17 yükseldi. Bunun aksine, hisse senedi yerine en yaygın yatırım aracı olan 20
yıl vadeli tahvillerin getirisi yüzde 1'le yüzde 10 arasında
değişti.Anılan incelemelere dayanan ekonomistler çeşitli hisse
senetlerini içeren bir portföy oluşturup uzun süre ellerinde tutan küçük
yatırımcıların en yüksek getiriyi sağladıkları sonucuna varmışlardır. Buna
karşın, bazı yatırımcılar kısa vadede daha yüksek gelir sağlayacaklarını umarak
belirli riskleri göze alırlar. Bu amaçla da çeşitli stratejiler
geliştirirler.Teminat Karşılığı Hisse Senedi Alımı: Amerikalılar
krediyle pek çok şey alırlar ve hisse senetleri de bunun dışında kalmaz. Belirli
yatırımcılar yüzde elli 50 peşin ödeyip kalanı için de aracılarına borçlanarak
teminat karşılığı hisse senedi satın alabilirler. Teminat karşılığı alınan
hisse senetleri değer kazanırsa bu yatırımcılar onları satıp aracılarına olan
borçlarını, faizleri ve komisyonu ödeyebilir ve yine de kar sağlayabilirler.
Eğer senetler değer yitirirse aracı bir teminat çağrısı yapar ve yatırımcıyı
hesabına ek para ödemeye zorlar ve böylelikle alacağı olan para hisse senetleri
değerinin yarısından az bir miktarda kalır. Yatırımcı nakit ödeyemezse aracı
senetlerin bir kısmını zararına satıp borcu karşılar.Teminat karşılığı
hisse senedi alımı bir tür finansal kaldıraçtır. Yüksek risk taşıyan işlemlere
girişerek kumar oynamak isteyen spekülatörlere daha çok hisse senedi alma
fırsatı yaratır. Eğar yatırıma ilişkin kararları doğruysa spekülatörler daha
büyük bir kar elde edebilirler; fakat, piyasayı yanlış değerlendirirlerse daha
büyük zarara uğrayabilirler.ABD'nin merkez bankası olan Federal Rezerv
Kurulu (çok kez the Fed adıyla tanınır) yatırımcıların satın alınacak hisse
senedi için ödemeleri gereken para miktarını belirleyen en düşük teminat
oranlarını saptar. Kurul bu oranları değiştirebilir. Eğer piyasanın canlanmasını
amaçlıyorsa düşük oranlar belirler. Spekülatif alımları sınırlamak istediğinde
de oranları yüksek tutar. Federal Rezerv Kurulu zaman zaman yüzde 100 ödeme
yapılmasını talep eder; fakat, XX. Yüzyıl'ın son yirmi yılı süresince oranı daha
çok yüzde 50'de tutmuştur.Açığa Satış YapmakBir başka spekülatör
gurubu da açığa satış yapanlar diye bilinir. Belirli bir hisse senedinin değer
yitireceğini düşünürlerse aracılarından ödünç aldıkları hisse senetlerini satıp
onların yerine başka senetleri ileride açık piyasada daha düşük fiyatla alarak
kar etmeyi umarlar. Söz konusu yöntem ayı piyasası oluştuğunda kar etme fırsatı
verirse de hisse senedi alım-satımındaki en riskli yoldur. Eğer açığa satış
yapan yatırımcı yanlış tahminde bulunmuşsa sattığı hisse senetleri birden değer
kazanıp onun büyük zarar görmesine yol açabilir.Opsiyon (Seçmeli Vadeli
İşlem)Pek fazla olmayan bir miktar nakit paraya finansal kaldıraç
uygulamanın bir başka yolu da belirli bir hisse senedini ileride şimdiki
fiyatına yakın bir fiyatla almak için alım opsiyonu sözleşmesi yapmaktır.
Piyasadaki fiyat yükselirse alıcı opsiyon hakkını kullanıp hisse senetlerini bu
daha yüksek fiyattan satarak kar edebilir ya da hisse senedinin fiyatı
yükseldiği için kendi değeri de artmış olan opsiyon hakkını
satabilir.Satım opsiyonu sözleşmesi yapmak ise bunun tersine işler ve
belirli bir hisse senedini ileride şimdiki fiyatına yakın bir fiyatla satma
taahhüdü oluşturur. Açığa satış gibi satış opsiyonu da yatırımcıların piyasanın
düşmesinden yararlanmalarını sağlar. Buna karşılık, fiyatlarda bekledikleri
gelişmeler olmazsa yatırımcılar büyük zarara
uğrayabilirler.DÜZENLEYİCİLER1934'te kurulmuş olan Menkul
Kıymetler ve Borsalar Komisyonu (Securities and Exchange Commission - SEC)
Birleşik Devletler'deki borsaların en başta gelen düzenleyicisidir. 1929'dan
önce borsaları eyaletler düzenlemekteydiler; fakat, 1929 yılında borsadaki
çöküşün Büyük Bunalım'ı başlatması bu yöntemin yetersiz olduğunu kanıtladı. 1933
tarihli Menkul Kıymetler Yasası ve 1934 tarihli Menkul Kıymetler Borsası Yasası
küçük yatırımcıları sahtecilikten koruma ve şirketlerin mali raporlarını
kolaylıkla anlamalarını sağlama konularında federal hükümete birbiri ardından
önemli roller kazandırdı.Komisyon bu amaçlara erişmek için bir
düzenlemeler ağı uygular. Halka hisse senedi, bono ve başka senetler sunan
şirketler SEC'e ayrıntılı bir mali kayıt belgesi vermek zorundadır ve bu
bilgiler halka açıklanır. SEC bu belgelerin tam ve doğru olup olmadığına karar
verir ve böylelikle yatırımcıların piyasadaki menkul kıymetler konusunda sağlam
ve gerçekçi kararlar almaları güvence altına konulmuş olur.SEC hisse
senetleri çıkarıldıktan sonra da borsadaki işlemleri denetler ve fiyatlarla
oynanmasını engelleyen yönetmeliklerin uygulanmasını sağlar; bu nedenle,
aracılar, tezgah üstü piyasada işlem yapanlar ve borsaların kendileri SEC'ye
kayıt yaptırmak zorundadırlar. Komisyon bunlara ek olarak şirketlerin hisse
senetleri kendi elemanları tarafından alınıp satıldığında bunun da kamuya
bildirilmesi zorunluluğu getirir; Komisyon'un görüşüne göre, bahis konusu
içerdekiler kendi şirketleri hakkında özel bilgi sahibi sahibidirler ve
onların yaptıkları hisse senedi alımları ya da satımları diğer yatırımcıların
şirketin geleceğine ilişkin güvenleri konusundaki düşüncelerini
etkileyebilir.Kuruluş ayrıca içerdekilerin henüz yayınlanmamış bilgilere
dayanarak alım-satım yapmalarını da engellemeye çalışır. SEC 1980'lerde sadece
şirket üst düzey yetkililerini ve başkanlarını değil şirketlere ilişkin
açıklanmamış bilgilere erişebilecek sıradan görevlilerin hatta şirket dışındaki
avukatlar benzeri kişilerin yaptığı alışverişleri bile izlemeye başladı. SEC'de
Başkan tarafından atanan beş komiser görev yapar. En fazla üç komiser aynı
siyasi partinin üyesi olabilir; her yıl bir komiserin beş yıllık görev süresi
sona erer.
Afyon Jeotermal Merkezi Isıtma Sistemi, Ekonomisi Ve Hava Kirliliğini Önlemedeki KatkKserofitlik Ve Su Ekonomisi ÖkofizyolojisiFloresanların EkonomikliğiVarlık Vergisi1987-1993 Türkiye Ekonomisi1983-1987 Türkiye Ekonomisi1980-1982 Türkiye Ekonomisi1923-1980 Türkiye Ekonomisi19 Şubat KriziSermaye Piyasası Kurulu (SPK)İMKB PazarlarıİMKB'de Kote İşlemiMilli Korunma KanunuAltın Kurallar5 Nisan KararlarıElliot Dalga KuramıDow KuramıDirectional MovementDikdörtgen FormasyonuDestek ve Direnç Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir? Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz. Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım? Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.
25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz. |
Offline
| |