Albay
Üyelik tarihi: Dec 2008
Mesajlar: 432,578
Tesekkür: 0
429 Mesajinıza toplam 518 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Japon Pazarlama Tarzı 1) Japon pazarlaması uluslar arası
boyutludur; böyle olması bir zorunluluktur. Nedeni, Japonya'nın hemen tüm doğal
kaynaklardan yoksun olmasıdır. Doğal kaynakları ithal etmek ve ürettiği malları
ihraç etmek, Japonya için zorunlu bir yaşam biçimidir.2) Pazarlar
titizlikle incelenmiş, ihtiyaçlar ve istekler öğrenilmiş, uygun mallar
geliştirilmiş; ayrıca çok iyi pazarlama stratejileri ve taktikleri
oluşturulmuştur.3) Japonlar, pazarlamayı kendi sosyal ve kültürel
yapılarıyla uyumlu kılmışlardır.ULUSLARARASI PAZARLARA GİRME
STRATEJİLERİ1960'lı yılların başında, Japon işletmeleri, önce ulusal
pazara eğildiler. Ulusal pazardaki payı büyüterek, maliyetlerini düşürmek için
çalıştılar. Gerekli teknolojiyi de ele geçirerek, Batı ülkelerinden ithal edilen
malların ikamelerini üretmeye başladılar. Devlet de, ithal yasakları koyarak,
gümrük vergilerini arttırarak ve yabancı sermaye yatırımlarını sınırlayarak,
işletmelere yardımcı oldu. Sonuçta, hemen tüm iç Pazar ele geçirildi.Çok
daha önemli olan, tüketicilerin, gelirlerinin artmasına paralel olarak satın
alma davranışlarını değiştirmelidir. Geleneksel biriktirme alışkanlıklarını bir
yana bırakan tüketiciler, alımlarını çok arttırdılar, lüks mallara yöneldiler ve
Japonya tüketim toplumuna dönüştü.Ulusal pazarın ele geçirilmesi, üretim
hacmini büyüttü, dolayısıyla üretim maliyetlerinin düşmesine yol açtı. Böylece,
rekabet üstünlüğü sağlayan işletmeler, uluslar arası pazarlara girme çabalarına
başladılar. Hangi pazarlara girileceğini belirlemek üzere araştırmalar yapıldı
ve Pazar giriş stratejileri ve taktikleri geliştirildi ve uygulamaya geçildi.
Uluslararası pazarlara girmede şu üç strateji benimsendi:· malların iç
pazarlardan gelişmekte olan ülkelere, oradan da gelişmiş ülkelere
pazarlanması.· yüksek teknolojili ürünlerin iç pazar garantiye
alındıktan sonra gelişmiş ülkelere, sonra da gelişmekte olan ülkelere
pazarlanması.· (bazı malların iç Pazar için değil de yalnızca dış
pazarlar için üretilmesi) malların önce gelişmiş ülkelere, sonra ulusal pazara,
en sonra da gelişmekte olan ülkelere pazarlanması.Birinci stratejiye
göre, üretim fazlaları gelişmekte olan Güneydoğu Asya ve Latin Amerika
ülkelerine ihraç edildi. Bunun nedeni, o ülkelerde daha az rekabetin olması ve
ülkelere satılan malların batı standartlarına uygun olmamasıdır. Bu ülkelerin
satın alma güçleri zayıf olduğu için de o ülkelere satışta düşük fiyat
politikası izlenmektedir.İkinci stratejiye göre, bazı işletmeler
gelişmiş ülkeler arasında, önce Avrupa ülkelerine, sonra da ABD'ye girdiler.
Nedeni, ilk aşamada, ABD'nin çok güçlü işletmeleriyle rekabete girmek
istememeleriydi. Örneğin, inşaat ve tarım makineleri alanlarında, Avrupa
pazarlarında yeterli pazar payları ele geçirildikten sonra gözler ABD'ye
çevrildi.Üçüncü stratejiye göre, bazı işletmeler iç pazarı bir yana
bırakıp, önce gelişmiş ülkeleri hedef pazar olarak seçtiler. Bu stratejilerin
başarıyla uygulanmasıyla, uluslar arası pazarlar kısa süre içinde kapsandı,
güçlü ve tekin bir pazarlama ağı örüldü.PAZARLAMA
STRATEJİLERİ*Pazar stratejisi: Japon işletmeleri, gerek ulusal pazarda,
gerekse uluslar arası pazarlarda, pazarı bölümleyerek hedef pazarı ya da
pazarları seçme stratejisini benimsemişlerdir. Uluslar arası pazarlar,
genellikle, coğrafi bakımdan ve ülkenin gelişmişlik düzeyine göre bölümlenmiş ve
girilecek pazarlar seçilmiştir.*Mal stratejisi: Seçilen hedef pazarların
ihtiyaçlarına ve isteklerine uygun mallar geliştirilmiştir. Başlangıçta malların
kalite standartları oldukça düşüktür. Ama kalite standartları hızla
geliştirilmiş ve pazarın ihtiyaç ve isteklerine uygun kalitede malların
pazarlanması sağlanmıştır.*Fiyat stratejisi: Pazarı ele geçirmek için
rekabetçi fiyat stratejisi, hem iç hem de dış pazarlarda uygulanmıştır. Bu
strateji şu şekilde formüle edilmiştir: << Kaliteyi yükselt-maliyeti
düşür-fiyatı düşür-pazarı ele geçir >> genelde düşük fiyat stratejisinin
uygulanabilmesi için, maliyetlerin düşürülmesi gerekir. Japonya'da da bu
yapılmıştır. Pazar payı arttırılarak büyük ölçek ekonomisi sağlanmış, böylece
elde edilen maliyet avantajı fiyatlara yansıtılmıştır. Kuşkusuz, üretim ve
dağıtımın etkili kılınması ve mal kalitesinin yükseltilmesi de pazarların ele
geçirilmesinde çok etkili olmuştur.Dış pazarlara da düşük fiyatlarla
girilmiştir. Bu taktik gelişmekte olan ve gelişmiş ülkelerde aynı biçimde
kullanılmıştır. Gelişmekte olan ülkelerde tüketicilerin satın alma güçleri
yetersiz olduğunda, bu düşük fiyat taktiğini uygulamak bir bakıma zorunluydu.
Gelişmiş ülkelerde ise, düşük fiyat politikası rekabet aracı olarak
kullanılmıştır.Ulusal Pazar ele geçirildikten ve yabancı işletmelerin
ulusal pazara girmeleri çeşitli yollarla engellendikten sonra, iç pazarda
yabancı işletmelerin rekabeti hemen hemen ortadan kalktı. Sonuçta fiyat
taktiğinde bir değişme oldu; bir çok mal, iç pazarda, dış pazarlara göre daha
yüksek fiyatlarla satılmaya başlandı. Damping dene bu uygulamanın dayandığı
temel düşünce şudur: Belirli pazarlarda elde edilen karları, başka pazarları ele
geçirmek için kullanmak.*Dağıtım stratejisi: Ulusal dağıtım sistemi,
kendine özgü geleneksel bir yapıya sahiptir. Dağıtım kanalında yer alan aracılar
çok sayıda görevliler kullanılmaktadır. Toptancılar ve perakendecilerin
desteklenmelerinin gerekli olduğu, sosyal etkileri olan bir sistemdir. Sistemin
karmaşık olması, yabancı işletmelerin Japon pazarına girmelerini güçleştiren
engellerden biridir.Ulusal dağıtım sistemini geliştirmek ve etkili
kılmak için çalışmalar yapılmaktadır. Ülkenin coğrafi bakımdan küçük olmasının
fiziksel dağıtım eylemlerini - özellikle taşımayı - kolaylaştırdığı gözden
kaçırılmamalıdır. Uluslararası pazarlardaki dağıtım uygulamaları çok daha
değişik bir yapıdadır. Pazara girmenin ilk aşamasında şu üç uygulamaya
başvurulur:1- üretim işletmelerinin bir çoğu, yabancı ülkelerin sosyal
yapılarını, işletme gereklerini, yasal düzenlemeleri ve dillerini bilen büyük
Japon ihracat şirketlerini kullandılar. Bu şirketler, işlerin büyük boyutlu
olması ve deneyimli olmaları nedeniyle, dağıtım maliyetlerinin düşük olmasını
sağladılar.2- Bazı işletmeler girilen ülkenin yerel dağıtım
işletmeleriyle anlaşmalar yaptılar. Böylece yerleşik dağıtım sisteminden
yararlandılar.3- Bazı işletmeler de - özellikle ABD pazarında - iyi
işlemeyen dağıtım kanallarına ve pazarlama uzmanlarına sahip olan yerel
yöneticilerle çalıştılar.*Reklam stratejisi: Japon reklamları duygusal,
baş döndürücü ve dolaylı mesajlar veren yapıdadır. Ayrıca, reklamlarda, yumuşak
ses ve müzik ile çok güzel görüntülere yer verilir. Pazara sunulan malların,
üreticinin titiz çabaları sonucunda geliştirilmiş mallar olduğu vurgulanır.
Böylece tüketicilerde üreticinin olumlu imajı uyandırılmaya
çalışılır.*Bilgi toplama stratejisi: Japon yöneticileri dağıtım
kanalında yer alan toptancı ve perakendecilerden doğrudan bilgi toplamaya çok
önem verirler. Dağıtım kanalında yer alan aracıları ziyaret ederek elde edilen
bilgiler <<soft data>>; mal gönderme, stok düzeyleri ve perakende
satışlarla ilgili bilgiler <<hard data>> diye adlandırılır. Bu iki
tür bilginin, tüketicilerin davranışlarını ve isteklerini en iyi biçimde
yansıttığına inanırlar.Bir pazara girerken <<soft>> veriler
üst ve orta düzey yöneticiler tarafından toplanır. Nedeni, aracıları ziyaret
ederek toplanan bilgilerin, pazara girme açısından ve sonra da iyi ilişkiler
geliştirme açısından çok kritik bilgiler olduğuna inanılmasıdır. Yöneticiler,
kendi mallarını rakiplerininkilerle karşılaştırmak istediklerinde
<<hard>> veriler ele geçirmek isterler. Bunu için de malın dağıtım
kanalındaki gerçek akışını gösteren stok, satış ve başka bilgileri
toplarlar.YÖNETİM ÖZELLİKLERİPazarlama eylemleri, işletme, satış
ya da kar eylemleri olarak değil, insan eylemleri olarak görülür, dolayısıyla
insan faktörüne çok önem verilir. Pazarlama yöneticisinin temel görevi,
görevlileri yetiştirmek, işbirliğine ve uyumlu çalışmaya alıştırmak ve
olabildiği ölçüde işletmeye katkıda bulunmasını sağlamaktır.Pazarlama
eylemlerini yürüten üyelerin yetkileri ve sorumlulukları kesin çizgilerle
belirlenmemiştir. Üyeler tek bir eylem türüne bağlanmamışlardır. Pazarlama
eylemleri sadece pazarlama departmanının sorumluluğunda değildir. Pazarlama
bölümü dışında kalan bölümlerin yöneticileri de pazarlama eylemleriyle
ilgilenirler.Japon pazarlamasının güçlü yanı, pazarlama stratejileri ve
taktikleri geliştirmekten çok, uygulamadadır. Uygulamanın etkili olmasında şu
özellikler önemli rol oynar: Japon işletmelerinde orta yönetim basamağındaki
yöneticiler, eylemlerin yönetiminde önemli rol oynarlar. Bunlar çok iyi
yetiştirilmiş, alttan başlayarak, yönetici düzeyine yükselmiş, yaşamları boyunca
işletmede görev yapan kişilerdir. Dolayısıyla işletmeyi ve çevreyi çok iyi
bilirler. Üst yönetimle ve alt basamaktaki görevlilerle kolayca ilişkiler
kurarlar. Etkili planlar ve programlar geliştirirler.İkinci özellik,
Japonya'da üst düzey yöneticilerin, pazarlamayla ilgili olarak, <<eylem
normları>> koymalarıdır. Bu normlar, oldukça geneldir ve pek de açık-seçik
değildir. Böylece, uygulamacılara esneklik verilmiş olur. Üçüncü özellik ise,
işletmenin kurucusunun karizmasının ve önderlik yeteneklerinin, pazarlama
eylemlerinin etkili bir biçimde yürütülmesinde itici güç
olmasıdır.Oluşturulan pazarlama stratejileri ve taktikleri kolayca
kavranabilir ve ilgili taraflarca desteklenir. Stratejiler esnektir, değişen
koşullara çabucak uyum sağlayabilir ve oldukça kısa süreli amaçlara yöneliktir.
Ancak, işletme sahipleri ve finans kurumları kısa sürede kar için baskı
yapmazlar, önemli olan belirlenen pazara girmek ve planlanan Pazar payını elde
etmektir.DEVLETİN ROLÜDevlet kuruluşları, işletmeleri ve iş
hayatını yönlendirme çabalarında bulunur. Ancak emri vermez, dikte etmez, sadece
özendirici ve caydırıcı biçimde davranır. Devletçe hazırlanmış merkezi bir plan
yoktur. Bir çok ekonomik karar, ilgililerin düşünceleri alınarak
oluşturulur.Japon pazarlamacıları devlet kurumlarıyla iyi ilişkiler
kurarlar ve uyumlu biçimde çalışırlar. Geliştirdikleri projeler ve stratejilere
ilişkin bilgileri ilgili devlet kurumlarına verirler. Bu arada büyük
işletmelerin küçük işletmelerle şiddetli rekabete girmelerini önlemek üzere bazı
önlemler alındığını da belirtmek gerekir.Türkiye İle Japonya'nın
Pazarlama Sistemlerinin KarşılaştırılmasıJaponya ile Türkiye'nin
kıyaslaması yapıldığında, Japonya'nın pazarlamada elde ettiği başarıların
Türkiye için niçin sağlanamadığı sorusu akla getirilebilir. Bu anlamda
Japonya'nın izlediği yol ve uyguladığı yöntemler değerlendirilerek Türkiye'nin
içerisinde bulunduğu şartlara göre yaralı sonuçlar oluşturacak fikirler
geliştirilebilir. Bir ülke teknolojiye iki şekilde sahip olabilir, bunlar; 1-
satın almak, 2- teknolojiyi üretmek olarak sıralanabilir.Bunlardan satın
almak çok pahalıya mal olabilirken, ikincisinde ise çok büyük sermaye, bilgi,
tecrübe gibi faktörlere ihtiyaç vardır. Kısaca, her ikisinin de yerine
getirilmesi için finansal kaynak gereklidir. Japonya ise özellikle teknolojiyi
alırken tamamen dışarıya bağlı kalmayıp, piyasadaki mevcut teknolojiyi aynen
alıp, yeni gelişmeleri onun üzerine inşa ederek bugünkü konumuna ulaşmada önemli
oranlarda yol kat etmiştir. Böylece mükemmeli başarmada her şeye sıfırdan
başlamayarak büyük bir zaman ve finans kaybını önlemiştir.Türkiye'nin
böylesi durumlarda yapabilecekleri ve dışa açılma politikalrını geliştirmesi
açısından yapması gerekenler şöyle sıralanabilir: Türkiye 1980 sonrası
dönemlerde, iç talebin azalmasından dolayı artan ürün fazlalıklarının
azaltılması düşüncesi ihracatın artmasına sebep olmuştur; ancak, devletin vermiş
olduğu teşvikler ve sağlamış olduğu sübvansiyonlara rağmen Türkiye'nin dünya
ticaret hacminden aldığı pay istenilen seviyelerde değildir. Türkiye'nin ulusal
ve uluslar arası pazarlama açısından amaçlarını yeni gelişmelere göre gözden
geçirmesi gerekmektedir.Pazarlama yönetiminde, kişilerin veya kurumların
değil toplumun menfaatini hedefleyen ve böylece toplumun katılımını sağlayabilen
sosyal pazarlama anlayışının önemi hiçbir zaman göz ardı edilmemelidir. Modern
ve sosyal pazarlama anlayışının, ulusal ve uluslar arası pazarlama alanındaki
gelişmeleri hızlandırıcı etkisinden faydalanabilmek için: devlet, tüketiciyi
koruma kanunları; sanayi yatırımlarına yeterli teşvik ve indirimler; çevreyi ve
insan sağlığını korumaya yönelik yatırımları özendirme; okullar, kalifiye eleman
yetiştirme kursları, topluma karşı sorumluluk duygusunun geliştirilmesine
yönelik çalışmaların ödüllendirilmesi gibi faaliyetlerle destek olmak
durumundadır.Türkiye bir müddet Japonya gibi ithal ikamesine yönelip,
daha sonra dünya pazarlarına çok uluslu şirketler, ortaklaşa yatırımlar, yabancı
sermaye yatırımı özel veya resmi ihracat büro ve acentaları açarak girebilir
ancak, burada diğer ülke özellikleri dikkate alınarak Türkiye açısından en uygun
olan şekil seçilmelidir. Yurt dışı pazarlara girmeden büyük zaman ve finans
kaybını önleyecek tedbirleri almalı; gerekli olan değişiklik ve yenilikleri
yapmalı; hedef müşterilerin beğenilerini üründen hizmete kadar
kazanmalıdır.Yüksek teknolojiyi ülkenin kendi öz sermayesiyle veya
ihracat gelirleriyle en iyi şekilde transfer edebilmeli, uluslar arası rekabete
karşı koyabilecek sanayileşme sağlanabilmeli, üretimle başlayan servis
hizmetleriyle devam eden hizmetlerinde her ayrı faaliyet kolunda verimliliği
sağlayabilecek bilgi sadece üst düzey bir idarecide veya birkaç idarecide
toplanmamalı özellikle verimliliği sağlayacak şekilde dağıtılmalıdır.Dış
ticaret hacmi dar olan ve sanayileşmede geciken ülkelerde işletmelerin güç
kaynağını oluşturan devlet uzun dönemde kar getirecek yatırımlarda
müteşebbislere, her konuda hem destek vermeli hem de akılcı bir kontrolle
yönlendirebilmelidir.
Afyon Jeotermal Merkezi Isıtma Sistemi, Ekonomisi Ve Hava Kirliliğini Önlemedeki KatkKserofitlik Ve Su Ekonomisi ÖkofizyolojisiFloresanların EkonomikliğiVarlık Vergisi1987-1993 Türkiye Ekonomisi1983-1987 Türkiye Ekonomisi1980-1982 Türkiye Ekonomisi1923-1980 Türkiye Ekonomisi19 Şubat KriziSermaye Piyasası Kurulu (SPK)İMKB PazarlarıİMKB'de Kote İşlemiMilli Korunma KanunuAltın Kurallar5 Nisan KararlarıElliot Dalga KuramıDow KuramıDirectional MovementDikdörtgen FormasyonuDestek ve Direnç Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir? Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz. Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım? Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.
25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz. |