Geri git   Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri > Hayatım Değişti Klubü > Serbest Kürsü > Öğretici Bilgiler

Uyarılar

Batan geminin banknotları

Serbest Kürsü ve Öğretici Bilgiler Batan geminin banknotları Konusunu hayatimdegisti.com Konuğumuz olarak inceliyorsunuz hayatimdegisti.com sitemizde yaşamınızı hemen degistirecek bir cok telkinli hipnoz mp3 vardir tesaduf eseri de buradaysanız mutlaka inceleyiniz üst link TelkinCD tıklayınız Haberin kısa süre içinde şehre yayılmasıyla birlikte, binlerce yoksul Yunanlı limana akın edecekti. Manzarayı görenler hemen elbiselerini çıkarıyor ve yanlarında getirdikleri çantalarla denize atlıyorlardı. Saldırının üzerinden yalnızca bir kaç saat geçtikten sonra, Pire caddelerinde, Avrupa´nın o dönemdeki en prestijli parası ...

ayrıca bu konularda arama yapan konuklarımız var Öğretici Bilgiler telkin cd indir izle İstanbul Öğretici Bilgiler nerededir kimdir Öğretici Bilgiler çekirdek inanç temizliği İzmir bursa Öğretici Bilgiler hipnoz Öğretici Bilgiler olumlama seminerleri eğitimi çaresi tedavisi Öğretici Bilgiler hakkında bilgi bilinçaltı telkin cd telkin mp3 Öğretici Bilgiler kuantum düşünce kitap haberi

Batan geminin banknotları

Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 29-12-2008, 12:08 PM   #1 (permalink)
Albay
 
Üyelik tarihi: Dec 2008
Mesajlar: 432,578
Tesekkür: 0
429 Mesajinıza toplam 518 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
bluemoon24 is an unknown quantity at this point
Standart Batan geminin banknotları

Haberin kısa süre içinde şehre yayılmasıyla birlikte, binlerce yoksul Yunanlı

limana akın edecekti. Manzarayı görenler hemen elbiselerini çıkarıyor ve

yanlarında getirdikleri çantalarla denize atlıyorlardı. Saldırının üzerinden

yalnızca bir kaç saat geçtikten sonra, Pire caddelerinde, Avrupa´nın o dönemdeki

en prestijli parası konumundaki Türk lirası üzerinden milyoner olmuş en az bir

kaç yüz kişi dolaşmaktaydı.

* * *



DÖRT BİR YANDAN KUŞATILAN ÜLKE: 1940´lı yıllar, bir yandan savaş

ekonomisinin yol açtığı derin yoksulluk, öte yandan da Anadolu´yu ardarda vuran

doğal âfetlerle boğuşan Türkiye´de, tek parti döneminin Millî Şefi İsmet İnönü

için oldukça zorlu geçecekti. O da sorunların çözümünde çare olarak despotizmi

seçti. Çevresindeki

bütün yetkililer, Millî Şefe böylesine sevimsiz bir haberi vermekten -haklı

olarak- fellik fellik kaçıyorlardı. Çünkü, her geçen gün biraz daha

şiddetlenerek yanıbaşımızdaki ülkeleri kasıp kavurmaya başlayan acımasız dünya

savaşı, ulusal kurtuluş mücadelesinin onurlu ama yoksul galibi Türkiye

Cumhuriyeti´nin de ekonomik açıdan soluğunu kesmişti. Ülkede hayatî öneme sahip

her ne var ise istisnasız hepsi karneyle dağıtılmaktaydı. 18 milyonluk

Anadolu´da, nüfusun ezici bir çoğunluğu akşam yataklarına karınları doğru düzgün

doymadan giriyordu.

Böyle bir manzara içinde felaketin haberi, Başbakanlık´ta saatler boyunca

oradan oraya âdeta bir top gibi gitti geldi. Her bakan, İsmet Paşa

Hazretleri´ne malûmat vermek benim vazifem değil diyerek pası başkasına atıyor,

saatler geçtikçe de Pire´de vuk´u bulan nahoş hadise devletin zirvesine bir

türlü aktarılamıyordu.

Sonunda da Başbakan Refik Saydam bu tatsız görevi bizzat üstlenmeye karar

verdi. Huzura çıkmadan önce dua da etti mi bilinmez; ama Köşk´ün kapısından

içeri girerken yaşadığı tedirginlik tartışma götürmeyecek kadar belirgindi.

Saydam, sekreteryadaki kısa bir beklemenin ardından Cumhurbaşkanı İnönü´nün

huzuruna alındı.

Kurtuluş Savaşı´nın simge isimlerinden, cephelerin tecrübeli komutanı İsmet

İnönü uzun zaman önce postallarını çıkarmış ve artık çok farklı bir cephede,

uluslararası siyaset sahnesinde savaşıyordu. Cumhurbaşkanı´nın son büyük

görevi ise Avrupa´yı perişan eden yıkıcı ve yayılmacı Nazizm belasını Türkiye

topraklarından uzak tutmaktı. Bu konuda büyük güçlükler altında elde ettiği

başarının ise savaş yorgunu Türk milleti için kitlesel açlık ve despotik

yönetim gibi oldukça onur kırıcı iki bedeli vardı.

Buyrun Muhterem Başvekil dedi Millî Şef, Benimle çok acilen görüşmeyi

talep etmişsiniz. Bu derece acil bir hususun ne olabileceğini doğrusu ben de

merak ettim!

Saydam bir-iki kez öksürdü, söze nereden başlayacağını enine boyuna tarttı ve

Muhterem Reisicumhurum diye girdi, Aldığımız acil bir telgraf mesajı neticesinde, bugün

Yunanistan´ın Pire limanında bizim için hayli nahoş bir hadisenin cereyan

ettiğini öğrenmiş bulunmaktayız.

Ne tür bir hadise bu?

İsmet Paşa´nın yüzünü ansızın derin bir endişe kaplamıştı.

Paralarımız efendim diye devam etti Başbakan, Yeni bastırdığımız

banknotlarımız... bir kaç saat önce Alman diktatörü Adolf Hitler´in

tayyarelerinin taarruzuna uğradılar. Hepsi Pire´de denize döküldü. Şu anda Yunan

halkı onları yağmalamakla meşgûl!

Savaşa direnmenin bedeli: Açlık ve sefalet

AÇ KARNINA

UYKUYA YATILAN YILLAR:
İşte, Türkiye tarihinin en trajik sayfalarından

birinin arşivlerden kopup gelen fotoğrafları... Avrupa´yı kasıp kavuran Nazi

saldırganlığına direnebilmek için yıllar boyunca kalabalık bir orduyu ayakta

tutmak zorunda kalan Türkiye, bunun bedelini ise yarı aç yarı tok yaşayan bir

halkın müthiş direnciyle ödemişti. En üstte, bir fırının önünde ekmek karnesini

göstererek günlük yarım ekmek istihkakını alan genç bir kız. Ortada, o günlerde

herkesin cebinde bulunmak zorunda olan bir ekmek dağıtım karnesi. En alta ise

küçük çocuklara ve yaşlılara hizmet veren bir aşevi. Genç Türkiye Cumhuriyeti, 1923´den itibaren uygulamaya koyduğu sıkı para

politikasıyla, gelişmekte olan ülkelerin başbelası durumundaki enflasyona karşı

onbeş yıl boyunca gayet başarılı bir direniş göstermişti. Bunda da hiç kuşkusuz

ki Atatürk dönemi hükûmetlerinin Türk lirasına uluslararası alanda hakettiği

prestiji kazandırma yönündeki kararlı tutumlarının büyük rolü vardı.

Türkiye Cumhuriyeti´nin kurucusunun 10 Kasım 1938 tarihindeki vefatının hemen

ertesi günü, Millet Meclisi toplam 348 üyenin oybirliğiyle İsmet İnönü´yü

ülkenin ikinci cumhurbaşkanı olarak seçti. İnönü´nün ekonomi politikaları da

Atatürk´ün izlediği yoldan çok ciddi bir sapma göstermeyecekti. Hattâ Millî Şef

bu anlamda silah arkadaşına göre çok daha eli sıkı bile sayılabilirdi.

İsrafsız ve kontrollü bir büyüme hedefleyen İnönü, İkinci Dünya Savaşı patlak

vermese, belki de bu uğurda çok daha anlamlı başarılar elde edebilecekti. Ancak,

ilk sinyallerini daha Atatürk´ün sağlığında vermeye başlayan savaş 1939 yılında

resmen başladığında, Cumhurbaşkanı için halkı, ağır bir kemer sıkma

politikasıyla ekonomik çöküşten korumaktan başka bir seçenek kalmamıştı.

Önce pahalı sanayi yatırımları yavaşlatıldı. Ardından da siyasal bir önlem

olarak, saldırgan Almanya´yla bütün ticarî ilişkiler askıya alındı. Ancak,

bunlar ülkenin iki yakasını biraraya getirmeye yetmeyecekti. Bunun üzerine Refik

Saydam Hükûmeti savaşın getirdiği ekonomik güçlükleri gerekçe göstererek, Mayıs

1940´da gelir vergisini yüzde 50 oranında artırdı. Aynı yılın Haziran ayında ise

vurguncu tüccarların savaş ortamını fırsat bilerek fiyatları keyfî zamlarla

artırmalarını önlemek amacıyla fiyat murakabe encümenleri kuruldu. Öte yandan,

çiftçiler de hasat türleri ve miktarını yetkililere düzenli olarak bildirmekle

yükümlü kılındılar.

Ülkeyi ekonomik açıdan güvenceye alma çabalarının son aşamasında ise Bakanlar

Kurulu, ABD ve Avrupalı müttefiklerinin hiç hoşuna gitmeyen 12 Haziran 1940

tarihli kararını açıkladı. Başbakan Saydam, Meclis kürsüsünden konuyla ilgili

olarak yaptığı açıklamada, Türkiye´nin tavrını merakla bekleyen dünyaya, Ankara

Hükûmeti´nin savaşta tarafsız kalacağını duyuruyordu.

Ülke, bu tarihî kararla sıcak savaşın tahribatından korunurken, büyük

hesaplaşmaya katılmamasının bedelini ise gündelik hayatta yaşanan trajedilerle

ödemeye başlayacaktı. 3 Aralık 1940´da yürürlüğe giren yasa gereğince, başta

ekmek olmak üzere, yağ, şeker, un gibi temel gıda maddeleri halka karneyle

dağıtılmaya başlanmıştı. Ki bu süreçte, karneye ihtiyacı bulunmayan bir avuç

savaş zengininin dışında, hiç kimsenin verilen günlük istihkakla karnını tam

olarak doyurabilme şansı yoktu.

Öte yandan, enflasyonu tetikleyen savaş ekonomisi, gitgide daha yüksek kupür

değerli paralar basılmasını da zorunlu kılıyordu. O tarihte henüz kaliteli kâğıt

para basacak tesisleri bulunmayan Türkiye, ilk kez tedavüle çıkacak olan 500 ve

1000 liralık banknotların basımı için İngiltere´deki ünlü Thomas De La Rue

Matbaası´yla bir anlaşma yaptı. Sözkonusu matbaa, sipariş edilen yeni paraların

baskılarını kısa süre içinde tamamlayıp Türk hükûmetine teslim ederken, Türk

halkı da bu vesileyle üzerinde Atatürk yerine İnönü portresi yer alan ilk

banknotlarla tanışmış oluyordu.

O günlerde 1941 yılı bütçesi de 304 milyon 971 bin 662 Türk Lirası olarak

karara bağlanıp Meclis´te onaylandı. Türkiye´nin savaştaki pozisyonu, siyaset

dilinde silahlı tarafsızlık şeklinde tanımlanmaktaydı ve bu tür bir

tarafsızlık da her an baskına uğrayabileceğini gözönünde bulundurarak güçlü bir

ordu beslemeyi gerektirmekteydi. Ankara´nın önünde ise bu ağır savunma

giderlerini -halkı bunaltmak pahasına- alınacak çok sıkı ekonomik önlemlerle

finanse etmekten başka çare yoktu.

Pire Limanı´ndaki unutulmaz gün

DOĞMADAN

ÖLEN BANKNOTLAR:
Türkiye Cumhuriyeti´nin Alman bombardımanıyla Pire

Limanı´nın sularına gömülen 100 liralık banknotlarından geriye kalan az sayıdaki

örnekten biri. Hiçbir zaman tedavüle çıkartılamayan bu banknotların ön yüzünde

Cumhurbaşkanı İnönü´nün portresi, arka yüzünde ise Anadolu´yu simgeleyen bir

köylü kızı figürü yer alıyordu. Bombardımanda tarihe karışan bir diğer banknot

da artık son demlerini yaşayan kâğıt 50 kuruştu. Ülke, iyice zıvanadan çıkan dünya savaşının dayattığı ekonomik yükü mümkün

olan en az hasarla savuşturmaya çalışırken, 16 Nisan 1941 günü Yunanistan´ın

Pire Limanı´ndan gelen şok bir haber, hükûmetin bütün ekonomik hesaplarını

altüst edecekti. Daha önce de Türk hükûmeti için bir kaç kez para basmış olan

Thomas De La Rue Matbaası, Ankara´nın son grup siparişini oluşturan İnönü´lü 50

ve 100 liralıklar ile 50 kuruşluk banknotların basımını tamamlamış, bunları

Akdeniz´den İstanbul´a ulaştırılmak üzere Yorkshire adlı bir gemiye

yüklemişti. İki hafta süren yolculuğu sırasında ikmal için ardarda bir dizi

Avrupa limanında demirleyen Yorkshire, İstanbul´dan önceki son durağı Pire´de

bir mola daha verdi. İşte, ne olduysa bu son molada oldu.

Yunanistan´a sürpriz bir hava

saldırısı düzenleyen Naziler, aralarında Pire´nin de bulunduğu bir dizi Yunan

kentinde ardarda yoğun bombardımanlar gerçekleştirmişlerdi. İşlek bir liman olan

Pire´deki en öncelikli hedef ise kıyı boyunca sıralanmış olan ticarî gemilerdi.

Türkiye Cumhuriyeti Devleti´nin binbir türlü güçlük içinde bastırdığı

banknotları taşıyan geminin Union Jack bandrası (Birleşik Jack / İngiliz

bayrağının lâkabı) kimbilir hangi meçhul Alman savaş pilotunun ağzının sularını

akıtmış olmalıydı ki Yorkshire bir kaç dakika içinde kevgire çevrildi. Hedef,

elbette ki -en azından o gün için- doğrudan doğruya Türkiye değildi. Çünkü

Hitler´in Türkiye´yi -Birinci Dünya Savaşı´ndaki güçlü müttfefiklik

ilişkilerinden dolayı- işgal planları arasında bir hayli gerilere attığı da

bilinen bir gerçekti. Ancak, bir numaralı düşman durumundaki İngilizlere ait

bir gemi sözkonusu olunca, Alman birlikleri Türk millî servetinin gözünün yaşına

bakmadılar.

Yorkshire, küçük ölçekli bir Afrika ülkesinin bütçesine denk miktardaki

banknot yüküyle ağır ağır sulara gömülürken, tam da Hollywood filmlerine

yakışacak bir manzara ortaya çıktı. Geminin depolarından mantar gibi fırlayan

para balyaları Pire Limanı´nın sularına yayılmaya başlamıştı. Yaklaşık yarım

saat sonra da bütün liman, üzerinde İsmet İnönü´nün portresi bulunan yeni 100

liralık ve 50 kuruşluk banknotlarla kaplandı.

Hava saldırısının şokunu üzerlerinden yeni yeni atmaya başlayan Pire

sakinleri, bu garip manzarayı görünce ilk anda ne yapacaklarını şaşırdılar.

Paraların üzerindeki kişi, onlara Anadolu´daki bir dizi savaşta acı yenilgiler

yaşatan adamın ta kendisiydi. Ama ne gam! Kimi zaman, tatlı bir hayatın yalnızca

hayâli bile en kadim düşmanlıkları yenmeye yetebilir.

Haber kısa süre içinde bütün şehre yayılmış ve yüzlerce yoksul Yunanlı limana

akın etmeye başlamıştı. Gelenler manzarayı görür görmez hemen üstlerini

başlarını çıkarıyor ve yanlarında getirdikleri çantalarla denize atlıyorlardı.

Amaç, yetkililer gelmeden yağmayı tamamlamak ve torbalara mümkün olduğunca çok

balya doldurup sıvışmaktı.

Kıyıdaki bu manzaraya saatler boyunca hiçbir Yunan güvenlik görevlisi

müdahale etmedi. Aslında edemedi demek daha doğru olur, çünkü bombardıman

sonrasında koskoca şehirde asayişi sağlamaya çalışan polis ve askerler için

limanda yaşanan bu olay, olsa olsa küçük bir teferruattan ibaretti.

Dolayısıyla, gün boyunca Türkiye´nin batık paralarını kurtarmaya bir türlü sıra

gelmedi.

Olayın üzerinden yalnızca bir kaç saat geçtikten sonra, Pire caddelerinde

Türk Lirası üzerinden milyoner olmuş en az bir kaç yüz kişi dolaşıyordu. Bu da

bir ömür boyu refah ve mutluluk demekti. Bu konuda hiç şaka etmiyoruz, çünkü

Avrupa´nın dehşetli bir enflasyonla boğuştuğu o günlerde, savaşa girmemiş olan

Türklerin lirası yaşlı kıtanın en prestijli para birimlerinden biri, hattâ

düpedüz birincisiydi. Hele de Almanların aynı günlerde ekonomi tarihinin en

korkunç hiper enflasyonu yüzünden kendi paralarıyla uçurtma yapıp soba

yaktıkları hatırlanırsa...

O banknotlar tarih olmuştur !

TÜRK

EKONOMİSİNİN ONDA BİRİNİ TAŞIYORDU:
16 Nisan 1941 günü Alman uçaklarının

bombardımanı sonucu vurulan İngiliz kargo gemisi Yorkshire Pire Limanı´nın

sularında yavaş yavaş batarken, Türkiye´nin dişinden tırnağından artırarak

bastırdığı milyonlarca lirayı da beraberinde götürdü. İsmet İnönü, derin bir sessizlik içinde Köşk´ün penceresinden dışarıyı

seyretmekteydi. Başbakan´ın getirdiği sevimsiz haberden sonra Millî Şef´in

moralinin dibe vurduğunu anlamak için de müneccim olmaya gerek yoktu.

Refik Saydam, bu kasvetli sessizliği dağıtmak için yeniden öksürdü ve

tedirgin bir ses tonuyla Cumhurbaşkanı´na seslendi:

Acilen bir karar vermemiz gerekiyor Reisicumhur Hazretleri. Banknotların

büyük bir kısmı Yunan ahalisinin eline geçmiş durumda. Ne emir buyurursanız onu

uygulayacağız.

İnönü bu sözler üzerine döndü, sandalyesini çekip masasına oturdu ve başını

ellerinin arasına alarak Yapılacak şey bellidir Refik Bey! dedi,

Hükûmetinizin yapacağı ivedi bir açıklamayla, bu banknotların tedavüle çıkışını

iptal etmemiz gerekiyor. Halk burada sefaletten kıvranırken, çoluk-çocuğumuzun

kursağından geçmeyen bir gemi dolusu parayla başka milletleri zengin edemeyiz.

Ardından kalemini alarak, önünde bulunan boş kâğıda aceleyle bir mesaj karaladı ve altını

imzalayarak Başbakan´a uzattı. Bunu alınız ve kabineyle toplantınızı tamamlayıp

efkar-ı umumiyeye derhal gereken açıklamayı yapınız. Karar, Yunanistan

makamlarına da acil bir telgrafla bildirilsin. O gemideki tek bir banknot bile

tedavüle çıkmayacaktır.

Başbakan, notu alıp odayı terkederken son kez İnönü´ye döndü ve Başka bir

emriniz var mıydı? diye sordu. İnönü başını Hayır anlamında hafifçe sağa sola

salladı, ardından da Yazık oldu! diye mırıldandı.

Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası, sonraki aylar ve yıllarda Thomas De La

Rue Matbaası´yla yeniden çalıştı. Fakat, Pire´de yaşananların verdiği dersle,

artık her banknotun farklı bir ülkede basılması gibi yeni bir uygulamaya

geçilmişti. Baskılar, İngiltere´nin yanısıra Almanya ve ABD´deki matbaalara

paylaştırılarak nakliyeden kaynaklanan riskler gitgide azaltıldı.

Öte yandan, bu talihsiz olayın en ilginç sonucu ise çok sonradan ortaya

çıkacaktı. İletişim imkânlarının günümüzle kıyaslanmayacak kadar zayıf olduğu

1940´ların Anadolu´sunda, bir çok insan Ankara´da alınan mâlî kararlardan tam

anlamıyla haberdar olamıyordu. Ardarda tedavüle çıkan İnönü´lü yeni banknotlar

arasında, özellikle taşradaki halk bunlardan hangisinin geçerli, hangisinin

geçersiz olduğunu anlayabilecek durumda değildi. O yüzden de bir çok uyanık

Yunanlı tüccar ellerindeki batık banknotları özellikle Doğu illerinde

yaptıkları alışverişlerde Türk esnaflarına yutturmayı başardılar. Kendilerine

uzatılan bu kırışık paralardan kuşku duyanlar çıktığında ise böyle muhataplar,

Ne o sizin haberiniz yok mu? Bu, hükûmetinizin çıkardığı yeni para,

İstanbul´dan aldık, baksanıza daha gıcır gıcır sözleriyle ikna ediliyordu. Bu

yolla, hatırı sayılır miktarda geçersiz banknot Anadolu´yu yıllar boyunca

arşınladı.

1945´de İkinci Dünya Savaşı sona erip Almanya teslim bayrağını çektiğinde,

Ankara hâlâ ülkede serseri mayın gibi dolaşan bu banknotların kökünü kazıma

derdindeydi.



ZAMANDA YOLCULUK

Ali Murat GÜVEN

\n



Bu mail adresi spam botlara karşı korumalıdır, görebilmek için Javascript açık olmalıdır





" class="email">



\n



Bu mail adresi spam botlara karşı korumalıdır, görebilmek için Javascript açık olmalıdır

 

 

Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın

Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu

Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir?

Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz.

Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım?

Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.

25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz.

bluemoon24 isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bookmarks


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Batan geminin banknotları

Serbest Kürsü ve Öğretici Bilgiler Batan geminin banknotları Konusunu hayatimdegisti.com Konuğumuz olarak inceliyorsunuz hayatimdegisti.com sitemizde yaşamınızı hemen degistirecek bir cok telkinli hipnoz mp3 vardir tesaduf eseri de buradaysanız mutlaka inceleyiniz üst link TelkinCD tıklayınız Haberin kısa süre içinde şehre yayılmasıyla birlikte, binlerce yoksul Yunanlı limana akın edecekti. Manzarayı görenler hemen elbiselerini çıkarıyor ve yanlarında getirdikleri çantalarla denize atlıyorlardı. Saldırının üzerinden yalnızca bir kaç saat geçtikten sonra, Pire caddelerinde, Avrupa´nın o dönemdeki en prestijli parası ...

ayrıca bu konularda arama yapan konuklarımız var Öğretici Bilgiler telkin cd indir izle İstanbul Öğretici Bilgiler nerededir kimdir Öğretici Bilgiler çekirdek inanç temizliği İzmir bursa Öğretici Bilgiler hipnoz Öğretici Bilgiler olumlama seminerleri eğitimi çaresi tedavisi Öğretici Bilgiler hakkında bilgi bilinçaltı telkin cd telkin mp3 Öğretici Bilgiler kuantum düşünce kitap haberi


WEZ Format +3. Şuan Saat: 04:34 AM.


Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.