Geri git   Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri > Kişisel Gelişim Klubü > Alternatif Kişisel Gelişim > Osho

Uyarılar

Osho Osho ile ilgili paylaşımlar

HEP BİRLİKTE okuyoruz, sorguluyoruz, değişiyoruz (OSHO yardımlı)

Alternatif Kişisel Gelişim ve Osho HEP BİRLİKTE okuyoruz, sorguluyoruz, değişiyoruz (OSHO yardımlı) Konusunu hayatimdegisti.com Konuğumuz olarak inceliyorsunuz hayatimdegisti.com sitemizde yaşamınızı hemen degistirecek bir cok telkinli hipnoz mp3 vardir tesaduf eseri de buradaysanız mutlaka inceleyiniz üst link TelkinCD tıklayınız İmparator "Neden gülüyorsun" diye sormuş. Bekçi yanıtlamış: "Bu çok garip çünkü bunu da atalarımdan dinledim: Çakravartinler geliyor ve bütün olayı gördükten sonra, isimlerini bile yazmadan dönüyorlarmış. Sen ilk değilsin; biraz zekâya sahip olan herkes aynı şeyi yapar." Bu koca dünyada ...

ayrıca bu konularda arama yapan konuklarımız var Osho telkin cd indir izle İstanbul Osho nerededir kimdir Osho çekirdek inanç temizliği İzmir bursa Osho hipnoz Osho olumlama seminerleri eğitimi çaresi tedavisi Osho hakkında bilgi bilinçaltı telkin cd telkin mp3 Osho kuantum düşünce kitap haberi

HEP BİRLİKTE okuyoruz, sorguluyoruz, değişiyoruz (OSHO yardımlı)

Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 14-07-2012, 12:35 AM   #51 (permalink)
Çevirmen
 
kutayhun - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Nov 2010
Mesajlar: 1,132
Tesekkür: 1,973
1,190 Mesajinıza toplam 3,739 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
kutayhun is on a distinguished road
Standart Cevap: HEP BİRLİKTE okuyoruz, sorguluyoruz, değişiyoruz (OSHO yardımlı)

İmparator "Neden gülüyorsun" diye sormuş. Bekçi yanıtlamış: "Bu çok garip çünkü bunu da atalarımdan
dinledim: Çakravartinler geliyor ve bütün olayı gördükten sonra, isimlerini bile yazmadan dönüyorlarmış.
Sen ilk değilsin; biraz zekâya sahip olan herkes aynı şeyi yapar."
Bu koca dünyada ne elde edebilirsin? Yanında ne götürebilirsin? Adını mı, itibarını mı, saygınlığını mı?
Paranı, gücünü mü; neyi? Diplomanı mı? Hiçbir şey götüremezsin. Her şeyi burada bırakmak zorundasın.
İşte o anda, sahip olduğun her şeyin aslında senin olmadığını anlarsın: Sahip olma fikri temelden yanlıştı.
Ve sahip olduğun o şeyler yüzünden de çürümüş durumdaydın. O sahipliği arttırmak için; daha fazla para, daha fazla güç, daha fazla toprak elde etmek için, kendinin dahi
doğru olduğunu söyleyemeyeceğin şeyleri yapıyordun. Yalan söylüyordun, dürüst değildin. Yüzlerce farklı
role büründün. Bir an için bile ne kendine, ne de başkalarına dürüst olmadın, bunu yapamadın. Sahte,
gerçek dışı ve rol yapan biri olmak zorunda kaldın; çünkü bu dünyada başarılı olmana yardımcı olacak
şeyler bunlardı. Hakiki olmak sana yardım etmeyecek. Dürüstlük sana yardımcı olmayacak. Gerçeği
söylemek sana yardım etmeyecek.
Sahip oldukların, başarı, ün olmadan sen nesin? Bilmiyorsun. Sen isminsin, sen şöhretinsin, sen itibarın,
sen gücünsün. Ama bunlar dışında sen kimsin? O yüzden bütün bu sahiplik, senin kimliğin oluyor. Sende
varlığına ilişkin bir yanılsama yaratıyor. Ego budur.

 

 

Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın

Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu

Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir?

Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz.

Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım?

Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.

25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz.

__________________
been KAAN ŞAHİN şansı bereketi ve bolluğu yaşamıma sevgi ile kabul ediyorum....
kutayhun isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla
Alt 14-07-2012, 12:36 AM   #52 (permalink)
Çevirmen
 
kutayhun - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Nov 2010
Mesajlar: 1,132
Tesekkür: 1,973
1,190 Mesajinıza toplam 3,739 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
kutayhun is on a distinguished road
Standart Cevap: HEP BİRLİKTE okuyoruz, sorguluyoruz, değişiyoruz (OSHO yardımlı)

Ego gizemli bir şey değildir; çok basit bir olgudur. Kim olduğunu bilmiyorsun ve kim olduğunu bilmeden
yaşamak imkansızdır. Eğer ben kim olduğumu bilmiyorsam, o zaman burada ne arıyorum? O zaman
yaptığım her şey anlamını yitiriyor. İlk ve en öncelikli şey, kim olduğumu bilmem. Belki ondan sonra,
doğamı doyuracak bir şeyler yapar, tatmin olur, kendimi yuvamda hissederim.
Ama eğer kim olduğumu bilmiyorsam ve birçok şey yapmaya devam ediyorsam, doğamın ulaşması
gereken yere nasıl ulaşacağım, nasıl oraya yöneleceğim? Sağa sola koşturup duruyorum; ama "İşte vardım;
aramakta olduğum yer burasıydı" diyebileceğim hiçbir yer olmaz.
Sen kim olduğunu bilmiyorsun. O yüzden onun yerine geçecek sahte bir kimliğe ihtiyaç var. O sahte
kimliği sana sahip oldukların veriyor. Bu dünyaya masum bir gözlemci olarak geliyorsun. Herkes aynı şekilde, aynı bilinç niteliğine sahip olarak
geliyor. Ama yetişkinlerin dünyasıyla pazarlık yapmaya başlıyorsun. Sana verecek çok şeyleri var. Senin
ise verecek tek bir şeyin var: kendi bütünlüğün ve öz saygın. Senin pek bir şeyin yok; tek bir şeyin var.
Bunu istediğin şekilde adlandırabilirsin; masumiyet, zekâ, özgünlük. Sadece tek bir şeyin var.
Bir çocuk doğal olarak etrafında gördüğü her şeyle çok ilgilenir. Sürekli onu, bunu, şunu ister; bu insan
doğasının bir parçasıdır. Eğer küçük bir çocuğa bakarsan, yeni doğmuş bir bebek bile, elini sağa sola
uzatmaya başlar, elleri hep bir şey bulmaya çalışır. Yolculuğuna başlamıştır.
Bu yolculukta kendini kaybedecektir. Çünkü bu dünyada bedelini ödemeden hiçbir şey alamazsın. Ve
zavallı çocuk, verdiği şeyin ne kadar değerli olduğunu anlayamaz. Kendi bütünlüğünü bir tarafa koyup,
diğer tarafa bütün dünyayı koysan bile; bütünlük daha ağır basar, daha değerlidir. Çocuğun bunu bilme
şansı yoktur. Sorun budur, çünkü sahip olduğu şey, zaten içindedir. Onu kanıksamıştır.
__________________
been KAAN ŞAHİN şansı bereketi ve bolluğu yaşamıma sevgi ile kabul ediyorum....
kutayhun isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla
Alt 14-07-2012, 12:37 AM   #53 (permalink)
Çevirmen
 
kutayhun - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Nov 2010
Mesajlar: 1,132
Tesekkür: 1,973
1,190 Mesajinıza toplam 3,739 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
kutayhun is on a distinguished road
Standart Cevap: HEP BİRLİKTE okuyoruz, sorguluyoruz, değişiyoruz (OSHO yardımlı)

Bunu daha iyi netleştirmek için bir hikâye anlatayım.
Çok zengin bir adam, sonunda büyük bir iç sıkıntısına düşmüş, ki bu başarının doğal bir sonucudur. Hiçbir
şey başarı kadar başarısız olamaz. Başarı, ancak eğer sen bir başarısızsan önemlidir. Bir kez başardığında,
dünyanın, insanların, toplumun seni aldattığını artık bilirsin. Adamda her türlü zenginlik vardı; ama zihni
huzurlu değildi. Bu huzuru aramaya başladı.
Amerika'da olan da bu. Başka hiçbir yerde olmadığı kadar çok sayıda insan, Amerika'da zihinsel huzur
arayışına girmiştir. Hindistan'da zihinsel huzur arayan tek bir kişiyle bile karşılaşmadım. Önce mide
huzurunun icabına bakılması gerekir; zihinsel huzur çok uzaklardadır. Mideden bakılınca zihin milyonlarca
kilometre uzaktadır.
Ama Amerika'da herkes zihinsel huzur arayışında ve elbette sen böyle bir arayış içinde olunca, insanlar da
onu sana vermek için hazırda bekler. Bu basit bir ekonomi yasasıdır: Talep olan her yerde arz bulunur.
Aradığın şeyin gerçekten ihtiyaç duyduğun şey olup olmaması önemli değildir. İnsanlar arz edilen şeyin
sana ne vereceği ile de ilgilenmez; aldatıcı reklam, propaganda ya da gerçekten kayda değer bir şey
olabilir. Talebin olduğu yerde, arzın bulunacağı ilkesini bilen akıllı ve kurnaz insanlar, bir adım ileri gitmiştir. Artık "Talebin oluşmasını beklemeye gerek yok; talebi yaratabilirsin." diyorlar. Reklamın özünde bulunan şey
budur: talep yaratmak.
Reklamı okumadan önce, böyle bir talebin yoktu, böyle bir ihtiyacın olduğunu hissetmemiştin. Ancak,
reklamı okuyunca, bir anda "Aman Tanrım, bunu nasıl kaçırmışım; ne kadar aptalım, böyle bir şey
varolduğunu bile bilmiyordum!" hissine kapılırsın.
__________________
been KAAN ŞAHİN şansı bereketi ve bolluğu yaşamıma sevgi ile kabul ediyorum....
kutayhun isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla
Alt 14-07-2012, 12:38 AM   #54 (permalink)
Çevirmen
 
kutayhun - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Nov 2010
Mesajlar: 1,132
Tesekkür: 1,973
1,190 Mesajinıza toplam 3,739 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
kutayhun is on a distinguished road
Standart Cevap: HEP BİRLİKTE okuyoruz, sorguluyoruz, değişiyoruz (OSHO yardımlı)

Biri, bir şeyi imal etmeye, üretmeye başlamadan önce, hatta yıllar önce - üç, dört yıl öncesinden - reklam
yapmaya başlar. Ürün henüz piyasaya sürülmemiştir, çünkü önce talebin insanların zihnine ulaşması
gerekir. Talep bir kez oluştuktan sonra, arzın sunumu da hazır olmuş olur.
Bernard Shaw'un söylediğine göre, ilk kitabını bastırdığı zaman, tabii ki ortada kitapları için bir talep
yoktu. Kimse George Bernard Shaw'i duymamıştı. Nasıl talep edebilirsin, "George Bernard Shaw'in
kitabını istiyorum" diye nasıl isteyebilirsin ki? O yüzden o da ne yaptı, bütün gün dolaştı... Kitabını
bastırdı, gerekli parayı tedarik edip, kendisi bastırdı. Ve sonra, bir kitapçıdan diğerine giderek, "George
Bernard Shaw'un kitabı var mı" diye sormaya başladı.
"George Bernard Shaw mu? Bu adı hiç duymadık" yanıtı alıyordu.
__________________
been KAAN ŞAHİN şansı bereketi ve bolluğu yaşamıma sevgi ile kabul ediyorum....
kutayhun isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla
Alt 14-07-2012, 12:39 AM   #55 (permalink)
Çevirmen
 
kutayhun - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Nov 2010
Mesajlar: 1,132
Tesekkür: 1,973
1,190 Mesajinıza toplam 3,739 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
kutayhun is on a distinguished road
Standart Cevap: HEP BİRLİKTE okuyoruz, sorguluyoruz, değişiyoruz (OSHO yardımlı)

"Çok garip. Bir kitapçı işletiyorsunuz ve böyle büyük bir yazarı hiç duymadınız mı? Yoksa çağın gerisinde
mi kaldınız ne? İlk fırsatta mutlaka George Bernard Shaw kitabı alın." diyordu. Sadece tek bir kitap
bastırmıştı, ama birkaç kitabın reklamını yapıyordu. Çünkü zaten kitapçıları dolaşıyorken, neden sadece
tek bir kitabın reklamını yapasınız ki? Sonuçta tek bir kitap, bir insanı büyük yazar yapmaz.
Kıyafet değiştirip; bazen şapka, bazen gözlük takıp tekrar giderdi. Ve insanlar George Bernard Shaw'in
evini aramaya başladı. Bütün bu reklamı ve talep oluşturmayı kendisi yapmak zorunda kalmıştı. İlk
kitabını böyle sattı. Sokaktaki insanlara soruyordu. "Duydunuz mu? Çünkü ben George Bernard Shaw
adında bir yazarın yazdığı bir kitap hakkında çok şey duyuyorum. İnsanlar, harika, muhteşem olduğunu
söylüyor. Siz duydunuz mu?"
İnsanlar, "hayır, daha önce adını bile duymadık" diyordu. "Çok garip. Ben Londra'yı kültürlü bir toplum
sanırdım" derdi. Sonra kütüphanelere, kitap kulüplerine ve talep yaratacağını düşündüğü her yere giderek,
o talebi yarattı. Kitabı sattı - hala yapmakta olduğu şey de budur - ve sonunda çağının en büyük
yazarlarından biri oldu. Talebi kendisi yaratmıştı.
__________________
been KAAN ŞAHİN şansı bereketi ve bolluğu yaşamıma sevgi ile kabul ediyorum....
kutayhun isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla
Alt 14-07-2012, 12:39 AM   #56 (permalink)
Çevirmen
 
kutayhun - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Nov 2010
Mesajlar: 1,132
Tesekkür: 1,973
1,190 Mesajinıza toplam 3,739 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
kutayhun is on a distinguished road
Standart Cevap: HEP BİRLİKTE okuyoruz, sorguluyoruz, değişiyoruz (OSHO yardımlı)

Ama eğer başarılı olursan, kimsenin sende zihinsel huzur talebi yaratmaya ihtiyacı olmaz. Çünkü başarılı
olurken, zaten o zihinsel huzurunu kaybediyorsun. Bu, doğal bir gidişattır. Başarı, içindeki bütün huzuru
alıp götürür. Hayatta önemli olan her şeyi emip alır: huzur, sessizlik, coşku, sevgi. Her şeyi senden almaya
başlar. Sonunda ellerin döküntüyle dolar ve asıl değerli olan her şey kaybolur. Ve birden, zihinsel huzura
ihtiyaç duyduğunu fark edersin.
Anında tedarikçiler ortaya çıkar; ne zihin, ne de huzur hakkında hiçbir şey bilmeyen tedarikçiler. Bir
Yahudi haham olan Joshua Liebman'ın yazdığı, Zihinsel Huzur adında bir kitap okudum. Bütün kitabı
bitirdim. Adam, ne huzuru biliyor, ne de zihnin ne olduğunu. Ama, adam bir işadamı. Zihinsel huzur
hakkında hiçbir şey bilmeden, çok iyi bir iş başarmış.
Kitabı, dünyanın en çok satan kitaplarından biri; çünkü zihinsel huzur arayan herkes, er ya da geç,
Liebman'ın kitabıyla karşılaşacaktır. Çok güzel yazmış. Çok iyi bir yazar, çok kıvrak ve etkileyici. Seni
etkileyecektir. Ancak, zihinsel huzur sana her zamanki kadar uzak olacaktır; hatta bu kitabı okuyarak, onu
daha da uzaklaştırabilirsin.
__________________
been KAAN ŞAHİN şansı bereketi ve bolluğu yaşamıma sevgi ile kabul ediyorum....
kutayhun isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla
Alt 14-07-2012, 12:40 AM   #57 (permalink)
Çevirmen
 
kutayhun - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Nov 2010
Mesajlar: 1,132
Tesekkür: 1,973
1,190 Mesajinıza toplam 3,739 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
kutayhun is on a distinguished road
Standart Cevap: HEP BİRLİKTE okuyoruz, sorguluyoruz, değişiyoruz (OSHO yardımlı)

Sonuçta, eğer bir adam huzurun ne olduğunu biliyorsa, zihnin ne olduğunu biliyorsa, Zihinsel Huzur adında
bir kitap yazamaz. Çünkü bütün huzursuzluğun, bütün sıkıntının nedeni zihnin kendisidir. Huzur, zihin
olmadığında vardır. O yüzden zihinsel huzur diye bir şey varolamaz. Eğer zihin oradaysa, huzur yoktur. Eğer huzur oradaysa, zihin yoktur. Ama, "Zihinsizliğin Huzuru" adında
__________________
been KAAN ŞAHİN şansı bereketi ve bolluğu yaşamıma sevgi ile kabul ediyorum....
kutayhun isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla
Alt 14-07-2012, 12:40 AM   #58 (permalink)
Çevirmen
 
kutayhun - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Nov 2010
Mesajlar: 1,132
Tesekkür: 1,973
1,190 Mesajinıza toplam 3,739 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
kutayhun is on a distinguished road
Standart Cevap: HEP BİRLİKTE okuyoruz, sorguluyoruz, değişiyoruz (OSHO yardımlı)

bir kitap yazarsan, hiç kimse onu satın almaz. Bunu düşündüm; ama hiç kimse "Zihinsizliğin Huzuru"
adında bir kitabı almaz. Bunu havsalaları almaz; ancak, gerçek olan tam da bu.
Çocuk beraberinde getirdiği şeyin ne olduğunun farkında değildir. Bu zengin adam da aynı konumdaydı.
Dünyanın bütün zenginliklerine sahipti, ama şimdi ise zihinsel huzur peşinde koşuyordu. Bir bilgeden
diğerine gitmiş ve hepsi de harika tavsiyelerde bulunmuş ama tavsiye kimseye yardımcı olmaz.
Sonuçta, sadece aptallar nasihat verir ve sadece aptallar nasihat alır. Bilge insanlar, nasihat vermekte
gönülsüz davranır, çünkü bilge bir adam, bu dünyada bedava olarak verilen ve hiç kimsenin almadığı
yegane şeyin nasihat olduğunu bilir. Öyleyse neden uğraşsın?
Bilge bir adam, önce nasihati kabul etmen için seni hazırlar. O sana sadece nasihat vermez; senin
hazırlanman da gerekir. Seni hazırlamak yıllar sürebilir; önce tarlayı süreceksin ve ancak ondan sonra
tohumu ekebilirsin. Sadece bir aptal, taşların, kayaların üstüne tohum atarken, aslında onları ziyan ettiğini
aklına getirmez.
Bütün bu bilgeler ona nasihatte bulundu ama hiçbir şey yerine oturmadı. Sonunda, bir şey sormadığı
adamın biri, kimsenin tanımadığı bir adam - hatta köyün aptalı olarak görülüyordu - bir gün yolda giderken
onu durdurdu ve şöyle dedi: "Sen gereksiz yere vaktini harcıyorsun: Bu adamların hiçbiri bilge değil.
Onları çok iyi tanıyorum; ama aptal olduğum için kimse bana inanmıyor. Belki sen de bana
inanmayacaksın, ama tanıdığım bir bilge var.
__________________
been KAAN ŞAHİN şansı bereketi ve bolluğu yaşamıma sevgi ile kabul ediyorum....
kutayhun isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla
Alt 14-07-2012, 12:42 AM   #59 (permalink)
Çevirmen
 
kutayhun - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Nov 2010
Mesajlar: 1,132
Tesekkür: 1,973
1,190 Mesajinıza toplam 3,739 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
kutayhun is on a distinguished road
Standart Cevap: HEP BİRLİKTE okuyoruz, sorguluyoruz, değişiyoruz (OSHO yardımlı)

Zihinsel huzur için kendine bu kadar işkence yaptığını görünce, sana doğru insanı göstersem iyi olur diye
düşündüm. Sonuçta ben bir aptalım. Kimse benden nasihat istemez ve ben de kimseye vermem. Ama
dayanamadım: Seni bu kadar üzgün ve mutsuz görünce sessizliği bozdum. Komşu köydeki şu adama git."
Zengin adam hemen, içinde çok değerli elmaslar bulunan büyük bir torbayla, güzel atına binip gitti. Köye
ulaştı ve adamı gördü. Bu adam, Sufilerin Nasrettin Hocasıydı.
Hocaya sordu: "Zihinsel huzura ulaşmama yardımcı olabilir misin?"
Hoca yanıtladı: "Yardım mı? Onu sana verebilirim."
Zengin adam düşünmüş. "Çok garip, önce o aptal tavsiye etti ve ben de çaresizliğim yüzünden,
denemekten bir zarar gelmez dedim ve buraya geldim. Bu adam daha büyük bir aptala benziyor. 'Onu sana
verebilirim' diyor." Zengin adam konuşmuş: "Bana verebilir misin? Her türlü bilgeye gittim hepsi nasihat verdi; şunu yap,
bunu yap, disiplinli yaşa, bağış yap, yoksullara yardım et, hastane aç, şunu yap, bunu yap. Bütün bunları
söylediler ve aslına bakarsan ben de hepsini yaptım, ama hiçbiri işe yaramadı. Hatta daha da çok bela çıktı
başıma. Şimdi sen onu vereceğini mi söylüyorsun?"
Hoca cevap vermiş: "Bu iş çok kolay. Şimdi attan in." Zengin adam atından inmiş. Torbasını elinde
tutuyormuş ve hoca sormuş: "Neden o torbayı kalbine bu kadar yakın tutuyorsun?"
"Bunlar çok değerli elmaslar. Eğer bana huzur verebilirsen, sana bu torbayı vereceğim." Ama adam daha
ne olduğunu bile anlamadan, hoca torbayı kapmış ve koşmaya başlamış.
Bir an için şok geçiren zengin adam, ne yapacağını bile anlamamış. Sonra hocanın peşine düşmüş. Ama
burası hocanın köyüydü; her sokağı, her kestirmeyi biliyordu ve koşuyordu. Zengin adam, hayatı boyunca
hiç koşmamıştı ve çok şişmandı... Ağlıyor, hızla nefes alıp veriyor ve gözlerinden yaşlar süzülüyordu.
"Dolandırıldım! Bu adam hayatım boyunca biriktirdiğim bütün emeğimi, her şeyimi aldı" diye bağırıyordu. Böyle olunca da bir kalabalık toplanmıştı ve hepsi gülüyordu. Zengin adam, "Hepiniz aptal mısınız, bu köy
aptallarla mı dolu; ben mahvoldum ve sizler hırsızı yakalamaya çalışmak yerine gülüyorsunuz" demiş.
Kalabalıktan sesler yükselmiş: "O bir hırsız değil, çok bilge bir adamdır." Zengin adam, "Köyümdeki o aptal kaldırılacak bu belayı başıma sardı!" diye söylenmiş. Ama bir şekilde,
koşarak, terler akıtarak hocayı takip etmiş. Hoca, adamın atının hala durmakta olduğu ağacın altına gelmiş.
Elinde torbayla ağacın gölgesine oturmuş ve zengin adam da ağlayarak gelmiş. Hoca "Şu torbayı al" demiş.
Zengin adam torbayı alıp göğsüne bastırmış. Hoca sormuş: "Şimdi nasılsın? Bir parça huzur hissediyor
musun?"
Zengin adam yanıtlamış: "Evet, çok huzurlu geliyor. Çok garip bir adamsın ve garip yöntemlerin var."
Hoca yanıtlamış: "Hiçbir gariplik yok; basit bir matematik. Sahip olduğun şeyi kanıksamaya başlıyorsun.
Sana, onu kaybetme ihtimalinin gösterilmesi lazım; ancak o zaman ne kaybettiğinin farkına varıyorsun.
Yeni hiçbir şey kazanmadın. Bu, huzursuz bir şekilde taşıdığın torbanın kendisi. Şimdi aynı torbayı kalbine
bastırıyorsun ve herkes, ne kadar mutlu ve huzurlu olduğunu görüyor: mükemmel bir bilge! Evine git ve
kimseyi rahatsız etme."
__________________
been KAAN ŞAHİN şansı bereketi ve bolluğu yaşamıma sevgi ile kabul ediyorum....
kutayhun isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla
Alt 20-09-2012, 09:08 PM   #60 (permalink)
Çevirmen
 
kutayhun - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Nov 2010
Mesajlar: 1,132
Tesekkür: 1,973
1,190 Mesajinıza toplam 3,739 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
kutayhun is on a distinguished road
Standart Cevap: HEP BİRLİKTE okuyoruz, sorguluyoruz, değişiyoruz (OSHO yardımlı)

Çocuğun sorunu da bu. O, masumiyetle doğduğu için, o masumiyeti vererek her şeyi satın almaya hazır.
Herhangi bir çöpü alıp, karşılığında cesaretini vermeye hazır. Sadece oyuncak almaya hazır, bu dünyada
zaten oyuncaktan başka ne var? Ve saflığını kaybediyor. Ancak bütün bu oyuncaklara sahip olduğu
zaman, onlardan bir keyif almadığını hisseder ve anlar: Hiçbir şey elde edemez, hiçbir tatmin göremez. İşte
o zaman, neyi kaybettiğinin farkına varır, ve onu kendisi yapmıştır.
Daha iyi bir dünyada, tüm aileler çocuklarından öğrenecek. Onlara bir şey öğretmek için ne kadar
telaşlısın! Kimse onlardan bir şey öğrenmiyor gibi, ve onların öğreteceği aslında o kadar çok şey var ki!
Senin ise onlara öğretecek hiçbir şeyin yok.
Sırf daha büyük ve güçlüsün diye, kim olduğunu, iç dünyanda hangi mertebeye ulaştığını düşünmeden,
onu kendine benzetmeye başlarsın. Sen sefalet içinde yaşıyorsun ve aynı şeyi çocuğun için de mi
istiyorsun?
__________________
been KAAN ŞAHİN şansı bereketi ve bolluğu yaşamıma sevgi ile kabul ediyorum....
kutayhun isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bookmarks


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


HEP BİRLİKTE okuyoruz, sorguluyoruz, değişiyoruz (OSHO yardımlı)

Alternatif Kişisel Gelişim ve Osho HEP BİRLİKTE okuyoruz, sorguluyoruz, değişiyoruz (OSHO yardımlı) Konusunu hayatimdegisti.com Konuğumuz olarak inceliyorsunuz hayatimdegisti.com sitemizde yaşamınızı hemen degistirecek bir cok telkinli hipnoz mp3 vardir tesaduf eseri de buradaysanız mutlaka inceleyiniz üst link TelkinCD tıklayınız İmparator "Neden gülüyorsun" diye sormuş. Bekçi yanıtlamış: "Bu çok garip çünkü bunu da atalarımdan dinledim: Çakravartinler geliyor ve bütün olayı gördükten sonra, isimlerini bile yazmadan dönüyorlarmış. Sen ilk değilsin; biraz zekâya sahip olan herkes aynı şeyi yapar." Bu koca dünyada ...

ayrıca bu konularda arama yapan konuklarımız var Osho telkin cd indir izle İstanbul Osho nerededir kimdir Osho çekirdek inanç temizliği İzmir bursa Osho hipnoz Osho olumlama seminerleri eğitimi çaresi tedavisi Osho hakkında bilgi bilinçaltı telkin cd telkin mp3 Osho kuantum düşünce kitap haberi


WEZ Format +3. Şuan Saat: 06:09 PM.


Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.