Mükemmel Özsaygı-2

[Işıldayan Safir]

Ortaya Çıkacağınız İçin Endişe Duymak

Hmm, kendinize şu soruyu sorun: “İnsanların benim hakkımda, bilmelerini istemediğim şey, tam olarak ne?” Bunu gerçekten kendinize sorun ve derinlemesine, kesin olarak cevaplayın. İnsanların çoğunluğu diğer insanların kendileri veya yetenekleri hakkında kötü düşünmelerini istemezler. Bu tür düşünme şekli her zaman ne olacağını önceden sezmekle ve gerçekten korkulanın başa gelmesiyle ilgilidir; bu düşünce şeklinin gerçekten zihinden çıkarılması gerekir.

İşte şimdi bir gerçeklik testi zamanı. İşteki kapasiteleriyle veya çekicilikleriyle ilgili kendilerini sürekli değersiz hisseden bu insanlar bir de kendilerini küçümsüyorlar. İşinizdeki ve/veya hayatınızdaki kendilerinden oldukça memnun görünen diğer insanları gözlemleyin. Memnuniyet ve yeteneğin birbiriyle bağlı olmadığını fark edin. Karşılıklı bir ilişkileri yok. Aynı zamanda dışarıdaki çiftleri gözlemlediğinizde güzelliğin gerçekten onu görende olduğunu fark edersiniz. Bu iki güçlü soruyu sormak her zaman endişenizle ilgili olabilecek diğer sebepleri keşfetmenize yardımcı olacaktır:

Kendinizi iyi hissetmenizi engelleyen ne?

Kendinizi iyi hissetseydiniz ne olurdu?

Kendinizi Sevmeyi Öğrenmek:

Pekâlâ, şimdi özsaygı kâğıdınızın üzerine tekrar bir şeyler yazma zamanı. Daha önce değindiğimiz gibi kendinizle ilgili sevdiğiniz şeyleri listelemenizi istiyorum. Bu güldüğünüzde yanaklarınızda oluşan gamzeler veya dişlerinizin çarpıklığı olabilir veya yazınızın güzelliği veya iyi bir ahlakınız olduğu veya dürüst olmanız. Burada kesinlikle her şey geçerli. Listeye eklemeye devam edin. Şimdi bu listeyi bu programın başında yaptığınız zihinsel seviyeler egzersiziyle karşılaştırın. Çevrenizi, inançlarınızı, değerlerinizi, yeteneklerinizi, davranışlarınızı ve kimliğinizi ve her seviyedeki özelliklerinizi düşünün. Sizin eşsiz kimliğinize katkıda bulunan daha fazla şey bulun. Sonra bu listeyi tekrar geri dönmek ve içeriğini hatırlamak için önemli bir yerde saklayın.

Farklı Şeyler Yapmak:

Yeni bir şeyle karşılaştığımızda birçoğumuz korku veya kaygıyla tepki veririz. Ah hayır, yeni bir şey! Eğer bu şekilde tepki veriyorsanız aklınızdaki en kötü senaryoyu düşünün. Bunu gerçekten düşünün, gerekirse yazın. Bazen bunları yazmak onların ne kadar saçma korkular olduğunu veya ne kadar olasılık dışı olduklarını anlamamızı sağlar. Bahse girerim öyledirler. Fakat eğer en kötü senaryonuz olabilecek bir şeyse olduğunu ve onunla nasıl başa çıkıp onu nasıl aşabileceğinizi düşünün. Bir adım daha atın ve o durumu aşabilecek birini düşünün, onlar ne yapardı? Yani bu korkunun derinliklerinize yerleşmesi yerine üzerine gidin ve onunla başa çıkabilmek için bir strateji yaratın. Birçok durumda bu yaklaşımlardan birisi kaygıyı etkisiz hale getirecektir. Eğer işe yaramazsa sezgileriniz ve içgüdüleriniz doğru olabilir: O zaman onu yapmayın!

Sizinle İletişim Kurmak:

Buradaki önemli nokta eğer kendinize diğer insanlar önünde salak gibi davranmamayı söylemekte veya son seferde her şeyin nasıl kötü gittiğini hatırlamakta veya ne kadar yararsız olduğunuzu söylemekte ısrar ederseniz o zaman içsel diyalog sesi probleminize katkıda bulunuyor demektir. Aslında katkıda bulunduğunu biliyorum!

O zaman bunun yerine şöyle düşünmeye başlayın: aynı durumda başka birini cesaretlendirmek için ne söylerdiniz? İyice geliştirin ve yazın. Onları nasıl cesaretlendirirdiniz? Ve bu şeyleri kendinize söylemeye devam edin. Yapın bunu. Tüm o saçmalıklar yerine kendinize bunları söyleyin. İkna edici ve içten olun: Onu gerçekten ifade edin. Şimdi bu tür bir ilerletici bir içsel diyalog sahibi olmak kendinizi nasıl hissettiriyor? Beyninizde temiz havanın yarattığı etkiyi yaratabilir, çünkü onu besliyorsunuz. Ona o kadar bağlanıyoruz ki her yeni içsel diyalog yarattığımızda daha destekleyici oluruz ve bu özsaygı ve özgüvenimizde inanılmaz bir fark yaratır.

Özsaygı Söyleme İşaretleri:

Birisinin özsaygısı olup olmadığını nasıl anlarsınız? Birçok insan farkına varmasa da bunu söylemek çok kolaydır. Bunun en emin belirtilerinden birisi özsaygısı olan insanların kendilerini ispatlamalarına gerek yoktur. Bununla şunları kastediyorum:

- Övünmezler.

- Diğer insanları bozmazlar.

- Gösteriş yapmazlar.

- Tanımadığı birisini tanıdığı havasına girmezler.

- İlgi merkezini kucaklamazlar.

- Kendileri ve başarılarıyla ilgili her şeyi size anlatmazlar.

Kendilerine güveni olmayan kişiler görünüşte bu güven verici davranışları sergileyen kişilerdir.

Bu yılın başlarında benim de aralarında bulunduğum bir grup seminer dizisi verecekti. Ana konuşmacı daha önceden duyduğum ve ülke çapında tanınan biriydi, bu yüzden olabildiğince konuşmacıları tanımaya ve onlardan ipuçları almaya çalıştım. Herkes son derece iyi ve rahattı. Hiç kimse kalabalığın önünde konuşmaktan dolayı kaygı duymuyordu. Fakat tanınmış konuşmacının kimseye soru sormadığını fark ettim, hatta diğer konuşmacılara ilgi bile göstermedi. Bu da beni biraz şaşırttı. Bunun yerine kişi rahat bir tavır muhafaza ediyor gibi görünüyordu ve sadece kendine odaklanıyordu. Tamamen kendine odaklanmıştı. Bu kadar tanınmış bir konuşmacı olmanın pek rahat hissettirmediğinden şüphelendim. Daha sonraki bir konuşmamızda bu kişi ona bazı konularda koçluk edip yardımcı olmamı istediğinde bunu anladım. Ne kadar tanınmış olursa olsunlar gerçek, doğru, içten ve hakiki özgüven sahibi insanlar genellikle farklı özellikler gösterirler:

- Sağlam bir güvenleri vardır.

- İltifat aramazlar, fakat gelenleri gayet iyi karşılarlar.

- Ne kadar değerli olduklarını bilirler.

- Çoğunlukla diğer insanların başarılarını fark eder ve onlarla ilgilenirler.

Özsaygısı olan birinin vücut dilini okuyabilirsiniz, çünkü bedenleri onların yerine konuşur. Genellikle fiziksel olarak gevşemiş, dik, sakin ve yanıltıcıdırlar, kolayca ve rahatça göz kontağı kurarlar.

Deneyimlerime dayanarak söylüyorum ki yeterlilik ve kendine güven görüntüsü çizen birçok insan olmasına rağmen çoğu kendilerinden ve yeteneklerinden şüphe ediyorlar (Siz de onlardan birisi olabilirsiniz). Bu insanlar belki diğer insanları savunabilirler ama kendilerinin taraftarı olamazlar. Duyarlı ve sempatik olabilirler, fakat kendi sınırları için böyle değillerdir. Egemen, rahat veya etkin biriyle tanıştığınızda hepsinde ciddi bir özsaygı eksikliği olabilir.

Birçok şeyle olduğu gibi, çalıştığım birçok alanda olduğu gibi ve önceden de değindiğimiz gibi modelleme gerçekten yardımcı olabilir. Durun ve güçlü benlik algısı olan insanları düşünün: onlar nasıl davranıyor? Nasıl düşünüyor gibi görünüyorlar? Onlar için önemli olan ne? Neye inanıyorlar? Burada sezgilerinize güvenin. Tekrar söylüyorum bunları yazın.

Kendinizi dışarıdan sizi izleyen biri gibi hayal edin. Kendinize bakarken kendinizi değerli hissetmekle ilgili hissettiklerinizi birleştirin ve kendinize uygulayın. Gerçekten bunu bir düşünün.


Alıntıdır.