18-10-2009, 04:52 PM
|
#1 (permalink)
|
Albay
Üyelik tarihi: Dec 2008
Mesajlar: 432,578
Tesekkür: 0
429 Mesajinıza toplam 518 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Stresi yok sayın! Modern yaşamın omuzlarımıza yüklediği stres çoğu zaman hayatımızın seyrini değiştirecek kadar önem taşıyor. Ondan kurtulmak, ruhumuzu ve bedenimizi huzura kavuşturmak için çoğu zaman kendimizi değiştirmeden mümkün olamıyor. Hayatımızın bir parçası olduğunda da bizi rahatlıkla egemenliği altına alabiliyor. Eminiz ki, siz de stresli dünyanızın olumsuzluklarından kurtulmak için kendi üzerinizde çeşitli yöntemler denediniz. Oysa son yıllarda onunla bilimsel olarak savaşanlar stresten kurtulmanın tek bir yolundan söz ediyorlar; stresi amansız bir düşman görmek yerine onu yok saymanın en etkili yöntem olduğunu savunuyorlar. Hatta üzerine gitmemek, ondan kurtulmak adına hiçbir şey yapmamak gerektiğinden... Zaman zaman hayatın bir yerinde tıkandığınızı hissettiniz mi hiç? Kaçacak yol bulamadığınızı, bu ağırlığın vücudunuza ağrılar ve hastalıklar olarak geri döndüğünü? Oysa içinde bulunduğunuz o karmaşık yumağın içinde debelenmek yerine bir süreliğine hayatın o karesini dondurmak çok daha etkili. Kulağa ne kadar da hoş geliyor ama maalesef çoğumuz bu kadar cesur değiliz. Bir şeylerden vazgeçmenin, yükümlü bulunduğumuz sorumluluklardan da kaçmak olduğunu düşünüyoruz. O zaman, belki de günlük koşuşturmalar arasında küçük molaların baştan çıkarıcılığına teslim olmalı. Mesela, bir saatliğine cep telefonunu kapatarak hayattan uzaklaşmak, bir café?de oturup hiçbir şey yapmamak, kaybedilen(!) o bir saatin hesabını kimseye vermemek, işle ilgili düşünceleri beynimizin karanlık bir köşesine atmak? Tüm dünyada çalışanların üçte ikisi bu sorunlarla başa çıkmak zorunda. Çünkü modern iş yaşamının kuralları arasında her daim aktif olma zorunluluğu var. Bu da sahip olduğumuz zamanı kendi adımıza kullanmayı engelliyor. Ve doğanın kanununa aykırı sürdürülen sağlıksız yaşamlar giderek artıyor. Oysa bilim adamlarına göre, gün içinde kendine alan ve zaman yaratanlar stresle uzun vadede savaşabilecek güçte. ÇalIŞma(ma)nIn tam zamanI Hiçbir şey yapmamanın aslında çok şey yapmak olduğunu kanıtlayan bir kitap geçtiğimiz günlerde Boyner Yayınları?ndan çıktı. Ernie J. Zelinsky?nin Çalışma(ma)nın Keyfi adını verdiği kitabında özetle insanlara hayattan nasıl daha çok zevk alacakları konusunda ipuçları veriyor. Ve ekliyor; Bu kitap, işyerinizden uzaktayken alabileceğiniz zevkler hakkındadır? Yazar, çalıştığı ya da çalışmaya ara verdiği dönemlerde kişinin yaşam kalitesini artırmanın yollarını, kendi kişisel tecrübelerini, okurlarından aldığı mektupları aktarıyor. Kitabı okuduktan sonra kendinizi geride bıraktıklarınızı sorgularken bulmanız an meselesi. Hİçbİr Şey yapmadan yaŞamak? Belki biraz tuhaf gelebilir ama vücudumuz zaman zaman bize kendiyle ilgili mesajlar veriyor. Yani en küçük sorununu bile bir şekilde bize aktarabilme yeteneğine sahip. Onunla nasıl sağlıklı bir iletişim kurabileceğimize gelince; bunun en kolay yolu vücudumuzu dinlemekten geçiyor. Eğer molaya ihtiyacı olduğunu bir şekilde sinyaller göndererek anlatmaya çalışıyorsa onu ciddiye almalısınız. Sadece küçük bir kahve molası ya da kısa bir yürüyüş bile vücut adına olumlu dönüşümleri olan faaliyetler arasında yer alıyor. Gerçi yoğun çalışma saatleri sırasında bu tür ara vermeleri önceden planlamak söz konusu değil. Yine de sadece size ait boş zamanlarda hiçbir şey yapmama konusunda küçük egzersizlere başlayabilirsiniz. Herhalde bir iş çıkışında kendinize ayırabileceğiniz birkaç saatiniz ya da hafta sonunda en az bir gününüz vardır. O zaman işe önce dış etkenlerden bağımsız olarak yapmayı en çok sevdiğiniz şeyle başlayabilirsiniz. Mesela, uyandıktan sonra yataktan hemen kalkmayabilir, pencerenin kenarında saatlerce dışarıyı seyredebilir veya banyo yapmayı keyif haline getirebilirsiniz. önce kendİnİ tanI; sen kİmsİn? Konuyla ilgili görüşlerine başvurduğumuz Acıbadem Sağlık Grubu örgüt/Klinik Psikolog Duysal Aşkun da stresle başetmede ilk adım olarak kişinin kendine ve yaşama bakışı konusunda bir iç farkındalık kazanması gerektiği üzerinde duruyor. Ve kişinin bu iç farkındalığını öncelikle günlük yaşamıyla, kişiliğiyle, bırakamadığı alışkanlıklarıyla ve ilişki tarzlarıyla nasıl zora soktuğunu bulması gerektiğini belirtiyor. Duysal Aşkun?a göre kişiler kendilerini tanımadan, zorlandıkları alanları belirlemeden uygun başetme yöntemlerini hayata geçiremiyorlar. Dolayısıyla işe öncelikle Ben nasıl bir insanım sorusunun cevabını bularak başlamaları ve sonra hareket geçmelerini öneriyor. Bu aşamada önemli noktalardan biri pro-aktif olmak. Bu, birtakım olayları yaşamadan önce belli önlemleri alarak kendini gelişebilecek olayların şiddetinden kurtarmayı amaçlıyor. SağlıklıkalmanIn sırrı;iç huzur. Hayata hiç mola vermeden devam etmek elbette mümkün değil. Çünkü metabolizma, vücudu harekete geçiren bir motor görevi görüyor. Ne kadar itinalı çalışırsa görevini o kadar uzun süre ve iyi bir şekilde yerine getiriyor. Sürekli yüksek devirde çalışmak zorunda kaldığında ise stres hormanlarının etkisiz hale getirilmesi o oranda olanaksızlaşıyor. İşte bu durumda hisler de tıpkı kurulmuş bir alarm sistemi kadar hassaslaşıyor. Vücudun kan basıncı artıyor, bağışıklık sistemi zayıflıyor. Bu yüzden hiçbir şey yapmamak bir zevk olmaktan öte zorunluluk olarak karşımıza çıkıyor. Bilimsel araştırmalar bile yaşamın giderek hızlandığı bir dünyada tembelliğin kişiye yaşama sevinci ve sağlık kattığını ortaya koyuyor. Stres altındaki beynin yavaşlayan düşünme süreci, dinlenme anlarında hızını artırıyor. öyleyse, şimdi her şeyi bir kenara bırakın ve sadece tembellik ederek sağlıklı, güzel, yaratıcı ve mutlu olmanın tadını çıkarmaya bakın. Elle Dergisi Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir? Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz. Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım? Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.
25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz. |
Offline
| |