YAZIT
Seçtim onu binlerce tas arasından..
Önce avuçlarımı hissetti sonra güneşi.
Sırılsıklamdı yalnızlıktan
Rüzgarı tattı yeni..
Uçtu gitti yanlizligi
Sımsıkı sarmaladım tası o kocaman avuçlarımla..
Gunesin ısısı hangisiydi dedi.
Saskınca gulumsedi..
Kutsadım sevgimle...
tuttum kaldırdım onu göğe karıştırdım bulutlara..
Haykırdım
ve buyurdum ona
bir cağ ol dedim
ÇAĞ OL!!!
Sevgiyi Anlat !..
Ölümsüz Kıl Sevgileri!
Bulaştır daha yücelerini insanlara!
Sen eyy kararıp ağaran gökyüzüm!
Sen eyy gecem ve gündüzüm!
Sen Eyy her gün yeniden doğan güneş!
Gör bu bir yüreği..
Sen de şahidim ol.!...........
Döndü yeryüzü..
Ve döndü gökyüzü..
Titretti güneş alevden kollarını..
Ulaştı taşa ve bu yorgun bakışa..
girdi oradan içeri gördü yüreği
sevgi dedi parlayan balık..haber getirdi.
Artık Evren şahidimdir..
Tas sustu…Yandı….ve arzuyla doldu..
Oyulmuş zindan olmuş
Taşınmış tapınak olmuş
Tapılmış put olmuş
Güneşi istemiş piramit olmuş
Birikmiş dağ olmuş
Ufalanmış çakıl olmuş
Tüm taşlar kımıldadı yerinden
Ve hep birlikte Bu sevginin önünde eğildiler..
Islık çaldı tarlalar menekşeler yeniden açacağız dediler
fısıldadı ağaçlar
Kaynadı kuşlar yeniden geliyoruz dediler
Uğultu koptu raks eden bulutlardan
Gülümsedi gökyüzünün mavisini okşayan rüzgar
Ve bir böcek çıktı tasların arasından
HAYAT dedi ve selamladı doğayı
ve hepsi bir ağızdan seninleyiz dediler..
şahidiz ve yanındayız….