Soğuk bir gün...Puslu...Gri günlerden biri...
Sabah üşüdüğüm için yatağın içinde yorganı kafama kadar çektim...Artık sürekli ruhüşümesi durumunu atlattım gibi...Sadece bedenim üşüyor,çoğu zaman...Eskiden ruhumda soğuk rüzgarlar eserdi...Fırtınalar...Bu durumda sanki küçücük kalırdım,yağmurdan fırtınadan korkan çocuklar gibi olurdum...
Keyifli bir gün aslında...Yılbaşı planları yapacağım tüm gün...Dileklerimi toparlayacağım...Elimde sıcak bir kahve,fonda Bülent Ortaçgilim(böyle puslu günlerde hep onunla zuhal olcay dinlerim,melankolik bir hava veriyor ya olsun)arka fonda telkinlerim...
Bu yılbaşı çok farklı geçecek benim için...Hepsinden ayrı...Bütün değer verdiğim insanlara mesajlar yazacağım,ulaşacağım...
Bu yeni yıla kendimin farkında gireceğim...Olumlu ve huzurlu gireceğim...Bir dolu neşeli fotoğraf çekeceğim...Ve önümüzdeki yıl güzel geçecek...Hep her yıl,amaaan bir berbat yılı daha evimize aldık,karşıladık derdim...Ve maalesefki çekiyormuşum berbat yılları...
Çekim yasasının farkında olmam tüm hayatımı yaşam tarzımı değiştirdi...Artık olumsuz hiçbirşeye tahammülüm yok...Tvde hep güzel şeyler izliyorum,dramla fln işim yok artık...Yaşam tarzım o kadar sadeleştiki,ben bile hayret ediyorum...Artık birçok takıntımdan kurtuldum gibi...Saçlarım uzun değilmi,uzar ekstra birşey yapmama gerek yok o takma saçlara fln hiç gerek yok,birkaç fazla kilommu var,önemli değil inceliyorum zaten...Eskiden insanlara yetemeyeceğimi düşüyordum belki,dış görünüşüme önem verirdimki insanların ilgilerini çekeyim...Aslında bunları düşündüğümün bile farkında değildim...Kendimi sevmemem ve çirkin olduğumu düşünmemde cabası...Hem uğraşırdım hoş görünmek için,hemde çirkin olduğumu düşünürdüm...Bir mağazaya gittiğimde kendimi derme çatma hissederdim...Üstümde hiçbirşey güzel olmayacakmış gibi...
ŞİMDİ;
Artık kendimi seviyorum,güzel ve değerli olduğumun farkındayım ve herşey bana ayrı bir yakışıyor!
Bayramda gördümki insanların gözünde farklı bir tarzım var,aynı değilim hiçkimseyle...
İnsanların en büyük süsünün çok güzel bakan ışıl ışıl gözleri ve içten gülümsemesi olduğunu anladım...
Mutlu olmayı davet ettiğinde sanki çevrende sımsıcak bir aura oluyormuş gibi...Ve o aura'dan çevrendeki insanlarda etkileniyorlar...
Artık sinirlensem bile,sinirime kapılıp gitmemeyi öğrendim...Onu başımdan def edince herşey düzeliyormuş...
Birçok takıntım yok...Çünkü biliyorumki ben insanlara yeterim...Her geçen gün yeni birşey öğreniyorum,oturulup konuşulduğu zaman birçok insan gibi boş ve anlamsız muhabbetim yok,ışıl ışıl bakıyor artık gözlerim ve insanları auram sarıp sarmalıyor,kendilerini benim yanımda rahat ve huzurlu hissediyorlar...Eskisi gibi yanıma gelip benimle konuşmaktan çekinmiyorlar artık...Lisede bu konuyla ilgili bir anım var...Aynı sınıfta olduğum ama çok fazla yakın olmadığım bir kız grubu vardı...Daha önce farklı sınıflardaydık,son sene aynı sınıfa düştük...Bir tanesiylede aynı servisteydik...Ben birgün onların yanına gittim konuştuk falan,şok geçirdiler,sen ne kadar sıcak ve tatlı biriymişsin diye...Biz seni soğuk ukala,insanlara tepeden bakan biri sanardık dediler...Bu şekilde çevreme sınırlar koymamın nedeni,kendimi korumaktı...Ama hata yapıyordum,kendimi koruyum derken hapsediyordum...
Artık hapis hayatı yok...
Bu satırları yazarken sevgili Ogün Sanlısoy'un "Hadi Beni Güldür"ü dinliyordum ve sizinlede paylaşmak istiyorum...Gerçekten güzeldir sözleri,insana iyi bir enerji verir..
Sevgiler...