13-10-2011, 02:51 PM
|
#29 (permalink)
|
Teğmen
Üyelik tarihi: Mar 2010
Mesajlar: 129
Tesekkür: 274
133 Mesajinıza toplam 457 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Cevap: selocanın günlüğü:)) bugün çekim yasası olayı aklıma çok takıldı,hayata bakış açımla uğuşmuyor gibi,bence çekim değil seçim yasası var evrende,insan bir noktaysa evrende, içinden sonsuz doğru geçiyor her anında ve bunların düşünceler olduğunu kabul edersek hangi doğruyu takip edeceğimizi seçmek bize düşüyor,buna karar verme süreci ise bambaşka,geçmişe ya da geleceğe göre ya da yalnızca içimizden geldiği gibi seçimler yapıyoruz.sonra yaptıklarımızın sonuçlarını yaşıyoruz,sonra sanki biz bunu seçmemiş gibi birde başkalarını ve hayatı suçluyoruz.yolda başımıza gelenler bizi hedefimizden uzak eden şeyler aslında içimizde o hedefle aramıza giren şeyleri temizlemek ve çözmek için başımıza geliyor.yani dış dünyada ne yaşıyorsak aslında iç dünyamızda yaşadılarımızı ortaya çıkarıyor.biz ise hayata bakış filtrelerimizin durumuna göre bunları farkediyoruz ya da anlamadan yolumuza yeni duygularla devam ediyoruz.bu filtreleri telkinler değiştirmekte oldukça başarılı oluyor,sanırım ilk filtre kendimiz hakkında inandıklarımız,gelişimimizde ilk olarak anne ve babamızın bize davranışlarına göre kendimizi tanımlıyoruz sonra dış dünya geliyor onu tanımlıyoruz,sonra gittikçe genişliyor,ve biz hayata tümden bu tanımlamalar ve inançlarla bakıyoruz.kendime dikkatli baktığımda eleştirel ve korumacı bir aileden geldiğim için yaşamın akışına güven duyamama güvende olduğumu hissedememe gibi çekirdek inançlar geliştirdim sanırım.aman oraya gitme diye korkuturlardı hep yakınlarında olup güvende olmam istendi benden.sonra küçükken hiçbir şekilde iş yaptırmazlar hatta o kadar ki şimdi bile bir iş buyurmazlar bana,tek çocuk olup kendi sorumluluğunu hiç almamak.sanırım bu da benim diğer çekirdek inancım.amma kapalı kutu olmuşum diyorum bazen ama özel telkinlerle elde ettiğim bu farkındalıkla kendimi bu düşünce sınırlarında buldum.yaşamın akışına güven duyamama,kendi sorumluluğunu almaktan hatta sorumluluk almaktan kaçma,orta okulda arkadaşlarım çalışmaya giderlerdi ben kendimi o kadar büyümüş görmezdim ve büyümek istemediğimi hatırlıyorum çünkü büyümek sorumluluk almak demek,şimdi bunun acısını çekiyorum çünkü 1 yıl sonra doktor olucam ve ne kadar risk alabilirim bilmiyorum.birde yaşamayı nefes almayı haketmediğini düşünmek var tabi,bence sigara içerek astım olmamın ardındaki neden bu olabilir.bu kadar içine kapalı olup sonra hayattan tat almak pek mümkün olmuyor tabi.ama telkin dinledikten sonra gerçekten hayata ve kendime bakışım değişti.farkındalığımı çok arttırdı ama hala çözemediğim şeyler var. |
Offline
| |