ipekböceginin kelebeklesmesi

[vefalıdost]

paylaşım için tşk.

[Alexandra]

Aferim İpek Böceğim, aynen devam et meditasyonlara, yaptıkça yapasın gelecek, yatarken yap öyle uyu. Emin ol sabahlara daha iyi uyanacaksın:))))

[ipekibrisim]

:( neredeyse bir haftadır telkin müziklerini dinliyemiyorum ve dibe vurmak üzereyim şuan. içimde bi bulantı bi kusma isteği. dalgalanma dedikleri şeyi mi yaşıyorum acaba. hayatımda olumsuz giden pek bir şey yok ama ben maneviyatta bi kara delik gibi tüm negatif enerjileri içime emiyorum şuan. ve ağırlaştıkça ağırlaşıyorum. dibe çöktükçe çöküyorum. bu benliğimin alıştığı genel durum aslında ve kendini bu halde daha güvende hissediyor sanırım.
kendi benliğime ördüğüm duvarlardan, savunma mekanizmalarından, çukurlardan kurtulmak istiyorum artık.
ey nefsim! aşağı çekme artık beni bütün gücümü emiyorsun.

[maviinci]

Bir gün iki çocuklu bir aile gezintiye çıkarlar. Çocuklardan biri yorulur ve babasının kendisini kucağına almasını ister. Baba da yorgun olduğunu söyler. Çocuk ağlamaya baslar. Baba bir tek kelime söylemeden ağaçtan bir dal keser, dalı bıçakla düzeltir ve oğluna verir.

- "Al oğlum sana güzel bir at" der.

Çocuk sevinçle ata biner ve sıçrayarak, ata vurarak evin yolunu tutar. Baba gülerek kızına döner ve :

- "İşte hayat budur kızım. Bazen zihnen veya bedenen kendini çok yorgun hissedeceksin. İşte o zaman kendine değnekten bir at bul ve neşe ile yoluna devam et. Bu at, bir arkadaş, bir şarkı, bir şiir, bir çiçek, bir çocuğun tebessümü olabilir" der.
Etrafa bakıp da böyle bir atı arayan herkes bulabilir. Şunu daima hatırlayınız ki, hayatın ne kadar zor olduğunu düsünürseniz, hayat bir o kadar imkansızlalşır.


Belki de senin de bir tahtadan ata ihtiyacın vardır :)

[ipekibrisim]

maviinci Nickli Üyeden Alıntı

Bir gün iki çocuklu bir aile gezintiye çıkarlar. Çocuklardan biri yorulur ve babasının kendisini kucağına almasını ister. Baba da yorgun olduğunu söyler. Çocuk ağlamaya baslar. Baba bir tek kelime söylemeden ağaçtan bir dal keser, dalı bıçakla düzeltir ve oğluna verir.

- "Al oğlum sana güzel bir at" der.

Çocuk sevinçle ata biner ve sıçrayarak, ata vurarak evin yolunu tutar. Baba gülerek kızına döner ve :

- "İşte hayat budur kızım. Bazen zihnen veya bedenen kendini çok yorgun hissedeceksin. İşte o zaman kendine değnekten bir at bul ve neşe ile yoluna devam et. Bu at, bir arkadaş, bir şarkı, bir şiir, bir çiçek, bir çocuğun tebessümü olabilir" der.
Etrafa bakıp da böyle bir atı arayan herkes bulabilir. Şunu daima hatırlayınız ki, hayatın ne kadar zor olduğunu düsünürseniz, hayat bir o kadar imkansızlalşır.


Belki de senin de bir tahtadan ata ihtiyacın vardır :)

haklısın galiba maviinci. tahtadan bir at ararsam etrafımda çokça var aslında..
ben değişmeye ilerlemeye çabalarken, nefsim değişmemek için direniyor. bunu bekliyordum zaten. ama teslim olmak yok elbet. mücadeleye devam.... ilgin için teşekkür ederim.
sevgiyle....

[ipekibrisim]

"hüzün zaman zaman deli dalgalarla gelir,
gönlümün kıyısına vurur.
aşınan kayalar gibi ruhum,
suskun, yorgun, öylece durur.
islak kumlara yazılmış hikayeler,
ummana karışır silinir yavaş yavaş,
her dalga ömrümden bir şeyler koparır.
ağır, ağır sönen gönlüm,
sakin koyları özler,
son kum tanesi olana kadar.

hüzün zaman zaman deli dalgalarla gelir,
gönlümün kıyısına vurur.
son kum tanesini alana kadar..."

beste : selahattin içli
güfte : cansın erol
makam : kürdilihicazkâr

[ipekibrisim]

bir müddet aradan sonra tekrar merhaba,

görüyorum ki yokluğum pek hissedilmemiş. o zaman varlığımı hissettireyim bari dedim

bir süredir telkin mp3lerimi dinleyemiyordum ve beni terkettiğini düşündüğüm migren agrılarım fırsat kollayan düşman gibi saldırıverdiler. iki krizi de çok agırlaşmadan atlattım çok şükür ama migrenin hala benimle beraber olması fikri bile beni düşündürdü. acaba bu agrıma sebeb olabilecek çekirdek inancım felan mı var ki sevgili günlük

skytv'de R.Şanal bey program yapmaya başlamış bi takip edeyim bakalım. belki benzeri bir vak'a telefonla katılır da ben de kendime pay biçerim

neyse sevgili arkadaşlar, beni unutanlar unutmayanlar, beni gitti sananlar, gelecek diyenler, sevenler sevmeyenler, hepinize selamlar sevgiler kucak dolusu öpücükler......

[house]

r.şanala göre yani kuantum sıçrama kitabında migren ağrılarının sebebleri şöyle yazıyor; Nedeni:Mükemmeliyetçilik yaptığını bir türlü yeterli bulamamak kendini içten içe sürekli eleştirmek
Çekirdek inanç: mükemmel ve benden beklenildiği gibi biri olamazsam güvende olmam
yeni kodlama: sevgili sürüngen beynim şimdi sana güvende olmak için gerekli ve yeni kararımı bildiiriyorum sevilmek ve takdir edilmek için mükemmel olmak zorunda değilim kendimi seviyorum ve olduğum halim zaten tam ve eksizdir ben sadece o anda yapabildiğimin en iyisini yaparım ve o işi yaparkende bunun keyfini çıkararım yaptığım iş beni değerli yada değersiz yapmaz başarılı veya başarısız yapmaz ben nasılsam zaten öyle iyiyimdir olduğum halim mükemmeldir işte beni güvende kılacak yeni düşüncem bu.. bu kararımı uygulamanı ve tüm hücrelerime iletmeni istiyorum ve şimdiden bana yaptığın yardımlar için teşekkür edeiyorum

sölerken kararlı bir ses tonu hatta gözleri kapatarak ve beynin ağrayan kısmını hayal ederek söylemek yayarlıdır.

[ipekibrisim]

ahahah çok güzel, harikasın house, çok teşekkür ederim. sevgili sürüngen beynime hemen uygulamaya başlıyorum.... teşekkürler... teşekkürler....

[ipekibrisim]

house arkadaşımın başka bir başlık altında anlattıgı bir hikayeden esinlenerek bugünden itibaren zihnimi programlamaya başlıyorum. dediğine göre arkadaşı ben uzunum uzunum diye diye kendini uzatmış. ben de şuandan itibaren inceyim de inceyim...

"ben şuanda çok zarif bir hanımım. kuantum düşünce gücü ile kilo verdim. hem de hızla...incecik oldum. ideal kilomdayım şuan. incecikim. zapzarif. ipince..... ay ben iğne ipliğe döndüm noldum böyle (yuh! o kadar da değil abartma). çok sağlıklıyım. karnım dümdüz sımsıkı. beni görenler spora gittim sanıyor. "

evet bu tempo nasıl arkadaşlar? eksik-fazla birşey var mı sizce, ne diyorsunuz hegün böyle söylesem defalarca olur dimi?