Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri

Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri (http://www.hayatimdegisti.com/forum/index.php)
-   Üyelerin Değişim Günlükleri (http://www.hayatimdegisti.com/forum/uyelerin-degisim-gunlukleri/)
-   -   KUTAYHUN'UN GÜZELLEŞİM GÜNLÜĞÜ (http://www.hayatimdegisti.com/forum/uyelerin-degisim-gunlukleri/619945-kutayhunun-guzellesim-gunlugu.html)

kutayhun 19-01-2012 01:56 AM

Cevap: kutayhun'un büyük bir deney yapıyor değişim günlüğü.....
 
Sevgi sadece anlayış ve farkında!ıkla mümkündür. Sadece diğer kişiyi anlayıp ona saygı duymakla kalmayıp,
varlığının da en derindeki özüne varmışsındır. Kendi en derin özünü görerek, diğerindeki en derin özü de
görmeye muktedir hale gelmişsindir. Artık diğeri bir beden yahut bir zihin olarak var olmaz; diğeri bir ruh
olarak da var olur. Ve ruhlar ayrı değildir; iki ruh buluştuğunda bir olurlar. Sevgi aşkın en yüksek halidir.

kutayhun 19-01-2012 01:59 AM

Cevap: kutayhun'un büyük bir deney yapıyor değişim günlüğü.....
 
İlk adım kendini olduğun halinle kabul etmektir; tüm olmalıları bırak. Yüreğinde hiçbir "olmal,
taşıma! Başka birisi olman gerekmiyor; sana ait olmayan bir şeyi yapman beklenmiyor; sen sadece
kendin ol. Rahatla ve sadece kendin ol. Kendi bireyselliğine saygılı ol ve kendi imzanı atmak için
cesur ol. Başkalarının imzalarını kopyalamayı bırak.
Bir Buda yahut bir Ramakrishna veya bir İsa haline gelmen beklenmiyor; basitçe kendin olman
bekleniyor. Ramakrishna'nın başka birisi olmayı denememiş olması iyidir, böylece o Ramakrsihna
olmuştur. İsa'nın asla İbrahim ya da Musa gibi olmayı denememiş olması iyidir, böylelikle o İsa
olmuştur. Buda'nın asla Patanjali yahut Krishna olmayı denememiş olması iyidir: Bu yüzden o bir
Buda haline gelmiştir.
Başka birisi olmaya çalışmadığında, o zaman basitçe rahatlarsın; o zaman bir zarafet belirir. O
zaman sen ihtişamla, görkemle, ahenkle dolarsın çünkü bir çatışma yoktur, gidilecek bir yer yoktur,
uğrunda savaşacak bir şey yoktur; kendine saldırgan bir biçimde dayatacağın bir şey yoktur. Masum
olursun. Bu masumiyetin içinde kendin için şefkat ve sevgi hissedeceksin. Kendinle o kadar mutlu
hissedeceksin ki, Tanrı gelip kapını çalsa ve "Başka birisi olmayı ister miydin?" dese, "Sen çıldırdın
mı? Ben mükemmelim! Teşekkür ederim ama asla böyle bir şeyi deneme; ben kendim olarak
mükemmelim" diyeceksin.
Varoluşa "Ben olduğum halimle mükemmelim, olduğum halimle mutluyum" diyebildiğin an, bu bizim
Doğuda shraddha olarak adlandırdığımız şeydir:güven. O zaman sen kendini kabul etmişsindir ve
kendini kabul etmekle varoluşu da kabul etmişsindir.Kendini ret ederek, seni yaratan varoluşu reddedersin. "Şöyle olmalıyım" dediğin an, varoluşun
üzerine, bir şeyleri geliştirmeye çalışıyorsun. Diyorsun ki, "Yanlış şeyler yaptın; ben şu şekilde
olmalıydım ve sen ise beni böyle yaptın." Varoluşu geliştirmek istiyorsun. Bu mümkün değildir.
Senin mücadelen nafile; başarısız olmaya mahkûmsun.



Ve sen ne kadar başarısız olursan, o kadar kendinden nefret edersin. Ne kadar başarısız olursan, o
kadar lanetlenmiş hissedersin. Başarısız oldukça, kendini o kadar aciz hissedersin. Ve bu kadar
nefretin, acizliğin içinden nasıl şefkat ortaya çıksın? Şefkat sadece sen varlığının içinde mükemmel
bir şekilde yerleştiğinde ortaya çıkar. "Evet, ben böyleyim" dersin. Yerine getirilecek hiçbir idealin
yoktur. Ve hemen o an doyum gerçekleşmeye başlar!

kutayhun 19-01-2012 02:03 AM

Cevap: kutayhun'un büyük bir deney yapıyor değişim günlüğü.....
 
Güller nilüfer olmaya çalışmadıklarından güzel bir şekilde çiçeklenirler. Ve nilüferler bu kadar güzel
bir şekilde açarlar çünkü onlar diğer çiçeklerle ilgili efsaneler duymamışlardır. Doğadaki her şey çok
uyumlu bir şekilde işler çünkü hiç kimse başka birisiyle rekabet etmeye çalışmıyor, kimse başka
birisi olmaya çalışmıyor. Her şey olması gerektiği gibidir.
Sadece anlamaya çalış! Sadece kendin ol ve unutma ki ne yaparsan yap başka herhangi bir şey
olamazsın. Tüm çaba anlamsızdır. Sen sadece kendin olmalısın.
Sadece iki yol vardır. Birincisi ret ederek kendin olarak kalırsın; kötüleyerek kendin olarak kalırsın.
Yahut kabul ederek, teslim olarak, keyif alarak, haz duyarak aynı olabilirsin. Senin tavrın farklı
olabilir ama sen olduğun gibi kalmaya, olduğun kişi olmaya devam edeceksin. Bir kez kabul
ettiğinde şefkat ortaya çıkar. Ve o zaman sen başkalarını da kabul etmeye başlarsın!

kutayhun 19-01-2012 02:05 AM

Cevap: kutayhun'un büyük bir deney yapıyor değişim günlüğü.....
 
Bunu hiç gözlemledin mi? Bir azizle yaşamak çok zordur, çok zor. Bir günahkârla yaşayabilirsin ama
bir azizle yaşayamazsın çünkü aziz sürekli mimikleriyle, gözleriyle, sana bakışıyla, seninle
konuşmasıyla, seni kötüleyecektir. Bir aziz asla seninle konuşmaz; o sana konuşur. O asla sana
bakmaz; onun gözlerinde her zaman, görüşünü perdeleyen idealler vardır. O asla seni görmez.
Onun aklında çok uzak şeyler vardır ve seni sürekli olarak onunla kıyaslamaya devam eder ve sen
elbette hep eksik kalırsın. Onun bakışının ta kendisi seni günahkâr yapar! Bir azizle birlikte olmak
çok zordur çünkü o kendisini kabul etmez, seni nasıl kabul etsin? Onun içinde pek çok şey vardır,
ötesine geçmesi gerektiğini hissettiren sinir bozucu işaretler vardır. Elbette o aynı şeyleri
büyütülmüş halde sende görür.
Ancak bana göre, sadece kendisini kabullenmiş bir kimse bir azizdir ve kabulünün içinde tüm
dünyayı kabul etmiştir. Bana göre bu zihin hali —tam kabul hali— azizliktir. Ve bu tedavi edicidir,
şifadır. Seni bütünüyle kabul eden birisiyle olmak tedavi edicidir, iyileşeceksin.
Bu nedenle yavaşça, uyanık olarak, izleyerek hareket et, sevgi dolu ol. Seksi isen seksten vazgeç
demiyorum; onu daha uyanık halde yap, onu daha çok ibadet gibi yap, onu daha yoğunlaştır böylece
o sevgiye dönüşebilir. Eğer o sevgiyse, o zaman ona daha da çok minnettarlık getir; daha derin
şükranlık, neşe, kutlama, meditasyon kat ona böylelikle o şefkat olabilir.

kutayhun 19-01-2012 02:06 AM

Cevap: kutayhun'un büyük bir deney yapıyor değişim günlüğü.....
 
Şefkat sende oluşmadıysa doğru şekilde yaşadığını ya da herhangi bir şekilde yaşadığını zannetme.
Şefkat çiçeğin açmasıdır. Ve şefkat bir kişide oluştuğunda, milyonlar iyileşir. Onun etrafına kim
gelirse iyileşir.
Şefkat tedavi edicidir.

acemisirine 19-01-2012 02:17 AM

Cevap: kutayhun'un büyük bir deney yapıyor değişim günlüğü.....
 
paylasimlar icin tesekkürler hocam.. kendimi o kadar kaptirdim ki okumaya yani devami olsaydi sabaha kadar bile okuyabilirdim..

daimi azminizin, basarinizin ve paylasimlarinizin devami dileklerimle

kutayhun 19-01-2012 02:18 AM

Cevap: kutayhun'un büyük bir deney yapıyor değişim günlüğü.....
 
Bir insana iyi dediğinde ona bakmayı bırakmışsındır. Onu çoktan etiketlemişsindir, onu tasnif
etmişsindir, kategorize etmişsindir. "Bu adam kötü" dediğin an nasıl onun gözlerinin içine
bakabilirsin? Ona saygı duymamaya karar vermişsindir, o insanla işin bitmiştir. Bu insan artık bir
gizem değildir. Gizemi çözmüşsündür; onun üzerine "bu kötü" ve "bu iyi" yazmışsındır. Artık bu
etiketlerle etkileşim kurmaktasın, gerçeklerle değil.

kutayhun 19-01-2012 02:34 AM

Cevap: kutayhun'un büyük bir deney yapıyor değişim günlüğü.....
 
Alıntı:

acemisirine Nickli Üyeden Alıntı (Mesaj 817713)
paylasimlar icin tesekkürler hocam.. kendimi o kadar kaptirdim ki okumaya yani devami olsaydi sabaha kadar bile okuyabilirdim..

daimi azminizin, basarinizin ve paylasimlarinizin devami dileklerimle


devami var.. zaten kendine nedensiz güven acemi şirine kendine nedensiz güvenmek gerçek güvendir...

acemisirine 19-01-2012 02:39 AM

Cevap: kutayhun'un büyük bir deney yapıyor değişim günlüğü.....
 
anliyamadim hocam, konunun ismimi kendine nedensiz güven, yoksa bana mi diyorsunuz kendine nedensiz güven diye??

kutayhun 19-01-2012 02:40 AM

Cevap: kutayhun'un büyük bir deney yapıyor değişim günlüğü.....
 
İyi insan kötüye dönüşebilir, kötü insan iyiye dönüşebilir. Bu her an gerçekleşmektedir; sabahleyin
adam iyiydi, akşama o kötüdür, gece olduğunda yine iyidir. Ancak sen şimdi etikete göre
davranacaksın. Adamın kendisiyle konuşmuyor olacaksın, sen kendi etiketinle, kendi imajınla
konuşuyor olacaksın.
Elbette sen gerçekleri, gerçek insanları ıskalamaya devam edeceksin. Ve bu bin bir tane karmaşıklık
ve probleme neden olacak. Çözülemez problemler. Gerçekten karınla konuşuyor musun? Karınla
birlikte yataktayken gerçekten karınla birlikte misin yoksa belirli bir imajla mısın? Benim hissettiğim
şudur: Nerede iki insan buluşsa, gerçekte iki kişi değil, bir kalabalık vardır. En azından dört kişi
kesinlikle orada vardır. Diğerinin sendeki imajı, senin ondaki imajın; bu iki imaj oradadır. Ve onlar
asla buluşmaz; gerçek kişi değişmeye devam eder, gerçek kişi bir akıştır. Gerçek kişi rengini sürekli
değiştiren bir nehirdir. Gerçek kişi canlıdır! Sadece sen kişiyi etiketledin diye bu onun ölü olduğu
anlamına gelmez; o hâlâ canlıdır.


WEZ Format +3. Şuan Saat: 09:32 PM.

Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.