evet uzun zaman olmuş shamaniccimgüzel bi hafta sonu geçirdim
insanların olumsuzluklarına odaklanıp hiç arkadaşım olmadan geçirdiğim günlerimin yanında sıradışı bi haftasonuydu bu haftasonu...
kalabalık bi piknik, güzel bi grup terapisiydi aslında.
normalde eşim ve ben gideriz pikniğe, ben kimseleri istemem yanıma :(
henüz bi mp3 alamadım o yüzden müzikleri pek istediğim gibi dinleyemiyorum ama olabildiği kadar dinlemeye devam ediyorum.
ondandır pek yorum yapamıyorum.
ama bi itirafta bulunmak istiyorum:
ben; eşimle aramda bi sıkıntı, bi kırgınlık olmadığı sürece dünyanın en mutlu insanıyım, lise yıllarımdaki gibi.
ama beni azıcık üzse dünyanın en bedbaht insanı oluveriyorum anında. işte o zamanlar başka kanallar açmak istiyorum beynimde,kendimi değiştirmek istiyorum, sözler alıyorum kendi kendime. ama ne zamanki barışıyoruz o zaman aldığım sözleri, değişme çabalarımı unutuveriyorum. beni en çok yıpratan da bu gelgitler... çünkü mutluluğun da mutsuzluğun da en abartılı şekillerini yaşıyorum. kalbim yorgun düşüyo...
şu aralar derdim ona olan duygularımı(sevgimi de kızgınlığımı da) normal insanların duyguları gibi orta seviyeye getirip onları orda koruyabilmek...
ilginize teşekkürler, sevgiler...