Dürüstlüğümüz her zaman bizlere puan kazandırır. İnsan dediğin dürüstçe kendini yansıtabilmeli. Kendi olabilmeli. Kimsenin yargılamasından korkmadan, özgürce yaşamalı, benim demeli. İki sene öncesine kadar ben "benim" derdim. İçim hep huzurluydu. Ancak 1,5 sene önce "benim" dediğimde karşımdakiler beni yanlış anladılar, yansıttığım saflığımdan yararlanmaya çalıştılar. Ne kadar ben de olsam yansıttığım; onlar başka bişey görmek-görmek istediklerini görmek- istediler.. Ben de buna izin vermemek için "ben" olmaktan vazgeçtim (zorunda kaldım). Kapalı bi kutu olmayı seçtim. Onlar bundan anlıyolardı ve bana saygıları sonsuzdu; sevgileri de. Karşımdakiler sanki çok sevdiğim insanlar ve ben onların dostları. Bu şekilde rol yapmak çok yıpratıcı bişey. Şimdi ise o saflığımı geri istiyorum. Ben benim. Kimsenin algıladığı değil benim algılanmak ve kendimi algılamak istediğimim...
Bana değil ama benimle aynı ortamda olan kişilere olan davranışları beni çok üzüyodu. Bu haksızlıklara göz yumamazdım; bazen sırf o ezilen kişileri savunmak adına kendimi riske de attım, karşı çıktım.Karşı çıkamadığım zamanlarda da üzüldüm. Ama bu böyle gitti ve ben artık bir problemimi daha çözdüm. Empati... Empati güzel bişey ama bana zarar verdi hep bu davranış. Hep karşındaki insanın seni anlamasını beklersin. Kimse anlamaz (bi kaç istisna haricinde). Ben de bi istisnayım. Karşımdakinin yaşadığı duyguları hissedebiliyorum.Bu da beni çok üzüyo. Hem üzülüp hem güçlü olmaya çalışmak çok yıpratıcı bişey. Eminim sizler de benim gibisiniz, ya da benzer bişey yaşıyosunuz ki buradasınız.Bir ezilen insana üzülürsün-iki ezen kişiye kin duyup yargılarsın. Girdiğin her ortamda aklına gelir durmadan yargılarsın. Karşılaştırırsın.Neden böyle oldu neden böyle dedi kendini bitirirsin.Sadece onlardan farklı o kategoriye girmeyen insanlarla görüşmek istersin. Kategorileştirme başlar. Kendin olmak ister, açlık duyarsın adını koyamadığın bişeylere.
Şimdi bu yazıyı okuyan birileri mutlaka "Kendin olmamak için sebebin yok" diyeceklerdir Ama kendine saygını yitirmemek için mesafe kurabilmek için kendinden vazgeçebilir insan; bi müddetliğine diyerek, sabrederek... Sabır son noktaya dayandığında o manzarayı bir daha görmek istemezsin.Çünkü daha güzel manzaralar seni bekliyodur. Geç de olsa farkına varabilmişsindir. Benim gibi...
Umarım sizler de benim gibi gördüğünüz, sizin üzülmenize sebep olan manzarayı değiştirirsiniz.
Şimdiki korkum bu kara kutudan çıkamamak.Ama eminim ki çıkıcam...
Sizler de her neyin içindeyseniz, belki bi çıkmaz, belki benimki gibi bi kutu bir an önce çıkmanız dileğiyle ya da hiç girmemeniz