Teğmen
Üyelik tarihi: Dec 2009
Mesajlar: 73
Tesekkür: 12
76 Mesajinıza toplam 841 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| ''Çiçeklerin'' Çekim Gücü,Gelsin ''Koca'',Gitsin ''Yalnızlık''(Deneme-Yanılmalarım) Dün spaceimi okuyan bir beyefendi mail atmış bana;''lütfen hemen benimle bağlantıya geçin,ben size hayranım,''koca bulma hikayeleri''nizi kitap olarak çıkarmak istiyorum demiş:)(Ayol ''hemen'' ve ''size hayranım'' kısmını okuyunca bende önemli birşey diyecek sandım,heyecan yaptım ama adamın derdi kitap çıkarmakmışşş!)Olaya bakar mısınız,karizmam yerlerde;''yazarlık'' kariyerime ''koca bulduran çekimci'' olarak başlayacam gibi görünüyor.Düşünsenize,bi de kitap patlarmışş ve akabinde ben tv lere transfer olurmuşum,''Düşünce gücüyle dest-i izdivaç''diye de bir program yaparmışım.Kendi evde kalan ama milleti ''çatır çatır evlendiren'' bir fenomen olarak,evlilik tarihine geçerim herhalde:)Yok,yok...Benim acele tarafından evlenmem lazım,bu iş böyle olmayacak:)Atakan beyycimm,bir telkin de bunun için rica etsem?Ay Atakan bey sonunda kendi süpürgemle kovacak beni bu siteden,çok mu zorluyorum şansımı nedir? Bu arada daha da trajikomik bir durum var.Annem!!!Annem bayılıyor ''echoo'' nun kalemine.''Bilgisayar başında bu kadar saat ne yapıyorum'' diye beni kontrol ettiği bir zamanda diğer sitede tanıştı arkadaşın kalemiyle,pek bir feci hayran kaldı:)''Kızım bu echo süper biri,bak sende çekim yasasıyla ilgileniyorsun,buna mail filan birşey at,bağlantıya geç,sana da biraz fikir versin'' diyor.İhihihi,echo bana fikir verecek,bende koca bulup evlenecem:)''Olmaz annecim,cevap vermez,çok kendini beğenmiş biri o''...Kızım ne kadar önyargılısın,at bir mail,bence çok tatlı,çok keyifli birine benziyor,baksana neler neler yapmış.Kendine böyle fıkır fıkır arkadaşlar bulsana sen,bayıldım kıza,bayıldım''...Ayy,ağlamak istiyorum yaa, annem bir bilse ''echo'' nun kendi kızı olduğunu,bütün bunları düşününen ve uygulayan beyinin bire bir ''kendinin ve kocacığının' ortak üretimi'' olduğunu,kesin kez çıldırır.Yaşına başına,yaşıma başıma bakmaz,elinde bir oklavayla,kutuplara kadar kovalar beni:)Hem kendime,hem kalemime,acele tarafından'' özgürlük'' istiyorum ama ben yaa,''anne baskısına hayırrr'' diyorum:) Neyse yeter bu kadar şamata,biraz ciddi olun ama arkadaşlar,lütfen am yaa,beni de bozuyorsunuz:)Evet yeni,yepyeni,fırından azz öncee çıkan çıtır çıtır,ama bir o kadar da ''basit'' bir formülü olan ''koca çekim''i hikayemiz var.2009'u aşkla,ve bu hikayeyeyle kapatalım,2010 da benimkini yazmaya başlayacam,onu okuyacaksınız:)Aklıma gelmişken,bu başlıkları okuyan erkek arkadaşlarım kızıyor bana;''neden hep koca çekiyorsun,neden bize bir şey yok'' diye...İyi de arkadaşlar,kızlar çekimleri yapıp,''koca''ları bulunca otomatikman sizler evlenmiş oluyorsunuz,ben değil:)Hem siz hazıra konuyorsunuz işte,hiç bir şeyle uğraşmıyorsunuz,yorulmuyorsunuz,daha ne istiyorsunuz kiii:) ''Bahar'' benim pek bir eski ama okul,iş güç v.s nedeniyle yıllardır görüşemediğim bir arkadaşımdı.Bu sene çalıştığım derneklerden birinde,kıran kırana geçen ''yasal yazışmalar'' esnasında isimlerimiz ve doğal olarak da ''biz'' burun buruna geldik.Pek bir ''gergin(!) bir kariyer'' yapmış arkadaş,saatlerce didiştik durduk,sonradan farkettik birbirimizin soyadını.Farkediş o farkediş,nerelerden nereye geldi olaylar:) İşinin 10-0 hayatının önüne geçmesiyle,pek bir ''ağır abla'' olmuş,kendi ağırlığının altında ezilmiş.''X ler gülmez,bırak gülmeyi tebessüm bile etmez'',''X ler eğlenmez'',''X ler neşelenmez'';kısaca X ler yaşamaz.Ha bu arada tüm bu ''mez,maz'' takılarının uzantısı olarak, X bekar;evlenemiyor.Daraldım,bunaldım,şiştim resmen;40 dk boyunca tek bir pozitif cümle kurmaz mı,kuramaz mı ya insan?Gözünde kocaman kocaman ve pek sevimsiz at gözlükleri,düşünceleri kilitlenmiş,anahtarlar kayıp.Mız mız mızzz!Ya echo öyle deme,ben istem mi evleneyim,çoluğum çocuğum olsun?Ee,git evelen,sorun ne Bahar?''Ya evlenecek adam mı var Allahaşkına''?Yok mu?Echo dalga mı geçiyorsun benimle?Hı hı,dalga geçiyorum tabii,ayrıca da buna sen zorluyorsun beni,saçmalıyorsun çünkü!Tüm mutsuzluğuna ve tüm negatifliğine rağmen,çok özlemişim 'Bahar''ı,''çocukluğum''un kokusu var onda. ''Para'' kazanmaya başladıkça,ruhun sıradanlık vasıfları da can çekişmeye başlıyor.Daha çok para,daha az ''ben'' oluyor.''Para'' ''sorumluluk'' getiriyor,''huzur'' götürüyor.''Sorumluluk'' ''güç'' getiriyor,''mutluluk'' götürüyor.''Güç'' ''slikonlu bir özgüven'' getiriyor,''dost,insan'' götürüyor.Slikonlu özgüven en büyük boyundan ''ego'' getiriyor,''siz''i bitiriyor.Yaş 30+,iş,güç,kariye,para ''var'',aşk,sevgi,sevgili,mutluluk,huzur ''yok''.Minare çalınmışsa,kılıf bulunmak zorunda.Yani erkek kıtlığına kıran girmiş.Daha da fenası''evlenecek adamlar bitmiş''.Arkadaşlar, piyasa da hep ''eğlenecek adam''lar kaldıysa,neden bu kadar ''suratsız,mutsuz ve huysuz'' bunlar o zaman?Bu sorunun cevabını da veremiyor kimse,o da ayrı bir konu.. ''Bakmak'' ve ''görmek'' arasında ki fark...Nereye baktığınız değil önemli olan,baktığınız yerde ne gördüğünüz...İkisi birbirinden çok ayrı şeyler,ama nedense hiç farkına varılmaz bunun.Herşey sizde başlayıp sizde bitiyor işte.İnsanın gözü görmek istemezse,baktığı nokta da değişiyor.Kendi yalanına inanıyor insan,işte bu yüzden düşüncelere çok dikkat etmek lazım.İlişki bazına ingirgersek bunu,eğer farkı bilmiyorsak,kadın erkeğe,erkek kadına hep bir kulp takıyor.''Arkadaş'',''dost'',''kanka'',''abi'',''k ardeş'' şu bu...Onunla olmaz,bununla olmaz.Olmayan ne,benim de kafam bunu almıyor...'''Sevgili'' ateşi,''arkadaşlık,dostluk''la tetiklenemez mi?Kimin kuralı bu?Kapat tüm kapıları,sonra ''yok yok'' diye dolaş.''Ben yalnız mı öleceğim'' diye ağla zırla.Yok olan erkekler mi yoksa sizin gözleriniz mi?Ya yapmayın ne olur,her taraf ''adam'' kaynıyor,her taraf ''kadın''kaynıyor.Ve o sizin görmediğiniz insanlar her gün birileriyle evleniyor ve de mutlu oluyor arkadaşlar...Başta Bahar olmak üzere,tüm ''evlenecek adam yok'' diyen arkadaşlarıma kurduğum cümleleri kısa bir özeti bu...Eğer siz de ''yok'' diyenlerdenseniz,bir düşünün lürtfen bunları.... Negatifliğiyle bunalttı Bahar beni.Atsan atılmıyor,satsan satılmıyor durumu...Kelimenin tek anlamıyla Boğdu.Cıkss,böyle olmayacaktı,işim gücüm vardı,bütün gün onunla uğraşamazdım.Acilen hayatına birisinin girmesi,onunla bir başkasının uğraşması gerekiyordu.Gözünün biraz açılması,kafasını biraz kariyerinden kaldırması,azıcık sağa sola bakması kısaca biraz tetiklenmesi lazımdı.Nasıl mı olacaktı?Ya bundan basit ne var ki;hemen anlatayım efendim:) Alırsınız telefonu elinize,ararsınız çiçekcinizi...7(işin ucunda aşk varsa sayılar tek olmalı arkadaşlar,detaylara dikkat edelim:)) tane kırmızı gül istersiniz;sade,ama çok şık olması lazım.Üzerine de minik bir kart;''gülmek sana çok yakışıyor''.Hepsi bu kadar,evet bu kadar basit...Çiçekçiye de da tembihleyin,soracak olursa gönderenin kim olduğunu bilmiyor,ödeme peşin yapıldı....Yollatın ofisine,işyerine,evine olsun bitsin.Bütün gün,bütün gece düşünsün dursun;''bu ne şimdi,ne oluyoruz,kimden geldi bu çiçekler'' diye...İlk hafta hiç sesi çıkmadı Baharın,hiçbir şey söylemedi.2. hafta yine aynı çiçekten bir tane daha yolladım.Ertesi günü bir telefon;''Echo öğlen yemeğe çıkalım mı?Sana anlatacaklarım var''.''Aaa,tabii,çıkalım canım''.İhihihi:) Şüphe'' tartışmasız çok feci bir kemirgen...Düşüncelere düştüğü anda,ruhu yüreği kısaca insanı allak bullak ediyor.Bütün iş onu düşürmekten geçiyordu.''Ya echo,bu çiçekleri kim yollamış olabilir ki?''''Canım,ben nreden bile bilirim ki, etrafında ki insanları sen benden daha iyi tanıyorsun,sen düşün kim olabilir?''''İyi de,kim bu?''''Bahar hadi bir liste yapalım.Mesela etrafında seninle yaşıt,bekar ve sana uygun olabileceğini düşündüğün adamların isinlerini yazalım.Kim olabilir senden hoşlanan?''''Tamam yazalım,çizelim,ne dersen yapalım,vallahi kafayı yiyecem 1 haftadır,her bekar erkek arkadaşımdan şüpheleniyorum,ay paranoyak mı olacam nedir''(Ayy beter ol emi,sen beni deli ederken iyiydi değil mi?Ohhh,çatla da patla,bak nasıl alıyorum intikamı:)) İşte bu yazıp çizme,dolayısıyla da ''konuşma'' ve devamında gelen ''olumlama'',''imgeleme'',ama en çok da ''pozitif düşünce transferi'' olayına bayılıyorum ben,acaip keyif alıyorum bu kısmından.''Sözün gücü'',yani bence kişisel gelişimin en büyük ayağı.İşte benim ilgi alanım,yani ''gevezelik'' tentesi altında,çaktırmadan yapılan''kişisel telkin'' aşaması:)Bir liste çıkardı Bahar;''huhh'' oldum.Anacım, amma bekar adam varmış etrafında,vallahi bu liste benim elimde olacak,onun çöpünü buna,bunun çöpünü ona ''çatar dururum,şehrin yarısını evlendiririm.Resmen bir servet yatıyor burada :)Pes ya,bir de ''yok yok'' diyordu! Yazdı,çizdi,işaretledi,''olur''lar,''olmaz''lar,'' neden''ler ,''niçin''ler havada uçuştu durdu.Bahar anlattı,ben dinledim.Anlatırken aslında kendini,isteklerini,beklentilerini keşfetti.Kendine,beklentilerine güldü,kah şarıdı,kah abarttı.Dökülü,saçıldı,yani kısaca boşaldı ve yeniden şarj olduYükleme de tamamdır,hadi bakalım kolay gelsin:) Cidden çok kolay oldu.''Ego kesintisi''ne uğrattım onu;''sıradan ama kariyerli biri'' olmanın ne olduğunu öğrendi önce.Gücünü kontrol etmeyi,gücün kölesi değil,efendisi olmayı öğrendi.Birazcık o gömüldüğü dosyalarından kaldırdı başını,etrafına bakmaya başladı.Yalnız olmadığını,beğenildiğini,isterse hayatına birilerini alabileceğini,aslında eğlenceli ve keyifli biri olduğunu gördü.''Sevgisinin turşusunu kurmamayı'',onun verdikçe çoğalan ve geri dönen bir duygu olduğunu öğrendi.Çalışma saatleri içerisinde giydiği o ''ağır abla'' kaftanlarıyla ortalıkta gezmemeye başladı;ben ona ''gülümseme'' markalı çok şık,cicili bicili elbiseler aldım,onları giydirdim.Ay bu arada,evde giymesi için bir patik hediye ettim ona;üstünde kocaman bir inek kabartması ve minicik çanları var,her adım atışta şıngır şıngır yapıyor.Görünce resmen şoka girdi;gözleri faltaşı gibi açıldı,önce ''ya sen delirdin mi,ben bunu nasıl giyerim'' dedi.Ama ağzından girdim,burnundan çıktım,zorlaya zorlayaa giydirdim.Sonrasında pek bir sevdi inekli patiklerini,telefon açıp çanların şıngırtısını dinletiyordu.''Bahar sen deli misin'' deyince de,''bak sonunda beni de bozmayı becerdin diyordu''Ay siz söyleyin yaa,ben mi bozmuş oluyorum şimdi?Bıktım bu iftiralardan, bıktımmm:)) Çok uzattım yine değil mi?Başladım mı durdurabilene aşkolsun,nefessiz yazıyorum.Ya siz dua edin yanyana değiliz,dinleyen değil,sadece okuyan gruptasınız:)Oydu buydu şuydu derken,aslında yıllardır tanıdığı,yüzüne hep baktığı ama bir türlü görmediği,meslektaşı olan,zaman zaman beraber çalıştığı çok hoş bir beyefendiyle duygusal bir beraberliği başladı.''Echo ya,hani o çiçekler vardı ya,acaba gönderen bu muydu,sorsam mı?''Sakın sorma Bahar,olmaz,sonra yanlış anlar!:)Yok biliyor yaaa,söyledim sonunda.Geçen hafta ''kanser'' davam çıkınca ortaya,ne olur ne olmaz,unuturum giderim,söyleyemeden ölürüm korkusuyla,''helalleşme'' adına itiraf ettim o çiçekleri yollayanın ''ben'' olduğunu.Ne yapacak,bi küfretti,bi küfretti,üfff,öyle böyle değil.Alıştım artık ben,hep böyle oluyor.Nankör ya bunlar,kocaları buluyorlar,bir de üzerine küfür yiyorum,kimse dua etmiyor:) Yıllardır yaparım ben bu basit oyunları;bazen bir çiçek,bazen bir kutu çukulata,bazen daha farklı bir obje kullanırım;nabza göre şerbet vermek:).Özünde çok basit olan,büyük emek,para ve efor sarfettirmeyen ama karşıdakinin ''özgüveni'' inanılmaz tetikleyen pratik yöntemlerim bunlar benim.Zaten herşey o ''özgüven'' eksikliğinden kaynaklanmıyor mu?''Kaçma''ların,''boşvermişlik''lerin,''saklanma ''ların,''olmaz'',''yok'',''mümkün değil''lerin altında yatan görünmez canavar hep onun bir şekilde tüketilmesi,bitirilmesi,azalması,eksilmesi/eksiltilmesi değil mi?O zaman eksilenin yerine biraz takviye yaparız,olur biter.Hayat bir oyunsa,biz de iyi birer oyuncu olup,ipuçlarını saklandığı yerden çıkarmak ve onları yerinde kullanmak zorundayız.Bazen tek,bazen bir arkadaşla,bazen ise bir ekiple oynanıyor bu oyun;kuralları iyi okursanız oyun dışına atılma ihtimaliniz kalmaz:) Neden mi anlattım bütün bunları?Bahar aradı az önce,5 aylık bir flört dönemi sonunda dün akşam nihai kararı vermişler,erkek tarafı ma sülale olarak önümüzde ki hafta cumartesi akşamı istemeye geliyormuş onu.Sözü nişanı v.s hepsini bir arada yapacaklarımış,hazirana da düğünümüz varmış.Çok heyecanlıymış,çok mutluymuş,çok panik olmuş,gece hiç uyumamış,ne giyecekmişş,ne yapacakmış,nasıl davranacakmış,hemen kalkıp ona gitmem gerekiyormuş,bu bir emirmiş:)Yani ''tek taşını kendi almayan kadınlar grubu''na girmeyi başardı sonunda,Allah sonlarını bir getirsin,mutluluğu hiç ama hiç bitmesi.Bana bir kez daha böylesine keyifli biten hikayeyi hemencecik kaleme almak,arkadaşım adına mutlu olmak,sevinmek,şükür etmek ve sizlerle paylaşmak düştü,sizlere okumak...Darısı tüm evlenmek isteyenlerin başına olsun,bu mutlu ve keyifli hikayeler hiç ama hiçç bitmesin..:) Siz okuyun,ben Baharla buluşmaya gidiyorum.Gidip biraz pozitif enerji,heyecan,neşe,mutluluk alayım ondan,sonra gelip sizlerle paylaşayım aldıklarımı.Eee,bu kadarını da hakettik artık değil mi:) Sevgiyle,çok ama çok mutlu kalın (Echoo,30.12.2009) Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir? Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz. Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım? Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.
25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz. |