düşünce gücüyle tedavide alıştırmalar(4)

[serpil22]

Acı ; herkes kendinden nefret eder ve suçluluk duyar.

Mutsuzluk ; Herkes "yeterince iyi değilim" = yetersizlik duygusu taşır.

Zarar ; Dargınlıktan, güceniklikten, olumsuzluktan gelir.

Düşünce olarak insanlar beni hep kullanıyor yerine herkes yardımcı oluyor bilinçlenmesi.
Ayrıca Sevgi her yerde, bende seviliyorum bilinçlenmesi de gerekir.

Bu benim hatam, hiçbir şey yapamıyorum şeklinde bilinçleniyoruz. Büyüdüğümüzde de bu öğrendiklerimizle bakarız dünyaya.

Bunlar için başkalarını suçlamak yerine seçimi bizim yaptığımızı farketmeliyiz. Güç noktası şu andadır.

Kırgınlık ; Yargılama, suçluluk ve korku en çok sorun yaratanlardır.
Kırgınlık, gücenme, darılma, öfke; kansere

Suçluluk duygusu ; daima ceza arar = ağrılarımız

Affetmek ; Geçmişi bırakmaktır. Afetmeyi istemek bile iyileşme/arınma sürecini başlatır. Kendi iyiliğimiz için geçmişi bırakmak affetmekle olur.

Artık özgürüzdür. Affetmek; vazgeçmek demektir, göz yummak değil. Tüm hastalıklar afetmemeden kaynaklanır.

Kendimizi olduğu gibi onaylayacağız. Kullanılan bazı sözcüklerde deneyimlerimizi aynen yansıtmaz. Ve geleceğimizi de kullandığımız sözcükler belirler.

ALIŞTIRMA olarak kendimize bazı soruları soralım. Yan sütuna ise niçinlerini (zorunluklar listesi durumuna gelir)
hazırlayalım.

Hayatımda neler oluyor?

Sağlığım nasıl?

Mesleğim ne?

İşimi seviyormuyum?

Ekonomik durumum nasıl?

Aşk hayatım nasıl?

Son ilişkim nasıl bitti?

Çocukluğumdan sözedersem birkaç cümlem nasıl olur?

Verilecek niçin cevaplarına verilecek her zorundaydım cevabı esasen yapmak istemediğimiz, başkalarını memnun etmek için veya yetersizlik duysusu için yaptıklarımızdır.

İnsanlar varlıklarını yüksek fiyatla almaya bayılır. Sevgimizi kaybetmek istemeyiz.

İsteyipte giremediğimiz iş içinde kendimizi yetersiz görürüz. Karar veremeyiz çünkü vermekten korkarız.

Sorun ender olarak gerçek sorundur. Ün ve para peşinde koşan mutsuz kişide kendini olduğu gibi kabul etmelidir.

Fazla Kilo ; Güvensiz ve yetersiz olduğumuzu şimdide hissettiğimizde, bebekken bize yaptırılan yemek yemeyi kendimiz sürdürürüz.

Gerçek sorun ; Kendimizi sevmek için önce kendimizi eleştirmemiz. Yine bir liste yapalım. Sorusu neden kendimizi eleştiririz.

Başkasından değil, kendimizden bahsedeceğiz unutmayalım. Gelişim için ise "Yeterince iyi değilim " açıklamasını yapmış olmalısınız.

Oysa yeterince iyi değilsek fazla para, yemek, bedensel ilişki sorunları ile uğraşmak zorunda da değiliz.

Zihinsel temizlik çoğumuza acı verecektir. Oysa temizlemeden önce orada olanlara bir baksak ve ihtiyaçlarımızı bıraksak , aslında neyin kirli olduğuna karar versek bu işlem acı değil haz verecektir.

Bize hizmet etmeyen inancı kızgınlık duymadan atmalıyız.

Bir örnek; Babası sürekli aptal diyordu. Büyüdü. Okulu yetersizlik duygusu çekmemek için ızdırapla bitirdi. İş yaşamıda başarısızlıktan başarısızlığa atlamakla geçti.

Diğer Örnek ; Sınırlayıcı bir inanç olan Kendini sevme yoksunluğu. Babasının sürekli takdirini kazanmak için çalışıyor, sürekli eleştiri alıyordu.

Bedeni ağrılar içinde idi. Ağrılarının ve kızgınlığının (migren vs) nedenini bilmiyordu.

Başka bir örnek ; Gülmekten korkardı. Çok gülerse başına bir şey gelecek deyimi ile büyümüştü.

Örnek ; yeterli değilim sınırlayıcı inancı için . Terk edilmek ve önemsenmemekten korkmak. Pek az konuşuyordu..

Sessizlik yaşam şekli idi. Annesi öldü. Alkol tedavisi geçirmiş , artık kendisi için kötü biriyim diyordu. Sessizce yemek yiyor, yine sessiz biri ile evleniyordu. O ölüncede daha sessiz kalmıştı

ALIŞTIRMA

OLUMLU MESAJ

İNANÇLARIMIZIN TEMELLERİ-Bizi sınırlayan neler sağladılar???

Ailemin eksik yanları nelerdir?
Param " " " ?
Bedenim " " " ?
Sevgi ilişkimim " " " ?
Yeteneklerimin " " " ?

Akrabalarım,Öğretmenlerim,arkadaşlarım,müdürlerim, dinle ilgili ne tür OLUMSUZ MESAJlar verdiler. Yavaşça yazmaya devam edelim.

Bedenimizle hissederek yazalım. Bilinçten çıkarılması gereken inançlardır ve şu an da çıkarılıyorlar.

*Nekadar aptal çocuksun. Öyle yapılmaz. Böyle yapılır. Ortalığı rezil ettin. İki de tokat atılırsa çocuk korku ile odanın bir köseşine pusacak.

Kırıp döken veya pısırık biri olacaktır artık. Potansiyelinide asla keşfedemeyecek.

*Seni çok seviyorum. Çok değerli bir çocuksun. Güzel vs zekisin herkes hata yapabilir.

Peki bundan şimdi ne öğrendin? Ne olursa olsun seçimlerinde seni destekleyeceğiz..

Ailemizi suçladığımızda gücümüzden vazgeçeriz. Anlayış kazanmak, farkındalığımızı arttırmak sorunun üzerinden gelmemizi sağlar.

Geçmiş şekillenemez. Gelecek ise şimdiki düşüncelerimizde yatıyor. Onlara anlayış özgürlüğümüzü kazandırtır.

Kötülük yapan insanlarda bizim kadar korku ve güvensizlik duyuyorlardı.

Anababalarımızın çocukluğunu anlayabilmemiz bize şefkat kazandıracaktır. Ne tür bir çocukluk geçirdiklerini tasavvur etmek bize kalıyor.

Onları bağışlayamazsak kendimizi hiç bağışlayamayız. Onlarda mükemmellik beklersek kendimizdede bekleriz. Yaşam boyu mutlu olamayız. Ana babamızı biz seçeriz.

Başkalarını dinlemek bizde suçluluk duygusu oluşturabilmekte. Eğer söylenenlere inanıyorsak; neye inanıyorsak bizim için o gerçektir.

Ne derlerse yüceliğimizi aşmak için buradayız. Herkesin aşması gereken olumsuz inançları var.


SORUN İNANÇ
Ekonomik yıkım Maddi rahatlık içinde olmayı haketmiyorum
Arkadaşsızlık Kimse beni sevöiyor
İş sorunları Yeterli değilim
Sürekli başkalarını mem.etmek Hiç benim isteğim olmazki

İnsanlardan korkma veya yalnızlık; Yabancılarla konuşma. Geceleri yalnızbaşına dışarı çıkma. İnsanlar seni aldatır. Sürekli kısa süreli ilişkiler veya yalnızlık önceden edindiğimiz bilince göre şekillenir.

Ben böyleyim işte . Ne yapalım.; Düşündüğümüz ve söylediğimiz sözlü mesajlar bize geri döner. Neyi düşünürek, neyi düşünmeyi seçersek, nasıl inanırsak öyle gelişir.

Düşüncelerimizi seçebiliriz.
Düşünceler her zaman kolay yakalanmaz. Çünkü çok hızlılar.

Fakat bundan böyle ağızdan çıkan olumsuz sözcüklere dikkat etmeli ve hatta OLUMLU MESAJ lar, öztelkinleri yapmalıyız. Acı veren, sorun yaratan düşüncelere paydos zamanı.

alıntıdır..

[serpil22]

DEĞİŞME ZAMANI

Kirli tepsi ovalandıkça daha kötü görülür. Devam edildikçe temizlenir. Eski düşüncelerimizi temizlemekde böyledir.

Değişmeye istek ve değişirken duyulan haz, eskilerin artık tamamen kaybolacağı inancından gelmeli. Direnç iyileşme sürecinin (tepsi temizlemenin) ilk aşamasıdır.

Sorumluluğu üstlenmek; Suçluluk duymak değil içindeki gücü tanımak . Geçmişte bu gücü tahrip edici olarak kullandık.

İstemediğimiz deneyimler yarattık. Farkındalıkla işte sorumluluğu alıyoruz.

Affetmeye çalışırken en çok ne konuda öğrenmeye ihtiyacımız varsa ona direniriz.

Direncin sözsel olmayan ipuçları

Konuyu değiştirmek

Odayı terk etmek

Tuvalete gitmek

Geç kalmak

Hastalanmak

Başka zamana erteleme

Boşa geçen zamanda erteleme

Gözleri kaçırıp, pencereye bakmak

Dergi sayfaları karıştırmak

Dikkati vermekten kaçınmak

Yemek yemek, sigara içmek

Bir ilişki başlatmak, bitirmek

Arabada, ev aletlerinde sorunlar yaratma

Tahminler yapmak; başkaları hakkında tahminler

İnanç; Kabullenerek büyüdüklerimiz

Onlar; Gücümüzü başkasına vermek

Kendimiz hakkında düşüncelerimiz

Geciktirme taktikleri

Reddetme

Korku


Ruhsal sorunumuzdan bahsettiğimiz arkadaşımız bizi içsel olarak dinlemezse lensleri gözünü acıtıp, tuvalate gitmek isteyebilir.

Arkadaşlarımızı değiştirmeye çalışmamalıyız. Bu direncimizi kendimize değil onlara yöneltmektir. Biz değişmek isterken başkalarını değiştirmek imkansızdır.

Bir ayna karşısında; Aynaya bakarak "değişmeye istekliyim" ototelkini yapmalı.

Direnç varsa; nedeni eski inançlarımızdır. Nereden geldiğini araştırmalıyız. Tekrarladığımız davranış kalıpları ihtiyaçlarımızı gösterirler.

Tekrarlanan hareketler ve sürekli istenilmediği halde yapılan işler kendimize göre olan zayıfsızlığımızı, yetersizliğimizi gösteriyor. Esasen nedeni kaldırmalıyız.

Yün yumağını sabırla çözmek gerek. Sabır göstermeli ve gerektiğinde yardım almaktan kaçınmamaılıyız.

En önemlisi de bu süreçte kendimizi sevmeliyiz. Her dış etki (etki) duyduğumuz ihtiyaçları ele verir. Yani dış etkiler içimize bağlıdır.

Değersizim duygusu değişimi ertelettirir. Başkaları ile kendimizi kıyaslamak bize set olacaktır.

Bu dünyada senin gibi bir tek sen varsın. Yeteneklerine ihtiyaç muhakkak aranıyordur. Hatta özelliklerimiz konusunda dış dünyayı haberdar etmeliyiz.

Özeleştiri hedefi saptırtır. Değersiz olma ihtiyacından kurtulmak istiyorum telkini bize özdeğerimizi geri kazandırır.

Özeleştiri; Kendimizi yargılamak, kendimize ceza çektirmektir, kendimize korku yaratmaktır. Belki çocukluğumuzda kucaklanmalıydık ama artık kendimizi sevmeye ve onaylamaya başlamalıyız.

Nasıl Değişiriz; Prensiplerle (telkinlerle) ve Zihin kontrolü ile.

İhtiyaçları Değiştirmek; Bazen ihtiyaçlarımızı değiştirirken etkiler kötüye gider. Ancak sabretmeliyiz. Boyutumuz değişecektir bir süre sonra...

Örnekler ;
Ekonomik durumu düzeltmeye çalışırken kaybolan cüzdan
İlişkimizi geliştirmek istiyoruz,ama kavga ediyoruz

Sağlığımız üzerinde çalışıyoruz. Soğuk alıyoruz.

Yaratıcı yeteneklerimizi geliştirmeye çalışıyoruz. Bizi işten atıyorlar

Bazen sorun başka yöne kayar ve bazı şeyleri daha iyi görmeye başlarız.

Örneğin ;
Sigara bırakmaya çalışırken "artık ihtiyacım yok " diyoruz. İlişkilerimizde sorunlar çıkmaya başlıyor.

Bunlar değişmeye başlanıldığının belirtileridir. Belirtilerdir nedenler değil. Sigara ile ilişkilerimizi kurmuştuk şimdiye kadar. Rahatsızlığın kaynağının başkalarını eleştirmek olduğunu (dışa yansıtma ) olduğunu görürüz.

Bunun içinde "eleştirilme ihtiyacından kurtulmak istiyorum" telkini ile bilinçaltımızın komutlar vermesini sağlar, dolayısı ile davranış ve ilişkilerimizi, dış dünyayı nasıl kendimize çekeceğimizi gösterir

Sigara; eleştirilmedir. Öz eleştiri ve karşılığı başkalarının bizi eleştirmesi sebebi iledir. Olumlu ifadeler kullandıkça çevredeki insanlar başka insanlarla yer değiştirecek.
Her çatışma sabır gerektirir.

HER ÇATIŞMA SABIR GEREKTİRİR. HER GÜN İLERLEMELERİ İNCELEMEK YENİ BAŞARMA İNANCI VERİR.


Alıştırma; İhtiyacın Bırakılması. Bir eş bizi hep ikna edebilir.

Aynada ise kendimizi ikna edeceğiz. Buradaki telkinimiz geçmişin zincirlerinden kurtulacağımdır. Burada korku doğabiliyor .

Bu "nasıl yapacağım " bilinmezinden dolayıdır. Burada hala direnç var.

alıntıdır..

[serpil22]

En güzeli nasıl olacağını bilmemektir. İhtiyacımız istekli olmaktır. Evrensel akıl ve bilinçaltı nasılları ayarlar.

Zihin düşüncenin yalnızca bir aracıdır. Düşünceler akıldan akar durur.

"Benim için değişmek gittikçe kolaylaşıyor " Düşünceleri düşünmekten vazgeçmeye başlamalıyız.

Eski bir düşünce kafamıza geldiğinde " Değişiklik yapmak kolaydır " düşüncesini seçeceğiz.

Belkide telkin vasıtası ile seçeceğiz bu düşünceyi.

Kontrol edilen tek şey şu anki düşüncedir. Eskileri sildin.

Ama deneyimleri yaşarız. Geleceğimiz şu andan kontrol altında, "düşüncelerinin kölesi değil, efendisi ol " düşünce gücünün özdenetimini söyler.

Alıştırma; " Özgürlüğü seçiyorum, korkularımıda bırakıyorum. Kendimle ve hayatla barışığım dinginim, güvenliyim " telkini.

Fiziksel rahatlama; Bir boşalmadır. Yastık yumruklayarak ağrılarımıza son verebiliriz.

Geçmişin bize engel olması, geçmişi afeetmemekle ve bıramamakla olur. Geçmişte çektiğimiz acılar bu günkü sevmemizi korku ile besler.


Alıştırma; Kurtulmak istediğimiz bütün bağımlılıkları listleyeceğiz.

Affetmek; Takılıp kaldığımızda hep biraz daha affetmeliyiz..

Şimdiki anı reddetmemeli, ne yaşanmış olursa olsun tek yol affetmektir. Affetmek sevgiyi getirir. Sevgiye giden yolda affetmek vardır.


Alıştırma; İntikam almak. Geçmişte affetmekte en çok zorlandığımız kişiyi düşünelim.

Onu affetmemiz için ne yapması gerekir? Ne kadar acı çekmesi gerekiyor? Ne kadar zaman acı çekmeli?

Geriye ona yapabileceğimiz bir şey kalmayıncaya kadar imgeleyerek ayrıntılayalım. Bu bir rahatlamadır.


Alıştırma; Eşle yapılan affetme çalışması. Yalnızsak yüksek sesle " felancayı, felanca yaptıklarından dolayı affediyorum " .

Sonrada onun bize teşekkür ediyorum artık seni rahat bırakıyorum. Özgürsün artık dediğini düşünelim. Eşle isek eşimiz bunları bize söylesin.

Alıştırma; Dikkati neye verirsek o dahada fazlalaşır. İmgelemek yeniyi inşa etmek olarak ele alınıyor.

İmajinasyon ise zihnen görmektir. Öyle ise olumlu düşünmeli.

Şimdiki zaman eki kullanmalıyız. Yapıyorum, oluyorum gibi. Kendimi olduğu gibi seviyorum, onaylıyorum...


Alıştırma; Kendimi onaylıyorum. Biz güç vermedikçe düşüncelerimizin üzerimizde gücü olmaz.

Sadece yan yana dizilmiş sözcüklerdir. Hiç bir anlamları yoktur. Onlara biz anlam veriririz.

Ne anlam vereceğimiz bize kalıyor. Bizi destekleyen ve güç veren düşünceleri seçelim.

Başka bir yolda; Başkalarının düşüncelerinin doğruluğundan vazgeçmeyi içerir .

Bize "sen mordomuzsun" derse düşünmeyiz bile. Kendimiz hakkında inandığımız o kadar çok şey gerçek dışıdır ki..

Örneğin özdeğerimizi bile bedenimize göre değerlendiririz.

Kendimize "ben yalnışım" dediğimizde de farklı olduğumuzu düşünemeyiz. Farklı olmak için yaratıldık demeyiz.

Bu gerçeği kabul ettiğimizde rekabet ve kıyaslama sözkonusu olmaz.

Başkalarına benzememeye çalışmak bile ruhumuzu kurtarmaktır. Bu evrene kendimizi ifade etmeye geldik.

Fartkındalığı uygulayalım. Mutlu olacak şeyleri düşünelim, O kişilerden mutlu olalım.

Bedenimize yararlı şeyler yiyelim. Kendimizi rahat hissedecek hızda yaşayalım.

Tohum ekmek; Ekilen toprak bilinçaltıdır. Tohum yeni düşüncelerdir. Tüm yeni deneyimler bu tohumun içindedirler.

Orda burda çıkan zararlı otları ayıklamalı, küçük bir kanıt gördüğümüzdede bu yeterli değil diye düşünmemeliyiz.

Kendini rahat hissetiğimiz hızda yaşamalıyız. Oh ne güzel canlanıyor ve gelişiyor demek devamını getirtir.

Alıştırma; Yeni değişiklikler yaratmak. Bu koşulları yaratan içimdeki kalıbı değiştirmeliyim.

Mutlu ince bir bedenim var. Tam istediğim gibi bir yerde yaşıyorum. Her şeyi istediğim düzene soktum.

Yaptığım her şeyi takdir ediyorum. Kendimi seviyor ve onaylıyorum. Yaşam sürecimin en iyi olacağına eminim. En iyiye layığım ve bunu kabul ediyorum.

İyi işlere layık olmak; İnanmalı; sahip olmaya yetmiyoruz . Bu Ruhsal -zihinsel-bedensel çalışmayı gerektirir.

Ruhsal çalışma olarak yaratıcı düşünceyi - imgelemeyi -duayı - affetmeyi - koşulsuz sevgi, ve ihtiyacım olan nedir diye soru sormak (cevap biz sakin olduğumuz herhangi bir anda gelecektir) arınmada atladığımız hususlardır. Oysa bunlar arınmanın gerektirdiği şartlardandırlar.

Bilinçaltı deneme yanılma yolu ie öğreniyor. Hata yapıyorum tekrarları öğrenmeyi engeller .

2. denememizde korkarız. Önce düşünme olmasaydı yürüyemezdik.

Öğrendiklerimiz sağlamlaştırmak; Şükretmek, olumlu ifadeleri yazarken geçirdiğimiz deneyim, meditasyon yapmak, bedensel zevk almak.

Olumlu ifadeleri yüksek sesle söylemek, oluşturmak, şarkılamak gevşeme egzesizleri yapmak.

Bunları taktan henüz kalkmadan ve meditasyondan öncelikli olarak yapalım.

Meditasyonun doğrusu yanlışı yoktur . Meditasyonda soracağımız neye ihtiyacım var? sorusu ve buna gelen cevapta bunlardan biridir.

Güne başlarken oh tanrım yine bir gün başlıyor dersek aynı beklediğimiz gibi gelişecektir.

Günümüzü biraz programlayarak yataktan kalkarsak ve gün içinde de zevk almayı becerebilirsek sorun kalmıyor.

Aklı çok, şakacı birinin hayatı karmaşa içerisinde olabileceği gibi şişman biride parasız kalabilir.

Alıştırma; Olumlu ifadeleri günde 10 defa yüksek sesle takrarlamak . İnanç haine getirecektir.

Alıştırma; Kendimi seviyor ve onaylıyorum. İlk basamaktır ve 1 ay sürer. Hatta bir kağıdı alıp kağıda yazarsak artık kendimizi aşağılamak imkansız hale gelir.

Birkaç aylık çalışma sonucunda sonuçları 10 yıl daha genşleşmek, bazı ilişkilerimiz olması gerektiği gibi düzenlemiş olmak gibi neticeleri izlemeliyiz.

Yaptığıklarımızı ve kim olduğumuz sevgi ile kabul etmeli, hayatla dalga geç. Gece yatağımızdada herşey için şükretmek.

Haberler felaket listesinden başka bir şey değil. Arınmanın çoğuda uykuda yapılıyor.

Neyin üzerinde çalışıyorsak rüyamızdan o konuda yardım almalıyız. Genellikle sabah uyanmadan az önce cevabı alacağız.

Yaptığımız şeyi kendimize bir yük ve görev haline getirmemeli, zevk alınabilmeli.

Kırgınlıklardan vazgeçmek, affetmek, hatta affetmede zorluk çekilen kişiler veya olayla ilgili komik tarafları bulabilmek, minik şarkılar uydurmak.

Trajedi ve komedi bakış açısına bağlı olarak aynı şeydir. Ben kendimi destekledikçe hayat beni destekler.

alıntıdır

[serpil22]

İLİŞKİLER ;
Kendimizle ilişkimiz (özilişkimiz) çocukluğumuzla aynıdır. Ve biz hala takdir ve övgü bekleriz.

Alıştırma; Hoşlanmadığımız bir kişiyi ve değişmesini iztediğimiz 3 özelliğini düşünelim. Sonra kendimize dönerek onunla benzeyen bir yönümüz veya benzeyen hareketlerimiz düşünelim.

Gözlerimizi kapayalım. Sonra kendimize değişmek istiyor muyum diye soralım. Onunla ilgili gereksiz inançlarımızı kaldıralım.

Memnun etmenin imkansız olduğu patronumuza bakarak kendimiz görelim. Patronlar daima eleştireldir veya patronlar daima memnun edilmeleri imkansız kişilerdir şeklinde bir inancımız var olabilir.

Astlar içinse; onları çıkarmak en kolay yol. Asıl olan ekip ruhuna doğru nasıl çekelim onu düşünelim..

Başkalarını değiştirmenin yolu kendimizden geçer. Biz değişelim, onlar kendiliğinden değişecektir.

SUÇLAMAK ;
Gücünüzden vazgeçmektir. Bu güç olmaksızın değişemeyiz. Çaresiz kurban değişemez.

Sevgiyi bulmak; Bulmak için aramamalıdır. Belki bunun için hazır değiliz ya da sırf hayatımızda biri olsun diye arayacağız.

Sevgi içimizdedir. Aradığımız standartların bir listesini hazırlayabilmeliyiz.

Sevgiyi benden uzakta tutan şey nedir?

Eleştiri korkusumu? Değersizlik?

Mantık dışı standartlarımızmı var?

Film yıldızı iamajı mı? Yakınlaşma korkusu mu?

Sevilmeye layık olmadığımız inancımı?

Geldiği zaman hazır olmalı, sevecen ve sevgiye açık ve algılayıcı olalım.

İŞ ;
-Yeterince iyi para kazanamıyorum. İşteki arkadaşlarla iyi geçinemiyorum.

Ne yapmak istediğimi bilmiyorum- yerine; Daima en harika patronlarla çalışıyorum. Patronum bana sevgi ve nezaketle bakıyor.

Elide açıktır ve birlikte çalışmamız kolaydır. Bunlar bizi ömür boyu değerli kılacaktır. İleriye taşıyacaktır. Patron olursam böyle olurum.


Neden başarısız olacaksın ki? Yüreğini aç ve yeteneklerini kullan. Şirketi, patronu, iş arkadaşlarını sevgi ile kutsa.

Her şey yolunda gidecektir. İşinizi bırakmak istiyorsan orada işini severek almak isteyen birilerinin var olduğunu onlarada işini severek vereceğini bil..

Bizide dışarıda hayatın dama tahtası gibi olduğumuz bu yerden farklı olmayan yerleride bulabileceğizdir.

İş için olumlu ifade; İş yerinde hoşlanmadığımız biri varsa onu sevgi ile kutsayın. Çok eleştirel biri ise takdir ve övgü yağdırdığını düşünelim..

Öfkeli biri ise neşeli ve birlikte olmaktan zevk aldığımız kişi olarak, kaba ve saldırgansa yumuşak ve şefkatli olduğuna ilişkin olumlu bir ifade takının.

Maaşını sevgi ile kutsa. Daima yapabileceğinin en iyisini yap. Evren ne zaman hazır olduğumuzu bilir ve bizi daha iyi yerlere götürür.

BAŞARI ;
Bir basamak atladığında buna layık olmadığını düşünürsen kendini değersiz hissedersin. Yeni yollar denemek ve öğrenmekten korkmanın sebebi aptal görünmemek olabilir.

Esasen öğrenmek bilinçaltının doğru parçaların yan yana koyarak hata yapmasıdır.
"Dokunduğum herşey başarıya dönüşür.

Rüyalarımın bile ötesinde şansım var. Elimi attığım yerden başarı fışkırıyor" telkini gerekli.

ZENGİNLİK ;

Gerçek zenginlik kendinle barışık, her şeyi yapabilme özgürlüğü; asla sahip olduğumuz para miktarı değildir, bir zihin durumudur.

Gelirimizi arrtırma yolundaki çabalarımız bize yokluk ve darlık yoğunlaşması olarak döner.

Hediyeleri, davetleri nezaketle kabul etmek bunların değiş tokuşlarını değerlendirmek, kullnamayacağımız bir şey ise başkasına vermek, yenilerinin gelmesi için hazır durumda olmak gerekir.

Yeni için yer açın; gardrobumuzda bir süredir kullnamadığımız elbiselerimizi, buzdolabında stokladığımız yiyecekleri değiştirelim. Evren sembolik davranışları sever. Bolluk herkes için sınırsız.

Değersizim, haketmiyorum, para zorlukla kazanılıyor, özel nitelik ve değerlere sahip değilim inançlarını yıkmak gerekir.

PARA YARATMAK ÇOK KOLAYDIR

Faturalarını sev; ödeme limitinin kanıtlarıdır . Borçalır kızgınlıkla değil, sevgi ve barışıklıkla ödenirse paranın geri gelmesi kolaylaşır.

Güvencemiz; iş, aile, banka hesabımız vs değil, herşeyi yaratan kozmik güçlerdir.. Borç faturasını gönderenlere bize güvendikleri için teşekkür etmekde işe yarar.

Başkalarının iyi şansına sevinelim; Bizden daha başarılılara öfke ve kıskançlık duyarak kısmeti geciktirmemeli. Bu fikirler herkes için geçerlidir....


İMGELEME ; BOLLUK OKYANUSU

Zenginlik bilinci paraya bağlı değil de, size akışı paraya bağlıdır. Kendimizi daha çoğuna layık gördüğümüzde daha çoğu bize gelecektir.

Tüm insanlar kendilerinde ne tür boy kap tutarlarsa tutsunlar herkese yeter. Kimsenin suyunu çalmak zorunda değiliz, kimsede çalamaz .

Okyanusu kurutamayız . Kap bilinçtir . Büyük kapla değiştirilebilinir . Genişleme ile sınırsız haz duygusunu keşfetmeliyiz.

Kollarını aç; Çok paraya sahip olmak yeterli değil. Son maaşından zevk aldın mı? Neden almadın? Hangi eksik inanç sana dur diyor?

Bırak gitsin. Para değiş tokuş aracıdır. Para konusunda her olumsuz düşüncemiz konusunda kumbaraya bir miktar para atalım.

Hafta sonundada sırf keyif için harcayalım. İnançlara karşı çıkıldığında çok kızarlar. Sabit gelir zihniyetinden vazgeçmeliyiz.

Evreni sabit sınırlamamalıyız. Maaş sadece kanaldır. Kaynak değil. İhtiyaçlar bu durumda tek kaynak şile evreni sınırlıyor.

Değişmeye hazırım. Eski olumsuz inançları bırakmaya hazırım telkini gerekiyor.
Sonsuz sayıda kanal var.

Onlara açık olmalıyız. Caddede yürürken bulduğumuz para için teşekkür etmeliyiz. Sınırsız kaynaktan sınırsız yollarla gelirler. Sınırsızız.

Küçük yeni kazançlardan sevinç duy. Gelirimizi arttırdığımızda ne kadar hakettiğimiz konusunda kazancımızı arttırırız. "İyi para kazanıyorum" olumlu ifadesi satışlarımızı arttırır.

alıntıdır

[serpil22]

Bolluğu her yerde gör;

Ne kadar güzel böyle bolluk içinde yaşıyorlar. Bizde yaşayabiliriz. Aynı zamanda hiç bir şeyinde sahibi değiliz. Değiller. Bazen bir şey bir kaç kuşak aynı ailede kalabilir.

Çoğu kişi zengin olmak ister ama iltifatı bile kabul etmek istemez. İltifat bolluk bilincinin armağanıdır.

Onu zarif şekilde kabul etmeliyiz. Teşekkür ederim. Bu hayat boyunca artı puan verir. İltifat edene iltifatla karşılık daha iyidir. İyi şeylerin akışını sağlamalıyız.

Beden dinlenmesini yeterince yapabilirsek bedenimiz de bizimle konuşur. Sürekli düşünülen ve söylenilenler bedenin her hücresini etkiler.

Beden sağlığını, yapısını, hastalığı oluştururlar. Asık suratlı kişi sevecen ve mutlu düşünceler oluşturamamıştır.

Yaşlı insanların yüzleri hayat boyu sürdürdükleri öziletişimlerinin izleri ile doludur.

Baş bölgesinde sorunlarımız varsa; genellikle bizde çok yanlış şeylerin olduğunu gösterir.

Saç dayanıklılığı. Gergin ve korkulu olduğumuzda sıklıkla omuz kaslarımızdan başlayan katılaşma, baş tepemize, hatta göz çevresine yayılır.

Saç kökleri ile beslenir. Kafa deriside sıkılmaktan ötürü nefes alamaz. Ölür, dökülür. Gerginlik sürerse kafa derisi gevşeyemez. Baş derimizde gevşeyemez ....

Kulaklar; İşitme kapasitesidir. Sorunumuz varsa genellikle işitmek istemediğimiz şeylerdendir.

Kulak ağrısı işittiğimiz bir şeyden kızgınlık duymaktan ötürüdür. Çocukda olayları değiştirememenin etkisi ile bedelini kulak ağrısı olarak öder.

Gözler; Görme kapasitesi. Şimdi, geçmiş ve geleceğin görülmek istenmeyen şeyler gözlerde bulanık görme şeklinde açığa çıkar.

Bir çok insan yeni gözlük takıp da görmek istemediklerini görünce gözlüğünü atar.

Biz şu anda neyi görmezden geliyoruz?

Örneğin; Reddedilmeyi mi? Gerçekleri net görebilse idik o anda neler görürdük? Peki kendimize ne yaptığımızı görebiliyor muyuz?

Kendimize sormamız gereken sorular var diyor ve devam ediyoruz ..

Baş ağrısı; Kendimizi yanlış, geçersiz, değersiz görmekten. Kendimizi affettiğimiz takdirde ağrı geçer.

Migren türü ağrılar; Mükememmeliyetçilik baskısıdır. Bastırılmış kızgınlık başlar başlamaz mastürbasyon yapmak bunu geçirir . İlginçtir .

Cinsel rahatlık içten gelen ağrıyı ve gerginliği alır. İçimizden o anda gelmesede bir denemek gerek.

Sinüs ağrıları; Bize çok yakın birinden gelen duyulan rahatsızlık.

O kişi tarafından ezildiğinizi hissedersek bu olabilir.
Olayları kendimiz yaratıyoruz. Başkalarını suçlayarak gücümüzü başkasına devrediyoruz.

Hiçbir şeyin, olayın üzerimizde gücü yok. Zihnimizde düşünen sadece biri var.

Deneyimlerimizi gerçeklerimizi ve bu gerçeklikte yer alan kişileri biz yaratırız.

Zihinde barış, uyum ve denge yaratıldığında hayatımızda da bunları yaratırız.

Boyun ve Boğaz; Çok şey olan bölge.

Boyun; düşüncelerde esnek olmak, sorunun öteki yüzünü göremek başka birisinin görüş açısınını anlamayı temsil eder.

Buradaki sorunlar inatçılığımızı simgeler. Hep haklı çıkmak istemek ve soruna başka açıdan bakamamakdır. Eğer "TEK YOL" inancımız varsa hayatın tümüne kendimizi kapatırız .

Boğaz; İstediğimiz şeyleri söyleyebilme, kendimizi ifade etme yeteneği. Hakkımızı aramaktan çekinmek.

Ben buyum demek. Kızgınlık boğaz ağrılarının nedenidir. Soğuk algınlığıda varsa zihinsel karışıklık vardır.

Larenjit; Konuşamayacak kadar öfkeli olmaktır.

Yaratıcılığımızı engellediğimizde boğazla ilgili sorunlarımız olur.

Kendi isteklerini yapamayan, başkalarının istekleri doğrultusunda yaşayan çok kişi var. Eş/patron/ana babalarımız/sevgili vs.

Bademcik, trioid; Kendi isteklerimizi gerçekleştirememektir .

Boğaz ; 5. Çakra bedende değişimin simgesi. Değişime karşı konulduğunda sorunlar artar .

Öksürürken dikkat etmeli; Ne konuşuyorduk? Direnç ve inatçılık mı? Yoksa değişim süreci içerisinde miyiz ?

Grup çalışmalarında öksürme, kendini tanıma çalışmalarıdır . Öksürdüğümüz zaman "Değişmeye hazırım buna istekliyim " demeli.


Kolların dirsekten yukarısı; Kapasitemizle ilgili.

Kollarımızın dirsekten aşağı bölümü; Yeteneklerimizle ilgili.

Duygu birikimleri eklem yerlerinde depolanır. Bu yön değiştirmekteki esnekliktir .

Hayatına yön vermede esnek misin? ; Yoksa eski duyguları aynı noktadamı tutarsın?

Eller; Yakalar, tutar ve kavrar.
Bir şeylerin parmaklarımız arasından akıp gitmesine izin veririz.

Bazende fazla tutarız. El veririz, avucumuzun içinde tutarız .

Elimizden gelmez. Eli uğurludur . Ele avuca sığmaz .

Elleri sıkmak; Korkudandır.

Kaybetmek koırkusu. Bırakırsam gider korkusu. Bir ilişkiye sıkıca yapışmak, arkaya bakmadan kaçılmasına yol açar.

Sıkılmış yumruklar bir şey tutamazlar. Ellerini, bileklerini rahatça sallamak; rahatsızlık ve açlık duygusu verir.

Size ait olan şey sizden alınamaz. Rahat olun.

Başparmak; Zihinseldir. Evham.

İşaret parmağı; Ego, korku

Orta parmak; Kızgınlıkla ilgili.

Kızgın olduğunda orta parmağını tut. Bir erkeğe kızmış isek sağ, bayana kızmış isek sol parmağı tutacağız.

Yüzük Parmağı; Yas ve birleşme. Aile olduğumuzdan farklı görünmeyi simgeler

Sırt; Destek sistemimiz.

Sorunlarımızın destek görmediğidir. Sıklıkla işimizin, ailemizin, eşimizin desteklediğini düşünürüz.

Gerçekte tümü ile evren ve hayatın kerndisi ile destekleniriz.

Üst sırt ağrıları ; Duygusal destek yoğunluğu .

Kocam-karım-arkadaşım beni desteklemiyor ve anlamıyor .

Orta kısım ; Suçluluk duygusu.

Geçmişte ve arkamızda kalan bir şey vardır. Arkanızda ne bıraktığınızı görmekten hoşlanmıyormusunuz;

Korkuyorsun, Gizliyorsun; Hançerlenmiş gibi mi hissediyorsun ?
Bitip tükendiğinimi düşünüyorsun; Ekonomik problermler çok mu fazla?

Parasızlık ve parasal konular sırt ağrısı ve sorunlarına yol açar. Burada paranın miktarı önemli değildir.

Paradan çok daha önemli, onsuz yaşayamayacağımız bir şey var.

Güç hayatımız boyunca bize yetecek. Nefesin bize verilmesine göre neden diğer ihtiyaçlarımızın bize verileceğine güvenmiyoruz?

alıntıdır

[esen27]

yazın çok aydınlatıcı teşekkürler
boğaz ve sırt bölgesi benim bölgem
çok güzeldi

[Vodoo]

Serpillll ben seni sefiyommmm söylemiştim dimi

[serpil22]

bende sizleri seviyorum canım teşekkür ederim .
sevgiler

[serpil22]

İLİŞKİLER ;

Kendimizle ilişkimiz (özilişkimiz) çocukluğumuzla aynıdır. Ve biz hala takdir ve övgü bekleriz.

Alıştırma; Hoşlanmadığımız bir kişiyi ve değişmesini iztediğimiz 3 özelliğini düşünelim. Sonra kendimize dönerek onunla benzeyen bir yönümüz veya benzeyen hareketlerimiz düşünelim.

Gözlerimizi kapayalım. Sonra kendimize değişmek istiyor muyum diye soralım. Onunla ilgili gereksiz inançlarımızı kaldıralım.

Memnun etmenin imkansız olduğu patronumuza bakarak kendimiz görelim.

Patronlar daima eleştireldir veya patronlar daima memnun edilmeleri imkansız kişilerdir şeklinde bir inancımız var olabilir.

Astlar içinse; onları çıkarmak en kolay yol. Asıl olan ekip ruhuna doğru nasıl çekelim onu düşünelim..

Başkalarını değiştirmenin yolu kendimizden geçer. Biz değişelim, onlar kendiliğinden değişecektir.

SUÇLAMAK ;

Gücünüzden vazgeçmektir. Bu güç olmaksızın değişemeyiz. Çaresiz kurban değişemez.

Sevgiyi bulmak; Bulmak için aramamalıdır. Belki bunun için hazır değiliz ya da sırf hayatımızda biri olsun diye arayacağız.

Sevgi içimizdedir. Aradığımız standartların bir listesini hazırlayabilmeliyiz.

Sevgiyi benden uzakta tutan şey nedir?

Eleştiri korkusumu? Değersizlik?

Mantık dışı standartlarımızmı var?

Film yıldızı iamajı mı? Yakınlaşma korkusu mu?

Sevilmeye layık olmadığımız inancımı?

Geldiği zaman hazır olmalı, sevecen ve sevgiye açık ve algılayıcı olalım.

İŞ ;

-Yeterince iyi para kazanamıyorum. İşteki arkadaşlarla iyi geçinemiyorum.

Ne yapmak istediğimi bilmiyorum- yerine; Daima en harika patronlarla çalışıyorum.

Patronum bana sevgi ve nezaketle bakıyor. Elide açıktır ve birlikte çalışmamız kolaydır. Bunlar bizi ömür boyu değerli kılacaktır.

İleriye taşıyacaktır. Patron olursam böyle olurum.

Neden başarısız olacaksın ki? Yüreğini aç ve yeteneklerini kullan.

Şirketi, patronu, iş arkadaşlarını sevgi ile kutsa. Her şey yolunda gidecektir. İşinizi bırakmak istiyorsan orada işini severek almak isteyen birilerinin var olduğunu onlarada işini severek vereceğini bil..

Bizide dışarıda hayatın dama tahtası gibi olduğumuz bu yerden farklı olmayan yerleride bulabileceğizdir.

İş için olumlu ifade;

İş yerinde hoşlanmadığımız biri varsa onu sevgi ile kutsayın. Çok eleştirel biri ise takdir ve övgü yağdırdığını düşünelim..

Öfkeli biri ise neşeli ve birlikte olmaktan zevk aldığımız kişi olarak, kaba ve saldırgansa yumuşak ve şefkatli olduğuna ilişkin olumlu bir ifade takının.

Maaşını sevgi ile kutsa. Daima yapabileceğinin en iyisini yap. Evren ne zaman hazır olduğumuzu bilir ve bizi daha iyi yerlere götürür.

BAŞARI ;

Bir basamak atladığında buna layık olmadığını düşünürsen kendini değersiz hissedersin. Yeni yollar denemek ve öğrenmekten korkmanın sebebi aptal görünmemek olabilir.

Esasen öğrenmek bilinçaltının doğru parçaların yan yana koyarak hata yapmasıdır.
"Dokunduğum herşey başarıya dönüşür.

Rüyalarımın bile ötesinde şansım var. Elimi attığım yerden başarı fışkırıyor" telkini gerekli.

ZENGİNLİK ;

Gerçek zenginlik kendinle barışık, her şeyi yapabilme özgürlüğü; asla sahip olduğumuz para miktarı değildir, bir zihin durumudur.

Gelirimizi arrtırma yolundaki çabalarımız bize yokluk ve darlık yoğunlaşması olarak döner.

Hediyeleri, davetleri nezaketle kabul etmek bunların değiş tokuşlarını değerlendirmek, kullnamayacağımız bir şey ise başkasına vermek, yenilerinin gelmesi için hazır durumda olmak gerekir.

Yeni için yer açın;

gardrobumuzda bir süredir kullnamadığımız elbiselerimizi, buzdolabında stokladığımız yiyecekleri değiştirelim. Evren sembolik davranışları sever. Bolluk herkes için sınırsız.

Değersizim, haketmiyorum, para zorlukla kazanılıyor, özel nitelik ve değerlere sahip değilim inançlarını yıkmak gerekir.

PARA YARATMAK ÇOK KOLAYDIR

Faturalarını sev;

ödeme limitinin kanıtlarıdır . Borçalır kızgınlıkla değil, sevgi ve barışıklıkla ödenirse paranın geri gelmesi kolaylaşır.

Güvencemiz;

iş, aile, banka hesabımız vs değil, herşeyi yaratan kozmik güçlerdir.. Borç faturasını gönderenlere bize güvendikleri için teşekkür etmekde işe yarar.

Başkalarının iyi şansına sevinelim;

Bizden daha başarılılara öfke ve kıskançlık duyarak kısmeti geciktirmemeli. Bu fikirler herkes için geçerlidir....



İMGELEME ; BOLLUK OKYANUSU
Zenginlik bilinci paraya bağlı değil de, size akışı paraya bağlıdır. Kendimizi daha çoğuna layık gördüğümüzde daha çoğu bize gelecektir. Tüm insanlar kendilerinde ne tür boy kap tutarlarsa tutsunlar herkese yeter. Kimsenin suyunu çalmak zorunda değiliz, kimsede çalamaz . Okyanusu kurutamayız . Kap bilinçtir . Büyük kapla değiştirilebilinir . Genişleme ile sınırsız haz duygusunu keşfetmeliyiz.

Kollarını aç; Çok paraya sahip olmak yeterli değil. Son maaşından zevk aldın mı? Neden almadın? Hangi eksik inanç sana dur diyor? Bırak gitsin. Para değiş tokuş aracıdır. Para konusunda her olumsuz düşüncemiz konusunda kumbaraya bir miktar para atalım. Hafta sonundada sırf keyif için harcayalım. İnançlara karşı çıkıldığında çok kızarlar. Sabit gelir zihniyetinden vazgeçmeliyiz. Evreni sabit sınırlamamalıyız. Maaş sadece kanaldır. Kaynak değil. İhtiyaçlar bu durumda tek kaynak şile evreni sınırlıyor. Değişmeye hazırım. Eski olumsuz inançları bırakmaya hazırım telkini gerekiyor.
Sonsuz sayıda kanal var. Onlara açık olmalıyız. Caddede yürürken bulduğumuz para için teşekkür etmeliyiz. Sınırsız kaynaktan sınırsız yollarla gelirler. Sınırsızız.

Küçük yeni kazançlardan sevinç duy. Gelirimizi arttırdığımızda ne kadar hakettiğimiz konusunda kazancımızı arttırırız. "İyi para kazanıyorum" olumlu ifadesi satışlarımızı arttırır.

[studiofix]

teşekkürler Serpil