Geri git   Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri > Mistik Gizem Bilinmeyenler Klubü > Gizemli Konular > Bilinçaltının Bilinmeyenleri > Çekim Yasası

Uyarılar

Eğer çekim yasası doğruysa

Bilinçaltının Bilinmeyenleri ve Çekim Yasası Eğer çekim yasası doğruysa Konusunu hayatimdegisti.com Konuğumuz olarak inceliyorsunuz hayatimdegisti.com sitemizde yaşamınızı hemen degistirecek bir cok telkinli hipnoz mp3 vardir tesaduf eseri de buradaysanız mutlaka inceleyiniz üst link TelkinCD tıklayınız Çekim yasası için tamamen gerçek dışı diyordum ama yanıldığımı itiraf etmeliyim. Çekim yasası hakkında anlatılan deneyimlere bakılırsa Secret lehine epey önemli bir kanıt oluşturuyor, ve bunlar psikolojik yanılsamalar gibi görünmüyor. Bu durumda bu argümanda gerçeklik payı olduğunu söyleyebiliriz. Ancak yine ...

ayrıca bu konularda arama yapan konuklarımız var Çekim Yasası telkin cd indir izle İstanbul Çekim Yasası nerededir kimdir Çekim Yasası çekirdek inanç temizliği İzmir bursa Çekim Yasası hipnoz Çekim Yasası olumlama seminerleri eğitimi çaresi tedavisi Çekim Yasası hakkında bilgi bilinçaltı telkin cd telkin mp3 Çekim Yasası kuantum düşünce kitap haberi

Eğer çekim yasası doğruysa

Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 31-10-2012, 08:11 PM   #11 (permalink)
Teğmen
 
Muallim - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Feb 2010
Mesajlar: 61
Tesekkür: 108
50 Mesajinıza toplam 178 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
Muallim will become famous soon enoughMuallim will become famous soon enough
Standart Cevap: Eğer çekim yasası doğruysa

Çekim yasası için tamamen gerçek dışı diyordum ama yanıldığımı itiraf etmeliyim. Çekim yasası hakkında anlatılan deneyimlere bakılırsa Secret lehine epey önemli bir kanıt oluşturuyor, ve bunlar psikolojik yanılsamalar gibi görünmüyor. Bu durumda bu argümanda gerçeklik payı olduğunu söyleyebiliriz. Ancak yine de yukarıdaki sorularıma tatmin edici bir cevap bulamadım.

Çekim yasasına inanan (Fred Alan Wolf ve Brian Greene gibi) kuantum fizikçileri de The Secret'taki iddiaları tamamıyla desteklemiyorlar. Sadece isteyerek fiziksel evrene hayallerimizi gerçekleştirtmek düşüncesinden kendilerini uzak tutuyorlar.

Hastalık hastaları neden düşünceleriyle kendilerine bir hastalığı çekmez diye sormuştuk. Buna ek olarak olarak Amerikan Kanser Derneği Başkanı Dr. Richard Wender'in yorumuna yer vermek istiyorum:

Alıntı:
"İnsanların kanseri düşünceleriyle çektiğine dair hiçbir kanıt yoktur." (Dr. Richard Wender, 23 Mart 2007, Nightline)

 

 

Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın

Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu

Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir?

Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz.

Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım?

Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.

25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz.

__________________
"Birçok kişi mutluluğun ne olduğuyla ilgili yanlış bir fikre sahip. Mutluluğa kendini tatmin ederek değil, değerli bir amaç uğrunda mücadele ederek ulaşılabilir." - Helen Keller
Muallim isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla
Alt 31-10-2012, 08:12 PM   #12 (permalink)
Teğmen
 
Muallim - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Feb 2010
Mesajlar: 61
Tesekkür: 108
50 Mesajinıza toplam 178 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
Muallim will become famous soon enoughMuallim will become famous soon enough
Standart Cevap: Eğer çekim yasası doğruysa

The Secret'taki Kontekst Dışı Alıntılar ve Referans Eksikliği

Skeptiklerce eleştirilen bir başka konu ise Secret’ın alıntı ve referans eksikliğidir. Geçmişte yaşamış pek çok ünlü filozof ve bilimcinin sırrı bildiğini ve insanlardan gizlediklerini iddia etmektedir. Ancak gönderme yapılan kişilerin çekim yasası gibi bir sırdan bahsettikleri hakkında bazı şüpheler var.

Alıntı:
William Shakespeare, Robert Browning ve William Blake gibi şairler bunu bize şiirleri ile anlattılar. Ludwig van Beethoven gibi müzisyenler müzikleriyle; Leonardo da Vinci gibi sanatçılar da tabloları ile ifade ettiler. Sokrates, Eflatun, Ralph Waldo Emerson, Pisagor, Sir Francis Bacon, Sir Isaac Newton, Johann Wolfgang von Goethe ve Victor Hugo gibi düşünürler de, bunu yazıları ve öğretileri aracılığı ile bizimle paylaştılar. (The Secret, Rhonda Byrne)
Fakat bu insanların eserlerinden nedense hiçbir alıntı yok.

Psikoterapist Bob Beverley (Bob’un Felsefe ve İngiliz Edebiyatı alanında diploması da vardır) bu konuyu şöyle kritize eder:

Alıntı:
“Genel bir cevap olarak, felsefe, edebiyat ve müzik tarihini biraz bilen herkes bu insanların Çekim Yasası’na inandığını duyduğunda şaşırır. Victor Hugo’nun Sefiller’i, Goethe’nin Genç Werther’in Acıları, Sheaespeare’nin Kral Lear’ı ve Platon’un diyalogları, bu dünyanın acılarıyla ilgili olarak, olumsuzlukları hayatımıza kendi kendimize çektiğimizden ziyade, daha iç karartıcı açıklamalar getiriyor. Hikayelerinde kötü ruhlu çocuklar, açgözlü işadamları, kıskanç aşıklar, bencil hükümetler ve sosyopat krallar var. Sheaespeare, hayat genellikle korku veren bir gerçeklik olduğu için “yaşam hepimizi korkak etti” diyor. Sefiller’deki asilerin Fransız ordusuyla karşılaştıklarında keşfettikleri gibi.

Müzik yeteneğim veya eğitimim yok (müzik tarihini bile fazla bilmem), bu yüzden birinin Beethoven’ın müziklerinde Çekim Yasası’nı “ifade ettiğini” nereden çıkardığını bilemeyeceğim. Gerçek şu ki Beethoven müziği üzerinde çok çalışırdı. 8. Senfoni’yi iki yılda yazmıştı. Araştırmalar, çalışmasında kullandığı defterlerde sayfalar dolusu notaları tekrar tekrar düzelttiğini gösteriyor.

The Secret için yapılan araştırmalar görünüşe bakılırsa şu şekilde gerçekleşmiş: Eğer sırrı vurgular gibi görünen bir söze rastlarsa, yazar otomatikman bunu bir destekleyici olarak görmüş. Örneğin biri şükran duygusunu savunan bir ifade yazmışsa, yazının geri kalanı gerçekte ne söylüyor olursa olsun, Çekim Yasası’nın savunucusu olarak görülmüş. Buna bir şeyi “bağlamından uzaklaştırmak” denir. Daha da kötüsü bu bağlamı bilmememektir.

Şimdi, Ralph Waldo Emerson’ın şu sözlerine bir bakalım: “Sır yaşanmış, yaşanan ve yaşanacak her şeyin cevabıdır. (s. 183)” Bu sözleri söyleyen biri gerçekten de Çekim Yasası’nın savunucusu olarak algılanabilir. Ama anısına hazırlanmış Web sitesini araştırdığınızda, Ralph Waldo Emerson’ın Bütün Çalışmaları arasında böyle bir söze rastlamıyorsunuz (RWE.org - Complete Works of RWE).

Emerson’ın tam biyografisi, Robert D. Richardson, Jr.’ın hazırladığı Emerson: A Mind on Fire (Emerson: Ateşten Bir Zihin) olarak gösterilebilir. Bu çalışma Emerson’ın sırra inandığı yönünde hiçbir kanıt sunmamaktadır. Gerçeklerini, görüşlerini ve duygularını neredeyse daima bunalım ve şüphelerle başa baş giden sıkı çalışmalarıyla, ciddi mücadelelerle, sert bir disiplin anlayışıyla ve tutkuyla öğrenerek kazanmıştır. Zorlu yaşam yolculuğunu incelediğinizde, “benzer benzeri çeker” şeklinde kolaylaştırıcı dönemleri çok ender görürsünüz.

Şimdi bir de Sokrates’e bakalım. İşte Çekim Yasası’nı insanlığın iyiliği ve yıkımı için bir açıklama olarak görmediğini gösteren doğrudan sözel aktarımlardan bazıları:

“Çok acı bir düşmanlığın hedefi oldum ve bu yıkımımı getirecek olan şeydir; Meletus veya Anytus değil, halkın çok geniş bir kitlesinin kıskançlığı ve iftiraları. Diğer bir çok masum insan için ölümcül sonuçları oldu ve sanırım öyle olmaya da devam edecek; benimle duracaklarını hiç sanmıyorum.” (Sokrates’in Savunması)

“Eğer uzun zaman önce politikaya girmeyi deneseydim hayatımı uzun zaman önce kaybederdim.” (Savunma)

“Gerçek ve iyi bir sanatçının zihni daima tek bir düşünceyle meşguldür: Adalet vatandaşların ruhlarına işlenirken adaletsizlik nasıl ortadan kaldırılabilir, ılımlılık işlenirken disiplinsizlik nasıl ortadan kaldırılabilir ve iyilik işlenirken kötülük nasıl ortadan kaldırılabilir.” (Gorgias)

“Politik güç ve felsefi zeka arasında bir birleşme olmadıkça sorunlar asla kesilmeyecektir. (Cumhuriyet)

“Büyük suçlar ve saf kötülük, gelişimiyle yozlaşmış gayretli bir doğadan gelir.” (Cumhuriyet)

“Şu noktada siz de, felsefeye karşı bir çoklarının gösterdiği bu sert tutum için, ait olmadıkları yerlere dalan, birbirleriyle tartışıp duran, nefret dolu olan ve felsefeye hiç yakışmayacak şekilde daima insanlar hakkında konuşan isyankar grubu suçlamıyor musunuz? (Cumhuriyet)

“Her birimizin, hatta en saygın olarak tanınan bazılarımızın bile içinde korkunç, şiddetli ve adaletsiz bir arzular yığını vardır.” (Cumhuriyet)

“Zihnin zeka isteği yönünde bir hastalığı olduğunu ve bunun iki türlü olduğunu kabul etmeliyiz; yani delilik ve cehalet.” (Timaeus)

“Yaşam iyi şeylerle doludur; ama bu iyi şeylerin çoğu pis ve bulaşıcı parazitlerin gölgesi altında kalır.” (Kanunlar)

Sokrates’in yoğun ve güçlü argümanları Çekim Yasası’na yakın bir şeye inandığı yönünde en ufak bir ipucu bile vermemektedir. Sokrates’in dünyasında, ruhlarımız aşırı zevk, güç ve ün tutkusuyla, kötü insanlarla, kötü öğretilerle, tembelce alışkanlıklarla, kötülüğü daha da çekici kılan harika sanatla, iyiliği cansız gösteren ruhsuz sanatla, cinsel aşkın gücüyle ve diğer birçok kirliliğin etkisiyle yozlaştırılmıştır.

Platon ise insanlığın refahına uzanan yolun kolay, basit ve ışık hızıyla Evren’den elde edilebilecek olduğu konusunda hiçbir cümle söylememiş ve yazmamıştır. Platon’da kestirmeler yoktur. Bilgelik, sıkı düşünce, cesaret, içsel disiplin, dürüstlük, belli alanlardaki uzmanlar için uzun bir arayış gerektirir ve ruh kalabalıkla birlikte, veya kişinin kendi istekleriyle savrulmayacak şekilde güçlü bir bağımsızlığa sahip olmalıdır.

Platon, bize tartışma sanatında ikinci bir aracı hatırlatır; düzgün düşünebilme yeteneği. Bu, akla gelebilecek her türden nedenden dolayı çok zor bir şeydir. Mantık ustası Sokrates bile sürekli olarak gerçeği bulmanın, net düşünmenin ve bir tartışmayı adil ve doğru bir şekilde sürdürmenin ne kadar zor olduğundan söz eder. Tutkularımız, kendi görüşlerimize bağlılığımız ve felsefecilerin adına “mantık safsataları” dediği şeyler bizi kör etmiştir.” (Yalanın Ardındaki Gerçek “Çekim Yasası”/9. Bölüm s. 143)
Aynı zamanda bir köktendinci olarak yetiştirilen ve 25 yılını Protestan bir rahip olarak geçiren Bob Beverley, The Secret’da kullanılan Hz. İsa'dan aktarılan “dileyin, size verilecektir…” sözünü şu şekilde inceliyor:

Alıntı:
Dileyin, size verilecek; arayın, bulacaksınız; kapıyı çalın, size açılacaktır. Çünkü her dileyen alır, arayan bulur, kapı çalana açılır.

Şimdi İncil’in ciddi bir öğrencisiyseniz, bu kelimelerin yazıldığı orijinal dili öğrenmeye uğraşabilirsiniz. Bu dil, Antik Yunanca’dır. 25 yıldır rahip olmama rağmen, diller alanında da kuantum fiziğinde olduğum kadar kötüyüm ve bu yüzden, benden fizikle veya bu satırlar dışında Yunanca ile ilgili bir şey duyamazsınız. “Dileyin”, “arayın” ve “çalın” kelimeleri, süreklilik belirten aorist* kalıpta kullanılmıştır ve sürekli, bitmeyen bir eylemi ifade eder; yani “daima istemeye devam edin, daima aramaya devam edin ve daima çalmaya devam edin” denmektedir.

(*) Geniş zaman, muzari, bazı dillerde kesinlikle zaman bildirmeyen zaman; özellikle Yunanca’da haber kipinin geniş zamanı (E.N.)

Hızlı çözümler buraya kadar.

Yukarıdaki ayetle ilgili diğer önemli ve ilginç bir nokta, Dağdaki Vaaz’dan alınmış olmasıdır ve ardında şu ayetler gelmektedir:

Sahte peygamberlerden sakının! Onlar
Size kuzu postuna bürünerek yaklaşırlar
Ama özde yırtıcı kurtlardır.
Yaşama götüren kapı dar, yol da
Çetindir. Bu yolu bulanlar azdır.
Bizi kötülüklerden koruyan
Gökteki Babamız, güneşini hem
Kötülerin hem iyilerin üzerine doğdurur;
Yağmurunu hem doğruların hem
Eğrilerin üzerine yağdırır.


Yukarıdaki satırlar, Hz. İsa’nın “dileyin, arayın, kapıyı çalın” sözlerini uyarlasa bile, yaşamın asla The Secret’ın iddia ettiği kadar kolay olmayacağını açıkça gösteriyor.

Hz. İsa, “her şeyi kendimize manyetik bir şekilde çektik” sözünden çok daha kötü olduğunu da biliyordu. Kendi yalıtılmış (ıssız), dar fikirli kötülükleriyle bize saldıran düşmanlarımız var; aksi takdirde, düşmanlarına şöyle demezdi: “Yaptığım iyi şeyler için beni taşlayacak mısınız?”

Hz. İsa'nın dünya görüşünde Tanrı, dünyayı "çektiğinizi alırsınız" tarzında yöneten bir Tanrı kavramından çok daha merhametlidir. Güneş Tanrı'nın cömertliğiyle parlar, hakkettiğimiz, kazandığımız veya Güneş'e sinyal gönderdiğimiz için değil. Çölün ortasındaysanız, Güneş isteseniz de istemeseniz de parlar. Güneş doğası gereği parlar; yağmur doğası gereği yağar; sizin onların doğasıyla bir ilginiz yoktur. Hz. İsa'nın görüşü kesinlikle budur.
(…)
Dolayısıyla, Hz. İsa “dileyin, arayın, kapıyı çalın” derken, bilimsel veya felsefi bir tez sunmuyordu. İnsanların hayatlarında bir şeyler yapmaya başlamaları için çarpıcı bir şekilde uyandırmaya çalışıyordu. Arkamıza yaslanıp oturduğumuz, hiçbir şey yapmadığımız ve başkalarının bize bakmasını umduğumuz yaygın bir insanlık kusuruyla mücadele ediyordu. Psikoterapi dünyasında, buna “pasif bağımlı kişilik bozukluğu” denir.
(Yalanın Ardındaki Gerçek “Çekim Yasası”/Bir Din Adamı Çekim Yasası Hakkında Neler Söylüyor/Bob Beverley)
The Secret’ta yer alan bağlamından koparılan bir başka alıntı daha:

“You create your own universe as you go along” Winston Churchill

“Siz ilerlerken kendi evreninizi yaratırsınız.”


Bob Beverley bu çarpıtmaya şöyle dikkat çeker:

Alıntı:
“The Secret’in prodüktörü, Churchill’in sözünü doğru bir şekilde aktarmıyor. Churchill metafizikten ve metafiziksel düşüncelerden nefret ederdi. The Secret’ta kullanılan sözü, KUZENLERİNİN onu ikna etmeye çalıştığı ve Churchill’in bunun karşılığında onlara dönerek “saçma” olduğunu söylediği şeydi.” (Yalanın Ardındaki Gerçek “Çekim Yasası”, s. 21)
Alıntının orijinali şurada:

Alıntı:
“Some of my cousins who had the great advantage of University education used to tease me with arguments to prove that nothing has any existence except what we think of it. The whole creation is but a dream; all phenomena are imaginary. You create your own universe as you go along. The stronger your imagination, the more variegated your universe. When you leave off dreaming, the universe ceases to exist. These amusing mental acrobatics are all right to play with. They are perfectly harmless and perfectly useless. I warn my younger readers only to treat them as a game. The metaphysicians will have the last word and defy you to disprove their absurd propositions.”
İngilizce’m (henüz) yetersiz olduğu için net bir çeviri yapamayacağım ama sanırım burada kuzenlerinden bazıları Churchill’e maddenin imgesel olduğunu ve bizim onu düşünmemiz dışında herhangi bir varlığa sahip olmadığını öne süren felsefi bir yaklaşımı kanıtlamaya çalışıyor. Churchill ise bu düşüncelerin saçma olduğunu söylüyor.

İngilizce bilenler daha iyisini çevirirse sevinirim.

Geçmişte yaşamış ünlü ve Başarılı kişiler arasında çekim yasasından bahsedenler olabilir tabi ki. Ama The Secret yazarının neden "out of context" alıntıları yaptığını da sormadan edemiyorum.
__________________
"Birçok kişi mutluluğun ne olduğuyla ilgili yanlış bir fikre sahip. Mutluluğa kendini tatmin ederek değil, değerli bir amaç uğrunda mücadele ederek ulaşılabilir." - Helen Keller
Muallim isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla
Alt 01-11-2012, 11:06 AM   #13 (permalink)
Teğmen
 
Muallim - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Feb 2010
Mesajlar: 61
Tesekkür: 108
50 Mesajinıza toplam 178 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
Muallim will become famous soon enoughMuallim will become famous soon enough
Standart Cevap: Eğer çekim yasası doğruysa

Dikkate değer bir haber:
Newsweek dergisinde 25 Şubat 2007 tarihinde yayınlanan bir makaye göre Byrne'nin filminde oynayan iki fizikçi, Fred Alan Wolf ve John Hagelin, sadece isteyerek fiziksel evrene hayallerimizi gerçekleştirtme fikrine "mesafeli duruyorlar". Fred Alan Wolf şöyle diyor: "O şekilde çalıştığını sanmıyorum. Kendi hayatımda hiç o şekilde olmadı."

Kaynak: 'The Secret': Does Self-Help Book Really Help? - Newsweek and The Daily Beast
__________________
"Birçok kişi mutluluğun ne olduğuyla ilgili yanlış bir fikre sahip. Mutluluğa kendini tatmin ederek değil, değerli bir amaç uğrunda mücadele ederek ulaşılabilir." - Helen Keller
Muallim isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla
Alt 07-11-2012, 04:49 PM   #14 (permalink)
Teğmen
 
Muallim - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Feb 2010
Mesajlar: 61
Tesekkür: 108
50 Mesajinıza toplam 178 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
Muallim will become famous soon enoughMuallim will become famous soon enough
Standart Cevap: Eğer çekim yasası doğruysa

Alıntı:
“İstediğiniz her şeyi elde edebilir, her şey olabilirsiniz.” “Seçtiğiniz şey ne olursa olsun ona sahip olabilirsiniz, hedefin büyüklüğü hiç önemli değil.”

“Hayatınıza giren her şeyi kendinize çeken siz kendinizsiniz. Bunu zihninizde tuttuğunuz imgelerin erdemiyle, düşüncelerinizle yapıyor, zihninizden geçirdiklerinizi kendinize çekiyorsunuz.”

“…tüm yaşantınız çekim yasası tarafından şekillendirilirken bu her şeye muktedir yasa düşünceleriniz aracığıyla işliyor. … yaratım sisteminin bir bütün olarak dayandırılabileceği en büyük ve en mutlak yasa… Düşüncelerinizle sadece kendi hayatınızı yaratmakla kalmayacak, onlar aracılığıyla dünyanın yaratımına da güçlü biçimde katkıda bulunacaksınız.

“Siz evrendeki en güçlü mıknatıssınız. İçinizde barındırdığınız manyetik güç yeryüzündeki her şeyden daha güçlü. Bu akıl sır ermez çekim gücünü yayan ise yine sizin düşünceleriniz.

Evren isteklerinizi yerine getirmek için kendisini yeniden düzenlemeye başlayacaktır.

“… yaşlanma.. zihnimizden kaynaklanır,… ebedi sağlık ve gençlik üzerinde odaklanın”
The Secret’ın bu önermelerini göz önünde bulundurarak çekim yasası paradokslarını şu şekilde özetleyebiliriz:

Hipokondriyaklar (hastalık hastaları) yıllarca belirli hastalıkları vizualize etmelerine rağmen hayal ettikleri korkunç hastalıklara yakalanmazlar ve fiziksel olarak sağlıklıdırlar. Çoğu insan uçmaktan korkar, ancak bir uçak kazasında ÖLMEZ. Pek çok kişi örümceklerden korkar, ancak bir örümceğin ısırığıyla HAYATINI KAYBETMEZ. Kendilerinin peygamber ya da tanrı olduğuna GERÇEKTEN inanan pek çok paranoid şizofren vardır. Ancak onlar peygambersel ya da tanrısal bir pozisyonu kendilerine çekmezler. Bu kişilerin çoğu genellikle bir psikiyatri servisine teslim edilirler. Ve bu inanç eksikliğinden KAYNAKLANMAZ.
__________________
"Birçok kişi mutluluğun ne olduğuyla ilgili yanlış bir fikre sahip. Mutluluğa kendini tatmin ederek değil, değerli bir amaç uğrunda mücadele ederek ulaşılabilir." - Helen Keller
Muallim isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla
Alt 12-11-2012, 04:58 PM   #15 (permalink)
Teğmen
 
Muallim - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Feb 2010
Mesajlar: 61
Tesekkür: 108
50 Mesajinıza toplam 178 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
Muallim will become famous soon enoughMuallim will become famous soon enough
Standart Cevap: Eğer çekim yasası doğruysa

Çekim Yasası Kitlesel Felaketleri Nasıl Açıklıyor?

Benzer benzeri çeker. Bu yüzden sadece pozitif durumları değil, negatif olayları ve korktuklarımızı da kendimize çekeriz.

Hatta bu konuda The Secret’ta şöyle bir tavsiye var:

Alıntı:
“Dingin olmayı ve dikkatinizi istemediğiniz şeylerden uzaklaştırarak deneyimlemek istemediğiniz şeylere odaklanmayı öğrenin.” –The Secret

“Deneyimlemek istemediğiniz şeyleri gördüğünüzde, onlar hakkında konuşmayın. Onlar hakkında yazmayın. Onlarla ilgili endişe gruplarına katılmayın. Onlara karşı direnmeyin.Onlara aldırmamak için elinizden geleni yapın.” -Esther Hicks, The Secret
Rhonda Byrne, Oprah Winfrey ile yaptığı ropörtajında şöyle dedi:

Alıntı:
"If you see people who are overweight, do not observe them, but immediately switch your mind to the picture of you in your perfect body and feel it."

"Aşırı kilolu insanlar görürseniz, onları gözlemlemeyin; bunun yerine, hemen zihninizde mükemmel bir bedene sahip olduğunuzu hayal edin."
Gördüğünüz gibi kilo almamak için aşırı kilolu insanlara bakmamalısınız. Aynı mantıkla yoksul, aç ve muhtaç insanlardan da uzak durmamız gerek. Onlardan uzak durursak onları unutmamız da zor olmayacak. Ancak bu mesaj yardımımıza en çok ihtiyacı olan insanları sorunlarıyla başbaşa bırakmak anlamına geldiğinden son derece bencilce ve yıkıcıdır.

Bu bilgilerden sonra şimdi bir başka konuya temas edeceğim.

Çekim yasası her zaman işe yarar ve evrensel bir kanundur.

Peki ya insanların başına gelen daha büyük olaylar? Kasırgalar, depremler, hortumlar, savaşlar ve soykırımlar? Onlar bu olayları kendilerine mi çektiler? Çekim yasası kitlesel felaketleri nasıl açıklıyor?

Amerikalı yazar ve beden dili uzmanı Kevin Hogan, Rhonda Byrne’nin bu konudaki görüşlerini şöyle kritize ediyor:

Alıntı:
You think I'm being sarcastic but that is what Rhonda Byrne says happens when you live in fear of something. That's why all the poor Rwandan women and children were butchered, murdered....remember?

Alaycı yaklaştığımı düşünebilirsiniz ama Rhonda Byrne, bir şeyden korkarak yaşadığınızda olan şeyin bu olduğunu söylüyor. O zavallı Ruandalı kadınlar ve çocuklar bu yüzden katlediliyor, hatırladınız mı?

And if people stop looking at you, realize it's because people who have THE SECRET don't want to look at fat people. That's how you lose weight.

İnsanlar size bakmak istemezse, SIRRI bilen insanlar şişman insanlara bakmak istemediği içindir. Çünkü bu şekilde kilo verilir.

I kid you not. Rhonda Byrne SAID that in the same interview she explained how the children of Rwanda brought on their own genocide. (not the fault of the killers, the fault of the CHILDREN)

Sizinle dalga geçmiyorum. Rhonda Byrne, Ruandalı çocukların soykırımı kendilerine nasıl çektiklerini açıkladığı ropörtajında bunu SÖYLEDİ. (Katillerin suçu değil, ÇOCUKLARIN suçu.)

Kaynak: http://www.kevinhogan.com/TheSecretL...ondaByrne4.htm
__________________
"Birçok kişi mutluluğun ne olduğuyla ilgili yanlış bir fikre sahip. Mutluluğa kendini tatmin ederek değil, değerli bir amaç uğrunda mücadele ederek ulaşılabilir." - Helen Keller
Muallim isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla
Alt 12-11-2012, 05:32 PM   #16 (permalink)
Teğmen
 
Muallim - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Feb 2010
Mesajlar: 61
Tesekkür: 108
50 Mesajinıza toplam 178 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
Muallim will become famous soon enoughMuallim will become famous soon enough
Standart Cevap: Eğer çekim yasası doğruysa

Alıntı:
Rhonda Byrne actually addresses this seemingly gaping lack of compassion in a recent Newsweek article: "'The law of attraction is that each one of us is determining the frequency that we're on by what we're thinking and feeling,' Byrne said in a telephone interview, in response to a question about the massacre in Rwanda. 'If we are in fear, if we're feeling in our lives that we're victims and feeling powerless, then we are on a frequency of attracting those things to us ... totally unconsciously, totally innocently, totally all of those words that are so important.'"
Kaynak: The Hubris of <i>The Secret</i>

Yukarıdaki haberden de anlaşılacağı üzere Byrne, bir telefon ropörtajında, Ruanda'daki katliamla ilgili bir soruya verdiği cevapta, "eğer korkarsak, kendimizi bir kurban ve güçsüz olarak hissedersek, bu tür şeyleri kendimize çeken frekanslar yayarız" diyor.

Bu konuda yorumu okuyucuya bırakıyorum.
__________________
"Birçok kişi mutluluğun ne olduğuyla ilgili yanlış bir fikre sahip. Mutluluğa kendini tatmin ederek değil, değerli bir amaç uğrunda mücadele ederek ulaşılabilir." - Helen Keller
Muallim isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla
Alt 12-11-2012, 10:54 PM   #17 (permalink)
Dolphin
 
bluegirlx - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Mar 2010
Mesajlar: 1,628
Tesekkür: 4,057
1,534 Mesajinıza toplam 6,218 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
bluegirlx has a reputation beyond reputebluegirlx has a reputation beyond reputebluegirlx has a reputation beyond reputebluegirlx has a reputation beyond reputebluegirlx has a reputation beyond reputebluegirlx has a reputation beyond reputebluegirlx has a reputation beyond reputebluegirlx has a reputation beyond reputebluegirlx has a reputation beyond reputebluegirlx has a reputation beyond reputebluegirlx has a reputation beyond repute
Standart Cevap: Eğer çekim yasası doğruysa

öncelikle yazınızı çok anlamlı ve işe yarar buldum..belliki çekim yasası hakkında düşünüyorsunuz..neden olamıyacağını düşünmeniz size neden olabileceğini bulmanıza ışık olacaktır umarım. çekim yasasının the sechret ın anlatmadıığı bazı detayları var.mesela serbest bırakma ..mesela ilahi düzendeki yerini imgeleme..
mesela bir doktoru okuduğumu anımsıyorum..pankeras kanseri hakkında yıllarca araştırma yapmış ve bulduğu yöntemle kendini iyileştirmiş..işte çekim yasası evrenseldir..fakat kişide tezahür etmesi kişinin inançlarına bağlıdır..ben birşeyin benim olması için çok çalışmam gerektiğine inanırım ve bu böyle olur..haketmediğimi düşündüğüm hiçbirşey benim olmaz..başkasına milli piyango çıkar..çünkü o dışardan gelen desteğe açıktır..ben doğru insanlarla her yerde karşılaşacağıma inanır hiç kuyruk beklemem..ama başkası her dışarı çıkınca kavga eder..

sizi çekim yasası hakkında olumsuzda olsa düşünmeye devam etmenizi öneriyorumm..umarım aradığınız bilgiye ulaşırsınız..sevgiler..
__________________
Ben bir ışık işçisiyim..Işık taşırım doğam gereğii..İşim zor sanmayınn..Bazen ben onu taşırımm..Bazen o benii..

bluegirlx isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla
Alt 13-11-2012, 06:26 PM   #18 (permalink)
Teğmen
 
Muallim - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Feb 2010
Mesajlar: 61
Tesekkür: 108
50 Mesajinıza toplam 178 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
Muallim will become famous soon enoughMuallim will become famous soon enough
Standart Cevap: Eğer çekim yasası doğruysa

@bluegirlx

Şahsen çekim yasası fikrinde gerçeklik payı olduğuna inanıyorum. Ancak yukarıda sözünü ettiğim paradoksal durumları ortadan kaldıracak limitasyonun ne olduğundan tam olarak emin değilim. The Secret kitabının ise daha çok ticari amaçlar için hazırlandığını düşünüyorum. Zaten içinde birçok kaynaksız iddia ve cımbızlama alıntı var (ki bunlara yukarıda değindim). Ayrıca bildiğim hiçbir kuantum fizikçisi bu kitaptaki iddiaları tamamıyla desteklemiyorlar.

Evet, çekim tekniklerinden haberdarım. The Secret ve benzeri yayınlarda detaylı bir şekilde anlatılıyor. The Secret çekim yasasının evrensel bir kanun olduğunu ve daima işe yaradığını ileri sürüyor. Ben de bu görüşü analiz ediyorum.

Mesela verdiğim örneklerden biri aktörler ve sinema oyuncularıydı. Sinema oyuncuları pek çok karakteri canlandırırlar. Bunlardan bazıları sıradan insanlardır, bazıları şiddete maruz kalan ve hastalık kurbanı iyi insanlardır, bazıları ise kendi çıkarları için başkalarını harcayan psikopat karakterlerdir. Bir rolde ustalaşmak için bazen işi o kadar ileriye götürürler ki oynadıkları karakterin yaşamına yoğun bir şekilde dalarlar ve fiziksel özelliklerin ötesine geçerek oynadıkları karakter gibi düşünmeyi ve hissetmeyi öğrenirler. Son olarak o karaktermiş gibi davranırlar. Eğer çekim yasası evrensel bir kanunsa aktörlerin canlandırdıkları karakterin hayat şartlarını kendilerine çekmeleri gerekmez mi?

Sinema oyuncularının sadece rol yaptığı ve oynadıkları karakter haline gelmeyi amaçlamadıkları fikri çekim yasası açısından bir fark yaratmamalıdır. Çünkü çekim yasası formülatörlerine göre duygu, düşünce ve davranışlarınız tam bir uyum içindeyse çekim garantilemiş demektir. Aktörlerin bir role hazırlanma süreçlerinin ne kadar yoğun olduğu dikkate alınırsa çekim yasası gereği oynamaya konsantre oldukları karakterin hayat şartlarını kendilerine çekmeleri gerekir.

Çekim Yasası öğretmenlerinden biri olan James Ray’in sözlerinde bu durum açıkça ifade edilir:

Alıntı:
“… Düşüncelerinizin, duygularınızın ve davranışlarınızın tamamen uyum içinde olması gerekir.

Eğer sonuç alınamıyorsa, muhtemelen bu üçünden birinin eksik olduğunu söylerim. İstediği ve hak ettiği bir şeyi yaratamayan birine bakarsanız, bu üçünden birinin eksik olduğunu görürsünüz. Üçününde tam ve uyum içinde olması gerekir.

Bunu yaptığınızda, gerçekten hak ettiğiniz türden bir hayat yaratırsınız.” –James Ray, Larry King Live, 8 Mart 2007.
Görüldüğü gibi üçünün de uyum içinde olması gerekir. Aktörlerin yaptığı da tam olarak bu değil mi?

Alıntı:
Hepimiz titreşimsel varlıklarız. Sizler, alıcınızı bir istasyona ayarladığınızda o istasyonda çalanları duyan radyolar gibisiniz. Anteninizi aldığınız şeye odaklanırsınız ve sadece 17 saniye o istasyona odaklansanız bile içinizdeki titreşimi aktif hale getirirsiniz. İçinizdeki bir titreşimi aktif hale getirdiğinizde, Çekim Yasası o titreşime cevap vermeye başlar ve istediğiniz veya istemediğiniz bir şey olsa bile o şeyi kendinize çekersiniz.
Abraham
18 Ağustos Pazar günü
Kuzey Los Angeles’taki atölye çalışmasından alınmıştır.
Kaynak: Home of Abraham-Hicks Law of Attraction -- It All Started Here!
Alıntı:
"Çekim Yasası, bir şeyi iyi yada kötü olarak algılamanıza veya bir şeyi isteyip istemediğinize aldırmaz: sadece düşüncelerinize karşılık verir." -Bob Doyle.

"Birçok kişi borçlarından kurtulmak istiyor. Bu onları sonsuza dek borç içinde bırakıyor. Düşündüğünüz şeyi kendinize çekersiniz. Ama borçtan kurtulduğunuzu düşündüğünüzü söyleyebilirsiniz. Borçtan kurtulmayı veya borca girmeyi düşünmeniz önemli değildir. Borcu düşünürseniz borcu çekersiniz." -Bob Proctor
Yukarıdaki alıntılarda da görüldüğü gibi ÇY öğretmenleri ÇY'nin bizim neye odaklandığımıza ve neyi imajine ettiğimize cevap verdiğini vurguluyor. Bir imge (sonuçları zararlı da olsa) eğer bizim bilinçaltımızda yer alıyorsa ÇY bunu gerçekleştirecektir.

Bu fikri kabul edersek hiçbir hipokondriyakın (hastalık hastasının) sağ kalmaması gerekiyor. Pek çok hastalık hastası fiziksel olarak sağlıklıdır ancak kendilerinin korkunç bir hastalığa yakalandıklarına KESİN olarak inanırlar ve bunu sürekli vizualize ederler. Hatta bu yüzden doktorlara gereksiz yere başvururlar, doktor onlara sağlam olduklarını söyler ancak yine de çoğu kez buna ikna olamazlar. İlaç almadan iyileşeceklerine inanmadıkları için bu kişilere placebo hapları verilir.

Alıntı:
"İnsanların kanseri düşünceleriyle çektiğine dair hiçbir kanıt yoktur." (Dr. Richard Wender, Amerikan Kanser Derneği Başkanı, 23 Mart 2007, Nightline)
The Secret yazarı Rhonda Byrne'ye göre terör ve soykırım kurbanları bu olayları düşünceleriyle kendileri çekerler. Ruanda'daki tecavüze uğrayan ve öldürülen kadınlarla ve çocuklarla ilgili bir soruya verdiği cevap aynen şu şekilde:

Alıntı:
'If we are in fear, if we're feeling in our lives that we're victims and feeling powerless, then we are on a frequency of attracting those things to us ... totally unconsciously, totally innocently, totally all of those words that are so important.'

"Eğer korku içinde yaşarsak, eğer kurban ve çaresiz olduğumuzu hissedersek, bu şeyleri kendimize çeken bir frekans yayarız... Tamamen bilinçsizce, tamamen masumca, tamamen öylesine önemli olan kelimelerle."
Yani katillerin değil, kadınların ve çocukların suçu.

Çekim Yasası pazarlamacıları sonuçtan nedene doğru çalışıyor.

Aldığınız sonuç neyse onu istemişsiniz demektir.

Yani hanımlar, eğer tecavüze uğrarsanız The Secret prodüktörüne göre bu sizin hatanız. Bilinçaltınızdaki imgelerle bunu hayatınıza kendiniz çektiniz. Hak ettiğiniz için bu sonucu aldınız.

Byrne, aynı şeyi tacize uğrayan çocuklar için de söylemişti. Tacize uğrayan çocuklar bilinçsiz olarak da olsa bunu kendilerine çekiyorlardı.

Bu mantıkla yahudilerin maruz kaldığı Nazi holokostunu, engelli insanların da öjeni gibi vahşetleri kendilerine çektiğini kabul etmemiz gerekir ki bu son derece absürd ve irrasyonel bir yaklaşım olacaktır.
__________________
"Birçok kişi mutluluğun ne olduğuyla ilgili yanlış bir fikre sahip. Mutluluğa kendini tatmin ederek değil, değerli bir amaç uğrunda mücadele ederek ulaşılabilir." - Helen Keller
Muallim isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla
Alt 14-11-2012, 01:45 PM   #19 (permalink)
Teğmen
 
Muallim - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Feb 2010
Mesajlar: 61
Tesekkür: 108
50 Mesajinıza toplam 178 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
Muallim will become famous soon enoughMuallim will become famous soon enough
Standart Cevap: Eğer çekim yasası doğruysa

Büyüklük Sanrıları Yaşayan Kimseler

Daha önce “hastalık hastaları” dediğimiz paranoid bozukluğun üzerinde durmuştuk.

Paranoid bozuklukların bir başka çeşidi de megalomanik sanrılardır. Bu kişilerin bazılarında mesih veya peygamber olduğu biçiminde mistik sanrılar ortaya çıkar. Kendilerinin Tanrı tarafından seçilmiş özel kişiler olduklarına inanırlar. Evrenle ilgili herkesin bilmediği bir takım sırlara vakıf olduklarına, gelecekten haber aldıklarına, farklı boyutları algıladıklarına, doğa ötesi güçlerle temas kurduklarına inanırlar. Çeşitli garip dinsel seremoniler düzenlerler ve bu ritüeller esnasında gerçeklikle tüm irtibatlarını kaybederler. Bu vecd ve trans halleri sırasında peygamberle, cinlerle veya ruhlarla konuştuklarına inanırlar. Özellikle Nazi subayları, Satanistler, Thule Derneği gibi ruhçu ve pagan tarikatların mensupları arasında bu tür mistik sanrılar yaşayan kişilere sıkça rastlanır.

Ancak bu kişiler mesihsel bir krallığı veya peygambersel bir pozisyonu kendilerine çekmezler. Bunların çoğu genellikle bir psikiyatri servisine teslim edilirler. Bazıları ise peşinden giden milyonlarca mürid bulur. Ancak yine de dediğim gibi bu kişilerin hiçbir sanrısı gerçek olmaz. Ve bu durum inanç eksikliğinden KAYNAKLANMAZ. Çünkü bu kişilerin mistik hezeyanlarla adeta beyni yıkanmıştır. Bence Çekim Yasası’ndaki çelişkilerden biri de budur.
__________________
"Birçok kişi mutluluğun ne olduğuyla ilgili yanlış bir fikre sahip. Mutluluğa kendini tatmin ederek değil, değerli bir amaç uğrunda mücadele ederek ulaşılabilir." - Helen Keller
Muallim isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla
Alt 14-11-2012, 11:30 PM   #20 (permalink)
Teğmen
 
Muallim - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Feb 2010
Mesajlar: 61
Tesekkür: 108
50 Mesajinıza toplam 178 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
Muallim will become famous soon enoughMuallim will become famous soon enough
Standart Cevap: Eğer çekim yasası doğruysa

Problemi detaylandırmak gerekirse; Tarih seyri boyunca Nazizm, Satanizm, Gül Haç (Rosicrucian) kültü, Tapınak Şövalyeleri, Thule Derneği, Mormonizm gibi çok sayıda ruhçu/dinsel organizasyon var olmuştur. Bu örgütlenmelere liderlik eden kişiler kendilerini mistisizme ve spiritualizme adamışlardır ve birçoğunda mistik delüzyonlar ortaya çıkar. Örneğin mesih, peygamber ya da tanrının enkarnesi olduklarına, meleklerle konuştuklarına inanırlar. Tanrı tarafından görevlendirildiklerine ve dünyada bir misyonları olduğuna KESİN bir şekilde inanırlar. Birçok mürid elde edebilirler ve onları hipnotize ederek istedikleri amaçlara yönlendirebilirler. Ama sonuç olarak bu kişiler mesihsel bir krallığı veya tanrısal bir statüyü kendilerine çekmezler. Çekim yasası evrensel bir kanun olduğuna göre bu insanlar nerede hata yapmaktadırlar?
__________________
"Birçok kişi mutluluğun ne olduğuyla ilgili yanlış bir fikre sahip. Mutluluğa kendini tatmin ederek değil, değerli bir amaç uğrunda mücadele ederek ulaşılabilir." - Helen Keller
Muallim isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bookmarks


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Eğer çekim yasası doğruysa

Bilinçaltının Bilinmeyenleri ve Çekim Yasası Eğer çekim yasası doğruysa Konusunu hayatimdegisti.com Konuğumuz olarak inceliyorsunuz hayatimdegisti.com sitemizde yaşamınızı hemen degistirecek bir cok telkinli hipnoz mp3 vardir tesaduf eseri de buradaysanız mutlaka inceleyiniz üst link TelkinCD tıklayınız Çekim yasası için tamamen gerçek dışı diyordum ama yanıldığımı itiraf etmeliyim. Çekim yasası hakkında anlatılan deneyimlere bakılırsa Secret lehine epey önemli bir kanıt oluşturuyor, ve bunlar psikolojik yanılsamalar gibi görünmüyor. Bu durumda bu argümanda gerçeklik payı olduğunu söyleyebiliriz. Ancak yine ...

ayrıca bu konularda arama yapan konuklarımız var Çekim Yasası telkin cd indir izle İstanbul Çekim Yasası nerededir kimdir Çekim Yasası çekirdek inanç temizliği İzmir bursa Çekim Yasası hipnoz Çekim Yasası olumlama seminerleri eğitimi çaresi tedavisi Çekim Yasası hakkında bilgi bilinçaltı telkin cd telkin mp3 Çekim Yasası kuantum düşünce kitap haberi


WEZ Format +3. Şuan Saat: 04:54 AM.


Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.