Eğer çekim yasası doğruysaBilinçaltının Bilinmeyenleri ve Çekim Yasası Eğer çekim yasası doğruysa Konusunu hayatimdegisti.com Konuğumuz olarak inceliyorsunuz hayatimdegisti.com sitemizde yaşamınızı hemen degistirecek bir cok telkinli hipnoz mp3 vardir tesaduf eseri de buradaysanız mutlaka inceleyiniz üst link TelkinCD tıklayınız Alıntı:
Muallim Nickli Üyeden Alıntı
Çekim yasası (The Secret) içtenlikle imgelediğimiz şeylerin realize olması olarak özetlenebilir. Eğer bir şeyi yeterince istersek ve ona zaten sahip olduğumuz psikolojisi içine girersek isteğimizi tezahür ettireceğimizi vaad eder. Düşünce+Duygu=Çekim şeklinde formüle edilebilir. Secret formülatörleri ... ayrıca bu konularda arama yapan konuklarımız var Çekim Yasası telkin cd indir izle İstanbul Çekim Yasası nerededir kimdir Çekim Yasası çekirdek inanç temizliği İzmir bursa Çekim Yasası hipnoz Çekim Yasası olumlama seminerleri eğitimi çaresi tedavisi Çekim Yasası hakkında bilgi bilinçaltı telkin cd telkin mp3 Çekim Yasası kuantum düşünce kitap haberi | |
|
15-11-2012, 12:31 PM
|
#21 (permalink)
| <b>Administrators<br /> MuminOkan</b>
Üyelik tarihi: Apr 2008 Bulunduğu yer: Earth
Mesajlar: 3,640
Tesekkür: 15,880
1,898 Mesajinıza toplam 8,534 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Cevap: Eğer çekim yasası doğruysa Alıntı: Muallim Nickli Üyeden Alıntı
Çekim yasası (The Secret) içtenlikle imgelediğimiz şeylerin realize olması olarak özetlenebilir. Eğer bir şeyi yeterince istersek ve ona zaten sahip olduğumuz psikolojisi içine girersek isteğimizi tezahür ettireceğimizi vaad eder. Düşünce+Duygu=Çekim şeklinde formüle edilebilir. Secret formülatörleri bunun evrensel bir yasa olduğunu, her zaman ve her yerde geçerli olduğunu iddia ederler.
Ancak çekim yasasının bu ünlü kuralını hayatlarında uyguladıkları halde vaat edilen durumları kendilerine çekmeyen sayısız örnek vardır.
Örneğin aktörleri düşünün. Bir rolde ustalaşmak için bazen işi o kadar ileriye götürürler ki oynadıkları karakterin yaşamına yoğun bir şekilde dalarlar ve (fiziksel taklitin ötesinde) oynadıkları karakter gibi düşünmeyi ve hissetmeyi öğrenirler. Son olarak o karaktermiş gibi davranırlar. Eğer çekim yasası evrensel bir kanunsa aktörlerin canlandırdıkları karakterin hayat şartlarını kendilerine çekmeleri gerekmez mi?
Bir başka örnek sapıklar. İsteklerimizi gerçekleştirmenin yolu ona odaklanmak, onu sürekli düşlemek ve ilham geldiğinde eyleme geçmekse sapıklar neden istediklerini nadiren elde ederler? Sapıkların da kullandığı yöntem tam olarak bu değil mi? Birilerini kafalarına takarlar ve başka hiçbir şey düşünmezler. Bu kişiyle ilgili hayaller kurarlar ve zamanla ilham bularak ona yaklaşmaya çalışırlar. Ancak arzuladıkları kişiyi elde etmek yerine genellikle kendilerini hapiste bulurlar.
Bir diğer argümanımız hastalık hastaları.Bu takıntılı kişiler gerçekten hastalığı düşünürler. Yakalandıklarını hayal ettikleri hastalığa yakalanmış gibi davranırlar. Kendileri için hastalıkları bir gerçektir ve kesin olarak inanırlar. Duyguları, düşünceleri, inançları ve davranışları “tam bir uyum içinde” olmasına rağmen odaklandıkları hastalıkları hayatlarına çekmezler. Aslında psikiyatri literatüründe yer alan diğer obsesyonlar da argüman olarak kullanılabilir. Yine çeşitli delüzyon sahibi birçok insanın varlığını da göz önünde bulundurmak yerinde olacaktır. Bu kişilerde çeşitli hezeyanlar ortaya çıkar. Örneğin işkence gördüklerine, izlendiklerine, kendisine suikast düzenlendiğine, zehirlendiklerine, aldatıldıklarına, gözetlendiklerine ya da alay konusu olduklarına inanırlar. Ancak bu sanrıları çoğunlukla gerçekleşmez. Bu durum çekim yasası için ölümcül bir hata değil mi?
Dördüncü argümanımız tıbbi araştırmalar yapan hekimler. Bu araştırmacıların birçoğu, iş hayatlarının her gününü çeşitli hastalıkların tanı ve tedavisini düşünerek geçirirler. Bu konulara odaklanmalarına rağmen hastalıkları kendilerine çekmezler. Oysa The Secret formülatörleri odaklandığımız ve imgelediğimiz şeylerin realize olacağını söylüyor. | merhabalar,
bunların her birinde, safiyane bir şekilde inanmak ve çevre faktörü vardır. öncelikle bunu unutmamak gerekir.
aktörler hayatlarını idame ettirmek için o işi yaparlar,
sapıklar özgür iradeye müdahale ettikleri için işler umdukları gibi gitmez,
hastalık hastaları tamamen hastalanmaktan korktukları için ve çaresiz kalacaklarını bildikleri için
ve hekimler dediğiniz gibi araştırma yaptıklarını biliyorlar, aktörler gibi yani.
bir an için düşünsenize;
yeni bir araç aldınız, volvo mesela. aracınızın güvenlik seviyesinin en yüksek düzeyde olduğunu alıyorken aracı size defalarca anlattılar, keza konforunu da. siz bunları biliyorken, çıktınız otobana gaz pedalı ayağınızın altında giderek hızlanıyorsunuz. 100 150 200 250. 260 ta sabitlediniz. birden bir karın ağrısı başladı. müziği kısmak istediniz dikkatiniz dağıldı. falan birşeyler oldu ve siz bariyerlere çarparak durabildiniz.
acaba çok önceden kaza yapma korkunuz varmıydı? Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir? Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz. Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım? Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.
25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz.
__________________ Sana 1π gönderiyorum! Pi Stanford PhD'leri tarafından geliştirilen, dünya genelinde 47 milyondan fazla üyesi olan yeni bir dijital para birimidir. Pi elde edebilmek için https://minepi.com/MuminOkan linkini takip edin ve davetiye kodu olarak benim kullanıcı (MuminOkan) kullanın. | Offline
| |
15-11-2012, 01:51 PM
|
#22 (permalink)
| Teğmen
Üyelik tarihi: Feb 2010
Mesajlar: 61
Tesekkür: 108
50 Mesajinıza toplam 178 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Cevap: Eğer çekim yasası doğruysa @MuminOKAN
Aktörler, hipokondriyaklar ve kanser araştırmacılarıyla ilgili yaptığınız açıklama şahsen bana pek açıklayıcı gelmedi. Sapıklar hakkındaki açıklama ise geçerli olabilir.
“Aktörler hayatlarını idame ettirmek için o işi yaparlar” dediniz. Böyle bir itirazın gelebileceğini tahmin ettiğim için önceden bu konuyla ilgili açıklama yapmıştım. Çekim Yasası belli ilkelere göre çalışan otomatik bir sistemdir. Eğer bu ilkelere uyulursa yasanın çalışması gerekir. Hem de hiç istisnasız, her seferinde. The Secret belgeselinde yer alan James Ray'e göre duygu, düşünce ve davranış kombinasyonunun Çekim Yasası'nı çalıştırmayı kesinleştirmesi gerekir.
Sinema oyuncuları pek çok karakteri canlandırırlar. Bunlardan bazıları sıradan insanlardır, bazıları şiddete maruz kalan ve hastalık kurbanı iyi insanlardır, bazıları ise kendi çıkarları için başkalarını harcayan psikopat karakterlerdir. Bir rolde ustalaşmak için bazen işi o kadar ileriye götürürler ki oynadıkları karakterin yaşamına yoğun bir şekilde dalarlar ve fiziksel özelliklerin ötesine geçerek oynadıkları karakter gibi düşünmeyi ve hissetmeyi öğrenirler. Son olarak o karaktermiş gibi davranırlar. Eğer çekim yasası evrensel bir kanunsa aktörlerin canlandırdıkları karakterin hayat şartlarını kendilerine çekmeleri gerekmez mi? Sinema oyuncularının sadece rol yaptığı ve oynadıkları karakter haline gelmeyi amaçlamadıkları fikri çekim yasası açısından bir fark yaratmamalıdır. Çünkü çekim yasası formülatörlerine göre duygu, düşünce ve davranışlarınız tam bir uyum içindeyse çekim garantilemiş demektir. Sinema oyuncularının bir role hazırlanma süreçlerinin ne kadar yoğun olduğu dikkate alınırsa çekim yasası gereği oynamaya konsantre oldukları karakterin hayat şartlarını kendilerine çekmeleri gerekir.
Çekim Yasası öğretmenlerinden biri olan James Ray’in sözlerinde bu durum açıkça ifade edilir: Alıntı:
“… Düşüncelerinizin, duygularınızın ve davranışlarınızın tamamen uyum içinde olması gerekir.
Eğer sonuç alınamıyorsa, muhtemelen bu üçünden birinin eksik olduğunu söylerim. İstediği ve hak ettiği bir şeyi yaratamayan birine bakarsanız, bu üçünden birinin eksik olduğunu görürsünüz. Üçününde tam ve uyum içinde olması gerekir.
Bunu yaptığınızda, gerçekten hak ettiğiniz türden bir hayat yaratırsınız.” –James Ray, Larry King Live, 8 Mart 2007.
| Görüldüğü gibi üçünün de uyum içinde olması gerekir. Aktörlerin yaptığı da tam olarak bu değil mi?
Ayrıca çekim yasası öğretmenlerinin verdikleri diğer öneriler ve teknikler de sinema oyuncularının, hipokondriyakların ve büyüklük sanrıları yaşayan paranoid şizofrenlerin vizualize ve imajine ettikleri durumları kendilerine çekmelerini gerektiriyor: Alıntı:
"Çekim Yasası, bir şeyi iyi yada kötü olarak algılamanıza veya bir şeyi isteyip istemediğinize aldırmaz: sadece düşüncelerinize karşılık verir." -Bob Doyle.
"Birçok kişi borçlarından kurtulmak istiyor. Bu onları sonsuza dek borç içinde bırakıyor. Düşündüğünüz şeyi kendinize çekersiniz. Ama borçtan kurtulduğunuzu düşündüğünüzü söyleyebilirsiniz. Borçtan kurtulmayı veya borca girmeyi düşünmeniz önemli değildir. Borcu düşünürseniz borcu çekersiniz." -Bob Proctor
| Ayrıca The Secret yazarı Rhonda Byrne, Oprah Winfrey ile yaptığı ropörtajında şöyle dedi: Alıntı:
"If you see people who are overweight, do not observe them, but immediately switch your mind to the picture of you in your perfect body and feel it." "Aşırı kilolu insanlar görürseniz, onları gözlemlemeyin; bunun yerine, hemen zihninizde mükemmel bir bedene sahip olduğunuzu hayal edin." | Yani zayıflamanız için aşırı kilolu insanlara bakmamanız, onları vizualize etmemeniz gerekiyor. Alıntı:
Hepimiz titreşimsel varlıklarız. Sizler, alıcınızı bir istasyona ayarladığınızda o istasyonda çalanları duyan radyolar gibisiniz. Anteninizi aldığınız şeye odaklanırsınız ve sadece 17 saniye o istasyona odaklansanız bile içinizdeki titreşimi aktif hale getirirsiniz. İçinizdeki bir titreşimi aktif hale getirdiğinizde, Çekim Yasası o titreşime cevap vermeye başlar ve istediğiniz veya istemediğiniz bir şey olsa bile o şeyi kendinize çekersiniz.
Abraham
18 Ağustos Pazar günü
Kuzey Los Angeles’taki atölye çalışmasından alınmıştır. Home of Abraham-Hicks Law of Attraction -- It All Started Here! | Görüldüğü gibi imgeleriniz ve titreşimleriniz uyum içindeyse bir şeyi hayatınıza çekmeniz gerekir. Ancak hipokondriyaklar ve film aktörleri bu tanıma uymalarına rağmen vizualize ettikleri durumları hayatlarına çekmezler.
Kanser araştırmacıları -işleri gereği olsa bile- hemen her gününü kanseri, AIDS'i, sklerozu ve diğer sayısız tibbi durumu inceleyip araştırıyorlar. Yani çekim tekniklerinden olan imajinasyon yöntemini kullanıyorlar. Ancak hiçbir hastalığı kendilerine çekmezler.
Çoğu insan uçmaktan korkar, ancak bir uçak kazasında ÖLMEZ. Pek çok kişi örümceklerden korkar, ancak bir örümceğin ısırığıyla HAYATINI KAYBETMEZ. Birçok kişi yükseklikten korkar, ancak bir uçurumdan düşerek ÖLMEZ. Oysa çekim yasası bilinçaltımızda olan korkuları kendimize (istemesek de) çekeceğimizi söyler.
Son verdiğiniz örnekte ne demek istediğinizi tam anlayamadım. Adamın kaza yapması tamamen ÇY dışı nedenlerledir. Son derece güven ve konfor içinde olsa da hesap etmediği durumlar kazaya neden olabilir.
Sorumu yinelemem gerekirse; Film aktörlerinin, kanser araştırmacılarının, hipokondriyakların ve diğer delüzyonel durumlar yaşayanların sanrılarını ve hayallerini gerçekleştirmelerini engelleyen şey nedir?
__________________ "Birçok kişi mutluluğun ne olduğuyla ilgili yanlış bir fikre sahip. Mutluluğa kendini tatmin ederek değil, değerli bir amaç uğrunda mücadele ederek ulaşılabilir." - Helen Keller | Offline
| |
16-11-2012, 12:52 AM
|
#23 (permalink)
| Banned
Üyelik tarihi: Apr 2012 Bulunduğu yer: üsküdar
Mesajlar: 335
Tesekkür: 7
199 Mesajinıza toplam 303 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Cevap: Eğer çekim yasası doğruysa 1) bi şey sölim başta bu kadar çok alengirli kelimeler kullanman çok gereksiz cevap şu hipokondiriyaklar dedigin zaten hastalık hastası sürekli bi saglık problemi yaşicaanı düşündügü için sürekli salık sorunları yaşarki böle kişilerin genelde büyük problemleri vardı önemsiz durumları kafasına çok takar bölece migren hastası olur yok dişi arır kendini en kısa yoldan kanser etmek için sigara içer falan filan liste uzar
2)delüzyonel durumlar deigin de vikipedia dan baktım ne kadar dogru bilmiyorum ama bunada benzer bi örnek verirsem sürekli hastalanma ihtimaliyle yaşayan bi insan bu durumu saplantı haline de getirirse aynı durum ortaya çıkar eger komple deli diilse böle olucaktı
3)kanser araştırmaçıları farklıdır sürekli kanserli insanları tedavi etikleri için bilinçaltı tehhlikeli bi durumdan korunma mekanizması geliştiricektir boks antrönörü örencisinin sol gardının çok aşada oldugunu farkediyo ki kendine fazla güvendigi için kardı düşüktür antöner egitim esnasında öle bi sag kroşe vuruyoki çocuk yerde kalkıp soruyo neden bukadar sert vurdun hoca diyoki 1 senedir kardını kaldır kaldır diye sölüyorum öretmeye çalışıyorum şimdi açık bıraktıgın yerden çok sert bi darbe aldın bi daha gardını düşürmessin der ve bilinçaltı sol gardı düşünce başına ne geliceni bildigi için ona göre tenbirler alır
4)robert de niro bi filme başlamadan önce 6 7 ay o roldeki adam olurmuş bi film için 40 kilo alır 1yada 1 yıl boks örenir yada dagda bayırda bile yaşadıgı olurmuş ama bu rol içabıdır da aktörlerin bu durumunu açıklamakta zor harbiden şimdiiiiii şöle söliyebilirim robert de niro dünyanın en iyi aktörlerindendir ben al pacino yu severim ama o karakter oyuncusudur robert de niro süper yetenektir kendisini bu yönde eyitmiştir gençlik yıllarında ki rolleri ilerleyen yaşlardakine göre daha kötüdür yıllar içerisinde aldı egitim örendikleri sayesinde IQ yükseldigi için bilinçaltıda çok fazla egitilir bilinçaltı derki ben bir starım en iyisiyim der ve çekim yasası ona hep daha zor rollerle karşılaştırır. Yaşadıgı karakterin gerçek olmadıgını ama elinden gelenin en isini yaparak ödülüleri parayı şöhreti toplar ve bir sonraki zor görevi kendisine çekmek işe koyulur korku burnunda bi pskopat rolüyle tahrihe geçer ve bir sonraki başarısını hayatına çekmek için çalışmalara başlar pskopatın hayallerini kendine çekmez pskoppattan sonra bi kadın rolunude olnayarakda kendini tatmine ulaşır falan filan | Offline
| |
16-11-2012, 12:54 AM
|
#24 (permalink)
| Banned
Üyelik tarihi: Apr 2012 Bulunduğu yer: üsküdar
Mesajlar: 335
Tesekkür: 7
199 Mesajinıza toplam 303 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Cevap: Eğer çekim yasası doğruysa ne yazdım be am aktörlerinkini tam açıklıyamadım da sen böle bi durumu fakedicek seviyeye geldiysen eger ne yazdımıda anlamışsındır ama diyer şıklar çok açıktır | Offline
| |
16-11-2012, 10:47 AM
|
#25 (permalink)
| Teğmen
Üyelik tarihi: Feb 2010
Mesajlar: 61
Tesekkür: 108
50 Mesajinıza toplam 178 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Cevap: Eğer çekim yasası doğruysa Alıntı: ceko_25 Nickli Üyeden Alıntı
1) bi şey sölim başta bu kadar çok alengirli kelimeler kullanman çok gereksiz | Ben yeterince açık konuştuğumu düşünüyorum. Hatta açık olabilmek adına sık sık kişisel gelişim ve psikoloji terminolojisini kullanıyorum. Buradaki kişilerin büyük çoğunluğu da kişisel gelişim kitaplarıyla ilgili oldukları için bu tür terimlere alışkın olduklarını varsayıyorum. Alıntı: ceko_25 Nickli Üyeden Alıntı
cevap şu hipokondiriyaklar dedigin zaten hastalık hastası sürekli bi saglık problemi yaşicaanı düşündügü için sürekli salık sorunları yaşarki böle kişilerin genelde büyük problemleri vardı önemsiz durumları kafasına çok takar bölece migren hastası olur yok dişi arır kendini en kısa yoldan kanser etmek için sigara içer falan filan liste uzar
2)delüzyonel durumlar deigin de vikipedia dan baktım ne kadar dogru bilmiyorum ama bunada benzer bi örnek verirsem sürekli hastalanma ihtimaliyle yaşayan bi insan bu durumu saplantı haline de getirirse aynı durum ortaya çıkar eger komple deli diilse böle olucaktı | Önceleikle; Hipokondriyaklar sürekli hasta olmazlar (en azından benim bildiğim kadarıyla bu konuda bilimsel bir rapor yok). Bu kişiler hasta oldukları konusunda sanrılara kapılırlar. Belki stres ve endişeye bağlı bir takım ufak tefek sağlık sorunları yaşayabilirler (baş ağrısı, saç dökülmesi, mide bulantısı gibi). Ama bunların çekim yasasıyla bir ilgisi yoktur ve sebebi tamamen organiktir. Ve hiçbir hipokondriyak, vizualize ederek kanseri kendisine çekmez. Hipokondriyaklar imajne ettikleri hastalıklara KESİN olarak yakalandıklarını düşündüklerinden doktora giderek kendilerine sık sık test yaptırır. Ancak test sonuçları onların sağlam olduklarını söyler. Fakat yine de birçoğu için bu ikna edici bir neden değildir. Bu yüzden bu kişilere placebo hapları verilir. Bu hapların aslında fiziksel olarak iyileştirici bir özelliği yoktur, ama hastalık hastaları bunları aldıklarında kendilerini psikolojik açıdan iyi hissederler ve böylece paranoyalarından kurtulurlar. Placebo etkisi bir ameliyatla da sağlanabilir. Ölümcül bir hastalığa yakalandığına inanan evhamlı kişiler ameliyat olmadan iyileşeceklerine inanmazlar. Bu nedenle bu kişilere yapmacık ameliyat yapılır. Bu kişiler anestetize edilir (uyutulur), vücutlarında bir kesi yapılır ve orası dikilir. Böylece olaya ameliyat süsü verilir. Hasta da bu sayede “ameliyat oldum, iyileştim” diye düşünerek paranoyalarından kurtulur.
Yani hastalık hastaları gerçekten vizualize ederek kansere yakalansalardı bu kişilere placebo tedavisi değil gerçek (fiziksel) tedavi uygulanırdı.
Son olarak: Alıntı:
"I want to be very clear that there is no evidence that people attract cancer by their thoughts,"
"İnsanların kanseri düşünceleriyle çektiğine dair hiçbir kanıt yoktur." (Dr. Richard Wender, Amerikan Kanser Derneği Başkanı, 23 Mart 2007, Nightline) | Alıntı: ceko_25 Nickli Üyeden Alıntı
kanser araştırmaçıları farklıdır sürekli kanserli insanları tedavi etikleri için bilinçaltı tehhlikeli bi durumdan korunma mekanizması geliştiricektir | "Bilinçaltı korunma mekanizması geliştirir" diyorsun, bu ne demek, ve nasıl geliştirir? Bu yeterince açık değil. Alıntı: ceko_25 Nickli Üyeden Alıntı
1) robert de niro bi filme başlamadan önce 6 7 ay o roldeki adam olurmuş bi film için 40 kilo alır 1yada 1 yıl boks örenir yada dagda bayırda bile yaşadıgı olurmuş ama bu rol içabıdır da aktörlerin bu durumunu açıklamakta zor harbiden | Burada zaten benim dediğim durumu örnekleyerek onaylamışsın. Alıntı: ceko_25 Nickli Üyeden Alıntı
şimdiiiiii şöle söliyebilirim robert de niro dünyanın en iyi aktörlerindendir ben al pacino yu severim ama o karakter oyuncusudur robert de niro süper yetenektir kendisini bu yönde eyitmiştir gençlik yıllarında ki rolleri ilerleyen yaşlardakine göre daha kötüdür yıllar içerisinde aldı egitim örendikleri sayesinde IQ yükseldigi için bilinçaltıda çok fazla egitilir bilinçaltı derki ben bir starım en iyisiyim der ve çekim yasası ona hep daha zor rollerle karşılaştırır. Yaşadıgı karakterin gerçek olmadıgını ama elinden gelenin en isini yaparak ödülüleri parayı şöhreti toplar ve bir sonraki zor görevi kendisine çekmek işe koyulur korku burnunda bi pskopat rolüyle tahrihe geçer ve bir sonraki başarısını hayatına çekmek için çalışmalara başlar pskopatın hayallerini kendine çekmez pskoppattan sonra bi kadın rolunude olnayarakda kendini tatmine ulaşır falan filan | Bir film starı zor görevleri yapmak konusunda uzmanlaşmışsa ona zor görevler verilmesi gayet doğaldır zaten. Hatta başrol oyunculuğu da verilebilir. Bu tamamen o kişideki yetenek, özgüven ve çalışmayla alakalı bir durumdur ve durumu açıklamak için "çekim yasası" gibi ikinci bir faktöre gerek yok.
Mesela bir film starı polisiye rollerde ustalaşmışsa bu görevleri kendisine "çekecektir." Ama burada mecazi bir "çekim" vardır. Yani bahsettiğimiz çekim yasasına bir örnek oluşturmaz.
__________________ "Birçok kişi mutluluğun ne olduğuyla ilgili yanlış bir fikre sahip. Mutluluğa kendini tatmin ederek değil, değerli bir amaç uğrunda mücadele ederek ulaşılabilir." - Helen Keller | Offline
| |
16-11-2012, 12:52 PM
|
#26 (permalink)
| Teğmen
Üyelik tarihi: Feb 2010
Mesajlar: 61
Tesekkür: 108
50 Mesajinıza toplam 178 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Cevap: Eğer çekim yasası doğruysa Alıntı: Muallim Nickli Üyeden Alıntı
Problemi detaylandırmak gerekirse; Tarih seyri boyunca Nazizm, Satanizm, Gül Haç (Rosicrucian) kültü, Tapınak Şövalyeleri, Thule Derneği, Mormonizm gibi çok sayıda ruhçu/dinsel organizasyon var olmuştur. Bu örgütlenmelere liderlik eden kişiler kendilerini mistisizme ve spiritualizme adamışlardır ve birçoğunda mistik delüzyonlar ortaya çıkar. Örneğin mesih, peygamber ya da tanrının enkarnesi olduklarına, meleklerle konuştuklarına inanırlar. Tanrı tarafından görevlendirildiklerine ve dünyada bir misyonları olduğuna KESİN bir şekilde inanırlar. Birçok mürid elde edebilirler ve onları hipnotize ederek istedikleri amaçlara yönlendirebilirler. Ama sonuç olarak bu kişiler mesihsel bir krallığı veya tanrısal bir statüyü kendilerine çekmezler. Çekim yasası evrensel bir kanun olduğuna göre bu insanlar nerede hata yapmaktadırlar? | Ayrıca konuyla ilgili arkdaşlar bu problemi de cevaplarsa sevinirim.
Bildiğiniz gibi Nazizm, Satanizm, Gül Haç (Rosicrucian) kültü, Tapınak Şövalyeleri, Thule Derneği, Mormonizm, German Order, Yehova Şahitleri ve Scientology gibi çok sayıda dini/spiritualist ve neo-pagan organizasyon vardır. Bu organizasyon mensuplarının -tabiri caizse- mistik doktrinlerle beyni yıkanmıştır. Liderleri arasında büyüklük sanrıları yaşayanlar vardır. Mesih veya Tanrı'nın bir misyoneri olduklarına, yahut uzaylılarla görüştüklerine KESİN bir şekilde inanırlar. Çeşitli garip dinsel törenler düzenlerler ve bu ritüeller esnasında gerçeklikle tüm irtibatlarını kaybederler. Bu vecd ve trans halleri sırasında peygamberle, cinlerle veya ruhlarla konuştuklarına inanırlar.
Hatta öyle ki bu inançları uğruna insanlığı çeşitli felaketlere sürükleyebilirler.
Ancak sonuç olarak hiçbiri Mesihsel bir krallığı veya tanrısal bir statüyü kendilerine çekemezler. Peki bu insanlar nerede hata yapmaktadırlar?
__________________ "Birçok kişi mutluluğun ne olduğuyla ilgili yanlış bir fikre sahip. Mutluluğa kendini tatmin ederek değil, değerli bir amaç uğrunda mücadele ederek ulaşılabilir." - Helen Keller | Offline
| |
16-11-2012, 10:24 PM
|
#27 (permalink)
| Banned
Üyelik tarihi: Apr 2012 Bulunduğu yer: üsküdar
Mesajlar: 335
Tesekkür: 7
199 Mesajinıza toplam 303 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Cevap: Eğer çekim yasası doğruysa ilk cavabı önce yazmak isterdim fakat ikinci soruya dan başlamam lazım gelir | Offline
| |
16-11-2012, 10:29 PM
|
#28 (permalink)
| Banned
Üyelik tarihi: Apr 2012 Bulunduğu yer: üsküdar
Mesajlar: 335
Tesekkür: 7
199 Mesajinıza toplam 303 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Cevap: Eğer çekim yasası doğruysa Bildiğiniz gibi Nazizm, Satanizm, Gül Haç (Rosicrucian) kültü, Tapınak Şövalyeleri, Thule Derneği, Mormonizm, German Order, Yehova Şahitleri ve Scientology gibi çok sayıda dini/spiritualist ve neo-pagan organizasyon vardır. Bu organizasyon mensuplarının -tabiri caizse- mistik doktrinlerle beyni yıkanmıştır. Liderleri arasında büyüklük sanrıları yaşayanlar vardır. Mesih veya Tanrı'nın bir misyoneri olduklarına, yahut uzaylılarla görüştüklerine KESİN bir şekilde inanırlar. Çeşitli garip dinsel törenler düzenlerler ve bu ritüeller esnasında gerçeklikle tüm irtibatlarını kaybederler. Bu vecd ve trans halleri sırasında peygamberle, cinlerle veya ruhlarla konuştuklarına inanırlar.
Hatta öyle ki bu inançları uğruna insanlığı çeşitli felaketlere sürükleyebilirler.
Ancak sonuç olarak hiçbiri Mesihsel bir krallığı veya tanrısal bir statüyü kendilerine çekemezler. Peki bu insanlar nerede hata yapmaktadırlar?
demişsin baştan sona yanlış ve durumun yada siyonizm gerçeginder haberdar olmadıgın neler yapabildikleri hakkında en ufak bir bilgi sahibi olmadıgını düşünüyorum | Offline
| |
16-11-2012, 10:45 PM
|
#29 (permalink)
| Banned
Üyelik tarihi: Apr 2012 Bulunduğu yer: üsküdar
Mesajlar: 335
Tesekkür: 7
199 Mesajinıza toplam 303 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Cevap: Eğer çekim yasası doğruysa Nazizm, Satanizm, Gül Haç (Rosicrucian) kültü, Tapınak Şövalyeleri, Thule Derneği, Mormonizm, German Order, Yehova Şahitleri ve sayntoloji bunların hepsi ilimünatinin altında masonlugundahada altında ve lider ideoloji olara siyonizimdir büyü ve cinler kuranda geçer büyü bilimin adına kabala kitabının adınada havas ilmi denir Allah kendisine soru soran meleklere soruda şöle senin yeryüzündeki haliflerim dediklerin her türlü pisligi kötülügü senin emir ve yasaklarını cignediler biçin bizden üstünler gibi bi soruydu tam net hatırlamasamda ALLAH (cc) derki ben onlara nefs si verdim sizde aranızdan 2 kişi secip nevs le donatılıp dünyaya gideceksiniz der ve iki melek bugünki babile inerle yanlarındada büyüyü getirirler ilk başlarda melek kadar ahlkaka sahiptirler fakat sonunda iradelerine sahip çıkamayıp her fitne ve kötülügü dünyada bırakıp semaya keri dönerler bu meleklerin büyü ögretileri havas adında bi yahudinin kitaplarında toplanır ve adı havas ilmi olarak geçer siyonizim yani yahudiler bu az sayıda ögretiyi geliştirerek bir bilim haline getirirler .
israil ve japonya olmak üzere amerika rusya bu bilim dalında çok iserider ayrıca hitlerin astral seyahat yöntemleriyle istihparat topladıgı japonların kamikaze pilotlarının beyinlerinin yıkandıgını bilmen gerklidir
büyü yapmak günah olmadıgı gibi çok büyük bi bilgi ister
dünyanın bütün silah medya ilaç sanayi banka sistemlerini büyüyü ve cinleri istihpartta kullanan gizli bir devlet olan siyonizim yetişdigi psişik bu çekim yasasından etkilenmicek şekilde egitemezmi yani bu kadar yetiştirdikten sonra o adam yada mesih senin dedigingibi bunların karşısına bir abdulhamit bir atilla bir bir cengiz han kanuni fatih olarak karşısına çıkmazmı bu sistemin ve bu bilginin sahibi bu devletsiz ve milletsiz süpr güç böyle bi duruma karşı çekim yasasını nasıl durdurabilicegini bilmezmi adamı o konun dışında tutmak için başka yöntemler geliştirmezlermi | Offline
| |
16-11-2012, 11:00 PM
|
#30 (permalink)
| Teğmen
Üyelik tarihi: Feb 2010
Mesajlar: 61
Tesekkür: 108
50 Mesajinıza toplam 178 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Cevap: Eğer çekim yasası doğruysa @ceko_25 Konu dışına çıktınız. Ben burada komplo teorilerinden bahsetmiyorum. Siyonistlerin planlarından da bahsetmiyorum.
Sorduğum soru gayet basit ve çekim yasasıyla alakalı.
Demişim ki:
Çeşitli tarikatların ve dinsel organizasyonların başında tanrının misyoneri olduğuna inanan liderler vardır. Tıpta megaloman veya paranoid şizofren olarak adlandırılır. Ancak bu kişiler tanrısal bir pozisyonu veya mesihsel bir krallığı kendilerine çekmezler. Bunun nedenini soruyorum.
Yukarıdaki örgüt isimlerini de örnek olsun diye verdim. Hepsi bu.
__________________ "Birçok kişi mutluluğun ne olduğuyla ilgili yanlış bir fikre sahip. Mutluluğa kendini tatmin ederek değil, değerli bir amaç uğrunda mücadele ederek ulaşılabilir." - Helen Keller | Offline
| | | |
Yetkileriniz
| Konu Acma Yetkiniz Yok Cevap Yazma Yetkiniz Yok Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok HTML-Kodu Kapalı | | | Eğer çekim yasası doğruysaBilinçaltının Bilinmeyenleri ve Çekim Yasası Eğer çekim yasası doğruysa Konusunu hayatimdegisti.com Konuğumuz olarak inceliyorsunuz hayatimdegisti.com sitemizde yaşamınızı hemen degistirecek bir cok telkinli hipnoz mp3 vardir tesaduf eseri de buradaysanız mutlaka inceleyiniz üst link TelkinCD tıklayınız Alıntı:
Muallim Nickli Üyeden Alıntı
Çekim yasası (The Secret) içtenlikle imgelediğimiz şeylerin realize olması olarak özetlenebilir. Eğer bir şeyi yeterince istersek ve ona zaten sahip olduğumuz psikolojisi içine girersek isteğimizi tezahür ettireceğimizi vaad eder. Düşünce+Duygu=Çekim şeklinde formüle edilebilir. Secret formülatörleri ... ayrıca bu konularda arama yapan konuklarımız var Çekim Yasası telkin cd indir izle İstanbul Çekim Yasası nerededir kimdir Çekim Yasası çekirdek inanç temizliği İzmir bursa Çekim Yasası hipnoz Çekim Yasası olumlama seminerleri eğitimi çaresi tedavisi Çekim Yasası hakkında bilgi bilinçaltı telkin cd telkin mp3 Çekim Yasası kuantum düşünce kitap haberi WEZ Format +3. Şuan Saat: 05:34 AM.
|