Çocuk Psikolojisi
cocuk psikolojisi,
çocuk psikolojisi,
çocuk psikolojisi kitapları,
anne çocuk psikolojisi,
çocuk psikolojisi eğitimi,
çocuk gelişimi psikolojisi,
çocukların psikolojisi,
çoçuk psikolojisi,
çocuklar psikolojisi,
çocuk psikolojisi kitap,
psikolojisi çocuk,
çocuk psikolojisi nedir,
erkek çocuk psikolojisi,
yaş çocuk psikolojisi,
çocuk gelişim psikolojisi
| ÇOCUK PSİKOLOJİSİÇocuk Sağlığı ve Çocuk Psikolojisi ÇOCUK PSİKOLOJİSİ Konusunu hayatimdegisti.com Konuğumuz olarak inceliyorsunuz hayatimdegisti.com sitemizde yaşamınızı hemen degistirecek bir cok telkinli hipnoz mp3 vardir tesaduf eseri de buradaysanız mutlaka inceleyiniz üst link TelkinCD tıklayınız hülya,selam.
bu yaşlar çocuk için önemli ben bunu keşfettim. alışkanlıklarından vazgeçmek konusunda zorlanabiliolar.ama biberon emziği damak yapısına zarar verebilceği için bence zorlamadan vazgeçirmeye çalışmalısın.
bence onun yerini tutacak yeni bişi yap. mesela artık abisin diip ona renkli bi bardak alabilrisb. ... ayrıca bu konularda arama yapan konuklarımız var Çocuk Psikolojisi telkin cd indir izle İstanbul Çocuk Psikolojisi nerededir kimdir Çocuk Psikolojisi çekirdek inanç temizliği İzmir bursa Çocuk Psikolojisi hipnoz Çocuk Psikolojisi olumlama seminerleri eğitimi çaresi tedavisi Çocuk Psikolojisi hakkında bilgi bilinçaltı telkin cd telkin mp3 Çocuk Psikolojisi kuantum düşünce kitap haberi | |
|
22-11-2007, 10:41 PM
|
#11 (permalink)
| Üsteğmen
Üyelik tarihi: Jul 2007
Mesajlar: 417
Tesekkür: 0
99 Mesajinıza toplam 206 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Ynt: ÇOCUK PSİKOLOJİSİ hülya,selam.
bu yaşlar çocuk için önemli ben bunu keşfettim. alışkanlıklarından vazgeçmek konusunda zorlanabiliolar.ama biberon emziği damak yapısına zarar verebilceği için bence zorlamadan vazgeçirmeye çalışmalısın.
bence onun yerini tutacak yeni bişi yap. mesela artık abisin diip ona renkli bi bardak alabilrisb. yada pipetli bardaklarla geçiş yapabilirsin. yerine koyabilceği farklı bişeyle ilgisini çekip biberonuda hazır oldunuzda birlikte çöpe atın.çöpe atıldını bilsin ve geri gelmeyeceğinide anlasın.
sevgilerimle. Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir? Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz. Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım? Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.
25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz.
__________________ kaderimin kölesiyken, Hayatımın efendisi olma yolunu seçtim... | Offline
| |
22-11-2007, 11:14 PM
|
#12 (permalink)
| Yüzbaşı
Üyelik tarihi: Oct 2007
Mesajlar: 742
Tesekkür: 29
190 Mesajinıza toplam 493 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Ynt: ÇOCUK PSİKOLOJİSİ Alıntı: ayse Nickli Üyeden Alıntı
hülya,selam.
bu yaşlar çocuk için önemli ben bunu keşfettim. alışkanlıklarından vazgeçmek konusunda zorlanabiliolar.ama biberon emziği damak yapısına zarar verebilceği için bence zorlamadan vazgeçirmeye çalışmalısın.
bence onun yerini tutacak yeni bişi yap. mesela artık abisin diip ona renkli bi bardak alabilrisb. yada pipetli bardaklarla geçiş yapabilirsin. yerine koyabilceği farklı bişeyle ilgisini çekip biberonuda hazır oldunuzda birlikte çöpe atın.çöpe atıldını bilsin ve geri gelmeyeceğinide anlasın.
sevgilerimle. | slm ayşe.öncelikle teşekkür ederim paylaşımın için..biberonun yerine renkli bardakta aldım,hatta sütü onun içine koyarak verdim..bardak içtikçerenkleri değişiyor..ilgisini çeksin diye..ama oğlum ondan içmek yerine,dökerek tepkisini verdi..hemde biberonuna..
ben psikolojik nedenlerini anlamaya çalışıyorum..birşeyden mi korktu,ona mı sığınıyor,anlamaya çalışıyorum..emzik bırakma işleminde çok başarılı bir şekilde bırakmıştık..hiç aramamıştı üstelik..kızım oğlumdan bir yaş büyük oda 4,5 yaşında..oğluma nazaran daha sakin,daha uyumlu.bazı nedenlerden dolayı oğlumun üstüne düşmek kızımı hiç rahatsız bile etmiyor..çünkü nedenlerini anlatıyorum..oğlumun üstüne bu kadar düşmeme rağmen biberonu emzik niyetine kullanmaya başlaması beni üzüyor..halende araştırıyorum nedenlerini..konuştum,dinledim,anlamaya çalıştım..ama nafile..konuşmalarımız bittikten kısa bir süre sonra tekrar emmeye başlıyor..bu kaçıncı biberon..kaç kez oğlumla birlikte çöpe attık..hatta kendisi attı..ama biberon krizi tuttuğunda ağladığı ve sütü içmediği için yenisini almak zorunda kaldım..inş.başarırım..hiç bu kadar zorlanmamıştım..
__________________ bilge insan güneşi gösterir..anlayan güneşe..anlamayan bilgenin parmağına bakar.. | Offline
| |
22-11-2007, 11:22 PM
|
#13 (permalink)
| Üsteğmen
Üyelik tarihi: Jul 2007
Mesajlar: 417
Tesekkür: 0
99 Mesajinıza toplam 206 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Ynt: ÇOCUK PSİKOLOJİSİ anladım seni. ufaklık dişli çıktı desene benimkisi gibi...:)))
valla bazı şeyleri değiştirmemm uzun zamanımı alabilor benimde. bu 3,5-4,5 yaş aralığı oğlanlarda genelde duyduğum benzer tepkiler bunlar.
direnmekden başka çaremiz yok. ama kararlı olmalısın. bence tekrar biberon alarak 1-0 yenilgidesin şuan. ve oğlun bunun farkında olduğu için
zafer işareti yapıor eminimki yorganının altında:))
biz daha akıllıyızz. denemekden vazgeçme derim.
sevgiler...
__________________ kaderimin kölesiyken, Hayatımın efendisi olma yolunu seçtim... | Offline
| |
22-11-2007, 11:40 PM
|
#14 (permalink)
| Administrators ♥Ozlem Şahin ♥
Üyelik tarihi: Feb 2007 Bulunduğu yer: istanbul
Mesajlar: 5,030
Tesekkür: 13,842
2,276 Mesajinıza toplam 13,392 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Ynt: ÇOCUK PSİKOLOJİSİ ben çocuk yetiştirmediğim için pekte üstüme vazife değil öneride bulunmak ama...
biberona özgürlükkk
ayy rahat bırakın çocukları.... koca adam olupta etrafta biberonla dolaşan birini gördünüz mü hiç...
canı isteyince bırakır... zorlamayın yahu... ne güzel gıdasını alıyo çocuk... gece uykusunda bile ver emsin.. ohh ne rahat...
valla benim baş ucumda duran şu sporcuların kullandığı suluklardan var... gecenin bi yarısı uyanıp kafamı bile kaldırmadan bi rahat içiyom ki sorma..
ellemeyin bebişlere... onlar bilir ne zaman bırakacaklarını... bak gece gelir sizi korkuturum ona göre anneler.. 44
nasıl olsa sizi örnek alacak.. şükür beni örnek almıyo yoksa liseye kadar kullanabilirdi biberonu...
e kardeşide de var yanında bakcak bi gün herkes bardak kullanıyo oda kullanır... babsını traş etmeyi kopyalayan yumurcak elbet bardak kullanışını da kopyalar
sevgiler...
__________________ ben mevlana değilim, insan ol öyle gel.. | Offline
| |
22-11-2007, 11:58 PM
|
#15 (permalink)
| Yüzbaşı
Üyelik tarihi: Oct 2007
Mesajlar: 742
Tesekkür: 29
190 Mesajinıza toplam 493 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Ynt: ÇOCUK PSİKOLOJİSİ ah shamanım benim doğru söylersin haklısın..çocukların özgür olmalarından yanayım bende..ama şu dr.lar varya gözümüzü korkutuyolar anacım..çocuğun dişlerinin eğri olacağından tutta,çürümelerin daha fazla olacağına kadar bir çok konu var biberonla alakalı..ee psikolojiktir diyenleri saymıycam..dolayısıyle bizler de tedirgin oluyoruz..hani saldım çayıra mevlam kayıra,diyenlerinkine de hiç bişeycik olmuyor..acaba bu kadar üstlerine düşmesek mi ne?belki birazda salmak gerekiyordur..teşekkür ediyorum güzel yorumların için..dileklerin ve isteklerin, sırf bana şu önerilerinin hatrına,anda gerçekleşsin diyorum..
__________________ bilge insan güneşi gösterir..anlayan güneşe..anlamayan bilgenin parmağına bakar.. | Offline
| |
23-11-2007, 12:08 AM
|
#16 (permalink)
| Yüzbaşı
Üyelik tarihi: Oct 2007
Mesajlar: 742
Tesekkür: 29
190 Mesajinıza toplam 493 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Ynt: ÇOCUK PSİKOLOJİSİ Alıntı: ayse Nickli Üyeden Alıntı
anladım seni. ufaklık dişli çıktı desene benimkisi gibi...:)))
valla bazı şeyleri değiştirmemm uzun zamanımı alabilor benimde. bu 3,5-4,5 yaş aralığı oğlanlarda genelde duyduğum benzer tepkiler bunlar.
direnmekden başka çaremiz yok. ama kararlı olmalısın. bence tekrar biberon alarak 1-0 yenilgidesin şuan. ve oğlun bunun farkında olduğu için
zafer işareti yapıor eminimki yorganının altında:))
biz daha akıllıyızz. denemekden vazgeçme derim.
sevgiler... | teşekkür ederim ayşecim katkıların için..direnmeden zaten onlara doğruları başka nasıl öğretebiliriz ki..mecburen direniyoruz yaptıklarına..zaman sanırım en iyi ilaç olacaktır..kaçan kovalanır misali..ben kovaladıkça oğlum kaçıyor..en iyisi kovalamaktan vazgeçmek..dur birde şunu deneyeyim..biberonu emmediğini,sütünü içtikten sonra tekrar bana verdiğini imgeleyeyim bundan sonra..bakalım ne olacak..sevgilerimle..
__________________ bilge insan güneşi gösterir..anlayan güneşe..anlamayan bilgenin parmağına bakar.. | Offline
| |
23-11-2007, 12:19 AM
|
#17 (permalink)
| Yüzbaşı
Üyelik tarihi: Nov 2006 Bulunduğu yer: Eskişehir
Mesajlar: 583
Tesekkür: 1,275
238 Mesajinıza toplam 800 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Ynt: ÇOCUK PSİKOLOJİSİ Pulsuz Dilekçe Sevgili anneciğim, babacığım;
Bütün duygu ve düşüncelerimi dile getirebilseydim, size şunları söylemek isterdim:
Sürekli bir büyüme ve değişme içindeyim. Sizin çocuğunuz olsam da sizden ayrı bir kişilik geliştiriyorum. Beni tanımaya ve anlamaya çalışın.
Deneme ile öğrenirim. Bana ayak uydurmakta güçlük çekebilirsiniz. Oyunda, arkadaşlıkta ve uğraşlarımda özgürlük tanıyın. Beni her yerde, her zaman koruyup kollamayın. Davranışlarımın sonuçlarını kendim görürsem daha iyi öğrenirim. Bırakın kendi işimi kendim göreyim. Büyüdüğümü başka nasıl anlarım?
Büyümeyi çok istiyorsam da ara sıra yaşımdan küçük davranmaktan kendimi alamıyorum. Bunu önemsemeyin. Ama siz beni şımartmayın. Hep çocuk kalmak isterim sonra. Her istediğimi elde edemeyeceğimi biliyorum. Ancak siz verdikçe almadan edemiyorum. Bana yerli yersiz söz de vermeyin. Sözünüzü tutamayınca sizlere güvenim azalıyor.
Bana kesin ve kararlı davranmaktan çekinmeyin. Yoldan saptığımı görünce beni sınırlayın. Koyduğunuz kurallar ve yasakların hepsini beğendiğimi söyleyemem. Ancak, hiç kısıtlanmayınca ne yapacağımı şaşırıyorum. Tutarsız davrandığınızı görünce hem bocalıyor, hem de bundan yararlanmadan edemiyorum.
Öğütlerinizden çok davranışlarınızdan etkilendiğimi unutmayın. Beni eğitirken ara sıra yanlışlar yapabilirsiniz. Bunları çabuk unuturum. Ancak birbirinize saygı ve sevginizin azaldığını görmek beni yaralar ve sürekli tedirgin eder.
Çok konuşup çok bağırmayın. Yüksek sesle söylenenleri pek duymam. Yumuşak ve kesin sözler bende daha iyi iz bırakır. "Ben senin yaşında iken..." diye başlayan söylevleri hep kulak ardına atarım.
Küçük yanılgılarımı büyük suçmuş gibi başıma kakmayın. Bana yanılma payı bırakın. Beni, korkutup sindirerek, suçluluk duygusu aşılayarak uslandırmaya çalışmayın. Yaramazlıklarım için beni kötü çocukmuşum gibi yargılamayın. Yanlış davranışım üzerinde durup düzeltin. Ceza vermeden önce beni dinleyin. Suçumu aşmadığı sürece cezama katlanabilirim.
Beni dinleyin. Öğrenmeye en yatkın olduğum anlar, soru sorduğum anlardır. Açıklamalarınız kısa ve özlü olsun. Beni yeteneklerimin üstünde işlere zorlamayın. Ama başarabileceğim işleri yapmamı bekleyin. Bana güvendiğinizi belli edin. Beni destekleyin; hiç değilse çabamı övün. Beni başkalarıyla karşılaştırmayın; umutsuzluğa kapılırım.
Benden yaşımın üstünde olgunluk beklemeyin. Bütün kuralları birden öğretmeye kalkmayın; bana süre tanıyın. Yüzde yüz dürüst davranmadığımı görünce ürkmeyin. Beni köşeye sıkıştırmayın; yalana sığınmak zorunda kalırım. Sizi çok bunaltsam bile soğukkanlılığınızı yitirmeyin. Kızgınlığınızı haklı görebilirim, ama beni aşağılamayın. Hele başkalarının yanında onurumu kırmayın. Unutmayın ki ben de sizi yabancıların önünde güç durumlara düşürebilirim.
Bana haksızlık ettiğinizi anlayınca açıklamaktan çekinmeyin. Özür dileyişiniz size olan sevgimi azaltmaz; tersine, beni size daha çok yaklaştırır. Aslında ben sizleri olduğunuzdan daha iyi görüyorum. Bana kendinizi yanılmaz ve erişilmez göstermeye çabalamayın. Yanıldığınızı görünce üzüntüm büyük olur.
Biliyorum, ara sıra sizi üzüyor, belki de düş kırıklığına uğratıyorum. Bana verdikleriniz yanında benden istediklerinizin çok olmadığını da biliyorum. Yukarıda sıraladığım istekler size çok geldiyse bir çoğundan vazgeçebilirim; yeter ki beni ben olarak seveceğinize olan inancım sarsılmasın.
Benden "Örnek çocuk" olmamı istemezseniz, ben de sizden kusursuz ana-baba olmanızı beklemem. Sevecen ve anlayışlı olmanız bana yeter.
Sizin çocuğunuz olarak doğmak elimde değildi. Ama seçme hakkım olsaydı, sizden başka kimsenin çocuğu olmak istemezdim.
Sevgiler,
Çocuğunuz.
Kaynak: Yörükoğlu, Atalay, Prof. Dr. (1982). Çocuk ruh sağlığı: çocuğun kiıilik gelişimi, yetiştirilmesi ve ruhsal sorunları.
__________________ TANRIM, BANA DEĞİŞTİREBİLECEĞİM ŞEYLERİ DEĞİŞTİRMEK İÇİN CESARET,DEĞİŞTİREMİYECEKLERİMİ KABUL İÇİN SABIR VE İKİSİNİ BİRBİRİNDEN AYIRMAK İÇİNDE AKIL İHSAN EYLE... Değişmeyen Tek Şey Değişimdir | Offline
| |
23-11-2007, 12:50 AM
|
#18 (permalink)
| Yüzbaşı
Üyelik tarihi: Nov 2006 Bulunduğu yer: Eskişehir
Mesajlar: 583
Tesekkür: 1,275
238 Mesajinıza toplam 800 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Ynt: ÇOCUK PSİKOLOJİSİ
Çocuk Ruh Sağlığı. Çocuğun Kişilik Gelişimi, Yetiştirilmesi ve Ruhsal Sorunları
Atalay Yörükoğlu
Özgür Yayınları; Çocuk Psikolojisi;
İstanbul, 2000, 15.5 x 23.5 cm., 421 sayfa, Türkçe, Karton kapak, ISBN 9754470065.
Prof. Yörükoglu bu kitabinda hizli degisme geçiren toplumumuzda aile ve çocugun genel durumunu degerlendiriyor. Çocuk kavraminin, çocuk haklarinin tarihsel gelisimini inceliyor; özellikle çocuk sömürüsünü tartisiyor. Çocuklara yöneltilen çesitli tutumlara, önyargili ve duygusal yaklasimlara deginiyor.
Çocuk gerçegi üstünde düsünen tüm ana babalarin, egitimcilerin ve aydinlarin ilgiyle okuyacaklari önemli bir kitap.
... Bu kitabı ana, baba ve öğretmenlerin çocukları daha iyi tanımalarına yardımcı olmak amacıyla yazdım. Dönem dönem ruhsal gelişimi izleyerek çocuğun kişilik oluşumunu belirleyen olumlu ve olumsuz tüm etkenleri tartıştım. Çocuğun dengeli gelişimini köstekleyen ya da yolundan saptıran aile içi ve aile dışı koşulları anlattım.
Ana ve babanın sakıncalı tutum ve yöntemlerini belirtip, çocuk eğitiminde sık düşülen yanılgıları göstermeye çalıştım. Çocuklukta sık rastlanan ruhsal sorunlara değinip, önleyici ve düzeltici yaklaşımlar önerdim...
diyor yazar.
Çocuğun ruhsal gelişimini, yetiştirilmesini, ruh sağlığını, sorunlarını inceleyen ve Türk Dil Kurumu, 1979 Bilim Ödülü`nü kazanan Çocuk Ruh Sağlığı 1978 yılından beri olağanüstü ilgi görüyor okuyucular tarafından.
*********************
Atalay Yörükoğlu kimdir?
Çocuk psikolojisi uzmanı Yörükoğlu, 1928'de Boğazlıyan'da doğdu. Ankara Gazi Lisesi ve İstanbul Tıp Fakültesi'ni bitirdikten sonra doktorluk yapmaya başlayan Yörükoğlu, 1958'de ABD'ye giderek Pittsburg ve Michigan Üniversitelerinde erişkin ve çocuk psikiyatrisi dallarında eğitim gördü.
1964'de Türkiye'ye dönerek Hacettepe Üniversitesi'nde görev alan Yörükoğlu, 1972'de tekrar ABD'ye giderek Miami Üniversitesi'nde iki yıl süreyle konuk öğretim üyeliği görevinde bulundu. Yörükoğlu, uzun yıllar Dünya Psikiyatri Birliği'nin ruh sağlığı danışmanlığını da yürüttü. Yörükoğlu'nun İngilizce ve Türkçe birçok bilimsel yayını ve kitapları bulunuyor.
Çocuklar konusundaki görüşlerini;
Sevilen ve oynayan çocuk genellikle sağlıklıdır.Çünkü gelişme dönemine göre, çocuk sevmeden önce sevilmelidir. Sevgiyi almalıdır, sevgiye doymalıdır ki onu başkalarıyla paylaşabilsin ve oynayabilsin. Çocuğun en önemli uğraşı, diyoruz biz oyuna.Oynayan çocuk kişiliğini geliştirir, olgunlaşır, çevreyi tanır, hayatı tanır, insanları tanır.
şeklinde özetliyor.
__________________ TANRIM, BANA DEĞİŞTİREBİLECEĞİM ŞEYLERİ DEĞİŞTİRMEK İÇİN CESARET,DEĞİŞTİREMİYECEKLERİMİ KABUL İÇİN SABIR VE İKİSİNİ BİRBİRİNDEN AYIRMAK İÇİNDE AKIL İHSAN EYLE... Değişmeyen Tek Şey Değişimdir | Offline
| |
30-11-2007, 01:07 AM
|
#19 (permalink)
| Yüzbaşı
Üyelik tarihi: Oct 2007
Mesajlar: 592
Tesekkür: 305
186 Mesajinıza toplam 549 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Ynt: ÇOCUK PSİKOLOJİSİ Modern yaşam çocukları mutsuzlaştırıyor
İngiltere’de 270 uzman, hazırladıkları bildirgeyle bağımlılık yaratan bilgisayar oyunları, trafik keşmekeşi ve çeşitli güvenlik kaygıları nedeniyle artık daha az sokağa çıkan çocukların giderek mutsuzlaştığına dikkati çekti.
Son 15 yılda, çocukların temel sosyal yetilerini geliştirmede daha başarısız olduğunu, yaratıcılık ve özgüvenlerinin azaldığını vurgulayan uzmanlar, bu durumun psikolojik hastalıklara da yol açtığını söylüyor.
alıntı | Offline
| |
30-11-2007, 01:57 AM
|
#20 (permalink)
| Yüzbaşı
Üyelik tarihi: Oct 2007
Mesajlar: 592
Tesekkür: 305
186 Mesajinıza toplam 549 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Ynt: ÇOCUK PSİKOLOJİSİ
COCUK PSİKOLOJİSİNİ OLUMSUZ ETKİLEYE AİLE TUTUM ŞEKİLLERİ
1. Aşırı sevgi ve gevşek eğitim: Bu tutumu gösteren ailelerde sevgi, çocuğaşımartılacak derecede çok verilir ve disiplin yok denecek kadar azdır. Çocuktançok az şey beklenir. Bu tarz yetiştirilen çocuklar genellikle erişkinlikyaşamlarında sorumluluk taşımayan, hep alıcı bireyler olarak karşımıza çıkar.Burada verilen sevgi, aşırı vericilik ve aşırı koruyuculuk biçimindedir.Disiplin tarzları ise yalancı bir hoşgörü biçiminde görünürse de aslındaailenin güçsüzlüğünün ve yetersizliğinin bir sonucudur. Çocuk ne kadar büyümüşolursa olsun, aile ona ilk yıllarda olduğu gibi daima vermeye ve korumayaeğilimlidir. Böyle çocukların ileride, doyumsuz ve bencil olma olasılığıfazladır. Eğer aile varlıklı ise çocuğu bir süre daha doyurulabilir; çocukdayanaksız ve doyumsuz kaldığında ise alkol, kumar ve madde kullanımına başlamaolasılığı artar.
Bazı anne-babalar otorite olmayı öğrenememişlerdir; bunlar çocuklarına gereklisınırlamaları koyamazlar. Bir kısım anne-baba ise katı baskı altındayetişmişlerdir. Kendi yaşamadıklarını çocuklarına yaşatmak isterler ve dolaylıolarak doyum sağlamaya çalışırlar. Ne var ki, sınırların katı ve dar olmasıkadar iyi çizilmemesi de çocuğun gerekli rehberlikten yoksun kalmasına nedenolur. Bu gibi çocuklarda başkaldırıcı ve toplumdışı davranışlar daha sıkgözlenir.
2. Aşırı sevgi ve sıkı eğitim: Burada sevgi, aynı birinci tutumda olduğu gibiaşırı verici ve koruyucu bir davranışla sunulmaktadır. Ancak çocuğa bir bebekgibi bakıldığı halde, kendisinden beklenenler çoktur. Hiçbirşey esirgenmez;özel dersler aldırılır, çeşitli olanaklar sağlanır. Buna karşılık çocuktanileri düzeyde başarı beklenir. Bu tutumla yetiştirilen çocukların nevrotik olmaolasılıkları çok yüksektir. Bu beklenti, sevgi ile beraber sunulduğundançoğunlukla çocuklar tarafından kolay benimsenir ve benliğe sindirilir. Bazençocuk bu özellikleri çok sindirmiştir ve kendisini aşırı derecede kontrol eder;böylece acımasız bir üstbenliğe sahip erişkin olarak yetişir.
3. Yetersiz sevgi ve aşırı disiplin: Sıkı eğitim vardır ve disiplin genellikleaşırı cezalarla uygulanır; en küçük şeyde cezalandırma (dayak, şiddet) yolunagidilir. Çocuk çoğunlukla aşağılanır ve horlanır. Böyle yetiştirilen çocuklardasaldırgan ve antisosyal davranışlara eğilim artar. Bu tür ailelerde büyüyençocuklar, karşı çıkma ve saldırganlık gibi yollarla kendilerini kabul ettirmekisterler ve kendi iç dünyalarını açıklamakta zorlanırlar.
4. Gevşek eğitim ve yetersiz sevgi: Bu durum yoksul ve kalabalık ailelerdegözlenir. Çocuğa düşen sevgi ve ilgi payı azdır. Çocuğun eğitimi deyetersizdir. Böyle çocuklar "saldım çayıra, mevlam kayıra” anlayışı ileyetişir. Çocuk, kendi yolunu bulmaya çalışır. Böyle çocuklar pasif vedonukturlar. Bu tutumda da disiplinsizlik söz konusudur, ancak disiplinsizliğinburadaki nedeni sorumsuzluk ve ilgisizliktir. Sevginin yetersiz oluşu aşırıiticiliğe neden olur. Çocuk yeterli sevgi ve bakım görmez. Hazır olmadığıçağlarda bağımsızlığa zorlanır; bir an önce kendi kendisine yetmesi vekendisine bakması beklenir.
Diğer Olumsuz Aile Tutumları
a. Anne ve babanın tutumları arasında tutarsızlık: Bu tutumda, bir çocuğaannenin ayrı, babanın ayrı bir tutum izlemesi söz konusudur. Çocuğa konulansınırların sürdürebilmesi için anne-babanın davranışlarında tutarlı olmasıgerekir.
b. Aile içindeki kardeşlere farklı tutumlar : Burada çocuklar arasındaayrımcılık vardır. Örneğin, kız çocukla erkek çocuk arasında veya yatağınııslatan çocukla diğer çocuklar arasında ayırım yapılır.
c. Aile içi kutuplaşmalar: Aile içinde bazen klikleşmeler, aile içindeki birgrubun başka gruba ya da kişiye karşı çıkması, gizli anlaşmalar oldukça sıkgörülür. Bazen anne-baba çocuklara karşı, çocuklar anne-babaya karşı, bazen debir çocukla baba, bir başka çocukla anneye karşı kutuplaşabilir. Çocuk aileiçinde herkesin yüklendiği bir şamar oğlanı da olabilir.
Sağlıklı tutum: Ailenin çocuğa karşı tutumunun iki temel ögesi vardır; 1.Sevgi, 2. Disiplin. Kuramsal olarak en olumlu tutum, temel gereksinimleri enuygun biçimde karşılayan, kişide kendi kendisini doyurabilme yetisi geliştiren,iki temel ögeyi en sağlıklı biçimde ve oranda içinde bulunduran tutumdur.
Disiplin, aile içindeki denge ve düzenin oluşturulmasında büyük önem taşır.Ancak disiplin toplumumuzda çoğunlukla "cezalandırma" ile eşanlamlıolarak değerlendirilmektedir. Her ne kadar kelime anlamıyla "katılık"ve "kuralcılık" gibi kavramları çağrıştırıyorsa da gerçek anlamdadisiplin, cezalandırma kadar ödüllendirmeyi de içerir ve çocuğun toplumauyumunu kolaylaştıran davranışın yönlendirilmesini amaçlar. Disiplin, çocuğaistenilen davranış ve alışkanlıkları öğretir, kendi kendini denetleme ya da içdenetim demek olan ahlak gelişimini sağlar. Disiplin, tutarlılık ve esneklikgibi temel ilkeleri içermelidir. Katı ve baskıcı disiplinle davranışıyönlendirmeyi amaçlayan anne-baba; çocuğun kendilerine karşı korku, öfke vekızgınlık içinde olmasına neden olur, çocuğa saldırgan olmayı ve sorunlarınışiddet yoluyla çözmeyi öğretir ve zayıf vicdan ve ahlak gelişimine yol açar.
Araştırmalarda disiplin yöntemi olarak ödüllendirmenin ceza vermekten dahaetkili olduğu saptanmıştır. Disiplin hem yeteri kadar hem de çocuğun yaşınauygun olmalıdır. Kurallar açık olmalı ve uygulanabilmelidir. Ceza verilmesigerekiyorsa hemen uygulanmalı ve üstü örtülmemelidir. Ceza, çocuğun özüne değilde davranışlarına yönelik olmalıdır. Anne-babalar çocuklarına sevgi, anlayış, sabırve hoşgörü ile disiplin vermelidir.
Anne-baba-çocuk ilişkilerini içinde yaşanan toplumun etkileri belirler. Türkaile ve eğitim sistemine bakıldığında, genelde otoriter, kısıtlayıcı, aşırıkoruyucu ve kontrol edici bir yapının ortaya çıktığı, çocukların saygılı,başeğici, pasif ve uysal kişilik yapısıyla biçimlendiği, kurallara uygundavranışlar ödüllendirilirken; aktif, sorgulayıcı, atılgan davranışlarıncezalandırıldığı görülmektedir. Başka bir deyişle, toplumumuzda çoğunluklapasif ve söz dinleyen çocuklar anne-babayla olumlu ilişkilere girmekte, kendigörüşlerini ifade edebilen aktif ve girişken çocuklar ise çatışma kaynağıolmaktadır. Hoşgörülü ve demokratik ailelerde büyüyen çocuklar, arkadaşları ileilişkilerinde daha etkin, daha girişken, yaratıcı fikirler ileri sürebilen vefikirlerini söyleme eğiliminde görülen çocuklar olmaktadır.
Sevgi ve şefkat insan ruhunun üretebildiği en gönül okşayıcı duygulardır.Sevgi, övgü ve takdir insana değerli olduğu duygusunu verir; değerli olduğunuhisseden insan da çevresine değer verir. Hepimizin ortak amacı çocuklarımızınfiziksel ve ruhsal olarak sağlıklı yetişmesidir. Bunda anne-babalarıntutumlarının etkisinin büyük olduğu gerçeği yadsınamaz. Anne-babalarınçocuklarına yönelik tutumlarının sağlıklı olması, büyük ölçüde onların kendiiçlerinde barışık, dengeli, huzurlu ve birbirlerine karşı sevgi ve saygılı olmalarına bağlıdır. | Offline
| | | |
Yetkileriniz
| Konu Acma Yetkiniz Yok Cevap Yazma Yetkiniz Yok Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok HTML-Kodu Kapalı | | | ÇOCUK PSİKOLOJİSİÇocuk Sağlığı ve Çocuk Psikolojisi ÇOCUK PSİKOLOJİSİ Konusunu hayatimdegisti.com Konuğumuz olarak inceliyorsunuz hayatimdegisti.com sitemizde yaşamınızı hemen degistirecek bir cok telkinli hipnoz mp3 vardir tesaduf eseri de buradaysanız mutlaka inceleyiniz üst link TelkinCD tıklayınız hülya,selam.
bu yaşlar çocuk için önemli ben bunu keşfettim. alışkanlıklarından vazgeçmek konusunda zorlanabiliolar.ama biberon emziği damak yapısına zarar verebilceği için bence zorlamadan vazgeçirmeye çalışmalısın.
bence onun yerini tutacak yeni bişi yap. mesela artık abisin diip ona renkli bi bardak alabilrisb. ... ayrıca bu konularda arama yapan konuklarımız var Çocuk Psikolojisi telkin cd indir izle İstanbul Çocuk Psikolojisi nerededir kimdir Çocuk Psikolojisi çekirdek inanç temizliği İzmir bursa Çocuk Psikolojisi hipnoz Çocuk Psikolojisi olumlama seminerleri eğitimi çaresi tedavisi Çocuk Psikolojisi hakkında bilgi bilinçaltı telkin cd telkin mp3 Çocuk Psikolojisi kuantum düşünce kitap haberi WEZ Format +3. Şuan Saat: 10:36 AM.
|