NE YANİ ONLAR DOĞUŞTAN MI ŞANSLILAR !Rehber Bölümünü İncelemeden Soru Sormayınız ve Diğer Sorularınız NE YANİ ONLAR DOĞUŞTAN MI ŞANSLILAR ! Konusunu hayatimdegisti.com Konuğumuz olarak inceliyorsunuz hayatimdegisti.com sitemizde yaşamınızı hemen degistirecek bir cok telkinli hipnoz mp3 vardir tesaduf eseri de buradaysanız mutlaka inceleyiniz üst link TelkinCD tıklayınız Merhabalar...
Yıllardır düşündüğüm bir şey var. Başkalarının doğuştan sahip olduğu bir çok şeye, ben sahip olmak için neden bu kadar uğraşıyorum, neden başkalarına bu özellikler verilmiş de ben dua ile elde etmeye çalışıyorum. Evet bu bir isyan aslında. Bundan da ... ayrıca bu konularda arama yapan konuklarımız var Diğer Sorularınız telkin cd indir izle İstanbul Diğer Sorularınız nerededir kimdir Diğer Sorularınız çekirdek inanç temizliği İzmir bursa Diğer Sorularınız hipnoz Diğer Sorularınız olumlama seminerleri eğitimi çaresi tedavisi Diğer Sorularınız hakkında bilgi bilinçaltı telkin cd telkin mp3 Diğer Sorularınız kuantum düşünce kitap haberi | |
|
04-04-2008, 10:48 PM
|
#1 (permalink)
| Moderator
Üyelik tarihi: Mar 2008
Mesajlar: 1,682
Tesekkür: 3,394
828 Mesajinıza toplam 4,500 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| NE YANİ ONLAR DOĞUŞTAN MI ŞANSLILAR ! Merhabalar...
Yıllardır düşündüğüm bir şey var. Başkalarının doğuştan sahip olduğu bir çok şeye, ben sahip olmak için neden bu kadar uğraşıyorum, neden başkalarına bu özellikler verilmiş de ben dua ile elde etmeye çalışıyorum. Evet bu bir isyan aslında. Bundan da çok rahatsızım. İsyan etmeyi kesinlikle istemem. Ama gelgelelim ki bunu düşünmekten de kendimi alamıyorum.
Mesela ben yakışıklı denecek kadar boylu poslu ve nerde nasıl hareket etmesi gerektiğini bilen, nazik bir erkek sayılırım. Ama kızlarla ilişkilerim fazla sürmüyor. Halbu ki o kadar da yanlarında oluyorum, dertleriyle ilgileniyorum, romantikçe sürprizler yapıyorum,seviyorsam söylemekten kaaçmıyorum, çoğu zaman huylarına gidiyorum. Ama nedense ilişkilerim kısa süreli oluyor. Anlayamadığım bir şekilde noktalanıyor ve iki yabancı oluyoruz adeta. Diğer yandan gördüğüm birçok erkek arkadaşlarım patavatsızca hareketlerde bulunmalarına, kaba davranmalarına, fazla ilgilenmemelerine rağmen kızlarla ilişkileri uzun sürüyor ve ayrıldığında ise hemen yeni bir kızla çıkmaya başladığını görüyorum. Ne yani onlar benden çok mu daha iyi. İyi olduğu yönleri vardır elbette. Ama benim de artılarım çok. Ne yani onlar doğuştan şanslı mı oluyor.
Mesleğimle ilgili çok farklı yeni ve kaliteli çalışmalar yapıyorum, oldukça fedakar ve gayretli çalışıyorum. Fakat işlerim de uzun süreli olmuyor. Ama diğer yandan aynı işi yapan başka arkadaşlarım o kadar gayret göstermemelerine rağmen, fedakar ve düşünceli olmamalarına rağmen hep başarılı oluyorlar. Yine benden çok iyi oldukları söylenemez. Ne yani onlar doğuştan mı şanslı oluyorlar.
İyilik yapıp yardımına koştuğum sayısız insan var. Çokta faydalı olduğum kanaatindeyim. Hatta bunu kendileri de itiraf etmişlerdir. Sayende diye. Ama bu insanlar eninde sonunda mutlaka arkamdan iş çevirip beni dışlamışlar, tekrar iyilik yapmayınca da küsmüşlerdir. Diğer yandan insanlara yardım etmeyen bir çok arkadaşlarımın veya diğer insanların birbirlerine kazık atmalarına rağmen, kötülükleri dokunmasına rağmen hep iyi ilişkiler içindeler. Ne yani onlar doğuştan mı şanslılar.
Yularıda birkaç tane örnek verdim sadecde. Şimdi, iyilik yapmak, iyi davranmak kısacası iyi ve dürüst biri olmak mı iyi yoksa bunun aksi mi geçerli. Yoksa kötü biri olmak daha mı iyi hale geldi. Elbetteki öyle değil. Ama ne. O zaman bende bir şeyler var. Ben şanssızım diyorum kendi kendime. İnsanda birazda şans olacak diyorum. Yani neticede Başkalarının doğuştan sahip oldukları şeyler için ben hep didinmek uğraşmak, hatta dua etmek zorundayım. Eyvallah. Bunu yapıyorum, gocunmuyorum, ama bu kez de elde etmişlik duygusunun tadnı bile çıkaramadan uçuuuup gidiyor. Buyrun siz söyleyin.
NE YANİ ONLAR DOĞUŞTAN MI ŞLANSLILAR !...
( onlar dediklerim, ne telkin dinliyorlar, ne kendilerini geliştiriyorlar, ne de birilerine faydalı olma gayretleri var dusun ) Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir? Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz. Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım? Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.
25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz. | Offline
| |
05-04-2008, 12:53 AM
|
#2 (permalink)
| Guest | Ynt: NE YANİ ONLAR DOĞUŞTAN MI ŞANSLILAR ! mehmetciğim
sen başakalarının iyiliği için yaptığın şeylerin kaçta kaçını kendin için yaptın ?
yaptığın her şeyi onaylanmak içinmi, yoksa sen böyle olduğun içinmi yaptın ?
hayatına bir bak,neyi neden yaptığını çözmeye çalış,
korkularınla, kaygılarınla yüzleş, egonla yüzleş, hatta sanada önereyim IŞIĞI ARAYANLARIN KARANLIK YANI bu kitabı okumanı tavsiye ederim..kendimizi tanımadığımız zaman, kendimizi artılarımızla, eksilerimizle kabul etmediğimiz zaman, başkalarıyla kıyasladığımız zaman, ne yaparsak yapalım bize hiç bir faydası yok,
hiç kimse maddi ve manevi her konuda elde ettiklerini, saatlerce dua ederek dualarla elde etmiyor
hiç kimse maddi ve manevi her konuda elde ettiklerini, saatlerce telkin dinleyerek elde etmiyor
onlar senden veya benden daha şanslı değiller, onlarla aramızda tek fark var, hayatı çok irdelemeden, kazanacaklarına inanıyorlar.
ne yaparlarsa yapsınlar istediklerinin gerçekleşeceğine inanıyorlar, onlar inançlarını yaratırken, bizler korkularımızı yaratıyoruz, kendi değerini fark etmeye çalış..yaradan hepimizi ayırım yapmadan var etmiştir, hayatının genelinde, başkalarının yaptığı hatalara bakmadan, önce kendi yaptığın hatalara bak..eğer bir hata yapmışsan kendini asıp kesmeden bu hatayı yaptığını kabul et, ve onu en kıymetli tecrübelerin arasına koy...kendine hata yapma hakkını tanı,
isyan etmek tabiiki iyi değil, bize negatif enerji ürettirmekten başka bir şeyede yaramaz, aslında isyan ettiğimiz noktada, kendimize iyece bakıp farkındalığımızı geliştirmek için fırsat sunulur, ee, hep isyan edecek noktaya gelerekmi gelişecek bu farkındalık? hayır..ama şimdi ve burada bu durumdaysak ve hızla bu durumdan çıkmak istiyorsak..kendimizi irdelememizin zamanı gelmiş geçiyor demektir..
sen nazik olabilirsin..yontulmamış meşe odunları kızlarla, daha sağlıklı ilişkiler sürdürebiliyorsa, kendindeki artılara değil eksiklere bak.. bu eksilerinle kendini kabul et ablam..yaşamındaki artılara yoğunlaş, kaybettiklerine yoğunlaştıkça..bilinçaltına kaybetmekle ilgili tohmlar ekersin ve hep kaybedersin..keopsa bir sor kızlarla arkadaşlık ederken hem onlara hak ettikleri değeri vermek hemde kendi değerini korumakla ilgili bilgisi olduğunu düşünüyorum..buna benzer birşey anlatmıştı tanıştığımızda..içimizden herhangi biriyle özel iletişime geçmekten çekinme..yanlışların olabilir ama bu kadar duyarlı olduğun için saygılı sevgiler |
| |
05-04-2008, 01:05 AM
|
#3 (permalink)
| Teğmen
Üyelik tarihi: Mar 2008
Mesajlar: 122
Tesekkür: 3
37 Mesajinıza toplam 107 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Ynt: NE YANİ ONLAR DOĞUŞTAN MI ŞANSLILAR ! mehmet ya br şey soracağım.senin gibi erkekler kaldı mı ki dünya da. ben de işte buna yanıyorum bana niye böyle denk gelmedi . .ben birşey yapmaya niyetlendiğimde ya olmazsa kısmına bazen çok takılıyorum .takıldığım an olmuyo.o an olmazsa diye düşünmezsem herşey yolunda oluyor.sana tavsiyem hep başarıya odaklan. bir de sana arkadaş tavsiyesi eğer kabul edersen kadınlar her istediğinin yapılmasını isterler ama yapmadığın zaman da kıymete binersin. bol şanslar. hayal abla
__________________ ya tozu dumana katarsın ya tozu dumanı yutarsın | Offline
| |
05-04-2008, 11:44 AM
|
#4 (permalink)
| Teğmen
Üyelik tarihi: Jun 2007 Bulunduğu yer: denizli
Mesajlar: 87
Tesekkür: 16
26 Mesajinıza toplam 132 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Ynt: NE YANİ ONLAR DOĞUŞTAN MI ŞANSLILAR ! bir psikolog bundan yıllar önce şansı araştırmaya başlamış. Neden bazı insanların hep doğru zamanda doğru yerde olduğunu, diğerlerinin ise sürekli olarak şanssızlıklarla boğuştuğunu merak ediyormuş. Ulusal gazetelere ilan vererek kendilerini her zaman şanslı ya da şanssız hisseden insanların kendisiyle temasa geçmelerini istemiş. Yüzlerce sıradışı erkek ve kadın, araştırma için gönüllü olmuşlar. Yıllar boyunca, onlarla söyleşiler yapmış, yaşamlarını gözlemlemiş ve deneylere katılmalarını sağlamış. Sonuçlar göstermiş ki insanlar, neden şanslı ya da şanssız olduklarını tam olarak bilemeseler de, düşünceleri ve davranışları, bu durumu büyük ölçüde açıklıyor.
Bir şans ya da bir fırsat gibi görünen durumları düşünelim. Şanslı insanların bu tür fırsatlarla sürekli karşIlaşmalarına karşılık, şanssız insanlar bunlarla hiç karşılaşmazlar. Bu durumun, insanların söz konusu fırsatları fark etme yetenekleri arasındaki farklılıklardan mı kaynaklandığını bulmak için basit bir deney yapılmış. Hem şanslı, hem de şanssız insanlara bir gazete verilmiş ve onlardan gazeteyi iyice inceleyip içinde ne kadar fotoğraf olduğunu söylemeleri istenmiş. Gazetenin ortalarında bir yere de, üzerinde şu not yazılı olan büyük bir mesaj yerleştirilmiş; "Deney görevlisine bunu gördüğünüzü söyleyin, 250 dolar kazanın." Bu mesaj, sayfanın yarısını kaplıyormuş ve yüksekliği 5 cm'in üzerinde olan bir fontla yazılmış. Herkesin yüzü ve bakışları o anda uzmanlar tarafından izleniyormuş.
Şanssız insanlar, bunu fark edemezlerken, şanslı insanlar hemen fark etmişler. Şanssız insanlar, genel olarak şanslı insanlardan daha gerginmişler. Bu endişeli ruh hali, beklenmeyeni fark etme yeteneklerine zarar veriyor ve sonuç olarak, fırsatları kaçırıyorlar çünkü başka bir şeyi aramaya aşırı odaklanıyorlar. Örneğin davetlere, konuya, komşuya mükemmel eşlerini bulma düşüncesiyle gidiyorlar ama bu yüzden iyi arkadaşlar edinme fırsatlarını kaçırıyorlar. Belli iş ilanlarını bulmaya kararlı bir biçimde gazeteleri inceliyorlar ama diğer iş olanaklarını kaçırıyorlar. Şanslı insanlar ise, daha rahat ve açıklar. Dolayısıyla, yalnızca aradıklarını değil, orada ne olduğunu da görüyorlar. Araştırma, sonuç olarak şunu gösteriyor. Şanslı insanlar, dört ilke sayesinde şanslarını yaratıyorlar. Şans fırsatlarını yaratma ve fark etme konusunda becerikliler. Sezgilerini dinleyerek şanslı kararlar verebiliyorlar. Olumlu beklentiler sayesinde doğru çıkan tahminlerde bulunuyorlar, şanssızlığı şansa dönüştüren esnek bir yaklaşım benimsiyorlar. Çalışmanın sonuna doğru, bu ilkelerin, şansı yaratmada kullanılıp kullanılamayacağını merak edilmiş.
Bir grup gönüllüden, bir ay boyunca, şanslı bir insan gibi düşünerek, böyle davranmaya yardımcı olacak egzersizler yapmaları istenmiş. Bu egzersizler, şans fırsatlarını fark etmeleri, sezgilerini dinlemeleri, şanslı olmayı ummaları ve şanssızlığa karşı daha esnek olmalarında onlara yardımcı olmuş. Gönüllüler, bir ay sonra dönmüşler ve neler olduğunu anlatmışlar. Bu insanların % 80'i, artık daha mutluymuş, yaşamlarında daha çok tatmin oluyorlar ve belki de en önemlisi, daha şanslıymışlar. Sonuç olarak, asla akla gelmeyecek "şans faktörü"nü bulunmuş... Araştırmayı yapan Hertfordshire Üniversitesisi'den Profesör Richard Wiseman'ın şanslı olmak için önerdiği dört temel ipucu şöyle:
1. İçsel sezgilerinizi dinleyin, normalde doğru çıkarlar.
2. Yeni deneyimlere ve normal rutininizi bozmaya açık olun.
3. Her gün, birkaç dakikanızı iyi giden şeyleri hatırlayarak geçirin.
4. Önemli bir toplantı ya da telefon görüşmesi öncesinde kendinizi şanslı olarak hayal edin.
5. Unutmayın, şans, çoğu zaman, doğru çıkan bir tahmindir. bu yazıyı uzun zaman önce arşivime kaydetmiştim...
senin sorunla tekrar hatırladım...
mükemmelliyetçi yaklaşım ya da herhangi bir konuda fazlasıyla beklenti içine girmek bakış açını daraltabilliyor...
çünkü hep endişeli bir duygudurum içinde olmana neden oluyor...
bak Hayal hanım ne güzel özetlemiş herzamanki gibi...
hayatı çok irdelemeden, kazanacağına inanarak ve kendine hata yapma hakkı tanıyarak yaşamak...
bence de işin sırrı bu işte..
önce kendini herhalinle ve gerçekten sevmeyi...kendini olduğun gibi kabul etmeyi öğrenmek gerek diye düşünüyorum ... sevgiyle... | Offline
| |
05-04-2008, 12:25 PM
|
#5 (permalink)
| Moderator Abdullah Canıtez
Üyelik tarihi: Jan 2007
Mesajlar: 401
Tesekkür: 154
290 Mesajinıza toplam 2,351 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Ynt: NE YANİ ONLAR DOĞUŞTAN MI ŞANSLILAR ! hayal abla ve flower gerekli yanıtı vermiş mehmet
madem sana söyleyeyim mi
dost acı söyler misali biraz kendine gelmen için yazıyorum
bak şimdi sen önce hayır demesini öğreneceksin...
kendini sevecek ve kendine bakacaksın
örneğin birisine hak etmediği halde romantik sürprizler yaparak
kendinden soğutmaya neden oluyor olabilirsin ,
belkide farkında olmadan sevgi arsızlığı yapıyorsundur kimbilir
başkalarını kendinle kıyaslamaya gerek yok
senin sorunun aşırı çaba göstermek zorunda olman değil
neden çabalarının sonuçsuz kaldığını soruyorsun
çünkü sorunu dışarda arayıp duruyorsun
sorun tanrıda,çevredeki insanlarda falan değil
sorun senin geçmiş şartlanmaların ve bakış açında..
zorluklar bazen insanın kendini aşmasına vesile olur
başına gelen herşeyi bir küfür ya da şükür nedeni olarak değil
öğrenme ve gelişme fırsatı olarak bak
müthiş bir acelecilik görüyorum sende
sabırsızlık hissederek aslında isteklerinin daha geç oluşmasına neden oluyorsun
istediğin herşeye sahipmiş gibi hisset
bunu hissetmeyi sürdürebiliyor musun? hayır çünkü içindeki blokajlar devreye girecek ve sana yok ya buda işe yaramaz diyecek
geçmişin berinde yaşadığın olumsuz olaylardan dolayı insanlarla ilgili aldığın kararları şimdi iptal edebilirsin(insanlar kötüdür-ben şansızım v.b)
işte sorun bu
çözümler ise ortada
bizler,kitaplar,kendi iç benliğin ve sezgilerin hep bu çözümün parçasıyız
ama asıl çözüm içinde
ve kendine doğru soruları sorduğunda cevap gün ağarmadan gelecektir
muhabbetle | Offline
| |
05-04-2008, 01:02 PM
|
#6 (permalink)
| Guest | Ynt: NE YANİ ONLAR DOĞUŞTAN MI ŞANSLILAR ! sevgili, flowerim,keops' um ikinizede binlerce teşkkür, keopscuğum senin bu konuda özel bir çalışman varmıydı benmi yanlış hatırlıyorum..şimdi hepimiz, çok güzel şeyler önerdik..ben mehmetin yerine koydum şimdi kendimi, nasıl eft, deep peat, vs. çalışmaların a-b- c- si varsa bununda a- b- c- si varmı? varsa bi yazıver kuzum..bende buraya gelmeden önce yüzlerce kitaplar okudum..ama çakılıp kaldığım nokta, eee nasıl olacak oldu, eğer bu konuda özel bir çalışma yoksa ben eft, deep peat veya sedona yöntemini öneriyorum, özellikle deep peat benim favorim...yani bu köpoğlusu olumsuz düşünceler ne kadar köklü iseler, ben kendimi seviyorum deyiverince gitmiyorlar, bunu hepimiz biliyoruz, keşke höt deyince kurtulabilsek bunlardan. mehmetin analitik bir zihni olduğunu düşünüyorum.( mehmetciğim yanılıyorsam özür dilerim ) .ve ona sistemi öğretebilirsek daha kolay sonuçlara ulaşabilir diye ümit ediyorum..hepinize saygılı sevgiler |
| |
05-04-2008, 09:16 PM
|
#7 (permalink)
| Moderator
Üyelik tarihi: Mar 2008
Mesajlar: 1,682
Tesekkür: 3,394
828 Mesajinıza toplam 4,500 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Ynt: NE YANİ ONLAR DOĞUŞTAN MI ŞANSLILAR ! Yorumlarınız için sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum.
Keops, flower, cananderen ve Hayal ablacım.
Gerçekten çok duygulandım yazdıklarınızdan. Özellikle Hayal abla. Sanki benim derdimi kendi derdin olarak görüp öyle yazıyorsun. Bunu algılıyorum yazılarında. Çok saolun ya gerçekten. Yorulmadan sıkılmadan yardımcı olmaya gayret ediyorsunuz. Elinize ve gönlünüze sağlık.
Yazdıklarınızı dikkatle okuyorum. Hepsi birbirinden farklı ve güzel tavsiyeler. Gerçekten bu site ve sizler çok tat kattı hayatıma
Şimdi mesele şu aslında. Ben çok duygusal ve hassas bir yapıya sahibim. Ama duygularımla değil mantığımla hareket eden biriyim. Duygularım şunu yap diyor fakat beynim yapma diyor. Ve ben mantıklı olanı seçerek yapıyorum. Yani sürekli bir iç savaş halindeyim. Yorulmamın, halsiz düşmemin de nedeni bu. Bir de keopsun dediği gibi geçmişe bağlı kalma meselesi. Evet çocukluğumda ve ergenlik dönemlerimde sürekli çatışmalı bir hayatım oldu. Ailemle, çevremle, arkadaşlarımla, okulla ve en önemlisi ise kendimle. Hep dışşanmöışlık, duygularıyla büyüdüm. Bunda babamın rolü çoktu. Benim sürekli sorun yaratan biri olduğumu, asla adam olmayacağımı diğer kardeşlerimden farklı ve başına bela olduğumu, benim yüzümden öleceğini vs. vs. gibi bir çok olumsuz telkinlerle büyüdüm ben. Sosyal fobi kaçınılmazdı bu durumda ve ilk gittiğim doktor da bu teşhisi koydu zaten. Ha ne oldu dersiniz bir kaç ilaç sonrası aynen devam. 20'li yaşlarda lise hayatından sonra çalışma hayatına başladığımda sosyallik gerektiren işimde oldukça sıkıntılar yaşadım. Ama ne yaptım yaptım kendimi aşmayı ve insanlarla diyaloğu öğrendim. Sonra daha da ilerlettim kendimi. Diksiyon çalışmaları, kişisel gelişim çalışmaları derken bir iletişim uzmanı oldum diyebilirim. Şu an da öyle yadırganacak bir durumum yok aslında. Dışardan gayet aklı başında, efendi ve nerde ne yapması gerektiğini bilen hatta neşeli ve hatta imrenilecek birisi gözüyle bakılıyor bana. Evet bu doğru. Ama benim sorunum tamamen kendimle. Ben kendi kendimi yiyorum. Başkalarına oldukça iyi davranır, oldukça güzel ilişkiler kurarım. Yani benim zararım hep kendime. İçimde kıyametler kopar çoğu zaman. Ama kimse bilmez. Çünkü bilmesini istemem, çünkü alay konusu ve ileride başa kalkma durumu olsun istemem. Defalarca olduğu için böyle bir karar aldım.
( Bunları neden burada anlatıyorum derseniz. Çünkü burada ayrı bir ümit ışığı ve gerçekten yardım amaçlı paylaşım amaçlı bir insan topluluğu var. Kaba bi tabirle söyleyecek oluırsam, eşekten düşenin halini anlayan, yani eşekten düşenler bu sitede oldukça güzel paylaşımlar yapıyorlar. Benim için de oldukça güzel tavsiyelerde bulunuyorsunuz. Çok saolun gerçekten. Çok minnettarım.)
Bundan 4 yıl önce askerde oldukça sıkıntılarım oldu ve burada epeyce bir hava değişimi aldım. Sonrası askeliği bitirdim ve tedaviye başladım. 2 Yıl her hafta terapi ve hergün ilaç kullanımı, şimdi ise hala ilaç kullanımı. Doktoru tamamen kendi isteğimle bıraktım. Çünkü istediğim bir tedavi bulamadım. Doktor da çok yardımcı oldu saolsun ama sonlandırdım çünkü 2 yılda beklediğim etkiiyi alamadım.
Sonra yeni bir hayata başladım askerden sonra. Kendi hayatımı çizdim ve maddi ve manevi oldukça mutluluk yaşadım. Her şey ne güzel gitti. Yeni bir hayata açtığım yelkenle birlikte güzel de bir aşka imza attım. Hayatımın en güzel 1 ayını yaşadım. Fakat bir günde her şey bitti ve kız arkadaşım başka biriyle beni hiçe sayarak ve hiçbir açıklama yapmaksızın başka biriyle nişanlandı. Kendi hayatını kurarken benim hayatımı yıktı gitti. Kendi ümitlerini, kendi inançlarını gerçekleştirirken benimkileri de yanında götürdü gitti. Tam bir hafta da 9 kilo verdim ve hayata küstüm. O gün bugündür içten bir mutluluk yakalayamadım. Sevgim hala var ama artık çok geç ve hatta imkansız. Tam 2 yıl geçti ama hala onu sevdiğimi biliyorum kendimi kandırmak istesem de. Hala o güznleri arıyorum.
O olaydan sonra eskiye döndüm ve hayatımdaki olumsuz her şeyi tekrardan yaşamaya başladım. yavaş yavaş toparladım kendimi ama hala etkilerini taşıyorum.
Bunları şunun için anlattım. Şimdi kendinle barışık olmak, kendini sevmek, başkalarını affetmek. Evet bunlar gerekiyor. Bunların farkındayım da zaten. Ama bu hiç kolay değil. Bunlar için uğraşmadım mı sanıyorsunuz. Hem de çok. Affettim dedim ama 2 gün sonra yine nefret duygularım kabardı. Kendimi ve başkalarını seveyim dedim ama ben özel ve değerliyim dedim ama malesef buna kendimi inandıramadım. Bu çok yorucu oldu ve bıraktım. Bişey düşünmemeye çalışıyorumçoğu zaman. Ama nafile.
Yani hayal ablacım, yılların duyguları acıları öyle bir çökmüş ki üstüme bunları yapmak ve dediğin gibi düşünüp yapabilmek hiç de kolay değil. İçimde kopan kıyametleri bir bilseniz. Değil başkalarını kendimi affetmek çoğu zaman çıldıracakmış gibi oluyorum. yaşadığım sıkıntılar bunlar işte, yani kurtaramadım kendimi bu duygu ve düşüncelerden. Mutlaka bunları aşacağım elbet ama nasıl olacak onu bende bilmiyorum. Denenmesi gereken bir çok şeyi denedim. Meditasyon yaptım, NLP uyguladım telkinler dinledim faslan filan. Ama bunlar hiç de kolay değil.
Ha şu da var. Çok güçlü bii olduğumu biliyorum ve farkındayım. Çünkü aşılması çok zor hatta bir çok kişinin düşüncesinden bile korktuğu bir çok şey yaşadım ve atlattım çok şükür. Hala da bunlarla savaşıyorum ama hala ayaktayım ve yaşıyorum.Dedim ya benim sorunum kendimle ve kendi kendimi yiyorum. Ama bu içselproblemleri atlatmak hiç de kolay olmuyor. Yanlış anlamayın sakın, tavsiyeleriniz benim için çok kıymetli ve her gün okuyorum bunları. Umarım bu çalkalanmalar gelgitler bu site ve sizler sayesinde son bulacak. Buna inanıyorum Sizlere de çok teşekkürlerimi sunuyorum ve çok seviyorum tekrardan. Allah'a emanet olun.
Selam ve saygılarımla... | Offline
| |
05-04-2008, 09:38 PM
|
#8 (permalink)
| Guest | Ynt: NE YANİ ONLAR DOĞUŞTAN MI ŞANSLILAR ! ablam ben sana bir şey söyliyeyimmi? doğuştan şanslı olan sensin...sana bu sözlerim alay eder gibi gelecek ama allah seni inandırsın ciddiyim.senin hayatına babanla birlikte olumsuzluklar girmiş ama, yaradan seni öyle bir içsel güçle donatmışki, sen bütün bunların altından kalkabilmişsin... sen hala ayaktaysan ki ayaktasın kırkbirkere maaşallah..yıkılmazsın..tamaam sana şunu yap bunu yap demiycem..sadece telkinleri dinle şimdilik, daha sonra meditasyon önerilerim olabilir..ama sevdiğin kız hakkında söyleyeceğim bir şey var..eğer bende insandan anlıyorsam..seni üzen o, ndan ayrılmış olmak değil, onun seni terkediş şekli, bu mesaja daha sonra devam edicem, komşum geliyor |
| |
05-04-2008, 11:29 PM
|
#9 (permalink)
| Moderator Abdullah Canıtez
Üyelik tarihi: Jan 2007
Mesajlar: 401
Tesekkür: 154
290 Mesajinıza toplam 2,351 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Ynt: NE YANİ ONLAR DOĞUŞTAN MI ŞANSLILAR ! Aslında fazla sorunun etrafında dolanmayı sevmem mehmet..
hayal ablanın dediği gibi en iyi yöntemler eft-deep peat ve sedonadır
ben olsam sedona yöntemi adlı kitabı hemen sipariş verirdim
nlpyi tek başına uygulamak zordur biraz
subliminal telkin hariç diğer telkin yöntemleri yine zor ve uzun süreçli yoldur..
gevşeme tekniklerini öğren ve hergün uygula
çok önemlidir
5 yıl sonraki hayalin nedir çok merak ediyorum..
mutlaka hedef koy ve seni motive edecek kadar büyük olsun
yeri gelmişken sana bi hikaye anlatayım......
Ünlü bir usta ölüm döşeğindeymiş. Son günü gelmiş ve o akşam artık öleceğini ilan etmiş. O yüzden müritleri, havarileri ve arkadaşları gelmeye başlamış. Onu seven çok insan varmış ve hepsi gelmek istiyormuş. Çok uzaklarda olanlar bile gelmiş.
En eski müritlerinden biri ustasının ölmek üzere olduğunu duyunca hemen pazara koşmuş. Biri sormuş: “Usta kulübesinde ölüyor, sen neden pazara gidiyorsun?” Eski mürit yanıtlamış: “Ustamın özel bir çeşit pastayı çok sevdiğini biliyorum. Gidip ona o pastadan alacağım.”
Pastayı bulmak hiç kolay olmamış ama akşam üstü bir şekilde bulmuş ve elinde pastayla kulübeye koşmuş.
Kulübede herkes endişeliymiş. Sanki Usta birini bekliyor gibiymiş. Gözlerini açıp etrafı taradıktan sonra tekrar kapatıyormuş. Mürit, kulübeye gelince hemen sormuş: “Tamam, sonunda geldin. Pasta nerede?” Mürit pastayı çıkartmış. Usta pastayı sorduğu için de çok mutlu olmuş.
Ölmek üzere olan Usta pastayı eline almış… ancak eli titremiyormuş. Çok yaşlı olmasına rağmen elleri titremiyormuş. O yüzden biri sormuş: “Bu kadar yaşlısın ve ölmek üzeresin. Yakında son nefesini vereceksin ama ellerin bile titremiyor.”
Usta yanıtlamış: “Ben asla titremem çünkü korkum yok. Bedenim yaşlanmış olabilir ama ben hâlâ gencim ve bedenim geride kaldıktan sonra bile genç olarak kalacağım.”
Sonra pastadan bir lokma alıp çiğnemeye başlamış. O sırada biri sormuş: “Son sözün ne olacak, Usta? Yakında aramızdan ayrılacaksın. Neyi hatırlamamızı istersin?”
Usta gülümsemiş: “Ah, bu pasta çok lezzetli.”demiş
...
Şu anda, burada yaşayan adam budur: Bu pasta çok lezzetli. Ölüm bile önemsiz. Bir sonraki an anlamsız. Bu anda, bu pasta çok lezzetli. Eğer bu anın içinde olabiliyorsan, şimdiyi bu an içinde her şeyiyle yaşayabiliyorsan ancak o zaman içimizdeki gevezelik susar ve belkide ilk defa rahat bir nefes alıp etraftaki olup bitenlerin güzelliğini izleme keyfini yaşarız | Offline
| |
05-04-2008, 11:41 PM
|
#10 (permalink)
| Moderator
Üyelik tarihi: Mar 2008
Mesajlar: 1,682
Tesekkür: 3,394
828 Mesajinıza toplam 4,500 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Ynt: NE YANİ ONLAR DOĞUŞTAN MI ŞANSLILAR ! Çok doğru söylemişin keops. Sağolasın. Sorun bu işte. Anı yaşayamamak. Sürekli az sonra, yarın bürgün öbür gün kaygısı içinde olmak. Onlara odaklanırken, şu an kaçıyopr elden. Beyin öyle bi alışmış ki, şu anı yaşamaya kalktığımda hemen telaş ediyor ve panikliyor. Yarın nolacak, bürgün ne yapacaksın, şu iş ne olacak, şunu düşündün mü de sen şu anı yaşamaya kalkıyorsun. (Yani haddine mi gibi..) | Offline
| | | |
Yetkileriniz
| Konu Acma Yetkiniz Yok Cevap Yazma Yetkiniz Yok Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok HTML-Kodu Kapalı | | | NE YANİ ONLAR DOĞUŞTAN MI ŞANSLILAR !Rehber Bölümünü İncelemeden Soru Sormayınız ve Diğer Sorularınız NE YANİ ONLAR DOĞUŞTAN MI ŞANSLILAR ! Konusunu hayatimdegisti.com Konuğumuz olarak inceliyorsunuz hayatimdegisti.com sitemizde yaşamınızı hemen degistirecek bir cok telkinli hipnoz mp3 vardir tesaduf eseri de buradaysanız mutlaka inceleyiniz üst link TelkinCD tıklayınız Merhabalar...
Yıllardır düşündüğüm bir şey var. Başkalarının doğuştan sahip olduğu bir çok şeye, ben sahip olmak için neden bu kadar uğraşıyorum, neden başkalarına bu özellikler verilmiş de ben dua ile elde etmeye çalışıyorum. Evet bu bir isyan aslında. Bundan da ... ayrıca bu konularda arama yapan konuklarımız var Diğer Sorularınız telkin cd indir izle İstanbul Diğer Sorularınız nerededir kimdir Diğer Sorularınız çekirdek inanç temizliği İzmir bursa Diğer Sorularınız hipnoz Diğer Sorularınız olumlama seminerleri eğitimi çaresi tedavisi Diğer Sorularınız hakkında bilgi bilinçaltı telkin cd telkin mp3 Diğer Sorularınız kuantum düşünce kitap haberi WEZ Format +3. Şuan Saat: 01:37 AM.
|