BEŞ SEVGİ DİLİDuygusal Yaşam Klubü ve İlişkiler BEŞ SEVGİ DİLİ Konusunu hayatimdegisti.com Konuğumuz olarak inceliyorsunuz hayatimdegisti.com sitemizde yaşamınızı hemen degistirecek bir cok telkinli hipnoz mp3 vardir tesaduf eseri de buradaysanız mutlaka inceleyiniz üst link TelkinCD tıklayınız Çocuklar ve Sevgi Dilleri
Sevgi dilleri kavramı çocuklara da uygulanabilir mi? Bu soru, Evlilik seminerlerime katılan insanlar tarafından sık sık sorulur. Benim mutlak yanıtım ise evettir. Çocuklar küçükken, birincil sevgi dillerini bilemezsiniz. Bu yüzden beşini de uygulayın, onu mutlaka yakalarsınız. ... ayrıca bu konularda arama yapan konuklarımız var İlişkiler telkin cd indir izle İstanbul İlişkiler nerededir kimdir İlişkiler çekirdek inanç temizliği İzmir bursa İlişkiler hipnoz İlişkiler olumlama seminerleri eğitimi çaresi tedavisi İlişkiler hakkında bilgi bilinçaltı telkin cd telkin mp3 İlişkiler kuantum düşünce kitap haberi | |
|
12-01-2011, 06:11 PM
|
#61 (permalink)
| Administrators Zerynthia
Üyelik tarihi: Mar 2009 Bulunduğu yer: Mutlulukya
Mesajlar: 5,993
Tesekkür: 49,758
6,229 Mesajinıza toplam 25,545 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Cevap: BEŞ SEVGİ DİLİ Çocuklar ve Sevgi Dilleri
Sevgi dilleri kavramı çocuklara da uygulanabilir mi? Bu soru, Evlilik seminerlerime katılan insanlar tarafından sık sık sorulur. Benim mutlak yanıtım ise evettir. Çocuklar küçükken, birincil sevgi dillerini bilemezsiniz. Bu yüzden beşini de uygulayın, onu mutlaka yakalarsınız. Fakat onların davranışlarını gözlemlerseniz, birincil sevgi dillerini oldukça erken öğrenebilirsiniz.
Altı yaşındaki Bobby'nin babası işten eve geldiğinde Bobby kucağına atlar, uzanır ve babasının saçını dağıtır. Bobby babasına ne diyor? "Dokunulmak istiyorum." Babasına dokunuyor çünkü dokunulmak istiyor. Bobby'nin birincil sevgi dili muhtemelen fiziksel temastır.
Bobby'nin kapı komşusu Patrick beş buçuk yaşındadır. Patrick ve Bobby birlikte oyun oynarlar. Bununla birlikte, Patrick'in babası işten eve geldiğinde değişik bir manzarayla karşılaşır. Patrick heyecanla "Gel buraya babacığım" der. "Sana bir şey göstermek istiyorum. Gel buraya."
Babası "Bir dakika Patrick" der. "Gazeteye bakmak istiyorum."
Patrick bir an için bırakır, fakat on beş saniye sonra "Babacığım, odama gel. Sana şimdi göstermek istiyorum babacığım. Sana şimdi göstermek istiyorum." demeye başlar.
Babası "Bir dakika oğlum. Bırak da okumamı bitireyim." diye yanıt verir.
Patrick'in annesi onu çağırır ve Patrick fırlayarak çıkar. Annesi ona babasının yorgun olduğunu ve birkaç dakikalığına gazetesini okumasına izin vermesini söyler. Patrick "Ama anne" diye itiraz eder. "Ona yaptıığm şeyi göstermek istiyorum."
"Biliyorum" der annesi. "Fakat babanın birkaç dakika okumasına izin ver."
Altmış saniye sonra Patrick tekrar babasının yanındadır. Herhangi bir şey söylemek yerine, gülerek babasının gazetesine atlar. "Ne yapıyorsun Patrick?" diye sorar babası.
"Odama gelmeni istiyorum baba. Sana yaptığım şeyi göstermek istiyorum" der Patrick.
Patrick ne istiyor? Nitelikli beraberlik. Babasının ilgisini istiyor ve bir olay çıkarması gerekse bile onu alana dek rahat durmayacak.
Eğer çocuğunuz size sık sık hediyeler hazırlıyor, onları kaplıyor ve gözlerinde özel bir neşeyle size veriyorsa, çocuğunuzun birincil sevgi dili muhtemelen armağan almadır. Size veriyor, çünkü almak istiyor. Oğlunuzun veya kızınızın sürekli olarak küçük kardeşine yardımcı olmaya çalıştığını gözlemlerseniz, bu muhtemelen onun birincil sevgi dilinin hizmet davranışları olduğu anlamına gelir. Eğer sık sık size ne kadar iyi göründüğünüzü, ne kadar iyi bir anne veya baba olduğunuzu, ne kadar iyi bir iş yaptığınızı söylüyorsa, bu onun birincil sevgi dilinin onay sözleri olduğunun bir işaretidir.
Bütün bunlar çocuğun bilinçaltı düzeyindedir. Yani çocuk bilinçli olarak "Eğer onlara hediye verirsem, annem ve babam da bana hediye verir. Ben onlara dokunursam onlar da bana dokunur2 diye düşünmüyor. onun davranışı kendi duygusal arzularıyla güdüleniyor. Belki belli şeyler yaptığında veya söylediğinde anne ve babasından belli tepkiler aldığını tecrübeyle öğrenmiştir. Bu şekilde, aldığı tepkilerin kendi duygusal gereksinimlerini karşılamasına yol açan şeyi yapar veya söyler. Eğer her şey iyi gider ve duygusal gereksinimleri karşılanırsa, çocuklar sorumlu yetişkinler olarak büyürler. Fakat duygusal gereksinimleri karşılanmazsa, gereksinimlerini karşılamayan ana-babaya kızgınlık göstererek sevgiyi uygunsuz yerlerde arayabilirler.
Bana sevgi deposunda ilk bahseden psikiyatrist Dr. Ross Campbell, cinsel sapkınlıkta bulunmuş yetişkinleri tedavi ettiği yıllar boyunca, hastaları arasında hiç duygusal gereksinimi ana-babası tarafından karşılanmış bir yetişkine rastlamadığını söyler. Onun görüşü, yetişkinlerdeki neredeyse tüm cinsel sapkınlıkların kökeninin boş bir sevgi deposu olduğu yolundadır. Neden çocuğumuz büyüdükçe
onay sözlerimiz kınama sözlerine dönüşür?
Bunu kendi çevrenizde de gözlemlediniz mi? Bir genç evden kaçar. Ana-baba, ellerini ovuşturarak, "Onun için yaptığımız onca şeyden sonra bunu bize nasıl yapabildi?" der. Oysa aynı genç, altmış mil ötede bir danışmanın bürosunda şunları söylemektedir: "Annem ve babam beni sevmiyor. Beni hiç sevmediler. Kardeşimi seviyorlar fakat beni sevmiyorlar." Ana-baba bu genci gerçekten seviyor muydu? Bu tür durumların çoğunda, evet. O halde sorun nedir? Büyük olasılıkla ana-baba sevgiyi çocuğun anlayabildiği bir dilde göstermeyi öğrenemedi.
Belki sevgilerini göstermek için toplar, ler aldılar. Fakat çocuk ağlıyordu. "Kimse benimle oynamayacak mı? Kimse benimle gezintiye çıkmayacak mı?" Çocuğa bir top almakla, onunla top oynamak arasındaki fark kadar büyük ve önemlidir. Ana-babalar çocuklarını gerçekten ve çok sevebilirler (çoğu sever) fakat bu yeterli değildir. Eğer çocuklarımızın sevgi gereksinimini karşılayacaksak, onların birincil sevgi dillerini konuşmayı öğrenmeliyiz. Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir? Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz. Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım? Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.
25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz. | Offline
| |
12-01-2011, 06:43 PM
|
#62 (permalink)
| Administrators Zerynthia
Üyelik tarihi: Mar 2009 Bulunduğu yer: Mutlulukya
Mesajlar: 5,993
Tesekkür: 49,758
6,229 Mesajinıza toplam 25,545 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Cevap: BEŞ SEVGİ DİLİ
Beş sevgi diline bir de çocukları sevme açısından bakalım.
Onay Sözleri
Ana-babalar genellikle çocuk küçükken onay sözleri söylerler. Çocuk sözel iletişimi anlamadan önce bile, ana-baba "Ne güzel burnun var senin, güzel gözlü kızım/oğlum, ne güzel lüle lüle saçları varmış çocuğumun, vs." demektedir. Çocuk emeklemeye başladığında her hareketini alkışlar, onay sözleri söyleriz. Yürümeye başladığında ve bir eliyle kanepeye yaslanıp durduğunda iki adım ötede durup, şöyle deriz: "Hadi gel. Çok güzel! Yürü. Çok güzel. Gel." çocuk yarım adım atıp düştüğünde ne deriz? "Seni aptal çocuk! Hala öğrenemedin yürümeyi!" demeyiz. Daha çok "Bravo, çok iyi!" deriz. Böylece kalkar ve yeniden dener.
Neden çocuğumuz büyüdükçe onay sözlerimiz kınama sözlerine dönüşür? Yedi yaşındayken odaya girer ve oyuncaklarını kutusuna koymasını söyleriz. Tam on iki oyuncağı yerde duruyordur. Beş dakika sonra tekrar geliriz. Oyuncakların yedi tanesi kutuya girmiştir. O zaman ne deriz? "Sana bu oyuncakları kaldırmanı söyledim. Eğer bunları kaldırmazsan,..." Peki ya kutudaki yedi oyuncak? Neden "Bravo Johnny, yedi oyuncağı kutuya koymuşsun. Bu harika! demeyiz. O zaman diğer beşi de muhtemelen kutuya atlayacaktır! Çocuk büyüdükçe, onun başarıları üzerine yorum yapmaktan çok başarısızlıklarını kınarız.
Birincil sevgi dili onay sözleri olan bir çocuğa sarf edilen olumsuz, eleştirel, küçültücü sözler, onun ruhunda dehşet uyandıracaktır. Otuz beş yaşındaki yüzlerce yetişkinin kulaklarında yirmi yıl önce söylenmiş kınayıcı sözler çınlamaktadır: "Çok şişmansın. Seni kimse beğenmeyecek!" "Sen öğrenci değilsin. Okulu bıraksan daha iyi." "Bu kadar aptal olduğuna inanamıyorum." "Sen sorumsuzsun. Senden hiçbir şey olmaz." Birincil sevgi dilleri zarar verecek şekilde hiçe sayılan yetişkinler, özgüven için mücadele eder ve tüm yaşamları boyunca sevilmediklerini hissederler. | Offline
| |
12-01-2011, 07:07 PM
|
#63 (permalink)
| Administrators Zerynthia
Üyelik tarihi: Mar 2009 Bulunduğu yer: Mutlulukya
Mesajlar: 5,993
Tesekkür: 49,758
6,229 Mesajinıza toplam 25,545 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Cevap: BEŞ SEVGİ DİLİ
Nitelikli Beraberlik
Nitelikli beraberlik, tüm ilginin çocuğa verilmesi demektir. Küçük çocuk için bu, yerde oturup birbirinize top yuvarlamaktır. Arabalarla ve oyuncaklarla oynamaktan söz ediyoruz. Kumdan kaleler yapmaktan, onun dünyasına girmekten, onunla bir şeyler yapmaktan söz ediyoruz. Bir yetişkin olarak bilgisayarlarla ilgileniyor olabilirsiniz fakat bir çocuk, çocukların dünyasında yaşar. Eğer onu yetiştirenlerin dünyasına yönlendirmek istiyorsanız çocuğun seviyesine inmelisiniz.
Çocuğun gereksinimlerini karşılamak istiyorsanız, o büyütüp yeni ilgi alanları geliştirdikçe bu ilgi alanlarına girmelisiniz. Eğer basketbolla ilgileniyorsa, siz de ilgilenin. onunla basketbol oynamak için zaman ayırın. Onu basketbol maçlarına götürün. Eğer piyanoya ilgisi varsa, belki bir piyano dersi alabilir veya en azından o çalışırken tüm dikkatinizle çaldığı parçayı dinleyebilirsiniz. Bir çocuğa tüm ilginizi vermeniz, onun sizin için önemli olduğu, ona değer verdiğiniz ve onunla olmaktan zevk aldığınız anlamına gelir.
Çoğu yetişkinin çocukluklarından hatırladıkları, ana-babalarının söyledikleri değil, yaptıklarıdır. Bir yetişkin bana şöyle demişti: "Babamın benim lisedeki maçlarımı hiç kaçırmadığını anımsıyorum. Yaptığım şeylerle ilgilendiğini biliyordum." Bu yetişkin için, nitelikli beraberlik sevgiyi göstermenin son derece önemli bir yoluydu. Eğer nitelikli beraberlik çocuğunuzun birincil sevgi diliyse ve siz bu dili konuşuyorsanız, büyük ihtimalle o bir genç olduğunda aynı beraberliği paylaşmaya devam edersiniz. Çocuğunuzun ilginize en çok ihtiyaç duyduğu yaşlarda onunla nitelikli beraberlik yaşamazsınız, o bir yetişkin olduğunda ve siz yaşlı bir ana-baba olarak çocuğunuzla nitelikli beraberliğe ihtiyaç duyduğunuzda o da size vakit ayırmayacaktır. | Offline
| |
12-01-2011, 07:47 PM
|
#64 (permalink)
| Administrators Zerynthia
Üyelik tarihi: Mar 2009 Bulunduğu yer: Mutlulukya
Mesajlar: 5,993
Tesekkür: 49,758
6,229 Mesajinıza toplam 25,545 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Cevap: BEŞ SEVGİ DİLİ
Armağan Alma
Çoğu yetişkin, çocukları söz konusu olduğunda armağan alma dilini abartılı bir biçimde konuşur. Aslında insan, oyuncak mağazalarına gittiğinde ana-babalar bunun tek sevgi dili olduğunu mu zannediyor diye merak ediyor. Parası olan ana-babaların, çocuklarına çok armağan alma eğilimi vardır. Bazı ana-babalar, bunun sevgiyi göstermenin en iyi yolu olduğuna inanır. Bazıları, kendi ana-babalarının onlar için yapamadıklarını çocukları için yapmaya çalışır. Çocukken sahip olmayı arzu ettikleri şeyleri satın alırlar. fakat eğer çocuğun sevgi dili bu değilse, armağanlar duygusal olarak ona çok az şey ifade edecektir. Ana-baba bunu iyi niyetle yapıyor olabilir ama çocuğun duygusal gereksinimlerini sadece armağan alarak karşılayamaz.
Verdiğiniz armağanlar çabucak bir kenara atılıyorsa, çocuk nadiren "Teşekkür ederim" diyorsa, verdiğiniz armağanlara özen göstermiyor ya da değer vermiyorsa, büyük ihtimalle, birincil sevgi dili armağan alma değildir. Diğer yandan, çocuğunuz ona armağan aldığınızda bunu büyük bir minnetle karşılıyorsa, armağanı başkalarına gösterip ne kadar sevindiğini anlatıyorsa, armağana özen gösteriyor, odasında önemli bir yere koyuyor ve bakımlı tutuyorsa, uzun bir süre onunla sık sık oynuyorsa, o zaman armağan alma onun birincil sevgi dili olabilir.
Peki ya birincil sevgi dili armağan alma olan bir çocuğunuz varsa ve çok fazla armağan almaya sizin gücünüz yetmiyorsa? Unutmayın, önemli olan armağanın kalitesi veya değeri değildir. Önemli olan düşüncedir. Elde yapılabilecek birçok armağan vardır ve bazen çocuk bu armağanı satın alınmış pahalı bir armağandan daha çok beğenir. Aslında, daha küçük çocuklar çoğunlukla armağandan ziyade, onun içinde geldiği kutuyla oynarlar. Bozulmuş oyuncaklar bulup tamir de edebilirsiniz. Böylece tamir sürece hem ebeveyn, hem de çocuk için bir eğlence haline gelebilir. Çocuklarınıza armağanlar almak için çok paranız olması gerekmiyor. | Offline
| |
12-01-2011, 08:16 PM
|
#65 (permalink)
| Administrators Zerynthia
Üyelik tarihi: Mar 2009 Bulunduğu yer: Mutlulukya
Mesajlar: 5,993
Tesekkür: 49,758
6,229 Mesajinıza toplam 25,545 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Cevap: BEŞ SEVGİ DİLİ
Hizmet Davranışları
Çocuklar küçükken, ana-babaları sürekli onlar için hizmet davranışlarında bulunur. Zaten bunu yapmasalar çocuk ölür. Yıkama, besleme ve giydirme, çocuğun yaşamının ilk yıllarında oldukça fazla bir iş demektir. Sonra yemek, çamaşır ve ütü gelir. Sonra beslenmesini hazırlamak, okula getirip götürmek ve ödevlerine yardım etmek de vardır. Bu hizmetler bazı çocuklar tarafından olağan karşılanırken, bazıları içinse sevgi ifadesidir. Çocuklarınızı gözlemleyin.
Sevgilerini nasıl gösterdiklerini izleyin.
Bu, onların sevgi dilinin bir işareti olabilir.
Eğer çocuğunuz sıradan hizmet davranışları için sık sık teşekkür ediyorsa, yaptığınız şeyin onun için önem taşıdığını anlayabilirsiniz. Sizin hizmet davranışlarınız, ona duyduğunuz sevgiyi iletiyordur. Onlara bir fen ödevinde yardımcı olduğunuzda, bu iyi bir nottan çok daha fazlası demektir. O bundan "benim ana-babam beni seviyor" anlamını çıkaracaktır. Bu i tamir ettiğinizde, onun ayağını yerden kesmekten çok daha fazlasını yapmış olursunuz. Onun sevgi deposunu doldurursunuz. Eğer çocuğunuz sürekli olarak işinizde size yardımcı olmayı teklif ediyorsa, muhtemelen ona göre bu sevgiyi ifade etmenin bir yoludur ve hizmet davranışlarının çocuğunuzun birincil sevgi dili olması büyük bir olasılıktır. | Offline
| |
12-01-2011, 09:16 PM
|
#66 (permalink)
| Administrators Zerynthia
Üyelik tarihi: Mar 2009 Bulunduğu yer: Mutlulukya
Mesajlar: 5,993
Tesekkür: 49,758
6,229 Mesajinıza toplam 25,545 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Cevap: BEŞ SEVGİ DİLİ Fiziksel Temas
Fiziksel temasın çocuklara duygusal olarak sevgiyi ilettiğini uzun süredir biliyorduk. Araştırmalar göstermiştir ki, sık sık kucaklanan çocuklar, kucaklanmayanlara nazaran duygusal olarak daha iyi gelişiyorlar. Birçok ana-baba ve diğer yetişkinler bir çocuğu alır, tutar, kucakları öper, sıkıştırır ve ona aptalca şeyler söyler. Çocuk sevildiğini sevgi sözcüğünün anlamını kavramadan çok önce hisseder. Kucaklamak, öpmek, hafifçe vurmak, ellerini tutmak, bir çocuğa sevgi göstermenin yollarıdır. Artık genç olmuş bir çocuğa sevgi göstermenin yollarıdır. Artık genç olmuş bir çocuğa sarılmak ve onu öpmek, bir çocuğa sarılmak ve öpmekten farklıdır. Bir genç, akranlarının önünde bu tür davranışlardan hoşlanmayabilir. Yine de bu dokunulmak istemediği anlamına gelmez, özellikle de fiziksel temas birincil sevgi diliyse.
Eğer genç çocuğunuz süreli arkanızdan yaklaşıp kollarınızı yakalıyor, sizi hafifçe itiyor, odada yürürken sizi bileğinizden yakalıyor veya çelme takıyorsa, bunların hepsi, fiziksel temasın onun için önemli olduğunun belirtileridir.
Çocuklarınızı gözlemleyin. Sevgilerini nasıl gösterdiklerini izleyin. Bu, onların sevgi dilinin bir işareti olabilir. Sizden rica ettikleri şeylere dikkat edin. Çoğu zaman, ricaları kendi sevgi dilleriyle uyumlu olacaktır. En çok takdir ettikleri şeylere dikkat edin. Bunlar muhtemelen birincil sevgi dillerinin işaretleridir.
Kızımızın sevgi dili nitelikli beraberliktir. Bu yüzden sık sık birlikte yürüyüşe çıkardık. Onun ülkenin en eski kız okulu olan Salem Academy'de öğrenim gördüğü lise yıllarında, Old Salem'in yabansı çevresinde yürüyüşler yapardık. Moravyalılar iki yüz yıllık eski köyü restore etmişlerdi. Parke taşlarıyla döşenmiş yollarda yürümek, insanı eski zamanlara götürürdü. Antik mezarlıkta gezinmek, insana yaşam ve ölüm hakkında bir gerçeklik duygusu verirdi. Oyıllarda, haftada üç gün öğleden sonraları yürür ve bu sade mekanda uzun tartışmalar yapardık. Kızım artık büyüyüp bir tıp doktoru oldu ama her eve gelişinde "Yürüyüşe çıkmak ister misin Baba?" diye sorar. Onun bu davetini şimdiye kadar hiç geri çevirmedim.
Oğlum benimle hiç yürüyüşe çıkmadı. O hep "Yürüyüş yapmak saçmalık. Hiçbir yere gitmiyorsunuz ki! Bir yere gidecekseniz, arabayla gidin." derdi.
Nitelikli beraberlik onun birincil sevgi dili değildi. Ana-baba olarak, çoğunlukla çocuklarımızı aynı kalıba koymaya çalışırız. Ebeveynlik konferanslarına gider, ebeveynlik üzerine kitaplar okur, harika fikirler edinir ve eve gidip, bunları bütün çocuklarımıza uygulamak isteriz. Ne var ki her çocuk farklıdır. Bir çocuğa birlikte nitelikli beraberlik yaşamak üzere yürüyüşe zorlamak, ona sevgi iletmez. Eğer çocuğumuzun sevildiğini hissetmesini istiyorsak, onun dilini öğrenmeliyiz.
Çoğu ana-babanın çocuklarını gerçekten sevdiğine inanıyorum. Aynı zamanda, binlerce ana-babanın sevgilerini uygun dilde iletmeyi başaramadığına ve bu ülkedeki binlerce çocuğun boş bir sevgi deposuyla yaşadığına da inanıyorum. Çocuklardaki ve gençlerdeki çoğu yanlış izlenim, boş sevgi depolarına kadar takip edilebileceğine inanıyorum.
Hiçbir zaman sevginizi göstermek için geç kalmış sayılmazsınız. Eğer çocuklarınız artık büyüdüyse ve onlarla hep yanlış sevgi dilini konuştuğunuzu fark ettiyseniz, neden bunu onlara söyleyemeyesiniz? "Sevginin nasıl ifade edilmesi gerektiği üzerine yazılmış bir kitap okuyorum. Yıllar boyunca size olan sevgimi en iyi şekilde göstermediğimi fark ettim. Sevgimi ________ yaparak göstermeye çalışıyordum ama şimdi bunun size duyduğum sevgiyi iletmediğini, sizin sevgi dilinizin farklı bir şey olduğunu anladım. Sizin sevgi diliniz muhtemelen __________ olduğunu düşünmeye başladım. Biliyor musunuz, sizi gerçekten seviyorum. Gelecekte bunu size daha iyi yollarla gösterebileceğimi umuyorum." Onlara beş sevgi dilini açıklamak ve kendinizin ve onların sevgi dillerini tartışmak bile isteyebilirsiniz.
Belki de çocuklarınızın sevgisini hissedemiyorsunuzdur. Eğer sevgi dilleri kavramını anlayacak kadar büyüklerse, bunu onlara anlatmanız gözlerini açabilir. Sizin sevgi dilinizi konuşmaya başlama hevesleri sizi şaşırtabilir. Konuşurlarsa sizin onlara olan duygularınızın ve tutumlarınızın değişmeye başlaması da sizi şaşırtabilir. Aile üyeleri birbirlerinin birincil sevgi dillerini konuşmaya başlayınca, ailedeki duygusal atmosfer büyük ölçüde yoğunlaşır. | Offline
| |
13-01-2011, 06:43 PM
|
#67 (permalink)
| Administrators Zerynthia
Üyelik tarihi: Mar 2009 Bulunduğu yer: Mutlulukya
Mesajlar: 5,993
Tesekkür: 49,758
6,229 Mesajinıza toplam 25,545 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Cevap: BEŞ SEVGİ DİLİ
Kişisel Bir Söz
Sevgi Deposunu Dolu Tutmak başlığında sizleri "Beş sevgi dilini anlamak ve eşinizin birincil sevgi dilini konuşmayı öğrenmek, eşinizin davranışlarını kökten değiştirebilir" diyerek uyarmıştım. Şimdi soruyorum: "Ne düşünüyorsunuz?" Bu sayfaları okumuş, birçok çiftin yaşamına tanıklık etmiş, küçük köyleri ve büyük şehirleri ziyaret etmiş, benimle danışmanlık büromda oturmuş ve restoranlarda insanlarla konuşmuş biri olarak ne düşünüyorsunuz? Bu kavramlar evliliğinizin duygusal atmosferlerini kökünden değiştirebilir mi? Eşinizin birincil sevgi dilini keşfedip, bunu ısrarla konuşmayı sürdürürseniz ne olur?
Siz bunu deneyinceye kadar ne siz, ne de ben bu soruyu yanıtlayamayız. Evlilik seminerlerimde bu kavramı işiten birçok çift, sevme biçimini yapmanın ve sevgilerini eşlerinin birincil sevgi dilinde ifade etmenin evliliklerinde çok büyük değişiklik yarattığını söylüyor. Sevgi için duyulan gereksinim karşılandığında, çiftin yaşamın diğer yönleriyle çok daha yapıcı bir şekilde uğraşabileceği bir iklim oluşur.
Evliliğe değişik bir kişilik ve geçmişle bakarız. Evlilik ilişkisine kendi duygusal yükümüzü getiririz. Farklı beklentiler, her şeye farklı yaklaşımlar ve hayatımızdaki en önemli şeyler konusunda farklı görüşlerle geliriz. Sağlıklı bir evlilikte, bu perspektif farklılıkları özel olarak işlenmelidir. Her şeyde hem fikir olmamız gerekmez; fakat bölücü olmamaları için, farklılıklarımızla başa çıkacak bir yol bulmalıyız. Sevgi depoları boş olan çiftler çoğunlukla tartışır ve birbirlerinden uzaklaşır. Hatta bazılarının tartışma esnasında sözel ve fiziksel olarak şiddete başvurma eğilimi vardır. Fakat sevgi deposu dolu olduğu zaman, farklılıkları ve sorunları tartışmaya açık, anlayış dolu bir arkadaşlık ortamı yaratılır. Evlilikte hiçbir şeyin sevgi gereksiniminin karşılanması kadar önem taşımadığından eminim.
Sevme yeteneği -özellikle eşiniz sizi sevmiyorsa- bazılarına imkansız gibi görünebilir. Böyle zor bir sevgiyi yaratabilmek için ruhsal kaynaklarımıza yönelmemiz gerekebilir. Ben yıllar önce kendi evliliğimdeki sorunlarla yüz yüze geldiğimde, Tanrıya ne kadar ihtiyacım olduğunu bir kez daha keşfetmiştim. Bir antropolog olarak eldeki verileri inceleyip gözden geçirmek üzere eğitilmiştim. Hristiyan inancının köklerine inmeye karar verdim. İsa'nın doğumunu, yaşamını, ölümünü ve göğe yükselişini anlatan tarihi yazıları inceleyince, ölümünün bir sevgi ifadesi, göğe yükselişinin ise gücünün engin bir işareti olduğu görüşüne vardım. Size, ölürken kendisini öldüren kişiler için dua eden bu kişi hakkında kendi araştırmanızı yapmanızı öneriririm: "Tanrım, onları affet; çünkü onlar ne yaptıklarını bilmiyorlar." Bu, sevginin en uçtaki ifadesidir.
Ülkemizdeki yüksek boşanma oranı, binlerce evli çiftin boş bir sevgi deposuyla yaşadığının bir göstergesidir. Evden kaçan ve kanuna karşı gelen gençlerin sayısının giderek artması, çocuklarına sevgi göstermeye çalışan ana-babaların yanlış sevgi dilini konuştuğunu gösterir. Bu kitaptaki kavramların, ülkemizdeki evlilikler ve aileler üzerinde bir etki yaratacağına inanıyorum.
Sosyoloji ve psikoloji profesörlerinin evlilik ve aile yaşamı dersleri için yararlı bulmasını ümit etmeme rağmen, bu kitabı yüksekokulların ve üniversitelerin kütüphanelerinde saklanacak bir tez olarak yazmadım. Bu kitabı evliliği inceleyenler için değil, evli olanlar, aşık olma halini yaşayanlar, evliliğe birbirlerini mutlu etme hayalleriyle girip, günlük yaşam gerçeğinde bu hayali tamamıyla yitirme tehlikesi içinde olanlar için yazdım. Umudum, binlerce çiftin hayallerini yeniden yakalamakla kalmayıp, bu hayalleri gerçekleştirmek için bir yol bulmasıdır.
Bu ülkedeki evli çiftlerin potansiyellerinin özgür kalacağı bir günü hayal ediyorum. Karı-kocaların dolu sevgi depolarıyla yaşayabilecekleri ve hem çift, hem de bireyler olarak potansiyellerini sergileyebilecekleri bir günü hayal ediyorum. Çocukların sevgi ve güvenlik dolu evlerde büyüdükleri, gelişen enerjilerini evde bulamadıkları sevgiyi aramak yerine sevgiyi sunmaya ve öğrenmeye kanalize edebildikleri bir günü hayal ediyorum. Bu kısa kitabın sizin ve sizin gibi binlerce çiftin evliliklerinde sevgiyi alevlendirmesi en büyük dileğim.
Mümkün olsaydı, bu kitabı bu ülkedeki tüm evli çiftlere şahsen verir ve "Bunu sizin için yazdım" derdim. "Umarım yaşamınızı değiştirir. Eğer değiştirirse, mutlaka onu başka birine verin." Ben bunu yapamam ama eğer siz bu kitabı ana-babanıza, kardeşlerinize, evli çocuklarınıza, yanınızda çalışanlara, kiliseniz, caminiz ve sinagogunuzdakilere verirseniz mutlu olurum. Kim bilir, belki hayalinizin gerçekleştiğini birlikte görürüz.
Gary Chapman | Offline
| |
13-01-2011, 06:45 PM
|
#68 (permalink)
| Administrators Zerynthia
Üyelik tarihi: Mar 2009 Bulunduğu yer: Mutlulukya
Mesajlar: 5,993
Tesekkür: 49,758
6,229 Mesajinıza toplam 25,545 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Cevap: BEŞ SEVGİ DİLİ Arkadaşlar bu yazıyı eklememin sebebi şu oldu: Sanırım bu dileklerin gerçekleşmesine bir katkım dokunmuştur. Herkes okuyamasa bile forumdaki tüm evli ve çocuklu ailelerin okumasını dilerim ve bu mümkün. Sevgililerinizle ilişkinizde de etkili olacak bir kitap.
Daha sonra James S. Bell tarafından hazırlanan ve kitapta ek olarak verilen Eş ve Grup Tartışmaları İçin İnceleme Rehberi paylaşacağım.
Sevgilerimle. | Offline
| |
14-01-2011, 01:16 PM
|
#69 (permalink)
| Administrators Zerynthia
Üyelik tarihi: Mar 2009 Bulunduğu yer: Mutlulukya
Mesajlar: 5,993
Tesekkür: 49,758
6,229 Mesajinıza toplam 25,545 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Cevap: BEŞ SEVGİ DİLİ
EŞ VE GRUP TARTIŞMALARI İÇİN İNCELEME REHBERİ
Nikahtan Sonra Sevgiye Ne Olur?
Önemli Düşünceler
Sevgiyi farklı şekillerde verdiğimiz ve aldığımız için, evliliklerimizde sevgiyi canlı tutmak zor iştir. Eşimizin sevgiyi nasıl algıladığını anlamazsak evliliğimiz kuruyabilir ve bunun nedenini de bir türlü anlayamayız. Birbirimizin sevgiyi en iyi nasıl algıladığımızı öğrenmeye ihtiyacımız var.
1- Çocukluğunuza geri dönün. Ana-babanız tarafından yeterince sevildiğinizi hissettiniz mi? Size sevgilerini en çok nasıl gösterdiler? Yaşamınızda elde ettiğiniz sonuçlara dayanarak eşinize sevgi gösterme şeklinizi nasıl etkilediklerini söyleyebilirsiniz?
2- Anababanızın size sevgi ve onaylarını aktarmadaki başarısızlıklarının ve başarılarının bir listesini yapın. Sizin eşinize sevgi gösterme yolunuzla arada ne benzerlikler görüyorsunuz? Sizin başarısızlıklarınız, siz farkında olmadan ebeveynlerinizin başarısızlıklarını yansıtıyor mu? Peki ya başarılar?
3- Sevgi ifadelerinizi azaltmamış olmanıza rağmen eşiniz zaman geçtikçe daha olumsuz tepki veriyor olabilir. Son on iki ay boyunca şu iki konuda yaşadığınız sorunları belirleyin:
- Eşinizin olumlu sevgi davranışlarınıza karşılık vermediği oldu mu?
- Eşiniz onu ihmal ettiğinizi veya onunla ilgilenmediğinizi söyleyerek size sinirlendi mi? Bunu sorun neden kaynaklanmıştı?
4- Geçmişte eşinizle yaşamanızda sevgiyi geliştirme anlamında sizi hangi önemli kitaplar, kasetler, yazılar vs. etkiledi? Onların önerilerini ne zaman ve nasıl uyguladığınızı anımsamaya çalışın. Nerede başarı veya başarısızlığa uğradınız? Neden? Sevgi dilleri kavramını anlatıyorlar mıydı?
5- Bir şekilde sevgi gösterdiniz, fakat davranışınızın öyle algılanmadığı bir zamanı düşünün. Belki de reddedilmemiş ama sadece algılanmamıştı. Neden iyi niyet ve içtenlik her zaman yeterli olmaz? Kapsamlı Grup Tartışması İçin
İletişimin doğasını ve birçok formları içerisinde dilin karmaşıklığına bağlı olarak yanlış anlamaların nasıl olabileceğini tartışın. Değişik oluşumlar, cinsiyetler, değerler vs. bu süreci nasıl daha da karmaşıklaştırır? | Offline
| |
14-02-2011, 04:29 PM
|
#70 (permalink)
| Administrators Zerynthia
Üyelik tarihi: Mar 2009 Bulunduğu yer: Mutlulukya
Mesajlar: 5,993
Tesekkür: 49,758
6,229 Mesajinıza toplam 25,545 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Cevap: BEŞ SEVGİ DİLİ
Sevgi Deposunu Dolu Tutmak
Önemli Düşünceler
Sevgi insan davranışında önemli bir yer tutar. Fakat bu sözün birçok boyutu ve yorumu vardır. Evlilik ilişkisinin amacı, sevgiyi ve yakınlığı beslemektir. Evlilik aynı zamanda içsel sevgi deposunun doldurulabileceği en önemli yerdir.
1- "Dünyayı döndüren sevgidir." gibi sevginin konumunu yücelten üç klişeleşmiş söz bulun. Her birinin anlamını açıklayın ve evliliğinizle karşılaştırın.
2- Sık sık sevme güdüsü olduğunu düşündüğümüz çeşitli zararlı davranışlarda bulunuruz. Çevrenizde yaşanan bu tür bir ilişki bulun ve çarpıtılmış bir sevgi kavramının bütün soruna nasıl katkıda bulunduğunu araştırın.
3- Kendi çocuklarınızı ve ailenize yakın olan insanları düşünün. Kabul edilemeyecek bir davranışın sergilendiği bir olayı anımsayın. Bu davranış kısmen kişisel sevginin yetersiz alındığı bir dönemle bağlatılı olabilir. Çocuğun sevgi deposunu doldurmak bu duruma nasıl yardımcı olurdu?
4- Tecrit edilmek, bir evlilikte sevginin büyümesini engeller. Eşinizden fiziksel olarak uzaklaştığınız ve döndüğünüzde bir uzaklık duygusu hissettiğiniz bir dönemi düşünün. Sonra, anlaşmazlıklara dayanan duygusal uzaklık üzerine kafa yorun. İki durumda da içsel sonuç neydi ve nasıl düzeltildi?
5-Boş bir sevgi deposu, arabanızı benzinsiz çalıştırmaya benzetilebilir. Yaratıcı olun ve evliliğinizi boş olarak yürütmeyi zekice tanımlayacak iki benzerlik daha araştırın. Bu kıyaslamalar sevgiyi düzenli olarak almanın ve vermenin önemini anlatıyor mu? Kapsamlı Grup Tartışması İçin
Sevginin geçmişteki ve şu andaki uygarlıkların sağlıklı olmasına katkıda bulunan çeşitli felsefi ve teolojik sistemlerdeki yerini tartışın. Nasıl tanımlanmış ve etkilemiştir? | Offline
| | | |
Yetkileriniz
| Konu Acma Yetkiniz Yok Cevap Yazma Yetkiniz Yok Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok HTML-Kodu Kapalı | | | BEŞ SEVGİ DİLİDuygusal Yaşam Klubü ve İlişkiler BEŞ SEVGİ DİLİ Konusunu hayatimdegisti.com Konuğumuz olarak inceliyorsunuz hayatimdegisti.com sitemizde yaşamınızı hemen degistirecek bir cok telkinli hipnoz mp3 vardir tesaduf eseri de buradaysanız mutlaka inceleyiniz üst link TelkinCD tıklayınız Çocuklar ve Sevgi Dilleri
Sevgi dilleri kavramı çocuklara da uygulanabilir mi? Bu soru, Evlilik seminerlerime katılan insanlar tarafından sık sık sorulur. Benim mutlak yanıtım ise evettir. Çocuklar küçükken, birincil sevgi dillerini bilemezsiniz. Bu yüzden beşini de uygulayın, onu mutlaka yakalarsınız. ... ayrıca bu konularda arama yapan konuklarımız var İlişkiler telkin cd indir izle İstanbul İlişkiler nerededir kimdir İlişkiler çekirdek inanç temizliği İzmir bursa İlişkiler hipnoz İlişkiler olumlama seminerleri eğitimi çaresi tedavisi İlişkiler hakkında bilgi bilinçaltı telkin cd telkin mp3 İlişkiler kuantum düşünce kitap haberi WEZ Format +3. Şuan Saat: 05:29 AM.
|