Sadece Shakira

[Bluesky24]

Önceleri sadece kendi ülkesi olan Latin Amarika'da tanınan Shakira, artık bir dünya starı. Ünlü yıldız, değişik sesi ve kendine has dansıyla fırtına gibi esse de, doğum yeri olan Kolombiya'yı hiç unutmamış: Daha 18 yaşındayken, şiddete maruz kalmış Kolombiyalı çocuklar ve mülteciler için Pies Descalzos (Çıplak Ayaklar) Vakfı'nı kurmuş. Yaklaşık 10 bin aileye yardım ettiğini bilmenin nasıl bir duygu olduğu sorulduğunda, Shakira alçakgönüllülükle "Bu konuda fazla düşünmüyorum çünkü bu, yapmam gereken bir şeydi" diye yanıtlıyor. 14 ay süren ve 40 ülkede 2 milyon hayranının önünde 130 kez sahneye çıktığı turneden sonra şu aralar kendine izin veren Shakira'yla hayat, aşk ve şov dünyası hakkında konuştuk.



Turneniz kapsamında tüm dünyayı dolaştınız. Peki gezdiğiniz ülkeler arasında en çok nereyi sevdiniz?

Mısır'da bir piramidin önünde sahneye çıkacağım hiç aklıma gelmemişti. Büyülü bir geceydi. Hindistan egzotik, güzel ve tarih fışkıran renkli bir ülkeydi. Benim için güzel bir deneyimdi. Bu turne, özel hatıralarla dolu. Bu, kafamın rahat ve dingin olmasından olabilir. Çok çalıştık; haftada üç dört şov yaptık ama ekibim ve ben çok güzel vakit geçirdik.



C: Yeni gittiğiniz bir şehri tanımak için neler yapıyorsunuz?

S: Size garip gelebilir ama müze gezmeyi çok seviyorum. Gittiğim her yerde bir rehber bulup şehrin tarihi ve sanatsal yönünü öğrenmeye çalışırım. Küçük turları hep sevmişimdir.



C: Turne esnasında kafanızın rahat olduğunu söylemiştiniz. Büyük bir topluluğun önünde şova çıkmadan önce hiç heyecanlanır mısınız?

S: Heyecanla karıştırılan bir adrenalin her zaman vardır. Ama kendimi hiç diken üstünde hissetmem. 10 yaşından beri sahnedeyim ve bazen sahnede olmak, bana kalabalık bir ortamda bulunmaktan daha kolay geliyor. Büyük ihtimalle bunun nedeni, kendimi güvende hissetmem. Bu, garip bir çelişki. Her zaman biraz utangaç olmuşumdur. Eğer benden 10 kişinin önünde şarkı söylememi isterseniz, bu bana beş-on bin kişinin önünde şarkı söylemekten daha zor gelir.



C: En çok hangi şarkıyı söylemekten hoşlanıyorsunuz?

S: Şovumda seyircilerle aynı frekansı, hep aynı parçaları söylerken yakaladım. La Pared o şarkılardan biriydi. Amerika turnesinde Wyclef Jean'le aynı sahnede Hips Don't Lie'ı seslendirdiğimizde de çok eğlendik. Wyclef inanılmaz biri. Enerjisi bulaşıcı ve onunla aynı sahnede olmak müthiş keyif verici. Alejandro Sanz ile La Tortura'yı da bu parçaların içinde sayabiliriz. Sahnede hep tekbaşıma olmaya alışığım ve yanımda birinin olması benim için yeni bir his. Ama bu paylaşımlar benim için eğitici deneyimlerdi, çok şey öğrendim.



C: Tek başınıza şarkı söylediğinizde de, biriyle düet yaptığınızda da çok doğalsınız. Son olarak Beyonce ile çalıştınız. Bu nasıl bir deneyimdi?

S: Çok keyifliydi. O inanılmaz bir şarkıcı ve ondan çok şey öğrendiğim. Hareketlerini ve vücudunu tamamen kontrol altında tutarak içinden geldiği gibi dans ediyor. Muhteşem olduğunu düşünüyorum. Hayatındaki ve kariyerindeki duruşuyla bana ilham veriyor. Onun ayarında bir sanatçı olmak çok zor. Hem bir sanatçı hem de bir kadın olarak asil, alçak gönüllü ve çok şeker bir insan.



C: Dans eğitimi aldınız mı?

S: Hayır ama keşke alsaydım.



C: O zaman sizdeki doğuştan gelen bir kabiliyet...

S: Evet, dans etmek doğamda var. Çok iyi bir dansçı olduğumu düşünmüyorum. Müzikle aramda çok güçlü bir bağ var. Vücudum, müziğe doğal olarak tepki veriyor. Çocukluğumdan beri müziğe böyle bir yaklaşımım var. Çocukların daha yürümeye başlamadan dans ettikleri Kolombiya'nın Karayipler kıyısında olan Barranquilla'da doğdum. Bu bir kültür meselesi.



C: Sahnede şov yapmak sizin için bir egzersiz. Vücudunuzun şeklini korumak için başka neler yapıyorsunuz?

S: Sağlıklı kalmaya çalışıyorum ama yemek yemeyi öyle seviyorum ki bazen kendime izin veriyorum. Dans ederek ve sahneye çıkarak fit kalacağıma inanıyorum. Ayrıca düzenli olarak tenis oynuyorum.



C: Güzellik konusunda ne yapıyorsunuz? Vazgeçemediğiniz bakım ürünleri var mı?

S: Bu sizi şaşırtabilir ama ben doğal bir sarışın değilim. Dolayısıyla düzenli olarak saçıma boya rötuşları yapılması şart.



C: Vazgeçemediğiniz başka neler var?

S: Çikolata, çikolata ve daha fazla çikolata! Ve Curb Your Enthusiasm dizisinin DVD'leri.



C: Tarzınızı nasıl tarif edersiniz?

S: Jean, Converse ve yırtık tişörtler giymeyi seviyorum. Şu sıralar yüksek topuklu ayakkabılara da takmış durumdayım, bu benim için yeni bir şey. Hayatınızda öyle bir an oluyor ki yüksek topuklularla kendinizi daha seksi hissedeceğinizi fark ediyorsunuz.



C: Peki düğün ne zaman? (Shakira şu anda Arjantin eski Cumhurbaşkanı Fernando de la Rua'nın oğlu Antonio de la Rua ile nişanlı)

S: Altı yıl önce nişanlandık. Nişanlı olduğunuz ilk yıl evlenmezseniz, bir daha hiç evlenmezsiniz derler. Umarım bu bizim için geçerli değildir! Bazen Antonio'ya 'Sevgilim, belki de hiç evlenmemek yapabileceğimiz en romantik şeydir' diyorum. Çocuk sahibi olmak, torunlara karışmak ve hiç evlenmemek. Bence insanlar bozuk olmayan bir şeyi onarmaya çalışmamalı. Çok güzel bir ilişkimiz var. Her yönüyle iyi bir insan ve biz bir hayatı paylaşıyoruz. Sonsuza kadar eşi olarak kalacağıma, sonsuza kadar sevgilisi olarak kalmak gibi bir fantezim var.



C: Şimdiye dek çok şey başardınız. Farklı hedefleriniz var mı?

S: Aile kurmak isterim. Bunun dışında, şimdiye kadar çok şanslı olduğuma inanıyorum.



Shakira Hakkında Şimdiye Dek Bilmedikleriniz

* Aynı zamanda büyükannesinin ismi olan Shakira, Arapça'da "asil kadın" anlamına geliyor.

* Şarkı sözü yazmaya ve bestelemeye sekiz yaşında başlamış.

* 2 Şubat 1977 doğumlu.

* İlk albümü Magia'yı 13 yaşında çıkardı.

* Portekizce, İtalyanca, İspanyolca, Arapça ve İngilizce'yi çok iyi konuşuyor.

* Sigara, içki ve kahve içmiyor.

* Dört erkek kardeşi, üç kız kardeşi var.



Cosmopolitan

Kaynak: Alıntıdır