matrix'e hükmedin

[maxim]

benim kitabı okuma fırsatım olmadı..ama siparişini bu gün veriyorum geldiğinde bir çırpıda okuyup bende uygulamalara giricem tabi o zaman daha iyi anlaya bilirim..
sevgiyle kalın.......

[ametist]

Storm Nickli Üyeden Alıntı

Rica ederim, yazdıklarımın faydası olmasına sevindim. Motivasyonunuzun artması için bugün olan farklı bir şeyi anlatacağım.
Bugün Richard Bartlett'in kitapta, yetenek transferi olarak anlattığı şeyi deneme fırsatım oldu, aşağıyı okuyunuz efenim :)

Arkadaşım bugün beni tenis oynamaya götürdü, hayatımda ilk defa tenis oynayacaktım ve oyuna başladığımızda tahmin edeceğiniz gibi berbat ötesi bir oyun şekliyle, toplara vurmaya, raketi doğru tutmaya, topu fileden geçirebilmeye çalışıyordum ya da ıkınıyordum da diyebiliriz :)) O sırada aklıma yetenek transferini denemek geldi ve arkadaşa biraz dinlenebilirmiyiz dedim ( tabi amacım dinlenmek değildi :))

Oturduğumuz sırada çaktırmadan bir elimi kendi üzerime koydum ve diğerini arkadaşım görmesin diye aşağıya doğru sarkıttım. Pek fazla tenisçi tanımadığım için aklıma ilk gelen Boris Becker oldu :) Aşağıya sarkıttığım elimle onun görüntüsü üzerinde 2. noktayı belirledim. Sonra Bağı kurdum ve Boris oldum :) yaklaşık 2-3 dakika o halde kaldım. Sonra çalışmayı bitirdim. Arkadaşıma hadi oynamaya devam edelim dedim. Ve oynamaya başladıktan bir süre sonra arkadaşımın kurduğu cümle: "Abi sen yalan söylüyorsun, daha önce kaç kere oynadın doğru söyle, biraz öncede numara yapmıştın dimi kötü oynayarak" :)) yorum sizin. Sevgiler..

bu müthiş bişey ama sende ustalaşmışsın onun ötesinde de bi yatkınlık var demek ki .bu özelliğinin üstüne gidersen ,hayatta kendi adına başaramayacağın bişey olmıcak gibi bişey . tekniğin ucundan kenarından kapmam bile sanırım çok çaba gerektiricek .kitabı okuyunca rehberliğine ihtiyacım olucak.paylaşımın için çok teşekkürler

[maxim]

aslında bu konuda ustalaşmak biraz anlamak,hissetmek gibi birşey sanırım...herşeyin göründüğünden yanı sıra bir enerjiye sahip olduğu bir ruha sahip olduğunu çok iyi biliyorum...hangi nesne olursa olsun,canlı veya cansız gibi görünen herşeyin bir enerjiden (ruh) oluştuğunu anlıyorum...geçenlerde bir arkadaşım boya yapıyordu ama rengini biraz koyulaştırması gerekiyordu ve kararsızdı acaba tuttura bilirmiyim diye,bende rengini koyulaştırmak için üzerine daha koyu renkte olan renklendirici eklemeye başladım,ekledim karıştırdım,birdaha ekledim karıştırdım,bir daha,birdaha arkadaşım ne yapıyorsun dedi çok koyu olacak.....hayır dedim biraz daha bekle tekrar ekledim ve içimden evet dedim bu kadar yeter kıvamına geldi...sonra sürmeye başladı ve tam istediği renge ulaşmıştı...yani demek istediğim,her ne yapıyorsanız yapın istekli bir şekilde üzerine biraz yoğunlaştıkça onu hissetmeye başlıyorsunuz...sevgili storm'un bağ kurmaktan bahsettiği sanırım bu,onu hissetmek sanki sen ve o aynı olmak,onunla telepati halinde konuşmak gibi

[flower]

Kitabı ben de nihayet dün aldım ama henüz okuma fırsatım olmadı..
hızla ve bu kadar somut sonuçlar elde ettirmesi çok iştah kabartıcı gerçekten...
okumak ve deneyimlerimi paylaşmak için sabırsızlanıyorum

zihin basit şeylere alışık olmadığı için ve eğer basitse, işe yaramıyordur gibi kısır kodlamalara sahip olduğu için, mekanizması gereği daha çok bilgi, daha çok cevap istiyor.

bu her uygulama için geçerli ve bence son derece doğru bir tespit...
benim naçizane en genel tespitlerimden biri de niyetinizin net olması...
niyet ettiğiniz şeyi gerçekten yürekten istemeniz gerekli...
hiç bi şekilde acaba olsa mı daha iyi olmasa mı ikilemini barındırmamalı

Fakat serbest bırakmayıda: "Demekki arzum serbest bırakınca oluşacak" diye düşünüp, serbest bırakmayı arzunuza ulaştıran bir basamak olarak görüp, kullanmaya kalkarsanızda, evrensel sistem buna izin vermeyecektir ;)

3 saat uyku ile duruyorum belki ondan belki de henüz kitabı okumamış olmamdan dolayı olabilir ama ....
bunu çok iyi anlamadım sanırım sevgili storm dusun
serbest bırakmak arzuya ulaşmamız için gereken en önemli basamaklardan biri değil mi zaten...
biraz daha açıklama rica edebilir miyim??

inanılmaz zengin bir kütüphaneye dönüştü bu site benim için...
herhangi bir bilgiye ihtiyacım olduğunda yalnızca siteye giriyor ve sayfaları çeviriyorum
tüm paylaşımlarınız için hepinize sonsuz teşekkürler...
hepinize kucak dolusu sevgilerimle

[stormguard]

serbest bırakmak arzuya ulaşmamız için gereken en önemli basamaklardan biri değil mi zaten...
biraz daha açıklama rica edebilir miyim??

Merhaba flower,

Burada çok önemli bir fark var. Serbest bırakmak, arzuya ulaşmamız için gereken en önemli "basamak" değil. Serbest bırakmak "bütün arzulardan özgürleşmek" için gereken bir basamaktır. Serbest bırakmanın anlamı, arzuya ulaşmak değil, arzudan özgürleşmektir. Ve bütün arzular, ondan özgürleşildiğinde gerçeğe dönüşebilir, insan zihninin anlamakta zorlandığı yer burasıdır. Zihin bunu tersten algılayıp, serbest bırakmayı arzulara ulaşmak için kullanılacak bir basamak haline indirger, bu ise serbest bırakmanın doğasına aykırıdır. O nedenle, sadece arzularına ulaşmak için serbest bırakmaya çalışan bir kişi, gerçekte serbest bırakamamıştır. Bütün arzularından özgürleşmek için serbest bırakan bir kişi gerçekten serbest bırakmıştır.

Peki bu, hiç arzumuz olmamalı mı demek, hayır; bu arzulara "takıntı" olmamalı demek ve tek gerçek arzu, aslında temelde kişinin özbenliğinin özgürleşme arzusudur, geri kalan bütün arzular, bu temel arzunun çarpıtılmış dışavurumlarıdır. Dolayısıyla, atıyorum, çookk para kazanma arzum varsa ve bu bir takıntı haline gelmişse, aklımı fikrimi sık sık meşgul ediyorsa, her öğrendiğim şeyi bu amaçla kullanıp özbenliğimi bu arzunun esiri etmişsem, o arzuya ulaşamayacağım demektir ya da ulaştığımda hoşnut olmayacağım demektir ya da ulaşmam çok uzun sürecek demektir ya da ulaştığımda arzuladığım şey ile, ulaştığım hedef arasında fark olacak demektir yada ulaştığımda hemen hevesim kaybolup, başka yeni bir arzu yaratacağım demektir. Yani eksiklik duygusu devam edecek demektir. O yüzden bütün arzu "takıntılarından" (arzudan değil, arzulanılan şeyin takıntısından) özgürleşmek için yapılan serbest bırakma gerçek bir serbest bırakmadır. Çekim yasasınıda bu şekilde anlamak gerekir, yoksa Secret'ın tamamen amerikan açgözlü zihin yapısını kitapta aktardığı şekilde; hırs, açgözlülük ve tamamen maddiyata indirgenmiş (yok şöyle villam olsun, böyle ferrarim olsun gibi) bir çekim yasası bu evrenin sistemi içinde yer almamaktadır. Evrensel sistem, takıntısız bir serbest bırakmayla oluşturulmuş her arzuyu gerçekleştirir. Bu uzun bir konu ama kısaca bu şekilde özetledim. Sevgiler.

[mavifirca]

Arkadaslar,
Strom sanirim ustalik düzeyinde spritüel bir egitime sahip. Aman pesini birakmayin, o bize cok lazim. Bilginize....

[flower]

benim için oldukça doyurucu bir açıklama oldu sevgili storm
anladım sanırım 44
oldukça zengin bir arşivim var ama henüz hiç bir bilgiyi tam olarak sindirebilmiş değilim...
çekim yasasına dair somut olarak elde ettiğim önemli kazançlar var ama nerede paylaşayım bilemedim...
ayrıca biraz dinlenmem gerek sanırım...
katedecek daha çoook yol var diii mi
sevgiyle

[TR-ance]

Storm Nickli Üyeden Alıntı

Merhaba flower,

Burada çok önemli bir fark var. Serbest bırakmak, arzuya ulaşmamız için gereken en önemli "basamak" değil. Serbest bırakmak "bütün arzulardan özgürleşmek" için gereken bir basamaktır. Serbest bırakmanın anlamı, arzuya ulaşmak değil, arzudan özgürleşmektir. Ve bütün arzular, ondan özgürleşildiğinde gerçeğe dönüşebilir, insan zihninin anlamakta zorlandığı yer burasıdır. Zihin bunu tersten algılayıp, serbest bırakmayı arzulara ulaşmak için kullanılacak bir basamak haline indirger, bu ise serbest bırakmanın doğasına aykırıdır. O nedenle, sadece arzularına ulaşmak için serbest bırakmaya çalışan bir kişi, gerçekte serbest bırakamamıştır. Bütün arzularından özgürleşmek için serbest bırakan bir kişi gerçekten serbest bırakmıştır.

Peki bu, hiç arzumuz olmamalı mı demek, hayır; bu arzulara "takıntı" olmamalı demek ve tek gerçek arzu, aslında temelde kişinin özbenliğinin özgürleşme arzusudur, geri kalan bütün arzular, bu temel arzunun çarpıtılmış dışavurumlarıdır. Dolayısıyla, atıyorum, çookk para kazanma arzum varsa ve bu bir takıntı haline gelmişse, aklımı fikrimi sık sık meşgul ediyorsa, her öğrendiğim şeyi bu amaçla kullanıp özbenliğimi bu arzunun esiri etmişsem, o arzuya ulaşamayacağım demektir ya da ulaştığımda hoşnut olmayacağım demektir ya da ulaşmam çok uzun sürecek demektir ya da ulaştığımda arzuladığım şey ile, ulaştığım hedef arasında fark olacak demektir yada ulaştığımda hemen hevesim kaybolup, başka yeni bir arzu yaratacağım demektir. Yani eksiklik duygusu devam edecek demektir. O yüzden bütün arzu "takıntılarından" (arzudan değil, arzulanılan şeyin takıntısından) özgürleşmek için yapılan serbest bırakma gerçek bir serbest bırakmadır. Çekim yasasınıda bu şekilde anlamak gerekir, yoksa Secret'ın tamamen amerikan açgözlü zihin yapısını kitapta aktardığı şekilde; hırs, açgözlülük ve tamamen maddiyata indirgenmiş (yok şöyle villam olsun, böyle ferrarim olsun gibi) bir çekim yasası bu evrenin sistemi içinde yer almamaktadır. Evrensel sistem, takıntısız bir serbest bırakmayla oluşturulmuş her arzuyu gerçekleştirir. Bu uzun bir konu ama kısaca bu şekilde özetledim. Sevgiler.

KesinLikLe KatıLıyorum.. ARzularımıza MutLuLuğumuzu Veya MutsuzLuğumuzu Entegre Edersek Ve Bu Daimi KaLırsa O Arzu Gerçek OLmaz.. Bir İnsan Arzularının Esiri OLmadan MutLu OLmayı Öğrenirse Çekim Yasası DevamLı Devrede KaLır O Kişi İçin..

[mavifirca]

Karma nasil veriliyor?

nicklerimizin altında yeşil ve kırmızı oklar var yeşil ok karma vermemize yarıyor..diğerini bu güne kadar kimse kullanmadı..